25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 EKİM 1982 Kamulaştırma, devletleştirme, Ucret polltikalan ve gelir politikaları. planlamanın kapsamı ve etklnliği, ekonominin finansmanı bunlarm başlıcalarıdır. Genellikle sosyal demokrat veya lşçl partileri daha geniş kamulaştırma, daha geniş ve devlete yükü daha hafif devletleştirme istemişler, programlannda bu konulara ağırlık vermişlerdir. örneğin. tngiliz îşçi Partisi bu konuda ilk iktidar deneyiminde çok geniş uygulamalar yapmıştır. Gene tutucu partiler, ücret artışları yolu lle gelir dağılımı politikasının uygulama yolunu seçen sosyal demokrat ve lşçl partilerine ağır eleştlrller yöneltmişlerdlr. O nedenle lsçl partllerinin karşı tavnna ragmen lktidarlan sırasmda ücretlerl dondurmak yoluna bile başvurmuşlardır. Planlama konusunda lşçl partilerl ve sosyal demokrat partiler, iktldarlan önceslnde klmi yerde tüm ekonomiye yönelik zorunlu planlama gereğini programlanna almışlar ve uygulamışlardır. Başka bir ülkede planlamayı sadece danışma organı olarak kullanmışlardır. Görüldügü gibl son 40 yüda Batılı demokratik ülkelerde. partiler arasmdakl farkulaşma, halkın, ülkenin ekonomik yararlarının ayrı yönteme, ayn politikalara dayandınlmasında kendisini göstermiştir. Bu gerçekleri görmezlikten gelerek yeni Anayasa taslağı lle bugün belll bir flkre dayalı ve genel olarak sennaye kesimlnin destekledlğl ekonomik politika, İleriye dönük katı bir kurallar dizlsl haline getlrllmek İsteniyor. Böylece en temel konuda, yanl ekonomik politika konusunda siyasal farklılaşmaya Anayasa lle engel konmak İstenmektedir. Başka bir deylşle, bu anlayışın temellnde. siyasal partiler arasmda kamulaştırma, devletleştirme, ücret ve gelir politikası, planlama ve tinansman politikası gibl başlıca konularda olması gereken doğal farklüaşmayı Anayasa tle ortadan kaldırarak, ülkenin ekonomik politikasını ve kalkmma stratejislni bugün sürdürülen bicimiyle bir kalıba döküp dondurmak amnrı yatmaktadır. nayasa taslağını tartışmak temelde siyasi bir konudur. Siyasi tartışmanm kökenlnde yatan en önemll konu lse, ekonomik politikadır. Anayasa'da Ulkenln ekonomik temel çerçeveslnin bellrleniş biçlmi, öbür bütün maddelerln bu çerçeve etrafında oluşmasını zorunlu kılar. Bu anlayışla bakıldığında yeni taslakta şu temel llkelere yer verlldiği görülür: «Ülke ekonomislnin yönetimi belll bir esasa bağlanmalıdır.», «Partüer programlarında yer verip halktan yetki alsalar bile, Anayasa lle belirf lenen çerçevenin dışına çıkamamalıdır< lar.» Bu anlayıs aslında son lkl üç yüdır belll kişl ve çevrelerln, ülkede gene son lkl Oç yüdır uygulanan ekonomik politika için, «Bu tartışılamaz, başka bir yol yoktur.> savınm Anayasa'ya yansımasmdan başka bir şey değlldir. Bu anlayışta, kaynaklann kfmin elinde, nasıl, hangl strateji lle artırılacağı ve hangl sektörlere, künln elinde, nasıl dağıtılacağı, özetle ekonomik kalkınmanın ne İçin, kimin İçin ve nasıl sağlanacağı konusunda îarklı görüş ve uygulamalarm önlenmesl düşüncesi hakündlr. Bu düşünce son otuz yılda surekli olarak savunucu bulmuştur, ancak Anayasa'ya kadar gelememiştlr. Bu kez bütün ağırlığı ile ortaya çıkmıştır. Bu nedenle taslakta kamulaştırma, devletleştirme, ücret ve gellr polltlkalan, planlama ve finansman politikası gibl konularda yönetimleri bağlayıcı koşullar getirllmektedlr. Kamulaştırma çok dar ve zor bir çerçeveye alınmaktadır. Kamulaştırma, özünde ekonomik bir gereksinmeden ve kamu ekonomik hakkının vazgeçilmezllğinden ortaya çıkar. Onu yerine getirirken çoğu halde kamunun ekonomik yararı, mutlaka gözönünde bulundurulmalıdır. Yoksa, kamulaştırmanm devlete zarar getirerek yapılması söz konusu olur. Taslakta kamulaştırma ancak bedell kesintisiz, nakten ve peşinen ödenerek yapılabilir, denilmekle sanki kamunun ekonomik, mali yararlan özel haklann arkasına almmakta, böylece onun zaran öngörülmektedlr. A Taslağın Ekonomik Polîtîkası Yeni Anayasa ile belli bir düşünceye dayah ve genel olarak sermaye kesiminin desteklediği ekonomik politika, ileriye dönük katı bir kurallar dizisi haline getiriliyor Böylece siyasal partilerin farkh ekonomik görüşüne engel konulmak isteniyor. Demokratik ülke' Anayasalarında buna yer yokiur. Öğretmen Scopes merika'da 1925 yılında «Scope» adıyla anüan bir dava uzun süre gazetelerln başköşelerinde yer aldı. Tenesse'de Dayton okulunda öğretmenlik yapan John T. Scopes, «evrim kuramuu» öğrencilerine okuttuğu için eyalet yasalarına ve okulun yönetmeliğine aykırı davrandığı gerekçesiyle mahkemeye verllmişti. Ne demektl evrim? Önce denizlerde yosunlaştıktan, ardından karalarda hayvanlaştıktan sonra uzun bir değigim sonucunda mı bugünkü durumuna ulaşmıştı lnsanoğlu? Yoksa (Kutsal Kitap'da yazıldığı gibl) kafası, elleri, ayaklan, saçları, gözlerl, kirpikleri ve her yanıyla bugünkü gibl yaratıldıktan sonra mı cennetten kovulup dünyaya lndirümlştl? ABD federal bir düzeni lçerlyordu. ÇeşltU bölge yasaları, eğitim koşullan, öğretim vaktflarıyla karmaşık bir yapıya sahiptl. öğretmen Scopes, ülkenin en tutucu bölgesinde baltayı taşa vurmuştu. At, ya da eşek, bugünkü biçimiyle cennetten yeryüzüne inmiş olmayablllrdl. Mllyonlarca yıl önce at ylne at ohnayabilirdi; eşek eşek olmayabilirdi; köpek köpek ohnayabilirdi; ama insan nasü olur da maymundan türeyebllirdi? Yalnız Kutsal Kitab'ı değil, hısanı da aşağılamaktı bu görüş; öğretmen Scopes öğrencilere anarşist fikirler aşüıyordu. • Yargılama ülke çapında gürültü kopardı. Üç kez Amerika Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyan ünlü Jennlng Bryand siyasal yatırun İçin daveya avukat olarak katıldı; Kutsal Kltab'ın her sözcüğünün doğru olduğunu savunan yaman bir savunma yaptı. Amerikan yargılama düzeninde jüri sistemi geçerliydi. Sayın jüri üyeleri «politikacı avukat Bryand»'m parlak konuşmalarının etkisl altmda kaldılar. Küçükten beri bilim din ayrımını kafalarında yapamamış jüri üyeleri şaşkmlaştılar. Nasıl oluyordu da şu Scopes adındakl öğretmen Kutsal Kitab'ın yazdıklannı hiçe sayıyordu? Adem çamurdan yaratılmıştı; Havva da Adem"in kaburga kemiğinden oluşturulmuştu. At attı, eşek eşekti, köpek köpekti, fare fareydl. Jürinin sayın üyeleri her pazar kiliseye giderler, papazın söylediklerlnl özenle dlnlerlerdi. Oysa «Doga Bilimleri» bitkl ve hayvan ttirlerinln değlşime uğradığmı söylüyorlardı. Bu alanda önce Buffon. ardından Lamarck meydana atılmışlardı. Lamarck 19'uncu Yüzyılın başmda (bütün ttirler gibi) insanın da başka türlerden geldiglni 1leri siirmüştü. Yani bugünkü ztirafanm boynu bir evrim sonucunda mı öylesine uzamıştı? Atın eskiden tırnakları mı vardı? tnsan dort ayak ü&tünde yürüyen maymunsu bir yaratık mıydı? öğretmen Scopes, Kutsal Kitab'a ters düşmekle kalmıyor, eskllerin «eşrefi mahlukat» dedlklerl insana basbayağı sövüyordu. Hem zenciler neden bir değişim sonunda kararsınlardı? «Habü ile Kabil» kavgası yalan mıydı? Ademie Havva'nm oğullarmdan Kabll kıskançlık yüzünden kardeşi Habil'i öldürmüştü. Bunun üzerine Tanrı buyruğuyla derisi kararmışU. Zencilerin uzun bir evrim sonunda karaderili olduklarına inanan Amerikalı, zencl düşmanlığını nasü sürdurecekti? O zaman siyahlarla beyazların eşitliğinl savunmak gerekmez miydi? Evrim Kuramı'nın başyapıtmı yazan Darvrtn, saçmalamakla kalmıyordu. günah lşliyordu. ' Erol ÇEVİKÇE Devletleştirme İçin taslaktaki yaklasun daba da sınırlı ve koşulludur. Ancak «Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler devletleştirilebilir.> Kamu hizmeti deyimi genel anlamda hukukl bir tariftir. Kamu hizmeti her zaman, ekonomik hizmetler bir arada olmayablllr. Böyle olunca örneğln ekonomik kalkmma programının belll bir tarihteki zorunluğu oiarak başvurulacak bir devletleştirmeye bu taslak şimdiden kapılan kapatmaktadır. Ücret Politikası her zaman ve her yerde tartışüan en önemll konulardan blrldir. Çalışanlann haklannın artınlması, gellr dağılımı polltlkalan konulannda taslak kesln sınırlar koymaktadır. Ücret, çalışma süreslne, iş verimlne, iş değerine, lşin niteliğine uygun olacaktır, denilmektedir. Bu anlayışın temellnde ücretlerln artışını belli koşullara bağlamak yatıyor. Ücretlerin artırılması için bu sayılan koşulların dışındaki gerekçeler, anayasal dayanaktan yoksun sayılacaktır. Örneğln bu taslak, 1961 Anayasası'mn çalışanlar lehine tarif ettiği «ücretlerin insanhk haysiyetine uygun bir yaşam sağlayacak ölçüde veya daha adil bir gellr sağlaması için daha fazla artırılmasını» Anayasaya aykırı saymaktadır. Kalkınmanın finansmanı, Anayasa taslağı lle katı kurallara bağlanmaktadır. Kamu maliyesl ile Merkez Bankası lllşkllerl sert kapılarla kapatümaktadır. Böylece, açık finansman politikası Anayasa ile yasaklanmak istenmektedir. Merkez Bankası lktidarın üstünde bir yere oturtulmaktadır. Kalkınmanın finansmanınm ülke ve dünya konjonktürüne göre esnek değil, 1982 yılında Anayasa ile saptanan katı kurallara bağlı olması amaçlanmaktadır. Bütün bunlar lktidarlann istlkrar politikasını genel olarak bozduklan ve enflasyona başvurmakta yarar gördükleri ve bu nedenle de, Anayasa ile önüne geçilmesi gerektiği anlayışınm ürünüdür. Planlamanın kavram ve kapsamı açık seçlk Anayasa ile tammlanıyor (tarlf edlliyor) ve smırlandınlıyor. Kamu ve özel keslml ile tüm ekonomlnin belll bir stratejiye dayalı olarak programlanması ve o yönde kaynaklann yönlendirilmesi anlayışmdan vazgeçllerek, planlamayı sadece kamu keslml İçin öngörmektedir. Dolayısı ile, özel keslm İçin plamn hiç bir şekilde zorunlu olamayacağına taslakta açıkça yer verilmektedlr. Aslında, demokrasilerde bütün bu 6nemll konular anayasalarda yer almayan ve styasal partiler arasmda sürekli olarak tartışüan konulardır. Avrupa'mn demokratik ülkelerine şöyle bir göz atıldıgında acıkça görülen şudur: Genelllkle Avrupa ülkelerlnde tutucu (muhafazakâr) ve 11beral partiler bir yanda, sosyal demokrat ve işçi partileri, yelpazenin öbür yanmdadır. özellikle îkinci Dünya Savaşı lçlnde ve sonrasında bu partiler, halkm önüne iktidar yarışı için çıkarken birkaç temel ekonomik konuda farklılaşmışlardır. A İUCT OKTAY AKBAL HgYIR T Milli Eğitim'de Değişik Tutumlar.. okıırSardan... • Küçük Üngüt yoluna neden ilgi gösterilmiyor Yılhk Izinimi özel arabamla ye dlnci ayda Türkiye'de geçlrdim. İkamet ettiğim köy Kahramanmaraş'm Pazarcık llçesine bağlı Küçük Üngüt köyü. Bu köyün altı kllometrelik bir ham yolu bulunmak tadır. Adı geçen yol 1979 yılından bu yana bir dozer yüzü görmemiştir. Sadece bir traktdr izi görulmek tedir. Onlaınn haricinde taksi girmeye imkan kahnamıştır. Hele kış aylannda soğuk iklimin etkisiyle metrelerce kar yağıp bu yol altı ay kapalı kalmaktadır. c Bu köy 300 hane olup 1500 nüfusludur. Sağlık eğitim hizmetleri yolsuzluk nedenlyle surekli aksamaktadır. Komşu bulunan Çağhyan. Cerit, Bozlor Göynüfe, Sofeorhaya köylerino her mevsim TSE tarafından dozer gönderilip yollan açılmakta iken Küçüfe Üngut v« Bayırü köyüne bu ilgi neden gösterilmiyor. Köyün muhtan YSE, Müdürlüğu'ne, Pazarcık Kaymakamlıgına bir çok kez başvurmuşsa da olum lu bir yanıt almamıştır. Bu hazin tabloyu Kahramanmaraş Valiliğl ve yetkili mercilerin emirlerine arz ederim. VeÜ FÜR 7130 Mühlacker Lindach Str. 30 B. ALMANYA programlarında ilk yardım konusu yer almamaktadır, bunun yerine öğrencilere solucanın sindirim sisteml ezberletilmektedir. O kadar ki, orta ögrenimi bitlren birçok genç iç organlannm yerlerini bile bibnemektedir. Ancak bioloii iln ilgili bir okula girince ya da hastalanıp doktora gidlnce öğrenmektedlrler. Okullarda ilk yardım ögretilmesi ayrıca harcama gerekürmez. Bu konuda eğitilen öğrendler ken dilerini sorumlu hissedecekler, böy lece birçok ölüm veya sakatlığın oluşmasını önleyebilecekleri gibi insan vücudunun önemini kavrayacak ve ona zarar vermenin ne ka« dar yabanıl bir davranış olduğunu anlayacaklardır. Eğer çocukların ahlâklı erişkîn ler olmalaruu istiyorsak, okullarda zorunlu okutulan din ve ahlak ders leri yerine onların ahlaklı davranmalannı sağlayacak ilk yardım bilgisi gibi beceriler kazandırmahyız. Çocuklara ne kadar değerli, ne kadar etkln olabildiklerlni göstermek için onlann yaşam kurtarabileceklerini anlatmak ve ilk yardım yöntemlerini öğretmekten daha iyi bir yol var mıdır? Bu onlar tarafmdan sevinçle karşüanacaV ve ciddiyetle uygulanacaktır. Stj. Dr. Sadık Yıldmm tstanbul Tıp Fakültesi mu bıldırerek oğlum Ahmet Gözübenli'nin can ve mal güvenliği hak kında bilgi istiyorum. Mustata GÖZÜBENLÎ Özerli Mah. Değirmen Çad. 48 Dörtyol/HATAY '9 utucu bir gazetede 'Din v« Ahlak Bilgisi Der»leri' adında bir yayın yapıldı. Önce ek olarak verilen bu yazılar daha sonra kitap haline getirildi. Derken Milli Eğitim Bakanlığı'nca bir blldiri: Okullarda ancak Bakanlığımızca yayınlanacak 'Din ve Ahlak BilgisV kitaplan okutulacak, bundan başka kitap okullara dsrs kitabı olarak sokulamaz... Bu yerinde, zamanmda bir açıklama idi. Yoksa o tutucu gazetenin yaymladığı 'Din ve Ahlak Dertleri BilgisV Atatürk" Cumhuriyeti'nln, Atatürk ilke ve dovrimlerine bağlı okullannda 'ders hitabı' gibi okutulacak, birbiriyle çelişik düşünceler, göruşlerle gencecik yurttaşlarımızuı aklını kanştıracak, kafaları bulandınlacaktı. Bakanlığın bu acıklamasının Turklye'nin dört bir yanmdaki Milli Eğitim sorumlululanna yapümıs bir uyarı olması gerekir... Ama ne görüyoruz, 'Dirt ve Ahlâh Dersleri' kitabmı yayınlayıp, tüm yurda dağıtan tutucu gazetenin bir muhabüi gidip tstanbul Milli Eğitim Müdürüyle konuşuyor, o M. Eğitim Müdürü de söyle diyor: •Bilindiği gibi Din ve Ahluk bilgisi kitaplan okullann açılmasına yetişmedi. Yardımcı kitaplar olmakla birlikte gazetenizde bir yayın yapılması son derece sevindiricidir. T.'nin bu yavmla çok faydalı bir hizmeti gerçelueştirdiğine inanıyorum. Gençlerimizin böyle manevi ve mitti değerleri horuyucu yayınlara ihtiyacı vor.» tstanbul Milli Eğitim Müdüru'nün bu sözlerini veren gazet© söyle yazmaktadır: 'Türen ayrıca öğrgnci ve akulun seviyesine uygun Öğrendlerin ahlaki, milli ve fikri kabiliyetlerini geliştirid, eğittme yardımcı eserlerin tedarih edilerek okul kütüphanelerine feonulmasının da sağlanacağım da bildirdi.» Milli Eğitim Bakanı ile tstanbul Milli Eğitim Müdürü arasındaki bu görüş aynlığı, uygulamadakl bu değişik tutum büyük bir çelişki değil ttıidir? Hem, bu tutucu gazetenin yaymladığı kitabı övmek, o kitabm propagandasmı yapmak, sürümünü arttırmaya çalışmak. dolayısıyle o gazeteye çıkar sağlamak sayılmaz mı? Milli Eğitim Müdürünün tutucu bir gazeteyle işbirliği, görüş ve inanış birllği hallnde olduğunu göstermez mi böyle bir davranış? Bun lar gözden kaçacak şeyler değlldir? Ankara başka, îstanbul daha başka bir tutumda olabilir mi Eğitim uygulamasında? Adı geçfen gazete bu demeci ilk say fasında üç sütun başlıkla vermekte ve şöyle yazmakta tst. Milli Eğitim Müdürü Kemal Türen Paşa: *Müfredat programına uygun olarak yayınlnnan Din ve Ahlak Bilgisi kitaplan büyüfe bir boşluğu doldurdu. T. çofe faydalı bir hizmeti gerçekleşttrdi.» tst. M Eğitim Müdürü emekli bir askerdir Müdürün admın arkasma 'Paşa' sözcüğü eklenerek okurlarda, kamuoyunda sözlerinin öneml değeri, et kinliği bir kat daha arttınlmak istenmlştir. Buna izin vermek. böyle bir olaya seyird kalmak Atatürk Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlıgı'na yakışır mı, yakışmaz mı, önümüzdeki günlerde bunu göreoeğiz. Talim ve Terbiye Kurulu'ndan geçmeyen, onaylanmayan, kitaplar okullarda 'yardımcı' ders kitabı olarak da olsa okutulamaz. Önce Bakanhkça onaylanacak. 'Tebliğler Dergisi'nde 'yararlı' görüldüğü yazılacak, sonra öğretmenler isterlerse, o kitabi öğrencilerine öğütleyebilecekler. Ama bu tutucu gazetenin ki o gazete sütunlannda Atatürk'e ve Atatürk'ün gerçekleştirdiği çağdaş devrimci eylemlere karşı cıkan; hatta Aatürk'e bu Atatürk admın verilmesini bile doğru bulmayan nice yazılar çıkmıştır yaymladığı kitap ne Talim Terbiye'den geçmiş. ne de Bakanhkça onaylanmış... Beğenen ve onaylayan övgülerle öğrencilere, öğretmenlere öğütleyen tek kişi. tst. Milli Eğitim Müdürüdür. Son günlerde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğün deki bir çok 'yardımcı'mn okullara öğretmen olarak atandıklan duyuldu Bakanhktan gönderilen atama kararnamelerinin lki aydır uygulanmadan sayın Müdürün masasında bekletildiği söyleniyor. Bunun nedenlerini bilmiyoruz. Sayın Müdürün Bakanlığın açık lamasmı hiçe sayarak o tutucu gazetenin yaymladığı 'Oin ve Ahlâh Bilgisi' kitabmı övmesi ve öğütletnesi önceki eyleminin anlammı ortaya çıkarmaktadır. Bize düşen bu çelişkili durumu saptamak ve kamuoyuna duyurmak, gerisi Bakanlığın bile"eği iş!.. 0 Milli Eğitim'in açıklamaları • 8.9.1982 tarihinde yayınlanan •Yönetmellk Mahkeme tlişkisi» baş lıklı yazıya ait açıklama: 20.5.1981 gün ve 17345 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Tayin ve Nakil Yönetmeliğinin 31. maddesi hükünnlerine göre «C özür grubundan» nakil İstemmde bulunanlann. kanunen bakmak zorunda bulunduğu kişiler için mahkemeden alacakları Uanu dilekçelerine eklemeleri gerekmektedir. • 14.9.1982 tarihinde yayınlanan •Okul Lojman Var Öğretmen Yok» başhklı yazıya ait açıklama: Sivas ili Suşehri ilçesi, Gölova nahiyesine bağh İlyas köyü llkokulunda eği tim ve öğretimin aksamaması İçin, ilgili valiliğe gerekli talimat verilmiştir. • 8.91982 tarihinde yayınlanan «Dosya Kaybetme Rekoru» başhklı yazıya ait açıklama: Cîazi Eğitim Enstitüsü mezunu Gülçin ÖzçaJcır'ın atamasımn yapılabilmesi için, mezun olduğu Eğitim Enstitüsü kanalıyla Bakanhğımıza başvurması gerekmektedir. ~ ' Teneşse'nfn Jüri üyeleri öğretmen Scope«ru suçlu buldular. Scopes 100 dolar para cezası yedl. Bu dava Amerika'da alay konusu oldu. • Atatürk'ün 100'üncü dogum yılında «ögrette Bİrliği Devrimb'nin ülkemize sağladığı düzenl değlştlrerek çlfte ölçütlü bir eğltiml yürürlüğe koyduk. Acaba orta öğretimde doğa bilimleri nasıl okutulacak? Merak ediyorum. O Irak'a mal çjötüren oqlumdan haber alamıyorum 18.8.1982 tarihinde tskenderun Özhanlar Şirketinden almış olduğu yükü Irak'a götüren oğlum Ah. met Gözübenli'den 50 gün kadar za man geçmesine rağmen hâlâ bir haber alamadım. Oğlum Ahmet Gözübenli'nin can ve mal güvenliğlnden endışe etmekteyim. Dışişleri Bakanlıgı'na, Irak Musul Konsolosluğumuza ve yükü gön deren tskenderun Özhanlar Şirketine yaptığım müracaatlardan hiç bir netice alamadım. Irak Musol Konsolosumuz ile 4.10.1982 tarihlnde yapılan telefon görüşmes'Bde «benim elimden bir şey gelmlyor, Irak makamlanna yazdık cevap vermiyorlar» dedl. Büyüklerlme doğrudan denlerimi bildirme imkanı bulamadığım dan gazeteniz aracılıgı ile sorunu Çocuklara ilk yardım bilgisi öğretilmeli Kaza, insanvn beklemediğl bir anda ortaya çıkan ve oluş anında hemen önlenmesi mumkün olmayan bir olaydır. Birçok gelişmiş ülkede kazalardan ölümler, kalp hastahklan, kanserler, damar hastalıklarından sonra dördüncu sırayı kaplamaktadır. Oluş anında önlenmesi mümkün olmayan kazalar daha önceden alınan önlemlerle önlenebilir. îlk yardım toplumun her ferdinin görevi olmalıdır. 13 yaşına gelmiş çocuklar kalp krizi, boğulma, kırik çıkık, yanık vb. olaylarda tvedi yardımı başan ile yapabilirler. Bugün ne yazık ki okul eğitim # Görevden alınmanın nedenini ben de öğrenmek istiyorum Gazetenlzin 24 eylül 1982 tarih11 sayısında yeralan «Trobzon'da 47 öğretmen meslehten ihraç edildU başhklı haber gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Gerçekten görevden alındım ama, yargılanmadım. 12 Eylül öncesinde ve sonrasında hiç bir toplantıya katılmadım Görevime son verilmesinin gerekçesinde de böyle bir anlatım yok. Sadece «1402 sayılı Sıkıyönetim yasasına göre» deniyor. Ancak. görevden alınmam nedenini ben de öğrenmek istiyorum. Görev aksatmak benim Atatürkçü görüşlerime ters 'lüşer. Yüksel KUMAŞ Tashan • OP Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müclüra Müessese MüdOrü Yazı işleri Müdürü HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGONENSİN AHMET KORULSAN YALÇINBAYER ALİACAR YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN • Yazı Işleri Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni J • ANKARA : • İZMIR : • ADANA : . TEMSİLCİLER SERVİS ŞEFLERİ * istanbul Haberleri:Selahattin CÜLERDış Haberîer : Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULACAYYıırt Haberlerı. Barbaros CENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazın ; Yalçın PEKŞEN Düzeltme; Konur ERTOP Araştırma: Şahin ALPAY BÜROLAR • KonurSokak No. 24/4 Yenlşeh!r ANKARA Tel:17 58 2517 58 66ldare: 1833 35 Tel: 254709131230 Tel:1455019731 Basanve Yayan: Halit Zlya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Atatürk Caddesl, T.H.K Işhanı Kat 2/13 ADAN>» , r ,i CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 İstanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM 13|..KtM1988 İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI 5.26 7.07 13.00 16.08 18.33 20.03 On feayıt yaptıranlara DİŞ TABtBİ Toros Yayırdart Nuruosmaniye Cad. 37 Atasaray206 Cağaloğlu İstanbul DUYURU Marmara Ünlversıtesı Atatürk Egltlm Fakültesi Müzüc böiUmü sınavlan için MUAMM£R SllN yöneümınde haaırlama dersleri verlliı. Tel.: 641090 1. Levent, Sülün Sok. No: 19 ORHAN TÜZÜN Bilimsel kongrelerde bulunmak üzere Avrupa'y» gitmiştir. Sayın dost ve hastalanna duyurulur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle