27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKEVÎ 1982 KÜLTÜR YAŞAM Cumhurıyet 5 AllŞMAR VE SEVMEK Avni Arbaş, Önce Kurşunlu'yla yaptığı söyleşide. resml anlamanm her şeyden önce bir alışma ve sevme sorunu olduğunu savundu. Yeni sergisi acılan Avni Arbas'la konusma: 'On yıl icinde galericilih büyük gelisme gösterdi,, Önce KÜRŞUNLU arasındaki gelişme farkiılaş malan nelerdir? Türk Resim Sanatına geneı bakışınız ve sizin ku$ağınızla günümüz sanatçıları Bütün sanat dallarada, dunyada adımızı duyuracak kadar iyi durumdayız. Benim kuşağımla benden öncekı kuşak arasında fark vardı. Leopold Lwvi'nin Aka demiyo gelişiyle bu farkiılaş raa kalktı. Paris'de okumaya gıden genç ressamlarımızın da donüşüyle Akademi tamamen değişti. Çagdaş sa natı uygulayan bir eğitira kurumu oldu ve dunyaya açıldı. Sayin Avni Arbaş sizin re sim anlayışınız ve geçirdiğiniz eneler? Ben buyuk atlamalar yapmadım, ozumu nıuhafaza ederek geh'jen bir hanatçı oldum. Başlangıcından bugune yaptıklanma bakıldıgmda, zıncır halkaları gibi bırbınnı tamamlayarak gıder. Tablolarım arasında hiçbir zaman bir kopma olmadı. Son otuz yılda resim sanatında ne türde bir değişiklik oldu, resim sanatının toplumsal işlevi nedir? Çok buyuk değışıklikler oldu, otuz sene evvel sergî açmak istediğimiz ' zaman, yer bulamazdık. Galerıciligın öncülüğünü yapan tek yer Maya Galerisi'ydi. Ilk kcz 1951'de açtığım bir sergı ne fazla ızleyici buldu, ne de re&im satabildım. On yıl içinde Turkiye'de galericilik büyük aşama gos terdi ve islevini de yenne getirmekte. Daha da gelişeceğinı sanıyorum. Artık ser gi izleyen de satın alan da var ülkemizde... Vallahi, sadece resim sanatınm değil kültürün toplumsf>,l yanı... Kültür demek, toplumu daha çok ileriye götüren ve uygar yapan şeydir, yani sanatkâr eserinı yaptığı zaman en ni hayetinde topluma sunar de ğil mi? Zaten etkilenen de toplumdur. Mademki btr toplumun içinde yasıyoruz, bütun algılar da toplumdan geliyor. Kendi halinden, icinden geçip geliyor. başka bir şeyler yapıyoruz, onun ıçin yapılan şey. sonunda topluma ait. Ama o anlasılır, anlasılmaz; o başka. Muhakkakkî bîr şeyler koyar ve alır... ürkıye'nin en sevdiğim yöreierinden biri olan, her gıdışımde bana yenı birşeyler öğreten Kapadokya yoresine bır I affaıık bır yolculuk... Ankara ve Konya'dan da geçerek... Istanbul'da dahı! 10 gune uJafjan bır zaman süresi içinde bir srup yabancıyla fF'ransız la) beraberim... Havalar guzel gidiyor, gezilen yer ter kuşkusuz olağanüstü ilginç, yollar iyi. şoförler usta... Herşev yolunda mı gidiyor. herşey olması ge rektigi gibi mi"> Kuşkusuz değıl, aksayan çok şey var (Ama onların yerı bu sütun değil). Bu •ütunun konusu olan şey de, yani vemekte ise aksarr.a yok. 8 gün boyunca hemen her gün hem doyurtKTi. hem belli bir dü 7eyîn altm& düşmeyen bir mutfakla ve