27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 20 KASIM 1982 34gün Türkiye'den rakı gelmiş, akşam ye mekte ıçıyoruz. Ben yanımda taşıdığım haritanın uzerıne çızdiğim durnmu komutanlara gosterdim ve gerekçemi anlattını. önce General Garans Doğruya doğru... dedl. Ttıgay Komutanı da onay Iadi: Peki, senin dediğin ol O General Ridgway bir basın toplantısı düzenleyerek bizim erleri gazetecilere tanıttı baktı. Amma da atlamışız gibilerden kaf asmı sağa sola salladi; sonra duvardaki ha ritada eski durumu sildi, be nim istediğım durumu çizdi. Ertesi günü erkenden savunma bolgesine giderken Tugay'm Danışmanı Albay Duncan: Ben de seninle geleyım. Ona yeni durumu anlattım. Duncant Dün savunma düzeni aiınırken ben de oradaydım. Saptanan durumu tümene bildirdim. Kartaltepe'ye giderken tümene de uğrayıp bilgi verelim. Peki. Ciplere atladık, yola çıkük. Tümene yaklaşırken içime bir kurt duştü; ya bize «Dün durumu bildirdiniz de ğiştjremeyîz» derlerse? Ben bunlan düşünürken Tümene gelmiş bulunduk. Tümen Harekat Subayı Binbaşı Yates bizim cipin gurültüsüne barakasmın onimi çıktı. Bu Binbaşı Yates sözleşmeyle gelmiş bır subay; zen gin ve serüvenci bir genç... Gelişimizin nedenini han tanin üzerinde kendisine an lattım. Eski durumu duvardaki haritaya işlemiş. Bir o hari taya baktı, bir benimkine SUE. Seni komposto kahramanı deyip kesip atabiliyor, yetkiler çekintisiz kullarulıyor. Savunma düzenini almaya başladık. Ben dolaşıyorum. Uçaksavar birliğinde dokuz tane tank kundakh top var Bu toplar temelde uçak lara karşı kullanılır, ama Çlnliierin uçaklan yok; onun için tanksavar olarak yararlanıyoruz. Gezip gördüğümde bu toplarm yerlerini beğenmedim. Yüzbaşı Orhan Kabibay ile birlikte hepsini daha derin aüş alanlı yerlere kaldırdık. seni... Sonradan geldiler erler, anlrıtıyorlar: Helikaptır (helikopter) £.eyyar hastanenin ortalık yonne indi. Bizim üstümüze bır surü kızlar geldiler, yüğdüler (yıkadılar) sonra yaralarımızın üzerme koca kcca pamuklar çaputlar yapıştırdılar. Temiz çamaşır neyi giydirdiler, oyle göturdüler bu" kalabalık yere ko dular. Pizimkiler ne olduğunu bi »emıyorlar. General Crawford bunlan götuımuş, durumu Ordu Ko mutanı General Ridgway'e anlatmış. Ridgway: Basın toplantısı.. dânuş. Butün gazeteciler Ordu Karargahına toplanmışlar. General Ridgway bizim erleri çıkarıp göstermiş ve gazetecilere demis ki: Ben Ordu Komutanı olarak gunlük raporlar alırıın Amerikan ordusunda kavgalar ya içki, ya kumar, ya kadın yüzündendir. Türk Tugayında olaylar «Sen savaşa girdin, ben giremedim, ben kahramanım sen komposto kahramanısın» diye çı kıyor. Işte size gösteriyorum bu Türkleri; bakm birbirlerıni ne duruma sokmuşlar!.. Bana anlattıklarına göre Rıgdway basın toplantısmda: Bizim General Crawford bunlan zor ayırmış... di yesıj miş O donemde bütün gazeteler bu olayı yaymlamışlardı. O vsa bizde olsa Hare kat Subayı der ki: Haklısımz, ben de sizin gibi düşünuyorum, ama durumu Kurmay Başkan Yarduncısına sucalım. Kurmav Başkan Yardımcısı der ki: Evet, doğru; Kurmay Başkanma söyliyelim. Kuımay Başkanı der ki: îyi... Durumu Komutan Yardımasına bildirelim. Komutan Yardımcısı der ki: Ben bir komutanla ko nuçayım. Böylece lş uzar. zaman yi ter. Anıerikan ordusunda bir Harekat Subayı Binbaşı ® Bizde olsa? 0 Karaford Paşa beğendl T Toplum îçinde Sanatçı... 18 Eylül 1982 günlü 'Ankara Notları»na. Suat Taşer'le girmiştim. Ankara'daydı, bir akşam damadı Ilhan Kocaoğlu'nun evine çağırmıştı. Kızı Işık da vardı. Eşi, dostu bir görmek istedim, Anhara'ya onun için geldim... demişti Bir arkadaşımla gittik. Bahçeli'deki eve. Astım çekiyordu. Aldığı ılaçlardan şişmanlamıştı. Arkadaşım, aynldıktan sonra: Kortizon öyledir; iki yanı keskin kılıçtır! 'dedi. ümen Komutan Yar dımcısı General Crawford ikide bir helikopterle gelip ça lışmamızı izliyor. Bunca iş on beş günde bitmez, diyor, bizim kurmayiar planlamada geç kal dılar. Bizim subaylar ise bu işi on beş günde bitireceğimiz kanısındalar. Gerçekten de bütün işler zarranmda bıtti. Telsizle Karaford Paşayı (General Crawford) bulduk: Bu iş tamam. Karaford Paşa helıkoptere atlayıp geldı. Heryerı gezdi. Pek beğendi. Bır erın çah dibindekî pıs ligını de görmezlikten geldi. Karaford Paşa bır ara helikoptenn yüzba^ısına bırşevler soyledi. Helikopter havalandı gıtti. SağcUın birinci Topçu Binbaşı Cahît Tanör, t'çün cü Kore Türk Tugay Komutanı Kemal dördünciı Komufan jurduncısı Madanoğlu... Y^rım saat sonra geldi. vleğer General Crawford emı» vermış. butün bölukle rııpıze tum dunyavı ızhyebı!cn bırer portatıf radyo ar mp jan edıldı Savunma duzenını gezıp dcnetledikten sonra KaraPaşa bana döndü. Madnoğlu, dedi, (onlar d'Üerı donmedigınden bana Mac'ııoslu derjerdı) şıındı şı; (,'nlılerin karçı&mda bırer Turk kahvesı içebıluı? r ;u kayanın üstune oturduk. Akkul, Tegroen Yavuz ıkımizin aî^ında bıraz genmizde çe vırnıenhk yerını aldı Kcnuşmaya dalmışız. R'rden karşımızda bır yııe ba«ı ılo ıki er behrdı. Yu/başı General Crawford'u gıttı sanmı^ Çunkü giyDüerimiz hep bir oldugundan kimm Amerikalı ki mıı» Türk olduğu uzaktan pek kolay seçilmez. Yüzbaşı Aınerikan Generalinı gor dükttu sonra da sozünden dönfmedi, pek de öfkeli: Albayım, dedi, bunlarla ben başedemiyorum, sana ^etirdim. Bunlar, dediği ardında du ran iki en yuzleri gozleri yara bere tırmık içinde, ust leri başlan yırtık kopuk. P^lli ki kavga etmışler. Birisi smsi.. öıeki pek kızgın. Kızgm olan: Komutanım, diyor bu durm bana nasıı «komposto» kahramanı dermiş? Durum anlaşıldı. Kore'ye benımle gelenler. tıkan.adır, kapamadır, az çck savaşı gordüler, tanıdılar. Bunlar sonradan gelen lerle alay ediyorlar. Çünku sonıadan gelenler doğrudan doeruya ateşkes'e geldiler. îlk gelen, bu sonradan geleni kızdınyor: « Len köye vardığrnda Anşa (Ayşe) Kore'de n'ittiniz derse ne diyeceğin? Bol bo( kompustu içtik mi diyeceğin? Seni kompustu (kompö&to) kahramanı seni.» Bunun uzerıne kapışmışlar Ama bu tür kavgalar çok oluyor. General Cravrford olayı o£) enınce: «Madnoğlu» dodi. bu frlen hemen şımdi Ordu Komutanı General Ridgwayt gotürmek istiyorum, verır mism? Karaford Paşa iki en de alıo uçtu. A YARIN: Bizira İmam... Suat Taşer. o'gece bizer<Zaman~A?na«» adh şiirini okudu. ,.u • *,,'.,> * ,ı » ,,,», Salı sabahı astım krizinden kurtulamayan Suat Taşer evinde ölmüş. O akşam, Büyük Tiyatro'da Orhan Asena'mn <Ya Devlet Başa. Ya Kuzgun Leşe* adh oyununu seyrettim. Perde acılmadan, bir görevli çıktı, 'Devlet Tiyatrosu'na yülarmı vermiş değerli sanatçı Suat Taşer bugün öldü. Onun anısı ıçin hepinizi bir dokika saygı duruşuna çağırıyorum» dedi. Bütün salon ayağa, saygı duruşuna kalktı... " Olayı yeni duyanlar: Aaaaaaa' diye şaşkınlıkjarvm dile getirivorIardı. O akşam tiyatrolann tümunde şaygı duruşu yapılmış olmalı... İzmir'de toprağa verildi Oğrencileri, Suat Taşer için ağhyorlardı. Buyüklugü alçakgönüllulugünde miydi? Hırsı olmayışında mıydı9 Yıllar once, İzmir yakmlannda bir yere yerleşmiş. sonra îzmir'e taşınmıştı. Hastahğına umar bulunamadı. Sanatçılar bizde böyle olur... 19 eylül gunü postaladığı «Ornehlerle Konuşrna Eğitimi» kitabına *Tazelenen koklu sevgilerle Izmir'den hucah dolusu selam Ekmekçı dostuma» diye yazmış. Suat Bey'i çok arayacağız! Orhan Veli de kasım ayında ölmüştü. Nahit hanım anlatrnıştı bir gün; Orhan Veli, Ankara'da Ulus'ta yolda açılmış çukurlardan birine düşer, başmdan yaralanır, o halle kalkar İstanbul'a gider. Orada beyin kanamasından ölür. Orhan Veli'nin içki komasından oldüğü yanlışmış. Ölümünü duyunca, arkadaşım Muammer Yüzbaşıoğlu (Karabağlı) ile, yagmurlu bir gunde morga koşmuştuk. •+• Geçen hafta Evrensel'de düzenlenen bir törende, Elif Naci'ye onur plaketi verildi. Elif Naci, çocuk gıbı sevinıyordu Elif Naci. hırçın bır yazarmış vaktıyle Elif Nacı'nin 'Anılardan Damlalnr» adh vapıtmda okudum, Hocası Ahmet Haşım'i de çok üzmüş. Şöyle dıyor kitabında « ".. Gerçi, çok şukür ölumünden önce büyüklüh göstermiş beni affetmışti ama... Neyse... Hatta ser gılenmden bırme, resımlerim hakkmda yazdığı bır yazıda bana ıltifat ederken şöyle demişti: Ehf Naci'nin garabeti küçüle kuçüle imzasına \nhisar etmiş. Olduğü zaman ona karşı haksızlık ve saygısızlıhlanmdan öturü, bır yazımın başlıgında «Onu Bsn Öldurdum» demışüm de, Nurullah Ataç şairin boğazma duşkunlüğdnü ima ederek Ovünme. onu sen değil, patlıcan dolması öldürdü. dıye bizi tesellı etmişti! En eski ressam ve yazarlarımızdan Malik Aksel'e de 3 onur plaketi verildi. Malih Aksel. 1903'te Selanık'te doğmuş Yaşh olduğu ıçin torene gelemedi Plaketlenn 2'sini sanatçıya verilmek üzere Adnan Turani aldı 3 plaketi Kültür Bakanı Evlivaoglu sanatçıva İstanbul'a giredek evinde vereceğim bıldırdı. Pedil'de Malık Aksel'in resimlerini gor duk Milik Aksel 1928 . 1932'de Berlin Güzel Sanatlar AkademiM'nde okumuş 1932'de vurda dönup Gazi Eğıtim Enstitusü'nün resim bolümünü kurmuş. Turk suluboya resmının cn iyi Snıeklerini vermış .. Danışma Meclisi'nde. İcHleri Bakanlığı'nm Rürültülu geçen bütçesini izledikten sonra gittim sergiye. Sonra da Fransız Kültür Merkezi'nde düzenlenen «Duvar Resimleri» konulu açık oturuma uğradım Açık oturumda, ressam Veysel Günay, konuşurken şoyle dedi: *Sorun temelden ele alınmalı İnsan yaşamı çofe yânlü duzenlcnmeh zorunda Bir araştırmaya göre. Pans'te doğmus büyümus insanların çoğunun Louvre Müzesi'ne h'c gitmedıkleri saptanmış Bizde de boyle Herkesm galerilere aitmesini bekleyemeyiz Sanatla insanı, gunlvk yaçammda iç içe soh mak zorundayız Bu da bir hvltürel egitim sorunu » Sanatçılar da kulislerde, YÖK'te olup bitenleri soruvorlardı... " ' • • " • * • • • • * ' •• ."T E Ş E K K Ü R Aile büyüğümüz FATMA DİKMEN'e başarılı bir ameliyat yapan S.S.K. İstanbul Hastanesi Goz Kliniği Şefi, Opr. Dr. HİKMET ARALP'a Müt. Dr. Toruntay Oktar'a, Müt. Dr. Rıdvan Saygılı'ya, Müt. Dr. Selma Akkoy'e, Müt. Dr. Serpıl Yücel'e, Müt. Dr. Alı Rıza Kürkcüoglu'na, Asistan Hemşire ve Personele, gosterdiklerı ılgiye teşekkürü borç bilırım, Aile Adına Opr. Dr. Aziz ÇÖL Naklîyat Işi Yaptırılacaktır 1 MOessesemlzden sevkedilmek ve Müessesemîze getirilmek istenen her türlü malın nakli, kapalı teklıf almak sureti ile ihale edilecektır. 2 Nakliye sözleşmesi Mtiessesemiz Tıcaret Müdürlüğünden ve İstanbul'da Sümerbank Alım ve Satım Müessesesi Nakliyat Servisınden alınabilir. 3 Ihaleye katılma teminatı 100.000, llra olup, teklif mektupları ile beraber verilmesl şarttır. 4 Kat'i teminat ise 600.000, lira olup, (nakît, banka teminat mektubu veya devlet tahvili olabilir). 5 Talipler, sözleşmeye uygun olarak hazırlıyacakları teklif mektuplarını 7.12.1982 günü saat 15.00'e kadar Müessesemizde bulunduracaklardır. 6 Müessese ihaleyi yapıp yapmamakta veya dlledıgme yapmakta serbesttir. SÜMERBANK MERİNOS YÜNLÜ SANAYtl MÜESSESESt BURSA (Basm: 24996) ÜSKÜDAR ASIİYE %. HVKt'K HAKIMLIĞI'NDEN 982/212 Davacı Bedri Baltacı vekıllen terafından davalılar Emsal Özcaner, Mchmet Tatlı vs. aleyhıne açüan tapu ıptah ve tescü davasınm yapılar. duruşmasmda: DDvalılarclan Emsal Özcaner'ın adresı olan, Kooanıustafapaşa Caddesi No: c<07 daıre 1. adresıne gbnderiion dava dılekçesı tebI:ğ ettilmıyerek bılâ geri geldığınden c?avalının adreSı zabıtaca da tahkık ve tes toit edilemedığınden dava di lekçesmin davalıya ılanen tebliğıne karar venlmıstir. Duruşmamn bırakıldığı 2P.12.1982 günü saat 9.35'dek>. duruşmaya davalı Emsal Özcaner bızzat duruşmaya gelmesı veya kendismi bir vekille temsü ettirmesi aksi halde dava dilekçesi ile duruşma gününün tebligat yerine kaım olmak üzere ilan olunur. 11.11.1982. (Basm: 12027> Cumhuriyet TO32 J 20 KASIM 1932 % Ankara Hukuk Fakültesi'nde dîploma töreni yapıidı ANKARA, 19 (a.a.) Ankara Hukuk Fakuitesının beşıncı sene mezunlanna dıploma verümesı münas>ebetıle bugün saat 15"de fakültede merasım yapılmış ve bu merasime rlyaset buyuran Başvekil Ismet Pş Hz. en mühım siyası nutuklarından bırini irat etmıştır. (Dalıili ve harici sıyasete temas eden bu çok güzel ve baştan başa heyecan dolu nutkun metnini yann vereceğız. a.a.) Merasimde Haricıye, Adliye. Zıraat, Mıllı Müdafaa, Gümrük ve Inhisarlar Vekilleri, Ankara Vali ve Beledıye Reısi, birçok meb'uslar, fakülte profesörleri, talebisi ve mezunları, mat buat mümessilleri hazır bulunuyorlarMeraslm, Fakülte Reisi Profesör Cemil Beyin bir nutku ile başladı. Cemil Bey. Başvekil Ismet Pş Hz.' ne ve bu toplantıyı huzurlarıle şereflendüen zatlara teşekkür ettikten sonra hukuk tahsilintn hayattaki kıymet ve ehemmiyetini tebarüz ettirmiş. Cum huriyetin ilk yüksek ilim müessesesı olan ve ınkilâp havası içinde doğan Ankara Hukuk Fakültesinin ker.disme düşen yüksek vazifeyi hakkile müdrik bulunduğunu söylemiştir. Cemil Bey fakülteyi açan Büyük Gazi'nın sozlenni hatırlamıştır. «Cumhuriyetüı müeyyıdesl olarak bu müessesenin açıhşından hisseltığim saadetı başka hiç bir teşebbust« duymadım » Cemil Bey nutkunu bitirirken Ismet Paşa Hz'ne teveccüh ederek şu sozleri söylemiştu^ « Dileğimiz şudur ki, her hukuk genci sizln kadar doğru olsun, vatansever olsun, yurda hizmet eder olsun. Bir doğruluk kî zahiri kurtaran değil, ftimat verid olsun Imkânsızîıklar içinde kalrarnış bir doğruiuk değil, en dar gününde kendisine arzedi lecek her menfaati Çiğniyecek bir doğruluk olsun. Mezun arkadaşlar, talebe arkadaşlar, sıze tnısal olarak bu teraız ve yüksek doğruluğa, butün resmi ve huc.cj H"y^(, ha^fpn başa örnek olacak olan Başvekili gösteriyorum.» Çok alkışlanan bu nutuktan sonra dıplomalar bizzat Ismet Paşa Hz. tarafından bırer bırer mezunlara venlmıştır. Muteakıben mezunlar namına Ertuğrul Beyle Adile Hanım birer nutuk ırat ederek mektepten ayrılırken duydukları hıssiyatı, edındıkleri hukuk ve hayat telâkkilerıni ve tıayata atılırken kendılennden beklenen vazlfeleri lâyıkıle yapmak için ant içmiş olduklarını söyledıler. Bundan sonra Başvekil Ismet Pş. Hz. hemen her cümlesi alkışlanan nu " tuklarını ırat ettiler. Mısahrlere çav ikram edılerek merasime nıhayet verildi. ILAN tSTANBCL 2. tŞ MAHKEMKSt lUKIMLÎGt'NDEN Dosya No: 1982/171 Davalı Demzcilık Bankası T.A.O. Vekılı tarafından davalı Hüseyır. Altınok aleyhıne ıkame olunan alacak davasmın yapılan açık duruşması sırasmda, davahya 16.111982 gunu saat 10. 30 ıçin davetıyenin ılanen tebliğ olunduğu ve duruşmaya gelmedıği anlaşıldığmdan bu kei're davalı Hüseyın Altım 'un duruşmarıın burakıldıgı 21 !2 1982 günü saat 10.30'da bız zat duruşmaya gelmesı veva kendıslnı bn vekıl ile temsü eUıımesı gıyap kararı yenne kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 17 11.1982 ( B a s m : 12018> SERGİ «BRUNOTAUT» 1936 38 yılları arasında TUrkıve'de mültecl olarak yaşamış ünlü Alman mımarının e«erlerine toplu bakıç. Sergi 26 111982 tarihlne kadar hergün (Pazar harıç) saat 13.00 18.00 yası ge^ilebilir. ÎLAN PAStNLER ASLtYE HUKUK HAKIMLIĞt'NDEN Dosya No: 1981/36 Davacı Sebahâttin ttivaneli tarafından Pasinlerin Kevenlık kbyünden olup halen edresi meçhul bulunan Behice Livanell aleyhine ıkame olunan şiddeth geçimsızlik sebebıyle boşanma davasında davalınm adresinin tesbiti mümkün olmadığından dava dilekçesinm ılanen tebliğine karar verilmiştir. Karar ge reğince davahnın aleyhıne şiddotli geç:msizlik sebebıy le boşanma davası acüdığı ve duruşmasımn 23.12,1982 günü saat 10.30'a talik edü diği, adı geçen davaluıın mezkur gün ve saatte duruşmada hazır bulunması davetiye yerine kaım olmak Ûzere üanen tebliğ olunur. 21,10.1982 (Basm: 24953) (günün iladarı) 0 HaSiçKılburnu Gazinosu Muhterem müştenlerımlzden gör, düğum rağbet üzenne bu kere salo numuzu kış bahçesı halıne ifrağ ettiL Kışın da hululü münasebetıle âvar halkımızın musiki zevklerinı t|tmin içm mukemmel bır saz heyeıde gazinomuz muhterem müşterılerırrtzın emnne amadedır Bütün meşrubatımızda yüzde 20 tenzılat yapılmıştır. * # Gaip av köfc&eâi 14 teşrinisani pazartesf gunü Ş'şli cıvarında Korıpy cinsınden dışi bir av kopeğı kaybolmuştur Bulan, Tokstlıvan OtPİinde M Boio Dumeziç'e getirdığı takdirde iyi bir mukafat verılecektır. Hamburgerde \\\::R ÖGLI:N FflYTON : Ankara Döneri ; ÇîG Ankara Alman Kültür Merfcezl. Atatürk Bul. 131 Bakanhk'ır/ANKARA Tel: 25 14 36 17 3124 H t l i ,AkS,\.,\T '.'ıovnıe t>ulıMir:ı\ I RestaurcıntCcsffe Bcar Nezfh bir ortam,Spesiyal yemekler t Istikiai CacL Piremecl .Sok. 20 Baro Han Kat 7 • BEYOĞLU/İST Tlf. t 48 65 90 ra.tMrdaji karsuı1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle