19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 lusal ulaştırma sistemlmize yaşamsal bir boyut kazandırabilmek içln billmsel araştırmaya dayah blr uğras vermek zonındayız. Enerjinin tutumlu kullanılmasının, üretimle eş anlama geldiğl blr dönemde, az enerji tüketen ulaştırma Blstemlerlni gellştirmemiz kaçmılmazdır. Ulusal ulaçtırma slstemimize ülke ölçeğinde sürekli ve dengell bir boyut kazandınnadıkça, glderek artması doğal yük ve yolcu isteminl, sosyal ve ekonomik 1çerikli taşımacılıkla yanıtlamak olanaksızdır. Üç yanı denlzlerle çevrili ve 8333 km, kıyısı olan ülkemizin az da olsa doğal 11manları bulunmaktadır. Bu nedenle Anadolu insanı tarib. boyunca denlzyolu ulaşımından yararlanmıştır. Çok eskllerden günümüze değin ülkemizde denizyolunun ulaşım aracı olarak kullanılması, kıyılarımızda pek çok liman ve lskelenln yapılmasma neden olmuştur. Günümüze değin kıyılanmızdakl llman ve iskelelerln Işletilmesl, blrbirinden kopuk çok başlı yönetim nedeniyle beklenenl verememlştir. Bize göre son çabalar yüzeysel olup, umulanı vennesi kuşkuludur. Denlzyolu ulaşımmın alt yapısındaki yapısal yetersizlik giderilmedikçe, liman ve lskelelerdekl kargaşa sürecege benzer. Son günlerde üst düzey yetkilileri denteyolu ulaşımına eğilinileceğlni söylemektedirler. Dileriz verilen sözler unutulmaz. Bu sütunlarda çıkan bu konudaki llk yazımda da bellrtmeye çahstığım gibl, denizyolu ulaşımmın gellşmeslne katkısı olacak etkill etmen, yeterll deniz araç ve gereçlerlnln varlığıdır. Iklncl etmen lse liman ve iskelelerin varlığıdır. Bugüne değin deniz araç ve gereçlerlnln sağlanmasmda sürdürülen yanlış tutum. yoğun emeğe dayalı llman ve lskele yapımma da yansıtilmıştır. Yıllardır yapımı süren ve blr türlü bltirilmiyen bazı tersane ve limanların durumu buna yeterll kanıttır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 27 MART 1982 Ui Ulasımda Liman ve iskelelerin Onemi LİMAN VE İSKELELERİMİZ DONANIM EKSİKLİĞİ İÇİNDE, YETERSİZDİR. OYSA DENİZYOLU ULAŞIMI, SOSYAL ULAŞIM DIŞINDA İÇ VE DIŞ TİCARETİMİZ İÇİN YAKIN GELECEKTE ÇOK DAHA BÜYÜK ÖNEM KAZANACAKTIR. Şerafetin UZUNER Karayollan Eskl Genel Müdürü tlr. Denlzyolu ile yapılması zorunlu yük taşımacılığının düşük düzeyde sürmesinin nedenleri birkaç yıl sonra dışalım ve dış8atımımızı etkileyecek olumsuz boyutlara varabilir. Bu olumsuzluk uzun dönemde ülke kalkınmasmı bile tehlikeye düşürebillr. Çeşitll boyuttakl yüklerin az bir anbalajlama ile taşınması yalnızca denizyolu ulaşımı ile olasıdır. Yoğun taşımada demlryolundan sonra en az enerii tüketmesi taşımanın ekonomik olmasını sağlamaktadır. Bu iki özellik denizyolu ulaSimının en belirgin ve yeğlenen üstünlüğüdür. Taşımanın külfetsiz ve ucuz olmasını sağlıyan denizyolu ulaşımmın ülkemizde önemsendiği söylenemez. Ancak enerjl kullanımının çok pahalı olduğu bir dönemde denizyolu ulaşımını dışlamak artık olanaksızdır. 1980 yılında llmanlarımıza gelen yabancı gemiler yükleme ve boşaltma yapamadıkları için toplam 700 gün bekletildlkleri ve bu bekletilmeler karşılığı olarak 40 milyon dolarm ödendlğlni basm haberlerinden öğrenmekteylz. 1981 yılında sözkonusu miktarların daha da arttığını belirtmek yanlış olamaz. 1981 yılında dışalım ve dışsatımla uğraşan girlşimctIerin yakınmalarına bakılırsa. liman ve lskelelerimizdeki sıkışıklık yükümlültiklerin yerlne getirilmesinde olumsuzluklar yaratmaktadır. örneğin Batı tilkelerinde birkaç saatte yüklenen gemiler, blzde birkaç haftada boşaltılabilmektedir. Bu durum liman ve lskelelerlmlzin donanım eksikliklerinl apaçık sergilemektedir. Liman ve iskelelerin donanım eksikliği bugün de sürmektedir. Dünya Bankasmdan sağlanan 75 milyon dolarhk krediye hâlâ işlerlik kazandınlmaması bunun kötü bir kamtıdır. ••• Yaptığımız araştırmaya göre, 4 metre daha yukarı su derinliği olan liman larımızm sayısı 18 olup, toplam rıhtım uzunluğu 20 bin metredir. Aynı koşullardaki iskelelerimlzin sayısı 12 olup, toplam rıhtım uzunluğu 2 bin metredir. Bilimsel verilere göre, lyl donatılmış limanların her bir metre uzunluğundan yılda bin ton yükün yükleme veya boşaltuması yapılabilmektedir. îskeleler için sözkonusu değer 500 ton/yıldır. Bu bilimsel verilere gö re liman ve lskelelerlmiz lstenen koşullarda donatıldıkları takdirde. yıllık yükleme ve boşaltma kapasiteleri 20 milyon tona ulaşabilecektir. Bugün ise llman ve iskelelerimizden %70 oranmda yararlanılarak 14 milyon ton yüklenip boşaltılabilmektedir. Liman ve iskelelerin donatılmasmda ve işletilmesindeki olumsuz tutum sürdtirtilürse, birkaç yıl sonra lç ve dış taşımacılık nedeniyle oluşacak yükün yükleme ve boşaltılmasından dolayı ortaya çıkacak zorluklar başedllmez boyutlara varabilir. Bize göre var olan limanların donamm eksikliklerl giderilmez ve yeni liman ve iskeleler hizmete sokulmazsa sorunun boyutları yenilmezlik ka ••• Dışsatım ve dışalımlarm tamamma yakını denizyolu ulaşımı ile gerçekleştnek tedir. Yaptığımız araştırmalara göre ham petrol dışında, llman ve iskelelerimizden son beş yıl içinde ortalama 14 milyon ton yükün yüklenlp boşaltılması yapılabllmlş zanablllr. 1981 yüındakl dışsatım artışımn aynı oranda devam etmesi hallnde, liman ve lskelelertmizin yetmezliği olayı İle karşı karşıya kalmabilinlr. Böyle blr dunım ülke kalkmmasını ters yönde etkileyecektlr. Ülkemizin kalkınmasmı dışsatımın boyutundan soyutlamak olanaksızdır. Ülkemizin doğal konumu ve son yıllarda çevremizde oluşan dış olaylar dışsatımımızda aşama yapılmasına neden olmaktadır. Kanımıza göre, artış hızı bir miktar azalsa da dışsatımımız giderek artacaktır. Dışsatımm ve dışalımm değer olarak artması, miktan da artıracaktır. Yaptığımız hesaplamalara göre iki bin yılında dışalım ve dışsatımımız 60 milyon tona varacağı sanılmaktadır. 60 milyon ton yükün liman ve iskelelerimizden yüklenip boşaltılabilmesl için daha 40 milyon ton kapasiteli yeni liman ve iskelelere gereksinme bulunmaktadır. Yeni liman ve lskele yapımmda ilgili Bakanlığm sürdürdüğü tutum yenilmezse, dışalım ve dışsatımın seyrinde, yakm bir gelecekte önemli darboğazlar meydana gelebilir. Bu nedenle yeni liman ve iskelelerin yapılmasının, güncel bir konu olarak kabul edilmesi gerekmektedir. ••• Sonuç olarak kısaca şunu belirtelim: Bugüne değin yapılan limanlar hızlı kentleşme nedeniyle, blrer lç göle dönüşmüşlerdir. Kent lçlnde kalan limanlann genişletme çalışmaları çok pahalıya mal olmaktadır. Limanlanmızm lç ve dış bağlantı yollan düzensiz ve yeterslzdir. Yükleme ve boşaltma donanımları hantal ve eskidir. Depolama ve anbarlama olanaklan çok kısıtlıdır. Yönetimlerindekl kopukluk devam etmektedir. Anılan bu noksanlıklarm ivedilikle giderilmesi ve geleceğe yönelik deniz taşımacılığının temelinl oluşturacaktır. Sadece varolan liman ve İskelelerin onarımının yetmlyeceği ortadadır. Çağdaş teknolojinin ttim olanaklanndan yararlanılarak yeni liman ve iskelelerin yapılması zorunluluktur. Ikl bin yıhna değin oluşacak ytik ve yolcunun bir bölümünün denizyolu taşımacılığma aktarılması izlenmesi gerekli sağlıklı yoldur. Bu nedenle yoğun emeğe dayalı liman ve iskele yapımma yönelik çalışmaların gerçekçi bir anlayışla ele alınması dileğimizdir. Zavallı Bilim!.. lzik Mühendisligl dergisinin 24'üncü sayıst çıktı. Bu dergiyi «Fizik Mühendisleri Od««» y». yınlıyor. Içindeki herbir yazj içerik bakımından ılginç. . ODTÜ (Ortadoğu Tekrük Üniversitesi) Flzik Bftlümü Başkanı Doçent Dr. Mehmet Tomak'm «TO*kiye'de Fizik başhkh yazısını bazı satırlann altızu kırmızı kalemle çizerek okudum. Herkesin bilmeol gereken acı gerçekleri yansıtan bu saürlan kösem» alıyorum. • «Çağdaş bilim ve teknolo)i Türkiye'de Cumhv riyetin kurulmasıyla başlamıştır denebillr. THğer bllimlerde olduğu gibi fizikte verimli ve devamh bir araştırma faaliyeti ise 1933 üniversite refonnuyla başlamıştır. Çağdaş teknolojiye dayalı endüstrinin geliştirilmesi de aynı döneme raslar. Bilim ve teknolojinin gelişmesinde önemli bir başka dönüm noktap sı 1961 Anayasası olmuştur. DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) ile (TÜBİTAK) Türkiye BUimsel ve Teknîk Araştırma Kurumu bu dönemde kuruldo. DPT tarafından hazırlanan beş yıllık kalkınma planlannın bazı bölumlerinde bilim ve teknolojl polittkalan dile getirilmektedir.» • «Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye'de kişi başına GSMH (bir anlamda ulusal gelir) oldukça düşüktür. Toplam harcamalar içinde araştırma ve geliştirmeyo aynlan pay son derece küçüktür. (...) Araştırma ve geliştirme harcamalan arasmda temel bilimlerin ve dolayısiyle fizikin payı daha da küçüktür. Son yıllarda bu pay beklentilerin aksin» daha da küçülmektedir. (...) Fizikte araştırma çalışmaları, başhcalan ünlversiteler ve kamu araştırma kurumları olmak üzere yaklasık 20 kuruluşta sürdürülmektedir. Araştırmaya katkısı olabilecek toplam fizikçi sayısı 600 kadar tahmin edilmektedir. Kamu araştırma kurumları yurt içi yayınlann ancak yüzde 10'unu üretmektedir. Bu, asıl fizik araştırmalannm üniversitelerde yapıldığını göstermcktedir. Üniversitelerimizin bir kısmı kuruluş dönemindedir. Fizik bölümleri bulunmamaktadır. Etkin olarak araştırma yapan fizikçilerln sayısı 250 kadardır. Bunlann yaklasık 150 kadan deneysel, 100 kadan kuramsal çalışmalar yapmaktadır.» * «Ulusal fizik laboratuvarlan bulunmamaktadır. Araştırma laboratuvarlan birbirinden kopuk bir şekilde çalışmaktadırlar. Kütüphaneler, ODTÜ kütüphanesi hariç, gcnellikle yetersizdir. Bilgisayar merkezleri de genellikle yeterli olanaklara sahip değildlr. (...) 1975 yılma doğru yurt dışında yerleşen fizikçllerin toplam yayınları Türkiye'deki fizikçilerin toplam yaymlanna eşit olmuştur. Bu beyin göçünün etkisini açıkça göstermektedir.» • Yukanda siyah puntoyla dizilmiş paragraftan okuduktan sonra kiminın aklına şu soru gelebilir: Herşeyimız tamam da başımıza bir de fizik sorunu mu çıkaracağız? Büyük bir yanılgıdır bu yaklaşım... Sorun, fizik konusunu aşıyor, temel bilimler gundeme giriyor. Bir ülkede temel bilimler kurulmadan ve kurumlasmadan. o ülke ne çagdaş olabilir, no uygar. ne de bagımsız... Fizik Mühendisliği dergisinde, Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Demir Inan'ın incelemesinde su bilgi veriliyon 19501980 arasmda Türk yazarların yazdığı Tttrkçe fizik kitapterının toplamı 477'dir. Buna gör» yılda yaklasık 15 kitap yayınlanmıştır. Zavallı sayılardır bunlar Türkiye çağdaş üniversitelerde binlerce blllm adamına olanaklar tanıdıgı zaman kurtuluş yoluna «irmiş olacaktır. Oysa biz, bilimadamı yerine Işadanıı yetiştirmek için ulusal gücümüzü harcıyoruz. F İVİT OKTAY AKBAL HSVIR Sözü Siirden Acmak CBilim Dünyası er yazann amacı, yazısını olablldlğuıce çok klmseye okutmaktır. Çok okunan yazar, gazetesi, dergisi İçln blr tür sermayedir: Sürekli faiz getlren bir sermaye... Yazıyı kütlelere okutmanm yolları vardır: Okuyucuyu güldürmek, ağlatmak, korkutmak, ümitlendlrmek, costurmak, bilgilendirmek, eğitmek, hattâ yalanlarla oyalamak... gibl. Her yazar, bu yöntemlerden, keadlne en uygun olanını seçer. Yazıyı büyük kütiolere okutmanın blr yolıı da bllim şarlatanlığı yapmaktır. Bunun da başında, gelecekten haber venne yönteml gelir. Bu yönteml Fransız Nostradamus, en lyl kullan mışlardan blrldlr. Kanunl Sultan Süleyman İle aynı ta rihte (1566) ölmüş olan bu doktor ve kahlnln 1555'te yazdığı <Centuries astrologiques> adlı kitap, bugün bile, her yılbaşı, manşetlere geçer. Üstat, kltabmda. bugünkü olaylan blle haber vermiştir. Tabil, yannki olaylan da... Nostradamus, bunu, son derecede bellrslz, kapalı (müphem) sözcükler kullanarak yapmıştır: Blr kaç yana birden çekilebilen söz cüklerle. Eskl blr kâhln, blr komutana, büyük blr orduyu yok edeceğlnl haber vermiş. Kendl ordusunu yok eden komutan, kıhcını kaptığt gibl, soluğu kâhlnde almış. Kâhlnln yanıtı: <Ben size bir orduyu yok edecekslnlz dedlm, düşman ordusunu yok edeceğinlzl söylemedim.» i BELGIL Bilim Sarlatanları H 1 leşmeleri her zaman 98 derecellk blr dalre çemberi İçinde değil daha kısa blr alanda da ylnelenmektedir; nitekim, 1128 yılında (982 yıl önce), gezegenlerle uydulan, bu yılki gibl 98 dereoelik blr alanda değil 40 derecellk bir aralıkta toplanmıslardı. Buraya kadar anlattıklanmız bilimsel blr gerçek. Şarlatanlık, bilimsel şarlatanlık, bundan sonra başlıyor. Şöyle: «Doknz gezegen güneşln blr yanında toplandı ya, bunlann çekim güçlert birbirlerine eklenerek, büyük blr güç halinde giineşin Uze rlnde etkisini gösterecek. (dokuz kişinin bir balata ası larak bir agacı devirmeleri gibi). Bu birleşik çekim gücü, güneşin sıvı yüzündekl maddeleri kuvvetle çekerek grUneş patlamalanna yol açacak (Ay'ın deniz snlarını çekerek denizlerl kabartmast, alçaltması gibi). Bn patlamalar, dttnyamızı, elek trik ytiklü atom parçacıklannın yagmnrnna tutacak. Bn elektrlk dnşu ya diinyanm manyetik alanını kanştirarak, veya dünyayı Brten hava tabakası ile yer yüzünfln sflrtünmesini artırarak geaegenlmizin çevresîndek! dönme ni bozacak, hu da kıyamet demek olacaktır.» Adatn kalkmış. bu lş İçln blr kitap yazmış, 100 bin nüsha satmış, kısa stirede yükünü tutmuş. Kıyamet koparsa: «Ben dememlş ml ldim?» diyecek. Ama kime diyecek? Belll değil. Kopmasa, vurgunu vurmuş olacak. Nlteklm de öyle oldu. Gizemli bıılut Başka bir habere göre, gökte, 16 kilometre kadar yüksekte, beş kilometre kalınlığında blr bulut, ocak 1982'den bu yana, dünyanın çevresinde dolanmaktadır. Bulutun yanm milyon ton blr ağırlıkta olduğu sanılmaktadır. Ku?ey yanm küresinde, yanl, Avrupa ve Amerika ülkeleri gibl uygarlığın en yoğun olduğu blr yerde, dolaşmaktadır. Ya blrden yeryüzüne çökerse? Ya dünyanm ısı ortalamasmı azaltır veya ekslltirse? Ya yağmur yağmasını önlerse? Bulut, uzaylılarca gönderllmiş olamaz mı?... Aklına geleni söyle artık. Oysa, blr uçak gönderip buluttan bir parça getirmek işten blle değil. tlk incelemelere göre, bulutun, bir yanardağm püskürtüleri olduğu sanılmaktadır. Parkma vanlmayan bir patlama büyük bir toz bulutunu havaya göndermiş olablllr. Nlteklm, benzer blr olaya 1884'te tanık olunmuştu. örneğin Fransa'da, kalın blr toz tabakası göğü kaplamıştı. Bu yüzden göğün mavisi mora dönüyor, öğle vaktl hava kararıyordu. Masalar, camlar, göl ler tozlarla kaplanıyor, hattâ. öğrencllerin okul defter ve kitaplan bile, tozlanıyordu. Tabll, şom ağızhlara gün doğmuştu. Yuhanna, vahyinde (Apokalips'lnde) «Güneş kıldan çul gibl slyah oldu, ve bütün Ay kan gibl oldu» dememlş ml tdi (6/12)? Kıyametin haberci «Şiirde 40 Yil», Omlt Yaşar Oğuzean'u» yeni kitabı bu adı taşıyor. 40 yıl!.. Bütün bir yaşamt Hele ortalama insan Ömrünün elliye yaklaşmadıgı ülkemizde! Şiir, sanat, yazin uğruna verilen bunca zaman! Oğuzcan, ilk şîirlerini 1942'de yayınlamaya baslamış, 1947'de de ilk kitabı 'Insanoglu' çıkmış. 'tnsanoğlu'nu anımsarun, kötu baskılı bir kıtapçıkü Oğuzcan sonra, blr çok kitap yayınladı, güfteler yazdı, ünlü ve sevilen blr şair oldu. Başından, içlerinde acılan da olan türlü serüvenler geçtl. Şimdi 'Şiirde 40 Yü'da sanatının derlemesinl yapmış Kendi resmlni de çöyle çizmiş: «Nedense bütün reslmlerlmde ben / Böyle mahzım ve peıisan çıkanm / Hep böyle hayata kapalı durur / Gülmesini unutmus dudaklarım / Artık canından bezmls kimselerln / Hazin bakışı parlar gözlerimde / Içfnden adamlar arabalar geçer / Çizgiler alnımda blr böyflk cadde.» Düşündüm de, hangi ünlü şairimlz 40 yıh gerlda bırakmami!} klt 45 yılı, 50 yıh geride bırakan ünlü şairlerimıze ne demeli: Oktay Rifat, Ilhan Berk. Dağlarca, Anday, Ilgaz, Cumalı, A. Kadir vb.. Son günlerde Oktay Rifat'la Ilhan Berk'in yeni kltaplan çıkti: 'Denize Dogru Konuşma' ve 'Şilrln Gizll Tarihi' ile 'Denlz Eskisl'... Oktay Rifafın ilk slirleri 1936'da 'Varhk'ta çıkmış, Ilhan Berk'lnkller lse 1935'te... Dd ozanımızın 50'lnd saırllk yıldonümünü 1935'te kutlayacagız demektlr. Ylne son zamanlarda yeni kttaplan yayınlanan Edip Cansever'in ilk siiri 1944'te, Can Yücel'inkl 1950'de, Özdemlr Ince'ninkl 1954'te. Metta Eloğlu'nunki 1943'te yayınlanmış... En gençleri Ince. o blle 27 yıllık blr şlir geçmişine dayanmakta!.. Demek istediğim, şairlerlmlzin. öykücülerlmlrin anma gunlerini. toplu tanıtılma törenlerinl sık sık yapmak zorundayız. Aziz Nesin, Yılhgı'nda *Yuvarlak sayrtara ulaşan sanatçılanmızı tanıtıyor, yaşı kırka, elliye, altmışa, yetmişe, seksene gelenlere özel bölümler ayınyor. Devlet Tiyatrolan'nın, Şehir Tiyatrolan'nın, özel tiyatrolann da belirll bir sanat geçmişine. birikimine sahip şalrlert, yazarlan tanıtıcı toplantılar yapması niye düşünülmez kil 1382'nin şiir kitaplarından geçen günlerde söz etmiştim. Geri kalan kitaplar da şunlar. Oktay Rıfat 'Denize Dogru Konuşma', îlhan Berk 'Dente Eskisl ve Şiirin GlzU Tarihi', Metin Eloglu *Hep*, Edip Cansever 'Bezik Oynayan Kadınlar', Can Yücel 'Rengâhenk", özdemir înce 'Kentler'... Hangl birlnden söz etmeli? Doğrusu, en yaşlısmdan en gencine kadar adı geçen şairlerimizin kitaplan ayn ayn ele alınıp, değerlendirllecek nitellkte... Bunca sanat ve yazın dergisi çıkıyor, ama ayrmtıh incelemeler, eleştiriler pek görülmüyor nedense! Gercek eleştlrl hiç değil yeni çıkan kitaplan geregi gibl tanıtan yazılar hemen hemen hiç yok... Şimdilik masamın üstünde duruyor bütün bu şiir kıtaplan Çoğu yakırı arkadaşım olan bu çalrlerle daha nice gün ve gecelerim geçecek. Ben, sür konusunda hızlı yorumlar, değerlendirmeler yapmam. Yanılma payı çoktur böyle çabuklukların... Şiir vardır, ilk okuyuşta kendini verir. Verir ve biter... Böyle şairler de çok. Ama yukanda adını aadıgım şairlertn kitaplan o türden degil. Birblrine benzemeyen şairler bunlar. Can Yücel'le Oktay Rıfat; Cansever'le înce; Eloğlu'yla Berk arasmda büyük ayrımlar var. Ama hepsinin ustahgı. ktşiliklerl tartışılmaz bir düzeyde... ' Can Yücel'in kısa şiirleri ilk okuyuşta okuru çarpıyon «Sana bin keı söyledim be evladım DI9lerinle tırnaklarını ylyeceğine Gözlerinle gSkyuzünü yesen ya« gibi; Tevfik Fikret'ten esinlenmlşe benzeyen 'Kanun çalacağız diye çıkıp orta yere Kanunu çaldılar yere', 'Hıyar diyorum Yooo. ben, turşuyum diyor' gibi şiirler kısa sürede yaygınlasır, dilden dile gezer. Ama Oktay Rıfat'ın, Eloğlu'nun dlzeleri öyle değil. Yoğunluk ağır basıyor. Berk'in Cansever'in, tnce'ninkiler de öyle... Cansever*İB dlzeleri ise yer yer düzyazıya yaklaşır, ama blrden bakarsmız kl o düzyazı, 'şlir' oluvernüş. «Neyi bitiriyoruz, neyi baslatıyoruz Neyi bekliyoruz. bilmem ld Kapı mı çalınıyor ne Gidip açıyorum Klmse yok PeM Nasıl karsılanır yok olan blr şey Karşılıyorum Salona geçiyoruz.» Gel de Baudelaire'e inanma: 'Sagbklı insan yirmi dört saat ekmeksiz kalabilir, ama şiirsiz asla» Çok şükür kl Türklye'de böyle blr tehlik» yokl. leri deSll de ne Idi btı tozlar? Oysa gerçek büsbutün baş ka idl. Fransa'ya blnlerce kilometre uzaktakl Sumatra ve Cava adalan arasındakl küçük Krakatau adası 2426 ağustos 1883'te birden patlamıştı. Adanın yansı, görünmez parçalar halinde, blr kaç sanlye tçin de havaya uçmustu. Her parça blr gramın milyonda birl ağırhkta İdl. 10 kllomet reye kadar yükselen tozlar, kalın blr toz tabakası halinde bütün ülkelere yayılmıştı. Bilglnler, bugün de buna benzer bir olayla karsı karşıya bulunduğumuz kanısın dadırlar. Nitekim, ocak ayı içinde Yeni Gine'de blr yanardağm patladığı haber verilmiştlr. Başka şarlatankklar Anlattığımız iki olay, zamanlı şarlatanlık örnegidlr. Blr de, her gün yapılan şarlatanlıklar vardır. Bunlara da, bilim dergilerinde tanık oluyoruz. Avrupa'da, Amerlka'da, Japonya'da... Aylık, haftalık bilim derglgilerl yayınlanmaktadır. Bunlann son sayılarını okur sanız, verdlkleri haberlerl gayet yerinde bulursunuz. Fakat, aynı dergllerln 20 30 yıl öncekl sayılarını şöyle blr karıştırırsanız, «bir kaç yıl sonra kesinlikle ola cak» diye sunulan haberlerin hemen hiç birisinin ger çekleşmediğinl, hattâ bir çoklarının da tersinin olduğunu görürsünüz. Nedeni, sansasyonel haber vererek okuyucu tavlamak veya Înce reklamcılıktır. Güçlü kuruluşlar, bugün çok kez, rek lamlarını bilimsel makaleler biçiminde yapmaktadır. «lnterferon> adlı ilaç için bir kaç yü önce bu yapıldı. Bugün en korkulan hastahk kanser ya? înterferonun buna lyi geldiğl haberi röportaj makaleler biçiminde verildl. Ancak, bu yapılırken, hep kaypak sözcükler kullanümaktadır. 2030 yıl önce kortlzon için de aynı yaygara koparılmıştı. Konu üzerinde önemle du ruşumun nedeni şudur: Son bir iki yıl İçinde bilim dergilerinde büyük patlama oldu. Bunların toplam satış mlktarlan, sanat dergllerininkinl bes^on kez aşmak tadır. Bu dergllerde çıkan yazılarm hemen hepsl çevlri olduğundan reklam yazılan da bilimsel yazı gibi çevrillp okuyucuya sunulmaktadır. Bundan, blzlm, özellikle kaçınmamız gereklr: Bilim adı altında aydın larumzın kafalannı safsatalarla doldurmaktan kaçmmak İçln. Bu da, bilimsel kültür bakımından çok faklr olan ülkemlze hayır getlnneyecektir. Gerçek bilim adamlanmızm bu konu da tltiz davranmalarını, uyanda bulunmalanm beklerlz. (5O YLOI1CE) C Cumhuriyet 27 MART 1932 BEKARLJK VERGİSİ Yozgot mebusu Süleyman Sırrı Bey bekarlordan vergi alınması hakkındaki teklifi icin şunları söylemiştir: < Aldığı moaşla geçlnemeyen cok cocuklu aılelere sosyal yardım maksadıyla bekar lardan vergi alınmasını tekllf ettim. Köylülere ge lince onlar esasen on s«kiz yoşındo evleniyorlar. Halbuki benim teklifim 2545 yaş arasındokiler lcmdir. Bunlor arasmda da tahsilde bulunanlar, malüller istisna edilebilir. Vazıyet Partı Gruplarında mcelenmektedir.» Günümüz Nostradamus'lan Günümüz Nostradamusları, okuyucuyu dehşete düsürüp yazısını okutma yöntemlni blllm şarlatanlığı yoluyla yapmaktadırlar. Bu nun iki örneğine son iki haf ta içinde tanık olduk. Birisl, gezegenlerln, Güneş'ln blr yanında toplanarak çekim dengesini bozması, öbti rü, ne olduğu billnmeyen bir bulutun gökte dolaşması ldt. c DGünün ilanıl GÎTARALAR... TANGOLAR... BELGE YAYINLARI Doç. Dr. Taner BERKSOY, 2evk ve eğlence... Çılgın ıhtıras... Gıtaralar... Tangolor. İşte, güzel şarkılarıyla herkesı momnun edecek «Meksıkalı Fahışe» filmı budur. Gelecek hafta Elhamra sinemasında . Âzgelismis Ülkelerde Ihracata Yönelik Sanayilesme Yeni çıktı Cumhuriyet Sahib?: Cumhuriyet Matbaacılık ve GazeteciliKT.A.Ş. adına. NADİR NADl Cenel Yayın Müdürü: ^ Müessese Müdürü: . Yazı Işleri Müdürü: Basan ve Yayan ... HASAN CEMAL . EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN „ Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 IStanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) Gezegenler BELGE YAYINLARI F. Fröbel/J. Heinrichs/O. Kreye Güneşln çevresinde, her biri kendl yörüngeslnde olmak üzere 9 gezegen İle bunlann Aylan (uydulan) dolaşmaktadır. Gezegenler, her 179 yılda blr, güneşln blr yanında blrlkmektedir. Yanl, blr dalre çemberinl dörde bölersek, gezegenler ve uydulan, bu dört bölflmden blri lçlnde toplanmaktadır. Bunlar bu yıl, 360 de recellk çemberln 98 derecelik kismmda toplandılar. Gezegenler her 179 yılda blr böyle biraraya geldikle rlne göre her 1.000 yılda aşa ğı yukan 6 kez blrblrlerlne yaklaşmaktadırlar. Buna göre son 10.000 yıllık dÖnemde bu olay 60^70 kez ylnelenmlştir. Fakat. böyle hevenk gibl, salkım gibi blr Uluslararası Yeni Is Bölümü ve Serbest Bölgeler Eks M. SÖNMEZ Türkiye'de Serbest Bölge Kurma Girlşimleri BÜROLAR. ANKARA:KonurSokakno.24/4YenlşehIr Tel: 17 5£ 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 • İZMİR: Halll Zlya Bulvarı No: 65/3 Tel254709131230 • ADANA: Atatürk Caddesl, Türk Hava Kurumu Işhanı Kit2/J • BELGE YAYINLARI Nicoa POULANTZAS Portekiz, Ispanya ve Yunanistan'da Tel:145501973l TAKVtVf iMSAK GÜNEŞ 27 Mart 1982 ÖÖIE 13.19 IKİNO! AKŞAM 19.28 YATSl 21.00 Geçis Süreci Genel Dağıtım: CEMMAY, ÖZGÜR 5.13 6.51 16.50
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle