Katalog

4 ARAUK 1982 ••** Cumhuriyet 1t Acil Müdahale Gücü BoksLigi 1112 aralıkta baslayacak Spor Servisl Deplasmanlı boks Uginin 1112 Aralık tarihlerinde Ankara' da yapılacak maçlarla başlayacağı öğrenlldl. Boks Federasyonu Başkanlığma getirildigi günden beri «Deplasmanlı Boks Ligi'nin başlayacağını» söy leyen Cerafl Erkök. 17 ocak 1982 tarihll gazetemize verdiği demeçte. «Boks \\%\ için oütçemlze bu yıl m < 1 takımının Hge alınması planlanmıştır. Bütçemiz istedlğlmiz şekllde verildlgi takdirde bu yılın nisan ayı Içinde liglere başlamış olacağız. 4 mityon lirahk blr masrafla liglerin içerisinden çıkacagız. Ligdeki esas espri il takımlarını harekete geçirmektir. Bir ilkdoki takım hiç olmazsa 15 gttnde bir maç yapabilmelldir» demlşti. Erkök'tin bu açıklamayı yapmasından tam 11 ay sonra, 1112 Aralıkda Deplasmanlı Boks Llgi 8 bölge takıraı arasında baş lamış olacak. KtMLER KATILIYOR? Geçtiğimiz hafta sonu An kara'da yapılan Boks Federasyonu Teknik Kurulu top lantısında. liglerin 8 bölge takımı arasında yapılması kararlaştırıldı Söz konusu toplantıda Uge katılacak ta kımların iki gruba ayrılmasına ve bu gruplann îstanbul. Ankara, Bursa, Konya ve Kayseri, Adana, Erzurutn, Sanısun olmak üzere düzenlenmesine karar verildi. 11 Kasım cumartesl gü nü Ankara Atatürk Spor Sa lonunda baslayacak olan llg de Kayserl Adana ve Erzurum Samsun karşılaşacaklar. 12 Kasım pazar günü ise îstanbul Ankara ve Bursa Konya maçları yapılacak. Teknik Kurulun kararına göre tam ta kım çıkaramayan bölgeler, komşu bölgelerden t?kviye Körecekler ve eksik kllolarıT tamamlayacaklar. 100 MILYONLUK (Baştarafı Spor'da) çacaktı. Oylamanın sonuçlanna baktığımızda, finallere katüan tüm Şekerspor Kulüpleri'nin şampiyonanın bireysel yapılması aley hinde oy verdiklerini görüyoruz. Aleyhte oy verenlerin haşmda ise «bu sistemle kulüp re kabetinin kalktığını» soyleyen VefaSimtel geliyor. KİMİN ÎRADESI? Olayiarın gelişmesine baktıgı mızda da Haydar özöğretmen' in grekoromen güreşleri kimseye danışmadan bir Teknık Kurul karanyla oldubıttıve getırdığı <e bıreysele çevır'i • ğını gorüyoruz. özöğretmen, serbestte Bakanlığın kesm talı matma fcarşılık, «kulDpIerin ser best iradelerini »ileri sürüyor. Kultiplerin sayısal çoğunlugu ise Özöğretmen'ın kontrolü aıtmdakı Şekersporlulardan oiuş tuğu 1çin yine «özöğretmen'in iradesi» Bakanlığın talimatını hıçe sayıyor. Ankara'da Genel Müdürlük ve Bakanltk düzeyinde gelişmeter ne olaoaktır, bunu zaman gosterecek ama, bılinen bır şey var; o cta, Güreş Federasyonu' nun «lig yapacağun» dıyerek ldıŞı 100 mrtyonu sonuçsuz bcr Yüksel Erüc'ün görusu 5in ci kosuda Sundancer formda Imyorişlarıtıda bugün 1. KOŞU: (ŞAKTLl) A OKUBU AKAl'LAK 200000 TL, 2000 M SAAT: 12.30 ÇİM 1 BODRUM 62,5 Fethl A. ATÇI 31033 2 CEMBEY 59,5 Özgen MÜMİN 1 | 2 4 1 3 SEBDAR 38 57,5 SEDAT 21422 Emsen 4 ŞAHNAZ 54 öngün YAŞAR 41034 2. KOŞU: <SARTL1) 3 İTAŞLI İNOÎLÎZLER 200000 TL, 2200 M. SAAT: 13.30 KUM 1 DOSTUM 61 Fatih AKIN 4 1234 2 ACISULTJ 55,5 Eken. t. ÇAK 2 1033 3 DEMKES 56 Oktay S. AKDI 5|120 4 ATMACA S6 CAFER 31040 Servet 5 PtŞEK 1 52 Faruk NEDİM 11 00 3. KOŞU: (HANDtKAP) B GROBII ARAPLAR K00O0 TL, 1400 M. SAAT: 14.05 KIJM 1 BEYBÎ 63,5 Y.HAN 61334 Hker 2 AŞR 55 Avdın DAVUT 11003 Ömer CAFER 3 1044 3 SEYMEN 1 &4 4 RAZÎYE 49,5 M. GÜNES 21143 îpek 5 GÜUCIZ 50 Kayhan M. Yük. 5 | 224 6 ZAFİRE 40 46 NEDİM 4 1240 Oktar 4. KOŞU: (SARTIJ) 3 yüKARI tNGÎLtZLER mmo TL, ısoo M . SAAT: 14.40 ÇtM Saban 1 ZENÎTH 63 AKIN 11 314 2 SİNANE 58,5 Ünlü Y. HAN 4|212 3 UCAKKACTI 55,5 Nivazi M. GÜNES 31120 4 LAVSTON 58,5 Nun HALİL 21 100 5 K. HEDİYE 57 Galio A. ATC1 6 1041 6 VELVET S4,5 S. Eri TTNAY 51440 5. KOŞU <«*RTI.I> z VAŞM tNGtLİZLER 200000 TL, 1100 M SAAT: 15.15 ÇtM 1 ÎSTANBULLU 57 Btro) î ÇAK 51000 2 RtnOLETTE 58 KERÎM 9 1130 Nurhan 3 TARASBT7LBA ft6 CAFER 3 1300 Enver 4 S. DANCER 56 S. AKDI 11122 Sener 5 ESRA 2 54,5 A. ATÇI 71400 Y. Eri 6 MUSTAFA 1 54 özEen M. YÜKSEL 61321 7 AS TTTDOR 54 HALÎL 8 1413 Yazıcı 8 NÎHAT 523 AKTN 10! 012 Ünltl 9 SANF.RGE 51 Kura Y. HAN 21012 10 NEVHÎLAL 50,5 DAVUT 4İ2 ÜtUcU 6, KOŞU: <NPRt HrtDtLLt KOŞUSU) 4 YK. tNG tnmn T L . 2400 M . SAAT: 1550 ÇtM 1 MÎSTRAL 59,5 AKIN 6 | 331 S. Kava D KANLIM 56,5 Zihnl YASAR 21304 3 PERÎKIZI 56,5 üyar M. YÜKSEL 71002 4 KARMELÎTA 56.5 K. Oglu A. ATCI 11342 5 DADAU 56 Ünal î . ÇAK 31113 6 FCnTAN 56 KERÎM 5İ000 Mehmet 7 ZERO 58 Nur TINAY 8 1013 8 SERAHANT 52,5 Öner M. GÜNES 4 1222 7. KOŞU: <M HANDİKAP) A GRUBC ARAPLAR SnnOdO TL, T500 M . SAAT: 16.30 KUM 1 NEMRÜT 72 Gelgin HALÎL 61002 2 K. BEY 71 AKIN 10 1 040 Pahri 3 N RAHVAN 65,5 Topo Y. HAN 11103 4 ANSAY 64,5 î. CAK 91144 Somer 5 MAFYA 6B Ünal SEPETCÎ 71040 KERİM 131302 6 NEVAL 63 Alpav Havrî TINAY 51300 7 YTTSÎM 1 63 Osman S. AKDI 81 011 8 Ö7TTTG 60,5 YASAR 111000 Spvfi 9 CANPABA «0 CAFER 2 1 002 10 ERDtM 59 Cenglz Arek M YÜKSKL 3 1 200 11 APACAN 4 S3 Mahir M. GÜNRS 4 1000 12 S H<">TAN 51,5 13 MARAI 49 Kutlu NEDÎM 121003 ALTIL1 GANYAN : 2345«7 ÜÇItt GINYAiN : 567 tfffTLt f 11 C I \ 11\ I I J Fir • • • ? ü 'f '1 i ,J **• i X 1 « * l 1 "7 çtFTELER : 2/3 4/5 6/7 ÜÇLÜ BAHİS: 7'ci KOŞUDAD1R. 1. Koşu: A Grubu Arap atlarına mahsus 2000 m. mesafell bu cazip yanşm altılı ganyana dahil edilmemesl hatalıdır. Yarışta SER DAR geçen seferki glbi bekleme yapamaz, uzak ara kaçarsa kazanır. tkincilik CEMBEY'indir. 2. Koşu: Altılı ganyanm llk ayağıdır .ACISULU ve DEMKEŞ arasında gececek tir. DOSTUM çok koşturulu yor ve kilosu da ağırdır, geleceğini tahmin etmiygruz. 3. Koşu: Gents oynayan' altılı ganyancılara koşan altı atı da yazarak ganyam 1 kapamalannı tavsiye ederlz. B Grubu handikapı olması birlnciliğl zorlaştınyor. 4. Koşu: ZENİTH, KARAHEDtYE ve SÎNANE arasında blrinclllk İçin güzel bir mücadele seyredeceğiz. Aynca ZENİTH geçen haftaki yarışında 66 kg. lle çok lyi koştu. 5. Koşu: SUNDANCER geçen hafta işsiz kosmuş buna ragmen ikincl olmuştu. Bu hafta içinde 1000 m.: 1.06.00 r a h a t yaparak formda olduğunu gösterdi. Yapı lan iş, (idman) da yarayacaktır. Start numarası «I» dir. Usta Jokeyi Süleyman* la kazanma şansı çok yüksektir. 6. Koşu: Bu mesafede (2400) ZERO rakiplerinden klas ve kondisyon olarak çok üstündür. Banko yazılır. 7. Koşu: Günün en zor kosusudur. Ağır kllosuna rağmen KAYHANBEY'i baş ta tutmaktayız. tdmanların da ivi dereceler yapan YEŞÎM'i geçen hafta kazanan ÖZTUĞ'u rakip olarak gör mekteylz. Yarışta sansh dlğer İki a t da ERDtM ve CANBABA'dır. 1. Koşu: F. SERDAR, P. CEMBEY. 2. Koşu: F. ACISULU, P. DEMKEŞ. 3. Koşu: F. GÜLKIZ, P. ZAFİRE. 4. Koşu: F. ZENİTH, P. KARAHEDİYE. 5. Koşu: F. SUNDANCER, P. NtHAL. 6. Koşu: F. ZERO. P. PERİKIZI. 7. Koşu: F. KAYHANBEY, P. YEŞİM ERDİM. (Baştarafı 1. Sayfada) arasında NATO içinde göruş ayrılığı yaratan konulara bir de «Çevik Kuvvet» eklendi. Türkiye'nin de dahil olduğu, aynca «özel nedenler»le kendi politikası açısmdan yakından izlediği bu görüş aynlıklarında, Federal Almanya'nm tutumu, kilit rolü oynuyor. Nedeni de, ABD'nin Almanya'da bulun durduğu kuvvetlerini NATO sahası dışına gondermesi ha linde doğacak açığın Alman ya tarafından nasıı karşılanacağı ile ilgili. ABD, ileride doğabilecek boşluğu doldurmak için Almanya'nm şimdiden banş kuvvetleri toplamasını istıyor. Almanya ise gerek siya sı, gerekse ekonomik nedenlerle bu konuda sımdilik yan çiziyor. Almanya dışında, Kuzey Avrupa ülkeleri de benzer nedenlerle isteksız davranıyorlar. ABD'nin Avrupa'daki kuvvetlerini çekmesi halinde NATO planlanna göre Avrupa'nın savunması için yapılacak kuvvet kaydırmalan konusundaki hazırhklar. Almanya gibi îskandinavlar tarafından da ağırdan alınıyor. îşte bu yüzden geçen haf taki toplantıya sunulması daha haziran ayındaki Bonn doruğunda kararlaştırılan ozel rapor. zamanında yetiştirilemedi. Raporun uzun bir sure daha yetişmeyeceği anlaşıhyor. Bonn k a r a n n a göre, her NATO üyesi, kuvvet kaydırmalan ve yapacağı katkılar konusunda askeri makamlarınm görüşlerini alacak, bunları hükümetlerinden geçirdikt«n sonra NA TO'ya bildirecekti. Kararın öngördüğü mekanizma henüz ışletilmiyor. ABD, top lantılarda raporun yetişmemiş olmasmdan üzüntü duy dugunu gizlemedi. Yayımianacak ortak bildiride Körfez strateüsi konusunda yer alacak ifadeler de toplantının en çok tartışılan konulanndan biri oldu. Daha başından itibaren her ülke ABD tarafından getirilen taslağa çeşitli değişiklik önerileri verdi. Bu ülkeler arasında, Türkiye ve Alman ya da var. Sonunda ABD'nin istediği, müttefikleri «bağla yıcı» metin çıkmadı. UAYÜtKEN NEYB , DİKKAT ÇEKTİ? Çıkmadı ancak, Türkiye dahil öbür NATO üyeleri, NATO suıırları dışındaki alanlara yönelecek tehditlerin kendi çıkarlannı etkileyeceğini belirtmekten uzak durmahdır. Milli Savunma Bakanı Haluk Bayülken Sa vunma Planlama Komitesi toplantısında bir konuşma yaparak Türkiye'nin «hassas» oldugu iki konuyu vurguladı. Bayülken'in vurguladığı noktalann başmda, NATO üyesi ülkelerin NATO bölge si dışında izleyecekleri politikalann kendi «ulusal kararlanna» dayanması gerek tiği geliyor. Türkiye, konu bundan önce NATO içinde görüşülürken, «ulusal karar»la ilişkili olarak «titiz» davranmış, bu noktamn önceki bildiriye geçirilmesinde aktif b i r rol oynamıştı. Bayülken aynca, konunun tek yönlü bir k a r a r olmadığuıı. belirterek tehdldin degerlen dirilmesi ve ortak tavır belirlenmesi amacıyla tttifak içinde danışmaların yapılması gereğini vurguladı. ORTAYA NE ÇKTI? BUdiri üzerindeki görüş aynlıklannı gidermek üzere yapılan çalışmalar sonunda Hollanda'nın bulduğu bir uz laşı formülüyle sonuçlandı ve daha önce kabul edilen ilkelerin yinelenmesiyle yetinildi. ABD delegasyonundan bir diplomat. «Daha bağ layıcı olsaydı, kuşkusuz bun dan memnun olurduk. Ancak Avupahlann güçlüklerini de anhyoruz» dedi. ABD ve Avrupa'nın uzlaş tığı, Türkiye'nin de katıldıgı nihal metln şöyle ortaya çık ti: «Bakanlar, NATO alanı dışındaki Olkelerin gürenliği, istikran ve hükümran bağımsızlığındaki ortak çıkarlannı, gerçek tarafsızhğın uluslararası istikrar İçin önemine olan saygılannı vurgulamışlardır. Bakanlar, NATO'nun amacınin Kuzey Atlantlk alanınm giivenligini korumak olduğunu teslim ederken. NATO alanı d» şmdaki gelişmelerin tttifak üyelerinin hayat) çıkarlannı tehdlt edeblleceftinl kabul etmişlerdir. Bu tür gelişmelerin NATO'nun güvenligi. savunma yeteneklerl ve üye olkelerin ulusal çıkarları ö7erlndek1 etkilerini gözSnün de bulundurmakta mutabık kalan Bakanlar. danışma ge refcinJ ve ortaklaşa belirlpnmiş amaçlar çerçevesinde ya pılacak değerlendirmelerln paylaşılmasının Bonn zlrveslndn teyid pd'lrt'Mnf ammsamışlardır. NATO dışı alan da lttihaz edllen siyasetlerin ulusal bir karar konusu ol duğunu kabul eden Bakanlar, Batı'mn hayati çıkarlan n a yönelik tehditleri caydırmak üzere tedbir alabilecek olanaklara sahip Birle şik Devletler gibi ülkelerin bunu, Bonn zirvesi belgelerinde tammlandığı şekilde, müttefikleriyle zamanında danışmak suretiyle yerine getirmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. Bakanlar, diğer müttefik ülkelerin, bu alan larda caydırmanın güçlendi rilmesi için gerekli olacak bu tür intikallere yardım et mek üzere. ulusal karar ile, kolayhklar sağlamalannm Ittifakm güvenligine önemli bir katkı oluşturacağmı ka bul etmişlerdir. Bakanlar, acil müdahale ortak kuvveti konusundaki ABD planlarının NATO yönünden etkileri hakkmdaki bir raporun ittifak makamla n tarafından incelendiğini not ederek. işbirliği içerisin de planlamaya olan artan gereksinmeyi kabul etmişler dir.» GERÇEK • (Baştarafı 1. sayfada) nm hava kırlıliği de uzun süreli çarpık hentleşmenin ve yakıt politikasındaki olumsuzluğun ürünüdür. Çogu büyüh şehırde gorkemli apartmanların, yaluann, luks yapılann, kanalizasyon, havagazı, elektrik, su, yol, hastahane ve ulaşımdan yoksun bır duzen içinde sınttıklarını buiyoruz. 1982 arahh ayında Ankara'da hava, Istanbul'da su sorunu sağlığı tehdit edici boyutlara ulaşmışsa. bu sonuç birhaç yılın birikimi de ğildir. Üretime değil tuketıme, altyapıya değil üst yapıya. sağlığa değil lukse, temele değil yüzeysele dönuk ekonomih kalhınma yön temlerinin Turkiye'yi bugünlere petırdiğım unutmah insafsızlık olur. Ne var hı Ankara'nın havasızhktan ve İstanbul'un susuzluktan hıvrandığı günlerde kamuoyuna inandırıcı açıhlamalar yapılması gereklidir. Konuların kökenleri ve nedenleri açikça anlatılmalıdır ki, yanılgılar sürup gitmesin; halkm teokileri ve öfkeleri yanlış odaklara yönelmesin. Gerçefoçılih herşeyden önce gelmeHdir. Cerçekçi bir yaklaşım, Ankara'nın havasım temizleyecek, İstanbul'un susuzluğunu giderebilecektir. tatanbul gibi dünyanın en lüks yoşantılarının odaklostığı kentte. susuzluk, ilkel bir şehircilik anlayışının ürunüdur. Ankara gibi bir başkentte hava hirliliğinin bağışlanacah bir yanı yohtur Bahmız havadan sudan ya zarken bile ister istemez temel sorunlann içine girmeh zorunda hahyoruz. Bu da basımn vazgeçilemez görevidir. ••• Onurlanmak (Baştarafı 1. Sayfada) minci yüzyılın ilk ulusal kurtuluş savaşını vermiş olan bir ulusun, dünya ulusları onünde büydk başarılar, gorkemli adamlar ve Atatürk'ün deyişi ile «mazlum milletlere» öncülük edecek ornek t a vırlarla anılması gerekir diye düşünüyoruz. Mustafa Kemal'in en büyük mirası bu olmahydı. Ve bu mirasın üzerine toz kondurulmamalıydı. Bir futbol maçmda Mılli Takımımız bir yabanci takımı yendiği zaman sevinmez misiniz? Sevinirsmız. Boyle bır yengi. ulusal onurunuzu okşar. Yaşar Doğu'lu, Nasuh Akar'lı, Celal Atik'li güreş takımımız dünya şampiyonu olduğu yıl ulusca sevinmedik mi? Gururlanmadık mı? Sevindik ve gururlandık. Ya müzik elçilerimiz? Bir Suna Kan'ın, bir Gürer Aykal'ın bir Ayh a n Baran'ın yabancı ülkelerin salonlarında dakikalarca ayakta alkışlandıklarmı duyduğumuz zaman, Türk olarak, bu sanatçılarımızla aynı ülkenin insanı olmaktan ötürü içinlz kıvançla, onurla, gururla dolmaz mı?. Dolar, elbette dolar. Birleşik Amerika'da, söz gelişl, bir uzay üssünde blr Türk mühendlsinin başarılı çahşmalarmı gazetelerde okuduğunuz zaman lçinize bir sevinç doğmaz mı?. Bir Türk doktorunun îsvlçre' nin en büyük hastanesinde dünyaca t a n m m ı ş beyin cerrahı olduğunu duyduğunuz zaman yüreğlnizi aynı gurur, aynı sevinç kaplamaz mı?. Bunlar bizim insanlanmızdır. Blzim aramızdan çıkmışlardır. Yüzlerinl görmesek de adlarını duymasak da bir kez ellerini sıkmasak da bu insanları kendimize yakm sayanz. Onlarla onurlanırız. onlarla taçlanınz.. Ulusların, «kaderde, kıvançta ve tasada ortak olmaları» bu demektlr. Bu, kıvanç ortaklığıdır. Bir kıvancı, bir gururlu sevinci, bir duyguyu paylaşmak demektlr. Bu duygusu yokolan insan, ne ölçüde btlinmez, ama bir ölçüde ulusal duygularını u n u t muş sayılabilir. Bu ortak duygular böylesine büyük başarılarla güçlenlr. Ulusca, en gorkemli başanmız, ulusal u t kumuz, Kurtuluş Savaşımızdı. Mustafa Kemal kuşağı, bu onuru yüreğinde duymuş; genç ve devrimcl bir Cumhuriyet'in yurttaşları olarak başlan dik dolaşmışlardır. Şimdi onlara gıpta ediyoruz, onlara imreniyoruz. Evet, futbolcumuzla, güreşçimizle övünürdük. Bir zamanlar Öyleydi: övünürdük. Bugün, s a n a t çılarımızla, müzlsyenlerlmlzle övünüyoruz. Pekl ya yazarlanmız?. Onlarm başarıları bizleri gururlandırmıyor mu?. Türk'ün admı yücelten yazarlara, niçin devletimiz böyle soğuk bakıyor?. ödül törenlerlne, büyükelçllertoiz, niçin katılmıyor? Devlet adına verilecek bir küçük plaket niçin çok görülüyor?. Niçin? Niçin? Onlarm kalem t u t a n ellerine kelepçe, düşünen başlarına cezaevl ranzalarını layık gorüyoruz. Niçin, ama niçin?. Onlar bizim yazarlarımızdır. Onlar blzim ozanlarımızdır. Sağcı olsalar da solcu olsalar da a y n a y n düşüncelere sahip olsalar da onlar, bizim lnsanlarımızdır. Uluslararası ödüllerde «Türk» ü n admı yflcelten, «Türklye»yi saygm bir ülke olarak yurt dışmda t a n ı t a n bu insanlanmızdır. Bugün, şu aralık günü, yağmurdan ve fırtmadan arta kalan bir demet kır çlçeği derleyip yazarlanmıza, ozanlarunıza uzatsak.. Blr ortak kıvancı, blr ulusal onuru paylaşsak.. Ne demiş türkü: tçerlm yanıyor, dışanm serln... Kır çlçeklerinl derlesek, blr bir, yazarlarımıza, ozanlanmi2a sunsak.. Dünya b a s m m d a n cinayetlerin. silah ve uyuşturucu madde kaçakçılarınm a d l a n lle karartılmak lstenen «Türk» ve «Türkiye» adlannı, yeniden ve her gün yaymlanyla, romanlanyla, öykülerlyle yücelttiklerl için o n l a n gözyaşlarımızla kutlasak.. Onlar bizim yazarlanmız, blzim! Onlar blzim insanlanmıb blzim. Blzim! bizim! bizim!.. TürkYunan (Baştaratı 1. Sayfada) Geçen yıl Türk tarafı bu konuda en ufak bir esneklik Röstermeyecegini açıkça belirtmiştl Pipandreu bunun Uzerine NATO tarihinde llk kez Savunma Plan lama Komitesi bildlrisinln yaymlanmasını engellemişti. Bu yıl Papandreu'dan her hangi bir engelleme gelmedi. Yunanistan Başbakanı yalnızca başta Avrupa'ya yerleştirilecek orta menzllli füzeler olmak üzere NATO n u n nükleer politikasınm bazı önemli unsurlarına çekince koymakla yetindi. Bunun dışmda, ylne geçen yıl yaptığı gihl basm toplantıları düzenleyip NATO toplantısmı tam bir Yunan şovuna d ö n ü ş t ü n n e di de. Söyleyeceklerini yalnızca gizli oturumda ve t a biî kaldıgı otelde beraberin de getlrdiği çok sayıda Yunanlı gazeteciye söyledi Burada diplomatlara göre temel politikası bir değişiklik göstermemekle birlik te, Papandreu'nun tutumun dakl kısmî yumuşamada toplantı öncesinde başta ABD olmak üzere difcer NATO üyelerince yapılan telkjnlerin de etkisi oldu. Telkıin de ötesinde. P a pandreu'ya, «Eger Yunanist a n bu yıl da bildfriyi engellerse, kendisl dışmda kalan ülkeler Tunanistan'sız blldlrf yayınlayacaklardır. Tunanistan yalnız kalmakta serbesttir» dendi. Yalnız kalmayı göze alamadığı gibi, Papandreu'nun dikkate aldığı bir başka nokta daha vardı. Geçen yıl kopardıgı «gürültü» dlger Ulkelerce hiç de sempatik karsılanmamıştı. Sonunda NATO Genel Sekreteri Luns ve diğer delegasyonlar şöyle blr formül geliştirdller: Papandreu konuşacak, ardından Türk Bakan kendislnl yanıtlayacaktı. Diğer ülkeler tümüyle bu t a r t ı ş m a n m dışmda kalacaklardı. Gerçl bu formül uygulandı. a m a Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların çapının hiç de sanıldığı gibi küçük olmadığı tartışmanın çarşamba günkü sabah oturumunun neredeyse t ü m ü n ü lşgal etmeslnden anlaşıldı. Türk tarafı başmdan son u n a kadar «itldal politikası» lzledi. Anlaşmazlığın hep karşı tarafça gündeme getirllmeslnl bekledl. bund a n amaç, Yunanlstan'ı açı ğa düşürmek ve gerçekte nasaya oturmayan uzlaşmaz tarafm Yunantstan olduğunu göstermekti. Bu polltika diğer tilkeler nezdlnde başarıh olmadı değll. Bu yılki toplantılarm blr başka önemli yönü, P a p a n dreu'nun belkl de ilk kez clddl blr şekilde NATO askerl yetkiHleri ile karşı gelmeslydi. örneğin toplantıda konu Papandreu'nun t a nımadığını blldlrdiğl Rogers p l a n m d a n açıldığmda NATO Başkornutam Rogers, Yunanistan Başbakanına «bunu sizinle defalarca görüşmemiş miydlk?» de dl. Rogers Yunanlstan'ra askerl k a n a t t a n ayrıldığı 1974 yıhna kadar geçerll olan ve Ege'deki sorumluluk alanlarını düzenleyen (MC 38/4) NATO askerl belgeslnin artık yürürlükte olmadığmı Papandreu'ya «»Uını çlzerek» hatırlattı. Bir kaynağa göre, General Roeers Papandreu'yu eleştlrmemlştl, ancak gerçek durumu anlatması, gerçeğl tanımak lstemeyen Papandreu'yu eleştlrllmlş duruma getirmiştl. Bu durum, toplantıdan sonra Türk heyetinln yüzündekt mütebesslm ifadeden de okunablllrdl. Disçinin (Baştarafı 1. sayfada) dan yapılmış ve lçerlsinde mekanik parçacıklar bulun a n kalbin çok muntazam ve yumuşak bir şekilde çalıştığı bildirildi. Doktorlar, 61 yaşmdakl emekli diş doktoru Barney B. Clark'm, değiştirilmeden sürekli olarak çalışacak kal bin takılmasından blr süre sonra kendlne geldiğlnl, a n cak dlkişlerinl açacak dikkatsiz bir harekette bulunmasının önlenmesl İçin yüksek dozda teskin edicl verilerek uyutulduğunu söy lediler. Başarıh amellyatı gerçek leştlren doktor William Devries önceki gece yaptığı basm toplantısında ameliyatm 15 kişilik eklp için büyük ve zor blr deney olduğunu. ancak sonuçtan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. «Hasta kalp kâgıt glbl Idl ve yırtılmaya yüz tutmuştu» diyen doktor, aynı t ü r ameliyatı d a h a önce hayvanlar üzerinde gerçekleştirdiklerlnl, ancak hayvana yapılan amellyatla insana yapılan ameliyat arasında büyük fark bulunduğunu söyleyerek «Ellmizin altmda yatan Insan bizden yardım bekliyordu» dedi. Doktor Devries hastanın kendi kalbinln dakikada 72 kez a t m a s m a karşın yenl kalbinin dakikada 112 atış yaptığmı da vurguladı. VEFAT Irkek Kabataş Erkek Lisesl, Îstanbul Kız Iisesi ve Işık Lisesi'nln emekli fizik ögretmeni AVNİ KULEN'i (Sıfırcı Avni) kaybettik. Âcıtmz sonsuzdur. Aziz naaşı yarın C5 Aralık Pazar günü). Kadıköy Osmanağa Camii'nden öğle namazım müteaklp Küçükyalı Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. EŞİ. EVLATLARI, DAMATLARI, TORUNLARI VE AİLE EFRADI TAHMİN Trakya Universitesi hizmete acıldı Asiye UYSAL EDÎRNE Trakya Üniversitesi Edirne'de dün yapılan törenle 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Adnan Doğu larafmdan hizmete açıldı. YÖK'ün önerisl ve 41 sayıiı kanun hükmündeki karamame ile 20 temmuz 1982'de kurulan Trakya Universitesi. 198283 yılı öğretimine 6 aralık pazartesi «"ünü baslayacak. Açılış töreninde konuşan Trakya Universitesi Rektörü Prof. AlıjMtt Karadeniz, universitedğ 198 öğretim elemanının görev yapacağım ve toplam 4500 öğrencinin öğretim görecegini bildirdi. Trakya Üniversitesinin yaklaşık bir milyar 566 milyon Uralık bütçesiyle bu vılın vatırımında üniversiteler arasında üçüncü sırayı aldığını soyleyen Rektör Karadeniz, veni üniver sıtonin Tnrk ulusuna öğretim görevlilerine ve ötrencileriue ugurlu olmasını dıledi. Rektör Karadeniz'in verdlği bilgiye göre, Trakva Universitesi, rektörlüğe baSlı olarak FenEdebivat, TeMrdag Ziraat, îstanbul Ünjversitesİv'e bağlantısı degiştirilen Edirne Tıp, Edirne DMMA'nın fakülteye dö nüştUrülmesivle MühendisUk Mimarhk olmak üzere i fakülteden oluşuyor. BAŞSAGLIGI Sanat dünyamıza ve amatör tlyatroculara katKilan unutulamayacak değerli İnsan değerll hocamız, Merhaba gösterl topluluğunun kurucusu, S. Günay AKARSU'nun beklenmedik vefatı nedeniyle acımız büyüktür. San a t dünyamıza ve acılı aileslne başsağlığı dilerlz. Izmlrli öğrencilerl adına M. Sancar MARUFLU, 1. Kaya TÜNCER, Hüseyin ÇALIŞKAN. ALTILI GANYAN 1 Kimdahasonsh?! Bugun yapılacak at y a n ş l a n hakkında (ıt sahipleri, antrenorler, jokeyler ve yarış bultenlerinin gönişleri gö?önünde bulundurularak aşaftidaki çizelge hazırlanmıstır. PLASE FAVORİ l. Koşu: %100 Serdar 38 2. Koşu: % 75 Demkeg % 25 Dostum 3. Koşu: % % 4. Koşu: % % 75 25 75 25 Gülkız Seymen 1 Karahediye Sinano % % % % % % % % % % % % % % % % % 75 Bodrum 25 Cembey 50 Dostum 25 Acısulu 25 Demkeş 75 Raziye 25 Beybi 50 Sinane 25 Zenith 25 Karahediye 75 Mustafa 1 25 Sundancer 80 Karmelita 20 Dadal 1 50 öztug 30 Afacan 4 20 Canbaba (Baştarafı Sporda) olan Irakiı yüzbaşı Faleh Carale yapmıştır. iran cephesinda çarpıştıktan sonra alelacele kampa alınan ve Yeni Delhı'ya gönderilen yüzbaşı, favori Japon Yutaka HSrai'yl 30 metra geride bıraktı. Yüzbaşı Carala, Güney cephesinde, Abadan'da Iran'lılara karşı savaştığmı soy ledi. Çln 58 48 37 Japonya 56 51 38 Güney Kore 19 25 30 Kuzey Kore 14 18 17 Hlndistan 12 17 20 îran 4 4 4 Moğolistan 3 3 0 Pakistaa 3 1 0 Endonezya 2 2 7 Filipinler 2 2 7 Hakemi ALt IRVALl ile SEVGt YUSUFOĞLU evlendiler 2.12.1982 Kadıköy Evlendirme Dairesi / . S. Koşu: % 75 Sundancer % 25 As Tudor 8. Koşu: %1OO Zero 7. Koşu: % 50 Canbaba % 25 Öztug % 25 Afacan 4 ELEMAN Ajans Press Basuı Derleme Bürosu. Tetkik Haber ve Kupür Okumayı seven genç eleman arıyor. TEL: 26 37 55.