25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 9 EKİM 1982 Erdal Atabek: Barıs DerneğVnin çalışmalarını yabancı bir devlete maletmek yanlıs iddiadır tstanbul Haber Servtei Ba rış Derneği davasında 23 eylül günü yapılan sorgusunda Türk Tabipler Birlîgi Başkam Dr. Erdal Atabek, Banş Derneği' nin eerek kuruluşu, gerekse kunüuştan sonraki çalışmalan run, çeşitli konularda ayrı dü şünceleri, ayn görüşleri olan, siyast görüşleri ayn kişilertn «bans» konusunda bir araya gelmeleri ile olduğunu söyledı. «Deraeğln gerek kuruluşunu, gerekse çalışmalannı bir tek biyasi görüşe, herhnngi bir legal, tllegal siyasi partiye, bir yabaneı devletin güdümüne ma lettnek. eşyanın tabiatına aykın denecek derecede yanlış bir Sddiadır» dedi. Banş Derneği kuruluş çalışmalanna katılışının îstanbu! Earosu Başkanı Orhau Apay dın'ın davetiyie olduğunu, bayışın korunması için, bir dernek kurulması görüşünün banimsenmesi va kuruculan arasında yer almasınm istenmesi üzerine de bu yararlı çahşmaya katılarak kuruculan arasında yer aldığını anlatan Erdal Atabek, Banş Derneği kuruluşunun Helsinki Nihai Senedino Oglumuz FIRAT'ın doğumunu tüm dost ve yakmlarımıza müidelem. OZ AYDANREHA BARIS DERNEĞİ DAVASI dayandığını anlattı. Ttirkiye'nın de imzaladığı bu belgenin barışın önemini sergüedigini, insan lann banşçı amaçlarla bir ara ya gelmesinin bütün ülkelerm isteği olduğunu belirtti. Kişihğine yönelik bilgı verirken, özetle ştiyle dedi: «Şahsen hiçbir siyasi partive gtrmedim, bağlı olmadım. Ha yatim boyunca, bütün düşünce lerim, slyasî görüşlerim dahil hep bağunsız olmustur. KentHm için de, ülkem için de bağımsızlığı çok önemli sayarını. Bu bakımdan bana ya da görev >aptığım kuruluşlara (paravana olmak), (bir siyasi görüşiin talimatıyln hareket etmek), (bir yabancı ülkenin emellerine yar dımcı olmak) niyet ve fiillerlnjrı izafe edilmesl sadece dayanaksız, baksız ve mümkün olmayan bir iddiadır. TCK'nın 141. maddesiyle snçlanan Banş Derneğl hiçbir zaman (bir sosyal smıfm talıak kümünü tesis etmek), (bir sos yal sınıfı ortadan kaldırmak), (müesses nizamı yoketmck), (devletin tıukukj ve siyasi IIIK» mını topyekun ortadan kaldırmak) auıacıyla knrulmamış, bu amaçlar îçin çalışmamıştır. Ksasen îddia makamı da bu konuda lıerhanfa somut bir kanıt açıklayamamaktadır. Banş Derneği, bünyesinde çeşitli lcurnlnşları toplayan bir cephe örgiitü de&ildir. Çeşitli kesimlerden, çeşitli mesleklerden kişilerin biraraya gelmesi adec« banş düşiincesini toplus ma çeşitli açüardan anlatabilmek düşttncesinden kaynaklanmaktadır. Üstelik de çeşitli kesimlerden, çeşitli mesleklerdcn, çeşitli siyasi görüş sahibl kîşileriıı biraraya gelınesi banş dü şüncesioJn dsr, ktsıtlı, grupçu ı Türk Tabibler Birliği Başkanı: «Şahsen hiç riler emir ve taliınat sayıima» nuştır. Sayılamaı da.» bir siyasi partiye girmedim, bağh olmadım. Erdal Atabek, Uuaya Banş gösHayatım boyunca, bütün düşüncelerim, siyasi Konseyinın ıddianamede örgüterildiftı jnbi bir cenhe görüşlerim dahil, hep bağımsız olmuştur. tü de clmadıguıı soyledi. Ceplıe örgütünün sıyasal. ekono Bağımsızlığı çok önemli sayanm» dedi. raik, askeri amaçlarla surulan ve ayra amacı paylasan olkelebir sınırda kalmasına karşı en Banş Derneğl ulusal bir ku rm bir araya gelerek kurdukgerçekçı teminattır. Banş Der mluştur. Bağımsızdır. üunys lan örgüt olduğunu aıumsattı. neği çalışmalannui açık ve ge Banş Konseyi*nin bir üyesi, bir NATO, VABŞOVA Paktlannın niş çalışmalar olması, toplantı organı değildir. Oreanik bir buna örnek sösterilebıleceğini larımn zaman zaman üyeler dı baçlantısı voktur. belirtü. AET ve COMECON'şında da açık tutulması bu öHemen belirtmek eerckir kL un da bunlann ekonomtSs brzelliklerin teminatlarıdır.» Dünya Banş Konsevîne üvp ol giitleri olduguna isaret etti. Erdal Atabek daha sonra ıd mak isteji Banş Derneırinın tkiye ayrılmış ülkelenn ou ördıanareıede Dltaya Banş Konse ulusal ve bajnrnsız olma özel. eütlfir içınde ver aldıklanm, j'ne illşkin olarak yer alan liklerine de halel eetlrmez Ba Dünya Banş Konsevinde ise suclamalar üzerinde durdu. Bu rış Derneği, Dünya Bans Kon tam tersine bir durum e«rülsevinin enıir ve talimatlanyla dügünü, Konsevde iki avn cepkonuda özetle şöyle konuştu: hareket etmez. Sadece Konsehe örgütlerinde Dogu Al«İddianamede Dünya Banş ^in önerileıi oltır. Bunlar uvmanya'mn da Batı Almanya'» Konseyi üzerinde özeUlkle dnrulmakta, Banş Derneği'nin dış eun bulunursa clegerlendirilir, nın da üyeleri oldu&ınu anla^ bağlantisı Dünya Banş Konse uvgun bulunmazüa nneri ola iı. Dünva Barıs Konsevinuı 134 yi'ne, uu yolla da yabancı bir »alt kahr. A^nı şckilde «NKS ülkeden oHıştuSunu, Birlsşmiş devlete bağlanmak istenmekte CO'nun da Türkive*ve bazı öne Milletiere baglı UNESCO'nun dir. Onun için de, Dünya Banş rileri olur. Bunlardan tıvgun «A» tioi damşmanlık s^atüsü• Konseyî'ni, ulusal banş komi çörülenleri de vapılır. Oünya ne sahip olduğunu belirtti. telerlni ve ana hatlanyla bu Sakatlar Yılı, Dünva Cocnk Yıknnurtaki durumn bazı bakım h şribi örnekler ülkemizin de SÜRECEK lardsn açıklamak ihtiyacını du nvıran çörüp katıldıeı önerilerdir. Ama hiçbir zaman bu öne. yuyonun. 8.1ü 1982 Saat: .V30 DENIZLİ DEVLET HASTAHANESt Cazeteci arhadaşımız, THA muhabiri AYDAN ÖZ üe çalışma arkadaşımn. REHA ÖZ'ün oğuüarı FIRAT'ın doğumunun sevincini paylaşıyoruz. CUMHURIYET ÇALIŞANLAH1 UĞUR MUMCU SİLAH KAÇAKÇILIĞ1 VE TERÖR (8. BASIM) TÜRKIYE'DEKI MAFYA OLGUSUNU BELGELERUî AÇIKLAYAN ÎLK VE TEK KITAP OKUYUNUZ. OKUTUNUZ. TEKIN YAYINEVİ . İSTANBUL Tutanaklardan Nihat Erim davası Mustafa EKMEKÇİ UIus, Birlik DemektirL Mustafa Nihat özön, Emin özdemir'e bir gün özel konuşma sırasında şöyle demiş: Türkiye'nin tarihî, coğrafyasma bcnziyor. Tam düzlüğe çıktık sanırsmu, birdenbire bir tepe önünüze çıkıverir! Mustafa Nihat özön, Emln özdeınir'ln ögretmenlymlş. Mustafa Nihat Özön'ü anLıtan bir yapıtı, Türk Dil Kurumu Yayınlan arasında çıktı. Anayasa ta&lağının dili üzerinde durmak istiyordum. Taslak, dili yöntinden çok savruktu. Usuna esen, keyfine göre, önerilcr hazırlayıp taslağm diJinl değiştirmeye kalktı. Bunu «Ankara Notlaronda tutanaklardan aktarmıştıtn. Dil ile düşünce arasında, dll ile eylem arasmda kopmaz bağlar vardır. Karşılaştığmda «Esselamünaleyküm» diyenle, «Günaydın» diyen arasında, dünyaya bakış açısı yöntinden dağlar vardır. Prof. Tarık Zafer Tunaya, bir gün Ankara'ya gelmişti. Birlikte Meşrutiyet Caddesi'nde yürüyorduk. Karşıdan bir tanıdık geliyordu. Geçerken: Günaydın Ekmekçi! dedi. Tunaya: Yahu ne güzel, burada «Günaydın» diyorlar! dedi. Şaşırmıştı. Tunaya, çağdaş bir lnsanla karşılaştığı izlenimiyle mutlu oluvermlştl. Her gey dlle dayanır. Tarabya'cılar, tutucu düşüncelerini egemen kılmak için, şimdiye değin Türk Dil Kurumu'na, sözcüklere saldınp durdular. Bir ölçüde başarıh oldukları da söylenebilir. Bizim halkımız, Anayasa'nın dilinl kolay anlamayacaktır. Osmanhca sözcükleri halk kolay söyJeyemez. Çocukluğumdan anımsarım; çogu «müddeiumumi» diyemez, onun yerine «muddomim», «muddoom» gibi sözcükler uydurup, söylerlerdi. Ne yapsmdı? Savcı öyle ml? Söylemesi de kolay. Bazılan: «Savcı tutundu ama, yargıç tutunmadı» derlerdl, «Ne o öyle dalgıç gibl?» hakim sözcüğünde, daha bir ağırlık var samrlardı. Oysa o da yanlış kullamlırdı... Anam, «romatizma» sözcüğünti söyleyemez, onun yerine «domatisma» derdi. Blzler gülUşurdük. Ana, o domati6ma değil, romatizma; Aman oğlum, bu yaştan sonra onu nasıl öğreneceğim? derdi. Domatesi söyiemek, ammsamak daha kolay geliyordu. Bazı memur annelerine glttlğl olurdu. Oturur, konuşurlardı. Kaymakamm annesine «kaymakam teyze» derlerdl. «Başkâtip teyze» demek, mahkeme baskâtibinin annesl demekti. Dillmlzi sevmeyi analanmızdan öğrendlk. Anayasa'da, bu titizliğin gösterilmesl gerekmez miydl? 1961 Anayasası'nm taslağım hazırlayan Ord. Prof. Sıddık Sami Onar başkanlıgındakl bilim adamlan, îstanbul'dan Türk Dil Kurumu'na bir yazı yazarak. Anayasaya girecek sözcüklerl lstemişlerdi. Onlara, ömer Asım Aksoy'un hazırladığı bir Uste gönderildl. 1924 Anayasas», 1945'te Türkçeleştirildiğl zaman, bu Türkçeleştirme lşinde Hasan Reşit Tankut ile ömer Asım Aksoy çahşmışlardL 1961'deki çalışma, bu açıdan güç olmadı. 6 nerilen sözcükler, 1961 Anayasası'na böylece girdi. 1982 taslağına lse. Tarabyacı'lann dili egemen oldu. Türk Dil Kurumu'na başvurup; oradan uzmanlar isteyip, taslaktakl dil kargaşasmı gldereblllrlerdi.. «Özgürlük» sözcüğü çıkanlıp, «httrrlyet» sözcüğü kondu. «Hürriyet» taa, Tanzlmattan beri ülkenin konusu. îkl yüzyıla yakın süredir özgürlükler üzerine suvaşım veriliyor. Mustafa Nihat'ın dediğl gibi. düzlüğe çıktık, çıkıyoruz derken; haydi karşmızda bir tepe... 12 Eylül öncesinde, TRT yönetlcllerl. bazı sözcüklerl kara listeye almışlar, bunların kullanılmasını yasaklamışlardL Bunlar arasında «ulns» sözcüğü de vardı. Bunlar. «hakimlyetI milliye» adını «ulus» olarak Atatürk'ün değiştirdiğinl bilmiyorlar mıydı? îstanbul'da da bir toplantıya baskan olması istenen bir profesör, toplantının adındaki «ulusal» sözcüğünün değlştlrilmesini adaylık kogulu olarak ileri sürmü^tü. Dil Uzmanı Doç. Dr. Semih Tezcan, 17 18 ocak 1981'de TDK'nda düzenlenen toplantıda, «ulus» sözcüğünün özbeöz Türkçe olduğunu şöyle anlatmıştı: «ülus'un Mongolca'dan geldtgi, Mongolca'ya da eski Türkçe «uluş»tan ceçmiş oldnğu büiniyordu. Eskî bir sözcük oldnfîu, yaygınlıği, nerelerde kullanıldıgı da biliniyordu. Kiml yaklaşmalar olmakla birlikte kökeni kesin olarak açıklanamamıştı. Eski Türkçede €ulamak>. bağlamak, birleçtlrmek, birbirine eklemek anlamına gelir. Yine eski Türkçe'de Onlü İle biten, yan! son sesinde ttnlii bulunan eylemlere <ş> eki geldiğinde kökteki ba ünlü genişse darlaşır. tşte «ulamak» eyleml üzerine «s» eki gelince de «uluş> olmuştur. Yani, «uluş» un kökencj anla.ni, «bağlılık, birlik, birbirine bağlı topluluk»lur. Eski Türkçe'dc bu sözcük «halk, bir devletin, ya da bir kentin halkı, devlet. kent» anlamlannda kullanılmıştır. Mongollann yayihsı sırasında Türkçe'den Mongolca'ya geçmiş, bu dilde son seste <şt bulnnamavacagı için «ulus» olmuştur. Mongolca'dan bu biçimiyle Türkçe'ye «gerl ödünçleme» dediglmlz yolla alınmıstır.» Sanık Güven: "DevSol üyesiyim ama Erim olayı ile iliskim İstanbul Haber Servisi Devrimci Sol örgütü üyesi Saa dettin Güven ile Baki Altın'ın eski Başbakanlardan Prof. Nihat Erim ile koruma polisi Ali Kartal'ı öldürmek suçundan ikınci kez idam cezasma çarptjnldıkîarı davaCJa sanık avukstları Güven ile Altın'ın suçsuz olduğunu, eylemle bir îlıı?küeri olmadıgını ve yeterli kanıt; bulunmadığuu ileri sürdüler. 5 Ekim tanhınde yapılan yar gılamada sanık avukatlanndan Oktay Kök, Türkiye'nin olağan üstu bir dönem yaşadıgmı ve 13 Eyltil'den sonra DevSol haî: kında 3 davanm açıldığmı behrterek, «Blat burada yargüamanın sağlıklı olup olmadıeı konusuna eğilmek istiyoruz. Bu derece bağlantılı olan şahsi v fiili irtibat halinde olan ve gerçelrten suçlu ise müvekklllerımîz zaten cezalarmı çekecek olan bir durumda neden acaba yarertama siiratli bir şekilde olustunılniuştur. Biz banun esprisini halen daht bir savunmacı olarak anlayamadık» dedi. Sanıklann TCK'nın 146/1. maddesindeki eylemi gerçekle? tirmekie suçlandığına değinen avukat Kök, bu olayın Türkıye Cumhuriyetini, yıkabüecek va ortadan kaldırabilecek nitelıkt8 olmadıgını belirterek, «Tiirkiye'de birtakım insanlar ellerine silahlar alarak çok değerli bilim adamlarırtı öldürmflşlerdlr. Katletmişlerdir. Eğer her olayı bu derecede ba vasıf altında değerlendirecek olursak bütün bu olaylann da, Anayasayı ihlalden, Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmak anlamında suçlanmaaı ve cezalandırılması gereldr» dedi. Samk ifade!ennin emniyette baskı altmda almdığuıı söyleyen avukat Kök Pro£. Nihat İGrim'in eşi Kamile Erim'in tanıkUğmı kabul etmedıklenni bıldird.. Sanık avukatlanndan Sabri Vıılü, hazırhk soruşturmasmın usul yasasuıa aykırı olarak yapıldıgım belirterek, «Kamu tanığı Kamile Erim samklardan .«adettin Güven'i teşhls ettiğıııi, diğer saruğı görmediğlni beyan etmiştir. Teşhise katümadığımızı beyan etmek îstlyoruz çünkü Ölen en yakımdır, çektipi acının tesirinde kalmıştır.» dedi. Avukat N>bi Barlas DevSol ana davasına ek olarak açîlan davnda bu olav? kanştığı ıddıa edilen Ersin Tezcanlı adlı bır kişinin yer aldığını belirterek, «Aynı olaya kanştığı iddia edilen bir kişinin başka bir davadan, diğerinin de başka bir davada yargüanmasmm adaletüı tecellisi ve yargılamamn bütün selliği açısından sakıucalı olacağını» belirtti. ve davanın ote ki DevSol davası ıle bırleşMrilmesı gevektığıni soyledi. Avukatlann savunmasmdan sonra son sözleri porulan sanık Guven, «!#u an içinde bulunmadığun bir eylemdcn ötürü suçlanmaktayım. Fakat İçinde bulunduğum örgüt bn olayı üst lrncıiğt için ben de bu örgüt üve si olarak o'ayı işleyenler içinclı sayılmaktayım. Ben bu kurtuluş mücadelesinde isteyerek ypr aldım,» dedi. Bakı Altın, «lîevrimrlSol üyesi olduğunu, aııcak Nihat Erim olayı ile ilişkişinin bulunmadığını» belirtti. Mahkeme daha sonra avukatlann birleştirme taleplerinin kabul edilmediğini bildireres Saadettin Güven ile Baki Altm h3kkında «DevSol örgütü adına proleterya diktatörlüğünü halk savaşı yoluyla gerçekleştinnek için planladıklan ve işleuen bu fiilleri de sabit olan irade ve kasıtlanna kurulu Ana yasal ve Demokratik düzeni ilıtilalcî ve zor yoluyla sosyalist düzene dönüstürmek ve işçi sırufınuı egemenliğini kurmaya va ihtilalci sosyalizme kapalı bulunan Anayasayı değiştirmek suçundan TCK'nın 146/1. madde» uyannca» :dam cezası kar&rınm verildığini açıkladı. Saadettin Güven ile Bakı Altm aynı suçtan, 16 Kasım 198Î tarihinde İstanbul Emniyet Mü dür yardımcısı Mahmut Düder'i öldürmek suçundan yargılanan Tayfun Özkök, Ahmet Fazıl, Ercüment Özdemlr, Aslan Şener Yüdırun ve Harun Kartal' la birfiktc İstanbul Sıtayönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptınlmışlaru\. AskPrt Yargıtay 4 sanığın idam cezasını onaylamış, Güven ile Altın'm cezasını Nihat Erim'in eçı Kamile Erim'in mahkemede tanık olarak dinlenmediği gerekçesiyle bozmuştu. 26 Temmuz 1982 tarihinde yeniden bakılmaya başlanan da vada tanık olarak dinlenen Kamile Erim Saadetin Oüven'i tannnıştı. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin "Anayasa ve Basın KONUŞMACILAR: Cüneyt Arcayurek, Uğur Mumcu, Şükran Ketenci, Varük, Özmenek, Mahmut Tali Öngören. Tarih ve Yen 9 Ekim 1982, Saat: 14.00 Sanatevi Selanik Cad • ANKARA. ÎSMARLAMA TERZÎ USTASI ARANIYOR 47 09 02 18 ekimde baslayacak DevYol davası haftada 3 gün sürecek ANKARA, fTHA1 M kara Sıkıyönetim Komutanlıği Askeri Savcılığı'nca 26 şubat 1982 günü açılan 574 sanıklt THKP/C Devrimci Yol davasına 18 ekim 1982 gunü başlanacak. Sıkıyönetim Komutanhğı (1) Numaralı Askeri Mahke mesi'nde açılan davaya MHP duruştnasının da yapıldığı •Yeni Salon»da pazartesi, çarşamba. cuma günleri ba c5greTffiIdî. " Ancak bu salonda daha önce hafta da iki gün (sah perşembe) devam edilen MHP ve ülkürü kuruluslar davası ile cuma günleri görülen Türkiye Komünist Partisi davası bu lunduğu icin ortaya sorun çıktığı, cumartesi günu dunışma yapılmayacak olursa DEV YOL durnsmasının iki güne indirilebileceği de ifade edildi. MALİYE BAKANLU;i HESAP UZMAN MUAVİNLİĞİ "• • F'^'v ÛMŞ SINAV1 ^ . A i 1 ' ' '" Maliye Bakanhğı Hesap Uzmanlan Kurulu'nca 29 kasım 1982 pazartesi günü saat 9.30'da Ankara, istanbul ve tzmir'de Hesap Uzman Muavinligi glriş sınavı açılacaktır. Sınava katılabilmek için; a) Devlet Memurlan Kanununun 48'ind maddesinde yazıh niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1982 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak. c) Siyasal Bilgiler. tktisat, Hukuk, tşletme ve Idari tlimler Fakültelerl ile tktisadi ve Ticari tlimler Fakülte, Akademi ve Yüksek Okullan veya bun lara eşitliği Mllli Eğitim Bakanhğı'nca kabul olunan benzeri Yabancı Fakülte veya Yüksek Okulların birinden mezun olmak gerekir. Sınavlara giriş şartlannı ve sınav konulannı gösteren broşür, yukanda islmlerl geçen Agretim kurumlanndan ve Hesap Uzmanlan Kurulu Baskanlığı ile Ankara. İstanbul ve tzmir Grup Başkanhklanndan sağlanabillr. tsteklilerin en geç 12 kasım 1982 günü akşamına kadar Maliye Bakanhğı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanhgı • ANKARA adresine belgeleri ile birlikte yazıh olarak başvurrnafan gerekir. (Basın: 22108) t~ 6600 Kurtulus davasi Sanık Catak, salıverilmeyince "itiraflarım doğru degil,, dedi ANKARA, (Cumhuriyet Bflroau) <Kurtuluş> davasmın dünkü duruşmasında sanıklar. dan Temel Çatak. salıverilmediği için daha önceki itiraflanndan vazgeçtiğinl söyledi. Ankara 2 Numaralı Askeri Mahkemesinde yapılan duruşmada, sanık Temel CataK, daha önceki itiraflan için özetle şunlan söyledi: «12 nisan 1»82 tarihli durusmadaki itlraflanmt kabul etmiyornm, o tarihlerde bir nıhl bunalım eeçirdim. Kabullenirsem cezaevlnden tahliye fdlleceğimi sanıvordum. MHP davasında da böyle bir itlraf olmuştu. Tahlive olmnstu. Ancak beni bahkeme tahlîye »tmedl. Simdl nıhi bunalmı cecırmtyoruuı. Bu nedenle eski itirafla. rım dofrn degUdir.» Sanık Çatak, konuva IHşkin bir dilekçeyi de maîıkemeye sundu. Emniyet Genel MUdürltigU Polis Laboratuvarlan Dalresi Paşkanlıgmdan Rönderflen yazı da duntsmada okundu. Yjızıda, dava konusu «iilahların balistik ranorlanndaki celiskinın ne deni icin «ls vogunlnÇn nedeniy 1e ban olavia karsılastırmalann vanılmadıSı» şeklinde yamt verildiSi pörilldü. Bunun tizerine söz alan savunma avukatlanndan Emin Deger. «Btı ran emniyet yetkilileTİnin kimHertnln tutrnn. davrams ve Jşlenv lerlne karsı dnydu6nmin! troşImda habsı* olmadıSımiTi e5a. termekteör. Emnlvet Mr dev. Irt orçamdiT ve obiektit otmak zorundadır» biciminde konusru. 9 EKIM 1932 Dil Inkılabı Maarif Vekilimiz Reşit Galip Bey dün Nişantaşı'ndakl lpek film stüdyosunu ziyaret etmiş ve müessese müdürü Fahir tpekçi Beyle sanatkarlar tarafından karşılanmıştır. Bu vesileden istifade edilerek ken. disinden yeni dil inkılabı hakkında bir konferans vermesi rica edilmiş. Reşit Galip Bey cereyanın propagandası itibariyle çok tesirli olacak kıymetli bir konuşma yapmış. ve konferans bütünüyle sesli filme almmıştır. Film iki üç gün sonra şehrimizdeki sinemalarda gösterilmeye başlanüacaktır. Maarif Vekilimiz bu vesileyle dil lnkılabmı halka hakkıyla anlatmak için çok ehemmiyetli bir hareket yapmış oluyor. zifesini ciddiyetle yerine getirmekte o. lan bu îlk hanun merkez memuru evvelki günkü tstanbul Kurtıfluş resmi geçidinde ufak bir kaza geçirmiştir. O Aşığının başını yardı! Dün gece Galata'da çok garip bir kavga olmuştur. Karadeniz apartmanında oturan acem kahveci Hamza, bir müddetten beri Stavrini isminde bir kadınla birlikte yaşamakta imiş. Aradan epey zaman geçtiği için kadından bıkan kahveci dışanda başka birisini bulmuş geceleri eve geç gelmeye başlamıştır. Gittikçe fazlalaşan geç kalmalara fena halde içerleyen Stavrini dün gece Hamza'yı gece yansına kadar pencerede beklemiş ve gittikçe kudurmuş bir hale gelmiştir. Nihayet yan sarhoş bir halde eve dönen Hamza'yı kapının arkasına sıkıştınp dövdükten sonra ayağındaki terliğin topuğu ilo başına vurmaya başlamıştır. Hamza hastaneye nakledilmiştir. Maliye Bakanlığı'ndan STAJİYER MİLLİ EMLÂK KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Mllll Emlak Genel Müdürlüğü'nce (Milll Emlâk Kontrolörlert Kurulu Başkanhgı), 2 kasım 1982 sah günü saat 9.30'da Ankara ve tstanul'da Stajiyer Milli Emlâk Kontrolörlüğü giriş sınavı açılacaktır. GIRIŞ S1NAV1NA KAT1LABÎLMEK İÇİN:' a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesindeki nitelikleri haiz olmak; ) 1.1.1982 tarihinde otuz yaşından gün almamış olmak; c) Siyasal Bilgiler, tktisat, Hukuk ve dlğer Onîversitelerin îdari Bilimler Fakültelerl ile İktisadİ ve Ticari tlimler Akademilerinden veya Milll Eğitim Bakanhğı'nca eşitlikleri kabul edilen yerli ve yabancı Fakülte ve Yüksek Okullardan birini bitirmiş olmak gerekir. tsteklilerin sınav için gerekli belgelerle sınav konulannı belirten broşürü, adlan geçen Fakülte ve Akademilerie Ankara'da Maliye Bakanhğı Millî Emlâk Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı'ndan (Rüzgârh «Şinasi» Sokak. Özler Han Kat S Ulus). tstanbul ve tzmir Defterdarhklannda Milll Emlâk Kontrolörleri Grup Baskanlıklanndan bizzat veya mektupla sağlayarak. başvurma ve kayıt işlemi için en geç 15 ekim 1982 cuma günü çalışma saatinin bi» timine kadar Maliye Bakanhğı Millî Emlâk Kontrolörleri Kurulu Başkanlıgı'na başvurmalan ilân olunur. (Basın: 20294) 6601 Hitler gene faaliyette Münih 8 (a.a.) Hitler, 6 kasım seçimlerine dair kendisinden direktif almak üzere Münlh'te toplanmış olan partinin propaganda servisi şefleri kar şısmda şöyle demiştir: « Nazi partisi, 6 kasım seçiminde yapaca|n mücadelede Almanya'nın mevcudiyeti bu seçime bağlı imiş gibi hareket edecektir.» Hitler, bu mücadele neticesinden mutlak surette emln olduğunu söylemiştir. Kendisi bu münasebetle Von Papen hükümetinin siyasetini tenkit eylemiştir. Hitler. Alman hükümetinin iktlsat programmm daha şimdiden iflas etmiş olduğunun düşünülebileceğinl beyan etmi$tir. Hitler, hükümetin harid siyasetinin de arkasmda mîlletin kuvvetl bulunmadığından dolayı muvaffakiyetsizliğe mahkum olduğunu ilave etmiştir. (günün ilanlan) # Eprem Güzel bir kürk almak için Beyoğlu'nda İstiklâl Caddesinde 391 no'da Ep rem mağazasını'ztyaret etmek kafidir. Rekabetsiz fiyatlar. 0 Keçi meraklılarına Emsalsiz (Mısır . Maltız) bir teke ile keçllerinizi çiftleştirmek isteraeniz Çengelköy'de Bekar deresi. mühendls Ferit Beye müracaat ediniz. IBRAHİM DEMİRSÜREN EVLENDÎ İstanbul Greko Romen Şampiyonu ÎBRAHİU DEMIRSUREN ŞABRİYE Y1LDIZ ile evlendi. Tebrik eder, mutluluhlar dilerîz. CUMHURİYET SPOR SERVİSt • İE7TT kartımı kaybettim. Geçersizdir. Mehmet KâNTARCI % Ki^^k kartı ve şebekemi kcybettdm. Hükümsüzdur. Mahsum AKAT • Garabet olan adım Şişli Iklnci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/279 1982/364 sayill 8S. 1982 gUnlü kararlanyle Karabet olarak düseltilmiştir. KARABET # llk kadın merkez memuru Emniyet Müdürlüğü dördüncü şube sivil merkez memurluğuna tayin edi'en Hüceste Hanun üç günden brri yeni vazifesine başlamış bulunmaktad'r, Va • Satıl'k yalı Boğaziçi'nde Kanlıca Körfez caddesinde T apur iskelesine bir dakika mesafede merhum Hacı Ahmet Beyin yahsı satılıktır. 12 oda, bir salon, hamam. iki tarafı geniş bahçe ve müvtemilat Her gün içindeki sahibesine müracaat olunabilir. İNGİLİZCE dersîeri verilir. Tel: 47 78 49
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle