19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1982 *• Cumhuriyet 11 Türkiyeden • Avıupayı ortactoğu'ya bagıayacatc olan riupa ınımnı dun du zenlenen törenle hizmete açıldı. 1650 metre uzunluğundaki lı manın dünya deniz tıcaretinde bnemM bır yer tutacağı bildı rilıyor. Doğu Karadeniz'deki Hopa limanını Türkıye'de ilk kev Denizcilik Bankası'nın denetiminde özel sektör işletecek. • Milli Eğitim Bakanlığı'nca Atatörk'ün 100. doğum yılmda yal< laşık 5 rnilyon ders ve çeşitli kiiUiir kitnbının ücretsiz olarak dağıtıldığı açıklandı. • Kısa adı TÜTAV olan Türk Tanıtma Vakfı amblem yarışms sı düzenledi. Yarışmada ilk üç dereceye gireceklere toplaır 10 bln lira ödül verilecek Yarışma herkese açık. • Devlet Bakanı Nimet Özdaş, «Isı savurganiıği ve lıava kirlen nıesi» komıtu sergide yapiiğı komışmada Türkiye'nin yakn SEVurganiığı nedeniyle her yıl 400 mitvar lira zarara girtliğl ni söyledi. • Çaykur 1981 üriinünden elde edılen 5 çayı pıyasaya sürdü. Dy ha önce 27 çoşit çay var iken, bu 5'e düşürüldü. Verilen bi! giye göre dünden itibaren satışa çıkarılan Rize Turist çayi 100 lira, kokulu Tomurcuk çayı 125 lira, 25 poşetlik /•Ibn Süz me 56.25 lira ve Kamelya81 çayı da 50 liradan satılacak. • Başka bir göreve atanan NATO Avrupa Müttefik Kuvvetlcri Başkomutan Yardımcısı Oramiral Gunter Luther, veda ziya retinde bulunmak üzere dün Ankara'ya geldi. • İstanbul Belediyesinin Florya sosyal turistik tesislerinde ka) mak ve çadır kurmak isteyenlerin başvuru süresi dün basla dı. Başvurular 26 mart cuma gününe kadar sürecek. • ABD Ankara Büvükelçiliği görevlüeri dün Kırıkkale MKE te sislerinde üıcelemelerde bulundu. • îstanbul'da geçen yıl meydana gelen 7 bin 369 trafik kazasır 6 295 kişi öldü, 3125 kişi de yaralandı. •• Konsey heyetleri artık Türkive'ye (Baştarafı 1. Sayfada) min oldunuz mu?» sorusuna «Bu, tatmin olup olmamak so runu değil. Ben gördüğüm ger vekleri anlatacagim, bir rapoı tıazırlayacaçım» yanıtını verdi Aynı RÜn Türkmen'in Yaban r;ı Konuklar Köşkünde verdig; WP vemeSine katılan Steinpı taha sonra (Jumhurıyet Sen» IOSU eski Başkanı İhsan Sabrt Oağlajangil ve Millet Meclisı eski Başkanı Cahit Karakaş'ı ziyaret etti. Steiner'in 7 ocak sabahı ilk i>öriişmesi eskı Başbakanlar dan Süleyman Demirel'le oldu Steiner Demirel'ı Kavaklıdere Güniz Sokaktaki evuıde ziyarei »ttikten sonra CGP eski Gsnel BaşKanı Turhan Peyzıoğlu ile bir süre görilştU. Feyzioglu zı yaretle ılgili olarak eazetenilerp sunları söyledi: «12 evlül Curohuriyeti koru ma ve kollama harekâtı normal ve saglıklı işleven bir demokrasiyt sona erdirmek için de îi\. tam aksine terörii ve so rumsuzluğu Işlemez hale «etirdlfi icin bir demokrasiyi veniden islerliçe kavusturmak amaoıyla vanılmıştır.» Avruoa Konseyı tıeyetı dah» sonra TürkIş'i zıyaret ederek vöneticilerle görüstü. Gorüsme' den sonra bir gazetenı Deniz cier'e tutuklu bulunan DtSK vöneticileriyle ilgili bir soru vöneltince Denizcier. «Ben yargıç ınıyım suçlu olup olmadıklarına ancak vargı orçanları karar verir» vanıtını verdi Steiner ö£ leden sonra Bülent Ecpvit ve Mustafa Üstündag ıle bir süre Sörüstükten sonra Metin Toker'in verdigi akşam vemeğine katıldı. Toker'in yemeginde Be sim Üstünel, Haluk tTlman, Turan Güneş, Prof. Tiirkân Akvol, Halil Tunç, Prof. Aydm Yalçın ve esi Nilüfer Yalçın buUındu. Steiner 8 ocakta da Ankara Gazereeiler Cemiyeti'ni zivaret ederek Başkan Bevhan Cenkçi ile görüştü. Elsktrikler kesik oldugundan gaz lambalarının ışığında vapılan görüşmede Avrupa Konseyi Assamblesi eski üvesi Cevdet Akçalı da bulundu. Cenkçi görüşme önresinde Akçalı'ya «Temasları hpn resmi düzeyde mi tuttunuz? Gece kulühüne eötürd'inüz nıü?» sorusunu yöneltti. Akçalı böyle bir olayın gerçekle ilpisi bulun madıSmı bildirdi. 