Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 K*pAutey« 13'de ördflcOömrtikçüler çaliîmıyoT, 13'e dek flğte paydosu. Bos arabalar biı yana» dolular başka bir yana sıralaruyor. Buna sıralanmak pam sallanıybr. Baba da denmes. üst, flste kiUtleniftstünii giylnmiş, httvlmıunu TOS9 çüayor. İPerdeyi anladstn. yor. Yağış durdu, gUneş çıktu Xar yağıyordu. «Şmads yflzfi Her yanımız balçık. Vıcık, vv DÜ yıkayıp Hoea'ya gel» dedl, cık çamur lçinde ytkzüyoroz. •Çay içeriz. Böreklrari de al» Buraya ginnek sonta değil, cıToîa çıkarken bir tepsi börek, kabilmek, sorun. Kim işıni daha Bnce bitirebüirse. daha dogîjiraa da kurcı kötte yapmıştı kanm. Kalkton, camîar buğu rusu, Mra gümrükçüyü yakalnr lanmıs. Çabucak giyindttm. Ya hos görttnürse Bir Hollanda tagtmı düaeltlp, eşyalarm hep nrabası çıkış kapısına yafcın •fni yerll yerino kuyılum* Ben d«vTUmiş. Yüksekaigi M faujBÎD tstusyonunun ark&sonda, şı bile btümayan bir BU birud» «ÇI'K havada üç tan» lavabo 7ar. tisi içinda yatıyor. «Yta katmı bn btebn Içln» dedl Baba, «ŞnYtteümü yıkayıp, kar altmda dişlerJmi fırçaladım. Hoca eo» n» bak. Adam dünyayı dola»foayı y&kmıstu Oylfl ytırnji k&l* mış, gehnlş de Kapıknle'ni» rmş tüplerle ısmacak gfbi <Je içinde devrflmf^ Bizimkiler burada işlem bittrmekte denoğlldl âukkanm Içl. DumU yimli. «Kan ksrdeşlerl» do var, «Sönnes Işlmiz fada» dlyorlar. Belgeleri alıp koştarmaya ba9> ladılar. Kapıkule vasan aıag parI «Bn işi yapaısan tana Ustten bakarsanzs büyük Avrnpa fînnalann bir soru işareti Körecekstaüu bul, çık» butaıacalan dfl yapncalrsın. Herif «Tohmuîşte öyle. BUrücUler bir var ya? çekiyor aiabasnu bir yandan lçlemleri bitiriyor, bir parka, bekçisi var yandan da koşup srabalannı ileri alıyOTİar. Önttnde, artovoilmeınnesi var. JSs* smda duran Ud kamyomm ararasıru da odüyot, eından honmrdanaralc başmı çıkarmca, «Zafer» sayıyor bukendisi de bîrincî sı nu sürUcü. Çıkış kapısma bir nıf otelde yatıyory» edıtn daha yaklaşrrus oluyor. Sonunda çıkış kapısına gelâüs. Baba pasaportları alıp indL Kulübeyo pirmesiyle çık* I&HS9121 fçip, btlreldeTİ yedüc, ması bir oldu. Klime boruk 20 Mark uzatı, «Anam koş» dedi, Az sonra üvey oğlu da geldl «Bir Astorla bir de Eve eigarafBabaiun. Ayılmıstıfc. Sırayla tuvalete gittik. Kapısı kapan n al». Gümrükçülerden bir! nuyor, bır elinîe tutacaksm, istiyormuş. Kendi parasıyla. «Böyledir bn İşa» diyor Baba, Paçalanmı katlayıp, koştum. Sigaralan geürdigiınde bizim «Ayazda yüzfinü yıkar, kapısıa keneflerde hacetini cöriirsunj» pasaportlar bir gümrtlk mu Kaç para kalıyor cebimiza hafaza memurunun elindeydi. Yanuna geldi. Bana biQ bakmı*w birader, sen söyle? YoUarda geberiyoruz açuktan. Bu işl yor. Durmadan pasaportumua sayfalarnu çeviriyor. yaparsan Avrupa f irmalannda Nereye gidiyorsunu*? yapacaksın. Hertf çekiyor era önce Yugoslavya*ya, BOObasını bir parka, bekçisi var, ra Almanya sanıyorum. Araba bilmemnesl var» Kirasını da nereye kadar giderse. tidüyor, kendisi de biıinci smıt Ne iş yaparsnuzî otelde yatıyor. Gazeteden aldığım nmhabir Ama sen yine de sor, 8oru»> kartmı gösterdim. tur. öyle ya, hayvan pazannda ÜstUntizde ne kadar dttmal almıyorsun kl evlâdını evvia var? lendinyorsun 28 NtSAN 1982 CI1JVRIMIZ fturupa YoUar^ Bulgar gümriik &revlileiinin tümü Türkçe biliyor "Türk Lokantası,, denilen yorde her dolap döner » Gumrukçu, Bulgaristan'a yürüyerek girmemi istedi • 600 DoliT 1X90 Damgayı basanın önüne bir Malboro koyuyor baba.. rsksam hemen yatağa uzanıvsrecek. Badyoyu da kapattım. Işığı içerıyı aydınlatıyordu. Pohs arabası geldi, farlannı Ustümuze dıktı, durdu bır süre. Ödü kopuyor kızm. Bir kea düşmüş polisin eline. «Bir, kao tokatcık da» yemış. Yandakl arabada «ış» bitiren kız kardeşıymış. Plovdiv'den bmmişler. «Burda annemin kardeşi otu*ur, ona geliriı» diyor. Gündüa leri kâğıt fabrikasmda süpürgecllik yapıyormuş. Yirmi yaşmda. Kız kardsşi de onsekis. Neden orospuluk yaptağını so»dum, geçmemıyormuş. Siftah çıkta bu gece kaı>> deşim, yapmaz «yle her geoe, ber gece.. Sen ne iş yaparsın be, şüfer misin? Baba kapıyı açtL Baktı kl çene yapıyoruz, «Oboo» dedi, «Bırak konuşmayı anam. Hadf yatınver onu». Kapattı kapıyı gıtti. Kız ilk kea böyle bir sö» duyuyormuş gibi söylendl Baba'nın arkasından. Tertipsia kunusur bu Itatlyar. Niye. ne dedî? Baksana, «Yatır ouu» der. E, Türkçe'de öyle söylenir. Sızde ne derler? Duğru be, bız de yatır de> ria ya» «Sizin şef geldi, bizim lşler buzuldu» diyor, «Bu nndört sa hat işi çok kötü uldu valla». Baba yine açtı kapıyt, çay gotırdi. Kız lçmedi. «ülan» dedi «Biri burada boşu, boşuna doa dui"nıayın tamam mı?» Kapattı, gıttL Kız boynunu kırdı. ' Eh, n'apalım be anam? Yapalun bari suferin hesabtns senınlan... Gülmeye başladnn. Şoförün muavıni olmadığımı, böyle bir gereksinim duymadığımı anlatmaya çalıştım. Bir düzlükte üvey oğlu durdu. Baba soylendL «Ne duror bu oğlan bihnem ki?» Lastik ımyormuş. Bırlıkte baktalar. «Yürii» dedl Baba, «tdare «• der. Şurayı bir inellm hele^ Y « « N : TÜRKLERİN üGRAOI ftl HBR LOKANTANESr TOVALETÎNDE RAKI ŞtŞESI VAR. Mustafa EKMEKÇİ na. Tttrk parası? AUçverişten aoms 2800 Hn kadar kalrruştı. Onu da karufo, kuruşuna söyledim. Slzin TIR kapamdaa çıktnanız yasak. Neden? Buradan yatom Xau<btyo dövizi alanlar çıkabflir. Ama ben bu arabayla get dim buraya kadar. Pasnporbn» mu da turist çıkıçmda mtihurlettim. O kapıdaa yflrByenk çv karsmız, Bulgaristan'da yin» bi nersini2s bu arabaya. Size saçma gelmiyor mu bu? Üstelik orada yirıa bu arabaya binecek olduktan sonra. Usul böyle. Bana baksanm, ben b » raya özelUkle geldlm. Bunlan yazmak için. Elimle geride bekleyen ytolerce arabayı gösterdim. Gümrük Muhafaza Memuru yutkundu. Pasaportumu verdl. «Gaseieciyuıı diyorsuııuo dedl, «Bunlan bilmenta laznn». Kulübesine yürüdu. Baba iki arada kalmıştL Arabaya Bulgar gümrügüne gir Kamyooumuz üaçh soya gomttldü. GamlArmnzı kapadık. FısHyeyle dezenfekte ettiler «Şmıa bak» dedi Baba, «SanM Teba mikrobn saçıyoKapıkule yttramediSi içm burada üç, dört arabadan fazla olmuyor. «Komşu»lar başladı. Sınırdaki Bulgar görevlilerin hepsi Ttlrkçe büiyor. Damgayı basanın önüns bir Malboro koyuyor Baba. Teşekkttr komsu. StıcugUa pflstınuftyı tyl yere sula eönlş. Et var nn bs komsu? Yok komşu. Ne götüruyor bır? IJmon. îkl uc tene~ Yammds. AJ Yok. teşekkttr komsa. Cekicıye çıktı biri. Haşhaş yok ha? Yok komşu, blzde flyle seyler. Allah korusun. Bir malboro da onun ceblne sokuyor. Teşekkttr komşu. Pasapoıtumuzun arasma koy duklan geçiş kartlanna 15J5O yazmışlar. 1 saat fark var EuU garistanla aranuzda. Ertesl gttn, sabaha karşı 4.50*ye kadar Yugoslavya*ya girmemia gevskiyor* SUUTA en yakn ko* yün içmden geçiyorduk, «Çabnk bita lşimiz» dedım. Tabii yahu, bunlar böyie. Gordün bak, kaç araba girdl içeriye, bir tane kaldı mı? Sınırdan geçinca rahatlıyor. Slgara yaktı. Neredeyse şarkı söyleyecek. Badyosunu açfa, ka nşürmaya başladı. Hlç bir yeri almıyor. «Yirml marka aldım bnmı» dedi, «Elden dfisme» sey taktınrım u o s sirketten laf ederler, canım sıkılır. Türk Lokantaa dediklerl biı yerde durdular. Polis kapatmış. «Kapatır tabîi» dedi Baba, «Her numara döner bn lokan tada. Kan satarlar, Leva sa tarlar..» Lokantanın kapısmda esmer, kuru bir genç, «Leva var» diye dolaşıyor. «Bizim sürücüler gelir, takı lrr buraya. Üd gün, fiç pün. Bnlgaristan polisi balon şişirtiyor adama. Gözü hep radarda baba>nın, «casııs bunlar» diyor. «Hiç belli obnaz. Yol kenannda bakarsın bir traktör duruyor, içinden radar çıkar.» uzun ve orta dalgası çalışıyor yalnız. Yol giderken parazit ya pıyor. Sıkılıp kapattı. Sevmem bunlann havalannı. Ben de paraziti sevmem. Bir bakıma şanslıyım. Kaseti yok. Yol boyu hasret, kısmet, mezarlık, beddua şarkılan dinlemeyeceğiz. «Sen neden radyo aüyorsun?» diye sordum «Arabanm radyosu yok mu?» Esasmda ben buna lyi bir Aman o kanlan da bl görsen.» Çıkardı bana küçük şişe viskilerden verdi. «İçsene şunu». Yudumlamaya başladım. «Sen de çeker misin bir yudum?» de dım. Deli misln anam? Bunlann polisi balon şişirtiyor ada ma. GözO hep radarda babanın. «Casns bunlar» diyor, «Hiç be! H olraaz. Yol kenannda bakarnn bir traktör duruyor, için den radar çıkarj» Plovdıv'den geçiyoruz. Kentln bir keslmlnde elektrikler kesik. Saat 21. Üvey oğlu yavaş gitmeye başladı. «Uyuyot mu bu be?» dedi Baba. Hızü giderse kızıyor. «Arabam anzalı dlyor ama bak nasıl gazlıyor». Yavaş gıdersa yine kızı yor. Hollandalı, îsveçli. Bulgar, Romen, îngiliz sürücüler yük lerine göre hızlı, yavaş geçiyorlar. Selamlaşıyoruz. Kusur suz kullamyor arabayt. Kurallara en küçük ayrmtısına dek uyuyor. Boş arabalara kendislIU soUaması içm yol verjyor. Pazarcık'a uzun araç parkırta girdiler. Önden giren tivey oğlunun yanına gelip, durdu. Bir de baktık, yakası fcürclü bir kız oturuyor yamnda. Çekicinin ışıkları yanmıyor. Bulgar polisi surekli dolaşırmış bu parkta. «Vay anasını» dedi Baba, «Şimdi anlaşıldı bunun neden yavaş gittiğl.» Kız Bulgar cingenesi. Türkçesi lyi. Baba vl ne çay istiyor. «Ben yapanm, sen otur» dedi indi. Az sonra geldi, «Bunlar iki kişiymiş» dedi, «Aç kapıyı da öteki kız ge!sin yanmda otursun. Bizim a& lan da o arada iş bitirsin.» Kız geldi arabaya. Adı Gülis tan. Lambalan söndürdük. Bı Alacası îcînde... Emta özdemlr anlafcbj Mustafa Nlhat derslerinde şöyle dermiş: Yetkâi bir kişl olsaa», çocuklara çocuk eglti«1, gençliJk bilim derslerl yenne «Hababam Smıfns nı okuturdum... Emm Özderrur, •Madaraü Roman Ödülu* tflr*nlnde, Rıfat Ilgaz'ı anlatıyor, onun yapıtlarmı tanıtıyordu. Şoyle dedi: Rıfat Ilgaz çok yönlü bir sanatçıdır. Yazmeal turlerin her birinde ürun vermiş bir sanatçıdır. Ne ya2ak kl, toplumumuzda bu çok yönlulütü tek t » y u ta indirilmıştir. Daha çok •güimecet yazan». olarak tajnnır. Nerden gelir bu sımrhlık? Daha çok sanıyorum, gülmece yazarhğımn ciddiyo ahnmamasından Itaynaklanır. Oysa, Rıfat Ilgaz Türk yazınının yüzünü ağartacak yapıtlar vermiş, oı»a renk vurmug bir sanatçunızdır... Ne giizel anlatıyordu Rifat ügaz'L Toren. eakl adı «Sanatsevenler Derneği* olan »Sanat Kurumu»n da yapıkyordu. Rıfat Ilgaz da söyledi: Düzyazı yazmak, şiir yazmaktan daha zor» muşt Azıkara Notlan'ıu çatarken çektigim sıkrnöyı du§unüyorum da, dogru galibat Suslemek yok, bir şey yok... Daktilonun başına geçen de yazıyor. ya?amyor mu? Basm Ahl4k Yasası mı dedıniz, döşeniyorlar işte. İçendo olan, eli kolu bağh olan Mşiye saldırmayı «yiğitWfe» sanıyorlar. Yeni yeni suçlar yaratıp, suçlular çıkanyorlar ortayü. DISK yöneticllert yargılatııyor, Banş Demegi yoneticileri tutuklu. Bir yargüama ya da. soruşturma sürerken, basının tilâz davranması gerekmez mi? Yaptıkları basm ahlâkına değıl, hiç bir ahlâk kurahna uymaz. Tutucu bir gazetenin bir yazan. bakrn ne biçim sözler kullanabiliyor; Kutahya'ya geldigimia gün bıze önerüen isim. înköylü müvekkilleririln çok oldugu söylenen Avukat Cengia Tugcu idi: Kendisini ancak 3. gün yazıhanesinde bulabildik. Orta boylu, zayıf, yavag hareket eden, kibar, esprilî. gen ve görmus geçirmiş bir havası vardı avu katuı. Esmer, hafif kırlasnuş saçlan, dudaklannın üstünde incecik özen le kesümig bıyıklan, oldu gu yerden yavaş temkinîi bir hareketle kalkıp elimizi sıktı. « İnköylülerl yakından tanırmışsınız. Biraz bilgi almak lsterdik.» « Efendim bunlar nevi sahsına munhasu* însanlardır, degişik bir topluluktur. Yalan Ulşkilerim vesilesiyle iyi tanınm. Mesela şehre en yakm üç koyden birisidir ama hiç etkilenmemişlerdir. Şehirden ev aürlar ama köyü terketmezler. Hemen diplerinde kurulan Azot Fabrikası çok ön celeri bedava elektrik tekhf etti, kabul etmedllerdl. Elektrik çok sonra girdi koye. Toprakta tarım aleti yerine hâlâ hay van kullanırlar, Oysa • Köyun ne kahvesi ne de bir toplantı yerl var. Bunun nedenl nedtr slzoe?» « Dikkat ederseniz köyde agaçhk bile yoktur. Kahvelerl var mı bil mem ama bir toplantı yerlerl yoktur. Toplantılannı GÜBRELİKTE yaparlar. Bu çok enteresan geldi ama öğrenemedun bunun nedenini Sanunm toplantı yaparken bahaneyle gübrelerin ezümesini sağlıyorlar. îkl iş biıv den çıkıyor kısaca...» Kütahya'da ahşüdığı flzere bıraz önce gelen çaylar yeniden tazelenirken, avukat Tuğcu, «Inköy'le ügili Kurtulu 8 Savaşından bir şeyler duymuşmuydunuz?» diye sor du. «Hayır» yanıtını verınce, uyarıp «Bunu not alın. Belki Türkiye'de tek köy bu konuda» dedi. « Kurtulus Savaşı fln cesi Yunan kuvvetleri Kütahya ve çevresini işgal ederken tek gıremedikleri köy tnköy oldu. înköy'ün kadmlan, erkeklerinın çogunluğu askerde ol masına rağmen, çocuk ve ihtıyarlarla birlikte köyun etrafına dizilip, kazma kureklerle Yunan kuv vetlennın karşısına çıkarlar. îhtiyaçlannı kar GARİPLİKLER BELDESİ; Inköylü, pazarlık hastası ve bundan Kiitahyarnm İNKÖYÜ Mesela adam İnköylü' U çin çurükleri binktirmiş, satacak. Yanındaki te?.* gahtaki adam ise satmıyor, evnı çurükleri ata^ cak. Inköylüye CA1 bunlar bedava) desen almaz. ille satana gıder. Gıd«r ama çatır çatır pazarhSını da yapar.» • • Bu alışrrerts sır*• smda başka degişik davra mşları var mı?» « Bir kere takstt. borç felan bilmezler. Parariık sonmıda anlaştm mı peşin öderler. Cüzdan kullanmazlar. göguslerin de bez içinde saklarlar parayı» Eliyle bir kumaşı işaret edıp: « Misal şu kumaş 600 lira, Inköylü hemen yansmı soyler (450'ye olma mı?) der. Ondan sonra Röportaj Hasan UYSAD Fotoğraflarlşık KANSU Kurtulus Savsşı'nda Yunanhlar tüm çevre köyleri ve kenfi işgal ederken, İnköylüler kadın ve çocuklarıyla direnerek Yunanhlan köye sokmamışlar. InkSylfiler hastalık bümeyen, yakısıkh gttzel ve gfiçlfl insanlar. Yüzlerinde saguk fıs> kıran güzel kız çoenklarunn herbirinin boynunda birer büyfik san lira sallanıyor. bızım sabrımız taşmazsa, başka müşten yoksa P** 7arhk sürer. 600 . 700'e bırakınz. Ha bır de mağazaya tek gelmezler. Toplu gehp hepsi bırden pazarlığa katılır. Almaya karar kılınca pazarhğâi kaülanlarm hepsinm tek tek olurunu alıp ondan sonra tamam derler» « Galiba hep aynı ku mastan giyinirlermiş.» * Bir grup bır kumaşı beğenıp aldı mı gali tum koy gelıp aynı kumaşı is ter Işte şu mavi çıçekli, pembe kumaşın 2.5 topunu da Inkoylu aldı. Bır de düğün zamanı Inkövlü ge lınle, köyun kadınlan ı)e gehnin arkadaşlan, dar tnatla gene koyun delikan lılan, başlannda bır de yaglı ayrı avn gelır. Alınacak şeyde ne gelin. ne de damat tek laf etmez. Yanlarında gelenier seçer. begenır Pazarhğı d» onlar yapar Damatla snlmın fiknnı bı!e almarlar. onlar seyreder, karşı komazlar.» Manolya mağazasından çıkarken. Inkoyle ügili bilgılerimize yenileri eklenmişti. Avukat Cengiz Tuğcu'nun (Kime sorsa. nız Inköyle ilgili yeni bir şev öğremrsiniz) sözüne hak vermiştik. YARIN. TARİHÇI YEŞIL'E GÖRE İNKOY 200 YILLIK... • .. dıye hafasız ve ahlâksız nanekr yiyen real taifesi, kulaklannöan tutularak böylece halka göaterilnuş oldular...» Ayru gazetede bir başkası. «ihbar» etmek istedıgl bir kuruluş için bakınız yazısına n© başlıklar atmakta«TMMOB, DtSK'ın a$ıhı, yahut TÖB DER'in avukatı mı?», «Türkıye Mimar ve Mühendis odaUm şanındadır.* *TMMOB vesıkalan...» Turk Dıl Kurumu'na da, Danıştay'a da, Anayaaa Mahkemesd'ne de boyle saldırıyorlar. Bir çok ozan, yazar, bunların valan vanhş yazalan, ihbarJan &onucu gozaltına alınıp. yargüandılar, aklandılar, çıktılar. Bır dolu gozyaşı. üzuntu. Basuı Ahlâk Yasasını çığneyen kalem •muhbırleri»ne bir şey yok! Qnlar, alacalan içlerınde, bıribırlerine goz kırpmakla geçinyorlar gunlerinı. tçlerine demokrasi siomenüş kışılerle, demokrasıyi yerleştırmeye, yeniden kunnaya uğraşmak ne guç şeymış meger. Burçak yotoa6indan da guçmuş Anayasa Mahkemesı'nın kuruluşunun ytrmmcl yılı torenleri gorkemli geçtı Anayasa Mahkemesi'mn uygıın salonu olraadıgı ıçin Ankara Üniversitesl Rektorlü salonunda yapıldı toplanU. Kokteyl de orada verildl Sabahki törena gelen YÖK Başkanı Doğramacı. kokteylde yemekte de yoktu. Ünlversite, akademi yoneticilerinın yuzlertnde bir tedirginhği okudum. Biri, «yOK»u tersmden okuyup, *KOY* dıye mınldanıyordu... Gorunen koy kılavuz istemez. Anavasa Mahkemesı de, Danışma Mecllsi Anayasa Komisyonu'na bıldirdiği goruş içinde, YÖK'e karşı çıktı. Bunun yerine *Umversitelerar<un Ku* ruUun görev yapmasını istedi. Onun için mi thaan bey, sabahki törende fazla ilgi Rörmedi? tkind Dünya Savaşı'ndan sonra, 194S'ds Birteemiş Milletler oluşup temsilcileri toplandığmda, Irak krallığı, temsilci olarak San Francisco*ya îhsan Bey'i gondermişti. Irak'ta 1958'de ne krallık kaldı ne bir şev. Devrim yaptı. Cumhuriyet oldu. O yıllardan sonra, Ihsan Bey'i *çocuk dohtoru» olarak, anavatanda göruyoruz. Ozgurluklerden. insan haklanndan özerklikten 6dün vermeden kurmahyız demokrasiyi. Anayasa Mahkemesi, özerk universiteleT, demokrabk kuruluşlar, işçiler. özgür basm buna katkıda bulunabilir. Alacası içinde olmadan... •*•*• «Alacağı malı bedava venneyi önerirseniz, lazıp küsüyor. Bir kumaşı beğenirlerse bütün koy sökiin edip aynı kumaşı alıyor.» maddl imkanlan var. Golenekleri, gorenekleri kaç asır once neyse şimdi de öyledir. Asırlarca bunu korumak, hatta şivelenni bozmamaları muazzam, olaydır. Şıve v« adetleri türküleri Kütahya'bya benzemez. Bizimkıne kıyasla daha kıvrak ve oy naktır Inköylülerin oyun havaları. Bizim türküleri bile soyleseler okuyuşlan kendüerine hastu*. Müthis dayanıkh, yapıh insanlardu*. Aralannda sıkı işbirliği bulunur, çalışkan lıkları nanüıdır. Yabancılara karşı pek sempatileri yoktur. Daha başka do yişle ürkektirler yabancıy a karşı. Kendileri dısındakine kapahdu*. Onun için yasam tarzlarun ken dilert dışında kimse tam olarak bilemet, sırrmı çd aemez.» Satsm akbklan yly« oebler. yaku» akraba evlUikleri hastahklara, gerl aekâlüığa ve sakathklara yol açmış olmah, Siz duydunuz ya da rastladınız mı böyle bir olaya?» « Değil sakathk ve hastalık tam tersine zeki. sağhklı, hatta üstün zekâh insanlardır. Hastalık nedir bilmezlerj şılamayı kabul edip, köye sokmayacaklannı bebrtir ler. Bızl öldurürsünüz on dan sonra gırersiniz derler. Bunun üzerine Yunanlılar direnmeyip 1 kilometre uzaktan geçip gi derler ve köye bır daha sokuhnazlar. Düşünün başlannda erkek, ellenn de tek silah yok. Hepsi kazma, kurek, oraklarla karşı çıkıp (ölüruz de sok mayız) diyorlar. Oysa çevre köylera girmiştuYunan, hem de halka ne zulümler çektirmiştir. Ga liba çevre köyler do Inköy'e sıgımnış bu yüzden.» Avukat Cengiz Tugcu'nun üzerine basarak anlattığı ve not aldıgun înköy'ün bu yakm tarihimizde yer eimayan direnisinl, daha, sonra söylesecegtmiz Inköy'ün muhtarmda detaylı bir kes daha dinleyecektim. Kütahya'ya çolt ya km obnasma ragmen siz lere benzemedOderinl sö/ ledlnlz? Nereli oJabllir In köylüler?» Dışanlardan geldik leri kesin, ancak çok eski yıllara dayanır buraya yerleşmelerl Çoraplan, başhklan. vucut yapılan Ihtiyar Heyeti gübrelikte toplanır CÜZDAN TASIM1YORLAR. PARALÂRINI GÖĞÜSLERİNDE BEZ İÇİNDE SAKL1 YORLAR na7an itibara ahnırsa Turkmen diyebüirız, Dayanıkh, guçlü. 8ağhklı. yakışıklı ve güzel insanlardır. Müthiş denecek öl çude çalışkandırlar. Fakat ben Turkmen adetlerini, geleneklerini iyi bilirün. Bu açıdan benzeyen yanları ise az, kesm bir şey söyleyemeyeceğim.» Avukat Tuğcu sobbet arasında Uk müvekkinnin Inköylü oldugunu, bu nedenle înköylü'lerin ayrı bir yeri bulundugunu belirttrken «Anlayacagmız ilk kazığı onlardan yedim» diyerek, kendine 02gü. degişik kahkahasinı atü. Manav ve kasap dışında. mutlak giyim n a zalannı da dolaşmamızı isteyen. Cengis Tuicu, yanuıdan aynluken ardımızdan seslendlı • Kütahyah olan kim Ie konuşsanız size tnköylü hakkmda yeni ve Uginç şeyler anlatır.» Avukatıç önerisi üzerine, sora sora Inkölyülerin aftşveriş yaptıkları ma gazalanndan bırini bulabildik. Kütahya'nın merkezi sayılabilecek. İtfaıye Meydamnda Manolya Giyim Magazası içindeyiz. Bizi magaza sahibinin oğ İu, Fevzi Erkasap karşılaAH « * Inkflylüler »Izden a hşveriş ederlermiş, Anlatır mısmız biraz?» « Evet, devamh bizden ahrlar. Nasıl desem, Inköylüler. özellikle kadınlan tam bir pazarhk hastasıdu*.» « 4 Ne gibi?» « Hemen her mah Induir, tek tek fiyat sorarlar. Basit bır şey biie alacak olsalar, en az bır saat pazarhk yaparlar. Pazarhksız mal kesseniz almazlar. Bu yüzden Kütah ya esnafı, Inköyluyü sokraaz dükkandan içeri. Bız ıdare edıyoruz i§te. Öyle degıl mi abi doğrusu' Muşteri^velinimetimiz. Ba km bir huylan daha var: Pazarhktan çıkıp, ya da acıyıp (Al bunu. bedava verdün gittl) desen, kızıp kü3erler.» « Onurlu insanlar demek ki?» Mağaza sahibinin oğlu Fevzi. bizi dinleyen diğer tpzgaht8rlara baktı. eliyle ağzuıı kapatıp güldü. digerleriyle birlikte... « Onu bilmem ama pı zarda da öyle yaparlar.