19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 nıl» OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 12 MAY1S 1982 urk ulusu 1950 yılına buyuk umutlarl* gırlyordu. Yaşhlar. gençlere daha güzel günler görecegiz çocuklar dıyebiliyordu. O feüne kadar Türk halkı çok coşkulu, çok onurlu gunler yaşamıştı. Ancak bu yeterli değıldi Toplumsal evrim sürup gıtmektedlr. 1950'lere kadar Turk ekonomlsine önemli bir ivme k&zandınlmış, Dogu'nun toplumsal yapılannm yerini, Batı uygarlıgının &• tar damarlan sayılan kurumsal yapılar almaya başlamıştır. Hukuk, efcitim, dıl, giyım ve benzeri ust yapı kurumlannın yenidaa düzenlenmesınde önemli adımlar atılmıştır. 192350 dönemlnl kapsayan 27 ydda kapitalist üretim ilişkileri içinde üç farklı okonomi politikası üç ayrı dönamde uygulanmış, ülkemiz koşullanna bunlardan hangısinin daha uygun duştüğü smanmış ve böylece yaşanmış aeneyimlerın sahıbi olunmuştur. Bu üç deneyımın aydınlanmızın blr bölumu içın değilse bıle, halkımtz içln ögretid oldugunda kuşku yoktur. Liberal kapitalist ekonomlnln llk deneylmt Cumhuriyet'm başlarmda gerçekleşlyor. Az gelişmis Türk ekonomısıyle bağdaşmadıgı kisa zamanda anlaşıhyor. Atatürk'ün deyimi ıle «Bu eskimtş politlka»dan zaman yitirmeden va7geç11mesıne karar veriiiyor Bu karar «Bırakınız yapsınlar, bırakımz geçsinler* politikasının Atatürk tarafrndan yadsınmasıdır. Bu karar emperyalizmın beyaz eldivenli elinin az geltşmiş blr ekonomi tarafından llk kez Batıhnın anlayacagı bir dille gerlye itilmesldır Ve bu yapıldıgında yaşh tarihin takvıml 1929'iarı göstermoktedir. Bu tarlh, altı çizllecek kadar önemlidir. I Secenek BATI'NTN KALKINMASINDA MAZLUM DOĞU ÜLKELERİNÎN SOMURULMESI OLAYDON VARLIGINI ILK KEZ GOREN ULUS, TÜRK ULUSUDUR. ATATURK BUNU GÖRUP 19311939 DEVLETÇILİĞINÎ BAŞLATMIŞTIR. Doç. Dr. Erdoğan SORAL Ankara İTİA Öğretlın Üyeal yılamayacaftı savı hakh olarak ortaya atılsbiıır. Beyaz zend ayınmının kapanmayan bir yara gıbi kanadığı bir ülkeye kalkınmış bir ulke gözüylo bakılamayacagı ılen sunllebılır. Yazımızin sınırlannı aştığı lçin şlmdlhk bu tartışmayı bir yana bırakıyoruz Ve devam ediyoruz: Acaba neden bu ülkeler insanlaruu okur yazar kılamıyorlar? Neden et ve süt yerine buğdaya dayeh nlşastalı maddelerle besleniyor ve saglık hizmetlerinden yeterince yararlanaımycrlar? Neden endüstride degil de tanmda çahşıyorlar? Neden Neden?.. Bu sorularm yanıtuıda Batı kapitalizminln evrensel aldatmacası vardır. Olaylan saptırarak olduğundan farklı bir biçimde sunuşlan vardır. Yukandaki sorulara verdikleri yamtlann özunde bir tek sözcük egemendin •Çalişmak», çok çalışmak. özde doğru, sözde yanlış bir sÖ7xük. Çünkü Batı kapltalizminin tarihi gelişmesine bakıldığında aynı zamanda ve aynı mekanda kapitalist üretim aşamasma geçmeye çalısan ülkelerin bir kısmının tepesi üstü giderken, bazılannın malı alıp götürdügü g&rülür. Batı'nm kalkınmasmda mazlum Dogu ülkelerinin sömürülmesı olayının varlıgını llk kez gören ulus, Türk ulusudur. îlk karşı çıkışı gerçokleştıren de Türk ulusudur O nedenledtr kl Atatürk. 1929'da Türkiye'nin Batı ile olan ılişkilerıni veniden düzenleyecek, yeniden dengeleyerektir. 1929 yıh kapitalist dunyanın buyuk ekonomik bunalıma girdigi yjldır. 1929 yılı Lozan Andlaşması'ndakl sraırlayıa hükumlenn duştugü yıldır Bir hesap ve sezgt adamı olan Atatürk, zamanı doğerlondırmeslni bilecek, başarıh 193139 Devletçiliğini başlatacaktır. olamayacagmı. zenginlerin başanlannı başkalarına çuval taşıtarak sagladıklannı Kören ve yaşayan bir devlet adamıdır Türk kapıtallzmıne daha 1929'larda çagdaş bır kimlik v e çağdag boyutlar kazandırmakta kararlıdır Turkıye'nın ekonomik bağımsızlıgmı pekiştirmesı içm Turk halkından çalışmasım, çok çalışmasını ısteyecektır Herkas gucü oranında özverıde bulunacaktır Çalışıp ureten insanın, dışınden tırnagından kısarak biriktlrdıgi kaynaklann bır kunjşu bile savrulmadan ülkenin gelişmesine harcanacaktır. Bunun tek yolu para piyasasına (bankalar) akıp gelen kaynaklann devlet denetimine ve devlet egemenlıgıne almmasıdır O günlerln banka sistemi devletin eIındo ve denetmtndedir. O günlere aıt belgelorde devletin gözüftnundeyasa dışı bankacılık yapan sözde bankerlere ve bunlara vann1 yogunu kaptıran insanlara rastlanmıyor. Bu" ikinci önemli nokta, Türkıye'nin kendı sınırlanna ekonomik anlamda egemen olmasıdır D19 ticaret, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri ellyle devlet denetimine almıyor. Bu alanda kooperatıflerle tüccenn yanşması yerli, yabancı tekellerın bır ölçüde de olsa kırılması bakımından gerekli görüluyor. Devletçılik politikasının araç gereç kutusunda planlama vardır. Türkiye'nm sağlıklı btr endustri toplumu halıne gelmesinin ciddi bır devlet planlamisını gerektirdigi anlaşılıyor 1933'te Birtncl Beç Yıllık Endüsri Planı hazırlanıyor ve uygulamaya konuluyor Türkiye'nın üretim mallan üreten ondüstrilerl hızla kurulmaya başlanıyor Dönomin başında sabtt fiyatlarla GSMH lçınde yüzde 10 dolaylannda olan endüstrinin payı beş yıl sonra yüzdp 15'e yükseliyor Beş yılda endüstrinm GSMH içindekı payı yüzde 50 artıyor. tkind On Yıllık Plan hazırlanıyor Ne var kı Ttırk ulusunun aydınlık yazgiii ikı buyük şanssızhkla değışıyor Büyük Önder yitirillyor, ikinci Dünya Savaşı çıkıyor Bir önemli nokta daha var: Atatürk'ün buyruguyla hazırlanan planlara. planlı ekonomiyi savunanlara kimse çıkıp, plan isteyenler ulkeyi terketsin» dıye babalanmıyor. Atattirk'un bu tur babalıklan hıç mi hiç sevmedıği bıhnıyor. Atatürk'ün devletçiltk çızelgesınde incı babalara, clncl babalara, demır karaborsacılaruıa, batık bankerlere. sılah kaçakçılarına rastlanmıyor. "Vaşlı tarıhın takvımınde 1940'h yıllar varaır İkinci Duny» Savaşı inşanlıftı kasıp kavuruyor. Cephelerde milyonlarca insan öluyor Bu yangının dışında kalmasını başarmış Turkıye, savaş ekonomisi uyguluyor Temel gıda maddelerı vesıkaya bağlanıyor. Puslu havanm alaca karanlıguıda çıkar peşınde koşanlar devlet denetimınden kaçabiliyor Karaborsa, ihtikar alıp başını yürüyor. Bürokrasi yozlaşıyor. Toplumsal denetım yok oluyor. Devlet Müdahaleciliği Ülkenin ikinci büyük holdlnginl yöneten Sakıp Sabancı demls ki« Devletin zor duruma düşen özel sektör lfllctmelerinl kurtarmak için ortak olmasını memnuniyetle karşılarız. (Ancak) devlet bunlann hepsine iştirak edemez. Ederse ne olur? Bir yanda yttnetlmtnden şlkâyet ettlğl KİT'ler ve bunların zararlarını karşılama sorunu varken, bir de KİT'İPrin yanında zor duruma düşen özel sektör işletmelerlnl ldare etme, zararlarını karsılama, bunUra kredl bulma yüku devletin sırtına eklenir.» Devlet, lflasa doğru sürüklenejı büyük sermaye şirketlerinl kurtarma operasyonunu sürdürmektedlr. KlT'lerl özel sektöre satmak lsteyenler. slmdi ozel sektörü KtTlestlrmek politikası mı uyguluyorar? Hayır Devlet zaten ço|S;u özel sektorle ortaklıklar kurmustur Biz bunlara «49 + 51 slrketlerl» divoruz. Çoğunda davul devletin sırtında, tokmak sermayecinin elindedlr. Khni ozel şlrket böyle kurulur; kitnl ozel şirket de zor duruma düştüğü zaman «devletin kurtarma opprasyonu» başlar. • Devletçillk kavramı bir ldeolojlk lçerlk taşır. Cumhuriyet Türklye'sinln tarlhlnde bu nitellk çarpıcı biçimde görtilür. Başlangıçta zorunlu blr ekonoml politikası biçlminde başlayan «Kemallst devletçilik» Atatürk Cumhurlyeti'nin Anayasası'na temel sayılan altı ilkeden birisini oluşturmustur. Devletçilik, ekonomik yaşamda devletin oncülüğü, yatınmcıhğı, lşletmeciliğl diye tanımlanablllr. Bu tanım, devlet planlamacılığını Içerlr. «Devlet mıldahalerlllğl» ise blr baska şeydlr. Bugün kapitalist dünyanm her ülkeslnde devletin ekonomik hayata «tnüdahalesl» geçerlidir. «Serbest plyasa» ya da «serbest rekabet» kavramları 19'uncu yüzyıldan artakalmış anılardır. Bugün Türkiye'de serbest piyasa sloganı çok kullamlıyor; ama koyu blr devlet müdahaleciliği ddnemlnt yaşıyoruz. Denebllir kl Cumhuriyet tarihinin hlçbir doneminde devlet müdahalesl bugünkU kadar yaygın ve derin deftildi Çünkü «Devlet Baba» büyük sermaye kuruluşlarına hiçbir donemde olmadığınca destek sağlamaktadır. Bu desteklerln hepsini sayıp dokmeye gerek ve yer yoktur. • Ancak lki noktayı vurgulamakla yetlnelim: Devlet dışsatımcıya «sübvansiyon» sağhyor. Çeşltll stibvansiyonlann (parasal desteklerln) amacı şudur: TUrklve'de flretilen blr malı dışarıya satan serma>ecının tilkeve getirdifil her dolara karşıhk devlet kendlsine 150 lıra yerine 200, 250 ya da 350 lira odeme olanağı yaratıyor. Bu 15 nasıl gerçekleşlyor? Halkm alın teriyle üretllen mallan dısanya satacak işadamını özendirmek içln kendisint blr kâr güvencesi gerekiyor. tçerde 100'e aldığını dışarıya 70'e satan blr lgadamı zarar eder. Bu zarann karşılığı devlet hazlneslnden kapatılmakta, dışsatımın çok kârlı bir Iş nlteliglne donüşmesl ylne devlet ellyle gerçekleştlrilmektedir. Ne var kl devlet müdahaleclllftl bu kadarla da kalmıyor. Dışa açılma diye adlandınlan bu yenl ekonoml politlkasında dışa açılamıyan şlrketler iflasa sürüklenmektedir. «Devlet Baba> bu kez de lçerde zor duruma düşP'n büyük sermayeciyl kurtarma operasyonuna girmekto. devlet hazlneslnden yine destek sağlamaktadır. Böyle blr durumda ottaya şu soru çıkıyor: «Devlet Baba» fizel sektörtin lçerde ve dışarda kazanması lçin elinden gelenl herşeyl yapıyor. En az geçlm lndlriminl bile donduruyor. Buna karşılık tüm ülkenin yaranna milliyetçi. halkçı ve devletçl blr ekonomik planlamayı neden yapmıyor? Niçin ozel büyük sermaye keslminln elindekl blriklmlerin oraya buraya savrulmasmı uzaktan seyredlyor? Atatürk devletçiliğini IMF yadsıdıgı İçln ml Devlet Baba'nm ell kolu bağlı? Daha Güzel Günlere 1950 seçimlerlyle Türk halkı çok partlli demokrasiye geçiyor. Sıyasal partiler kendı ırteoloıık çizgılenndc. Turk halkına daha güzel gunlen getıreceklerını özgurce söyluyorlar. Artık he r çey Türk halkmın gözleri önunde ve onun denetimınde yapılacaktır. Toplumsal denetımin doğal sonucu sayılan sosyal ış bölumu, ulkemızde de hızla eerçekleşecektır. Ekonomı hocası, ögrencılerıne beyin cerrahısuıden söz etmeyocek, beyın cerrahı, elektnk muhendısine elektrik de'si vermeye kalkışmayacaktır Herkes konumunu ve yerini bılecektir. Devlet şunun bunun çıkarına değil, toplumun yaranna çalışacaktır. Geligmls Fransa'nın sıradan vatandası. devlet katlannda yasal işini süruncemede bırakanlara, Fransız toplumu için gelenekselleçmiş 9u tumceyi gözünü kırpmadan ve guruı duyarak söyler «Verglml ftdüyorum.» Bu tümcenin mantıgında iki temel uyan vardır Birincısi, kamu görevllsinin kullandı«;ı araç ve gereçlerin tümünün Fransız halkına ait olduftudur Sekretenn kullandıgı makinanın bilim adamının yararlandıfeı eıektronik aypıtm, mühendisin çalıştıgı iş makinasının Fransız halkının ödedlgi v9~gilerle almdıgıdır Ikincisl, sekreterin lnce, uzun parmaklannın topluma ait makinanın tuşları üzerındo şunun bunun çıkarına degil, ancak Fransız toplumunun yaranna dolaşabilecegidir 1950'lerden berl Türk halkına, «Toplnmsal denetim» aracını etkili bir biçimde kullanırak olanaklarını vermemlşizdir. Onun az okumuşluğunu denetimden kaçmanın bır yolu savmıs,, yanılgılanmızı bu tülün ardmda saklami'jızdu Saç kesilip perçem duşünce, Seçenek» yok. diye bağırmaya başlemışızdır. Türk ulusu seçenekler yaratmas'nı bllen bir ulustur. Az Gelişmişlik Batılı bilim adamlan, genellikle az gellşmişliğin nedenleri uzerlnde durmazlar. Az gelişmişliğin ne olup ne olmadıgını, geliştırılen ölçutlere göre tammlamaya çalışırlar Bu tanımlamalara göre, bir ulkenın nüfuounun büyük kısmı okur ya/ar degihe o ulka az gehşmiştlr Ülke insanlannın buyük çogunluğu beslenmelerını hayvansal proteinlerden Cet, süt. yumurta. vb.) değıl de nişastalı maddelerden sağhyorlarsa bir başka söyleyişle, ulkenın mutfagına bugday egemense, o ülke az gelişmlştir. Sağhk hizmetlerinden yeterlnce yararlananmyan. Insanmm büyuk kısmını tanmda ça lıştıran, klşi başma gellr düzeyl kendi ölçütlorjne göre düşük olan filkeler az gelişmiç ülkelerdir «Kalkmma» kavramım ekonomik büyume olgusuna Indirgeyen ve birbırinden çok farklı bu lki kavramı eş anlamh sayan bu tür ölçutler ve bu ölçütler üzerlne kurgulanmış kuramlar (teoriler) tartısılabilir Ve örneğin en buyük ekononaiye sahip ABD'nin kalkınmış bir ülke sa Eşitsiz Büyüme Kapitalızmin eşitsiz büyüme süreclnl perdelemek ıçın halk arasında bazı öyküler gezdırılır. Falanca varlıklının büyük babasmın bir hamal olduğu, fakat bu çahşkan hamalın sırtmda çok çuval taşıyarak servetıne servet katıp, çocuklanna bıraktığı söyleoir. Atatürk, eşitsiz büyüme sürecinde Ayle çuval taşıyarak bir kımsenin zengin üflET OKTAY AKBAL Sait Faik Icin bkurlardan.. Calısan anne ve cocuklarının bakımı Çalıçan annelerin en büyük sorunu. çocuklanna ba kunda yardımcı olacak klsl ve kurumlardır. Anne Işıne giderken çocugunu güvenll ellere teslım etmek ister. Bu onun en doğal hakkıdır. Ancak ulkemizde ça lışan annelerin büyuk bır çoğunluğu bu şanstan yoksundur. Çünkü bu konu yeterince önemsenmemış ve sü rekli savsaklanmıştu. Böyle ce sorun, boyutlan hergun artarak çıg gıbi büyumüştur, Devletimız «osyal hlzmet kurumları aracüığıyla soru nun çözümünu planlamış ve bazı yatırımlar yapmış tır. Sağhk ve Sosyal Yardun Bakanhgı Sosyal Hizmet ler Genel Müdürlügüne bag lı Kreş ve Gundüz Bakunevleri bunlardan birldir. An cak belirll buyuk kentlerde hizmet veren bu kurumların birçok eksiklikleri ve aksaklıklan çıplak gözle bıle görulebılmektedir. Kurumlar ancak büyük kentlerde açılmiş ve oralardaki goreksinmeleri bile karsüamak tan uzaktır. Çahşan anne ço cugunu verebUmek içtn uzun zaman sıra beklemek zorunda kaimaktadır. Klmı kurumlar, olanaklan kı sıtlı olduğu ıçın, örneğin 02 yoşlarındakl çocuklan kabul edememektedır. Boylece belirlonen amacın bir kısmı başlangıçta yitirılmektedır. Çalışan annelerin çocuk larına hizmet götüren kurumlardan biri de, MılU Egi tım Bakanlıgına bagh bazı okullann bünyelerinde açıl mış olan Anaokullandır. B» lırli bir kesime hitap etmeleri, salt 36 yaş çocukla nnı almalan en Önemli ek sıklıkleridir. Bu nedenle hizmet alanlan çok kısıtlı kahnaktadır. Yaş ve medenl durumlan ne olursa olsun 100300 ka dın ışçi çalıştıran kuruluşla nn kadın işçi sayısının en az yüzde 10'u yatak kapa sıtesınde emzirme odalan açmalan zorunludur. Bırçok işyeri bu yükümlülügu yerine getirmemektedir. Özel kreş ve anaokullan ıse denetimden uzaktır. Amaç kar olduğu lçin bir çok kısıtlamalar getınlmek tedlr Bakımı kolay çocuk lar kabul edilip, dlgerleri alınmamaktadır. Sorunun çozumu lçin şu öneriler sı ralanabilin • Saglık ve Sosyal Yardım Bakanlıgına bagh ola rak humet götüren kreş ve günduz bakımevleri tum ul ke duzeylnde gereksınmele rı karşılayacak biçimde yay gınlaştuılmahdır. • Kurumların Örgütlenmeleri ve işletmeleri yeniden ele ahnarak, çağdaş dü zeye ulaştınlmalıdır. Bu amaca uygun olarak bilgıll ve ehliyetli personel yetıştirilmeli, var olanlar eğitllmelıdu. Madt CENEVtZ Sosyal Hlzmet Uzmanı lYarım taattlr yatnız slneğln vızıltısmı duyuyorum. l»td yunuslar fleclyor. Ohl Hlc olmaısa yunutlar g*çlyorl» Bdyle blrlydl Salt Falk. KendMI dlnleyen. çevreelno dlkkatle bakan, yoşam denen seruvenl derinllğlne duyan, yalnızlığına çekllıp yaşadıklarını, duyumsadıklarını. gözledıklerlnl, duşlediklerını yazan blr klsl... 1954'un 11 Mayıs gunü ayrıldı dünyamızdan... Ylrml seklz yı| olmuşl Herşey daha dun gıbii öykülerlnl okuyoruz, hepsl bugünun damgasını, ızlerlni taşıyor. Bllgl yayınlarında toplanan on bir cllt tutan yapıtlorı bu yaşamın tanıklarıdır Bu, on blr ciltte yer alan kısalı uzunlu öyküler. romanlar. roporta|lar, hatta çevlrller bll« Salt Falk'ln özgün klşillğlnı yansıtmaktadır. Otuz yıla Vakın blr suredır bu oykuler, yazarının yokluğunda yaşamlannı surduruyorlar. Hem de gunden flüne güçienerek, yenl yenl okurlar edinerek... c Hikâyecl olmasaydınız ne olmayı duşunürdünüz?» dlye soran bır bayan yozara şu yanıtı vermlştl «Kahveoi. Kahveci olmayı cok IMerdlm. Hem gene de Istiyorum. Şoyle denlz kenarında sesslz blr kohvem olsun, oraya klmblllr ne çeşitll insanlar gellp gldecek, ben onlan tanıyacak sevoceâlm.ı Nıye «klbar zumre»yi yazma' dıgı sorusuno da şu karşılığı vermlştl. «Klbor zümreyl hlç sevmem de ondan. Bona oyle gellr kl onlar yaçamaktan hlc zevk almazlar. Yaşamaktan zevk alanları soverlm b»n. Yoşamalı bu dunyada.» Pekl yaşamok nedlr? Salt Falk'e gore: «Balık tutmak, kahvede oturmak, yanımda cok »evdlğlm köpeğlm. Insan tanımak, arada lcmek, hikâye yazmak, veıhasıl hiç blr şeye bağlanmadan avara gezmek butun gun. Işte ben boyle blr hayattan zevk alınm, buna yaçamak derim.» Önumüzdekl 14 Mayıs cumo gunü Adapazarı'nda Salt Folk Günu'ne katılacağım Başka yazar arkadaşlar da gelecekler. ölümünden 28 yıl sonra Saıt Falk'l anacağız. 1955'te. yanl olumunün blrıncl yılında da Adapazarı'na gıtmlştlk. Sabahattm Kudret, Tahsln Yücel de vardı o gezlde. Şimdi de bırlıkte olacağız. Zaman çabuk mu geçiyor o kadar? B'r de reaim cektlrmleız tam da «Salt Falk Sokağı»nın koşeslnde. Yoşar Nabl. Haldun Taner, Naim Tlrall, Sabahattm Kudret, Tahsin Yücel, daha başkaları... Sonra blr kez daha gltmıştik 1980 önceslnde. Vall, Beledlye Başkanı. M. Euitlm Mudurü hepsı gelmışlerdl toplantıya. Bu uçuncu olacak... Salt'In olduğu yıı doğonlar bugün genclıklermln son yıllarındadır. Adapazan, yetlştlrdlğl bu büyük ofllunu unutmamıştır elbet Bır klşl cıkar. blr topluma onur verlr... Salt Falk de Adapazar'la Burgaz Ado'sının ozanı, öykücusü. Bu lki yerın böyle buyuk blr yazarm değerlnl bllmesl gereklr elbeL Ne yazık kl bu yıl Salt Falk Öykü Armağanı'nı veremedık. lki yıl ust uste bu odul aağıtılamadı. Bunun nedenınl Secıcl Kurui raporundo acıkladık. Yayınlanınca okurlar da oğrenlrler. Ben Türklye'de yazın ve sanat odullerlnın kurulmasını çok önceden llerl sürup savunmuş blr kışl olarak ödullerln hiç aksatılmadan verllmesınl Isterlm. Ama olmuyor Iştel öykü alanında blr gerileme, bır cokuş mu \tar? Oeğerll öykücüler tyarifma» nitelığ'nde gördüklerl bu tur ödullere katılmak mı istemıyorlar. Bunda haklı blr yan var, yarışma başka. ödul başka Bence odule katılmak dlye blr durum söz konusu oimamalı, zaten hepsl yazın adamı olan seçlci kurui üyeleri yılın öykü kitaplarını kendlllklerlnden seçmell. değerlendlrmelldMer. Koca Salt Falk)... Beyoğlu. slnemalar, odo vapurlorı, Kınalı'dakl kahve, Meserret kıroc thuneslnde tavla maçları, yenl blr öykuyü yazmamn heyeoanı, sarı defterlor... H6psi gözlerlmin önünae canlcnıyor. Başında eskl şapkası. sırtında kirll trenckotu, eHnde sorı defter, kttaplar, Fransrcu dergller. Beyoğlu'ndan geclşlorl, karsılaşmaianmii dunkü glbl canlı... N.dense hep Beyoğlu'nda duşünmek olası Sait Falk'l!.. O Beyoğlu kl, Salt'In olr arkadaşı, blr yakını glblydl Işte yazdıkları: «Beyoğlusuz blr istanbul duşünülnmez.. Beyoğlu'nu yeren ukala yazılarırtı «akm okuma^ın? Beyoğlu her şeylyle övulmeye değer. İnsanlar yarına buradan hıılanır. Uyu^an koco şehrln ortasında lki üc yüz melra Içlnd» geceleıi atan blr tek yüreği vardır Itlanbul'un. Sıkın, Sarryarde patlak versln. Cıkarın ölüvereln.» Ulaşım sorunumuz giderek büyüyor Yenl Bosna • Kulell mevldlnde sosyal konutlarda oturmaktayız. Semtimiz ulaşım açısından ölU blr guzerg&ha sahlptir. Zaten yeterslz olan beledlye otobüslerl ve mlnibusler kesınlikle sabah ve akşam saatierlnde sorunumuza cevap verememektedlr. Bır de buna ek olarak yolcunun en yogun olduğu saatlerde Yenl Bosna Bekırköy seferl yan yolda anzalanan kllçUk otoblislerle yapıimaktadır. Minıbtıs konusu lse, tam bir kesmekeşllk içindedir. Mınlbüs sayısının yeterslz oluşu, çoğu mlnlbüslerın özel servls yapması, gerl kalan az sayıdakl minibüslerin de Yeni Bosna'dan kapüannı kapayamayacak ve hayatl tehllke arzeden bir şekilde yolcu alrnası ve Kulell ve Yenl Okul Insaatı mevkiinde oturanlann kesinllkle büs taşımacılığuıdan bile yararlanamamıza neden olmaktadır. Her geçen gün hızlı bir çeldlde Büyüyen semtimlzin ulaşım sorununa acilen bir çözüm getirilmesml dlliyoruz. Diğer bır sorunumuz da kanallzasyon. îşçl, memıır ve küçük esnafın oluşturdugu semtlmlade lağım sulan yollardan akmakta, çocuklannuz okula, blzler de işe gidıp gelirken, bu Itğunlara ve yoğun çamura batıp çıkmaktayız. Semtımıze çop arabası da geünemektedlr. Çöpler kapı önlerine, boş arsalara ve derelere dökUlmektedır. Blr sorunumuzun da çbzülmesuıi beklıyoruz. Kulell Saldnleri Adına Emck Ap. Oturanlan tSTANBUL (Cumhuriyet 12 MAYIS 1932 İSMET PAŞA DUN GELDÎ Geçen ayın ylrml dorduncü gOnu Rusya'ya gı don Başveklllmlz Ismet Paşa Hazretleri Ile Harlclye Vekllimız Tevfık Ruş tu Bey ve dığer zevat dun Crusla vapuruyla şeh rımlze oelmişlerdır Ismet Paşa Intıbalarmı rl ca eden gazetecllere « Seyahatlmden çok memnunurn. Slze sonra anlatırım > demlşlerdlr. Bu akşamkl trenle Anka ra'ya gldecek olan Ismet Paşa Hz ayın ylrml Iklsinde şehrlmlze tekrar ge lerek buradan Roma'ya hareket edeceklerdlr. Trafik deyip gecmeyin Modern bir çagda yaşıyo ruz 20 yüiyıl. Cagımız alabıldıgmo modernleşe dursun. insanlarımızın aolayışı birbirınden farklı. konulan kurallara uyum aynı olması gerekırken. ayncalıklı. Üzerinde yasadıgımız yaşh dünyamız, gün geçtikçe dert lenıyor, buna koşut olarak da bızim dertlenmız artıyor. Büyük kentlerde yaşamak kolay degil. Konulan kurallara uyum saglamak zor. Her yıl mayıs ayında trafik haftası dolayısıyla söz lü ve yazıh başında çeşitll sloganlar dile geürillr, bu haftanın önemi anlatıhr. Tra fık konusunda ne yapılsa az dır aslında.. Ancak önemli olan, vatan daşın uyan ve kurallara uy masıdır. Uymadığı sürece ne söylenılse, boştur. Ozellıkle trafik kurallan uzun araştırmalar sonucunda oluşturuunuştur. Herkesin bırbirlennın hakkına saygılı dav ranması gerekir. Tutulan lstatıstıklere göre trafik kazalannda ölenler artıyor «Kaza geliyorum de mez..» Irafik clddl çalışma lar lsteyen blr konudur.» Bir özdeylş vardır; tnsan lar egitlmle dogmaz, fakat egltirnle yeti<ftirlllr.> Millet olarak «Adam decilik>ten vazgeçerek birbmmızin hakkına, şoför olarak, vatandaş olarak. say gı göstermeliyiz. Bir küçuk dikkatsizlık bır kaç aileyi birden sondurebılır, ulusal serveti yokedeblur. Yaya olarak. surücu olarak bırbirimize ve haklanmı za saygılı olmalıyız. Kuralla ra mutlak surette uymalıyız. Bakl YOLA Taksl Şoförü İSTANBUL c JGününHarnC PAWORAMA Almanya'nın vize bürosu bir alem tstanbul'dakl P. Alman Başkonsolosluğundan vlze alabllme lşlemlerlnl tamamlayabllme lşkence hallnde. Vize için gerekli pek ayrıntılı bllgtlerln tamamlanmasına ve vizenln belll blr sflre sonra hazır olmasına ragmen, bir tek para yatırma glşesl açık olduğundan, hepimizin her gün o çevreden geçerken gordügümtlz U7un kuyruklar oluşuyor. Ayrıca, görevll personelln durumu da bizlerlnkl glbl acıklıdır. Aklıma takılan husus şu dur: Acaba Almanya'da bu denli sıkışık blr durumda resml bir dalre bu biçimde ml çalışır? Yoksa llave personel ml koyar? Ve Türkiye, Alman vatandaşlarına vize uygulasa ve bu denll sıkıntüı beklemelere maruz bıraksa, sizler neler hlssederdiniz? GUlşen Şenozan Akademller SitesU E* Bloku, D96 Zlnclrlikuyu İstanbnl Panoroma bahçesl acılıyor. 12 mayıs perjembe akşanr 18 den ıtıbaren Hikmet Rıza Honımın Iştlraklyle alaturka musukl heyetl lcrayı terennum edecektir. Işyerim neden değiştirildi? 6 Ocak 1979 tarıhınde TARİŞ Genel Müdurlüflü'ne bafllı çeşltll unltelerde çalışmakta Idlm. Son olarak calışmakta olduğum TARİŞ Uzum Işletmelerl Müdürlugu'nde Taperiş Senaıkası ıle TARİŞ Genel Müdürlüğü arasında Imzalanan toplu Iş sozleşmesıne aykırı olarok temsllcl olrnama raflmen başka blr Işyerine tayın edlldlm. Yaptığım başvuru Ozerine toplanan Izmlr ll Hakem Kurulu, 5 Ağustos 1980 tarıh ve 980/28 sayılı kararı Ile tekror eskl Işım olan Uzüm işletmeleri Mudürluğüne lade me karar verdl. Bu karar Işverene (ebllğ edlldlğl halde bu güne kadar Işbaşı yaptırılmadım. Bu konudakl il Hakem Kurulu kararı ve sendlkamızın avukatının cektığl Ihtarname örneğl de Işverene geldiğı halde hâlâ TARİŞ Işverenınden blr ses çıkmamıştır. Evll ve Oc cocuk babasıyım. lki yıldır maaş alamıyorum. Yaşım 46 olduğu lçin hlçbır tarafta Iş bulamıyorum. llgllllerln bllglslna. Süleyman BERKİL Izmlr Bayroktar Köyü CumhuriyeC Sâhlbl: Cumhuriyet Matbaacılıkve GazetecllikT.A.Ş. adına NADİR NADİ CenelYayrnMüdürü:. MOesseseMüdürü Yazı |;leri MüdürüBa*an va Yayan BÜBOLAR. • ANKARA:Komıf Sokakno. 24/4 Y»nl?ehlr Tal. 17 5t 2517 58 68 ldare. 18 33 35 • İZMİR: Hallt Zlya Bulvan No: 65/3 T«l 254709131230 • ADANA: Atalürk Caddesl, Türk Hava Kurumu lsbtnı Ka! 2f» T«l. 14 55019 731 HASAN CEMAL EMİNE UŞAKUCİL OKAY CÖNENSİN Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazelecllik T A Ş. P0«ta Kutu«u. 246 IStanbul Tel 20 97 03 (5 Hat) TAKVtvf İMSAK 3.46 ÛÜNEŞ 5.45 ÖĞLE 13.10 İKİNDİ 11.05 AKŞAM 20.16 YATSl. 22.05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle