Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKİM 1982 KÜLTÜRYAŞAM Atüla DORSAY ayram önceslnin Oglnç haberlerlnden biri Mit lıyet gazeteslnde çıktı. Habere göre, «Geceyansı EksprCsUnin tngiliz yönet meni Alan Parker, bir Amenkan TV kanalmda kendisiyl» yapılan konuşmada bir soru üstüne sözkonusu film hakkın da şunları söylemişti: «Bu filmin politik açıdan dürüst ve sağlam bir film olmadığuıı söylemem gerekiyor. Filmde gösterilen cezacvleri dünyanın her vanmda vardır: Amerika' da da, Kanada'da da.. Film sözkonusu ülkc (Türkiye) hak kında tümüyle olumsıız bir izlenim uyandıracak türdeydi Bugün geriye baktığunda bıınun yanlış bir iş olduğunu go rüyonun.» Cumhuriyet 5 lO.Ölüm Yıldönümünde Halikarnas Balıkcısı Halikarnas Balıkcısı'nm yansıttığı dünya m Yasam serüveni ve yapıtları A sıl adı Cevat ŞaMr Kabaağaçlı olan **Halikarnas Balıkçjsı 1886'da îstanbul'da doğdu. 1904'de Robert Kolej'l bıtirdıkten sonra yüksek öğrenlminı Oxford Ünlversitesi Yerü Çağlar Tarihl Bölümünde tamamladı (1908). Istanbul'a dönünca Resımlı Ay, Inci gibi dergilere yazılar yazdı (19101925). Bır öyküsttode halkı savaşa karşı kışkırttığı gerekçesıyle üç vü Bodrum' da kalebentliğe mahkum edıldi. Birbuçuk yıl sonra cezası alta uğradığında lstannul*a donmedı, Bodrum'da kaldı. Daha sonra Izmir'e yerleşerek (1947) hayatını gazgtecıliK ve turist rehberlığiyle kazandı. 13 ekim 1973'de, yakalandığı kemik kanserindei kurtulamayarak öldü. Bodrum'da topraga verildi Halikarnas Balıkcısı, öykülertnt Ege Kıyılanndan (1939), Merhaba Akdenlz (1947), Ege'nin Dibi (1952), Yaşasm Deniz (1934). Gülen Ada (1957), Ege'den (1973) ve Gencük Denızlennde (1973) kltaplannda topladı. Anüarını Marl Sürçü (19filı r>r(lı kıtabında derledt. Anadolu Efsaneleri (1954), Anadolu Tannları (1955), Anadoiu'mıa Sesı (1971) ve Hey Koca Yurt (1972) kuaplannda mıtologya yazüannı bır araya getırdl, Romanları ise şunlar: Aganta Buıma Burinata (1946), ötelerin Çocuğu (1950) IHuç Reis (1962), Turgtrt Heis (1966). Deniz Gurbetçlleri (1969). Çeşitll dilierden ytiz kadar da kltap <?ÎTirmlş olan Hallkarnas Balıkçısı'na Költtlr Bakanhğuıca 1971 Devlet Kültür Armağanı verlldi. B "Geceyarısı Ekspresi, yönetmeninin itirafı ve Türkiye'yı tanıtan sinemamız Konur ERTOP nat olurlar. Doiaya, kotülüklere, madrabazlann somürusüne karşı bırarada alikarnas Balıkçı yaşama savaşımı verirler. Halikarnas Balıkçısi'nm sı'nın öyküleri, romanları; hatta ta kaleml, denizi ve deniz ınrıhsel denizcilik se sanlarının yaşamını coşkurüveni romanları tutarlı ö lu bir sevglyle böyle an'agelerle özgün bir dünya o tır. Acaba bütün bunlar yüzluşturur. Bunda dışımızdakl çevrenin, gözlediğimiz ya yılımızın llk yarısında btr şamuı somut yanları bu deniz kasabasmda gözlenlunmaktadır. Bu somutluk miş gerçekler mldir? Yoksa ilkin doğaya ait gözlem ve gönlü yüce, anlatımı coşdeğerlendirnıelerde kendini kulu bir yazar çevresinde gördükîerinden yola çıkagöstermektedir. rak asıl kendi icindeki dünBodrum mahkumu ve Bodrum tutkunu yazanrı yayı mı yansıtmışUr">.. Onun kasabai.ınm bugün kendi yaşamınm tragedyası arasından keşfettiği doga, yozla^mış, ipıni koparmış gözden uzak kalmış bir Ege tııristik tatil kasflbasına dökasabasınm gerçeği olarafc. nüşmesi nasıl olmuştur? Orada şimdi yeni insan önümüze serilîr. Uyandırdığı özlemler. taşıdığı zengin gerçekleri, hatta yeni bir İlkler, yapıcı ve yıkıcı nite doğal çevre bulunmaktadır. Bodrum'u yeniden yaratliklerlyle deniz, edeblyatımızda llk defa bu kadar ge mış olan Halikarnas Balıknlş bir tema olarak ele alı cısı yaşasaydı çarpık toplum nır. Deniz insanlarının ya düzeninin oluşturduğu bu şamları, sorunları serglle yeni toplumsal ve do£al nir. Doğa ve insan gerceği. eevreye ne kadar yabancı yaşamı yoruma kavuştura kalacaktı! cak bir tarih bilincl cerçevesinde ele alınır. H GEÇ GELEN PIŞMANLIK Evet, Alan Parker yaptığmdan pışman olmuş gözüküyor. Ne var ki «Geceyansı Ekspresi» dünyanın hemen her janmda gostenmden kalkmıyan fılmlerden bın olmayı da surdüruyor. Pans'in, Londra'nın. New York'un beğenılen Jılnıleri süreklı oynatan kuçuk sinemalarında bu film, Türkiye hakkındaki zehirini genç beyın lere akıtmaya, sayısız insam Türkiye ve Türkler aleyhınde koşullandırmaya devam ediyor. Filmin yarattığı «Türk cezaevleri» imkjı oylesine güçlü ki, bu her yerde karşımıza çıkıyor. Sozgelımi geçen yü Parts'te izledığimız «fçakta Bir Filot Var Mı?» isimli AmerıJıan komedismde hiç Ugı=ız bır yerde biri soruyor: «Sen hiç bir Türk cezaevude bulundun mu?» ...Veya yine g>sçenlerde tarafsız bır Fransız yaym organında Türkiye üstüne yazılan olumlu bir yazuıın bir yerinde: «Gerçl Tflrk cezaevlerinln de ne oldnğn «Geceyansı Ekspresl»nden berl bilmiyor» yollu bir ifade vardı. Evet, olaa olmuş, bir delinin kuyuya attığı taşı 40 kişinin de, delinrn kendisinm de çıkarmasına pc't olanak kalmamıştır... •MUSIBETTEN GELEV NASİHAT1. «Geceyansı Ekspresi»nin bi zim için bir tefe yararı olmustur ...Bir filmin bir ülkenin le hinde veya aleyhinde tanıtım yapmak içta ne denli önemli oldugunu sanınm kamuoyumuz bu füm vesilesiyle anlamıştır. îyi yapılmış, iyi dağıtılan bir film, dünyanın dort bır bucağını gezerek o ulke iiakkuıda çok geniş Mtlelerde yerlesen blr görüntü yaratabilmektedir. Ve yine «Geceyansı EkspıesUnden sonra bizim de bu filme yanıt verecek bîr film (veya. filmler) yapmamız, İSTEB LALE, tSTER KAKTtS «Kanşmayın, toprak benl ister lalc yapar, 'ster kaktüs,» derdi Balıkçı. (Fotoğtaf: Güven üEMİRER) Onun yapıtında durgun ya da fırtmalı deniz, bugün tüketlm sanaylinin aynntılara boğduğu araç gerecin bulunmadığı bir dönemde ayrıntılanyla canlandırdığı deniz altı. insanın hesaplaştığı, altettiği. zaman zaman yenildiğl ama yılıp uzakiaşmadigı doğayla Ugili olgular ortaya serilir. SÜRGÜNDEN fiNCEKt JTAZI ETKÎNLÎĞt Bütün bunlar onun yagamma bağlı bir raslantıyla karşılaşmış olduğu gerçekler değildir. Bodrum'a sürgün gitmeden de uzun bir yazı etkinliği olmuştu. Deniz onun yaşamına çocukluk ve ilk gençlik döneminin lzlenimlerîyle de etkiler kazımıştı. Coşkulu k1şlli*t doğada bızim göremediklerimlzl onun görmesini sağlamakta, bizim yakalayama dığımız anlamlan bulup çıkarmasma olanak vermekteydi. Bdylece genlş ve tutarlı bir dünya adım adım oluşarak onun yapıtmı besledi. Bu, dünya denizi, lnsanlarmı, o insanlann sorunlannı kapsamaktadır. Bize anlattığı lnsanlar denlze btiyük tutkuyla bağlıdır. Yaşamlarmı denizden sağlarlar. Deniz, fırtınalan, vurgunlan, getirdiğl yoksunluklarıyla güçlükler dıker karşılanna. Gene de denizden kopmazlar. Onda sonrasızhğı, umudu, özgürlüğfl bulurlar. Babalan denizde ölmüş çocuklar denizden korkup kopacaklarına, denizin çagnsına kapılırlar. Deniz renkli. çeklci görüntülerle anlatılır. Denizin getlrdiği tehllkeler, büyük fırtınalar denizin uyandırdığı sevglye gölge düşürmeyecek, onun yüceüğini somutlaştıracak bir öge olur. Yaşamı denlzle bütünleşmlş süngercller, balıkçılar, gemldler lç derinlikleri olan sesslz, durgun adamlardır. özverileri, dlrençlerl, ahlakları, dayanışmalanyla örnek blrer lnsandırlar. İnsan sevglsi onları çıkar kay Kismdan, klnden uzaklaştırmıştır. Birbirlerine kol ka Doğada sevmedîğîyoktu; en çok insanı severdi Şadan GÖKOVALI aldık kapısını. «Merhaha»laçtık. TRTden Okay Sağtürk' le ben. Yıl, 1971. (O, yulann, îsa'nın doğumundan ki o da sıfır degîldlr başlatılmasmı yersia bulurdu. «İsa doğduğund:» gazeteler yayınlanıyor olsaydı, hlçbiri, onnn doğnmunu, tek sütunlnk haber olarak bile venaezdi,» derdl. Ona gbre tarih, sozleyln, Mıletoslu Thates'in, «Tarihte slftah olarak» onceden hesapladığı güneş tutulmasından, yanl IÖ 585 yılının 23 mayısından başlamalıydı.) Söyleştik. Ve bir oyktl anlattıtc ona: »Hükümdarın btri, ülkesinin bilglnlerini toplayıp demiş; Öğrenmek istîyorum. Neyi, görkemU yöneticünlz? Neyi olacak. tnsanı elbette. însan önce kendi tarlhtai bümeli, değil mi? Bilginler dlyelim bü1 yü calışıp, Insanlık tarthlnl kıric ciltte anlatmışlar. Yok, demiş hükümdar, «bunca yazıyı okuyamam, Kısa olmalı.» Bilginler nıtalım, uç yıl daha dldinip, üç ciltte öaeUemişler insanın tarıhıni. Bunu da uzun bulmuş hükümdar ve: Bana, demiş, «İnsan tarihini bir tümoede anlatın.» Gıtmişler, yedı yıl duşünüp tartışıp şöylo özetlemışler insanIık tarihini: Ç Ali Özgentürk un At,, filmi Akdeniz Senliğinde 3. oldu Kültür Servisî AI1 Özgentürk'ün «At» adlı filmi, Ispanya'nm Valencia kentinde yapılan AkdenU Ülkeleri PUm Şenliği'nde üçüncü oldu. Hahrlanacağı gıbi, geçen hafta da, gene All ö^rentürk'ün «At» fııınindeki rolüyle Genco Erkal Antalya Fllm Şenliği'nde en başanlı erkek oyuncu ödülünü almıştL Valencia kentinde düzenlenen Akdeniz Ülkelen Pilm Şenliğı'n de birinciUk ödülünu . Yugoslav yönetmen Zlco Şampraçlç' in «Sırça Bebek» adlı filmi kazandı. «Snça Bebek» ünlü y»zar îvo Andriç'ın yapıtından beyaz perdeye uyarlandı. îkınci Iık ödulü ise Tunus adına katılan Paskal öbiye'nin «Toprağm Gölgesi» adlı yapıtına verildı. Cannes Film Şenliği'nde de görev yapmış olan Pierrc Henri ile yönetmen Joseplı LOSPV' m d«» bulunduğu Seçıcı Kurul'tla beş îspanyol, bir Italyan, bır Cezayirli, bir Pransız ve bir Lübnanlı üye yer aldı. On yedı Akdeniz ülkesinden on doku^ filmin katıldığı yanşmada, ««»ın ödülünü görüntü ybnetmeni Kenan Onuanlar aldı. lnsanlar doğdular, savaştılar, öldüler!» Sen, dedik, «ey aziz usta, sfn nasıl özetlersln İnsan tarihini?» Yıllarca değıl, saniye düşunmeden yanıtladı Balıkçı: însanlar doğdnlar, sevdller, öldfiler!... Sevgi insanıydı Balıkçı. Dogada sevmediğt şey yoktu, ama en çok insanı severdi. Ve insanın insanı sevmesini isterdı. Bir gün evine gıttiâimde, büyük merakla sordu: Yeni bir haber var mı? Hangi konuda? diye sorsam, dokunulmuş küstümotu gibi kapantverirdi, biliyordum: Yeni pek bir şey yok, dedim ve, «sen hangi aşamasından haberlisin?» diye sordum: Acanım, dedı, «Norvec fiyortlannda esrarengiz cislmlcr görülmüş ya!» Galiba onlar Sovyet denizaltılanymış. Yank, dedi, «Insanhk bir fırsat daha kaçırdı!» ve anlattı: «Kavgadaki aile başka aileden. ulus, başka ulustan saldırı olunca kenetlenir, düşman'a birlikte karşı kor. Dünya insanlan da, başka bir dünyadan saldm olursa birleşebilir. O esrarengiz cisimlerin, başka dünyalılann savaş araçları olabilecegı sarılıyordu...» Balıkçı, yakın dostu, röportajın erişilmez kıvraklıktaki kaleml Naci Sadullah (Danış)*m değerlemesiyle, «ABD y» da SSCB ajanlarmca kaçınlmasından korkulacak ölçüde» atom bllgisine sahipti. Dahası, insan ayağı Ay'a basmazdan önce, dünyanın baska dünyalardan göriınüşünü bilirdi, Onun bana güvenmesinden yüreklenarek kıtaplannı yeni baskılarma hazırlıyor; gazete, dergi savtalarmda kalmış yazılan m kitaplaştmnaya çalışıyorum. Yasadıkca da surdüreceğim bu uğraşı. Ama neye üzülürüm bilir misiniz? Onun yazamadıklanna... Bunlann yamızca birinden söz açayım: Balıkçı"mız, dünyamızm bır baska dünyadan görÜnüsdnÖ yazmak istiyordu. Şoyle diyordu: cBaşka bir oünyadan, kapîıara bır fon üstünde masmavi bir portakal gibi görUnür dünyamız. Bunu bilen kimsenın dünyaya da. insana da kdtülük etmesi olası değildir.» Son soluğunu 13 ekım4?973'te Izmır'de soluyup, Bodrum'da toprağa verilen Bahkçı'ya, blr mezar b'Je veremedik biz, çok sevdiğl insanlar. Sakın bu sitemi Balıkçı adına ettiğim sanılmasm. O, «Kanşmayın, tnprak beni ister lale japar, ister kaktüs,» derdi. Onun, insanlardan tek dileğinl, dost Mehmet H. Doğan'm bir yazısmın son tümcesıni yineleyerek yerıne getiriyornm: Merhaba Balıkçı, sana dünyamızdan» HER ÜLKEDE BÖYLE CEZAEVt VAR «Geceyansı Ekspre. si»nin yönetmeni Alan Parker: «Filmde gösterilen cezaevi gibi cezaevleri dünyanın her yanında vardır. Geriye baktıgunda yaptığunın yanlış olduğunu görüyorum.» «karşı Ekspres» oluşturmanuz da ciddi ciddi önerilmişti. »ÜNYAYI DOLAŞAN StNEMAMIZ Ama işte bu film / filmler yapılmıştır. Şu anda dünyanın dort bir yanında da gosterılmektedır. Şu anda dünyanın birçok ülkesınde gösterilen, ılgi gören, olumlu vankılar alan filmlerimiz vardır: «Sürü, «Hazal», «Bereketli Tojıraklar Üzerinde», «Yol», «Yusuf iie Kenan», «At»... Bunlara yakında başkaları da eklenecektır, kuşkunuz. olmasm... Bunlann bepsi Turkiye'de, Türk olan yonetmenlerce, sansürden geçmış senaryolara dayanarak çev nlmiş filmlerdir. Yönetmenlerinin polıtık gorüşlerı değişik olabilir, Türk toplumu üstüne eleşüriler getirebüir bu filmler... Ama Alan Parker'in ken disinln de itıraf ettiği «dürüst olmayan politik bakıs» v\3 açık, koyu blr ırkçılık («Geceyarısı Ekspresi»nin ırkçüığı) bu fılmlerde elbette ki yoktur. I ş te Turk sineması, son dışa açılımıyla, şenhklerde aldığı cdıüler ve yarattığı seyirci ügisıyle «Geceyansı Ekspresi»no sınema yoluyla yanıt vermeyt dıleyenlerin isteğlni yerine ga krmış değil midır? ŞURA VE SINEMA. Yakmda Ankara'da bir I. Mil H Kültür Şürâsı toplanacak. Bu 'şurâ'nm bir de sinema kcmısyonu var. Türk sanatının V külturünün tamtılması için © sınemamızm son dönemde yulc lendıği (ve başardığı) işlevın bu komisyonun çalışmalarma ışik tutması ve devletin sinema sanatı yoluyla tanıtıma artık gereği gıbi onem vermesl tımudu ve dılegi, bu yazınuı yazılmasındaki başlıca amaçttr. İTO, 100. Yıl Vitrin Yarışması düzenledi Kültür Servisi Istanbul Ticaret Odası'mn kuruluşunun 100. yılı nedeniyle üyelerınce üretilen mal ve hizmetlerin plastık ve gorsel değerler açısından en etkln bıçımde tanıtımını amaçlayan »100. Yü Vitrın Yarısması» 1123 ekim günleri arasmda yapılacak. Değerlendirmeye konulacak vitrin resımlerinin 18 ekime kadar İstanbul Ticaret Odası'na teslim edilmesı gerekiyor. Yarışmanın birincisı 120 bın, ikincisı 100, uçüncusü ise 80 bin lira ile ödullendırilecek, ayrıca birınci mac siyona 60 bin, ıkinci mansıyona 50 bin, uçuncü mansiyona da 40 bin lira verilecek, • Ankara Potoğrafçuar Derneği'nin (AFSAD) dUzenledıği ayın fotoğratı yarışınasını Muharrem Şimsek kazandı. Eylül ayı s o nuçîarma göre Muharrem şimşek'in ayın fotoğrafı seçilen yapı tmın yanı sıra Ali Baydaş'ın vapıtı blrincilik, Sema Güldcnir yapıtı Ikincilik, Tahlr Ün*ün yapıtı da üçüncülült ödülü aldı. • Efes Epigrafi Belgeleri Salonn ziyarete açıldı. Yeni açılan m londa Efes'm tarihsel gelişiml, toplumsal yasantısı, ticareti, ım paratorlar, Roma ve başka kentlerle ilişkllerl ve spor etklrllk leri konusımda aynntılı bilgl sunuluyor. • özel tivatrolara yapılacak yardımlara illşkin yönetmelfkte deSisiklik vapıldı. Yeni dürenleme uyannca, 10 agustos 1982 tarlhine kadar başvurudn bulunan özel tiyatrolar da yardım alabilecek. Ayrıca, etkinliklerine ara vermiş olup da yeniden ça> hşmalara başlayacağını açıklayan özel tiyatrolara yardun yapılabilecek KISA KEND.NI2E BiR ZfiKft AMdN NE ZEKd " • • •• I N E " " " Ayvacık'taki kazılarda Apollon Smîntheus tapınagı bııluııdu Cahit ÖNDER ÇANAKKALE Çanakkale ıline bağlı Ayvacık ilçesinın Gülpınar bucağındaki arkeolojik kazılarda, Helenistik çagm Anadolu'daki en önemli üç dört tapmağmdan biri olan Apollon Smintheus tapınagı ortaya çıkanldı. 1945'den bu yana çalıştırüan bir zeytinyağı fabrlkasmın bulunduğu alandaki kazılarda ortaya çıkanlan tapınağın antlk değeri yuksek, mermer işlemeli bırçok parçası fabrikanın asitli artıklanvla paramparça otmus dummda bulundu Ayvacık ilçesinfn Gülpınar bu çağındaki Apollon Smlntbeu» tspmağı kazılan. Ankara Ünlver site«) Dil. Tarih ve Coğrafya Pakültesi ve Ortadoğu Tfeknık Üniversitesi'ne bağlı on altı ktşilik bir bJlim kurulunca yapılıvor. Ortadoğu Tekntk ÜnJversitesi'nden Yard. Prof. Emre IVtadran ve Doç. Dr. Coşknn özgfinel başkanlıgındaki kazı çalışmalan, 1979'dan bu yana her yıl ikişer ayuk sürelerle yürütülüyor. Kazılarda elde edüen eserlerin bir bölümü kszı alanındakl özel bölmelerde korunmaya almırken, bazı buluntular da bılimsel çalışmalar için üniversitede Incelenmeye gönderiliyor. Bu arada, kazı ekibinde bulunan mimarlar da ele gecirilen parçalan restorasyon çalısmalarıyla tamamlıyor ve ilk durumlanna getlriyorlar. ^•i r^ KİMKİME Korsan kasetcîliği önlemek icin telîf hakları yasası cıkarılmah İSTANBUL. (UBA) Türklye'de korsan kasetçlligin önlenebilmesi içln kasetçiler, söz yazarlan ve öteki sanatçıların hak lannı korumaya yönelik telif hakları ka nun tasansionıa bir an önce yasallaşması tetendL tzmir'deki plakçılann •korsan kasetçittğo harşı plakçılar derneği kurulmalıdır* yolundakl önerislyle ilgill olarak öncu Plak flrması sahibi Oktay Gözle, sorunun yalnızca dertıek kurmakla çözümlenemeyece£ini belirtti. Gözle. özetle şunları söyledi: «Korsan hasetçiliğe harşı mücadelede. hurulacah plakçüar kooperattfi bir ölçude bafariU olabilir. Ancah telif hahları kanun tasansının yasallaşması. sorunun ç&zümün* küçümsenmeyeceh ölçude yarduncı olur. Pahat bu önlemlertn hepst uygulan sa bile, korsan kasetçlligin yofe olacağına inanmıyorum. Amerika. korsan hasetçiUğin ortadan kaldınldığı ülke olarak örnek göt terilir. Ama bize halen Amerika'dan korsan kaset geliyor.» Yankı plakçılık firmasuun ortaklanndan Atilla Çilanbol da, yıllardır gundemds olan korsan kasetçiliğin tümden cözümlen mesinin olanaksız olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: •Korsanhk önlenmek isteniyorsa 6nceUkle yıllardır çıkması beklenen tetii hak ln kanun tasansı yasallaşmahdır. Sanatçılar bu kanuna dayanarah haklannı ko+ ruyup, korsan kasetçilere karşı takibat yc oabiUrler. Plakçılann ve sanatçüann oluf turacaktan birUh ise bu noktadan $onra basanya ulasabüir.*