Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 HAZÎRAN 1982 zaraa 8yle yaz! Ne yapmak Istlyorsun, önce buna karmr ver! Bakacaksın, ama göreceksln. Hiç uydurmaya kalkmat Korkma, her yiğidin bir yoğurt yiyişl var, bozulma!» Düşünün ki ustası, Rkretl Yaşar Kemal'le aynı kesime, rö portaja yolcu ederken söylüyor bunları... Pikret de ustasının ögütlerlni tutarak, ilk röportajıyla adı nı oturtuyor gezi yazarlannın başına. «HER ZAMAN BELIRTTİĞtM GlBt, SANATIMIZIN YARGILANMASINi ÜZERİNE ALANLAR, SANATÇIYI YADSIDlGl GİBİ KENDİNİ YADSIDIGINI DA KABULLENEBİLMELİ...» «Anüarmızda çeşitlj Idşile ri çeşitlj yönleriyle dile geiirdiniz. Başka anılarınızda edebl yat dünyasından da portreler çizecek mîsiniz?» Hızlan kardeş, anılarımda çeşitli kişilen, çeşitli yönleriyle dile getirdiğimı belirterek sen de yüreklendiriyorsun BtR KARIŞ İLERDE Rıfat Ilgaz: Eleştlrimlz neyse .„,„».,. beni, sağ ol! Anılarımda da öy cılığımız en azdan bir karış üerdedir.» kü ve romanlarımda olduğu gt bi, bunu başarmak istedim. Ben de Orhan gibi düşünüyorum. însanı, daha çok üretim ilişkileri içinde saptayabümelı... Emekçıyi tanımadan toplu mu tanımamız olanaksız. Üreti yorsa nasıl üretiyor, üretemiyorsa neden üretemiyor? Nedenlerini, koşullarını bileceğiz. Emeğin ne demek olduğunu bilerek. Kendi sorunlanmızdaa yola çıkacağız önce... Toplumda yeri olan, çalışan kişi olarak... Yaşamımızın önemli bir bölümünde kişiden bile sayümamamızın nedenlerini irdele«Hababam Suufı» v© Rü'at lardan, 1927lerden beri hemen yerek... Hele sosyal kaderimiIlgaz... Birbirini çağnştıran ı yazınsal türlerin tümünde yaöin, hele kimlerin dudaklanki ad. Oysa Rıfat Ilgaz 1940 zıyorsun, çiziyorsun da bu yıla nm arasından çıkan bir çift kuşağının usta bir şairidir, ro değin neye ödül alamadın? sözs bağlı olduğu yıllarda... mancıdır, hikâyecidir. Neden Hani herkesin sevdiğı onikı, Bildiklerimizin bilincine varase büyük çoğunluk onu «Ha onüç kez basılmış bir «Habarak... ,Kopmadan, yıkılmadan, babam Sınıfı» ile tanıdı ve ço bam Sınıfı» romanın vardı? Ha kızmadan, kızsan büe öfkeni ğu da o eserde tıkandı kaldı. ni oyunlarmda Ulvi Urazlara kutsal bir armağan gibi gizletıpatıp yakıştırdığın Piyale IhSon ayların en güncel adı mesini bilerek... Gülümsemenl sanın, Zeki Alasyalara biçilmiş Eıfat Ilgaz, «Yıldız Karayel» kaftan bir Tulum Hayri'n, Me yitırmeden, gereki'rse çevrende adlı romanıyla iki ödül birden kilerini de gülümseterek... tin Akpınarlara uyan Refüze kazandı: Madaralı Roman ödü Ekrem'in, Suzan Ustan için bir lü ile Orhan Kemal Roman Evet yazacak amlarım, dedlInek Şaban'ın, Ahmet Gülhan, ğin gibi portresini çizeceğim Armağanı Seden Kızıltunç için bir GüRıfat Ilgaz'ın, bu konuşmada çok klşilerim var daha... Dadük Necmi'n vardır? Verem İki yönünün altını çizmeye çalış ha «Bizlm Yokuş»un bile henüz hastanelerini dile getiren «Bi sonuna gelemediğime göre... tık. Romancı ve anı yazan Rı zlm Koğuş»lan, «Pi.1amalılar»ı , fat Ilgaz. Ilgaz, «Yıldız KaraBiz yazıp yazıp bir kıyıyel» romanı üzerine düşüncele yazmıştın? 1940 kuşağının «Yaya koyamıyoruz. Araplann derenlik»lerini, «Sınıf»larım, «Ya diği gibi, «yevmün cedit, nz> rini, bu romanın niteliğini aşadıkça»larını çıkarmıştın? Ba kın cedi!» Guncelden çıkacaçıkladı. caksızlara «Bacaksız» dizisini, ğız yola. Yazalını da sonrakiAynca ödül kurumu için ne«Kumdan Betona»yı, «Cankur ler okusun, diyecek kadar çoler düşünüyordu? Anılanru taran Yılmaz»ı armağan etmiş cuklarımıza, torunlarıniKa güsürdürecek miydi? Rıfat Ilgaz'la yaptığımız ko tin? Hiç mi üzsrlerinde durul venimizi yitirmedik. Neyi venuşmada mizah ustasının bir madı bu kitapların? Eğer bunrebiliyorsak sağlığımızda onu lar ödüı almana jetmiyorduysa başka yanını daha ayrıntılarıyvereceğiz. Elverir ki okurlarışu yaşa gelene kadar neden o mız, verilemeyeni de istemela tanıyacaksınız: turup da yenilerini, başkalan sin bizden. Her zaman belirtnı yazmadın?. Bunlan söyletim... Sanatunızm yargılanmaHER mekte haklı değiller mi okur sım üasrlerine alanlar, sanatçı ÖDÜLLENDİRİLMEDEN lanm? Ah bunlann yanıtını ve yı yadsıdığı gibi, kendini yadSONRA BİR ÇOK ren biri çıksaydı da ben de sıdığuıı da kabullenebilmeSORUNLAR ÇIKMIŞTIR öğrensem de kuşkul&nmı da li. «Futbolumuz neyse ronıanı» ORTâYA. BAKIN BEN DE gıtsam? mız da odur.» diyenin sözünÖJDÜtLENDİRİLMESEYde biraz gerçek payı varsa, bu ÖdüUer hiçbir işe yaramaz DtM, NASIL <Iiyenlerin gene de karşısında tlimceyi şu biçime de sokabiliyÜREKLİLİK GÖStERÎR riz demektir: yun. Her ödüllendirümeden DE SÖYLEYEBİLİRDİM sonra birçok sorunlar çıkmış«Eleştirimiz neyse, romancıTÜM BUNLARI?» tır ortaya... Bakın ben de ödül lıfımız en azdan bir karış iler lendirilmeseydim, nasıl yürekt dedir.» Neden mi? Önce yapıt «Yıldız Karayel İki ödül lilik gösterir de söyleyebilir gelir, ürlin geiir. Sonra kuralbirden kazandı: Madaralı Ro dim bunları?... lar... man Ödiilü ile Orhan Kemal. Yapıtlann daha geniş yığınRoman Armağanı'ıu. Ödüller lara ulaşmasında ödülün yara«YENİ ÇALIŞMALARIM üzerine ne düşünüyorsunuz? n olabilir deniliyor. Nsden yaARASINDA BİR DE Ödüllerin yazarın daha geniş rarlı olmasın? Ama bir koşulROMAN VAR: TEK kitleye ulaşmasında yararı var la... önce iletişim organlarının, BAŞINA YAŞAYAN BİR ını? Ödüller arasında ayrım basmm ilgilenmesi, önemsemeGÖNÜLLÜ gözetiyor musunuz? Neden?» si koşuluyla... TRT nasıl davSÜRGÜNÜN YAŞAMI» Evet, bu yıl «Yıldız Kara ranacak? JBasın peşin yargılan yel» adlı romanımla Madaralı dırmadan mı yola girecek? KiRoman ödülü ve Orhan Kemal «Bir süre Cide'de yaşadıtapçı bu ödül kazanmış kitabı, Roman Armağamnı kazandım. nız. Şündi İstanbul'dasınız. kendiliğinden vitrinine koyabi Ne mı düşünüyorum genel ola Dönmeyi düşünüyor musulecek mi? Dergi yönetmenleri, rak ödüller için?. Ödül kazana nuz?.» yan tutsun tutmasın, gereken nın ödüller üzerinde ne düşü Evet, 1974'lerde Istanbul' sayfayı ayıracak mı? Yoksa neceği belli değil miî. dan aynlmış, Cide'ye yerleşbir iki satırla mı geçiştirecek? Ödül itazanan bin olarak, ö Tüm susacak mı yoksa?. meyi dUşünmüştüm. Bunun zelliğim olduğunu belirtmem bir bakıma metropolden ayrıGelelim okurlara... Haydl gerekir ilkin. Sanıyorum yallıp bir kıyıda unutulmaya katduydu, öğrendi diyelim... îlgisi rıız TUrkiyemizde değil, belkl ni nasıl dile getirecek?.. En ö lanma anlamına geldiğini de de yeryüzünde ilk kez ödül anemlisi, dedikodusuyla mı ye bilmiyor değildim. Yola girdllan en yaşlı bir sanatcıyım! ğim günlerde kaynaklandığım tinecek? Yetmişini aşkın bir sanatçı... «Yıldız Karayel bir ırmak öz toprağıma dönüp kişiliğimi Ödüllerin amaçları arasında öromanın bölümii. Başka ciltle oluşturan etkenlerden gilçlenip zendirme yamnrn ağır bastığıri de olacak mı? Bütün Kara tazeleme olanaklaruu sağlayabinı düşünürsek, belirteyim hedenlz'l bir dlzl romanda anla lir miyim diye düşünmüştüm. men... Tam onbeş yaşından bu Başta dil olmak üzere tüm tacak mısınız?» yana durmddan yazı yazan bi Gelelim «Yıldız Karayel» toplumsal olaylarm, çelişkileriyim. EUiyı aşkın kitabım In bir ırmak roman olabilece rin kökenini irdeleyip sanatım var. Dergilerde, gazetelerde kl açısmdan yararlanma ereği de ğine. Bu romanım için değil tap haline gelebilecek, beş on de, «San Yazma» için böyle vardı düştindüklerimin içinde. kitap oluşturabilecek kadar ya «Yıldız Karayel», «Sanyazma» bir tasarım vardı. Kitabı bazılarım olduğu gibi basımı san Altın Kitaplar beni destek gibi iki roman, Uç beş çocuk nı beklediğim beş on kita lemedi. romanı, bir o kadar piyes, beş bm da yazarı bulunmaktayım. on da şiir ortaya koyduğum Ne var ki bir Karadenizli oYani ışimi özendirmeye hiç ge halde düşündüklerimde kendilarak, bu kesimi Irmak Roman rek kalmadan da banl harıl ya mi yüzde yüz haklı, başanlan yazılacak zenginlikte, kaynakla zabiliyorum. Ödüllerin, kitabın mm da yeterll olduğuna inannverimlibir yurt parçası ola mış değilim. Hele yitirdikleritanıtılması, satışı için yararı rak görmekteyim. Karadeniz, ml hesaba katarsam... Hele he olduğu düşünlilürse bunun isu ürünleri, balıkçüan, kıyı çin de yanıtım hazır... On iki le jritirdiklerimin özveriyle, kesimin üreticilerı olarak ince özgeçiyle kez en az on bin üzerinden ba kapatüamıyacağmı lenmeye değer niteliktedir. sılan bir kitabın da sahibiyim. da algıladıkça... Birikimim birkaç roman ya» Üçer beşer kez