Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 Aklun dft m&zotta, dedi, uyur kalırsak? Iki Türk kamyonu geldi, f levls ayakkabı h&? diye bağırmaya başladı. Gelsin de durdu. «Hah» dedl Baba, «HİÇ sevmem çu herifleri. Tam sofo hayvan, babasının nasıl yarayı hazırlarsin datnlarlar. Las eıl yaşadığını gorsun burada. tik değiştiririıen görseler bir Yola çıkarken oğlu Levıs tanesi nasılsm demez.» Az 11amarka ayakkabı jsmarlamış, «Birinin ayağında goi'ıtriiş, ö rıde bu Türk sürücü daha var. scenmiş» Bir sure soylendi ço Kor kıitük ıçrmş, yıkılıyor. Görmesin şu seraeri. Sen cuğa. «Gençtir, özenir» dedim. önümde dur. Anam bu şimdikiler hasta Taruyor musun? toe. Benım evim şofor evi gıbı değildir, ayıptır söylemesl. Vıs Yoo... Tatuşmaya. ne gekısi, sıgarası, kahvesl... Ben refc var oğlıraı? Sarhoş gbrmttMalboro içmem, görüyorsun. yor musun? Gelir, taküır çltoEvde bulunsun dlye götürüyo dl. ruz. Misafire. Geçenterde baköteki sürücüler, «Vay Baba tam bu içıyor. sen misln?» diye yanaştılar. BV ri ttalya'dan, öbskl Almanya' Yanmda içiyor mu? Içer. Askerden döndU, dan geüyormuş. Dunnaya niben verdim. Dınliyo musun? yetleri yok. Peşpeşe takılmışBu kendl parasıyla almış efen lar gece de yola devatn edecek dım, ikibin liı*a vermiş. Rara ler. borsadan... Bak, ulan sen kim Helvan da varmış Baba. oluyorsun İkibin liraUk sigara Gel lan sen de, çekinme. Yalçecek? bancı değil. Babamıss, doyur Sesl glttikçe kısüıyor. Bir kamını. motelin ftnündeki park, yerinEkmeklerl bitmlş adamlann. da durdıık. Gecenln onu ol Yol dönüşü ftç katmışlar. Batnuş. Dışansı soğuk. «Sen çık ba gevşeyiverdl. Koca, koca <âl 30 NİSAN bunu Türkiye'den. Kansı Yugoslsv vatandaşı. «Tabutçu Na dir» derler buna. Bu yollarda ölen Türkleri memlekete kak malı tabutla gönderen herlî budur. Bu bir gün bizi topladj. Sürücülere sendika tcurmuş. Herkes beşyuz mark verecek dedi. Bak, bak Bız memlekette bır sendika kuramamışız da bu Yugoslavya'da bizi iyı edecek. Aslanlı Çeşme dedıkleri bır yerde durduk, Suyu içılirmış. Bıdonlan doldurdum. Baba da deposundan mazot çekecek. Hava iyı. Paltolan attık üstümüzden. Yoğurt, ekmek, maden suy u aldık büfeden. Havayı çok vermış, depo dibinden delındi. «Tıus..» diye bava sest yayıldı çevreye. «Tiüiüh» dedi Baba, «Tüh, boku yedlk» kicinln arka çamurl Daha sonrakı teker ezdı bır guzel. Iyia kıp, atladı Baba. Ge savrulmuştu çamurlı larm srasmdan seke layıp aldı. Surüklüy< dı. Şovle bır baktı. sı kalmış, ne plakas attı yol kenarına. Uğraşamam şım Zagrep otoyoluna zeTeydık. arkadakı ıç dı «Bugün bir aksîli şımızda» dedi. TIB gırdık. Hem lastığı d gız hem de şshriyeli pacagız. Ben mutîak açtım, o malzeme Krıko, çekıç, burgıj, varsa mdırdı. Ar&ban smde dondıi .. Karlovak'a çıktık. 1 5 TIRciLARIMIZ Umur BUGAY Yollarda ölen Türklerle Tabutçu Nadir ilgilenir Osman, lastilc degistirirken segman fırladı, oluk gibi kan aktı alnından, mosmor oldu benzinclnin önünde bir var. Havlumu, diş îırçanu, sabunu alıp gittlm. «Temi* adam mn» diyor Baba. Vüzüme bir svuç su sprpip ayılmaya çalıştun. Sakallarım uzuyor, Uykusunu almış, kınklığı geçmiş, iyi görünüyor bu sabah Baba. Nadır'in Moteli'ne jîeldik. Çoğunluğu Türk kamyonu park yapanların. Su ısıttık. Akşamdan kalan bulaşıkla n yıkadık. Çay yapük. îri kıyım bır sürücü geldi yanımı«a. Motelde banyo yapraış. «îstanbul'dan çıkmı;, bir günde buraya gelmiş. TIvicusujaTiuş da açılmak için yıkanmış> Çav koyduk öntine, biraz soğuk buldu. Yolda takametre sormuş polis. Yok, demiş, bu tatcametre Türkiye'de yapılmaz. Sizde da yok. AImanya,'ya gittiğirnde alsrağım. Ceza yazacaksan, yaz baba ne yapak? Baba arkasından sftvlendl. Eşşoğlueşşek, marıfet gibi anlatıyor. 24 saat'ta buraya gelmış. Patronun gözüne girecek tşgüzar herifler, yağcılar. Gorilyorsun değıl rm? Hep böy lelennın yüüTİnden bir birlik kuramayız bw. Çeldciye çıktım sigara aldım. tnerken «smer, kuru bir adam gülümsedi. Daha yeni mi kalkıyorsun be? Arabamn yüzünü bu tarafa dönük görünce yaklaşmadım ben de. tçerde belkt kan vardır dedım. Adı Osmanmış. Daba tamyor. Almış önüne bir lastıgi segman çjkanyor. Baba, «Yahu Osman bu Işler sana, bana mı kaldı?» dedl. Osman, «Oene ne varsa blzde var Baba» diye tısıladı. Tam o sırada seg man fırladı. Havada yay çizıp Osman'm alnına çarptı. Sırtüs til düştıi adam. Mosmor oldu. Ellerı, kolları uyuştu. Baba ov maya başladı. Oluk gibi kan akıyordu alnından «Koş haber ver» dedi Baba. Şışman biri araba getırdi. Osman'ı btndir'iiler. Durup, durup, «Bioi de Al« )ah korudu» diyor Baba. ZagTPP yolundayız. «Yahu, bilmecliğın tşe burun snkulnr tnu karde^im?» Ne ış yapar bu Osman? H?r içı yapar bunlar. Nadir'ın çomezlerınden ıçte. Nadir necı? Avukat galıba. SurdUler «Tabutçu Nadir bir gün bizi topladı. Sürücülere sendika kurmuş. Herkes 500 mark verecek dedi. Bak, bak Biz memlekette bir sendika kuramannşız da bu Yugoslavya'da bizi «iyi» edecek. ma» dedim. Hazır haşlanmış lasulyamız var. Plyaz yapaca£ız. Kutuyu açtrm, soğanları öoğradtm. Dayanamadı, geldi. «Olmaz» dedi, «Piyaz soğanı hu kadar kalın doğranır mı?» Döktü benimklleri, yemden öoğradı. Titrîyor. Pastırmayı, helvayı çıkardık. «Rakı iç» dedi, «îçerim. Sen?» diye sordum. Yola devam düşünoesınde. Gitmiyellm Baba, dedlm, sen de lç bir yudum kalalım burada. Aklı yattı. Daha doğrusu gi«Jecek durumda değüdi. Bir ka deh de ona koydum. lim ekmekleri kesip koydu önlenne Buyurun anam Afivet olaun. Daha ekmeğımiz var. Sürücüter helvayı bıtırıp, ellerıyle ağızlarını sıvazladılar. Kesene bereket Baba. Hemen yola koyuldular, «Ya talnn» dedl Baba, «Bulaşıklan falan bırak şimrti. Yarın hakarız. Ben dokülüyorum» ÇataUa n . tabaklan kâğıtla sılip dolabı kapadık, Eir aspirin verdim, yattık. Ayduüık bir yerdeyiz. Aynalardan dışansı görülüyor. Bır ses duyunca perdeyi aralayıp bakıyorum. Mazo tumuzu çalmaya galen yok gd ) Zagrep yolundayız. Çekicinin arka çam koptu. Daha sonraki tekerlekler de ezdi zel. İyice sağa çekip, atladı baba. Geliş ne savrulmuştu çamurluk, Arabaların 8 dan seke. seke atlayıp aldı. Sürükleyer tirdi. Ne lambası kalnuş, ne plakası. Havayı azalttı. Yine de akıyor du mazot. «Bir jiklet bulsak» dedim. «Tıkar mı acaba?» Baba çaresız çevresine bakmdı. Her zaman yammdan ek. sik etmem atna yok, aksilik. Ilerde bır Turk aile var. Babaları arabada yatıyor. Fransa' ya gıdıyorlarmış. Adam uzun yoı gelmış, yorgun. Yatmış, uyumuş. Çocuklan, karısı dışanda dolamyor. Onlara eoröuk. Anneleri, «Var atna çijpıenmış abi» dedi. Baba atladı. Ver bacım, ver. Bır güzel çığneyıp yumuşa^ tı Gırdı arabanın altma. Epeyce kestı akmtıjT «Eh, ne yapa lım?» dedi, «Kısmet artık. Ya (rfdene hadar akar bitet, ya rlurur. Yuçnslavva'da da marot bulunmuvor.» Yine Zagr«p yolundayız. Çeçinden geçip Şiplit yol dık. «Sana buraları güı wiyle gösteremedim» «Güzel yerlerdir. Bizin nire bemer. tntşli, çık şillik.» Yüküne gör« hızlı , Gok delinmış gibi. S < bozmak içırı bır şeyler yorum. «Ne anam, hun diye geçıştırıyor. Lastik tırmek canına okudu a tkı, Uç saat durmadan Kbylerden geçıvoruz. Çc kantalar açık. Yugoslavİ madan kafa çekivor. «ı dedı s durdu bır yerda. I h bır yer ararmış araba mek içın. Yagmur da a ya başladı. YARIN: OOIVTOZ SFSLERtYLE AÇTTK GÖZLERtîVltZt .. rünürlerde. Baba taUyerek u^uyor" Baba kalkmış pijamasvm çıkanyordu «Sen yat» oldu llk 8öaü) « D a h a erkenk» Ovsa kalkıp çekıcinm içıni düzenlemsnüs gerek. Ranzamdan irup. gi ytadim. Hava gıineşli. tlerde Geçen haîta müzlksel aksamlar yaşadık Ankara'da. Yabancı el çüiklerde düzenlenen konserler blrbirinl izledl. Bu konserler nede nlyle biraraya gelen diplomatlar, bllim adamları, sanatçılar, gazete ciler, eski politikacılar arasmda 11 ginç söyleşiler yapıldı. Sovyet elçi liginde Moskovah Soprano lle Ayhan Baran'ı dinleyenler arasında Ankara Üniversitesi rektörü Profesor Turkan Akyol ve Siyasal BU gllerden Bahri Savcı da vardı. Pro fesör Savcı Üniversitelerden bir gruba yaklaştı. Size bir haberim var, dedl. Siyasal Bilgiler Fakültesi Cebeci Ortaokuluna bağlanıyormuşî... önce kahkahalar, sonra bir sessizlık, üniversite olayları Bahrl Hoca'yı da kara mizaha yoneltmış artık K. Konserden çıkarken eskl CHP' li dostlarla karşılaştık kapıda. Yanımda Gürer Aykal ve Suna Kan vardı, müztksel, sanatsal ve siyasal soyleşüer birbirine kanştı. Siyasal şarkılardan Ayhan Ba ran'm şarkılarına dondük yeniden. Değerli sanatçımız devlet operasın dan ayrıldı. emekli oldu ama konser vermekten geri kalmıyor, bir sanateının soluğunun kesilraedtgl ni kanıtlıyor durmadan. Yıllarm birlkimint gtizel değerlendlriyor. Portekiz elçîliğinde bir akşam saatinde Ayşe Savasır'ı dinledlk. Portekizli bestecl Carlos Seigas'ı ta mdık bir Türk sanatçıdan. Dışarda, yağmur bardaklardan boşamyor, 1çerde müzik sonra ortahk aydınlam verdi Konseri izleyen kokteylde on yedinci ytizyılm müziğinden çağımızm olaylarına yöneldi söyleşiler. Pazar akşamı Pransız elçüiğl salonlarında Ankara Oda Orkestra sım dinleyenler Paris'de geçen olaylarm. konuşmalarm boyutlannı bilmiyorlardı henüz. îlginç bir rast lantı. Fransız içlşleri Bakanı Defer re'nin o ters konuşmasma nefls bir konserle karşılık verdi Türk sa natçüan. Mozatt'ın. Bach'ın Çaykovski'nln, Vivaldi'nin mtizlğiyle. ankara .anka Müşerref HEKİMOĞLU Bahar Yagmuru Gibi... Marslîyalı polltikaeı da dinleseydi keşke. Bence bir meydan okumadır bu çağdışı eylemlere, saplantıla ra karşı çafedaş bir selam. Yaratı c\ gücümüzü. çağdaş düzeyimizl kanıtlaysn bir konser, kiroi Fransızlann o eski, ekşl şarkılannı ge nde bırakmaya yarar mı acaba? «Her zaman biz mi srül verece giı?» diye soranlar da var. Böyle donemlerde Ankara'da Fransız el çısi olmak kolay degil doğrusu. Ama Rouillon ve ^st güç gorevlerlnt etizel taşıyan, sade, içten bir kankoca. Ankara oda orkestrasım selamlarken şöyle dedl Prarısız büyük elçisi. Bu gece diplomasl, müzik önttnde egiliyor. Suna Kan'ın keıaanım, orkest ranın uyumunu, Gürer Aykal'm yo rumunu hissedenler İçin saygıyla, hayranlıkla eğilmemek olanağı yok tu. Gdrkemll bir geceydi bu. Dinle yenlere mutluluk. iyimserhk, umut veren bir topluluk Ankara oda orkestrası. Boyle bir orkestra üreten bir toplum sessiz bir koro durumuna gelemez diye düşünüyor insan, soluğu rahatlıyor birden. Konserden sonra yabancı diplomatlar sanatcüan kutlamak için kuyruğa girdller. Çinliler, Amerika lılar. Yunanlılar, tngillzler. Palkland adalan gerilerde kalmış, Bach m koncertosuna dalmıştı btiyükelçl Laurence. Ba orkestrayı tngilizler de dinlemell, diyordu. Suna Kan ve Gurer Aykal gülumsedller. Mayısın haftasında Londra ya gidiyorum, dedi Gürer Aykal, Qneen Elizabeth Hall'de Mozart Players orkestrasım yöneteceğim.. Derken Kuzeyden bir diplomat yaklaştı Gürer Aykal'a. Ren yenl Norveç elçisiyim. Slri dinlemekten büyük mutluluk duydum. Değerli sanatçımız, Norveçll dlplomata Bergen'deki bir orkestra şefl Anderson'dan soz etti sevgiyle. Bergen'de yönettiği bir konseri anlattı. Sonra kuyrukta bekleyen Amerikan büyükelçisl StrauzHupe, Yunan büyükelçisi Popullas ve eşi nin hayranhk dolu sözlerini dinledi sessizce. Ben de müziğin kişiler, tilkeler, okyanuslar arasmda ne gü zel bir köprü kurduğunu düşündüm bu konuşmalarda. Çaykovski ne dejrlşlk yorumladınu sayın Aykal.. Çaykovski'yi çok severlm. Sovyetler Biriiği'nde yönettiğim konserlerde de iyi eleştiriler aldım her zaman, diyor Gürer Aykal. Mozart, Bach, Çaykovski ya da Vivaldl diye bır ayrım yapmak kolay değil doğrusu. Ankara oda orkestrası hepsini güzel çaldı, her zamanki uyum içinde, uzun prova ların. emeğin, alınterinin ürtinü olarak, sanata ve dinleyenlere sevgi ve saygıyla sundular tüm yapıt lan. Yüzyılların otesınden bugüne, müzik dünyasının büyük ustaların dan çağımızm acemi. becerikslz kişilerlne güzel, sıcak btr selam sun dular. Anlayan beri gelsin!. Sevgiye, barışa susayanlar için bir bahar yağmuru gibi güzeldl bu konser.. Paris caddesinden Çankaya'ya çıkarken gökte yıldızlar parlıyor. ıslak toprak kokusu yayüıyordu ge ceye. Nice tohumlar çiçeğe duruyor. fışkırmağa hazırlanıyordu klm büir. Kulağımda Suna Kan'ın kemaru daha güzel bir sabaha uyanmak umuduyla yurüdüm yollarda. Bu umudu duyuran sanatçıla 5Bıraz tedirgln, "binz h»yecanh kalktık sabahleym. Kentm 5 kilometre dışında bulunan Inkov'e plderpgız artık Inkoy'e gıdış ıçm ozpl otobüs kalkarmış aına «saati belli degil ancak do lunca kalkar> denılınce, Inköylülerın kente yürüyerelt geldiklen yoldan, bız de tnkoy'e yürüyelim dedik. Uzaktan alelade bır Anadolu kovü gbrünrüsü vpriyor tnkoy. Gozalabıldıgme uz^nan tarlalar, tek »ük a^açlar ortasında derme çatma evler, bırbınnın tızerıne yaslanmış gıbı duruvor. Yola çıkııktan 2 km. sonra salına salma^.gııiejı. ^kağnv, gozumuze ılıştı. Hızlanıp yetıştık, elinde çomak sanşm, mavı gozlü, orta boylu, sempatik mı sempatık, guleryiızlu, başmda hacı takkesıyle bir koylu. GARİPUKLER BELDESİ: Kiitahyanın İNKÖYü RöportajHasan UYSAL Fcrcograflarlşık KANSü Kağnıdaki köylü, I n kardesim, in arabadan dedik,, deyip arkamdan ittirdi $ Inköy muhtarı övünerek: çok yaşarız. 80'i 9O'ı aşan çoktur. En az 60 70'e kavuşur köylümüz. Hastalık Mİkellik de bilmeyiz. Nevazil bile olmayu. Disleıimiz de pek sağlamdır. Ucu bile çürümeden ölen vardır. « ' Merhaba hemşcrim. ISereyc böyle? « Aleykum selam, hoşgelmışsınız beyım. Şekere pancar yıktım da köye gıdıyorum.» «ıHangi köye?» diye sordu gumda beklemediğun bır ya nıt aldım. Koylü «elakoye» deyince, fırlayıp exabaya çıle tun: tıvköy'e Rİdiyoroı. Btea» köyde otunıp koıraçalım • Adun HMAB, bte de Koye crlderken volda karşılaştı&ımra tnköytü «Neden bozıık çürük yersiniz?» kaışıl;ışıma arkadftşnmzı kağnısından kovdu. Fntoğrafta Uysal, lnköylü'nün sornsuyla ka^nısında Muhtar: Bizde kardeş çocuğu bile evlenir yamndaM yol aynmma ula? nuştılc Kağnı az önce tarlalara doğru aynlmış, gözden kaybolmak üzereydl. Kovulmamın etklsi geçmemış, bır bıritnize bakıp gülüyorduk.. Işık «sorma demistim sana» dedl. Köye ulaştığımızda, RK 1 lerdekl Ikl genç bizi süzüyor, bagırdım «birader bakar mısın biraz» Biri 18, diğeri biraz daha büyüS ve uzun bovlu, «Muh tan aıadık, köyde ml?..» « tşte muhtar» dlye ışaret edlyor delikanlılardan kü çügü.. Karşıdakl duvsrm kenanna Ustüste dizilmiş uzun kalaslarm üzerinde oturmuş iki köylü sohbet edl yor. «Dayı senl ararlar» Muhtardan köyün 160 evlek (40 bin metrekare) olduğunu, 370*1 kadm, toplam 1570 Idşi ya$adığuu sohbet sırasmda ögrendık. Muhtar okuma çagına gelmış 120 çocuk olduğunu, kız erkek dinlemeden hepstaın Ukokula devam ettigird söyledl. « Çok sağlıklı tnsanlar dediler sirin için» « Evel Allah oyledlr. Çok yaşarız. 8090'ı devtren çok ihtiyar var köyds. En ez 6070'e kavuşur tnkijym. Sonra bastalık, sökellü bü meylz. Nevazü büe olmayız. DişlerimisB pek 6ağlamdır. EHşi hlç çürümeden ölen çoktur köyde. En saftlam diş biıteı köylüdedir.j> • Bunu neye borçlusunuı?.. Yan) Szel hlr jey ya pıyormıısnnuz bnnun İçin öieel ylypcek, gırta falan?..» • Yok beytm Allahtan böyle.. Hiç dunn»*, çauçınz. Belkim ondandır.> Pekl hiç «akat. &eü var nu köyde?.j» « Yok, şimdi de yok esklden de yoktu. Siz akraba Ue evleniyoruz diye soruyorsa tın biliyom ama kardeş ço cuklan bile evlenirler bizde bır şey olmaz. • Camsız evler dlkkatltniri çekti.» « Onlar eski evler, 10 yıla kadar duvan düz çeker, tepesinı delerdık. Ça tıya da toprak dökerdik. Sılihi değılmış dediler. Asıl ışık tepeden ıyi gırer emme artık boyle yapılmıyor evler. Eski evlerde oturan oturuyor gene.» « Ekonomih dnrunüar nasü?.. Işler yant..» « Eyı eyi.. Eskıye göre hayvan, çıft arttı. Kendi tarlamızda calışıyoruz.. Ekilmeyen yer yok. Bı kıs mımıa labrikalarda ışçılık yapıyor. Bak buffun pazar köyün çoğu tarlada. Sabah eaanında çıkıp, akşam eza nına kadar ordavız Geceleyin de sap çekerız.» tnkdy Muhtarı Ahmet Bı yık, konuşmaktan ve sorulardan bıknu$tı. îkide bır sağa sola bakmaya başladı. Konuyu değlştirdlm: • Televlryonu beğeniyor mnsunuzî.j» « 45 dene televizyomımuz var, aaıa pek sevmlyorua şJmdileri. Köylil ne ister?. Şarkı, türkü.. Pek çal mıyollar gali, bi kaç sefer ancak.» • PlhnJeraen henglsi da h» iyl?.* Muhtar blrass sıkügan, aa fince yamraıza gelip oturaı çocuklan gösterip: <bunl Dallas diyola» diye karşılı verdi. Artık iylden iyiye g dın diye gözumüzün için bakan muhtara «sorulanı bittı. Başka istediğiniz b şey var mı gazetede yazatan dedım. Bıkkm bakan mu. tar canlandı.«Var beyim va Yazsen» dedl, eliyle 1leri gosterıp: « Aha azot 500 metre ö mızde, kullerini, pislıkleriı ıçma suymnuzuıı çıktığı m bamıeın üzerıne yıgdı. 4 j dır su ıçümez oldu. Yaz da burüarı 1 yükler duysun bu ırezıllığ «Tamam aynen vaıacağ sen merak etme» dedım rr ta.ra, ızın ısteyıp ayağa i kınca eliyle oturun işaı yaptı. Hemen yambaşırnız kı eve doğru dönüp «Zel avran çıkar misafirlerimi dıve seslendi. Enfes ayra rımızı ıçtıkten sonra, el kışıp, kucaklaştıktan so yola kovulduk Yolda, ta da çahşan kadmlı erkekl lışan kovluler, bız Eeçer gene şoyle bır kafalarım dırıp içlerıne dönüyorla BtTTt BANKERLER BANKERLER BANKERLER' BANKERLER HiSSE SENETLERi HiSSE SENETLERİ HiSSE SENETLERi HiSSE SENETLERİ TAHVİLLER TAHVİLLER TAHVİLLER TAHViLLER • • • • gtMENTAŞ KORDSA ÇDKOROVA ELEKTEÎK. NtTH ÇtMENTO • SAMSON ŞTJBESt: Bank» lar Cad. No. 5 Tel: 19 482 • KAYSERÎ SDBESI: Cumhuriyet Mah. Vatan Cad. Büyuk Aksakal tşhanı 16/2 Tel: 13 931. • KONYA ŞOBESt: Hükümet Meydanı Mlbçızade Han Kat: 1. HtSSE SENETLERt TEL: 20 53 20 22 14 79 22 36 44 ARANAN 1WENKDL K1YMETLEE AKAL AKSA BAĞPAŞ BAŞKENT ÇtMENTO BATI ANADOLÜ ÇÎMENTO BURSA ÇtMEaSTTC ÇÎMSA EGE GÜBRE GÖLTAŞ GÜBRE FABRÎKALARI İŞ BANKASI KARTONSAN KAV KOÇ YATIED4 KOBDSA KORUMA TARIn» ORMA POLYLEN RABAK SÎPAŞ STTNTA MEBAN MENKUL DEöERLER BANKERLtKve TİCARETA.S. PARA DERGİSt. Türkiye'nın en ftnde gelen fınans dergisl, İSTMERKEZTEL: Her türlü yaöron kararla. 20 53 20 (5 M*Tİ nnızda sıze yardımoı ola223644 ' bılmek MEBAN'ın en önem U amacıdır. • TAHVtL VE HtSSE SENEDt. AUMSATIMI ÎLE HtZ(5hatl • BANKEE KASnCTCT.T.Î A.Ş METINİZDEYÎZ. Merkez: Vakü Han Asma Kat Sermaye v© para piyasala No. 23 Sirkeci tstanbul PİC Ksvıth Sermayesi: SOO.OOn.000 n bankacüüt ve bankerUk 735 Teles: 23 314 KAST TR. TL. sektörleri ve Türk ekonomlÖdenmış sermayesi: 200.000.000 sının genel gidisaö hakkın • ANKARA ŞÜBESÎ: Atatürlt TL. da etrafli ve aydınlatıcı bil Bulvan No: 97/4 Kmlay, Tel. giler vertr. 17 59 00 18 32 54 Mprkez îstiklSl Cad. Odakule Memleketimizln başlıca yftî ş Merkezı No. 286/A Tel.: neticilerinln «örüs ve öne • ANTALYA ŞTJBESt: At» 15 12 50 51 • S2 53 • 54 Teles rilerinl her sayuBnda siz türk Cad. Reşit Berberoglu U 24124 MBAN TR bam Kat: 1 N a 6/7 Tel: 80 49 ler© sunar. ~ Tahvıl, hisse senetlerl ve Ayda bir Jcea yaymlamr. • BtTRSA ŞUBESÎ: Ataturk mpvduat sertıîıkalan alıra ve Pıyatı 200 TL. Cad. Kurtui tşhanı No. 6g A» satımına ilişkin tüm lşlemleri Yıllık abone ücreö 2400 TL. ma kat. Tel: 20 369 11 336. nızde Meban uzman kadrosu «Para» abonelerine aynca ıle mzmetmızdedir. • ESKtŞEHÎR ŞTJBESt: Îa6Meban Sermaye Piyasası AR\NAN HtSSE ml Cad. Porsuk tşhanı Kat 2 Bülteni Ucretsiz gönderü NENETUERt: Köprübaşı Tel: 16 185. mektedir. • ANADOLÜ CAM. • HİSSE SENEDt NEDtRÎ • ÎZMÎR ŞTJBESt: Cumhurt• ALPA, Pıyatı 25 TL. y«* Bulvan No. 11 Meydan • BAÖFAŞ Apt., Kat l No: 13 Tel: 21 30 94 • TAHVİI, NEDtRT • BATI ANADOLU Telez 63 678 ONAY TR, Fiyatı 35 TL. ÇİMENTO • OU/TCK • RARKUYSAN, MEBAN YAYÎNLARı BANKER KASTELÜ MENKUl D€ĞERIER 451250 « Benlm adun da Ömer Kaçmas. Ne yalan söyley»yim, çok yoruldum. Bi yol tarlaya ugrayıp, gedip yatacağun.» Günlerden pazar olması nedeniyle, muhtarı bulup bulartıayacağımızı köy kahvesınde kimsenin olup olma dığını sordum: « ÎCahve yok, vardı da kapattık, aylaklık oluyo doye. Muhtar köydedir berhal.» « Evll mlsin?» « Evlıyün» • Hatum köylün mOT» « Kbyden, köyden. Da yım kızıdır» « Çocuk da var mı?» « Allah bağışlarsa, lkl dene. Bın erkek» ^ « Sağbklı raı Udslde?» « Çok şukur daş gıbıdır beyım, eliennizden operle» Ben kağnının tıstünde, Işık aşağıda fotoğrat çekıyor. Işık'a baktım sorayım mı, vaz mı geçeytm diye... « Ömer ağa, si/ çürük s«bze, kokmuş et falan yer mişsiniz?.. Oyle dediler» Arabadaki o sakin. aevim It köylünün yüzü birden de gişti. Yanaklan kırmızı kır mızı oldu. Hızla kalasını Öküzlerden çeklp bana doğ ra yöneltti. Arkamdan iterek: « In arabadan, tn dedik. Tövbe tövbe.A Konu$mamı« yands kalır km, klreımit fabrikssnua ttst DÜZELTME Garioler Beldesi Kü ya'nın lnhoy'u röpc jınm bırıncısınde tahyalı tnle degil In luler. Kıpü onlar' cu sındekı «Kıpıî onlar , ri "pinti olur* onlar lınde olacaktır. D'izelt