Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 17 ARALIK 1982 Xagdışu p bir toplüm İSVEÇ İ Vazan Ö m e r MADRA Desen Piyale MADRA 4mişlik düzeyt topu topu el 11altmış yıllık bir sürecin sonucudur demek hiç de •isveç bugün dünya yanlış olmaz Böyle bir az • nın en zengin ülke gelişmişlik tablosu gösteren ^lerinden biri. A bir ülkenin yabancı Işçl it dam başına düşen hal etmesi de sözkonusu ootonıobil, televizyon, tele l^mazdı elbette. Tam terfon, gazete, kitap, doktor slne, yirmincl vüzyılın başvb. sayısı gibi yaşam stan lirmda tsveçlllerln kpndlle dardını ölçmekte kullanılan ri akm akın baska tilkelere, ölçülerden hanglslni kulia özelHkle de Amerika'ya göc nırsanız kullanın. llstenin mekle meşguldüier. Hem en başlarında bir yerlerde öylesine büyük göç ki bu, bulursunuz îsveç'in adını. o zamanlar 5 milyon dola Zaten, luzlarınm güzellifii. ymda bulunan îsveç nüfuikliminin soğukiuğu ve bir sunun beşte biri. yani 1 de ABBA ile BJorn Borg dı milvon tsveolt ülkesinl ter şmda îsveç hakkmda bili kedip Amerika'ya yerleşti. nen ender seylerden blri de Eldeki veriler, olanak bulgaliba, bu ülkenin zen salar. çok daha fazla sayıginliğ!. Yalnız. bilinmeyen da însanm da göçmen niortaya şu ki, Îsveç her zaman böy yetinde olduğunu le varlıklı degildir. Daha bir koyuyor. yüzyıl öncesine değin, buKün «eelfşme yolıırH* ülke |H Göç hareketi he» diye bîraz nazikçe bir ışa göç hareketi Bl terimle nitelenen ülkelerrinci Dünya Savaden farkı yoktu. SmaîleşI ile birlikte sona meye öteki Batı üikelerinerdi. Savaş lzleden daha geç başlamıştı: e yen yıllarda uluslararası konomisi iyice tarıma yas göç hareketlerlne her yerlanıvordu; tnsanlarm çogu de düzenleme ve kısıtlama kırsal alanlarda yaşıyordu. lar getirillnce tsveç de buBugünkü muazzam gellş na uydu. Bununia biriikte. îsveç'in göçmen politikası Almanlarmkine benzemez bu dönemln belirgin özelliklerinden biri olan serbestticaret ideolojisl, göç hareketine sıkı kayıtlamalar getirilmesini engelledi. Yüzyılın başlarında kimi şirketlerle büyük çtftlikler. gelişip serpilmekte olan işçi hareketlyle mücadele etmek için yabancı ülkelerden grevkmcılar getirmeye başlaymca, bu uygulamayı engellemek isteyen SosyalDemokrat Parti. yabancılann girlşini de netim altma almak için birtakım yöntemler geliştlrmeye çalışmıştı Bununla birlikte. asıl denetime, Birinci Dtinva Savaşını izleyen işslzlik ve ekonomik sıkıntı döneminde gecildl. tkincl Dünya Savaşı'nm dışında kalmayı basaran, dolayısıyla da bu büyük vıkımı hasarsız atlatan tsveç, müthis blr hızla ekonomik prelişmes'ni Uerletmeye kovuldu. Bu ekonomi nin siddetle lsscücflne pereksinmesi vardı tabii ve bu dönemde yeniden gevşek bir Eöçmen politikası kondu Yabancı işgücü ,ereksinmesi 1960'larda artarak sürdü. tsveo'in etraflı bir göçmen politikasmı tasarlayıp yürürlüge koyması da işte bu döneme. 19R0' lann ortalarına rastlar. tsveç'i, yabancı isçl kabul eden bir başka Avrupa tilke sinden ayıran başlıca özel lıklerden biri de budur. ötekî Avrupa ülkelerinden pek çoğu o tarihlerde doğ ru dürüst bir göçmen poli İsveç, yabancı işçilerle onlann ailelerini birer «misafir işçi» değil «insan» kabul eder ve politikasını bu anlayışa dayandınr. İsveç'in göçmen ve azınlıklar politikasının ana ilkeleri eşitlik, seçme özgürlüğü ve ortaklıktır. ft Genellikle 20 25 yıl sonrasım öngören ve çıkabilecek sorunlara önlem ge tiren planlar yapan İsveç bürokrasisi yabancılar konusunda 1965'te bir büro oluşturdu. tikası benimsemiş değlldl. Hatta, bu konuda herhan gi bir politlka benimsenme miş oldugu bile söylenebilir. Bu tilkelerin çoğu gerçek bir uzun vadeli planlama yapmamışlar, ortaya çı kan toplumsal sorunlara gündelik, geçicl çözümler getirmeye çalışmışlardır yalnızca. özellikle muazzam bir göçmen işçi deposu olan Federal Almanya. bu işçilerin göçmen olduğunu asla kabul etmeye yanaşmamıştır. Resmi Alman ter minolojisinde bu işçilerin değişmez adı «Gastarbelter»dîr. Yanl, Alman toplumu ile asla kaynaşmayacj , «ziyaretleri» istendiği anda sona erdirilebilecek olan «misafir Ispuer» «1|îisafir natçı» gibl birşey. Bu durum. şimdilerde olduğu gibi. Alman Sosyal Demokratlarmm iktidardan ayrılıp. sağcı Hıristiyan De mokratlann agırlıklarmı koyduklan dönemlerde daha da belirginleşir: yaban cı işçilere ve özellikle Türk lere artık «'stenmeyen mi saflr» muamelesi yapılmaya başlanır. £ lanan «Savaş Sonrası Programı»nın bir olçüde uzantısı olduğunu belırtmekte de yarar var. Bu programda öngorülen çeşıtli toplumsal reformların zaman içinde uygulanması göçmen politikasını önemlı ölçüde etkilemiştir. Zaten, modern İsveç toplumunda göze" çarpan özelliklerin pek çoğu kaçmılmaz olarak, SosyalDemokrat ideolojinin damgasını taşır. enellikle 20 25 yıl sonrasmı öngören ve çıkabilecek çeşitli sorunlara önlem getiren planlar yapan İsveç bürokrasisi 1965 yılında bu konuda da bir büro oluşturup, ülkedeki yabancılann topluma kaynaş ması ve uyarlanması için harekete gecti. İsveç'in göçmen ve azmlıklar politikasının ana ilkeleri Parlamento tarafından söyle formülp ediliyor. Eşitlik, Seçme Özşrürliiğü ve Ortakhk. Büvük Fransız Devrimi'nin ünlü ilkelerini (özgürlük. eşitlik. kardeşlik) derhal akla getiren bu amaelardan birincisl yanl eşitlik: Göçmenlere îsveç halkıyla aynı yaşama standardmm sağlanması demek. Aslında bunun yeni bir ilke ya da amaç olduğu söylenemez. Sosyal Demok rat Parti'nin, sosvalist olmayan öteki partilerin de fimnî desteğinl alarak geliştirdiği genel toplumsalsiyasal ideolojinin doftal uy gulamasıdır bu. Bu ideolojiyie toplumun. tüm üyeleri karşısmda bir sorumluluğu vardır. Dolayısıvla, toplumsal esitsizliklerin ortadan kaldırılması, göçmenlere de herkesle aynı haklann verümesi gerekir. Bu, ayrıca, İsveç sendikalarının da yıllardan beri dile setirdigi isteSe. yani yaban cı îşçilere tsveç işçileriyle aynı çalışma ve ücret koşullarmın sağlanması isteğlne de uygun düşer. G 41 Göçmen politikası ysa isveç, göçmen işçilere böyle basıt bir «işgücü» gözüyle bakmıyor. İsveç' in gözünde göçmen işçiler, neyseler odurlar: Yani göçmen. Dolayısıyla, İsveç yabancı işçilerle onlann ailelerini birer birey, birer însan olarak kabul eder ve po litikasını da bu anlayış Üzerine kurar. Kısacası, İsveç' te toplumun tüm üyeleri, ilke olarak, eşit işlem görürler: göçmenler de toplumun bir parçası kabul edil O D diklerl için aynı işlem ya da haklar onlar için de geçerlidir İsveç'in göçmen politikası bu ideolojinin damgasmı taşır ve göçmen işçilerin îsveç yurttaşlarıyla aynı koşullar altmda yaşayıp çalışmasmın sağlanmasını öngörür. Bunun sonucunda özgtin bir «tsveç mo deli» ortaya çıkmıştır. tsveç'te aktif bir göçmen politikasının 1960'ların ortasında başladığım söyledik. Yalnız, bu politikanm. Sosyal Demokrat Parti ta rafından îkinci Dünya Savaşı daha bitmeden hazır fe ankara.. anfaara.. anKara.. anh ara.. anha Müserref HEKİMOĞLU Kirli havadan bunalanlara blr önerim var: Artizan Galerisi'nde Mustafa Pilevneli'nin sergisini görün. Ankara'nın dumanından masmavi göklere, renklı, ışıklı bir dünyaya yöneliyor insan. Ciğerleri bayram ediyor.. Sergide çok uzun kaldım. O aydınlıktan kapkara sokaklara çıkmak istemedim hiç. önce mavl bir ağaç çarptı gözüme. Benim tanıdığım bir ağaç bu. Çocukluğumda dlnlediğim bir masal gibi. Bedros Reis'in ağacı, Turan Erol'un ağacı, gençllk yıllarımda yüceliğine. görmüs geçirmlşliğine hayran olduğum, saygı duyduğum bir ağaç. KÖkü Fenerbahçe'de, Kalamış Koyu'nun maviliği var dallarmda. yapraklannda. Başka bir duvarda Ürgüp'den görüntüler. Perl bacalannda, pembe. mor düzlüklerde dolaştım uzun uzun. Mustafa Pilevneli Ihlara Vadisi'ne ilk kez 1973 yılında gitmiş, gidis o gidiş, döne döne Ürgüp tab lolan yapıyor. Belli Ürgüp'ü çok sevmiş, suluboya tablolarında sevgi tütüyor bacalardan. Sabah, öğle, akşam ve geceyi yansıtıyor Ürgüp tabloları. Kaç gece oralarda gecelemlş klmbilir. Sevmek içln sırıl sıklam yasamak gerek. sulu boya tablolarda bu ıslaklığı hissediyor insan. Orhan Peker't ammsadık blrden, ilk karşılaşmamız Orhan'dan ötürü, blr gün kapıyı çalıvermislerdi. Orhan, «geceyi kimse çizmiyor» dedl. Ihlara geceslnl çizmekten geri kalmadım, dlyor Pilevneli. Sevgill Orhan Peker'in hakkı var. geceyi cizmek kolay değll, hele insan dertliyse, yalnızsa, karanUğa blr ışık serpmek. güzel bir günün önceslnl duyurmak kolay değil Ihlara'da blr geceyi güzel yaşamıs Pilevneli, gökte ay olmasa da karanlık deftil. baktıkça yıldızların savkı vurur gibi. O tabloyu seyrederken eeçen sonbahar An Ciğerlerimize Bayram... kara Oda Orkestrası'yla Ürgüp'e yaptığımız yolculuğu anımsadım, Vivaldi'nin müziğini yeniden dlnledim Ürgüp'ün güzelliğinl. büyüsünü ressamlarımız vurguluyor, çalgıcılarımız seslendiriyor, ama belli kuruluşlar bu güzellikleri değerlendirmekte yaya kalıyorlar dog rusu. Pilevneli'nin sergislnde bu gerçegi birkez daha anladım. Artizan Galerlsi'nden çok güç ayrıldım o akşam. Eşref Üren, Hü seyin Yüce, Şefik Bursalı da ordalardı. Onlara neler borçlu olduğumuzu düşündüm uzun uzun. Onlar olmasa yaşamımızm nasıl renksiz ve fakir olduğunu düşündüm. Son ra evimin duvarlanndakl tablolarla nasıl mutlu oldugumu düştin düm. O tablolara bakarak tüm üzüntüleri aşabildiğimi hlssettim. özellikle su kapkara, dumanlı Ankara'da İnsan rahat soluk bile alamıyor. temlz bir soluğa da özlem duyuyor. Blr karabasan gibi duman sanyor heryeri. , çocuklara korkuyla bakıyor İnsan. Yaslılara acımayla. tstanbul. tzmir, Antalya ya da başka blr kent gibi doğal güzelllği yok bagkentlmizin. glderek taşlaşıyor, gökdelenleştyor. ciğerdelenleşlyor.. Doğaya ressamların tablolarında kavuşuyoruz an cak. Onun için zengln hissediyorum özümü Sabahlan uyanınca Turan Erol'un mavi kapısma bakıyorum hemen. kapı aralanır gibi oluyor, yeni bir güne başlamanm gücünü buluyorum mavl kapmm ardında, ya da Orhan Peker'in ke dilerini oksuyorum gözlerimle. ger ginllğlm yumuşuyor birden. Abidin Dino'nun kırmızı gülünün tazeliğiyle dlrlliyorum. Avni Arbaş' tn çiçeklerlnln hiç solmadı&mı hlssediyorum duvarda. Umutlar soluvor. ama iısta ellerin clzdifei çl 17 ARALIK 1932 ceklerle yeniden bir bahar açabiliyor dünyamızda. Başkentlilerin resim sevgisi boşuna değil ama, insan kimi güzellikleri resimlerde değil, gerçekte yaşamak istiyor, en azından doğayı... Mustafa Plevneli'nin sergisinden çıktım. Kızılay'a indim. Ankara Sanat Tiyatrosu'na, Resimll Osmanlı Tarihi oyununu seyretmeye gittim. Kızılay'da duman büsbütün yoğun. ama AST oyuncularmın soluğuna dlyecek yok. Duman vızgeliyor, şarkı söylüyor, dansediyorlar. Her zaman yazanm, Ankara Sanat Tiyatrosu'nda seyrettiğim oyunlardan en çok topluluğun gücünü. üretkenliğini severim. Elbet beğentnediğim, bu sahne, bu çarkılar olmasaydı oyun ne kaybederdi, diye sorduğum zamanlar da var. Tlyatroyu çok sevince, sanatçılara sevgiyle bakmca eleştiriler daha acımasız oluyor hiç kuşkusuz. Çünkü sevdiği bir topluluğa en güzel düzeyi yakıştırıyor insan. Ama bir gerçeği de bellrtmek gerekiyor. Bu mevsim Yeni Sahne'deki blr Çek yazarın oyunu dışında hiç bir oyun ilgi toplamadı Ankara'da. Ovsa Ankara Sanat Tiyatrosu ağzına kadar dolu Eksikleri de olsa sevgiyle. seyireiye. tiyatroya saygıyla oynuyorlar. Turgut özakman yüzyılın tarihine Anayasa penceresinden bakıyor bu oyunda. olaylan güzel, güldürücü biçimde sergiliyor. Derken bir sözle simşekler çakıyor kafamızda. Tarih yanltslan affetmiyor ama tarihi bilenler bile yenidf>n vazmaya hevesleniyor zaman zaman. Tiyatrodan çıkışta Başkent'ln soguğunu hissettim iliklerlme kadar. Ama AST sanatçılarımn oyununu düşünerek ısmdım yeniden. Yasasm sanatçılar, dumanı, kiri onlar dağıtıyor. soğu£u onlarla unutuyoruz. nnlarla umutlanıyor onlarîa onurlanıyoruz. Yeni ölçülere başlarken Onbeş gün sonra msmleketimizde yeni ölçüler kanunu tatbik olunacak ve bu mühim bir değişiklik teşkil edeceunr. Fransıziar yeni ölçüleri ancak 40 sene zartında memleketlerinde tatbik edebilmişlerdi. Bugün bizimde tatbik edeceğimiz şeKil aynen Pransızlann usulüdür; yani yalma kilo ve metre... Onbeş gün sonra çeki, endaze, çarşı ar. şını, yarda nihayet şu tam dörtyüz dirhem, diye gözümüzü doyurduğumuz okka tarihe kanşacaktır. Garip bir tesadüftür kl, Pransıziarda olduğu gibi bizde de vexizin işinin tm medeni ölçülere inhisan ancak kırk sene zarfında kabil olabilnüştir. 1285 senesine kadar memleketimizde, «tirki» denilen ve blr değnegin ikl ucuna aynen terazi şekllnde raptedilmiş bJr nevi ölçünün mevcut oldugu ve bundan maada kile, şinık denilen ölçülerin kullanıldığmı görüyoruî. Nihayet 1285'te bu terazi bu kadar slkleti çetanez deniliyor ve 20 cemaziyslevvel 1328, 14 eyltil 1285 seneslnde şu kanun neşredilivon «Mermallki mahrusal şahanede mesa* hat, evzan ve ekyalın vahidl kıyasllerine esas olmak fizere dairel nısfın neharuı rubunun on milyon cüzfinden bir cözine mO. şaviri b!r tul Htihaz olunup metre, yahut züra aşan tesmiye kılınmiîtır. Bunnn akşam ve ez'afı dahl aşarldir. Mlyar olmak fl^ere metre"ye müsavi platlnden blr zürra aşarı imal edillp taazlnei hümayunda bıfzolunacabtır Eşkalin tavinl mîktan içln dört derecesl hararetle bulunan mal mukattann Bşür zflrrai mik'ap mlktannın veznl vahit Ittihaz olurup dirhem aşin yahuı gtam tesflye olunur.s Kanunun diğer maddelert kantarcüann, pazarcaların kullanacaklan evzam t& yin ettikten sonra ikinci blr emırle 1287 senesi martı iptidasından itiBaren tnemaliki mahrusai şahane devaıri resmiye ve hükümatı mahallıyetinin vukubuıacak cemi muamelat ve mübayatı cedn mikyas üzenne cereyan edeosktir, denilmektedir. # Meclis Reisimiz Kasrm Paşa Hz. dün şehrimize geldi B.M. Meclisi Relsi Kazım Paşa Hazretleri, dün, Ankara'dan şehrimize gelmişler ve Haydarpaşa'da Vali, Vaıı Muavinı, Emniyet Müdürü, H. Firkası Istanbul Vilayet Şubesı Reisi Cevdet Kerim Beylerle Vilayet, Belediye ve Pıkra erkanı tarafmdan karşüanmışlardı. Kazım Paşa Hazretlen Ankara motöri ile Dolmabahçe Sarayı'ndakı dairelerine gitmişler ve burada bir müddet istlrahat ettikten sonra Nişantaşı'nda oturan kayın. bıraderi avukat Necati beye misafir olmuşlardır Meclis reısınüa dün şehır dahılmde bir gezinti yapmış, gece de Darüloedaıye gıderek temsilde hazır bulunmuştur. Dişlerini tedavi ettirmek için gelıtıış olan Kazım Paşa Hazretleri şehrımlzde bir kaç gün kalarak hafta içinde Ankara' ya avdet edecektir. °çme özgürlüğü de, tsveçliler dışındakl struplann İsterlerse kendi kültürel ben liklerini geiistirebilecekleri, isterlerse de tsveç'in kültürel benliğini benimseyebilecekleri anlamma gelir. Bugün îsveç'te 240 Ono dolaymda Finlinin yani sıra, 45 000 Yugoslav. 17 000 Yunanlı ve eene 17 000 kadar TÛrk göçmen vasarnakta. Bu grupların her biri genellikle belirli bölgelprde ve mahallelerde bir arada yasa maktaiar HPDSI avrıca ken di dernpklerini. dinsel remaatlerini. vb kurmus durumdalar. O bölgelerde bu grupların dilinin sokaklarda çokça konuşuiduğu duyulur, okullarda hu erupların ditlpri o> öğretilir. # 17 bin Türfc S (günün ilanlan) • Hacı Muhtar Kehnemui Senebaşı münasebetiyle kasa, yevmiye defteri kebir yerlî ticari zarflar, yazıhane 'evizımatımızı Marpuççularda 31 numarad* Hacı Muhtar Kehnemui'den alınız. Daktılo makinaları 12 Urava satılmaktadır. Etibank Genel Müdürlüğü'nden Cevher Nakliyesi Yaptırılacaktır Kestelek Kolemanit tşletmesinln T % 25 toleransh 50 000 ton Bandınna Bigadiç » » 100000 50000 Kırka Boraks Müessesesinin 40000 a) Hisarcık stok sahalanndan 200 000 b) • > emirlere 50 000 cevherin, c) Espey bölgesi stok sahalanndan Hisarcık stok sahalanna nakliyesi işidir. (1. 2. 3 ve 4 numaralı işler ayn ayn ihale edilecektir.) 5 Yukarda tadad edilen işler için yeterlik verildikten sonra, yeterlik alanlara ihale şartnamesi verilecektir 6 Her is Icin tanzim edlimls olan yeterlik şartnameleri: 6. 1) Etibank Genel Müdürlu&ü Satınalma Dairesi Başkanlıgı Nakliye, Tahmil Tahllye^Sörvislnden. 6. 2)' Kestelek Kolemanit fsMmesi Mustafakemalpaşa BURSA, 6. 3) Bleadic Kolemanit Tsletmesl Blgadiç BAIJKEStR. 6. 45 Emet Kolemanit tsİPtmes? Muessesesl Emet KÜTAHYA. 6 51 Kırka Borato îslptmpsi Mue«s<!e'îesi Möd Sey1tga7İ ESKÎSEHTR. 6 6) Bandırma Asit ve Boraks tsi Müessesesl Müd Bandırma BAITKESTR 6. 7) Etibank Bursa. Balıkesir Kfitahya. Eskişehir. Konva. tîmit, Elazipr D1varbaktr Karabflk Rankanlık Subplprl ve tstanbul. Î7mir tskpndenın tthalat îhracat Mndurlükierinden bedelsiz olarak 14121982 tarihinden Ulbaren temîn edilebilir. Yeferiik ?artname.sfn1 hnvi dosvanın pksiksîz tamamîanarak 2T121982 perşembe günü saat 14 30" kadar. Etibank Genel Müdürlüğü Genel Evrak Servisine verilerek kavıt almıs olma«sı zorunludıır. 7 Yeterlik belgesî alanlara ihaleyle ilgili şartnameler. 24.1.1983 pazartesi gününden itibaren verilecektîr. 8 Genel Müdürlüğümüz 2490 sayılı kanuna tabi değildir. (Basm 26379) 1 2 3 4 MEBAN tstllüB] Caâ. CMafcule tş Merkea No: 286/A Tel: 4.*ı 12 5ü (10 Hat) Teleıt M124 MEBAN TR. Tahvil, Msse senetlerl alıra re satanz Bu konulara tlıştdn rtlm lşlemlerlnizde MEBAN uzman kadrosu blzraetlARANAN HİSSE SKNETl.ERt • ANADOLO CAM • CELÎK BALA1 • CtJKUROVA ELEKTRİK • EÎ(ÎE BÎRAUIUK • (CGB GÜBRE • GÜNEY BtBACILIK • tZUCAM • KARTONSAN • KORDSA • OLMUK »PINARSÜT MENKILDCĞERLER BANKERLİKve FİNANSNAN A.$. 4 5 1 2 5 0 ( 1 0 Hat) Kayıth »*rniayesı 500.000.000TL Tamarnı odenmiş icrmay^sı 500.000 OOOTL • RABAK • Ş t Ş E CAM • SARKÜYSAN MEBAN YAYINIARI Para Oerglsl. Ttirkiye'nln en Bnde gelen Onans derglsL Sermare »e p a » piyasalan bank&cılık ve bankerlik sektflr leri vs TUrk ekonotnlsinto gldlşatı hakkmda etraflı ve »ydınlattcj Mlgiler verir. MemlekeMmlzln baslıca yönetlcilprlnin «8rUs ve »nerllerinl her sayısirırta steerlere sunar. Ayda bir ke« yayınlanır. Pivatı: 200 TI< Para abonelerlne «ynca MEBAN Serm&ye Piyasası BUltenl üeretsiz gnnderilrnelrtedtr. HtSSE SENEDt NEDtR» Flyatı: 25 TL. Tahvll NedlrT Flyatı: 35 2547 Sayılı YükseköŞretim Kanununun 32. maddesl uyarınca Fakültemlzin aşağıda belirtllen anabilim dallanna «Ögretim Görevlisi» ve «Araştırma Görevlisi» alınacaktır. Başvuracak adayların dilekçelerlne, özgeçmiş, blllmsel çalışma ve varsa yaymlanndan birer örnek eklemelerî, Pizik Bölümüne alınacak Araştırma Görevlilerlnin Mühendislik Faküiteleri Elektronik Bölümü mezunları İle Elektronlk konusunda Yüksek Lisans veya Mühendislik ögrenlml görmtiş olmalan gereklidir. Son başvuru tarlhl 24 ARALIK 1982 cuma günü mesal bitimine kadardır. Sınav, 27 ARALIK 1982 pazartesi günü saat 09.00'da Dlcle Üniversltesi FenEdebiyat Fakültesinde yapılacaktır. Duyurulur. Anabilim Öfretlm Araştırma Oalı Bölümü Görevlisi Görevlisi tnorganlk Ktmya 1 1 Organik 1 1 Kimya Botanik Biyoloji Zooloii Blyoloji Serbest Matematlk GenelFizifc Fizik T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ FENEDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Öğretim Görevlîsî ve Araştırma Görevlisi Alınacaktır YARTN: Evler ve ev icleri... üncü amaç olan «ortakhk»ın. ilk ikl Ilkpnin sivasal havata uvf»ulanm3<îin dan iharet oldn^u sövlenebilir. Yani. defrisik göçmen ve azmlik gnıpiannın verll nüfusla blr arada çalısması ve bu ortak calı^manm örünlerinden birlikte vararlanmalan öneöriilmektedlr. Sözkonusu grunlara. tonlumun Kel1şme«1 1ç1n ortaklasa çalısan öseler olarak tam bir örçtitlenme Ö7pfirlü»ü saSlanmıştır: avrıca "5endikalara ve pollHk faaHvPtİPre serbestçe katılmaları da sağlanmıstır. Bu anlayışm en finemli U7antılanndan biri de. kuşkusuz. vabancıların yerel seçimlerde seçme ve seeilmp haklarına sa hin olmalarıdır. Ö7etle. tsvec'ln göçmen poliHkasmın esasını «çokküitiiriiiiiik» oiuşturuyor. Kısa hir süre öncesine değin dflnvanın en homoien toplumlanndan biri olan îsvec Icin hiraz şaşırtıcı bir veniliki Bununla birlikte, topluma Ividpn Ivive damga sını vuran çoğulcu anlayı? gö7önündp tııtuiunca başka tflriü bir politlka formüle ediimesi de beklenemezdi herhalde. U KADIKÖY 1. ASLtYE HUKUK HAKIMLIĞINDEN tLAN 1982/181 Davacı Samı Yavuz tarahndan Bıngol Yavuz aleyhme mahkememıze açılan boşanma davasının ya pılan açik muhakemeleri sırasında: Oavaiı Bingöi Vavuz'un Kavışdağı Krdem Sıtesi Atilla Caddesl, No: 17 tçerenb9y tstanbul adresinde ikamet ederken buradan adres bırakmadan gtttiği, halfin nerede oldugunun ve tebligata sarib adresinin bılınmpm^sı sebebivle ilanpn tehli^at yapılnıasma karar verilmls o1du5ımdan karar serpSince dunışma günti olan 23 211R? günlü cp'^odp rtnvaiı Binattl Yavtız'un mabkpmedp hazır bulunmasi vevs fcendisini bır vekilip tpmsil ettirmesi aksi takdirdp hakkmda gıvao karan çıkartTİacağı t lanpn tpwig olunur. 14.12.10R2 (Basm: 13167) 8817