Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 10 HAZtRAN 1982 Darbeciler beni de kabineye almışlardı nın üstünde yığınla fotoğraf durmaktaydı. Oalgm dalgın bırlni elime almamla yerine bırakmam bir oldu. Bu, cezaevı gıysıleriyle osılmış bir adamın fotoğrafıydı; pantolonun onunde geniş ve renkli bir kıımaş vardı. Yanımda duran SS liderlerinden bıri acıklama yap tı: «Bu Feld Mareşal VVItzleben'in fotoğrafı. Ötekilere de bakmak istemez mlsiniz? Bunların hepsi idam edilenlerln fo toğraflarıdır.» O akşam slnema salonunda darbeye kalkışanların asılırken cekilmiş filmleri gösteriliyordu. Ben seyretmedım. Dikkatl cekmemek icin ışımin cok bırıktığini soyleyerek özür diledım. Bir coklarının, özellikle kücük rütbeli SS'lerin ve sıvillerın bu gosteriye yollandıklarını gördum. Aralarında orduaan tek subay yoktu. ... Aslında Hitler şimdi Batıda kaybedilmiş toprakları yeniden ele gecirmekten söz ederken, kendini temize çıkartmaya çabalıyordu. Eğer cephe leri şu anda çizllen hatta koru yabilsek bile, malzeme yetersiz llğinden bir kac ay sonra yenik düşeceğimize artık onun da aklı yatmıştı. 2ı Eylülde Sovyetler Birliği İle Finlandiya arasında bir mütareke Imzalandı; ve Alman askerlerinin onbeş eylüle kadar Fınlandiya'dan çekilmesl istendi. Hitler, gönül rızasıyla çekilmek icin hic bir Istek göstermiyordu. Hitler tıpkı .bir yıl önce Sovyetler Birliği'nln Gü neyindeki mağnezyum madenleri havzasını boşaltırken dırettiği gibi yine diretmekteydi. Ben 5 Eylülde, yine Rus Fin mütarekesinden 3 gün sonra Hitler'e ve Jold'a gerçeklerl ortaya seren raporumu verdım. Finlandiya nikel madenlerınin kaybedilmesiyle değıl, asıl Türkiye'den gönderilen krom cevherinin gönderilmesl engellenirse, işte asıl o zaman silah sanaylmizin duracağını belirttım. Uzun zamandan beri Hitler'in ne zaman ne türlü bir tepkl göstereceği kestirilemiyordu. İcinde yumulmuş öfkenin birden parlamasını beklerken, acıklamalarımı durgunca karşıladı; hic bir fikir ileri sürmedl. Jodl'un yınelediği öneriyi de bir yana iterek Laponya'nın bo şaltılmasını ekim ortalarına dek erteledi. Genel askerl durumunun ışığı altında benim lleriye yönelik görüşlerim sanı rım onda hic bir etki yapmamıştı. Çünkü, Batı'dakl ye DoQU OuKi Hitlerin Silahlandtrma sıkıntısının artışı ile hergün gelen iflâs, dolandırıcılık, işi bırakma geklindeki özellikle özel kesim kuruluşlanmn durumu yıl sonunda daha da ciddilesebilir. BakanıAifaertSPEER antatıyor Çevıren Nihal KARANIAĞARALJ 1980198Vdeki hunalımda kemer sıkma adaletli olmadı 7azetelerde holdinglerin kârlan boy boy ilan edildi. Ve buradan kârlann arttığı, çok arttı ğı yazıldı. Gerçi böyledir, yani kârlar artmıştır reel olarak, hem de ücret ve maaşlar ile tanmsal gelirler reel olarak azalırken.. Ama ticaret ve endüstride de işler öyle göründüğü kadar toz pembe değil. Aldanmalar hesap biçiminden geliyor.. Örneğin bir Holding. kendi şirketlerinden gelen kârlan dağıtılmışsa bi lançosuna geçirir. Ama zararlı şirketlerinin zararlarmı bu kârlardan indiremez. Örneğin Koç Holding, bir çok şirketin den gelen kârlan bilanço sunda biriktirir. Ama bi zim vergi ve ticaret yasa 5 H itler, ertesi gün bona daho dostço ciavranmaya boşladı. Yanmdakıler de onu örnek oldı. Çay salonunda Hitîer'in başkanlığında yapılan durum değerlendirmesi îoplantısında, Keıtel, Hımmler, Bormann, Goebbels ve ben vardık. Hitler gercek bir zafer kazonmışa benziyordu. Sonunda savaş «n önemli dönüm noktasma ke einlikle gelmiş. İhanet gün'en ortık arkada kalmış. Daha ceğerli yeni generaller gecm.ş iş başına... Hitler'in sığınayı eski Mısır mezarlarına benziyordu sucsuzluğunu kanıtlamak Koygısı da vardı: «Şimdi son yıllarda R'jsya'ya dönük yüce planlarımın ne den başarısızlığa uğradığnı onlıyorum. Hep ihanetten' Bu hainleri daha önceden tepeiiyecektik. İşte tarıh karşısıntia ben haklı cıktım. Şimdi öğrene G Hitlerie Batı'da büyük bir saldınya hazırtaıuyordu ceğiz bakalım, acaba Fellgıebel, İsviçre'ye direkt bağlattığı bir telefonla benim planlarımı Rusya'ya aktarıyor muydu? Ke limenin tam anlamıyla sorguya cekilmelü... Bir kez daha haklı olduğum anlaşildı. Ben Alman ordularının tek kişınin lıderlığinde birleşmesine karşı durduğumda kimse Inanmak Istememişti bana. Tek kişinin yönetimi altındaki Alman ordusu, ancak bir gözdağı aracıdir... SilahlıSS'lerden önce fır ka meydana getirmemi raslantı diye mi düşünüyorsunuz?» Hitler, isyancılara karşı duy duğu kahredici öfkeyle bir kez daha kükredi: «Yok edecek, or tadan kaldıracaktı* hepsini te ker teker.. Derken, bir zamanlar kendisine karşı gelmiş kişilerin adlarını anımsadı. Şimdi onları da isyancılara karıştırmıştı. Silahlanma konusunda Schacht'ın sabota| yaptığını söyledi. Yazık ki kendisi, yani Hitler, cok yufkayürekliymiş, Hemen şimdi Schacht'ın tutuklanmasını emretti. «Hess de öyle» dıyordu. «Bir gün o da bu alçakiar, bu cani askerler gibi acımasızca asılacaktır. Bu İşl o başlattı. İhanet örneğl verdi.» Hitler büyük bir tehlike atlat mış bir insanın şükran duygusuyla, suıkast girişimini bütün ayrıntılarıyla yineledi. Sonra nr, zaferi elle tutuldccrtr kadar yaklaştırdığını ve hemen işe gırişmek üzere bir dönüm noktası olduğunu bellrttı. ... Hitler birden parladı. Bu öfkesiyle köpürmesinde kendl POUTIKA \/C /STCCÎ haf gelmişti. Bir lngıliz kitabında Ingiltere'de ye minli hesap uzmanlannın, «Şirketi yönetidlere karşı koruyup kârlann ol duğundan yüksek hesaplanmasını önlemek.. .una cıyla kurulduğunu okumuştuk. Biz mali danışmanların hünerinin sa dece o ortamda vergi den kaçmmak için kân ol duğundan küçük gösteril mesi olduğunu düşünüp. bunu o zamanlar birden kavrayamamıştık. Ingilte re'de bazan amortismanlar, karşılıklar olduğundan eksik ayrılıp. kârlar şişirilmiş, şişirilen bu kârlara dayanarak serma ye yatıran «yeni hissedar lar» büyük kayıplara uğ ramışlardır. Ingiltere'de Yeminli Hesap Uzmanlan kurumunun kuruluşu bu sakıncayı önlemek nedeni ne dayanır. Biz de de dışardan (işletme dışından) Vt U l tbl K M L E A Mehmed Taksim Kıslası # Gazetelerde okudum, ekonominin pot Komma bakımından şöyle konuşur: c... Geçen yıl Galitasaray'ın karşısınronu (Günerl Cıvaoğlu'nun buluşudur), Boğaz Köprüsü'nü ve bazı baraıları özel sek da kamulaştırmak is'.edıkleri ve hepımlzın töre (yani açıkgöz kişilere) satmak istiyor bilgisl olan küçük bir tütuncü dükkânı, 18 rruş. Ciddiye almadım, söylenti sanıyorum. arşındon ibaret arsa kl kaç liraya kamulaşAma bu söylentiler bana ikl olayı anımsat tırıldı? Size cevap budur. Gaiatasaray'da tı. Blrincisi Osmanlı Maliye Nazırları'ndan arşını 200 liraya yer alınırsa, Taksım'in ilebirınin Taksim Kışlasını ve Talimhaneyi. bir ristnde olan yerler acaba kaça satılır? (...) zamonlar, satışa çıkarması, ikincisi Demok J Liranın değeri varsa, arsanın da değeri ,•. •>•«> faY Partl döneminde devlet fabrHcatarmm 'iıantr. Ba arsanın değerini bttsnradt.» .: •.. • özel sektöre satılmak istenmesi... Buşo Efendi de başka acıdan bakıyor: «Nozır diyor ki bana izln verdiniz, isilkin Taksim Kışlası'nın satışa çıkarılması olayına gelelim: Dr. Aü Nejat ölçen'in tediğinizi satın alın dediniz. Hükümetınize «Osmanlı Meclisl Mebusanı'nda Kuvveller güveniniz. Harblye Nazırı ile yazışarak o Ayırımı» odlı kitabı çıktı. Ali Nejat dosiu alarnn satılmasına karar verdik. Böyle bir muz, Mecl;si Mebusan'da Taksim Kışlası' izln almış olsa bile böyle büyük bir arsa, nın satılış görüşmelerini özetlemiş; ben de böyle büyük bir kışla ıçin ayrıca meclisimizden (olur) almalıydı.» onun kitabından özetleyerek anlatoyım: Osmanlı Mollye Nazırı, devietln malıİttihat ve Terakki Fırkasının Maliye Nazırı. Taksim Kışlasını ve Talımhane Meyda nı. meclisin bu direnmesi karşısında satan.nı satışa çıkarıyor. Böyle olunca, devlet mamıştır. Demokratlar da, bir ara, nerdeyse devmalını nasıl satarsın, diye mebuslar kıyaletin fabrikalarını, bankalannı özel sektömetl koparıyorlar. Maliye Nazırı da karar aiınmışsa da istekli alıcı bulamadıklarını, re satmak istedıler. Mecliste, karşılarında cok kücük bir muhalefet vardı. Bütün sa«teicş etmeyiniz» diyerek şöyle anlatıyor: «... Müşteri aramaya başladık.... Parls1 tarız demeierıne karşın meclis dışında nalIn en büyük molî kuruluşlarından olan So kın muhalefete, sahip cıkması vardı ki, saciete General Paris'de bir cok arsalar mey tamcdılar, özel sektöre peşkeş çekemeditiana getirmiş olan tanınmış mühendis Plo ler. Arada bir gizll demokratlığı dışa vueuc De Value'yl bu işl Incelemekle görev ranlar, bunları satacaklarını söylerler. Ama lendirdl. Ve bu İkl ay uğraşarak, hüküme billrter ki onlar da satamazlar, ancak lâfıtin istemekte olduğu 400 bin llra karşılığın nı ederier. Boğaz Köprüsü yapılsın mı, yapılmasın do bu yeri almakta hlc bir çıkarlan olmayacağına dair şlrketine rapor verdi. Fakat biz mı, tartışması uzun sürdü. Yapıldı, kim abununla birlikte konuyu izlemekten uzak çacak, kim açamayacak tartışması cıktı. kalmadık ve özel olarak kendislne başvur Sonunda kim işletecek, nasıl lşletilecek so> duk. Bu İşl yapmolarını, memleketl gönen runu tartışıldı. Kâr eder. zarar dlye ortava dirlp süsleyecek bir yapıt oıuşturmalannı düşenler oldu. Ekonominin patronu Boğdz Köprusunü ve böylece ülkede kendilerlnln ününün arsanmıyorum kl satsınl Belkl eski particiliğl tabileceğinl söyledik.» Böviesl değarll bir yerfn Maliye Nazı depreştiğinden olacak, şakasını ediyordur. rı'nın rıcası lle satılablteceğlne kızan İstan Şaka etmek de vergiye tabl değil M. patron bul Mebusu Kozmidi Efendi, aevlet malın! lar da şaka etmesinler ml? Sanayide aşırı stoklar (Filtreli sigara, gübre ve yan ürünleri) gerçek artış gibi değerlendirilmiştir. Oysa bunların bir kısmı, piyasada istem bulunup bulunmadığına bakılmadan üretildiğinden, belki de imha edilecektir. iSiiinıııııııuauHiiHiHijiiııııııiiinpiinıiiiiiiiiJiiiiiiHiiiiiiiiiiiiiii^^^ lannda zarar hangi tüzel kişideyse (şirketteyse) tas fiye edilmedikçe o tüzel kişide kaldıgmdan, Asil Çelik'ten. Otomobil firmalanndan ve oto yan sa nayii firmalarmdan gelen zararlan Holding hesaplannda gösteremez, göstermemiştir. Bu zararlar la birlikte biz iddia ediyoruz ki, Koç grubu 1981 yılmı toplam olarak ya pek az bir kârla ya da za rarla kapamıştır. Sabancı, Çukurova Holdinglerin durumu için de benzer yargılara vanlabilir. Bu bir. kaynak sağlamak hayati önem kazanınca, 1982'de, aynı duruma gelinmiştir. Bu üç. Yukandaki acıklama yüksek gelir vergisi beyanlannın da, tamamen 1981 yıh kârlan «ile ilgili olmadığını anlatmalıdır. Örneğin bir Demirören'in beyan ettiği vergi matra hınm kaynağı 1980. 1979 ve hatta 1978 de olsbilir. Sadece taşınmaz mallardan gelen gelirler 1981 ile ilgilidir. Çünkü Demirören'in sayısı pek çok şirke ti vardır. Ve bu şirketlerden dağıtılan kârlar be yannamesine girer. (Diğer iki rekortmen Makzume ve Beşikçioğlu'nun duru munu bilmiyorum.) Bura dan ödenecek vergilere ge lince, örneğin Sayın De mirören gibi gelirlerinin çoğu Anonim ve Limited şirketlerdeki kâr payından gelen yükümlü yurttaşlann vergi borcu olarak belirli miktardan Gelir Vergisi Yasasının 77. maddesine göre «vergi alacaklatı» Indirilir. Geçen yıl kurumlar Vergisi %25'ten %50'ye çı kartılırken. bu verginin yansmın dağıtılan her or tağın gelir vergisinden in dirilme olanağı verilmiş tir. mıştır. Firma kârlan abartıldığı kadar olmasa da artmıştır. Yani gelir dağılımındaki adaletsizlik, şaha kalkmış bir enf la&yondakinden daha da beter şekilde bozulmuştur. Son olarak bu konuda sektörler olarak büyüme lere göz atmakta yarar var. Burada da olduğundan yüksek değerlemenin nereden geldiği belli. Konut inşaatlarında alan olarak yüzde 30, ticari ve sınaî yapılarda yüzde 5 12 azalma olmasına karşın 1981 yılında (1980 de olduğu gibi) artış gös terilmiştir (1). Buğday üretiminde 1981 yılında gerileme olduğu belli iken 500 bin ton artış olduğu esasına göre hesap yapılmıştır Buğday üretimi dış satımın 2 milyon tona yaklaştığı 1978'den beri düştüğü halde bu gerçek milli gelir hesaplanna ters geçmektedir. Ve üretim hâlâ 17 milyon ton olarak hesap yapılmaktadır. (2) Sanayide aşın stoklar (filtreli sigara, gübre ve yan ürünleri) gerçek artış gibi değerlendirilmiştir. Oysa bunların bir kıs mı, piyasada istem bulunup bulunmadığına bakıl madan üretildiğinden, belki de imha edilecekler dir. tü. 1 Ocak 1946 tarihi Hitler'e belki de ütopyanın son mendi reği gibi görünüyordu. C6pn6IBriTTılZ vOFıTTOÇ*' Hitler, kendi hayal dünyası içinde tutsak oluyordu ısa süre icinde asıl sı ğınağın inşaatı tamam ; ^1 lanmıştı. Yapılmaktaki 'amacına tam uygun bir sığınaktı burası. Dıştan eski Mısır mezarlarına benziyordu. Aslında ise, doğrudan doğruya havalandırma tertibatı bu lunmayan, penceresiz bir beton bloktan başka bir şey değıldi... Hitler'i kuşatnn altıyedi metrelik duvarlar, onu gerçek anlamıyla olduğu kadar mecazî anlamda da dış dünya dan ayırıyor ve kendi hayaı dünyası icinde tutsak edlyordu. ... Gestapo Şefi SS Kaltenbrunner ilk kez beni ziyarete geldi. 20 Temmuz gecesi sezinlediğim gibi yine beni bakışlarında açık bir tehditle süzüyordu. «Bendlerstrasse'deki ka saların birinde, 20 Temmuz dar besinden sonra başa geçmesl kararlaştırılan yeni hükümetin llstesini bulduk. Siz bu llstede de Silahlanma Bakanı olarak yer almıştınızlı dedi. Gizli silahlarla ilgili yayına son verildi zel bir konuşmada Hit ler, bu konuda bana hak verdiğinı söyİ9dıy se de, sonradan Işitüğime göre «gizli silahlar» sorununu askıda bırakmış. Bunun üzerine 2 Kasım 1944'de Goebbels'e yozdım. Goebbels, günlük gazetelerde bu tür yayınlara hemen son verdi. Ama şaşılacak şey ki bu konuda söylentiler de gıttikce yayıldı. Ancak Nürenberg Mahkomeleri sırasında, Propaganda Ba kanlığı'ndo Goebbels'in yardımcılarmdan biri olan Fritzsche'den öğrendim ki, Goebbels bu tür söylentilerin yayılması İCin özel bir büro kurmuşmuş.. ... 12 Ekim 1944'de Batı'daki harekât yine bir durgunluk evresine girmiş ve caresızük icinde geri cekilen başıboş Alman sürülerinin akını duraklamıştı. Bir kez daha bir cephe kurabilmek olasılığı belirdl. Ye ni stratejiyi saptamak icin top lanan konferansta, Hitlsr, beni bir kenara ceklp hic kimseye bir şey acmamam koşuluyla el altındaki bütün kuvvetleri toparlayıp Batı'da büyük bir saldırıya gececeğinl bildirdi. Saptırmalarm sorumlusu Merkez Bankası değildir oğal ki burada ya pılan hatalar ve saptırmalann so rumlusu T.C. Mer kez Bankası değildir. Fakat Merkez Bankası 1981 eylülünden bu yana görülen bazı olumsuz işaretleri belirleyip, ekonomik yöneticileri uyarabilirdi. 1981 eylülünden bu yana meydana çıkan olumsuzluklann başında dış alımlardaki azımsanmıyacak düşme eğilimi gelmektedir. Diğer bir olumsuz gelişme. devlet gelirlerinde ki tahsilat artış hızmda meydana gelen düşmedir. Bu iki olay ekonominin bir durgunluk dönemine girişi endişelerini doğuracak kadar ciddidir. Ekonomideki durgunluğu haber veren göstergeler dışında, işçi dövizlerinde ki arbş hızınuı yavaşlaması ve hatta bu artışm adeta durması (1982'nin ilk iki aymda bu trendde süre gitmiştir.) vardır. Ni hayet likidite sıkıntısının artışı ile hergün gelen if las, dolandıncılık, işi bırakma şeklindeki özellikle özel kesim kuruluşlannın içinde bulunduğu ger gin ve ümit kıncı durumun yıl sonunda daha da ciddileşmesi olayı da var dır. K ö D Bir şirketin kârı ana holding bilânçosuna 23 yıl sonra geçebilir * l d n c i olarak Holdinglerin 1981 kâr lan olarak göste rilen miktarlar as lında 1980 yılında kendi şirketlerinin kârlarından etkilenir. Eğer şirketleri nin 1980 kârlan iyice idiyse, 1981 yılı Holding bi lancosu da iyi çıkar. Örneğin Pamukbank'ın 1981 yıh kân dagıtılırsa bu ka n n yeralacagı Çukurova Holdlng'in beyanuıa, bilançosuna 1982 yılında ge çer.. Garanti Bankası ile Koç Holding. Akbank ile Sabancı Holding arasında ki hesap ilişkileri de öyle dir. Hatta şunu belirtelim. bazı özel durumlar vardır ki. bir şirketin kân Ana Holding bilânçosuna 23 yıl sonra geçebilir. Ne var rKf, şirketler ve holdingler kârh görünmek için yatınmlar azaldığmdan 1880 kârlanndan 1981 yılında dağıtım kararlan aldılar. Bu nedenle de Holding kârlan yüksek gf rünmüştür, abartılmıştır. Bu da iki. Son olarak, hem üahâ bol kredi almak, hem ortaklannı küstürmemek ve hem de haJka açılma halinde durumu iyi gös termek için. ticaret yaşamında bazı yıllar kârlar yüksek gösterilir. Bu sokaktaki yurttaşa tuhaf gelebilir. Bize de, Hesap Uzman Muavlnl oldugumuz 105tr52 yıllannda tu D U Y U RU ¥ I MİLÜ EĞİTİM BAKANÜĞ1 MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ DÖNER SERMAYESl MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Milll Eğitim Bakanhğı Yayımlar Genel Müdürlüğü adına aşağıda cins ve miktarları yazılı matbaa makinalan, 2490 sayıh Kanun gereğince kapalı zarf usulü dış üikelerden satınahnacaktır. 2 Makinalara ait şartnameler bedelsiz olarak Milll Eğitim Basımevi Müdürlü^ü Sultanabmet . Istanbul adresinden temin edilecektir. 3 thale 24. Haziran. 1982 perşembe günü saat 14.00'de Milll Eğitim Basımevi Müdürluğü SultdnahmetÎST. binasınm toplantı salonunda yapüacaktır. 4 Muhammen bedelleri hizalannda gösterilmiştir. 5 İsteklilerin geçici teminat mektuplannı veya banka mektuplannı kanuni belgeierle birlikte usulüne göre hazırlayacaklan teklif mektuplannı en peç ihale saatmden bir saat öncesine kadar lstanbul Sultanahmefte Milli Eğitim Basıroevi Mudürlügü İhale Komısyonu Baîskanlığına makbuz mukabilinde tesim etraeleri gerekir. 5 Postada vakl gecikmeler kabul edilmez. 6 Zarflarm üzerine teklifin hangi makinaya ait olduğu yazılmalıdır. 7 lstekliler makinalann hepsinl birden teklif edebilecekleri gibi munferiden de teklif edebilirler. Muhammen Muhammen Bedeli (TL). Mihtan Mahinanm Cinsi Geçici Teminat Forma Ratlama (Kırma) 2 18 İstasyonlu Komple Harman Kapak Takma 3 ağızlı bıçakla birlikte 1 Komple 6 tstasyonlu tel dikişli Harman ve Kapak Takma 3 ağızlı Bıçakla birlikte 1 Tek Renkli Düz Ofset 1 Tek Üniteli Veb Ofset 1 Foto Dizgi Makinası 1 Renk Ayırma 1 9.000.000.ı 126.000.000.! 15.600.000, 16.000.000, 47.000.000, 7.000.000, 25.000.000, 245.600.000, 270.000,* 3.780.000,468.000, 480.000.^ 1.410.000, 210.000, 750.000, 7.368.000, 14990). 4160 Benim böyle bir durumdan haberim olup olmadtğını sordu. Aynı zamanda resmî bir ne zaket gösteriyordu. Belkl de bu acıklanmasınin ardından bir an dalıp düşünmüş olmam, bana inanmasını sağladı ki, ar tık daha fazla soru sormaksızın cebinden bir tomar belge cıkarttı. Gercekten darbeciler beni hükümet llstesine almışlardı. ... O günlerde harıta masası YARIN: Insanlarımızın sefaleti Hitler'i ilgilendirmiyordu... Faiz gelirleri başka kesimlerden sübvansiyone ediliyor anka kârlan da eğer Ziraat Bankasiyle kamu banka lan bir yana bırakılırsa çok artmış değildir. Kaldı ki banka kârla nnın büyük kısmı da «dış işlemlerden» yani döviz alım satımından gelmektedir. Bunun anlamı ise faiz gelirlerinin başka ke simlerden sübvansiyone edildiğidir. Evet faizler yükselmiştir ama bu baş ka ticari işlemlerden karşılanmıştır.. özetlersek, holding, şir ket ve kişi kârlannın çok yüksek görünmesi bazı nedenlere, ekonomik geliş me dışında (1981 için) ne denlere dayanmaktadır. Ama yine de 1980 ve 1981 deki bunalımında kemerleri sıkma adaletli olma 22 KM. MESAFEDEKİ CUMAYAN1 İŞLETMEMİZDEN MÜESSESEMİZE 200.000 TON KİREÇ TAŞI TAŞITTIRILACAKTIR Şartnamesi, bedelsiz olarak aşağıdakl adreslerden alınabilir. 1 KARABÜK'te: Demir ve Çelik Fabrikalan Müessesesi Tedarik ve Ikmal Müdürlüğumuz. 2 İSTANBUL'da: Sirkeci. Yalıköşkü Cad. Yalıköşkü Han Kat: 45'deki Mümessilliğimiz. 3 ANKARA'da Kücükesat Büklum Sokak No: 22'deki Genel Müdürlüğümüz. ÎSTEKLÎ'lerin şartnamemiz esaslanna göre hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplannı, geçici teminatlanyla birlikte en geç 16 haziran 1982 çarşamba gunü saat 14.00'e kadar Karabük'teki Müessesemiz Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğu'nde bulundurmalan ilân olunur. (Basm 16167)' 4163 B BİTTİ (1) Rapora, ekli 8. tabloya göre 1981'de inşaat alanlan için alman ruhsat konutlarda % 82.2, sı naî ve ticari yapılarda yüzde 36, kültürel, sosyal ve diğer yapılarda yüzde 23 oranında 187B yılından geridedir. Ama bizim milli gelir istatistik lerine göre inşaat 1979'dan 198l'e gelişmiştir. Bu nu izaha herhalde imkân yoktur. (2) Bu konuda bakınız» GÖksel Türk Dünya Gazetesi 10 nisan 1982 sayfa 2. Bu yazıda buğday ve tanmsal ürünler tiretim tahminıeri üzerin de ciddl şüpheler ve yanılma nedenleri oldukça bilimsel bir yöntemle anlatılmıştır.