18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 22 EKEV1 1982 Komutanlık nasıl çözümlenecektii ÖYLE BİR AKADEMİYDt KlAkademi'den «refüze» edilenlerin atamalan hemen çıkardı. Bu Akadeıni öyle bir Akademi'ydi ki, yeteneksiz görünenier, ya da öyle sanılanlar yıl sonunu beklemeden vprildikleri blrlikleri boylarlardı. 21. Tümen, koskoca Rus cephesinde ne yapar ki? 5kademinln birinci sınıfı bu hava içinde bitti. Merzifon'a Muhabere stajma gittik. Dönüşte ikinci sınıfa başladık. Avrupa'da işler kızışmıştı. Daha önce söylediğim gibl iki Alman öğretmenlmlz vardı. Gteneral Ponşikfüs lle Albay Braun, (Birîsl Harp Tarihi öğretmenl. öteki Zırbh BirlJkler tabiyesi öğretmeni) ülkelerlne çağ nldılar. Giderlerken bizlerle teker teker kucaklaştılar. Üztildükleri yüzlerinden oku nuyordu: duygulannı safcla mıyorlardı. Harp Tarlhi derslne General Ponşikfüs'ün yerine aynca bir öğretmen verilmedi. Generalin çevirmenliğini yapan Birincl Dttnya Savaşı emeklisi Kurmay Tar bay Rıfat Sözüer görevi «vekil olarak» sürdürüyordu. Bir gün Sözüer kürsüde ders verirken kapı açıîdı. Akademi Komutam Korgeneral Ali Fuat Erden sınıfa girdi. Bir sandalyeye oturup dinlemeye başladı. 1917 yılına ilişkin bir savaş durumunun üzerlnde çalısıyorduk. O tarihte Almanlar ordulannı yeniden düzenlemişler, birliklerini .dörtlü kuru luştan üçlü kuruluşa lndirip artan birliklerle 21 tümen kurmuşlar. Esklden Almanlar'da bir tümen, dört alaydı, alay d5rt tabur, ta' bur dört bölük... Yanl dörtlü sistemden üçlü slstemc 1917 yılında geçiliyor. Yarbay Sözüer, o sıradaki harp durumunu ortaya koyarak: Şimdl blraz düşünün, dedi, Alman Başkomutanı bu 21 ttimeni nerede kullan sın? Bir ay sonra soracağım. (*) Bunun flzerine General Ali Fuat Erden ayağa kalktı: Hayır sormayın, dedl; bu sorunuz komutanlık görevi olsun. Sflre on gün. Komutanlık görevi çok ö $ A Bu tümenleri Rus bozkırına sürmek, kaynar bir kazana bir bardak soğuk su dökmeye benzer. 21. Tümen Doğu cephesinde Ruslara karşı mı yoksa Batı cephesinde İngiliz ve Fransızlara karşı mı kullanılacaktı? 0 ® Harp tarihi öğretmeni Yarbay Sözüer koltuğunda sınav yanıtiarıyla kürsüye çıktı. # En başta Remzi Hasdal olmak üzere arkadaşlar «Madanoğlu başını yiyeceksin» diyorlardı. nemllydi. Ali Fuat Erden yılda birkaç kez böyle görev verir; yamtlan da kendisl değerlendirirdl. Ders bittl. Biz toplandık; konuşmaya, tartışmaya başladık. O sırada odacı geldl: Harp Tarihi öğretmeni Yüzbaşı Hasdal'ı çağırı latmış. 21 Tümenın Rus cephesinde kullanılmasi gerekiyormuş. yani Doğu Cephesi'nde... Herkes bir oooh çekti. öğretmenimiz Yarbay Rıfat Sözüer, (sınıfı başarılı göstermek için olmalı) alışılmamış bir tutumla sorunun yanıtmı önceden açıklamıştı. Ancak benım kafam bu işe yatmamıştı. Kendi kendime rtiHüntWorum: Yahu, diyorum 21 tümen koskoca Rus cephesin de ne yapar ki? Bu tümonle rı Rus bozkırına sürmek, kaynar bir kazana bir bardak soğuk su dökmek gibidiv Ben bu ttimenlert Batı ceühesinde tngiliz, Fransız ordulannın üc kanatlarına doğru kullamnm. ÎC kanatlar (*•) en zayıf yerlerdir. Eğer 21 tümeni iyi kullanırpam İngilizleri bir yana Fransızlan bir yana ayınrım. zaten arkaları deniz olduğundan tek tek operasyonlarla işlerinl bltirmeye çalışırım. Ben kafamın dîkine doğru sorunu böylece çözümle, dim. Sağlam gerekçe gösterdik ten sonra komutan ne diyebilirdi ki? Aradan birkaç gün geçti. Bütün smıf öğretmenin gös terdiği çözümü yeğlemişti. Arada bir ben yanıt veriyorum. Arkadaşlar beni uyanyorlar, ^p t ' En başta Remzl Hasdai: Madanoğlu, başını yiyeceksin... Inatçılığım tuttu: Siz kanşmayın!... Beni seven arkadaşlar, oe nim adıma yanıt kâğıdı hazırlamışlar: öğretmen çözümü verdikten sonra sana ne oluyor? Biz böyle bir delllik etmeni istemiyoruz. Beni rahat bırakın.. Baskı yapıyorlar arkadaş lar, benim adıma hazırladıkları görev kâğıdını kür Yüzbaşı Madanoğlu Al manca bilir misin? Bilmiyorum efendim Sözüer başını salladı. sdze başladı: Arkadaşlar, komutan görevlerinizi bir bir okumuş: Madanoğlu'nun dışında hepiniz doğru çözümtl bulmuşsunuz. Doğru çözüm Doğu Cephesine taarruzdur. İcimden «eyvah» dedim, yandık. Sözüer sözünü sürdürdü: Gösterdıgıniz gerekçelere göre 75 ile 85 arasmda not almış bulunuyorsunuz. Madanoğlu'nun çözümü baş ka türlü, ama Komutan ona 90 vermîş. Birinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunda çok yetenekli bir general vardı. Kayzer VHlıelm bu generali sevmezdi. Korgenerallikten yukarı yükseitmediği bu general. orgeneral ve mareşaller için açılan kursları yönetirdi. îşte bu korgeneral bir Almanca yapıtmda bu 21 tümenin Doğu Cephesinde değil Batı'da Flander Cephesi'nde kullanılmasınm daha doğru olduğunu savunmuştur. Demin Madanoğlu'na «Aunanca bilir misin?» diye sorduğumda bu yapıtı okumuş olabileceğini düşünmüştüm. FLANDER CEPHESt Birinci Dünya Savaşmda Alman orduları Batı'da Flander cephesinde İngiliz ve Fransızlarla, Doğu'da Ruslarla aynı zamanda çarpışıyordu, 21. tümeni ben bu cephede kullanmıştım. (Fotoğraf: Cumhuriyet Arşiv) süye koyuyorfar; ayağa kaîkıp bağırıyorum, çağırıyorum. En sonunda dedım ki: Bana bakın, bu kâğıdı verirseniz öğretmene durumu anlatırım, benim yanıtım değildir derim. Arkadaşlar artık üsteleme diler: Aman, ne halin varsa gör... Yanıt kâğıtlarını verdik. Bu kez içime bir korku düştü. Çocuklar da takılıyorlar: Hangi alaya gldeceksin bakalım? bir terslik olmuştu. Şimdi bir terslik daha olursa Anadolu'dakl alaylardan alay beğenmeliyim. Akademi'den «refüze» edilenlerin atamalan hemen çıkardı. Bu Akademl öyle bir Akademiydi ki yeteneksiz görünenler, ya da öyle sanılanlar yıl sonunu bekle meden de verildiklerl blrlikleri boylarlardı. Yaşlı Kurmay Sözüer söze başlamadan önce bana baktı: Geniş bir soluk aldım. Dersten sonra ortalıkta bir dolaşıyorum ki görenler çatlardı, arkadaşlara epey kurum sattım. (**) İç kanat Fransız ve Ingüizlerin ortah cephesin de her iki ordunun bitistiği kesmlere doğru yaytr lan kanatlardır. (***) Birinci Dünya Savaşı'nda Alman ordulan Batı'da Flander cephesinde ingiliz ve Fransızlarla Doğu da Ruslarlla aynı zamanda çarpışıyordu. EPEY KURUM SATTIS1 Harp Tarihinden arkadaşIanm 75 ile 85 arasında not almış, ben ise 90 almıştım. Böylece arkadaşlara epey kurum sattım. yor, dedl. Hastal gitti, hocayla görüşmüş, geldi. Üsteğmen Turgut Yurdabak'a: Sen kapıyı tut, kimse sınıftaki konuşmaları dinlemesin. Yurdabak kapıyı tuttu. Blzim Yarbay Sözüer sorunun çözümünü Hasdal'a an # Beklenmeyen sonuç ünü gelince Harp Tarihi öğretmeni Yarbay Söztter koltuğunda komutanlık sınavmın yanıtları ve sonuçlarıyla kürsüye çıktı. Sınıfta çıt yok. Benim yüreğim atıyor. Ge çen yıl Topoğrafya derslnde G Yann: Avrupa 2. Dünya Savaşı'na sürükleniyor Sahlbtaden satılık telefon. Müracaat: 72 06 47 7111 awkara.. anhara.. anhara.. anhara.. anfca. Müşerref HEKİMOĞLU Son iki haftayı Ürdün'de geçirdim. Kral Hüseyin'in ülkesınde. Geldiğim günlerde yoğun bir trafik vardı Amman'da. önce Filistin Kurtuluş örgütü liderl Yaser Arafat geldi, arkadan başta Faruk Kaddumi, öteki FKÖ yöneticileri. Görüşmeler bir kaç gün sürdü. Ürdünlüler de radyo ve TV'den izledi bu görüşmeleri. Çok ilginç gözlemlerim oldu Ürdün'de. Dünyaya ne kadar kapalı yaşadığımızı bir kez daha hissettim. özellikle TV'yi izlerken. Ürdün TV'sinde haber yayınları üç dilde yapılıyor. Arapça, Ingllizce ve Fransızca. Tüm dünyadan haber ve filmlerle çok zengin bir yayın bu. Polonya'da ne oldu, Fransız Cumhurbaşkanı Mitterrand Afrika'nm hangi ülkesinde, Başkan Reagan ne söyledi, Federal Almanya'nın yeni hükümeti hangi sorunlarla karşı karşıya. Ecevit saat kaçta cezaevinden çıktı. Lübnan'a gelen yabancı birlikler ne yiyor ne içjyor, en güncel biçimde yansıyor ekrana. Tüm Ürdünlüler biliyor olup bitenleri. Seyrederken blraz da hüzün duydum. Türkiye'de TV izleyenler niçin bu haberlerden yoksun, diye düşündüm. Dünya olaylarmdan böylesine uzak kaimca yalnızlığım da daha derinden hissediyor msan. Elbet yargılarında da yanılıyor. Amman'da yerli, yabancı bir cok kişiyle karşılaştım. Çoğunun kökeninde bir Türk büyükanne ya da Türkiye'de okumuş bir büyükbaba var, ama çocuklan torunlan ülkemizi hlç tanımıyorlar. önce ulaşım güçlüğü nedeniyle, uzun yülar Türkiye'yi havadan bile görmemişler. Tatillerini Kıbns'ta, Yunan adalarmda geçirmişler. Hâlâ da öyle. Ara sıra Türklye'den sözedenlere de rastladım neyse Boğazı, Marmara'yı, Bodrum'u anlatıyorlar. Büyükelçimiz Reşat Arım gözleri parlıyarak dlnliyor bu konuşmalan. Ben de onun önce (gg vtoncE # Dilimiz nasıl düzelecek? ANKARA 21, (Hususi) Türk Dili Tetkik Cemıyetı pek yakmda Ankara'da çalışmaya başlayacaktır. Cemıyet burada ilk iş olarak halkın dılinde yaşayan 6z Türkçe kelimeleri ıstılahları. dil kaidelenni araştınp bulmak için köylere vanncaya kadar bütün Türkeli'nde yapılacak geniş derlemenin esasları, derleme usullerini tespıt edecektir. Kelime derlemesi bu işe mahsus ilmı metodla bütün eşya ve hadisata ve içtimai hayatın her türlü tezahürlerine teşmil edilecektir. Binlerce nüsha olarak basılacak derleme defterlerinde her zümreye mahsus isım ve hadiseler teselsül ettirilecek ve araştıncılar bunlann karşısına halkın dihnde bulacaklan kelimeleri yazacaklardır. Derleme işinden beklenen netlce valnız kelimeleri devşirmek değildir. Aynı zamanda kelimelerın bütün Türkeli'ndeki degişik telaffuzlan ögrenilerek şivelerin teşekkülündeki ve incelişlerindeki lisani unsurların anlaşılacağı, muhtaç olduğumuz ıstılahlann tesbitine yarayacak ıstılah kaidelerimn bulunacağı ümit edilmektedir. , Derleme defterleri bir teı*ip ve sıra dahilinde birçok nüshalardan mü rekkep olduğundan ilk neticeler derhal Türk Dili Tetkik Cemiyeti'ne gönderilecektir. Cemiyet bunlan gözden geçirerek birçok mıntıkalarda aynı Ürdünden Cizgiler... kl yıllarda Türk Hava Yollarfnın Ankara ve îstanbul'dan Amman'a uçuş yapması için gösterdiği çabalan anımsıyorum. Çabalar boşuna değil. Türk Hava Yolları uçakları Türk ve Ürdünlü yolcularla dolu bir süredir. Kimi turist, kimi işçi, kimi işadamı. Çünkü Türk Ürdün illşkileri de giderek gelişiyor. Veliaht Prens Hasan ile konuşurken uzun uzun bu ilişkilerden sözettl bana. Botaş rafinerisi, ya da Petra yolunda Reşadlye'de yapılan çimento fabrikası Türk teknolojisinin bir başarısı olarak simgeleniyor. Dinlerken çok duygulandım. O rafineride çaiışan. çimento fabrikasmı yapan Türk mühendislerini ve işçilerini de tanıdım sonra. Ürdün'de çalışmaktan mutlu görünüyorlar. Koşullar Batı ülkelerinden de başka Arap ülkelerinden de hayli değişik Kral Hüseyin'in ülkesinde. Bir gün Petra'ya, başka bir gün ölü Deniz'e gittim. Petra ve Jerash Ürdün'ün tarihsel yerleri. Yüzyılların ötesine gidiyor insan. Petra'da pembe bir dünyaya dalıyorsunuz, kayaları oyarak tapınaklar. mahkemeler yapmışlar, akıl almayacak bir mtmarlık, bir teknlk... Pembe tepelerin eteklerl yabancı turistlerle dolu. Atlarla dolaşıyorlar yanlannda bedevl çocuklan... ölü Deniz'e vttzmeye değll. yumurta pişirmeye gidebilir insan. Su çok sıcak!. Bir Türk için Ürdün'de ya da başka bir ülkede tarihsel ya da doğal yönden etkilenmek biraz güc. Petra'yı gezerken Ürgüp'ü, Göreme'yi düştindüm uzun uzun. Bergama'yı, Efes'i, Aspendos'u.. Ama bir şeyi daha düşündüm. Bu güzellikleri. tarihsel değerleri komşumuz Ürdün'ün bile tanımadığını.. Ölü Deniz'den dönerken çıplak doğa yeşerdi birden. Ürdün'ün sebze ve meyve bahçesl burası, ünlü Ürdün düzlüğü. Bölgeyt daha da yeşertmek, tarımsal üretimi artırmak için projeler uygulanıyor. Büyükelçimiz bu projelerde Türkiye'nin deney ve birikiminden yararlanılması amacıyla yapılan girişimleri anlattı bana. Yanımızda îsrail toprakları, yolun bir kavşağında da sınır bekçilerl, o yola sapınca dosdoğru Kudüs... O yol sapağında Fillstlnll bir kadının sesi çınladı kulağımda: Kudüs'te doğdum, Kahlre'de büyüdttm, Beyrut'ta orta öğrenimimi yaptun, Paris'te ünlversJteye gittim. Amman'a gelin geldim, çocuklanm burada büyttyor. diyordu. Amman'ın en güzel evlerinden birinde oturuyor bu genç kadın. Bahçesinde yüzme havuzu, yanda duvar tenlsi salonu, aşağıda bir resim atölyesi. boya kokuyor, kıpkırmızı bir tabloda kan kokuyor, yanda bir başka tabloda herşeyini yitirmiş insanların karanlığı, sehpada yarım bir tabloda bu karanlığa biraz ışık damlamış. Çok rahat koşullarda bile Filtstinll bir ressamın atölyesinde başka tür resimler yeralmıyor, fırçasından kan ve gözyaşı damlıyor ancak. Kızkardeşl yenl dönmüş Beyrut'tan, onun gözlerlnde de başka resimler seyrediyor insan. Korkunç bir soykırımı serglleniyor, utançtan yüreğlniz kızanyor... Ürdün'den karmakanşık duy gularla dönüyorum sözün kısası. Gördüklerim, dinlediklerim çok etkiledl beni. Ama asıl barış özlemi. Ortadoğu'da banş gerçekleşebilir mi, sorusu da büsbütün keskinleşti düşüncemde. Bu soruyu yamtlamak kola ydegil, banşın faturası giderek yüksellyor dünyamızda... 22 EKBI 1932 şekilde kullamldığı ve aynı mefhumu ıfade ettıği anlaşılacak kelimeleri seçerek bir bülten halınde neşredecek ve bu bültenleri artık bu kelımeler uzerinde araştırmalar yapmamalan ıçin arayıcılara ve yazılannda bu kelimelerden istifade etmeleri için de yan yazanlara gonderecektir. Derleme ı^inin nıhayet altı ayda biteceğı umuluyor. Dil Cemıyeti'nin birkaç gün evvel mülete neşrettiği beyannamede göstenlen milli maksatlara varmak için her yanda çalışüacaktır. Bu keşlf ve planh mesainin az zamanda meyvalannı vereceğinden Ve münevver zümrenin milletleşmek yolundaki bu en büyük mkılâbı derhal benimseyeceğinden kımse şüphe etmemektedir. ((günün ilanları) Bu akşamdan itibaren yalnız Asri sinemada meşhur komikler Laurel ve Hardy'nln ilk büyük fransızca sözlü filimleri «Kilit Altında.» Hamiş: Ciddiyetinizi muhafazada biraz müşkilat çekeceksiniz. Çünkü bu filml görüp de gülmemek imkân haricindedir. Pek yakmda Safiye Hanımm «Dizlerine Kapansam» şarkısmı Columbla plaklannda dinleyeceksiniz. # Laurel ve Hardy # Pek yakmda BOĞAZLIYAN 1. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 982/122 Davacı Çakmak köyünden Necat Demirtaş tarafmdan davalılar ayru K.'den Gülder Demirbaş Nizamettin Paşa, Se miha Lale ve Veli Ismet aleyhine mahkememizde açmış olduğu kayıt ıptali davasının ( yapılan açık yargılaması esnasında: Davalılar, köydeki adreslerinden ayrıldıklan ve adresleri bilinmediğinden daha önce mahkememizce ilanen davetıye tebliğ edilmiş olup ve duruşmaya gelmediklennden bu ker re duruşmanm bırakıidı ğı, 10.11.1982 tarihli duruşmaya gelmeleri veya kendilerini temsilen bîr vekil göndermeleri aksi takdirde ilanen gazetede gıyap çıkartılmasına ka rar verildiğinden duruş malann davalılann gıyaplannda görüleceği hu sus gıyap yerine kâin olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (Basın: 23103) tLAN SARIYER SCLH HUKUK HAKİMLİĞtNDEN San: 982/835 Konu: tlan Hk. Istanbul, Üsküdar, Hacıhashatun cilt 018/01, sayfa 72, kütük 88'de nüfusa kayıtlı Mehmet Hilmi ile Zey. nep'den olma 1325 doğıımlu Mehraet Şefik Erbil aynı yerde nüfusa kayıtb Hayrunnisa Erbil'in vasi tayin edildiği ilan olunur. (Basm: 10763> 6927 tLAN nr birliksan • •.V Deutsche Grammophon Klasik Batı Müziği plâklan ALTUĞ MÜZIK ALETLERİ Valikonağı Cad. 42/4 Nisantaşı İST. Tel 40 21 39 BÜRO M ARfifAUUO TUKfR HKmaRt 9 Her m a r k a y a a , hesap, teksir, kasa ve elektronik hesap m a k i n a l a n t a m i r ve bakımı, # Abone kabul edilir. • Kullanılmış makina aünır. Yüksek Kaldırun Cad. Oliva H a n No: 30 Kat: 3 NOÎ 15 KARAKÖY Td., 437258
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle