Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 6 EKONOMİ 28 KASM 1982 yıp dısa satmayi da düşünenler ise bugün kazançlı çıktı* lar. En az sıkmtıyı onlar çekiyor. yahut da hiç sıkmtı çekmiyor, işini geliştiriyor SORU Bir de yatırım arzusu açısından bakarsak. son yıllann ortammda yatınm sevk ve arzusunun sürdüğünü söyleyebilir miyiz? ECZACIBAŞI 1960'lara dönersek o tarihlerde her fon blriktiren müessese normal olarak yatinmını devam ettiriyordu. Bugün ise biraz evvel tahlil ettiğim gibi fon ak'tnı değişmiş olan müesseselerde bir yatırım yavaslamasmı doğal olarak göreceğiz Aynca yatırımların gecmiştekine nazaran daha değişik bir şekil aldığını göreceğiz. Bunların Ekonomide ülyalog*un bu haftakl komığu geğtığinuz hafta içinde 40. yüını kutlayan Eczacıbaşı Topluluğu'nun kurucusu olan Dr. Nejat Eczacıbaşı. Eczacıbaşı üe Türkiye'nin sanayileşme çabalarının dünü, bugünü ve yarını üzerine konuştuk. SORU Saym Eczacıbaşı, Türklye'de sanayileşme olayını nerdeyse başmdan berl yaşayan bir sanayici olarak size ilkönce şunu sornıak istiyorumt Cumhuriyet Türkiyesinde sanayileşme fikri nasıl doğdu ve gelişti? ECZACIBAŞI Türkiye'nin sanayileşmesi karan bence daha 1923 yıhnda, Izmir Iktisat Kongresi'nde alınmıştı. Oras • EKONOMİDE DIYALOG Nejat Eczacıbaşı kimdir? 1913'de doğan Nejat Eczacıbaşı lise öğreniminl lstanbul Robert Kolej'de tamamladıktan sonra Almanya'da Heidelberg Üniversitesi'nden kimya diploması aldı, Yüksek kimya üsansını Şikago Üniversitesi'nden alan Eczacıbaşı daha sonra Berlin Üniversitesi'nde kimya doktorasmı verdi. Eczocıbojı'n\n konusuyla ilgili olarak yayınlanmış iki eseri var. Eczacıbaşı'nın iş hayaiına atüması 1941 yılına rasthyor. Bir apartman katmda balık yaöı imalatıyla başlayan ış hayatını ilaç ve seramik alanlannda sürdüren Eczacıbaşı daha sonra kağıt, sağlık gereçleri, gıda ve kaynak teknolojisi alanlannda yeni sanayi yatırımlanna girişti. 1674 yıhnda bir de yatırım holdingi kuran Eczacıbaşı grubu böylece finansman alanına da girmiş oldu. Nejat Eczacıbaşı, petrol araması alanında başka şirketlerle ortak girişimleri de olan Eczacıbaşı grubunun başında bulunuyor. NEJAT ECZACIBAŞIı Sanayici olmasaydım doktor olurdum. 4^ 2. Dünya Savaşı sırasmda doğan piyasa boşluğu Türkiye'de sanayie hevesli kişilere bir imkan yarattı. Ben de ilk olarak arandığı halde piyasada bulunmayan bir balık yağı müstahzarını imal ederek iş hayatına atıldım «•III .., , , . da özel teşebbüs yoluyla memleketin sanayileşmesi ve geliş mesi öngorülmüştü. Fakat o zaman ortada bîr müteşebbis grubu olmadığı Kibi gerekli sermaye birlkimi de yoktu. Bunun tabü tarihseı nedenleri var. Biz ıki aşamada Batı'dan geri kalmışız. Sosyal kultürel yaşantımızda reformasyona, rönesansa kavuşamamışız. Ekonomik hayatımızda da sanayi de\'rimine yetışememişiz. Bu nedenle 1923'dekl duşünceler 1930'lara kadar düşünce aşamasında kaldı. 1930'larda ise dünya bir krize girerken Türkiye'de bir şeyler yapma gereği daha açık şekilde ortaya çıktı. îşte bu ortamda Atatürk iktisadi devlet teşekküllerinin bir zaruret olduğunu anladı ve bu kuruluşlar kuruldu. 1930'lann sonunda ise, 2. Cihan Harbi çıktı ve bu olay da Türkiye'nin sanayileşmesine büyük etki yaptı. Benim iş hayatına atılmam da işte o yıllara rastlar... SORU Ben de sözü oraya getirmek istiyordum Sayın Eczacıbaşı, slzde sanayici olma, bu alana girme fikri nasıl gelişti? O dönemdeki şartlar ve ihtiyaçlar mı rol oynadı bunda? ECZACIBAŞI Ben Almanya'da kimya tahsil etmiş ve sanayiye gırmeyi düşünen bir kişiydim. Bunu da aileden gelen bir gelenekle ilaç sahasında yapmayı düşünüyordum. Ama bana bu olanağı harp seneleri sağladı. Bu yıllardaki piyasa boşluğu ba?ı teşebbuse hevesli kişilere imkân varatmış oldu. Mesela benim ilk ürettiğim müstahzar memlekette yokluğunu farkettiğim ve tahsılım icabı ne olduğunu bildığim bir preparattı. O zamanlar yaşh insanlar balık yağı kullanarak kısı daha rahat geciroceklerine ınanıriardı Bunun yağı Türkiye'de vardı. Içine konduğunu bildiğim vitaminlen de tıtre ederek ilave ettiğımde ıstenen balık yağı cuunu elde etmek mumkün oluyordu. Aksaray'da bir apartman katmda imal ettiğim bu balık yağının yanısıra gene piyasada bulunmayan ve ihtıyacımız olan bir çccuk maması vo gene ihtiyaç olduğu halde bulunmayan bir kahve fincanı imalatıyla bu çabalar gelişme gösterdi. Bence Türkiye bugün yaşadifh krizden gerekli sonuçlan çıkartarak eskisinden de iyi bir noktaya gelecektir. Ancak aeır bir hastalıktan sonra derin bir operasyon çeçirdik. Bu nedenle bir süre dç>ha yo^un bakım odasında kalacağız ve sıkmtı çekeceğiz. daha zlyade memleket gerçeklerine uygun yatınmlar olrfuğunu göreceğiz. Ben bizim daha önceki yatınm planlarv miîm bir ölcüde ypnlıs olHvfetı Vanı^nHavım ti" 1 ""' KHnayii hiç olmasın demlyorum. fakat ona çok fazla önem vermiş olduğumuzu söylüyorum Bizim hiç döviz kazanmayı düşünmeden hep döviz tasamıf edelim diye kurduğumuz sanayiler, yeni döviz ihtiyaçları doğurdu. Kurduğu1 muz ssnayilprin Vatma değer hesaplannı da gerpfcince ye.nmadık. Oysa biliyoruz ki Japonva ve îsvicre gibi ülkeler bu hesabı iyi yaptıkları için bugünkü durumlanna crişebildiler... SORU Peki, bundnn sonrasmı nasıl erörüvorsunuz Savın Eczpcıbas?? Bulunduğumuz noktadan daha iyiye doğru gidebilscek miyiz? ECZACIBAŞI Bence Turkive bueünkü krizden olumlu sonuçlar çıkartarak daha iyi bir noktava celecektir Kellmelerin ideogramlar kullanılarak türetiidiiŞri Çincede «kor1 ku» ve «fırsat» kavramlannı yanvana vazdınız mı «kriz» keümesfni elde edivormussunuz. Simdi benre bu ynsadığımız kriz, bize bazı yeni imkânlan görrne fırsatmı verdi örn» ğin döviz kazanmak için Eirisi1*™ cpbaiflr bunnn snnuri"'ıır, daha hesaplı yatınm yapmn çabası bunun sonunıdur Tıplan bir örnek vermek gerekirse Türkive a§ır hastavdı Bir takım dokt^orlar geldiler ve bu hastalı&a rioğu tp'shi* koydular. 24 Ocak doğru bir teşhis ve doSru bir tedavi vöntemiydi Tabü hastalık ne kadar ağır olursa. yapılan ooerasyon da o kad^r derin olur. Bi7dekl ODerasvon da agir oldu Hssta ds baftırdı, hasta sahibi de bogirdı Ama biz burada ölmemek için bu s£ır operasvonu tercih pttik Simdi bir sürp daha yoğun bakımda yniDcaütz ve bilfiüm ki daha sıkıniılanmız var. daha çekereklerimlz vnr. Ama BOnunda hasta, benre eskisindpn tî° ivi oİBrnk d«<ha sa&l'kiı bir sanayi yapısı kurulacak. Çünkü temelde bünye kuvvetli. Ulagay sordu, Eczacıbaşı yamtladı: Yarının sağlıkli sanayi yapısı bugünkiı bunalımdan doğacak ğım göstermektedir. SORU Şimdi efendim siz Eczacıbaşı grubu olarak ilaç ve sonra da kahve fincanmdan başlayarak seramik alanında imalattan fabrikasyona geçcrek gelişmenizi sürdürdünüz. Bu gelişme süreci içinde kuruluşlannız giderek büyüdü ve yeni kuruluşlar yaratmaya başladı. Bu nasıl oldu? Bu olayı anlatabilir misiniz bize? ECZACIBAŞI Sanayicinin görevi toplumda servet yaratmaktır. Bence bazı çatışmalar da bu kavramın iyi anlaşılmamasmdan çıkıyor. Daha ilkel aşamada bulunan sanayici kendini biraz farklı görebiliyor, «benim» diyebiliyor. Tabü «onun» ama onun idaresine ve emniyetine terkedilmiş bir kuruluş, bir kol olarak «onun.» Yoksa, «ben bildiğimi yapanm, istediğim gibi a h r satanm yahut bunu alır başka ülkeye transfer ederim» şeklmde onun değil. Sanayici «bu yarattığım imkân topluma aittir» diyebiliyorsa doğrusunu yapıyordur. Ben bunu hep böyîe gördüm ve taa o ilk imalatımızı yaptığımız Aksaray'dakı apartman katından itibaren biriken her fazlalığı tekrar müessese içinde değerlendirmeyi prensip edindim. Özvarlık çoğalmca da kuruluşlar yeni kuruluşlan doğurdu. Aksaray'daki yer Galata'daki laboratuarı dogurdu, o laboratuar Sınai Kalkınma Kredisi'nin de yardımıyla Levent'teki fabrikayı doğurdu. öbür tarafta fincan yapan kuruluş tabak yapanı doğurdu, oradan sağlanan imkânlar sağlık gereçleri tesisini dogurdu ve 1960' lann sonunda yeni yatınmlara yönlendirilebilecek fon akışı büyumeye başladı. Bu defa yeni yatınmlara giriştik. Bunlar içinde kâğıt vardı, önemine öteden beri inandığım gıda maddeleri üretimi vardı, kaynak teknolojisi vardı, ambalaj sanayii vardı.. @ Müessese içinde biriken her fazlalığı tekrar müessese içinde yatmma dönüştürmek prensibi sayesinde bir apartman katından laboratuara, laboratuardan fabrikaya geçmek mümkün oldu. 1960'lann sonundan itibaren yaratılan fonlar büyüdükçe yeni alanlara yatırım imkânı doğdu. SORU Daha öncedeo ithal edilen bu malların yerlilerlne karşı bir güvensizlik hattâ bjr teplti olmuyor muydu halkta, tüketicide? ECZACIBAŞI Türkiye'de bu belki bir ölcüde hâla var ama bizim sanayıleşmeye başladığımız zamanlarda yerli üretilen bir mamule karşı direniş daha çoktu. Ben bu direnışı çoğu zaman haklı da bulmuşumdur, «bu malın yerlisi işte bu kadar olur, kardeşim sen al bunu kendi malın olarak kuilan» iddiasını kolay Ttabul etmiyorum. Hele Haçta hıç kabul etmiyorum. llacın ıyisi kötüsü yoktur, ya iyidir, ya ılaç değildir.... SORU Peki yerli sanayi mallarına karşı gösterllen bu tepkinin sizin glrişimlerinize olumsuz etkisi olmadı mı? ECZACIBAŞI Oldu tabiı. Ben Levent'teki fabrikayı kurmak için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'na müracaat ettiğim zaman ilk günden reddetmişti yönetim kurulu bu başvuruyu. Çunkü üyeleri Türkiye'de iyi ilaç yapılabileceğine kendileri inansalar bile buna toplumun inanacağından kuşkuluydular. Toplumun inanmadığı bir şey de satnamayacağından buna kredi vermek istemlyorlardı Bu engeli zorlukla aşabildik Fakat benim iddiam sanıyorum ki, sonunda geçerli oldu: Ben diyordum ki, siz topluma Batı'da çalışıldığı gibı çahşıldığını anlatırsanız ve gösterirseniz yerliyo karşı olan bu direnişi kırarsınız. Bugun Türkiye'de ihtiyacımızın tamamını sağlayan bir ilaç sanayiinin bulunması da sanırım bu iddiamın doğrulandı £ 1970'lerin sonuna doğru enflasyon azarken piyasa üreticiyi zorlayan bir hale geldi. Bu sağlıksız ortamda pek çoğumuz hatalı hesaplar ve projeksiyonlar yaptık. O günlerin anormal ortammda yamlmamak ve hata yapmamak çok zordu. Bugün işte o hatalann sıkıntısmı fazlasıyla çekiyoruz. SORU Bu fon yaratma ve yaratılan fonlan yatmma d5nüştürme olayında ülkemizde özellikle 1960'h yülardan itibaren başlayan hızlı bflyümenin, genişleyen iç pazann ve genel ekonomik ortamın da önemli payı yok muydu Sayın Eczacıbaşı? ECZACIBAŞI Tabü vardı. Türkiye'de 1960'lar ve 1970'lerin bir kısmında % 67'lik büyüme hızlanna biz önemli bir enflasyon olmadan eriştik. Bu çok önemli bir faktördü. 1970'lerin sonuna doğru ise piyasa üreticiyi zorlayan bir YEDEK AKÇELERİN DEVLET TAHVİLİNE YATSRILMA ZORUNLULUĞU KALKTI ANKAIÎA, (ANKA) Anoninı ve Lirrated Şirketlere, yıllık kârlarından ayırdıklan yasal yedek akçelerin tamamıyla dev Zet tç istikrar tahvıli alma zo runluluğu getiren kanun hük ınündeki kararname yürürlük ten kaldınldı. Kararnamenın yürürlükten kaldırılması, ser maye piyasasının canlandınlması çabaları yanında, sirket lerın nakit sıkmtılannı hafıî letme gırişimlerine bağlanıyor. Bu arade, devlet tahvillerinden başlayarak, faiz oranlan nı dUşUrme arzusunun da ka rarnamenin ytlrUrlükten kalk masmda etkili olduğuna dıkkat çekiliyor. Yasar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Kubalı "Peşpeşe devalüasyonlarla ihracat ve isçi dövizi sorunlan çözümlenemez,, Kubalı faizlerde devletin yeni bir düzenleme getirmesinin zorunlu olduğunu söyledL tZMİR, (Cumhuriyet Gge Bürosu) Yaşar Holding Yonetirn Kurulu Başkan Vekih Dr. Ali Nail Kubalı kontrol altma alınamayan kredi faizlerinm Türk ürünleruıin rekabet şan sını kırarak devalüasyonları zorunlu duruma getirdiğini belirterek «Devalüasyon thracat açısından kaşıkla verdiğlni sa pı Ue geri almaktadır.» dedi. Viking kâğıt tabrikalannm müşteriler toplantısmda bir konuşma yapan Dr. Ali Nail Kubalı devalüasyoıiların ilk etapta yaptığı olumlu etkıyi hammadde ve enerjı maliyetlerini ve fiyatlan yükseltmei: suretiyle ortadan kaldırdığını sbyledi. Işçi dövizi girdisinde Fiyat düzenleme ve destekleme fonu kaldınldı ANKARA (ANKA) Piyatt Bakanlar Kurulu'nca belırlenen temel mal kalmayınca, «fi yat düzenleme ve destekleme fonu» kurulmasına ilişkin kanun hükmündekl kararname yürürlükten kaldınldı. Yürürlükten kalkan kararname, temel mallann fiyatlarınm yeniden belirlenmesi sırasında oluşacak fiyat farklarının kurulan Fon'da toplanmasım öngörüyordu. hale geldi. Bu tabü bazı vanlışlıklara, hesao hatalanna yol açtı. Normal bir piyasa düzeni içinde olsaydık, hesaplanmızı ve projeksyonlarımızı daha saglıklı yapacaktık. Oysa biz 1970'li yılların sonlarına doğru çok hatalar yaptık. Bu hatalann yapılmasmda o yumuşak paranın, o karşılıksız paramn sanayiciyı yp.tırıma ?orlayıcı tarafı önemli rrl ovnadı SORU Herhalde o dönemdeki kuvvetli fç tnlebln de bunda payı oldu... ECZACIBAŞI Daha doğrusu sağlıksız talebin. 24 Ocak kararlannı ve bu kararların tatbıkatına ımkân veren 12 Eylul Harekâtı'nı izleyen günlerin getirdiği sıkıntılar da aslında 1970'lerin ikinci yarısında yapılan planlamadaki yanIışlıklardan, hatalardan kaynaklanıyordu. O hatalar olmasaydı bu sıkıntılar da çekilmezdi. SORU Peki Saym Eczacıbaşı, o günün şartlarında, ucuz kredi. aşın değerlenmiş döviz kuru. anormal talep koşulsahibi dnuımunda bulunan Iarında örneğin slzin için bunun böyîe sflremeyeceğini lannın aktif noUîtikava girmesi"*. bele gdrmek ve ona göre davranmak, plan yapmak mumkfln kurmasma kesiri'Me knrsıvim. Fi»Tmi «r>hibi degil miydi? ECZACIBAŞI Mümkündü. Mümkündü ama itiraf edeolmayan yetenekli yöieticinin pollitikaya yim ki «mümkündü» diyen ben bile bunu pek yapamadım. atılmasında ise yarar var. O öyle bir dönemdi ki, insanlar çok yanılabiliyordu. Biliyorsunuz Batı'da bile enflasyon ekonomisi diye bir şey çıktı son yıllarda. Bu enflasyon ortamı bambaşka bir şey. SORU Sayın Eczacıbaşiı siz kırkvılhk bir sanaytcl olaO ortamda biz de bu hataları yaptık. Buz gibi yaptık. In rak eminim ki buyök sıkıntılar çektinlz ve hprhaldp bflsan o ortamda o yanilgıya düşüyor. işte bugünkü sıkmtı yük tatmin duyduğunuz anlar da oldu. Bu kırk yılin k#*nlar o hatalann sonucudur. dinize göre bir muhasebesini yaptığınız da sanaylc! olduSORU Efendim, söz Ister istemez bugunün sıkıntılanna punuza Dİsman mısmız? geldi. Ben burada sanayinin ve sanayicinin bugün karşı ECZACIBAŞI Ben eğilim olarak hep bir sey meydana Iaştıgı sorunlan sormak istiyorum size... getlrmekten zevk aldım. Sanayicilik de bu bakımdan bana ECZACIBAŞI Burada, bugün gelinen noktada galiba ar bir tatmin sağlamıştır. Ancak bu sorunuzda çok ısrar edertık sanayi kesimini bir bütün olarak almayıp, sanayi kol , seniz, doktorluğu bütün meslekler içinde tercih ettigim lanna hattaflnna bazma inörek tahlil yapmak lazım. Şim, 1 meslek olarak gösterebilirim. Oradn sağlılt göturmek bir di bir müessese döşünün ki buna örnek olarak kendi mü i hastaya sağhk göturmek olayı vardır ki. bunun saftlavaessesemi verebflirim fon blriktirmiş, büyüme eğilimi var, cağı manevi tatmine başka mesleklerde erismek herhalde yatınmlannı planlamiş, bir an evvel bitireyim diyor. Fi kolay değll Aynra benim iş hayatında Çok bunaldıfcım zibilitesini yaparken de benim mevcut teslslerim belli bir zamanlar oldu. Sanayici topluluğu içinde benim anlayıgıma sürede şu «feedback»i (geriye dönüşü) sağlayacak, şu mik çok ters dügen davranışlara girenler oldu ve o zamanlar tarda fon akışı olacak. diye hesap etmiş. Bir de öz var keşke şu daha sevdiğim doktorluk mesleğini seçseydim. dihk kredi hesabını yapmış. kredinin fiyatı şu demiş. Bü ye düşündüğüm anlar oldu. Buna rağmen sonuçta sanayici tün bunları kağıda dökmüş ve ben şu kadar senede şu olduğuma pişmanım diyemem. maliyetle, şu kadar üretim ve satış yaparım demiş. Ama bir de bakmış ki son yıllarda bu şartlar tamamen tersine SORU Efpndim, son olarak biraz tarklı bir soru sormak donmüş. Enflasyonu önlemek için resesyona gidilince bir istiyorums ÖnümüzrteM dönemde Türkiye, yeniden cok kere o beklediği geriye dönüş. beklediği fon akışı olma narfili havata gecerken işpdamlarının. sanavicilerin p«lit!mış. Kredi faizleri anormal düzeylere çıkmış ve o yapı kada aktif rol oynamasının yararlı olacağını düşiinüyor lan hesapların hiçbiri tutmamış. Bu arada daha önce enf musunuz? lasyonist dönemin adeta bir boya g'bi örttüğü sevk ve ida ECZACIBAŞI Bir defa önce şunu belirteyim ki nolifika re hatalan da birer birer ortaya çıkmaya başlamış. Bütün yaşantımı?m bir parçası. Bununla isadamı da ilgüenecek, bunlar tabü bugün sıkıntıya yol açıyor. O dönemde daha isadamı olmayan da ilgilenecek. «BPn rey biİR vermiyorum az hata yapanlar, tümüyle İç pazann çekiciliğine kapılma kardeşim» görüşüne ben hiç bir zaman katılmamtşimdır. Bu memleketin yöneltilmesi zarureti vok mu va^ Ren kendim hiç bir zaman bir partiye mensuD olmadım vo olraayı da düşünmüyomm. Niçin düşünmüyorum? Çünkü bağlı olmak istemiyorum, etki altındn kalmak is Her seçimde o sırada yarsrlı olacağına inandığım oy voririm. Aynca bugün ge!diğimİ7 ekonom'k a$amad<ı hâlâ kişiseldir büyük kuruluşlar. Bueriin perçek isimlpri vermeyeyim. hâla «Ahmet Beyin holdingi. Mehmet Bevin îıoldingi» diye anılır büyük kuruluslar. Demek ki doŞruc*an doğruya kişiye bağlı. Şimdi holdins: sahibi AhmPt Bey. fevkalâde kabiliyetli olabllir ve o kabiliyette bir adam keşke hükümette olsa, en başanlı bakan olur diye düşunüki azalmayı ABT içlndeki iş le sıraladı: lebilir. Ama bana gelip dost olarak sorsa. «Sakm ha» desizliğe beglayan Ali NaU Kü «Faizlerde devletin yeni bi» rim. Çünkü bu adamm bakan olarak alacağı kararlnr balı «işçi dövizlerl açısından düzenleme getirmesinin zama eninde sonunda kendi kurulu'îlarinR tnüspe* ya da menfi devalüasyonlardan tnedet umma nı gelmiş ve geçmektedir. yansır nasıl olsa. O zaman «Efendlm kenrtüert fevkalâde ya imkân yoktur» dedi. Kubalı, îhracat, vergi iadesiyle de samiml» gibi bir gerekçe de lnandırıci olmnz Ya da bükonuşmasında 1981 yılında yapı lan büyük ihracat hamlesiyle ğil ondan çok daha etkili ve tün bunlan düşünerek bu adamm vereceğt karardan ne aşın giıven duygusuna kapı ekonomik politika esneği bu yarar gelir? Yani iş aleminde sahiplik hüviveti tagıvanlann lınr.rak ihracat teşviklerinden lunan bır fiyat restitusyonlan politikaya aktif olarak girmesine hele hel^ parti kurmaönemli bir bölümünün uygu sistemi ıle desteklenmelldir, Or sma bu bakımdan kesinlikle karşıyım. Ama bu sözlerimlanmasından vazgeçıldiğinı bu tak Pazar'ın kullandığı yön den işadamlan politikaya «irmesin anlamı katiyen çıkmaz. nun ise ülkeyi yeni bir dövız tem budur ve bu yöntem esa Bugün özel teşebbüste çahşan öyle pınl pın) yöneticiler darboğazına doğru yöneltmek sen ülkemizde de çimento sa var. Cyle kıymetl! insanlar var ki. bunlara rica edivorum te olduğunu belirtti ve alm nayiinde başarı ıle uygulan. bilhassa, lütfen girsinler politikaya ve ekonomiyle ilgili koması gerekli önlemlerl şöy maktadır. nulara sahip çıksınlar. 119 Yılhk tecrübesiyle Türkiye'nin en eski Bankası KASI GüzelSanatlar Osmanh Bankası attığıi bankalardân biıidir veöylekalacaktır.