basümış kitap «Yeni çalışmalanmzdao maya yeterlidir. larım da az değil... söz eder mlslniz?» Bütün bunlardan sonra aldı Yeni çalışmalanmın en «TOPLUMCU • GERÇEKÇt ğım bu iki ödülün beni düşübaşında iki oyun var, yeni seTÜRK EDEBtYATININ nülemeyecek ölçüde mutlu etti zon İçin... Biri çocuk oyunu... GELtŞMESt tÇİN NE ğini, onurlandırdığını, yürekCide'li küçüklerin Çatalzeytin Mt YAPMALI? ÖNCE lendirdiğıni de açıklamalıyım. festivalinde ödül kazandıklan DAYANMALI, Madaralı tıpkı benim gibi öğbir oyunumu geliştiriyonım: KATLANMALI, retmenliği seven, bu mesleğın «Türk çocnklan, Tfirfc çoKIZMAMALI» coşkusunu, sevincini yaşadığı cuklan» öbür adıyla «Şayzekadar çilesinl de çekmiş, ısteAuslaender.» mediği bir dönemde işinden u «Orhan Kemal Roman Aröbür oyunum da Ankara zaklaştırılmış, ordan oraya amağanı'm kazandınız. Edebiyat Halk Tiyatrosu ile sözleşmesitılmış sanata, edebiyata gönül anlayışı, akım olarak benzerllk ni imzaladığun bir oyun... Bir veren bir kişi... Aşağı yukarı ler taşıyan iki yazarsınız. Şöy de roman: Tek başma yaşayan yetişmemiz de ajTiı kaynaklarle soralım: Orhan Kemal için bir gönüllü sürgünün yaşamı.« dan... Amacımız, ereğimiz de ne düşünüyorsunuz? Aynca so aynı... Orhan Kemal'e gelince, ruyu genişletelim. Toplumcu 1940'lardan bu yana şiire, öygerçekçi Tfirk edeblyatının geküye, romana, edebiyata aynı lişlmi için ne vapmalı?» açıdan bakmış, toplumu, ger Yukarda da oeUrttiğlm gl çekleri aynı bakış açısıyla irbi, aynı yazınsal anlayış, aynı deleyip değeriendirmiş, aynı sı kuşak, aynı akım anlayışı doğkıntılan, bunalımlan, çilelert rultusunda Urünlerimizi verîstanbul Haber Servlsl Klgünü gününe birlikte çekmiş dik. Aynı ustalar, aynı öncüler sa adı YAZKO olan Yazar ve aynı yazınsal kuşağın İki yazı ışık tuttu yolumuza. Belgelere Çevirmenler Yayın Kooperatifi Mehmetçiğiyiz. Sosyal kadert dayanarak söylüyorum, aynı de birbirinden ayn olmayan 1 ustalann yüreklendirmelerin nce yayınlanan üç kitap topla tıldı. ki yakın arkadaş... Romanıma den hız aldık... Arkamızda her uygun göriilen bu armağanm YAZKO'nun 1974 yüında ya zaman geniş yığınlar gördük... bence tek anlamı tüm bu düymladığı, A. Kadir ve Asım îşte «Murtaza», işte «Hababam şündüklerimin, yorumladıkları Smıfı...» Romanıyla, oyunuyla Bezirci'nin Bertold Brecht'ten mm onaylanıp değerlenditoplumcu gerçekçi Ttirk Ede çevirdikleri «Halkm Ekmeği» rilmesi... Bir sanat görüşü biyatının gelişmesi için ne mi îstanbul 2. Sulh Ceza Mahkeme nüz, bir kuşak felsefesinin sü si, 1976 yılında yayınladığı Pıyapmalı? önce dayanmalı, katrüp gitmekte olduğunun belge nar Kür'ün «Yarm Yann» 1. lanmalı, kızmamalı?. lenmesi... Ordu ve îstanbul Sıkıyönetim Orhan Kemal'in, Pikret OtKomutanhğı Adll MUşavlrliği, Gene de okurlanmın üzerin yam'a bir önerlsini yüıeleye1978 yılında yayınladığı Ataol de bir kuşkusu olacağım var yim bu arada: Behramoğlu'nun «Knşatmada» saymaktan kendimi alamadığı«tnsanlara bakmaya çahs!... Îstanbul 3. Sulh Ceza Mahka. mı bellrtmeliyim. Bana demeaDurumlarmı, geçlmlerlnl knrcs mesi tarafından tnnlahlrti ler mi U . harıl harıl tam 1926 lal Bir istidaeı nasü iflttda va KÜLTÜ& YA$AM Cumhuriyet 5 sanat edebiyat doğan hızlan düşünce inceleme' araştırma şahın alpay Doğan Kuban olduğu İçin tbu göruşunl dogruluğunu kanıtlamaya çalıştık... Tartıçma ve araştırmalanmızda, bize sunulduğu gibi kabul ettigimiz iki kavramı irdelemeyl ihmal ettik: Kültürun tanunı ve dünya tarih yazımının yapısı. Her ikisi de Bata kökenlidir. Her ikisi de Batı agırtıkhdır ve evrensel değUdlr.. Kuban'a göre, «İslâm kültür aianını tanımlamaya çalışırken, Batılı düşünce tarihinin bir döneminde oluşturulmuş... Jcültür kavramı bize fazla yararh olmayacaktır... Bunun bir nedeni, mimarlık ve sanat tarihinin gelışme döneminin evrensel düşünce tarihinde Batı kültürünün üstünlüğünü kabul ettirdiği bir döneme raslamastdır. Böylelikle dünya mimarlık ve sanat tarihinin yapısı, Doğu Akdeniz'den başlayıp. çağdaş Batı mimarlığma ulaşan bir geüşme çizgisi olarak kurulmuştur.» Bu nedenlerle «Batı düşünce ve biliminto bir ürünü» olan kavram ve terimlerle «İslâm mimarlıgı ve sanatını yaratan kültürün çağdaş bir tanımı» yapılam»7. Ancak «bütün bunlar oryantalist gelenegin değersiz olduğu sonucuna gdtürmemelidir. Bu gelenek belgeleme pçısmdan büyük bir kaynaktır. O olmasaydı, çağdaş îslân tarih yazımmı yeniden oluşturmak çok güç olurdu.» Çağd"jş İslâm tarih yazımmı yeniden oluşturmak ise, yapılması ?orunlu bir iştir. Kuban'ın denemelerinin yalnız sanat tarihimizb Ügilenenler bakımından değil, toplum bilimlerine ilgl duyan herkes için değer taşıdığına kuşku yok. Aynı değeri taşıyan TÜRKÎYE SANATI TARİHİ adlı kitabınm 4. baskısı (Gerçek Yayınevi, İstanbul. Kasım 1981, 304 s.) da geçtiğimiz aylarda yapılan Profesör Kuban, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Kürsüsü Başkanı ve aynı zamanda Anıtlar Yüksek Kurulu üyesidir. 1967'de ABD'nin Michigan, 1970" de Minnesota Üniversitelerinde, 19801981'de Massachusots înstitute of Technology'de (M.I.T.) misafir profesör olarak dersler vermiştir. Kuban'ın yukarıda değindiğimiz eserleri dışmda sanat tarihi ve restorasyon konulannda yerli ve yabancı birçok bilimsel dergide yayınlanmış çok sayıda makalesi ile ANADOLU TÜRK MİMARİSİNÎN KAYNAK VE SORUNLART (1965) ve MÎMARLIK KAVRAMLARI (1. basım 1973. 2. basım 1980) gibi kitaplan bulunuyor. Elimizdeki kitabın son sayfalannda Doğan Kuban'ın çalışmalarının tam bir listesi veriliyor. Süreli Yayıniardan Türkiye'den Araştırma Ozetlerı konomik ve Sosyal Dök'ömantasyon ve Araştırma A.Ş. (ESDA) tarafından Ocak 1982'den bu yana her ay cıkarılmakta olan bu yayında, o ay ülkemızde yayınlanmış kitap, makale, rapor, biidiri, tez. vb. şeklindeki tüm araştırmala rın kısa özetleri veriliyor. Araş tırmalar. genel başvuru, dünya ekonomisi, ekonomik taaiiyeH ler, ekonomi politikaları, sosyal sorunlar, hukuk, tarih, kül tür/sanat gibi bölümler altını da sınıflandırılıyor. Türkiye'den Araştırma Özetleri'nin çok i l ginç bir özellıği, duyurular, çolışmaların bir kısmının kısa özetlerinin bizzat yazarları tarafından kaleme alınması. Bu yayınm 6. sayısı (Haziran .1982) çıkmış bulunuyor. TÜRK VE İSLAM SANATI ÜZERİNE DENEMELER Arkeoloji ve Sanat Yayınlan, İstanbul 1982,235 s. •mr "iFİkemizin seçkin kültür ve biljm adamlarından biri • I olan Profesör Kuban'ın yakınlarda yayınlanan bu ^ J kitabı, daha önce SANAT TARİHÎMIZÎN SORUNLARI (Çağdaş Yayınlan, îstanbul, 1978) başlığı altmda toplanmış olan «îslâm» ve «Ortaçağ AnadoluTürk» sanatı kavramlanndan «Anadolu kentlerinin tarihsel gelişimi» ve «Türk ev geleneği» üzerine gözlemlere kadar uzananj bir dizi denemenin gözden geçirilmiş yeni badkılannı ve bunlar yanmda beş yeni yazıyı kapsıyor. «İslâm Mimarhgmda Çeşitliliğin Coğrafl ve Tarihi Nedenleri: Kavramsal Bir Yaklaşım» (1980'de îslâm Mimarisi ve Şehirciliği Uluslararası Konferansı'nda yapılan konuşma), başlıkh makalesinde Kuban »köklü üslup farklılaşmalarının varhğına karşm... 'İslâm Sanatı'nm Bütünlüğü' kavramının» savunulmasmı yüzeysel bir genelleme "ve Ervvard Said'in acımasızca eleştirdigi Oryantalist gelenegin [Edward Said ve «Oryantalizm» için bkz: 8.4.1982 tarihli sayfamızJ bir ürunü olarak nitelendiriyor. Şöyle diyor: «Biz Müslümanlar ise kendi tarihimizde buldugumuz için değil. fakat Batılılarca benimsenmiş olma statüsüne sahip E Rıfat Ilgaz: Belki de yeryüzünde ilk kez ödül alan en yaslı sanatcıyım .ııııııııııııııııifinfnıiM Kütüphanecilik konusunda önemli bir kitap K ütüphaneciUk Alamnda Yeni Kavramlar, Araçlar, Yöntemler adlı kitabmda Prof. Dr. Jale Baysal özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan kütüphanecilik kavramlan, araç ve yöntemleriyle ilgili bilgiler veriyor. Bu alandaki değişmelerî haztriayan koşullan belirtiyor. Kütüphaneciliği bir bilim, bir meslek olarak ele aldığı gibi, bu alanda baştan beri uygulanan teknikleri ve bu tekniklerin hızlı gelişmesinin nedsnlerini göstermeye çalışıyor. Çeşitli araştırmacı ve yazarlarm kütüphanecilikle ilgili kavramlan nasıl tanımladıklarıaı sergiledikjen sonra kendi düşüncelerini söylüyor. Baysal diyor ki. 1948'den beri başta belgebilim (documentation) olmak üzere kitap ve kitaplık konusundaki önemli gelişmeler, yaym sayısmdaki hızlı artış, bilgisayarlann büyük ölçüde kullanılmaya başlaması, kütüphaneciliğin kurallanm, geleneklerini, bu kuruluşlann yapılannı gerçekten de büyük ölçüde etkllemiştir. Fakat kitaplıklar ne denli hızlı değişirlerse değişsinler. onlann her zaman şu temel amaçlara yöneldiklerini görüyoruz: Bir yandan toplumsal ve bilimsel uygulama alan lan için gerekli belgeleri, öte yandan düşün, sanat ve bilgi ürünlerini toplayıp saklamak, yararlanmak isteyenlere yardımcı olmak. Bunlann, bütün toplumlar, coğrafya bölgeleri arasında ve herkesce sürekli paylaşılmasmı. aktanlmasını sağlamak. Öyle ki bu konunun yetkili yazan Mc Garry'nin dediği gibi kitaplık. oldukça eski zamanlardan beri «Yöneticilerin olduğu kadar, özgürlüğün de aracı olarak kullanılmıştır.» Jale Baysal bu önemli görüşe kendl düşüncesini eklerken şöyle diyor: «Kitaplıklar öz nitelikleri zorlanıp koşullandınlmadıkça, zorla bozulmadıkça. tam anlamıyla özgür bir varlığı sürdürme zorundadırlar.» Kitaplıklann düzenli kurallara bağlanmasmın, geniş halk topluluklanna açılmasımn 19. Yüzyılda gerçekleştiğine değinen Baysal, özellikle son 80 yıl içinde bu alanda devrim niteliğinde değişmeler olduğunu aynntılanyla anlatıyor. Onun kitabmdan öğrendiğimize göre bu temel değişmeler şunlardır: Belgebilim ve bilgibilim (information) hareketi, kitaplık gereçlerinin değişmesi. bilgisavarlann kitaplık hizmetinde kullanılmaya başlaması. Devletler uluslararası kalkınma yanşına katılmak, bu yanşı sürdürmek için bilimsel araştırmaya önem vermek zorundadırlar. Nitekim gelişmekte olan ülkelerde bılim ve teknik alamnda çahşanlann sayısında her yıl büyük artışlar görülmekte, bir çok devlet bu alanda büyük paralar harcamaktadır. Araştırma hiç kuşkusuz aynı zamanda yayın yapmaktır, yaymsız araştırma olmuyor. Jale Baysal yaymlann ne denli hızlı çoğaldığı konusunda çarpıcı bilgiler veriyor: Amerika'da Yale Üniversitesi'nde bulunan kitaplann toplamı yakmda ikiyüz milyona çıkacaktır. Ünlü bir kimya dergisinin yalnız yazar adlan ve konu başlıklan dizininin uzunluğu daha 1949'da 8 km. tutuyordu. Bugün yılda yirmi milyon sayfayı bulan yüzbin bilimsel ve teknik dergi yayınlanıyor. Bilimsel kitaplardaki yıllık artış ikiyüzbin. Aynen şöyle söylüyor Jale Baysal: «İnsanlık bugün o kadar çok bilgi biriktirmiştir ki, artık bu bilginin altmda ezilmekte. neyi.. bilip, neyi bilmediğini bile bilememektedir.» Bu nedenledir ki bilgi ve bilim merkezlerinin dolayısıyla kitaplıklann işlevi büyük önem kazanmaktadır ve kitaplık kavramı gittikçe daha çok şeyi kapsamaktadır. Baysal, kitabında bize bir de «Belgebilim Alanında Çağdaş Bir Hükumet Programı Örneği» vermiş. Bu program 1975 yılında Federal Alman Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı'nca hazırlanıp geliştirilmiştir. Programm içerdiği somut bilgiler, Türkiye'nin bu konulara ne denli yabancı olduğunu göstermek bakımından çok düşündürücüdür. Kitabı inceledikten sonra çağdaş anlamda bir kitaphğın bizim toplumumuzda henüz bilinen bir şey olmadığmı görüyoruz. Oysa çağdaş kitaplıklar toplumlann vazgeçilmez, ihmale gelmez büyük kuruluşlan olarak kabul edilmektedir. Bütün bu gelişmeler arasında Türkiye'nin durumu nedir? Ne gibi önerilerde bulunulabilir? Kitapta bu konuda ilginç saptamalar ve görüşler de yer alıyor. • Daha önce, yaym tarihi, belgebilim ve kitaplık konusundaki değerli kitaplannı ve yazılannı okuduğumuz Jale Baysal'ın İstanbul Üniv'ersitesi KütüphaneciUk Bölumü yayınlan arasında çıkan (1982) bu son kitabı her baiumdan iyi bir İnceleme ve başvuru yapıtı niteliğindedir. Kitaplık ve kitap konusuyla ilgilenen herkesin bu kitabın yazarma teşekkür etmesi gerekiyor. Jale Baysal'ın şimdi de, kitaplık kuranlar, bilgi verid merkezler ve özel arşivlerde çalışanlar için bir el kitabı hazırladığını öğrendik. Dileriz bu el kitabı gecikmeden yaymlanır. Arslan KAYNARDAĞ ESDA'nın diğer bir yayını da 1981 ortalarından bu yana haf tada bir çıkmakta olan BÜYÜTEÇ. Burada son bir hafta için deki dünya olay ve gelişmelerl hakkında çeşitli ülkelerde yayınlanan süreli yayınlarda ç ı kan yazılar arasından Türklys Gözüyle seçilen bazılarının Türkçe cevirilerine yor veriliyor. İktisadi konulara ve ingilızce yayınlcra ağırlık tanıması Büyüteç'in bir özelliği. 52. sayıdan başlayarak çeviriler yanı sıra bazı aroştırma yazıları da yayınlanıyor. Son sayısı 7.6.1982 tarihli 58. sayı. Sorum lu Yönetmenliğini Tunc Tayanç'ın yaptığı her iki ESDA yayını da yalnızca abonelere dağıtılıyor. Başvuru adresi: Kıb rıs Sok. 26/1. Çankaya ANKARA. İktibas Süreli Yayınlar Tarama Dergisi 1.1.1981'den bu yana, her o» yın 1. ve 15. günlerl yayınıanmakfo olan İktibas, çeşüli ö l kelerde yayınlanan gazete ve dergilerde çıkan makaleıerin Türkçe çevirilerini veren ve Türkçe süreli yayıniardan «İktibosslar yopan, çok yaranı bir yayın. Taranan yabancı yayınlar arasında İslam ülkelsrinds çıkan gazete ve dergi'ere <;enişçe bir yer verilmesi İktibas'ın belirgin özelliği. Yaymiayon lar yazıların seçiminde, yazarları «hongi görüşün sahibi bulunursa bulunsun... biünmesinde yarar umulan ve sorunlara daha geniş açıdan bakabilmeyi mümkün kılacak» nitelikte olmaları koşulunun arandığını belırtiyorlar (Sayı: 33, s. 2). 1.6.1982'de 35. sayısı yayın*; lanmış olan İktlbas'ın sorum. lu yönetmeni Ercümend Özkan. Başvuru adresi: Tung Cad. 14^ 3. Yenişehir . ANKARA. DEVE SESJl'N ARADIĞIN KUS DEVEKUSUDUP SONBA WIÇ B E M Z E M E Z KOCAMAN, BAŞINI KİMKİME Behic AR /VLLAH CALI^AN KULUNU 5EVER II YAZKOnun 3 kitabı toplatıldı 6LEYEN DEMIR »5ILDAR!! f)M9 mvmmını OOĞRUYU 5ÛYLEYEN' POKUZ KOYDEN KO VAR L A R !•