servisle karsılaşıyoruz. Turizmin ana ögelerinden, en önemli ögelerinden birtni çörümlemiş olmanm sevinri ni duymaz mtsınız? Hele 20 yıl önc e doğru . dürüst lokanta bulunmayan, yanımızda getirdiklerimi zi Göreme'nin kayalan üzerinde yiyerek zorunlu 'piknik* yaptığunız bu yerlerde... T Kapadokya da yemek ve peri bacalartnın icinde bir lokanta: Papagan Brükselde bir metro istasyonuna adı verildi Kültür Servisî Bruksel'da ki metro istasyonianndan birine «Jacques Brel» adı T'erildi. Uıılu Belçıkalı sarkıcı 1978 yı» lmda ölmıiştü. Ulaşıma yeni & çüan metro istasyonu, ayrıca, Brel'i üne ka\fuşturan «Lc Plat Pays» şarkısını konu alan dev bir freskle süslendi. Jacqu« es Brel, şarkıcüığının yanı sı« ra, besteleri ve Flamancadan Fransızeaya çevirilerıyle de tac nman bir sanatçıydı. GİTAR ŞOLENI Uluslararası Birınci Istanbul Gîtar Fesu ttvüli'nde Paco Pena, Ernesto Bitetti gibi ünlü gitaristUf rin yanı sıra Avangelos Boudouvis'i de dinleyebileceğiz. Uluslararası 1. Istanhul Gitar Festivali kasım ayında yapılıyor Kültur Servisl îstanbul Fllarmoni Derneğl bu yıl ilk kez gerçekleşecek bir Gi tar Festivali düzenledi. 1621 kasım tarihleri ara stnda yapılacak olan festivale dunyaca ünlü 6 gitar virtüözü katıhyor. 16 kasım da Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonunda Paco Pena'nın konseriyle başlayacak olan Uluslararası 1. îstanbul Gitar Festivali'nin progranıı şöyle: 17 kasım Oskar Caceres, 18 kasım Conra Racossnig, 19 kasım Jean • Pierre Rumez, 20 kasım Ernesto Bitetti. 21 kasım Avangelos Boudoonis. Festival dışmda, Filarmoni Derneği'nin bu mevsim gerçekleştireceğl de belirlendi konserler tdU Biret 2830 aralık tarihleri arasmda vereceği 3 konserle Beethoven'in pıyano sonatlannın tumünü yorumlamış olacak. fstanbul'dan sözetmeye gerek yok. Buranm lokantalannı zaten biliyortız, bir sürpriz sözkonusu değil Ya Anadolu? Anadolu da bizi düş kınklığına ug ratmadı. Bir dönemin o küçücük porsiyonlan çoğalmaya doğru gidiyor. yemek lezzetleri doruklara tırmanmasa da bellı bir çizgınin altına duşmuyor. 'maitre d'hotel' ler veya otel aşçıları. gruo lar icin on»rdıi?ımız mcnulen ilçiyle dınlıyor, olanak varsa uygulsmaya koyuyorlar Ankara'dîi Stad Otel'do program geregi yedigimiz 2 a)<sam yemegi hiç de kötu değıldi. Hele *.on skşam, 'maitre d'hotel'le bır lıkte hazırl »dıgımız menu, kıyıuah tppsi boreğı. begenrîili dana kebap, salnta ve dondurmalı fırın sütîaçtan oluşan 'veda yp megi'. Yine Ankara'da emektar Bulrar Palas'ta verdiğimiz öğle vemeğinde zeytinyagh tabağı fbi ber dolmpsı, taze fasulye), salata. karısık ı?gara ve tatîıdan oluşan ye • mek de kusurşuzdu. Rtı arada kansık i7garanm $işlerinin diplerine vag doldurulmuş, alev alev yanan sişlerde garsonlar tarafmdaıı servisi. bir "grup yemeği'nde bile go rüntüye verilen önemin artık birçok muessese tarafmdan anlaşîldığım gös teriyordu. Konya'da geçen yazılarımdan birinde sözunü ettiğim Fuar Restoran yine bizi utandırmadı. Katmerı. bulgur pilavlı pilıç ve köfte ızgarası, sıcak küne aıyle görevini yaptı. Yine Konya'da bir akşam vemeğinî. Damla Restoran'\n kapah olması dolayısıy la Hayat Restoran'da yedik. Yayla, çorbası kansık turlu, kanşık ızgara ve tulumba tatlısır.n kusur bulnıak /.ordu Etîerı bir zamanlar oldugu gıbı iyıce kavurraadan kıvamında ızgaradan kaldır tmyagh engînara, tatlılara dıyecek yoktu. Ama bu patates yoresinde (heryerdo patates toplanıyorduMevsimiymiş), niye patatesier yan . pişmiş halde Belıyordu. anlayamadık .. Bır öğle yemeği yedığiıruz Nevşehir Orsan Otel de ellnden gelenı vapmıi tı dogru&u: Peynirlı su böregi. çok iyi kızannış bır incîk kebabt (pılav vn kızarmış patates garnitüru bol olarakt, sala^ası ıyıydı, ama yörede mey^'e olarak sık sık verilen urumu iyi bulmak olana^ı yok. Bu daha çok şaraba Turizmin aııa ösrelerinden olan mutfak sortmu, Kapadokya yörcsînde çözümlenmiş gözüküyor. Fransızlar sofradan ağızlan Ioılaklarrnda ayrılıyorlar. mayı da ögreniyorlar, o7ellikle turıstlerle alışveri şı olan yerler... Konya'ya kadar gelip kuzu çevırmeyi yine yiyemedik, Mustafa Ekmekçi bağışlasın... Ya Kapadokva? Kapadokya'da da belli konıılarda ilerleme var. Runlar dan başlıcası yemek... 2 pkçarn veme&i yedığimi7 Ürgüp'deki Turizn» Bakan Iıgı'nm yeni açılmış, pınl pınl Turban Moteli'nde yemekler gayet güzeldi. Kapadokya'nın ; ortasında gayet taze şözüken bir balık bile yedik. Zey yonelmış bağolığm, herhalde yore iklim koşullan da nedeniyle, Ege böl gesi denli kaliteli uzüm vermemesine bağlı bir olav... Ama yolculuğun en unu tulmaz yemeklerinden birı, yine Avcılar'daki Papa ğan Restoran'da oldu. Bü yük Otel'in sahibl Saffet Bey'in işlettiği ve Nacf Bey'in usta bır 'maltre d' hotel'lik yaptığı bu yer. artık îyice kurumlaştı. Her turistîk yer gibi. belli. smırh bir servis sunuyor. ama verdiğini iyi veriyor. öncelikle, ger çek bir peri bacasımn 1çınde kurulmuş bir yerde yemek, gerçekten şirın oluyor. Kapıdaki karşılama değişmiyor: Fotoğraf çekil mesine özellikle izın vermeyen yöreden yüzü kapalı bir hatun, kızgm saç ta. gözünüzün önünde açtığı hamuru incecik, leziz bir yufka haline getîrerek turistlere dağıtıyor. Eu acıktırıcı gösteriden sonra 'salona' geçilivor. Kaya içine oyulmuş küçük bolmele'de tulum peyniri, rengıa bir tursu tabağı fdomates, salatahk, biber, 7eyt'n. vs..l pide, soğan. hazır sizi bekliyor. Bıçak yok, tnrşuları elinizîe ko parmak zorundasmız. Son ra küçük güveçlerde. dıımanı tüten bîr ctli, sıoak Taıru fasulye geliyor. Son ra da bulgur pilavlı nefis bir şişkebabı... Tath nivetine ise voğurt, üzüm hosafı ve kavun arasında seçme yapıyorsunuz. Yemek, dışarda ikram edilen bır çayla sona eriyor. Çay. tüm ülkede (Jüks otelîer hariç) olduğu gibi, tavşan ltanı. knsursuz bir çay... Türfc mutfağmı beğenerek aynlan yabancılar. ge nellikle çayunıza da hayran kalıyor ve «Türk kah vesi»nin yanmd». «Türk çayraı» da belleklerine yerleştirmiş ve gümrüksüz dükkânlardan mutlaka birkaç paket çay alarak yurdumuzdan aynhyorlar... • Unlü İngüiz fUm yduetnj» rd Ken Russell, Yunan asılh opa ra sanatçıst Maria CaUas'm ba vatrul beyaz perdeye aktanna» ja hazırlanıyor. FUmde Maria Callas'ı Sophia Loren canlandl racak. Henıiz tasarlanma aşa> ma.suıda olan faminin çekinüne 1983 yılında başlanacak. • TUrk FoUdor Kurumu, uzun yıllardan sonra genel merkez ve lokalini açacağı bir binaya kavuştu. Polklor Kurumu* nun Aksaray, Mustafa Kemal Paşa Mahallesi, Delteremini Sokak, No. 8/23'deki yeni merkezi bugün 14.00'de açüıyorj • FUm yönetmenl Blake Kdwards'ın «Victoria • Victoria» adlı son grüldürüsü büyük bit" ilgl.vle karşılandı. Bir işe girmek amacıyla «kadın kılığında bir erkek» olduğu izleııiıninl verraeye çahşan bir kadıouı (Jtt lie Audrews) öyküsfinün anlatıl dığı filnı, cinsiyet üstüne taşla malarla dolu, keskin bir güldü rii olarak nitelenîyor. • Birkaç gün önce ellinci do guın günunii kutlayan Kanada h piyanıst Glenn Gould öldlv. 1964"ten bu yana konser vermeyen Gould yalnızca plâk dolduruyordu ve özellikle Bach yonımlanyla bütün dünyada hayranlık uyandırmıştı. Eşsia bır müzısyen ve çok iyi bir müzikolog olan Gould, Bach dışın da Haydn'ın sonatlannın da eu bUyıik yorumculanndan sayılıyordu. • Ankara Halk Tiyairosu y c ni mevsim çalısmalaruia başladu Erkan Yücel'in oyunlaşhrdı ğı Orhan Kemal'in «Bir Filiu Vardı» adlı yapıtı kasım ayı ortalanrtfa sahnelenecek. Anka ra Halk livatrosu bu dfinem perdelerint, 15 ektmde Erkan Yücel'in yönettiğl «Banker Tan fcer» adlı oyunla açacak. • Amerik8lı ışadamlarl Sçin «Pıkret Mualla Sergisi» düzenlendi. Galeri Baroz aracılıgıyla düzenlenen sergi 6 ekim çarşamba gecesi Sheraton Oteli Ba îe salonunda sunuldu. Bale saJonunda gösterime açılan, Fikret Mualla tablolarmı yurdumuza gelen Amerikaü is* adamîan ilgiyle izlediler. • Akbank Çocuk Sineması 1983 83 sezommu açtı. Bu yıl .Ikbank'm Çocuk Sineması dl* zisinde «Tom ve Jerry», «Alis Harikalar Diyarında», «Cad] Kraliçe», «Pinokyo», «Alaaddin* in Sihirll Lambası» ve «Şaatçî Amca» adlı rettkli kukla fUm Ieri yer aliyor. Suna Kan ve Gfllay Uğurata ikilisi 20, 25 ve 27 aralık tarihlerinde verecekleri 3 konserle Beethoven'in keman piyano sonatlannın tümünü çalacaklar. Kemancı Valerl Klumov 16 aralıkta» Arpıst Giselle Herbert 17 martta Berlin Triosu 2 nısanda. Aysegiil Sanca 10 martta, ttalyan Paganıni Ke man Piyano ikılisı ise 14 Siz bu toplumun anlaşılnısanda Ataturk Kültür Mer mış ressamı mısmız. anlakezı'nde dinlenebilecek. sılmak nedir? Bir kere herkesin bizi anlamaya mecburiyeti yok. Dığer ressamlara pek içerlıyorum efendim bizi anlamıyorlar bakıyorum anlayanlar çok, herhalde anEşref ÜREN layanlar da var. Zaten anlamak bır zaman meselesi. Bugtine dek ne için resîm yaptığımı hiç düAnlamak düzeyi. her şeygünmedim. Sormasaydılar, düşünmıyecektim de. den önce alışmak ve sevResim yapmak, acıkmak, nefes almak gibi bazı kimek... Bu olunca yavaş yaşilerin elinde olmayan bir şey. Gene bazı kişilerin vaş anlamaya başlar msan. de umurunda değil ve iftiharla «kabılıyetim yok!» Çünkü onunla ilgileniyor, ne «Ben bir çizgi bile çizemenı..» diye yarı teessüfle olduğunu soruyor. öğrenmeyan övünmeye getiriyorlar bu işi, hiç denemeye gayret sarfediyor. Insan dlkleri halde. sevmezse, ilgilenmezse anlaBence resim yapmak ruhumuzla, bedenimizin yamaz tabıi... elele vererek yaptığı bir öksürme, nefes alma, bir Blraz özgeçmişinizden sOz gıcık veya doymak gıbl giderilmesi rahathk geeder misiniz, sanatla uğratlren bir yaratma. Algılandığı yer doğa; dosanlara önerilerlniz? ğanın binbir rengi, binbir biçlmi, gün ışığının kaprisleriyle yüklü, ağız dolusu öpücüğü Istanbul'da 1619'da doğdum, Galatasaray'a gittım, îyi bir ressamda tanrılaşma, diğer bir deyimbifinnedim. Leopold Lev!'le doğaya sahip çıkma ve ondan sonra büyük bir nin Akademi'ye gelişiyle osevinçle karışık rahatlama vardır. Kıskançhk da resim yapmamıza bir nedendir. raya gırdim ve Resim Bölümü'nde okudum. Daha sonAşk nasıl tepeden inme açik gözle bir körlük ra Fransızlann bursu ile ve bir o kadar da uyanıklıksa. sanat da yapanın yaptığı lle yapılanın farklılığında ortaya çıkar. Fransa'ya gittim. (1946) yirDoğada olmayan abstraction'da gizlldlr sanat, aymi yıl kaldım, nı zamanda tanrılık! Bundan ötürüdür kl her reSanatla uğrasanlara çalısim yapan ressam değildlr... Başka hiçbir messm, çalışalım derim. Çahşlekte bu denli serbestlık yoktur. Bu serbestliğl ma olmadan hiçbir sey olnemelazımcılıkla ele alarak bugünkü hale geldik! maz. Ne demişler: Dehanın Bu ülkede bu kadar banker türeyemezse, bu bile yansı çalışmaktır. Zakadar bol ressam da yetişemez: boyacı küpü değll! man süratle ayağınızın alNerede İse. Parls'te renkll tebeşirle sokaklarda retından kaymaya başlıyor. sim yapıp dilenenler gibi olr.cagız Bu tür ressam insan saniyelerin kıymetinf geçinenler halkın merhametine keşkul tutanlarçok daha iyi anlıyor. Zaman dır. devlet müesseseleri onlara zırnık bile koklatkaybetmeyeyim. Onu kavmaz! brdeceksem ne yapıyorsam Kanımca, resim yaparken şu noktaya dikkat yapayım. etaıek lâzım: Doğa ile cebelleşirken algılarıraızBenim yaptıklanm yeterli dan bir damla fîre vermemek gerekir Yalnız duydeğil, bir gün yeterli dermak da yetmez. «Duymak ve dayurmak > sem zaten orada kalmm. Belki da resim yapnumj v OR..OP... KIRAL OLMAK ÇOK ZOR DR KÜKREMEK GEREKiyOR. Sordular
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle