Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 15 ARALIK 1P82 İsvec bürokrasisiyle elcilik binasmda tanıstık 2• sveç'ln en önemli özelliklerlnden birl, ^ r yönüyle çok dü"ıenU ve orgUtiü biı Glke üiuşü. Daha buraya ayak bastığınız andan itibaren, güçlü bir bürokrasinin denetiminde, duyarlı bir saat düzeni içinde isleyen dev bir makina ile karşı karşıya bulunduğunuzu farkedersinlz. Hattâ, bu saatin «tlktak»larını işitmeye başlamak için Isveç'e gitmek bile gerekli değll. Oradan 3500 kilometre beri de, Ankara'dakl îsveç Büyükelçillği'ne bir adım atmak yeterli. Bu binanın içinde îsveç havasını şöyle bir koklamak mümkündür. Bir konserve kutusunu açıp dan daha uzun bir süre fcaiçîndekileri tadar gibi. lacağımız için, Türk yurtGeçen yaz, İsveç'e gitmek taşlarına normal olarak uy tizere gerekll işlemlerî ta gulanan vizenın yanısıra mamlamak için karımla bir oturma izni de almamız gelifcte bu elçiliğin kapısın rekiyordu. Bunları almak datı girdiğimiz anda tsveç' için de, lyi cins kâğıda bain değişik havası yüzümüze sılmış son derece aynntılı çarpıverdi. (îsveç'te üç ay soru formlarını büyük bir birtoplum İSVEÇ Ö m e r MAORA Desen Piyale MADRA özenle doldurup koltuğumuzun altına koymuş, bizımle görüşme yapılması için verilen saatten beş dakıka önce içeri girip oturmuştuk.) Elçiliğin giriş katındaki bekleme odası serin ve loş bir yer. Yer yer fluoresan lambalanyla aydınlatılmış. Yerdeki taşlar tertemiz pınl pırıl pariıyor. Bek leme salonunun etrafı çepeçevre camlarla kaplı. Biraz hastaneyi andırıyor burası. Kurşun geçirmez olduğu izlenimini üyandıran bu camların ardında bürolar var ve buralarda elçiliğin îsveçlileri andıran ama Türk olan memurları otu ruyor. Hemen bütün duvarlarda kocaman «Sigara içil mez» yazı ve işaretleri var. Aniden bastıran suçluluk duygusu içinde hemen kapıya ko§up sigaralanmızı dışarıda, Türkiye'de söndürtip içeriye, îsveç'e dönüyoruz. İsveç'e ayak bastığınız andan itibaren güçlü bir bürokrasinin denetiminde, duyarh bir saat düzeni içinde işleyen dev bir makina ile karşı karşıya bulun rîuğunuzu farkeder siniz. Hatta, bu saatin «tik tak» larını işitmeye başlamak için Ankaradaki İsveç Büyükel oiliği'ne bir adım atmak veter. solos hanım sorularını çok düzgün bir îngilizce ile aradaki Türk memura yöneltiyor, o da bana aktanyor Türkçe olarak. Bense, zaten işitip anladığım bu sorulara Türkçe yanıt verip bunun çevrilmesini bekleraek yerine îngilizce yanıtlıyorum doğrudan; emek ve zaman kaybını önlemek için. Soruları oldukça iyi sa yılabilecek bir îngilizce ile yanıtlamama karşın, konsolos hanım, elçilik memurunun aracılığını kullanmayı sürdürüyor ve bu böy le sürüp gidiyor. Böylece, karşılıklı olarak îngilizce konuşmamıza karşın, aradaki memurun aynı geyleri îngilizce'den îngllizce'ye bir kez daha çevlrmesi gibi ilginç bir durum doğuyor. Oldukça uzun süren görüşme nm sonlarına dogru konsolos hanım artık doğrudan doğruya bana hitap etmeye başlayarak bu tuhafhgı ortadan kaldırıyor, ama biz de îsveç bürokrasisinin bir başka özelliğini öğreniyoruz bu vesileyle; denenmis ve başarılı olduğu saptanmış yöntemlerle kurallara bağlılık ve bunları kolay kolay değiştirmeme özelliği. (Tabii, bu anlatılanlardan îsveç bürokrasisinin katı ve kuralcı bir «kırtasiyecilik» içinde olduğu sonucu da çıkartmamak gerek. Kimi durumlarda bu bürokrasinin son derece esnek ya da inisyatii'le davnandığı da bir gerçek. Bir örnek vermek gerekirse. Şili'de Pinochet darbesinin hemen arkasından bu ülkedeki Küba elçiliğinin tüm mensupları «casus» sayılarak, elçilik binası tanklarla kuşatılmış ve içindekilere teslim olmaları için birkaç saatlik süre verilmişken, Şili'nin îsveç Büyükelçisi tamamen kendi inisyatifi ile Küba elciliğine girmeyi başarmış ye ölüm tehdidi altındaki "Kübalı elçilik mensuplannın bir uçağa blndirilerek kendi ülkelerine dön melerlni sağlamış.) «tsveç'teki araştırmanız ve kalma sttreniz bittikten sonra hemen Isveç'ten çıkacak mısmız?» diye soruyor Konsolos hanım sonunda, ben de «Evet ülkeye döneceğiz» diyorum ve çok şükür görüsme bitiyor. Arkadan, eşim oturuyor aynı alçak koltuğa ve hemen hemen tümüyle aynı sorular bu kez ona soruluyor. Çevrede, izin için bekleyen biriki işçi kayıtsız bakışlarla olanbiteni seyrediyor. hafta sonra alabileceğimis söyleniyor. Altı hafta mı? «Ama bu çok uzun bir süre!» Evet, ama îsveç bürokrasisi artık herhangi bir yabancmın oraya gelip yer leşmesinden son derece endişeli. O yüzden işi daha baştan sıkı tutuyor. O zaman, îsveç'te göçmen işleriyle uğraşan büronun başında bulunan kişilerden birinin admı veriyorum. Onun bu süreyi çabuklaştırmada bir yardımı olabilir mi? «Tabii,» diyor konsolos h a nım, «Samrırn. onun önemli bir rolii olabilir.» Bu, aslında bizim alıştığımız torpil durumlarmdan biri degil. îsveçlilerle herşeyi açıfe açık konuşmak mümkün. Ve hattâ gerekli de. îşin ola cağı varsa onu da açıkça söylüyorlar. «Olmaz» dediler mi de. bilin ki. hani Allahü tap.lâ tecessüm edip yerytizüne inse o işin olması mümkün degüdır. Eve dönüp sözkonusu kişiyi İsveç'ten telefonla anyorum, «Elimden geleni yapanm» diyor. îki saat sonra da o bizi arayıp işin olduğunu, ertesi gün belgeleri almak için Elçiliğe başvurabileceÖimizi bildiriyor!. İsvec'te üç aydan fazla kaîa"ak olanların, yanl turist statüsünde olmayanlarm aîması gereken «oturma iznbmi, ya da göçmen işçilerin deyişiyle «oturumaumuzu böyle alıyoruz. • Torpil mi? Yüksek Tansiyonda Yazı îsmet Faşa: Kalp ile şeker, uzun ömür hastalığıdır! derdi. Uzun yıllar, şeker hastası olarak yaşadı: Kaç kez kalbi durur gibi oldu. Kalp krizi geçirenlere: Kaçıncı? diye sorardı. Üçüncü Paşaml yanıtını aunca da: Artık koıkma! karşılığını verdi. Aüşürdın demektir... Elazığ'dan eskl arkadaşım Zülfü Saka geldi. Saka, bir CHP'li. Îsmet Paşa, Elazığ'a gittiğinde Zülfü Saka'. ffln evinde kalırdı. Elazıg'da bulunduğum sıralarda, Abdurrahman (Selamidanış) Bey, Halk Bankası Müuürü Gündoğdu Inceefe, buluşur söyleşırdik. Abdurrahmar. Bey, Karakoeaniı, ona admı söylemezler «Bey» dsrlerdi. Abdurrahman bey, îsmet paşa'mn yakm öostu. Şeyh Sait'in ayaklanması olayında, Beyier, isyancüardan yana değll, hükümetten yana olmuşlar; îsmet paşa o nedenle, o zamandan beri sever, tutarmış Abdurahman Bey'i de, kardeşi îbrahim Bey'i de. Yıl, 1960 önces», Abdurahman Bey'le aramızda en az kırk yaş var, arksdaş gıbiyi2. Şakacı mı şakacı. Ben de fıkra dınlemesıni sevlyorum ya... CHP'nin o yıllar genel sekreteri oîan Kasım Gülek' le, bir hostesin olayını, DP orgam Zafer gazetesi diline dolamıştı. DP il merkezinin önündeki vitrinde, Zafer gazetesi sergılenirdi. Gazetede de hostesle Gülek'in fotoğraflan. İl binasırun önünden geçerken, Abdurahman Bey, DP ü başkamyla karşüaşır. Demokrat Parti ü başkanı: Yahn Abdurahman Bey, der, nedlr bu slztaı ha> liniz? Ne olmuş halimize? îl başkam gazeteyi gösterir... Bak, genel sekretçrinizle host«s! Canıra olacak şey mi bu? Abdurrahman Bey, düşünür, il başkanına sorar. Bu hostes sizden miymiş bizden mi? îl Başkanı Baker, «Bizden» dese olmayacakt Canım bizden olur rou? Tabii sizden! O zaman, der Abdurahman Bey bu bizlm iç meselemiz size ne oluyor! Batıda bîr eve konuk geldt mi, Konuğu karşılayanlar daha paltosunu almadan, tuvaletin yerini gösterirlermiş: Tuvalet bu tarafta, diye. Bunu Zülfü'ye anlattım: Bizde de öyledir! dedi, hatta eskiden konuğun ka«acağı odanın tsvanında şöyle yazılar bulunurdu: Ey misafir kıl namazın, kıble bu caniptedir/lşte leğen, işte ibrik, peşklr ise iptedir! «Ankara Notlan»na hastahklarla giıdlm: Günlerdir tansiyonum çıkmış, oıkkat etmemişim. îki gün önce, bir ölçtüler ki, 1914 «tnsan Hakları» toplantısına gittığimde de kendimi lyi bulrauyordum, maydanoz kaynatıp içtatn, sarmısak yedim. Şimdl toparlanmaya çahşıyorum... Xnsan Hakları'nın 34'ncü yıldönümü toplaı.tısına bir avuç kişi gelmişti. Oysa, basında duyurulmuştu. Ertuğrul Alatlı, kendıliğinden gelmiş. Oüzel konuşmalar oldu. Ama, neye yarar? însan hskJan, herkes: ilgilendiren konu. Bir avuç insanla mı kutlanmahydı, «tnsan baklan bildirgesi» ctuz dördüncü yılında insan naklarma böyle mı sahip çıkılmahydj? 11 Aralık cumartesı akşamı da. ASTın yirmlncı yıl törenindeydik. Tören, gerçekten görkemli oldu. Gelenlen kapıdan, AST emekç.Ierinden Aygun Selek aarşılıyordu... AST'ı, Asaı' Ç:ğıltepe bir avuç sanatçı arkadaşıyla kurdu. Yıldönümü törenine İstanbul'dan, sanatçılar gelmışlerdı. Gelenlerden belıeğimde kalanlar arasında şunlar vardı. Ruhı Su, Vedat TürkaU, Beklr Xüdız, Oktay Arayıcı, Şükran Kurdakul, Bilgesu Erenus, Müştak Erenus, Cengız Gündoğdu, Cüneyt Kurel, Mehmet Akan, Yaman Okay, Adnan özyalçıner, Sennur Sezer, Nadide Kuntay, Dilek ve Suat Ulhan, Erol Sayan, Ali üyandıran ile eşi, Tunca Yönder, Aziz Çalışlar, sanatçı dostu dişct AU Bey... Gecenin yıldızı Timur Selçuktu. AST'm oynadığı oyunlardan sunulan parçalarm müziğini çaldı, şartulannı söyledı Selçuk. Geceye mesa]lar gönderilmışti. Kültür ve Turizm Bakanı îlhan Evliyaoğlu, Münir Özkul, Hayati Asılyazıcı, Vecâı Sayar, Üsman Şengeaer, Gülriz Sururl Engin Gezzar, Genco Erkal, M.Talj öngören, Sağmalcılar'da yatan «Bavtş Uavası» tutuklulan: Mahmut Dikerdem, Ornan Apaydın, Beha îsvan, Erdal Atabek, All Taygun, Hüssyın Baş, Aykut Göker, Metin özek, Nedım Tarhan, Tahsın üsluoğlu. Ataol Behramoğlu, Mustafa Gazalcı, Hamk Tosun, All Sirmen, Î.Hakkı Oztorun, Şefik Asan, Gençay Şayla,n, Nurettln Yılmaz, Aybars Ungan, Ergun Elgin, Kemal Anadol. Ugıır Kökden, Orhan Taylan, Melih rümer, Strasbourg'dan Server Tanilli. Server Tanilli, Rutkay Aziz'e yolladığı mesajda özetle şöyle demış. « .. Sanat ufkumuza doğalı 20 yıl oldu demek. Benkn yürekten Inandığım ve herkesin de tesllm ettiğl bir gerçeçln altını çizeytm tekrar. AST, sizler, tiyatro tarihinüzde ayn, apayn bir savfasımzdır. Baştan aşağıya onurla dolu bir sayfa Sizler, stzin çapımzda sanatçılannnz var ya, yarın için umutsuz olamayız. Oaha nlce yirml yıllara sevgili Rutkay AzJz, hep beraber daha nice ylrmi vıllara. Sonsuı sevgUerlnı, saygılanmla.» yirmincı yıl gecesmde, ASTın localanna, Muhsin Ertuğrul'un, Asaf Çiptepe"nin, Güner Sümer'in, Orhan Kemal'in, îsmet Kuntay'm plaketleri çaküdı. G«çenlerde yitirdiğimiz Suat Taşer anıldı. Geceye Ferda GUley, Sami KüçÜk, Suphl Gürsoytrak, Bahri Savci, Halit Celenk, Hasan Esat Işık, Cevat Geray, Metln And, sevda Şener, Marıde Tarm, Adalet Ağaoğlu da geimişlerdi. Eski ÂST'çılardan Işık Toprak, Çetin öner. Aysan Sümercan, Ülkü Toprak oradaydılar. Gelenlerin tümünü yazsam. «Ankara Notian» telefon rehbenne dönebDir. Bir fıkra var. şöyle: • Adamm biri. telefon defterini kolunun altuia almış gidivormuş. Bir arkadaşı ile karşüaşnuş. Arkadaşı sormuş: Koltugundala ne? Son romanım! Okuyabilir miyim? Olur demiş adam, vermiş. Arkadaşı ertesi günü ' getirmiş. Adam sormuş: Nasıl buldun? Gfizel ama, kişiler fazl»... S onunda, İsveç'e giriş yapabilmemiz için gerekli vize iie «oturma izni»ni altı YARIN: Yabancı göçü ^ Trafik kurallan 5O ytarâı 15 ARAUK 1932 I L A Adalet Bakanlıgıadan Bakanlığımızda açık bulunan 500 adet 9. derece Adll Yargı Hâkinı adaylıgı kadrolarına yazılı smav ve mülâkatla eleman alınacaktır. îsteklilerin; D 2556 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 2661 Sayılı Kanunla değişik 3'üncü maddesinde belirtilen nitelikleri taşımaları, 2) En az dört yıl süreli bir Türk Hukuk Fakültesinden mezun olmaları (Denkliği M. E. Bakanlığınca kabul edilen yabancı Hukuk Fakülteleri dahil), 3) 31.1.1983 tarihinde 30 yaşını ıkmal etmemiş bulunmaları, (Doktora yapanlar için yaş smırı 35 olup 18 yaşından sonra yapılan yaş düzeltmeleri nazara almmıyacaktır) gerekmektedir, 4) Yazılı sınavlar 15.1.1983 cumartesi günü saat 9.00 14.00 arası Ankara, İstanbul ve İzmir Hukuk Fakülteleri salonlarmda yapılacaktır. 5) Yazılı Sınayı; "" ''!,'^)™Kfarilu Hukuku Grubu, l i ''' " "* J" ""Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Ceza Yargılama üsulü Hukuk, îdare Hukuku, B)Özel Hukuk Grubu, Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku, Tıcaret Hukuku, İcra ve îflas Hukuku, Hukuk, Yargılama Usulü Hukuku, OGenel Kültür Grubu konularmdan yapılacaktır. 6) îsteklilerin, Ankara'da Bakanlık Adaylık Bürosu'na, İstanbul ve îzmir'de Cumhuriyet Savcılıklarına şahsen başvurarak dilekçe karşıhğında belgelerini alıp tamamlamaları ve en geç 7.1.1933 günü Bakanlıkta bulunacak şekilde postalamaları veya şahsen teslim etmeleri şarttır. Postadakî gecikmeler nazara almmıyacaktır. 7) Yazılı sınavlarına giriş kartlarını 121314 ocak 1983 günleri, Ankara'da girecekler şahsen adaylık bürosundan, îstanbul'da ve Îzmir'de girecekler aynı günlerde o yer Cumhuriyet Savcılıklarmdan alacaklardır. (Giriş kartını smav sorumlusuna gösteremeyenler sınava alınmıyacaktır.) DÜYURÜLUR. (Basm: 26381) 8573 KAPALI TEKLtF ALMAK SURETİYLE YARI MAMUL KROMLU YARMA DERt, BIÇAK MALI KARNAS, MAMUL ETEK, KÖSELE, MUHTELÎF MAMUL DERİ, MUHTELtF DERt, KÖSELE VE VİDALA PARÇALARI İLE MUHTELİF TEKSTÎL SAYA, TALİ HASILAT MADDELERt oltuklara oturup, gö rüşmeye çağırılmamızı beklerken bir yandan da sehpaların üzerindekl broşürlerl karıştmyoruz. En önemli görünen broşür «tsveç'te na sıl araba kullanıhr?» diye bir başlık taşıyanı. Bu renk li broşürde Isveç'teki çok sıkı trafik kurallan ana hatlarıyla özetlenmiş. Kurallar, ayrıca basit resimlerle de gösteriliyor. «tsveç' te araba kullanacaksanız bunlara kesiniikle uymanız gerek.» deniyor broşürde. «Bonlar sizin can ve mal güvenliğiniîl korumak içindir. Ama, takdir edersiniz ki kendimizi de dttştinmek zorundayız.» Böylece, o derin sessizlik içinde broşürü okurken, îsveç bürokrasisiyle ilk tanışma merasimini de tamamlamış oluyoruz. (Bu bürokrasi, güvenliğimiz, sağlığımız, iylliğimiz ve mutluluğunfuz için nelerin gerekll olduğu konusunda bundan sonra her yerde ve her fırsatta bizi eğitmeye devam edecek. Ama o anda, elçilikte beklerken bunu bilmiyoruz henüz.) K 9 Unkapanı köprüsünün tamirî Unkapanı köprüsünün tamirine başlanmak üzere hazırlıklar devam etmektedir. Son zamanlarda köprünün üç dubası çok çürümüş ve su almağa başlamış olduğundan hazırlıklar biter bitaıez evvelâ bunlarm tamirine başlanacaktır. Muavini Hâmit Bey şu malumatı vermiştir: < Böyle bir tamimden benim haberim yok. Maamafih zaten bu; belediyelerin aslî vazifelerindendir.» # Bakırköy fabrikası davası Bakırköy çimento fabrikasının neşreylediği gazlı dumanlar bu muhitin sıhhatiyle alâkadar olduğundan Belediye tarafından fabrika aleyhine bir dava açılmış ve bir ehlihibre tarafından mahallinde iki defa keşif yapılmıştı. Davaya dün devam edilaıeM, mukarrer olduğu halde henüz îç«;şif râporu verilmemiş olduğundan muhakeme talik edilmiştir. # Göztepe'de elektrik ücretlerî ' Göztepe ve havalisitıdeki elektrik tesisatı ikmal eüilmiş olduğu haldeDevlet Demiryolları ile şirket atasıttda çıkan bir ihtilaftan dolayı henüz cereyan verilememektedir. Şirket; Fenerbahçe'deki demiryolu hattının altından bir kablo geçirmek istemekte; Demiryolları idaresi buna mtisaade etmemektedir. Halbuki diğer taraftan evlere yapılan tesisattan dolayı şirket bu tesisatın taksiti ile berab'er saat paralarmı da tahsil eylemeğe başlamıştır. Hentiz bir çok yerlerde saat olmadığı gibi daha cereyan verilmeden saat parası alınmakta olması da halkın şikâyetini mucip olmuş ve bu hususta Belediyeye müracaat edilmiştir. Belediyece tetkikat yanıirnaktadır. # 3 lira ceza 25 liraya çıkarıldı Numarasız otomobil, otobüs, kam yon, motosiklet ve saire gibi vesaiti nakliyeden şimdiye kadar üç lira para cezası almmakta idi. Fakat bu cezanın maksaü temine kâfi olmadığı görüldüğündon badema bu kabil vesaitten yirmi beş llra ceza alınmasına karar verilmiştlr. D erken, beni «mülâkat» için çağırıyorlar. Kurşun geçirmez camlardan birinin önüne çektiğim koltukta yerimi alıyorum. Camm öbür tarafında iki kişi var: Elçilikteki Türk görevlilerden biri önde, cama yakın bir yerde oturuyor: Konsolos olduğu bildirilen genç tsveçli hanım da daha arka planda. Doldurduğum so ru kâğıtlarım camın hemen altındaki tnceclk yarıktan içeri uzatıyorum. Bunlat lncelendikten sonra «mülakat» başlıyor. O Mülakat ® Kızıl azaldı Sıhhiye Müdüriyetinin verdiği malumata göre resmî istatistikler kızıl hastalığının ilk günlerine nazaran dörtte bire indiğini tesbit etmekte ilanlan) 9 Memur aranıyor Bir müessese için usulü defteriye blhakkm vakıf ve yazı işlerinde de muktedir genç ve faal bir memura lhtiyaç vardır. Beyazıt Çarşıkapı No: 99; • Sshir dahilindaki gürültüler Dünkü akşam gazetelerinden biri Dahiliye Vekâletinden Belediyelere bir tamim gönderilerek şehir dahillnde gürülttiyü menedecek tedbirlerin alınması bildirildiğinl haber vermektedir. Bu hususta kendisine müracaat eyledlğimiz Belediye Reis • Belvü Palas Konsolos hanım, esasında kâğıtlarda yazılı olan bilgilerl bir daha soruyor, bir de ağzımdan duymak istiyor olmalı. Aradaki cam lar yalnızca kurşunu değll, sesi de geçirmiyor tabii, ama bunun çaresi düşünülmüş: Camın her iki tarafmda birer mikrofonla blrer sesytikseltîci (hoparlör) var: birinden dinleyip, birinden konuşmak gerekiyor. Bütün bu aygıtlar da oranın sterll bir yer olduğu duygusunu güçlendiriyor. Bir sanatoryumda ciğerlerime teşhis konması için doktora şikâyetleriml anlatır gibiylm. Ayrıca, mahsus mu düşünülmüş bllinmez, benim oturduğum koltuk. «doktorlarımın» bulunduğu yerden daha alçak bir düzeyde: dolayısıyla görüşmeyi sürdürmek İçin sürekll boynumu yukarı doğru uzat mam gerekiyor. Bu güçlüklere, doğuştan gelen «teknoloji çekingenligi» de eklenince hayli gülünç bir du rum çıkıyor ortaya: Mikrofonla sesyükselticlyi blrbirine kanştırmaya başlıyorum. yani mlkrofonu dlnlerken hoparlöre doğru konuşuyorum ve biraz terliyorum. 'imm öte yanmdakller hiç gülmüyorlar. Bu hengâme içinde bir başka tuhaflık daha var: Kon Her türlü asri konforlan, güzel manzarası, sıhhi odaları ve mükemmel servisiyle tanınmış Belvü Palas Otell, geçirmekte olduğumuz lktisadi buhran dolayısiyle fiatlarmda mühim tenzilat yapmıştır. İstanbul Vakıf lar Başmüdürlüğünden Mahallesl Yahyakâhya > Sokağı Karanlıkçeşme > AdaNo. ParselNo. M2'sl 869 869 23 24 206.50 240.00 Clnsi Kârgir bahçeli ev Kârgir Ev Yukarda cins ve evsafı yazılı gayrlmenkullerin îdaremizce istimlâki cihetine gidileceğinden, 21.12.1982 salı günü saat 10.00'dan itibaren Beyoğlu Kazası îstiınlâk Takdir Kıymet Komisyonunca mahallinde istimlâk bedeli takdir olunacaktır. Keyfiyet 6830 Sayılı Kanunun (122 Sayılı Kanunla değişik) ll'inci maddesi gereğince sahip ve alakalılanna ilânen tebliğ olunur. (Basm: 26262) 8567 HURDA VASITA SATILACAKTIR 1 Bunlara ait satış şartnamesi Beykoz'daki Müessesemiz merkezinden temin edilecektir. 2 Teklifler en geç 20.12.1982 günü saat 16.00'ya kadar Müessesemiz Muhaberat Servisi'ne verilmiş olacaktur. 3 Müessesemiz aatışı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta tamamen serbesttir. SÜMEEBANK DERİ VE KUNDURA SANAYİİ '• MÜESSESESİ İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN HURDA TELEFON MAKİNASI SATILACAKTIR Başmüdürlüğümüz Topkapı Ambarında mevcut takribi 13.000 kg. hurda telefon makinası kapalı teklif alma suretiyle satılacaktır. Bu işe ait şartname Gayrettepe Yıldız Posta Caddesindeki Başmüdürlüğümüz Malzeme Müdürlüğünden temin edilebilir. îstekll olanların bu işe ait kapalı teklif mektuplarını en geç 30.12.1982 perşembe günü saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlüğüne tevdi etmeleri ilan olunur. (Basm: 25846) 8568 İ L A N 4h ^ürkçe îngîlizce C ÎSTANBUL S. İC31A TETKÎK MERd HÂKİMLÎGİNDEN Konkordato Dosya No. 98İ/2073 Esas 982/1602 Karar îstanbul 1. Levent Nisbetiye Cad. Aytar Sokak No. 32/1'de müteahhitlikle iştigal eden Necaattin Bay ian veküi Av. Ertuğrul Bilgın'in hâkimliğimize vaki konkordato talebi hâkımüğimizin 10.12.1982 tarih 982/2073 Esas 982/1602 sa. yüı karan ile kabul edilerek İKÎ AYLIK MÜHLET VERÎLMİŞTİR. YEDI GÜN ıçerlsinde iö raz olunabileceği ilanen tebUğ olunur. 10.12.1982 (Basın: 13033) KARABÜK DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN HURDA AÇIK VE KAPALI VARİL, HURDA Dl$ VE ÎÇ LASTİK VE KUMAŞ KIRPINTIS! SATILACAKTIR Şartname, bedelsiz olarak aşağıdaki adreslerden almabillr, \ 1 KARABÜK'te: Demir ve Çelîk Fabrikalan Müessese Satış Müdürlüğümüz. 2 ISTANBUL'da: Sirkeci Yalı Köşkü Cad. Yalı Köşkü Han Kat. 4 5'deki Mümessilliğimiz, 3 ANKARA'da: Küçükesat Bükiüm Sokak No: 32 Genel Müdürlüğümüz. lSrEKLILERÎN sartnamemiz esaslanna göre hazırlayacakları kapah teklif mektuplannı, geçici teminatıyla birlikte, engeç 26.1.1983 ÇARŞAMBA günü saat 14.00'e kadar Karabük'teki Müessesemiz Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğünde bulundurmalan ilan olunur. (Basm: 25813) 8572