Katalog

Cumhuriyet 2 •N0fret etmth tçtn değll. »•vmek için buradayım.* Sophohlet Antigona ann vürürlüğe girecek olan Çocuk Mahkemelerl Yasası'ru, yakın dönemln en olumlu hukuksal gellşmesi ola rak nitelersek, yanlış bir değerıendlrme yapmış olmayız. Öteden beri yasalor küçükleri gözeten özel kurallar içermiştir. Anayasa'nın 135. maddesinde, «küçükerin yargılanması hakkmda kanunla özel hükümler konulacağı» belirtilmiştir. Ne var ki, yargılama yöntemlerinden, uygulanacak cezalardaki (ndirimlere kadar. yasaların, suçlanan çocuklara bakışı, onların egltilmesl, henüz başlayamadıklan yasama yeniden kazandınlması gereken varhklar olduğu doğrultusunda yönlendirilememiştir. îçerlkslz törenler ve abartılmış reklamlarla gelip gaçen 1979 Dünya Çocuk Yılı'nın Türklye'de bıraktığı tek kazanım, 21 kasun 1979 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan 2253 sayılı «Çocuk Mahkemelerinin kurulu$u ve Yargılama Usulleri Hakkmda Kanun» olmuştur. Bu yeni yasa, henüz uygulanmaya başlamadan, 6 kasım 1981 gun ve 2552 sayıh yasa ile, bazı onomii değişikllkler geçirmiş ve yürürlük tarihl 1 haziran 1962 olarak saptanmıştır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 31 MAYIS 1982 Y Yarin Yürürlüğe Giriyor COCUK MAHKEMELERİ YASASI YARIN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK. BU YASA HER İL VE İLÇEDE BİR ÇOCUK MAHKEMESİ KURULMASINI ÖNGÖRMEKTEDİR. BU MAIIKEMELER CAN LI DOĞMAU, İŞLEVLERİNt YERİNE GETİRMELİDİR. Güney DİNÇ Irmlr Barosu Başkanı aık' sık uygulanan yöntcm, yetkilendlrme yoluyla yargıçlan bir kaç mahkemede bir den görevlendirmek olmaktadır. Yargı işlavl, özen isteyen, yanılgı payı en az duzeye indirilmesi gereken bir çalışma türudür. Oysa işlcr yogunlaştıkça bu özen dağılmakta. yargıçlarm aşırı yıpranmalanna karşın, yanılgı olasılıgının önü alınamamak tadır. Agır Ceza, Ticaret, Basın Mahkemelerl gibl birden çok yargıcın görev yaptıgı mahkomeler, büyük merkezlerin dışında çoftu kez. haftanın belli günlerinde, öbür mahkemelerdeki vargıçlann yetkilendirilmesl yoluyla toplanabilmektedirler. ••* Çocuk Mahkemelerl. suçu önleyici, eği ; tici ve genç sanıkları topluma kazandıncı yönüyle. son derecede önemli yargısal kuruluşlar olacaktır. Bir veya lkl yargıcın görev yaptıgı ilçelerde, bu aşamada, blz de yetkilendinne yolundan başka bir çözüm göremlyoruz. Ne var kl. hlç degilse, İl Çocuk Mahkemeleri'nde yetkilendinne yoluna gidilmemeli, salt bu kuruluşlarda görev yapacak yargıçlara, özenli bir çalışma ola nağı saglanabilmelidir. Böyle bir başlangıç Çocuk Mahkemeleri'nin başansı ve etkinliğl bakımından zorunluluk taşımaktadır. Yasanm 19. maddesi, •Küçüklerin işledlklerl suçlarda, hazırlık soruşturmasırun C. Savcısı ya da görevlendireceği yardımcılan tarafmdan bizzat yapılması.nı öngörmektedir. Böylece. on beş yaşını doldurmayan saruklann sorgulamalaıı kolluk görevlilerine bırakılmamakta, doğrudan dogruya C. Savcılarının yetkl alanı lçersinde tutulmaktadır. Yaş ayrımı gözetilmeksizin. tüm sanıklar İçin gerakli gördügumüz bu kuralın, şimdilik çocuk sanıklar yönünden güvence altma alınmasınm önemll bir gellşme oldugunda hiç kuşku yok tur. Yasanın 6. maddesindo olaganüstü ha! ler, Süuyönetlm ve savaş hali İle askeri mahkemelerin...» ve Devlet Güvenlik Mah kemelerinin görev alanmda kalan 6uçlara ilişkln kurallann saklı tutuldugu belirtilmiştir. Oysa bu tur suçlar, bellrginleşmiş bir suç işleme kararlılığını gerektirmektedlr. Henüz on beş yaşını tamamiamamış çocuklann, böylesine özgünleşmiş bir suç işleme kararlılıgına ulaşmalan, sık rastlanacak durumlar olmadığı gibl, bu suçlann. çocugun korunup topluma kazandınlması amacına yönellk yeni düzenlemenin kapsamı dışında bırakılması yargıeal eşitÜge uygun düşmeyecektir. Benzer durum. küçükler İle. yetişkinlerin birlikte yargılandıklan suçlarda sözkonusu olabilmektedir. Yasanın 9. maddesi. ilk biçimiyle, bü yüklerle birlikte lşlenen suçlarda çocuklar hakkmda uygulanacak tedbirleri, genel mahkemedeki davanm sonucuna kadar bekletmek üzere yargıca yetki venniş. ancak davalann birleştirilmesine olanak bırakmamıştı. 2552 sayılı yasa, bu Jcaralt değiştirmiş. davalann birlikte yürütülmeslnin zorunlu görülmesi durumunda Çocuk Mahkemeleri'nin uygun bulması koşuluyla, genel mahkemelere, yargılamanın her aşamasında birleştirme karan almak yolu nu açık tutmuştur. Bu kuralın, gelecekte önemli sorunlar yaratacagı ve çocuk mah kemelorinin kuruluş amacını sarsabilecegi kuşkusu gözden uzak tutulmamalıdır. Çocuk Mahkemeleri'nde yargııanacak sanıkların on beş yaşını doldurmamış olmaları nedeniyle, Ceza Yargılamalan Yasası'nın 138. maddesi. bu mahkemelerde özel önem taşıyacak ve yargıcın savunucusu olmayan sanığa savunucu ataması yoluyla savunma olanaklannın gellştirilmesl sağlanabilecektir. ••• Çocuk Mahkemeleri Yasası. çocuk bakun ve yetiştlrme yurtlan. eğitici :şyerleri. tedavl ve rehabilite birimleri, gözetim mer kezleri, ıslahevleri, özel tutuklama ve cezaevlerl gibi kurumlann gerçekleştirihnesini öngörmektedir. Aynca, yargı kararJarının uygulanması için, çocuklann egitimin.1 sağlayacak uzmanlaşmış kadrolara ge reksinme duyulmaktadır. Yasanın başansı. bir yönüyle de, gerekli yan kuruluş ve kurumlann zaman yitirilmeksizin amaca uygun blçimde gerçekleştirilmesi. uzman görevlilerin hlzmete alınması ile sağlanabilecektir. Mekanikleşen yargılama yöntemlerinden anndmlmış, biçimsellikten çok öze ve insan varlığınm önemlne yönelmlş kuruluş lar olarak, çocuk mahkemelerine. tüm hukukçuların, çocuklara sunulması gereken oranda özen ve ilgi göstermelerl gerekmek tedir. Çocuk Mahlcemeleri canlı dogmalı, lşlevlerini yerine getirebilmelidirleı. Bu olumlu başlangıcın başansı, büyük ulçüde devletin ilgisine ve saglayacağı olanakların genişligine bağlıdır. Soru ile Yanıt Bir Bütündür... Çocuk konuşmassnı öğrenirken bıkrnadan usanmadan soru sormayı sUrdürür:. Bu ne? Clcl... Bu? Teyze... Şu? Agaç.. Çevreslnl tanımak İçin sorar çoeufc; yavaş yavaş dünyayı algılamaktadır. Boy atıp serpillnce, okula gldip abece'yi sökünce çocuğun soruları deftlşlr: Metre ne demek? Belediye'nln anlamı pedlr? Cumhuriyet neye denir? Çocuğun soruları çocukluğunun ürünüdür: doğal karşılanır; yetlşmesl. öğrenmesi, eğltllmesl lçtn soruları yanıtlanır; çocuğun adamlaşması, sorıılarla yanıtlarda bütünleşen bilgi ve bilinç oluşumuyla gerçekleşlr. • Ne var kl soruyanıt ikilisi çocukluğa ilişkln blr süreçte başlayıp bltmez. İnsanoğlu bütün yaşamı boyunca sorar ve yanıtlar; ya da sormaya ve yanıtlamaya çalışır. Bu dlyalektlk s&reç tükenmez; kuşaktan kuşağa zlnclrleme sürer gider. Insanlığın blriklmlerl sonsuzluğa uzanır. Sorular yanıtlanmadıkça, yamtların yaratacagı yeni sorulann sürcci başlar. Uygarlık böyle kurulmuştur; böyle sürmektedir. Her soru gerçekte yanıt gibidir. Diyelim kt blr toplantıda konuşuluyor. Voltalre'ln adı geçtl. Orada bulunanlardan blrisl sordu: Voltaire de kim? Çevredekiler az buçuk okumuş yazmışlarsa, sor gucuyu ayıplarlar. ÇUnkü biraz mürekkep yalamıs herkesin Voltalre'l tanıması gerekir. öyleyse Voltaire'l soran. karşısmdakileri sorguya ç.ekmek yerine kendlsinl ele vermlştir. Ortaçağ engizisyon mankemesl Gallle'ye sorrauştu: Söyle bakalım Galile: evrenln merkezl dünya mıdır, yoksa blr başka yıldız mı? Güneş ml dünyanm çevresinde dönüyor; yoksa dünya mı güne§in çevresinde devlniyor? Sorunun lçerlğl, sorgucunun nlteHginl hem tarlhe yazdı; hem de kara yobazliRin slcillne.... • Soru vardır, soranı büyütür; soru vardır, soranı yalnız kuçültmez, alçaltır. Beş yaşında çocuk bahçedekl bir çlçeğe yumuk ellerini uzatarak sorabillr: Bu ne? Çicek. gül... Sorunun nitellğlyle çocuğun yaşı, bllgisl ve saflığı arasmdaki uyum güzeldir. Ama kazık kadar herifln her sorusuna benzer hoşgörü gösterllebillr mi? Böyle durumlarda kocaman adamlann olmadık soruları, ya gellşmemişllk kanıtıdır, ya kurnazlık yöntemldir, ya da eskilerin «tecahülU arifane» dediklerl soydandır. Ne olursa olsun, sorulann niteliği, soranm kimllk belgesinl oluşturur. Soru sora sora koca adamlann ufaldıkları, küçüldüklert. bilisizllğln karanlığına gömüldüklerl ve yok oldukları çok görülmüştür. • Sorunun karşısında yanıt var. y i n ı t var. yanıtlayanı küçültür: yanıt var, ya«jtjayanj büyytür. deyleştirlr. ^ Kimi zaman soru blr yanıt nltellğl tasır; klml zaman yanıt bir soru niteliği içerir. Soruyla yanıt ve yanıtlamayla sorgulama arasındaki bütünleşmede öyle blr gerçek ortaya çıkar kl klmln sorduğunu kimln yamtladığını bilemezsiniz; klm klme ne soruyor, neden soruyor ve neden sordukça küçülüyor dlye dUsUnUrsunUz. Yenl yasa, her il \% ilçode bir çocuk mahkemest kurulmesını öngörmektedir. tl merkezlerinde kurulan Çocuk Mahkemele ri, bir başkan ve lki üyeden oluşmaktadır. İlçe Çocuk Mahkemeleri'nde tek yargıç bu lunacaktır. İl merkezindeki Çocuk Mahkemelerl, Ağır Ceza Mahkemeleri biçlminde, ilçolerdekiler lse, Asliye Ceza Mahkemeleri düzeyinde görev yapacaklardır. Çocuk Mahkemoleri'nln kuruluşunda karşılasılacak ilk guçlük, yargıç sayısmın yeterslzliğinden Ifaynaklanacaktır. Bugun Türkiye'de yargıç savcı açığı, kurulu bulunan mahkemelere göre ikibine yaklaşmış tır. Yeni kurulacak mahkemeler. bu açıgı daha da büyütecektlr. Böyle durumlarda. OKTAY AKBAL HflVIR İHCT Sahteyî Tanımak okurlardan Köy okullarında öğrenci sorunları 13 mayıs 1982 günü köy llkokulları kapandı. Köy okullarında öğrenlm gören küçük kardeşlerimlz bir üst sınıfı okumaya hak kazandılar ve gönül rahatlıgı İçin de tatlllerlnl geçirecekler. Bazı küçük kardeşlerimlz İçin bu tatll sönük geçecek. Çünkü bunlar bu sene ög retmen yokluğundan öğrenimsiz bir yıl geçirdiler sınıflarından, okulundan öğretmenlnden yoksun kaldılar. Kastamonu lli Azdavay llçesine bağlı Yukarı Elece. Aşağı Elece ve Firemük köy lerinln talebelerlnin okuduğiLYukan Elece llkokulu bir yıl boyunca kapalı, öğrenlmslz kaldı. Bu okulumuzda yaklaşık 2030 öğrencl oftrenlm görüyor. öğrencilirimiz bütün yıl boyunca köy lsleri ile uğraştıklarından ve büyüklerin okuma>azma durumu çok düşük olduğundan kitap, defter aç madan blr senelerinl harcadılar. Onun İçin blr yıl önce öğrendlklerl bütün bll gllerl tamamen unuttular VÖ gelecek yıl bomboş okula devam edecekler, tablkl blr yılları da boşa harcandı. Halkın geçim şartlannın zor olan bu bölgemizde onlan blraz daha zor durumda bıraktık. Firemük köyündekl öjjren cllerin bazıları yaklaşık blr saatl karanlık ormandan yürüyerek blrbuçuk saat tızaktaki Baragöz llkokulun da öğrenlm gördüler. 23 Nisanda 4 cm. kar yapan bölgede kışm nasıl geçtlğini anlatmaya gerek yok. Bu zor şartlar altında (1 1.5 metre kar, 10, 15 derece soğuk hava, yabanl hayvan tehlikesl) okumak büyük başarıdır. Bütün dileğimiz bu genç öğrencllerimizi zor durumda bırakmamak ve okumak tan küstürmemek. öğrencllerimiz 19821983 öğrenlm yılinı dörtgözle bekllyorlar. tzzct NUUBAŞA Çamhbükköyü "1 Bir sürü Marllyn Monroe. Hepsl de ona benziyor. Daha doğrusu benzemeye çalışılıyor. Ama hlç blrl güzel değll, hatta çlrkin, hem de çok çlrkin. New York'ta bir Monroe Festlvall düzenlenmlç, yüzlerce Marllyn Monroe kopyesi bu yanşmaya katılmış, sonunda «Marllyn gibisi blr daha gelmcz» demisler, klmseyi seçmemisler, lyl de etmişler. O süzgün bakışh. Tutkulu, kıpır kıpır tavırh Kızlar, Marilyn'in çesitli görünüşlerlni örnek almışlar. Yaşamınm bellrli anlarındakl Marilyn'e benzemeye çalışmışlar. Kimi onun glbi gülmüş, klml klmi göz süzmüg, iç geçlrmls, baygın baygm bakmış. Olmamış^ Olıpamış!.. Şurasım.^putmuslafcj Marilyn, o bakoşların, dutvşların. Tutkulu davra. nısların öteslnde bir kişlliktlr. Bunca sorun, dert, sıkıntı varken Marllyn de nerden çıktı diyecekslniz. Herkes kendi yaşanüsından. öz deneylerlnden btllr, doğruyla yanlıg, sahteyle sahte olmayan yanyana içiçedir. Ayırt etmeslni bllmeyen için güçtür işln içlnden çıkmak. Beğendiğiniz. seçtiğinlz, destekledlğlniz kişinln aslmın taklidi» olduğunu blr gün gelir anlarsmız, ama is işten geçmiş olur. Karşınıza gelip gerçek dışı blr klşillkle slze görünüp söylev çekenlerl denek taşına vurmak gereklr. Bakalım sahte ml, yoksa değil ml dlye, içtenlikle ml konuşuyor, yazıyor, yoksa sizl yanıltıp ters yollara sürüklemek mi lstiyor dlye... Taklldler, uydurmalar çoğu zaman toplumlara egemen olmayı da başarırlar. Sahte olmayan düşünceler, içtenlikll kişller, yani gerçek değerler blr yana ltilir. Sahtenin, taklldin foyası ergeç meydana çıkacaktır, ama çok değerll zamanları yltlrerek... Son zamanlarda AtatUrkçülüğUn de sahtesinl 1leri sürmeye kalkısanlar var. Bu gibilerin geçmlşlerlne baktığınızda, ne klşlllklerlnde, ne de eylemlerinde Atatürk'e karşı blr sevgi, bir saygı göremezslnlz. Dönem gelir lçlerindekl zehri yazılarla, konuşmalarla ortaya dökerler, zaman gelir korkuyla slnerler. Blr süre daha geçer havayı uygun bulur çağdışılık kokan yazılara. Konuşmalara yeniden başlarlar. Derken başka bir dönem gelir, Atatürk adı dillerden düşmez, varsa yoksa Atatürk ve ilkelerldlr övülen yüceltilen... O zaman herkesten çok Atatürk^ü kesllirler... Ama bunların Atatürkçülükleri büyük önderln düşüncelerlni, devrlminin temel dayanaklarını bozmaya. yozlaştırmaya yöneliktlr. Slnsi yaklaşımlarla gerçek Atatürkçülerl lekelemeye, yermeye, yönetimln gözünde kuşkulu klşller hallne sokmaya çalışırlar. Sorumluluk blllnclne sahlp yöneticller «klm kimdlr» billrler elbet. ama blr stire sahteyle sahte olmayanı, dostla duşmanı karıştırdıkları da olur. YUzlerce genç kadm Marilyn Monroe gibl gülmeye, ağlamaya, kırıtmaya çabaladıkları halde Marilyn'in sillk bir kopyesi olmaktan nasıl öteye gtdemlyorsa, sahte Atatürkçüler de bütün uğraşmalanna karşın sahtekârhklannı örtbas edemezler. Sözü uzatmanın gereği yok. Bir takım kişiler 'Atatürk 11' elerl" dlyerek Atatttrk'ün görüşlerine. düşüncelerine ters işler yapıyorlarsa, bunun nedenl, sahte Atatürkçülerin etklslnde kalmalarıdır. Bu, yanlış Atatürkçülük ve sahte Atatürkçüler son zamanlarda Atatürk devrlminin, Atatürk Cumhurlyetinin temel ilkelerini savunanları suçluyorlar ve onların bu tür yazılar yazmala..aı önlemek İçin yasalar çıkartılmasını ilerl sürecek kadar ölçüyü kaçırmış bulunuyorlar. Sözde Atatürk'ü sörr.ürenler varmış, bu sömürü önlenmeliymiş! Neredeyse Atatürk'ten ve Atatürkçülük'ten söz edllmeslni yasaklatacaklar! Sahte ile sahte olmayanı ayırt etmek işte bu yüzden önemlt, sahte Atatürkçülerin, (ki bunlar gerçek te Atatürk devletinin en amansız düşmanlarıdır) topluma vereceklerl zarar dan. ancak yapıtları ve yaşamlarıyla Atatürkçü düşünceye bağlılıklarmı kanıtlamış kisllerln uyarılanna ayrı bir değer ve önem vermpkip knrımmak mümkündür. Nerden nereye. Marilyn'den sözü açtık nerelere geldik! llgililerl, yetkilllerl bu konu üstünde azıcık düşünmeye götürebilmişsem ne mutlu bana!. Atatürkcülüğün dili Cumhuriyet Gazetesı'nin Türh dillnin özleşmesi konusunda gösterdiği çabalar biz okurlanna sevinç v« öğünç verdiği gibi, ögretici de oluyor. Ancah aynl çaba ve nüzllği basın yayın organlanmızdan (özellikle TRT'den) görememenin üzüntüsü içımize işliyor. Atatürkçüyüz diyenler dil dev rimine uymak zorundadır. Orneğın, ünlü ihracat ithalattan blrincisi TRT ve basında hemen her gun büyük ekonomi uzmanımız ve ihracat fampir yonlanmız tarafından üstüne bnsıla basıla söylenmekte, yazümahtadır. Ihracatımızı teşvik, ihracat seferberliği var, ihracat bağ lantısı yapıldı vb. . Bu arada az da olsa ithalattan »öz edi liyor. *Kahve ithal ediyoruz' gibi. İnsan, kahvenin ülkemizde bulunmadığını bilmese dışarı hahve mi satıyoruz diyesi geliyor. Oysa, halkın dillne; çarşt pazarda konıtfulana hulah verelim. Manav, geftaünin iyisinl dısa «attyoruz abi diye geftali ihracatını tanımlıyor. Pazarda kadm satıcı, portakahnı göstererek bunlar dışa »atuandan diye alıcıtına sesleniyor. Tablasında peh az soğan ve patatesi kalan gezici sebzeci; olup olanımız bu kadar diye bağınyor. Yurt dışında çalışan vatanaaşımız konuğuna bir tek elma ikram ederken, OLANAĞIMIZ bu kadar kusura bakma diye dilimizin en güzel sözcüklerinden birini hullanıyor. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. O halde, halkımızm dilinde kullanılan bu söz cüklere basın yayın organları neden bu kadar uzah ve ilgisız kahyor. İşte halkın dili, uydurma değil. Müeyyide de yaptınm demekmiş Bunu da Cumhuriyet'in yazılannda görüp öğ reniyoruz. Bu sözcükleri basta TRT olmak üzere basınımızda da görmenin ve duyma run özlemini çekiyoruz. Dr. Nadir AYDIN ÇORLU Bizler. yeşıtli yliksek okullarda okuyan ve yaklaşık 1200 mevcutlu Abdl Ipekçl Yurdu'nda kalan ögrencileriz. Ailelerlmtzln ve dolayısıyle bizlerin dar mali olanaklarıyla öğrenimimizl sürdürmeye çalısıyoruz. Uzun bir süreçipn ber} ögrencileri biıtntiüum. •&& Jıi Ipekçi .ı ynr^u'Bctau iyi bannma, beMenme. teaut lik gibi sağlıklı bir yaşamın temel koşulları yeterince sağlanamamaktadır. özel bir kişl tarafından Işletüen ve hem yemek yediğimiz, hem televizyon seyredıp sohbet ettiğimiz 100150 kışıiik kantinde yemekler kalitesiz. besleyici değeri olmaktan uzak, üstelik hiç de ucuz değil. Dönem başında verileceği söylenen Kredi ve Yurtlar Kurumu yemek yurdımımn çıkanlması sorunumuzun çözumünde kat.kısı olacaktır. Ilgililerden birkaçını dile getirmeye çalıstıftımız sorunlarımızla ilgili daha ger çekçl ve üaha iyileştirici yönde somut adımlar bekliyoruz. Abdl tpekçl Yurdu öj^rencllerl * YUksek Öğrenlm Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından, yaz tatiline kısa bir süre kaldığı su gunlerde yurüarda kalan ögrencilere, okul günleri lçerisinde sadece aksam yemeklerıne yardım olarak 40 TL. karşılığı yemek kuponu verilmesi uygulamasına 1751982'den ltibaren başlanacagı duyuruldu. Bu, hepimlz tarafından hoşça karşılanan blr yaklaşım... Ancak, ögrencil»rin beslenme sorununun çözümUnde devletin katkısı amacına yönelen bu uygulama aşağıdakl nedenler le amacından uzak blr sonuca ulaşıyor... 1) Kuponlar, yurtlarda özel şahıslar tarafından lsletilen yemekhanelerde kul lamlacaktır. Bu yemekhanelerde 3. sınıf lokanta tarlfesi uygulanmaktadır. An cak ne yemeklerin kalltesl ne de hizmet bu tarifeye uymayıp, çok çok gerlsindedir. 2) Daha önce ögrenciler tarafından pek rağbet edil meyen yemekhaneye, kupon uygulamasıyla, zorunlu olarak Ridilecektlr. Atatürk öğrencl Slteslnden Blr Grup Ojbrencl Yurt ö^rencileri: Cıkan • yemekler besleyici değil ( Cumhuriyet LONDRA 29 Deyll Telgraf gazetesinln ver diğl malumata göre Türklye'nln Cemiyeti Akvama glrmesl için Italya Cenevre'de glrişlmlerde bulunacaktır. (gOVLÖnCE 31 MAYIS 1932 TÜRKİYE VE CEMtYETİ AKVAM Italya'nın Cemiyeti Ak vam meclislnde Türkiye'ye dalml blr azalık verilmeslnl hararetle sa vunacağı anlaşılmaktadır. AÖS ögrencileri Ziraat Teknisyenleri huzursuz Bizler, Ziraat ve Ev Ekonomlsi Teknisyenleri olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yurdun her köşeslnde çlftçilere gerekli teknik hizmetleri götüren teknik elemanlarız. Son çıkan ek gösterge ve 28 şubat 1982 tarlhli Resml Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren özel Hlzmet Tazminat Yasası, aynı görevi yürüten Ziraat MUhen dlsleri ile Ziraat Teknisyen leri ve Ev Ekonomisi teknisyenleri arasında büyük aynmlar yaratmıştır. Yeni mezun olan blr Ziraat Mühendisl göreve başlar baslamaz ek gösterge alırken, Ziraat ve Ev Ekonomisi teknisyenlerine sadece 3. dereceden başlama'c üzere ek göstergo verllmlştir. Oysa 3. dereceye geleme den emekli olmaktayız. Buradan da anlaşılıyor ki, yeni yasa bize hiçblr şey ge tirmemlstir. Yine blr Ziraat MUhendisl yüzde 16 özel hlzmet tazmlnatı alırken, aynı görevi yürüten bizler yüzde 3 gibl özel hlzmet tazmlnatı almaktayız. Adeta özel hizmet tazminatı özel ünvan tazmlnatına dönüşmüş, görev ise önemlni kay betmlş, ünvan blrlncl plana çıkmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yaratılan bu ayrım, biz Ziraat ve Ev Ekonomlsl Teknisyenlerinl tamamen huzursuz etmlş ve üretlciye hlzmet götürme şevklmizi kırmıştır. Oysakl Ulkemiz bir tarım ülkesldlr. Ziraat ve Ev Ekonomisi Teknisyenleri son çıkan ek gösterge ve özel hizmet tazmlnatı yasasındaki bu ayncalıgın ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Oyhan Ziraat MiihendlsliÇi Ziraat ve Ev Ekonomisi Teknisyenleri adına Hüseyln c DGünün Hanıl HAYATIN UCUZLADIĞI GÜN 1 haziran 1932 çarşamba Llman Kooperatiflnln açıldıgı ve hayatın ucuzladığı gündür. Eminönü Liman Hanı karşısında. lstanbul tramvaylarının durduğu yerde. Belediyeden bir dilek Ortahöy İstanbul'un en güzel semtlerinden biridir. Boğaz Köprüsü'nün ayağındaki bu şirin semtimizin sahili ne yazık ki çok smırlıdır. Hemen sahilin kenarındaki cami de Ortaköy'ün simgesidir. Ancak caminin önündeki genij bir alan cami tarafından demir parmaklıklara halka kapatümıştır. Bu durumdan Ortaköylüler şikayetçidtr. Caminin önündeki sahilin halka açılmasım tüm yetkililerden $aygılarımla rica ederim. Gürbüz ATEŞ • İSTANBUL Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT.A.Ş. •dına ..^ NADİR NADİ n C«n«l Y«ym Müdürü: „ MUesseseMüdürü: Yazı Ifleri Müdürü: „ HASAN CEMAI. . EMİNEUŞAKLICİL , OKAY CÖNENSİN lwn va Yay*rı ;Cumhurly«t Mılbaacılık vt GtzaUelllk T.A.Ş. Poslo Kuluiu: 246 IStınbul T*l: 20 97 03 (5 Hat) BÜROLAJR. mnRmnRis'TE i HRFIII TBIII PBnsivon+clni$ Dönfl; OCBCTUR O K H I L K O H E 7Baan • ANKARA: Konur Sokak no. 24/4 Yanltahlr 517 58 66ldare: • İZMİR: Hılll 21ya Bulvarı No: 65/» İMZA GÜNÜ Bugün 15.00 18.00 arası Recep Bilginer YAZKO Yayın Pazan'ndaf lstanbul Reklam Sitesi CAĞALOĞLU^ l 111 HAZİRAN CUMA AKJAMI CİOİŞ 19 HAZİRAN CUMARTESİ AKŞAMI DON0> 2*18 HAZİRAN CUMA AK$AMI GİDİ$ 26 HAZİRAN CUMARTESİ AKŞAMI DÖNÜ} 32S HAZİRAN CUMA AKŞAMI GİUİS 1TCMMUZ CUMARTESİ AKŞAMI DÖNUS •AfVUini:AKAYCA0.NO:7 BAKAHUKUR/ANK TELsl7944O 1773» TURizm UE SRnnr FESTÎUBLI Tel:2547 09131230 • A D A N A : Atatürk Caddaal, TUrk Hava Kurumu Işhanl Kati/J Tel:1455019731 BAJVURUAKAY CA3.NO:7 BAKANUKLAR/AMK TELI7944O 1 7 7 1 » 9H0ZİRIin17H0ZİRRniSB2 mm ppnsivon snoE(E:5900TL tAKVtM fcNAK uONEŞ ÖÛLE 13.11 İKİNDİ 17.11 AKŞAM 20.33 YATSI. 22.33 3.19 5.30