45 dakika süren sfirüsmeden sonra gazete« •l r Steiner'e üyplikten tartış• ie malı bioimde cıkanlan ba7i gazetecilerin itlrazı üasrine Em niyetin defterlerine el konuldugunu ve cemiyetin Ankaralı gaz^tecileri temsil etmpdişnni bilfiirince Steiner «Olavlardan haberim var» vanıtını verdi. Steiner'in Türkiye ziyareti TOnrasında hazırladigı rapor 29 ocak 1981 cuma giinü Avnıtsa Konsevi Gene] Kunılunda onaylandı. Otunımda ilk sözii Tilrkive've iliskln raooru ha'iirlavan Steiner aldı ve raponı savundu. Ovlamadan önce Türkiye adma bir konusrna yaoan Metin Toker ise, «Bîz askerlere "i'rcnivonıı» derli. tKlNCt HEYET VE DE KOSTER îkinci Avrupa Konseyi heyeti rürkiye'ye 12 nisan 1981'<3e geldi. Avruoa Konseyi Assamblesi Başkanı Hollandalı oarlamen ter Hans De Kostar başkanlı Sındakı heyet temaslarına 13 nisanda başladı. tlk görüşmesini Dışişleri Bakanı İlter Türk men'le vapan De Koster görüsaıeden önce eazetecilere, «12 evlüldpn sonra bir çok sorun üziimlenmiştir, ancak parla menter demokrasinin trorkffi olan Assamble'de hizim acımjzian bazı soru işarotleri var> dedi. Avrupa Konseyi Assamblesı Başkanı Hans DR Koster aynı eün öfeleden sonra da Devlet Başkanı Kenan Evren ve Baş bakan BUlend Ulusu tarafındar. •cabul edildı. Her iki RÖrüşme ain başında ve sonunda herhar ,a bir açıklama vapılmadı Kans De Coster aynı gün ak am da Avrupa Konseyi B» anlar Komitflsının dönem ba$ <anlıjtını yürüten tsveç'in Ar kara'daki Büyükelçisinin ver cliŞi yemege katıldı. De Kosteı Bülent Ecevit ve Süleyman DP tnirel'le birer görüşme yaptık tan sonra Türkiye'den aynldı De Koster'in Konsey BaşkanlılOivanı için hazırladığı rapor 2' nisan gunü son biçimini aldı Raporunda Türkiye ile Konsp yin ilişkilerinin sürmesinde ya rar gördügünü belirten De Koter «tzlenimler» başlıftı altınr) $u eörüşlere yer verdi: «Milli Güvenlik Konseyi'ni; Başkanlık alsteminl kurmak is tcdlği Izleniminl edinmedlm Bununia beraber Cumhurbas kanının vetkilerin artırüması iirnpfrin parlamentonun feshl vı> veni secimlere eidllmesi eibi konularda Cumhurbaşkanına cetkl verilmesl mümktindür Anavasa'nın esaslanna dokun madan kısa bir Anavasa nlaca frj izlenimini pdindim. Bu du rum Kurucu Meclisin ('alısnıa larının fazla dcvam etmemps! rlıırumunu dojurncaktır Hü kümet içinde VP dışında mev cııt Anavasa sisteminin Türki ve'nîn Ihttyaçlarına son derecc nvgun olduSu ve sadece küçül* bazı de?isikliklerin eerektiir; konusunda havrot uyandırın bir fikir birliği ile karşılaştım.» De Koster'in raporu 23 nisar, da Strasboıırg'da ele alındı VP Başkanlık Divanı toplantısı so nucunda Ttirkiye'nin Konseydp teınsili konusunda görils birli gine vanldı. Bu karar (izerirı? bir konuşma vapan De Koster «Bu tavsiye kararınıza tesekkiir pderim, ben 10 av sonra cmekliye avrılacağıma çöre hu tavsiyenizi cocuklanma iletiriın» dedi. De Koster raporu ile ilçili açıklamalarda bulu nurken Türk BüyUkelcisi'nin Paris'teki Siyasal Komisyomı terketınesi konusu açılınca Büvükelçi Semih Günver, «Türkiye'de iskence var divorlar, asıl bana onceki gün Sivasal Ko mlsyon'da işkence vapıîdı» d? di De Koster ise. Günver'p bir esprivle vanıt vererek. «Keske s\z söz fstempyip. söz istpmeyi dostlannıza bıraksav ANKARA, (ANKA) Başbakan Yardımcısı Turgut Ozal, «Beklediğimden daha iyi Işler başarıyoruz» dedi. Ankara'da yayınlanan ingılizce «Daily News» gazetesınin sorularını yanıtlavan Özal, Türkiye'nin ödemeler denges' sorununun cok kısa bir süre son ortadan > kalkacağını 198' yılında ihracatın 4,5 mılyor doların altına düşmeyece ğini ithalatın ise 8,5 milyar dolo> olarak tahmin edilmesi nedfini ıle ticaret acığının bi' yıl onceki 4.7 milyar dolar ve rine 4 milyar dolar düzeyinde olacndjını söyledi. Özal, isci dövi7ieri ve diğer görünmeyen kolemlerin girisiyle Türkiye'nin ödemeler dengesi acığının 1.5 veya 1,6 mılyar dolar düzsyinde olacağını belırterek, bunun OECD'nin bir sıire önce vcıptığı 2,2 milyar dolar acı ğı ^ngören tahmininden iyi ol duöunu kaydetti. Ö?al, Türkiye'nin bu yıl iyi bir hasat mevsimi yaşaması hal^ıde kalkınma hızının yüzde î'ya cıkacağını söyledi Tı" ve'nin 1983 yılında daho co' 1IŞ yardım, yabancı serm< • girişi ve daha fazlo dö'"? rezervi sağlayablimesı durumunda yüksek bir kalkınma htzıno ulasabileceğinl belirtti 1982 KRITİK BİR YIL Turgut Özal, 1982 yılının Türkiye'nin vabancı bankalardan borc alabilmesi açısından krîtik bir yıl olacaçjını koydederek Türkiye'nin bu yıl icinde ödeme gücünü ispat etmesi gerektiğlni belirttl. Özal. 1982 yılında Türkiye'nin önceki vıllardo vüzde 50'nin üzerin de olan borc ödeme oranını y0^q 20'ye düşürme hazırlığı ic i "'e olduğunu belirtti Özol 1981 vılmda iRe borc ödem' Ozal: BekledBğimden iyî işSer başarıyoruz oranının yüzde 25 olduğum bunun cok iyi bir oran olduğunu kaydetti. FAİZ ORANI Turgut Ozal Türkiye'de şu anda uygulanan faiz oranlarının enflasyonun hâlâ yüksek sayılabilecek bir oranda olma sına paralel olarak yüksek olduğunu, ancak önümüzdekı yıl enflasyonun yüzde 20 oranına indirilmesi halinde faız oranlarının da düşeceğıni belirterek bankalann da faız hadlerınin düşeceği beklentisi icinde olmnları nedenl ile tasarruflora 6 aydan fazla vade uygulamaya vanaşmadıklarını belirtti. Sasunycan (Baştarafı 1. sayfada) Polis memuru Çook, Eyalet Savcısının bugün Sasunyan hakkmda tutuklama kararı ya da serbest bırakma karan verereğini söyledi. Cook sözlerini şöyle sürdütdü: «Tanıkların verdikleri ifadeleri alan müfettişlerltniz bu bilsilerî eyalet savcılığına götüreceklerdir. Savcılık da Sasunyan hakkında serbest bırak ma ya da tutuklama karan vere cektlr.» Polis Müdürü, Sasunyan'ın anne ve babasının dün polise verdikleri ifadede, Sasunyan'm lconsolosumuzun öldürüldügü saatte uyumakta olduklarını :ddia ettiklerini söyledi. Cook, cinayet mahalline yakın yerde iki tabancanın bulundugunıı söyledi fakat tabancalarda parmak iziert bulunup bulunmadı Ğı hakkmda açıklama yapmak tarı kaçındı. SON HEYET Avrupa Konseyi'nin 3. heye ti ise 7 ocak 1982'de geldi. Yak laşık 20 kişiden oluşan heyet temaslarına Danışrna Meclisı Başkaru Sadi Irmak'ı ziyaret ederek başladı. Avrupa Konseyi üyelerinin sorularını Sadi Irmak Almanca yanıtladı. Alman Sosyalist Partisi üyesi Bardens İngilizce'ye çevirdi, Meclis'in çevirmeni İse bunu Türkçe'ye çevirdi. Heyet üyeleri Irmak'la görüs meden sonra ajru gün saat 14.00'de Başbakan Bülend TJlu Papandreu (Baştarafı 1. Sayrada) lah sanayii konusunun da girebileceğinin Papandreu tarafından düşünüldüğünü belirtiliyor. Bir Yunan yetkilisinüı açıkladığma göre, Alman firmaları bu işbirliğinden şu avan tajı sağlarmış: (a) Yunanistan coğrafî ba kımdan Arap ülkelerine yakın mış, (b) Yunanistan'ın Arap ülkeleriyle «geleneksel» olarak «çok iyi ilişkileri» varmış. Federal Almanya hükümetınin Papandreu'nun bu istek ve bu düşünceleri karşısında nasıl bir tutum takınacağı, yapılacak görüşmelerin sonunda belli o'.acak. Kalustyan (Ba»tarafı 1. sayfada) yor, şeklindeki iddiasını tepkiy ld karşıladıklanm açıkladüar. Kalustyan verdiği demeçte: Sayın Devlet Başkanımızın bu yurdukiarı gibi, Avrupa Knnseyi'nin lçişlerimize ntüdahaIpye hiçbir hakkı olmadığı gibi, huzur içinde Türkiye'de ya şayan Türk Ermenilerini istismar etmeğe de asla hakları voktur» dedi. Konsey'in bu iddiasını üzüntüyle okuduklarını belirten Ka lustyan şunları söyledi: «Hcr ia.rn.2M ve her fırsatta tekrarlarlığımiz gibi Türk Ermenlleri l :r Türk vatandaşı olarak Türkiye'de huzur içinde yaşamaktadırlar. Türk Krmsnüeri Hıııstiyan dinine bağlı oldukların dan laik Türkiye Cumhuriyeti'n dcki her türlü inaııç hürriyeti içerisinde kilisclerimizde, diııî bayramlarımızda serbestçe dinî aylnlerimizi yapmaktayız.» Hahambaşı Aseo da TUrkıye cîek' hak ve hürriystlerden dini azınlıkların diğer tüm vatan daşlar gibi yararlandığını belirterek: «Türk kanunlarındaki hükümlerden başka hiçbir güvence ve himayeye ihtiyaçları olmadığını» bildirdi. y ziyaret ettiler. Daha sonra Dışişleri Bakanı İlter Türknen'i ziyaret eden heyet üye len çeşitli konularda Tüıkrnen ın görüşlerinı aidılar. Devles Başkanı Kenan Evren de bn srup üyeyı kabuı ederek yak laşık 45 dakika sureyle göru^cü. Devlet Başkanıığı'ndan k < ııuya ıiişkin yapuan açıklaınn x cta görüşmenın Türkıye Av ıupa isonseyı ılışkılerl üzerıi' de. olüuğu bıldırildı. Konuk nt v'et Uyelerı daha sonıa Uışışieı Bakanı İlter Türknıen'ın yabaı • Konuklar Koşküııde verdıy ı iavete katuctııar. Heyet uyeleı ocak 1982'de de TBMM'de An; ısa Kornisyouu uyelen ile bu cu^;antı yaptılar. ıJrot, Feyya. j,,ıcüklü topıantıda neyet uye ttrıne yeni Anaya&a'nın nazn lanrnasına ılişKirı olarak büg. vjroı. Komısyon Başkanı Prol. Alciıkaçtı ise sızan uıigılere gt. re Anayasa'mn t ayda iıazırla > nabileceğini bildıruı. Avrupo konseyi neyeıı Ul ocak tarıhm j.e ise eskı sıyasılene görüşme ler yaptılar. rieyet uyelen ay ııca Avrupa Konseyi Bakanlaı ıs.omitesı dönem oaşkanı Ingıl ;ere'nın Ankara'daki büyükelgısı Peter Lacurence'in aüzenle dıği clegenendırme toplantısma katıldılar. Daha sonra da Tüı* delegasyonunun eski üyesi Cev aet Akçalı'nın AnacJolu kulübürı de onurlarma verdiği yemeğe gıderek pilavüstü döner yedı ler. 11 ocak'ta Turgut Özal'ı zı yaret ederek ekonomik durum .ıakkanda bilgi alan heyet üyeleri daha sonra Türkiye Baroiar Eirliği Başkanı avukat AtıJ la Sav'ı ziyaret ettiler. Bunu üniversite öğretim üyeleri ile yapılan bir toplantı ve Bahşan Ecevit'le yapılan görüşme izle di. Ankara'daki temaslarmı tamamladıktan sonra Istanbul'n geçen heyet üyeleri burada da İstanbul Barosu, istanbul Ünı versitesi, Gazeteciler Cemıyetı ve Iktisadi Kalkınma Vakfı ile SISAV yöneticileriyle görüşme ler yaptılar. Heyet görüşmelerını tamam ladıktan sonra Türkiye'den ayrıldı ve 23 ocak tarıhinde raportör, Alman milletvekili Hans Bardens heyet üyelerinin Tür kiye'nin Konsey'den çıkarümamasını tavsiye edeceklerini açiK ladı. Ayrıca komisyon raporun da Türkiye'ye ekim ayına dek yeni süre tanınması önerildı 28 ocak tarihinde Türkiye'ye ilişkin yapılan oylama sonu cunda Türkıye'nin Avrupa Kon seyi'nden çıkarılması reddedil di ve yeni süre tanındı. ARTIK GELMEYECEKLEK Türkiye Konsey'den çıkarılmadı, ancak, benimsenen karar İar Türkiye'de tepkiyle karşılandı. Başbakan Bülend Ulusu Avrupa Konseyi'nin suçlamalarıru «ağır ve haksız» diye nitelendirirken Devlet Başkanı Evren TV'de yaptığı konuşmada «içişlerimize müdahaleye tepkimiz kararlı olacak» dedi. Evren ayrıca, Tui'kiye'nın temsil edilmediği Avrupa Konseyi Danışma Meclisı çalışma laıının aruk Türkiye için bır gündem maddesi olarak kabul edilmeyeceğini açıkladı. Devlet Eaşkanının bu açıklamasıyla Avrupa Konseyi'nin bugüne ka dar Türkiye'ye gerçekleştirdiğı ziyaretler de son bulmuş oldu Ankara (Baştarafı 1. Sayfada) sız biçimde yerine getirmiş kişilerin deneyim ve bilgilerini kamuoyuna ve Danışma Meclisi'ne ulastırmalarmda, sayılanıyacak kadar çok yarar vardır. Siyasal partilerin hiçbir biçimde katılamadığı bir Danışma Mecllsine eski partilüerin ve yıllarca siyasal yaşamda so rumluhık taşımış kişilerin ses lerini duyurabllmcleri, büyüU bir eksikliği tamamlayacaktır. «Türkiye'nin önümüzdeki on yıltarda toplumsal yaşamma riamgasını vııracak en önemli «iyasal bclşıcııin oluşumunda, tüm çıkar ve meslek grupların*n ve tüm diişünce odaklarıı:m farkh p;örüşlerini ortaya ko yahilıne olana^ı sai;laıımadjkça ve daha önemlisi bu çeşitli çrım ve odaklarm savunduğu görüşler, karşıt KÖrüşİTin savunucularınca gazcte sütjnlarında raha'ci tsrtışma VP eleş tiri konusi' yanUnadıkça (ve pynı görü^te o ^nların açıklar malan ile t klenmedikçr), Hrbirinden habcrsiz olarak ha 7ir!anmıp, 'p^i'nde ve aleyhint!e eleştiriler acıklanmamıs ölü raporlar, anayasanın hazırlanmasmda fazla bir katkıda bulunanıazlar. Dnğaldır ki. o raporlara can kazandırabilmek, l>unlann tartışılması ile oiasıdır.» Ankara Barosu Başkanı Prof. Muammer Aksoy açıklamasının son bölümünde 52 numara lı MGK kararına ilişkin baro görüşlerinı şu şekilde anlattı: «Ankara Barosu Yönetim Kurulu olarak. Berolar Birliği Baş kanlığına yakında sunscağıınız rnsyasa ile iiırili çörüşlerlmi7in ka'eme »lımnasım bck'emef'cn. ilk vazı nlarck. Türkive Barolar Birlifti Yönetim Kurıı)unun da Anavasa Komisyonu'na göndereceği ayrıntılı raporun tamamisnmasını boklemeden ulaştıracaSı bir yazı ile, «tüm vatandaşların anayasaya ilişkin RÖrüslcrini vc Pleştirüc rini dile getirmelerine eıısel olan karar»ın kaldırılması yolun daki öneriyi, hem Anavasa Komisyonu Başkanlığı'na, hem de bu konucla en vetkili merci lere duyurmasüiı diliyoruz. Türkiye Barolar Birliği bu ko mıda derbal vapacaçı hatırlatma ile, anayasa konusmıda tar tışma ortammm hazırî.inmasıııa encpl olan kararın biran ön re kaldmlmasıııa vardımcı ohırsa. Anaynsa Komisyomı'na sunacagı pn değerli rapordan düha da vararlı bir hizmet gıir müş sayılacaktır kanısmdayız» GÖZLE (Baştarafı 1. Sayfada) yakalanıyor ve yargılanıyor. Bu cetenin icinde kendisini «Jakobi» diye tanıtan Akil Çubukcu ile Berarjet Serkis Abriyan adlı bir Ermeni kaçakçı bulunmaktadır. 1966 ile 73 yılları arasında bu Ermeni'nin etkın rol alaraK yönettiği Kacakçılık cetesi ıle ilgili soruşturma istanbul Sıkıyönetim Savcılığınca yürütülmüştür. Iddianame tarihi 18 Eylül 1974, sayısı: 1973/212 karar 1973/184 Esas... Davo, İStanbul 2 Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinin 12.12. 1974 gün ve 974/13 Esas ve 74/28 karar sayılıdır. Dosyanın bir de bu gozle incelenmesinde yarar varclır... Bir başko olay da şudur M. Alı Çevıkel adında Sılahlı Kuvvetlerden oto hırsızlığı nedenıyle çıkanimış bir yüzbaşı, Gabriel Akturk va Ökkeş Cubukcu adlarındaki Süryani kökenli iki yurttaşımızla beraber patlayıcı maclde satışı işlerine girişir. Yüzbaşı olayı şöyle anlatır: Gabriel ve Ökkeş, bana ellerinde çok miktarda malzeme bulunduğunu ve bu nıalzemelerin Gedikpaşa Semtinde bir Ermeni küisesi yanında üç katlı ahşcp bir Ermeni evinin bodrumunda bir depo olduğunu söylediler. Daha sonra Ökkeş Çubukcu ile saat 21'den sonra buluştuk. Bîrlikte daha evvel bahsettiğim depo vaziyetindekl evin alt katına gittlk. iceri glrdik, bodrum olduğu İcin karanlıkta secebilc'iğlm kadar, tahmtnims göre on sandık mclın ceşidini göremediın. Sorduğumda TNT tipl tahrip kalıpiarı, yeter ki sen sat, pivasastnı bul, kamyor.u da temln ederiz, dedi. Peki esas depo nerededlr, diye sorruğumda, Amerlkalı erlere toz esrar verdlklerinl, karşılığında bu malları aldıklarını söylediler... Basında «Esrarengiz Yüzbaşı» diye tanınan Çevı kel. daha sonra sahte kimlık ile Trakya'daki birliklerden patlayıcı madde calmış, bu patlayıcı maddelerin bir kısmı, beş sandık patlayıcı madde, yapılan bir operasyonlo Yeşilköy'de ele geçirilmiştir. Bu dosya Ankara Sıkıyönetim Komutanlığındadır. Bu dosya incelenerek patlayıcı maddelerin depo edildıği Ermeni evinin sırrı çozulebilir ve buradan bazı sonuclara gıclılebılır. Bir başka olaya gecelım: Hollanda'da bir Ermeni'nin sahibi bulunduğu «O«erco» şırketinin «Ortadoğu» ve «Yavuz» adlı taşımacılık şırketlerıyle yolladığı 63 TİR kamyonunun Türkiye'den c>kışlarının yapılmadığı saptanmış: Bu kamyonlardan birı Gcziantep'de, bir tanesi de Silvan'da mağazalara rokeller boşaltırken yakalannııştır. «Overco»nun sahibi V. O. Keuylıan'dır, Keuylıan, TIR'lorı, Kuveyt'te Mensur Nıkail adlı bir Ermeninin sahibi oldugu «Bulf And Fulf Mediteranean» adında şirketine göndermiş gibi gorunmektedir. Bu olay Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müfettişlerince duzenisnen 15.12.1980 gün ve 7 sayılı raporda ayrıntılaıı ile incalenmiştır. Aynca, Ortodoğu Taşımacılık Şirkeü Geııel Mudüru Nojat Söyler ile ilgili olarak Mersin Cumhuriyet Savcılığı 17.7.1979 gun ve 1979/312 sayı ıle Ağır Ceza Mahkemesıne dava açmıştır, Nejat Söyler son zamanlarda ortadan kaybolmuştur. 27 Mayıs ıhtilalcilerınden Orhon Erkanlı'nın sahibi bulunduğu «Yavuz Nekllyat» şirksti, 26.9.1978 tarihinde istanbul 10. Noterde 6200 Y. No ile Mehmet Karagülle'ye sotılmıştır. Kaybolan ve yurda silah sokan TlR'lar bu iki şırketindır. Ve bir uclarında Ermeni işadamları bulunmaktadır.. Eski Bakanlardan Tuncay Mataracı ile ilgili soruşturmayı yürüten MGK Soruşturma Kurulu'nun Stutgart Konsolosluğumuz aracılığı ile tanıklığına başvurduğu eski kacakçılardan Süleyman Necati Topuz, Cemşlt Şakuyan adlı iranlı bir Ermeni'nin Selahattin Güvensoy ve Fikrl Kocakerim ıle beraber Bulgaristan'da uyuşturucu madde ticaretini yönettiklerınl bildiren mektuplar yazmıştır. Fransa'nın Marsilya kentinde Ermenllerin çağunlukta olduğu biliniyor. Marsilya'nın uyuşturucu madde trafiğinın yönetildiği bir önemli merkez olduğu da biliniyor. Bu yüzden Marsilya bağlantılı bütün kacakçılık dosyalarının yeni baştan incelenmesinde çok büyük yarar vardır. Dünyada uyuşturucu madde ticareti, büyük oranda, Marsilyalı Ermen^erın elindedır. Bu uyuşturucu madde ticoretinin Ermeni teröristlere silah sağlamada kullanılmosı cok büyük olasılıktır. Bunlar bırkac kuşkulu noktadır. Bunların adı birer Kacakçılık mı, yoksa Ermeni terörü ile bağlantılı calışmalar mı olduğunu saptamak devletin görevidir. Bu konu gazete sayfalarının sınırlarını aşar. Yeni yasa (Baştarafı 1. Sayfada) yordu. Bunu yurt sathına yaymakla, bunu çabuklaştırmak gaypslni früttük ve bu gayeyle ka nunu kabuı ettik. Şimdl artık vatandaş kendi böigesinde de idare mahkemelerine, vergi ınahkemelerlne ve bölge idare mahkemelerlne müracaat etmek suretiyle daha çabuk kararı alabtlecek. Danıştay da daha mühim görevlerle uğraşmak durumunda kaiacak ki, za ten gayemiz de buydu. ELEŞTÎRtLER Bazı çcvreler bunu teııkit ede biiiyorlar. Kfendim, Anayasa ha zırlansuı da ondan sonra yapıl sın diye. Eğer bütün bu gibi konuları Anayasa hazırlansın ondan sonra yapılsın şekline dünüştürseydik, Anayasa referanduma sunulduktan lıemen sor parti faaliyetleri, seçinı t'aaliyetleri başlayacak ve bunların çıkması yeniden teşekkül edecek Meclis'e kaiacak ki, ne zaman çıkarılacaktı, onu da bilemiyorum. Biz senelerdir, ele alınnuş ama bir türlü tahakkuk ettirilememiş konuları bitirme çabası içerislndeyiz ve öyle zannediyorum ki, gerek yargı camiası, gerekse vatandaşlarunız bundan memnurı kalacaklardır. Biz Anayasayı oluşturmuyoruz. Biz mevcut ihtiyaca cevap verıyoruz. Bu i'\tiyaç daima sizler tarafından da dile getirilmiştir. Vatandaşİar tarafından da dile getirilmiştir. Yani bunun hayırlı neticeler vcreceğine ırönülden 1 ııamyoruz.» DANIŞTAV UAUŞACAK Danıştay Başkanı Orhan Özdeş de yaptığı konuşmada, idari yargınm Uç ana yasasının böl g > idare mahkemeleri yasasının < çıkarılması ile tamamlandığını belirterek, şöyle konuştu: «Eksiklerlmiz bu noktada kalmamıştır. Danıştay'a esas görevi oian içtihat mahkemesi olma görevini veren bir degişiklik yapılmıştır. Bunun tçin Danıştay Başkanı olarak teşekkür ediyorum. Bugün artık Danıştay faaliyetleri aksatmadan, icraatı durdurmadan ama hukuU içinde çalışmak, denetlemek gi bi bir görev ve işlev çabasında olarak da içtihat mahkeme si olarak da çalışacaktır.» Emekli (Baştarafı 1. Sayfada) sözleşmede taraf olan işçi kuruluşuna bağlı olmayan işçinın dayanışma aidatı ödeyerek ya rarlanabileceğini belirtti. Yargıtay Dokuzuncu HukuK Dairesi'ntn 1981/8775 esas, 1981/ 13205 karar numaralı kararın da, iş sözleşmesinin sona er mesi hallnde verileceği öngörülen toplu iş sözleşmesindekı bağhlık ikramiyesinin kıdem ö dencesi niteliğinde olduğu vurgulandı. Emekli Sandığı'ndakı hizmet sürelerine ilişkin bîlgılere de yer verilen bu karar şöyle: «Davacı kıdem tazminatı ile bağhlık ikramiyesinin ödetilme sine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteği kısmen hü küm altına alınnuştır. Hüküm süresi içinde davııu avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendı gercği düşünüldü: ...Iş akdinin sona ermesi ha linde verileceği öngörülen toplu iş gözleşmesüıdekl bağhlık İkramiyesinin de kıdem tazminatı niteliğinde olduğunun ka bulü gerekir. Böyle olunca 1475 sayıh 1$ kanununun 2320 ve 2473 sayüı kanurda degişik 14'ncü maddesinin yedibuçuk kat sınırlama getiren hükmünün u> gulanması icabeder. Oavacuıın T.C. tmekli Sandı ğı'na tabi otarak geçen hlzmetl istlfaen sona erdlglne göre, kı dem tazminatı hesabında naza ra altnması keza doğru değildir. Istifa halj kıdem tazminatını gerektlrmevecek şekilde sona erme halidir ve bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan akaine sözleşme de yapılmaz. Kabule göre ds Emekli Sandıgı'na tabi uizmet süresi için ödenecek kıdem tazminatı rnik tan emeklllik tarihindeki mevzuata göre, gösterge esası üzerinden ödenecek ikramiye tutarıtu geçemeyeccğinin nazara alınnumı; olması isabetsiıdir.» Yargıtay Dokuzuncu HukuK Dairesi'ıün, toplu iş sözleşmesinden yararlanılmasına ilişkin 1981/9991 esas, 1981/9643 karaı numaralı kararımn özeti ISP şöyle: «Bir işyerinde uygulanan top lu iş sözleşmesinden, sözleşmede taraf işçi kuruluşuna bag a olmayan işçi, kurulıışça belıi edilmiş dayanışma ödentı payı (aidat) varsa onu, kuruiuşça dayanışma ödenti payı belli etüünemişse. o işyerinde aynı kategoride ve nitelikte sendlka üyesi isçlnin ödediği ödenti payının 2/3'nl ödeyerek, ayrıca işçi kuruluşunun istenıi firanmaksızın toplu iş sözleşme sinden yararlanabilir ve işçinin bu aınaçla işverene ulaşan başvuru yeterlidir. Ancak yararlanma basvuru tarihinden sonrakl dönem îçin üeriye dönük blçlmde geçerli olur.» (Baştarafı 1. Sayfada) Danıştay'da açtığımız ıptaı davalarında, «DAVA SONUNA KADAR YÜRÜTMENİN DUR DURULMASINA» kararlannın verildiği söz konusu idari işlem le üsili eazetenizde ver almış haber icin bu oevap ve düzelt memızin. ılgili mevzuata uygur olarnk vavımnı rica ederiz. Dr Tevfik Gedikbey, Dr. Akıı Akkus Doc. Dr. M. Yalçın Nut ku, Dr. Cemi) Yapar, Dr. Fer hat V'vldırım. Dr Murteza Yıl maz Ass. Bora Ergenoğlu. Ass AbdııMnh ^cer. Ass. Ensin Ko caman. Ass. Mehmet Tlifekçı Ass Oazi Irez. Ass Ahmet Ko çak ASF H. Basri SenHi<"k. Dr Hasnn ftzvurt. Dr A 1 Pancar 1 Dr Hikmpt Karatii<î Ass. Oktnv Torul. Dr Gürol Banger, Ass Atila Dnrum. (TFKZtP) PARISTEN (Baştarafı 12. Sayfada) Bu sokakta oturan Fransızların kendı sokakıarı hakkındaki düşünceleri cok daho değlşik. Bu nedenle de bir muhalefet mllletvekilinin başkanlığında bir komite kurdulor. Amaciarı. 1973 yılmdan beri yalmzca «yavalaro» açık olan bu yolun «otolara» acılmasını sağlamak. Ve böylece burada «üstlenen» serserilerden kurtulmak Sokak sakinleri «serserllere» karşı actıkları savaşı öylesine «dehsetenglz» soldırılarla sürdürdüler kl sonunda Poris belediyesi isteklerlni kabul ettl ve yoıu otolara actı. Bövlece 1973 yılmdan buyana Paris'te yalnızca yayalara acık olan 73. sokaktan blrl daha arabaıarın egemenliğine terkedlldl. Le Monde Gazetesi bu karan pek «aklo yakın» bulmamış oiacak ki, blrinci sayfasındo «••rserllere» karşı «otoların» bir cözüm olmayacağını belirten bir yazı ya yınladı Gene de «ciçak dürbünü» lcindeki bu şekllll ve şekilsiz renk cılgınlığı arasında Insonı sevlndlren tek şey Paris'in göbeğindekı Hal bölgesinln 1985 yılında, Avrupa'nın «yayolara» oyrılan en büyök alanı haline getlrileceğinl bllmek. Bundan önemllsi, insanlann arabalardan daha önemli olduğunu bilen. «insanlan unutmayan İnsanlann» hflifi \/arolmosı Politikada Soruolar (Baştarafı 3. Sayfada) de yayınlanan mektuplarında ise şöyle diyorlardı: «Biz Salvador halkı, 50 yıldır askeri diktatörlüklerin yönetimleri altında ezildik. Özgürlüğü savunduğunuzu söylüyorsunuz. Öyleyse neye Saivador'daki askeri diktatatörlüğü destekliyorsunuz? Ulkede şimdiye dek 30 bin kişi öldü. Bunlar Rus ya da Kübalı değil baıışa vc onura sıısamış Salvadorlu'lardır.» El Salvadorlu gerillalar Başkan Reagan'a «Neden ülkemizdeki askeri diktatörlüğü destekliyorsunuz?» diye sorarlarken, önemsiz (!) bir ayrmtıyı unutmuşıardı bize kalırsa. O da, ülkede 120 milyon dolar dolaylarmda ABD yatırımı bulunduğu idi. Ama önemli olan para değil, özgürlük için halklarla dayanışmak. Ya Guatemala halkı ile dayanışma günü düzenlemeye ne denir? Guatemala'da dolaysız Amerika.n yatınmlarının tutan 220 milvon dolar. Orta Amerika'da Amerikan yatırımlarırun en yoğion olduğu ülke. Reformcu lider Jaoabo Arbenz 1954'te bir CtA darbesi ile devrileliberi Amerikan sermayesi için bir cennet olmuş Guatemala. 7 milyonluk nüfusun >"üzde ikisi ulusal p;elirin ^üzde 25'ine sahıpken, yüzde ellisi, ulusal selirin vüzde 10'unu alıyor. Yühsek düzeydeki subaylann hemen tümü ABD'de eğitim görmüş. Uluslararası Af Örgütü'ne göre, Devlet. Başkanı Romeo Lucas Garcia'ya bağlı sagcı «idam mangaları» geçtiğimiz yıl 3 binden fazla insan öldürmüşler ülkede. Siyın Başkan Reagan, Polonya halkmırt özgürlüğü icin verdiği savaşımın yorgunluğundan vine unutmu"! olabitir. Biz anımsatalım. Sayın Başkan, geçttgimiz yıl mavıs ayında, yani Beyaz Saray'a yerleşmesinden dört ay sonra. emekli general Vernon Wa!ters'i bu idam mangalarının ülkesine iyi niyet elçisi olarak şröndermişti. Gentral V.'alters'ın görevi, Lucas Garcia yönetimi ile Washingt,on arasındaki ilişkileri sıklaştırmaktı. Geçtiğimiz ay da Senatör Howard Baker, binlerce insanın öldürüldüğü ya da kaybolduğu, Latin Amerika'nın en acımasız diktatörlüklerinden biri olan Arjantin'i ziyaret ederek yeni Başkan General Leopoldo Galüeri'ye Beyaz Sarayın selâmlarını iletiyordu. Ya beş milyon ırkçı beyazın yirmi milyon siyahı yönettiği Güney Afrika Cumhuriyeti? Gerçi Reagan yönetimi eskı Başkan Carter'm ırkçı Güney Afrika rejimine uygu'adığı ambarRoyu kaldırmış, geçtiğimiz yıl BM'de, Güney Afrika'nın An^ola'ya yönelttiği saldınya karşı çıkmıştır ama. biz yine eminız Sayın Başkan Reagan Güney Afrika halkı ile de dayanışma günü düzenlemeyi düşünüyordur. Evet, hür dünya ve de şu Latm Amerika, AfriKa ya da Asya'nın doğusunda ABD ile sıkıfıkı ilişkiler kurup da, her ne kerametse bir tlirlü hür olamayan ülkelerin halklan sabırsızhkla sayuv Başkan Reagan'm düzenleyeceği yeni dayanışma günlerini bekliyor. Sayın Başkan Reagan'ın gençliğmde çevırdiği kovboy fılmlerinde fazla başarı gösteremediği söylenir. Kimbilir, belki yanlış rollere ç<lonıştır da ondan.. örneğin, güldürü filmlerinıle çok daha başanlı olurdu herhalde. DÜZELTME ANKARA. (Cumhıırlvet Bürosn) Vakıflar Bankssı Genel MtlrlUrii Sinan Krrtevn Borsaş adlı bankerlik KuruUışuna fi8 milyon üra tutannda karşılıksı? mevdııat sertilikası verilme si aedenivlp tut.uklanmadığını açıklariı tki av nnce Vakıtlar Bankası GenRİ IVTiidürliigüne getirilen Sami Erdeın. kendi dönemmde iırtyle hir karşılıksız Mevduat Sentfikası verılmediğini bu nRdpnle de tutuklanmasmın ve y ?ö^altına alınmasımn mümk'in o'nıadısını sövlpdi Oafofomizdp Vev alan «VakiflaT Bankası Opnpl Müdürü tutnklnıiı. hahprindp karşılıksız MP'riı^t Sertifikası nedenivle aoısrı iMnnn kisinin Sami Erdern olmsdıgmı belirtir, yanlış lığl Tren ve vapura (Baştarafı 1. Sayfada) 07 liradan, 6 numaralı kaloriter yakıtı ise 33.83 lıradan satılacak. Tüpgaz üyatları ise Anadolu yakasına göre şöyle belirlendı: «Piknik tüp 12«, 10 kg'lık tüp H17, \% kiloluk tüpgaz "İZ\, 45 kiloluk tüp (sanayj tüpü) 2.672 lira.» Kumel: yakasmda piknik tüpü 130 liraya, 10 kiloluk tüp (£5 liraya, 12 kiloluk tüpgaz 72'.» liraya. 45 kiloluk tüp ise 2.705 liraya vükseltildi. Ecevit (BaşUrafı 1. Sayfada) sındekl halası Ile Ahmet Rasım sokakta oturan Rahşon Ecevit'in annesıni ziyaret etti. Ecevit daha sonra kendisini ızleyen gazetecilerle birlikte Oran siteslndekı evine Qe1dt. Kapının önünde kurban kesildi. Ecevit'i Oran sitesınde kar şılayanlar orasında 3040 do layında eski parlamenterin bu lunduğu görühJü Alkışlar arasında evine giren Ecevit önc e yabancı basın temsilcileri,i kabul etti. YEDİTEPE SANAT DERGİSİ VEFAT Cemlyetlmlz üyesi, değerll arkadaşımız TESEKKÜR Yeğemmızın doğıımunda gfisterdiklp.ri vakm ilgiden dolayı: BamrKöy SSK Doğumevi doktxırlanndan YılJık abone 200 Hra Posta çefci 87955 P.K. 77îstanbut NECMI ERKMEN 31 Ocak 1982 gunü >/efat etmiştir. 1914 yılında doğan ve 1933 yılında Zaman Goıetesl'nde gazeteciliğe başlayan Erkmen Türk basmınin ceşitli kademalerinde yarım asır değerll hizmetlerde bulunmuştur. 1965'den bu yano Gazetecller Cemlyeti'nin idaresınde başarılı katkılan olan ve vefatı basın cevrelerlnde üzuntü uyandıran arkadaşımızın cenazesi 2.2 1982 Salı günü (bugün) öğle namazını müteakip Şişlı Camıinden alınarak Feriköy mezarlığındakı ebedi Isti rahatgânına tevdi edilecektır. Oeğerll arkadaşımıza Tanrı'dan rnağfiret oilesine ve üyelerimize başsağlığı dlleriz. GAZETECİLER CEMİYETİ Dr. Sait AYGÜN ve tüm nastane personeline teşekkürü bir borç biUriz. SATILIK Kadıköy Halitağa Cad. Pasa.i içi dükkân ve Yakacık'ta 150 m2 arsa. TEL.: 38 63 26. • Hüviyet cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. Mine PİRIM BAYAN ELEMAN Anonim Şirket için iyi derecede İngilizce bilen bayan eleman aranıyor. Yugoslavca da bilmek tercih sebebidir. Tel.: 27 81 75 Hasibe Tabip DERİNBAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle