Katalog

31 MART 1982 Cumhuriyet 7 Osmcsnlı Tarihini yazmıstı ÜNLÜ TARİHÇİ HAMMER İÇİN SEMİNER DÜZENLENDİ • ISTANBUL SBF'NCE DÜZENLENEN ULUSLARARASI SEMINERE, ANKARA VE İSTANBUL YANINDA V1YANA VE SOFYA UN1VERS1TELERINDEN PROFESORLER DE KAT1L1YOR. Orman Haftası nedeniyle Florja Ataturk Ormanında duzeıılenen törene çevre lıalkı da katıldı ve Islanbul Beleclıyesi tarafından 1.500 fidan dikildi. Istanbul Haber Servisi Dunyada ılk kez Istanbul Unıversıtesı Sıyasal Bılımler Fakultesi'nce. «Diplomat ve Tarihçi Joseph Von Hammer» adına uluslararası bir seminer duzenlendı Ikı gun surecek olan uluslararası se mınere Ankara ve Istanbul Üniversıtelerı yanı sıra. Vıyana ve Sofya Üniversıtelen'nden de profesorler katıldı Seminerın açış konuşmasını yapan Istanbul Unıversıtesi Rektor Vekılı Prof Dr. Akın Ilkin, Ankara, Vıyana ve Sofva Ünıversıtelerı'ndekı meslektaşlarınin da semı nere katılmalarının, konuyu uluslararası bir nıtelığe kavuşturduğunu belırtti ve şoyle konuştu «Bu konu bilim dünyamızda iik kp7 ele alınmaktadır. Gorunüşte bir şahsın adına düzenlenmiş bir seminer gibi ise de, aslında zamanının tum Avrupasını ve Osmanlı tarihinin çok canlı bir kısmını ele almaktadır Boyleliklp değerli konuşmacı lar ycni bilgiler ve aydınlıklar getireceklerdir. Bundan eminiz.» Daha sonra konuşan Sıyasal Bılımler Fakultpsı Dekanı Prof Dr Tarık Zafer Tunaya ıs3 sıyaset bılımı kendılerı ıçın ne kadar onemlıyse tarıhm de o kadar. hat ta daha çok onpmlı olduğunu ve bunu kanıtlamak ıçm de bu semınerı duzenledıklerını belırtti ve şoyle konuş tu «Hammer, 1744 ile 1856 arasmdaki 82 yıl içinde özel likle Osmanlı İmparatorluğu nıı incelemek suretiyle, bizler» tıâlâ değerini koruyan 10 ciltlik bir tarih, 2 ciltlik bir Osmanlı Teşkilat Tarihi ve başka bir çok eser bırakmıştır. Fakat aynı zamanda kendi ülkesinde de Şarkiyat ve Doga bilimleri, Doğu incelemeleri alanını açmış ve baslatmıştır. Hammer'i kendi şartları içinde, zamanın Avrupası içinde ele alırsak göreceğiz ki, birçok büvük olayları yaşamış, görmüş ve gözlemiş olan bir tarihçidir. Hemen belirtmek isterim ki, bir büyük insan, çevresine birşeyler veren, fakat kendisini çevreleyen koşullardan da çok şeyler almış olan insandır. O bakımdan böyle bir semineri sadece subjjektif, kişisel bir incele meye hasretmek doğru olamazdı. Niçin Osmanlılar böyle bir tarih yazmadılar, niçin biz böyle bir tarih yazamadık? Hammer'in hâlâ gecer lili^ini koruyan, yürürlükte bulunan tarihini niçin hâlâ asamadık? Bunu da herhalde arkadaşlarımız burada ko nuşacaklar, nedenleri üzerin de duracaklardır.» Semıner'ın bundan son rakı bolumunde «Dogu Bi limcileri içersinde Hammer' in Yeri konulu tebhğıyle ts'anbul Edebıyat Fakultesmden Prof Dr Nejat Göğünç, «Hammer Çağında Ta rih Yazıcılığı ve Yükselen Ulusalcıhk» konulu tebığıy1P Doç Dr Ilber Ortayh, Hammer Seyahatnameleri» konulu teblıgıyle Prof Dr Srmavi Eyice, Avusturya' da modern doğu bilimlerinin ve Türkolojinin kurucusu olarak Joseph von Hammer» konulu teblıgıyle Dr Markus Köhbach ve «Hammer'in gözüyle Osmanlı İm paratorluâunda vönetici sı nıf» konulu teblıgıyle Doç Dr Ulkıı Azrak katıldılar Seminer. Prof Dr Abdulkadir Karahan, Prof Dr Ve ı a Muzafçieva, Doç. Dr. Mah mut Sakiroğlu, Prof Dr An ton Cornelius Schaedlinger, Prof. Dr. Günsel Renda ve Doç. Dr. Özer Ergenç'in teb lıslerı ve tartışmalarıyla bu gun sona ererok HAMMER KÎMDtR? Hammer Kurgstall Avusturyalı şarkıyatcı ve tarihçi. 17741856. Vıyana Doğu İlleri Akademisi'ni bitirdı. Meniski'nm Arap, Fars ve Türk Dillerl lugatmı yayın layan Von Jenısch'ın sekre terliğlnl yaptı. 1799'da Papa'nın elçisl Baron Herbert'ln yanında tercüman olarak Istanbul'a geldi. Aynı yıl Mısır'a gon derildl. Oradaki Türkîngı lız askerl çalışmalarmda gorevlendirildi. Bu görevl sırasmda Mısır'da elde ettığl zengin bir Arapça yaz ma eserler kolleksiyonunu, birçok hiyeroglif tabletini ve bazı eskl mumyaları Avusturya împaratorluk Kütüphanesine gotürdü. Vıya na arşlvlerinde uzun yıllar Sark yazmalarmı Inceleyen Hammer. 1947'de kurulan Vlyana îllmler Akademlsi'nln Ilk başkanı oldu. Türkçe, Arapça, Farsca gibi dil leri öğrenerek 30 yıl Türk tarihi ve edebiyatı üstünde çalıştı. Başlıca eserleri, Doğu îlimlerıne Ansiklopedık Bir Bakış. Osmanlı İm paratorluğunun Devlet Teş kilatı ve Devlet İdaresi, Os manlı İmparatorluğu Tarihi, Osmanlı Şiır Sanatı Ta rıhi, Kırım Hanlan Tarihi, Gül Yagı veya Yakm Dogu'dan Efsaneler ve Bilgiler. Florya Atatürk Ormanına 1.500 fidan daha dikildi İstanhul Habcr Servisi Orman Haftası nedenıyle Florya Atatürk Ormam'nda dun du zenlenen torenle 1 5(JÜ fıdan dıkıldı. Istanbul Beledıye Başkam Korgeneral bcmcl Kutdy fıdan dıkme torenmde yaptıgı konuşmada, «Mamur ve mureffeh Tıirkiye hedelinin tetnel taşlarıntlan biri vc en onemlisi yeşil ve yemveşil bir Türkiye yaratmdktır.» dedı. Bu yıl Istanbul'un çeşıtlı kesımlenne toplam 17 bın tıdan dıkileceğını açıklayan Beledıye Başkanı, Florya Ataturk Oımanı'nm 3 bın metrekarelık kısÜ mına da, 3.400 ağaç dıkılecegı nı bıldırdı. Çevre ılkokul ogrenulennın lolklor ekıplen ıle katüdıklan ağaç diknıe torenmde îstanbul Eeledlye Ba^kam Korgeneral Ecmel Kutay ozetle şoyle ko nuştu: «Açaçlar ve yeşillikler memleketlmizin ve mzel IstanbuluınUının incisi, serveti \e RUjsellik sembnludur. Otıları \alnız dikmek >eter!i degıldır. Esas, oıılara baknıak ve korumaktır. Baktığımi7 vc komduğumuz ve tpmiK bulundurduçıtınıız muddetle onların guzelliğinden goleesinclen yararlanmak hakkınmdır. !>phrimizın temlzlık ve yeşjlleııdırme ve düzenleme ihtivacının artması, tabıi kı, şelurde vaşavanların, hepimizin, şehrl daha lazla kirlettnelcriııden ve mevcut ye5>illiîi boznıasındau kavnaklanmaktadu. <) halrte teınızliçin, V dirmenin tertip ve nizamının kısacası güzclliğin muhafazasında esas. şehrl kirletmemek, veşilleri tahrip etmemek aks>ine jcşilleudirmek, onu çirkinleştir memek olnıalıdır. Bunlara uvul madığı müddetçe Beledıve'nin imkânı ne kadar arttırılırsa arUırılsın, bu konularda hizmct goturmesi sağlanamavacak, *ehrimizî çirkin ve diızensiz, çıplak çörünümünden kurlarmak miimkün olamayacaktır.» • Belediye Başkanı Korgeneral Ecmel Kutay, ormana 3.400 ağaç daha dikileceğini söyledi... Alman turist yargıca eroin müptelası olduğunu söyledi îstanbul Haber Servisi Arkadaşları eroin bulundurmak suçundan tutuklanarak yargılanınca, Istanbul Adhyesı Alman turıstlerın akınma uğradı. Ulkesınde daha once eroin bulundurmak suçundan sabıkah olan Henry Schuts Sultanahmef deki Lız Otelinde 80 gram eroinle yakalanmıstı. Schuts'un ifadesınde sııç ortağı olduğunu soyledıgı kız arkadaşı Ramona Conrad ıse Yeşllkoy havaalanında yakalanarak gozaltma almmıştı önceki gün îstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada. müebbet hapis istemıyle yargılanan Henry Schuts 80 grama yakın ero1nin kendısıne aıt olduğunu ve müptelası bulunduğunu kabul etti. Ramona Conrad ıse, eroinle ilgısı olmadığını. Türkıye'de bulunduğu süre ıçınde erom kullanmadığmı belırtti Mahkeme. daha sonra Schuts'un tutukluluk halınm devam etmeslne. Ramona Conrad'ın ıse 5 bın Alman markı kefalet karşılığında tahlıye edılmesine karar verdı. Turizm ve yeni bir deyim: Türk gibi Ford Ford şırketınln Fransa'dakl den gelen ve ustuste 3 grup halınde Türkıye'y' zıyaret eden Fransızların öyküsu, ozellıkle «hamam sefaları» sayesinde basınımıza da bır haylı yansıdı. Ama bunun yanısıra, asıl ılgı çekıci olan, 10 gun içinde 800'e yakın Fransıza venlen ve gerçekten olağanustu düzeyde olan turizm hizmetıydl. Zeyno Turızmın sahıplerı Önder vs Bülent Aktem kardeşler, çok koşuştular, çok yoruidular. ama sonucta sağlanan başarı, buna değdı. Bu arada, Ford'un en iyi satış yapan elemanlarına bir hedıye olarak sunduğu bu Türkıye zlyaretinin cok llglnc bir sloganı da dıkkatlere carptı. Ford organızatörlerl, Turklye tatilınl lanse etmek Icın cok akıllıca bir buluşu kullanmışlar, Fransızca'da bırkaç yüzyıldır mevcut olan «Fort Comm« un TurcBir Türk gibi Kuvvetli» deyımlnı alıp, bır harf değlşlklığiyle «Ford Comme urı TurcTürk gibi Ford» haline getirmlşlerdı. Turlar bıtti, herşey anıya dönuştü, ama bu «Ford Comme un Turc» sloganının Fransa'da daha bır sure duyulacağı ve tanıtımımızo katkıda bulunacağı duşünülebllır. Organizatörler, sloganı bir kuçuk cızgıyle bırlıkte tüm yemek lıstelerlnın ustüne da basarak, kalıcılığını sağladılar. Modern Robin Hood Para insana neler yaptınr demişler. Bir yıl önce ABD*nın Philadelphia kentlnde sokakta 1,2 milyon dolar bulan Joseph Coyle'in avukatı da aynı kanıda. Geçtığımız yıl zırhlı bir araçtan düşen parayı bulan Coyle, komşularına ve sokakta gördüğü insanlara yüz dolarlık banknotlar dağıtmaya başladı ve sonunda New York havaalamnda elinde bır Meksıka biletl ve üzerinde 105 bln dolarla yakalandı. Sokakta tanımadığı insanlara bile para dağıtan Coyle bu manfetıyle «Philadelpnia'h Robin Hood», «Bir milyon dolarlık adam» ve «Romantik Soyeuncu» gibi ısımlerle anılmaya başlandı. Coyle'un avukatı geçtiğımız gtınlerde savunmanın dinlenmesı aşamasma gelen auruşmada sanığı şoyle savundu: «Coyle'un yaptıklan herkesin rüyasıdır, bir milyon dolar buldu, herkes böyle bir durumda Insanın aklına nelerin geldiğini biiir.» Ancak başkalarının aklına daha neler neler geUyor Neler mı? Örneğın Phıladelphıa'lı hemşerısı Jim Mickle: «Çalışarak geçinen insanlar olarak arkasuıdayız. ancak .şahsen onun bir şapşal oldugıına inamyorum. O parayı ben bulsaydım önce bir kenara saklar ve bulana ne kadar ödül verileceğiniıı açıklanmasmı bcklerdim.» Duruşma salonunun onünde birçok kışi üzerinde «Joseph Coyle serbest bırakılsın» yazılı tışortlerle toplarurken davada gorevlı savcı Robert Casey, Coyle'un cömertlığinden etkılenmıyor. Casey'e gore «Coyle adî bir hırsız, tek farkı paranın bir milynn dnlar ohnası. Bir koltukta 5 karpuz Danışma Meclısı'nin ik tisatçı üyelerinden Zonguldak üyesi Cemil Çakmaklı şimdi bir koltukta birkaç karpuzu birden taşıyor. Danışma Meclisı'ndekl üyelik görevinin yanısıra Bütçe Plan Komısyonu'nun sözcüluk gorevini yuruten Çakmakh bu arada Türkıye' de kâr eden üç işçi şirke tınden biri olan DOKAP A. Ş.'deki Genel Mudürluk ve Yönetim Kurulu Başkanlığı gorevini de yurütüyor. Bu arada fab rıkanın Zonguldak, Devrek'te bulunması nedenıyle haftada bir de ora ya gıdiyor. Kuşkusuz bundan en çok eşi, TKÎ uzmanlarmdan Emine Çakmakh yakınıyor. Çun ku beş işi bir arada göturmeye çalışmca Bayan Çakmakh eşini göremez oldu. Insaatcılıktan Bakırköy'ün 18 köyünden 9'unda zirai calısma durdu Her yol benim isyerime çıkar Trafik eğitimı için seferber olduk. Olduk, olmasına da, şu kurallara bıraz uysak, başkalarının bızı eğıtmesına gerek kalmayacak Ve de boylece bırbırimıze «Cart, curt» etmemıze olanak vermeyeceğız Geçen gun Sultanahmettekı yanan akademi bınasırun yanındaki sokaktan ara cımızla ınıyorduk. Bu yoldan inış var, çıkış yok. Karşıdan gelecek aracı duşunmezsinız. Çunkü yolun altında kocaman bır yuvarlak kırmızı ortası beyaz bir levha var. Bu levha ters ıstıkameti yasaklar... Tam koşeyi dönüyorduk ki aşağı dan yukarı sür'atle gelen bır araçla burun buruna geldık. Debrıyaj, fren vıtes, kaza kılpayı önlendı. Araçlann penoerelen açıldı... «Kardeşim bu yoldan geliş var nu?» «Sana ne, sen kımsın?» «Ben araç kullanan bir vatandaşun.» «O zaman işine gıt.» «Ben işime gidecegim de, ya kaza olsaydı? Ta sizin aracınıza vursaydun?» «Vursayduı ne olurdu san ki?» «Mllll servet hasar görür dü. Bizler yaralanırdık. Ka zaların sonunda ne varsa ne olacaksa o olurdu.» «&sn fazla konuşuyorsun. Sonra burası benim iş yerlm. Terslnden de gırerım doğrusundan da.» «l'a öyle mi, demek biitün yollar senin işyerine aracuıla çıkman için yapılmış.» Gelın de insamn atan tepesınl yerıne koymağa çalışm. Efendının ış yerı ımış de onun ıçln tüm kuralları çığneyebllıyormuş. Çıgneyebüıyormuş da sonra kafa da tutabılıyormuş. Adamıd dana fazla cart, curt etmenın anlarru yoktu. Çıkıp doğuşe kalkışsan, adamın ış yerı, belkı bır araba sopa da atacaklar. Muhtemel bır trafik kazasında yaratanmadık, sopa yıyıp yaralanmak olmazdı Bızım dıyeceğımız, trafik kurallarına uyaiım olacak. Bu aıadd butün yolların kendi ışyerır*a çıktığını soyleyen vatan daşm da uyarılması gerekır. Bızden plaka numarasını vermek bujurun. (34 NR 553) AT KUYEUĞU MU? Bir fayton, bir yurttaş. Bu yurttas bu faytonun sahibi. Adı Mehnıet Özgul. Faytona baglı atlar da onun. Mehmet Özgul bir vandan atlanuın kuyruğuna bakıyor, bir yandan da, «Şimdi biz, mecburen bu kuyrukları oreceğjz. Anıa, ördükten sonra neye benzeyecegini bilemiyorum» diyor. Ekonomi Servisl Istanbul Zuaat Odaları Iı Kongresı dun yapıldı. Bakırkoy Zııaat Odası, kongreye sunduğu raporunda: «Bölgedeki inşaat faalı>etlerinin tarım alanlarının elden cıkmasına volaçtığı» behrüldı. Rapoıda, «Odamıza bağlı 18 köyden 9'unda s>ebze, meyva urctimi dalıil butun zirai çahş malar sona ermiştir» goruşune yer verıldı. «Kuru otun 15 liradan satıldığı bir ortamda bay vancılıktan söz edilemeyeceğı» kaydedıldı. Valı Nevzat Ayaz'ın da hazır bulunduğu kongrede, Turkıye Zıraat Odaları Bırlığl Yonetım Kurulu Başkanı Osman Öz bek de bir konuşma yaptı : «!?clıirde ne varsa, en azından kövde de o olmalıdır» dedı. O2 bek, toprak reformu konusuna da d*sgmerek şunlaıı soyledı: «^Ue, tapu ve mülkivet konuları yeni Anayasamızda yerinı atmadıkça ve toprakta altyapı ıJe tarımda teknolojik gelişme sağlanamadıkça, bunyemizc uyan tarım planları gerçekleşmedikçe, toprak alıp, top rak vermekten ibaret operasTonlar, tarım kesinıinde verını aıtışı verine. üzüntü kaynağı olacaktır.» Özbek, «Ihracata yönelen Turkiye'nîn tarıma el atmadığı takdirde ihracatçı değil, ithalat çı ülkeler arasına girme ihtima linin kuvvetli olduğunu da» savundu. Bu arada Konya ve Ankara Zıraat Odaları Başkanları, Orta Anadolu bölgssmde buğday verımının ortalama 170 küo olarak gerçekleştlnldiğını belırterek: «1982 ürünii buğday için belirlenecek destekleme fi yatı 30 liranın altında tutuîmamalıdır» şeklınde konuştular. Belediye, adadaki atlara torba bağlanmasmı istedi Selim YALÇINER At kuyruğu derunce, tepede bir kurdela ya da tarakla bağlanmış bayan saçmın aşağıya doğru serbestçe uzatılması ak la gelir genellikle. At kuyruğunu hatırlayanlar da olur bu te rım geçtığmde. Adalar'da ise, «At Kuyruğu» bir başka anlam daha kazandı. İstanbul Be ledıyesı Adalar Şube Müdürlü ğu'nun yılbaşmdan bu yana faytonlarda ve yük arabaların da kullamlan atların pıslikleri nın yollara dökülmemesi ıçm uygulamaya kovdugu bir onlem, at kuyruklarım yenıden gundeme getırdı. Beledıye Şube Mudürlüğu yetkılilen, atların kuyruklanna bır torba bağlanarak Adalar'm yollarınm kırletılmemesi nı ıstedıler. Ancak, bu amaçla hazırlanan ornek torbalar, ıstenen amaca ulaşılmasına ızın vermeymce bu kez torbalann kuyruktan değıl de daha aşağı dan yerleştırilmesı kararlaştırıldı. Bu yontem ılk günlerde pek bır tepkı gdrmedi ama, at ların kuyruklarım sallamalan ilgılileri dUşündürmeye başladı. Hayvanlar kuyruklarım doğallıkla torbalara sokuyorlar ve sonra da saga sola sallıyorlardı. Tabıi, kuyruklarıyla birlıkte, pıslıkler de çevreye, hat ta voldan geçenlerın uzerıne dağılıyordu. Şımdı Adalar'da faytonculuk yapan yurttaşlar, atlarınm kuy ruklarımn modasım değıştırmeyı oıddi cıddı düşiintiyorlar. «\t Kuyruğu» modasım dpğıştı rıp, «Orçü» modasım uygulava r.îk çevrenın kırlenmesinı önle meyı amaçlayan favtoncular, bır yandan da hayvanlann «ko mik» olacağmdan endışe edıyorlar, Bu sıralarda Adalar'a uğradıgımzda düşunceli btr fay toncu görürsenlz, bu yurttaşımızın gözlerinln arada, atların kuyruguna takıldığına tanık olabilirsiniz. Ve tabıi, aklından atmın kuyruğunun «modasımn» geçtiğini hemen anlayabilirsinız. Ne demeli, herkesın derdi ayrı. Beledıyecmin tızüntüsü başka, faytoncunun başka... 'Oğlumu görsem fanırım. Düzgün Coşkun, Anadolu Ajansı'nın Adana Bolge Müdurluğünde çalışır meslektaşlan, terbiyesıne, efendıliğıne hayrandılar. Hem efendı, hem de çok mahçuptur Duzgun. Oğlunun okuduğu okuldan okul aıle bırlığl toplan tısı için çağırmışlar geçenlerde, gıtmiş... Toplantıdan sonra her velı, kendi oğrencısi ıle bıl gıler almaya başlamış gorevlı oğretmenlerden. Düzgün de gitmış bir masaya Efendim, ben Bülent Coşkun'un durumunu rica edecektim. Gorevlı, onündeki lıstelere bakmış, bakmış. Yok böyle bir öğrencimiz, demış «Düzgün şaşırmış. Efendim olması gerek. Gorevlı bır daha bakmış lıstelere. Yok kardeşim. Siz neyi oluyorsunuz?.. Listede bir Bülent var. Ama soyadı değişik. Çağırsak tanırmısın? .. Duzgun bır tuhaf olmuş Içinden «bu ne biçim iş» demış. Sonra da Evet Efendim. Oğlumu görsem tanınm .• dıyebılmış .. Çağırmışlar. Kapıdan gıren çocuğun kendısine yaklaşarak Hoş geldin baba.. demesı ıle DUzgün Dir rahat nefes almış ve sonradan durum oğrenılmış. Meğerse Düzgün'un nufustakı soyadı, «Coşkun» dıye yazrtmış oğlu Bülent'ın soyadı ıse «Coşğun» olarak kaydedılmış. Okuldaki gorevli bu yuzden bulamıyormuş adını listede Faaliyeti durdurulan sendikalara üye işciler temsilci secilebilecek • tstanbul Haber Servisi 1. Ordu ve tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı bir bildırı ıle, faaliyeti durdurulan sendikalara üye ışçılerin çalıştıkları ış yerlerinde, çeşıtli kurullara katılmak üzere tem sılci seçılmesine izın verdi. îstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğü kanalı ile iş yerlerine duyurulan ve ılgilı kurullara temsilci seçiml yapılabılmesi içm işçilere duyurulan Sıkıyo netım Komutanlığı bıldırısınin içerığı şoyle: «Faaliyeti durdurulmuş sendikalar: Faaliyetleri Milli Güvenlik Konseyi bildirileriyle durdurıılmuş olan sendikalar ile, 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğınca faaliyetlerine müsaade edilmeyen sendikaları kapsanıaktadır. a Bu sendikaların menfaatlerinin korunması, mallarının idaresi ve akdi ve kanuni ödemelerinin bloke edi'miş paralardan ödenmesi işlemleri şimdiye kadar olduğu gibi 2316 sayılı kanuna gore kayyımlarca yürutülmeye devam edüecektir. b Faaliyetleri durdurulan sendikalara üye iş çilerin çalıştıkları işyerlerinde, işçilerin (Disiplin Kurulunatzin Kuruluna ve Sağlık Kuruluna) ka tılmalarını sağlamak amacıyla, işçiler tarafından «işyeri temsilcileri» seçllecektir. Bu seçim için kayyıra veya işverenlerin, 274 sayılı yasada belirtilen temsilci miktarmın iki katı kadar aday göstererek, KaymaKamlıklara mııracaat etmeleri gerekmektedir. Bu müracaatlar üzerine gerekli du zenlemeler yapılarak Valilikçe yasada belirtilen nıiktarda işyeri temsilcisi belirlenecektir. Seçilen bu temsilciler yukarıda göstcrilen ku rul faaliyetlerinden başka faaliyet gosterenıez ve faaliyetleri durdurulmuş sendikaları hiçbir stırette tenasil edemezler.» Neden gübre satamıyor? Manısa'da bır uretıcı Zıraı Donatım Kurumunun kapısından ıçerı gır dı ve gereksınım duyduğu 14/28 lık ıstegını soyledı Donatım memuru gavet kayıtsız bır ıfade içinde «Ondan yok. Ama istersen 20'20'dpn vereyim.» Uretıcı şa^ırdı «Bu nu istemiyorum ki» dedı Memur aynı kayıtsız ıfa de ıçınde. «O istediğ'n pübre yıfeının arkasında, onu şimd' çıkaramam ?s tersen bunu alırsın» deyıverd: Bovlece dp 7ıraı Donatım ın neden gubrp satamadıgı anlaşıl mış oldu Devlet parasız yatılı okullarının sınavları yarın yapılacak ANKARA, (Cumhurfyet Burosu) Devlet parasız yatılı orta bırıncı sınıflar ve 6 yıllık oğretmen lıselerıne alınacak oğrencılerın bırıncı basamak sınavları yarın yapılacak. Sınavlar 631 ilçe merkezlnde yapılacak. Sınavlara katılmak ıcın 128 bın 385 oğrencı başvurdu. Bırıncı basamak sınavını kazanan oğrencıler ıkıncı basamak sınavma 23 Hazıran1 da girecekler. Turgut Özal'ın sakarin'i Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Turgut Özal'ın Bulgarıstan'ı zıyaretinde gecti anlatacağımız Kısa oyku Turgut Bey, incelemelennı yapmış, haylı yorulmuçtu. Yemeğe oturuldu Bulgarlar hem çok yerler hem de yedırırler. Konukları, bır yabancıysa hele hıçbır şey es.rgemezler. Sofrada kuşun sutune değın bulunur. Sofra gerçekten zengındı. Tavuk geldi, ardından etler, ardından pilav borek. ardından kaymaklı tatlı Turgut Bey, perhızını unutmuş gıbı, gelenıerl govdeye Indirdı Sıra kahveye gelmıştı Kahve onüne konunca. yanındo oturon eşt Semra Ozal, Turgut Bey'e, fısıldadı Turgutçuğum Sakannın' dstlı Parmakları arosında tuttuğu Sokarınl, Turgut Bey'ın fıncanına atıverdi... Beşiktaş'da işyeri olmaya müsait iş yeri arıyorum. Telefon: 67 23 84