16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurıyet 2 fiUardan ben değişik ögrretan kurumlarmda tana anlatan bır oğjretına gorevlısı olarak her ders yılı başında ogrencilerımle bır konuyu tartışınm Neden tan h oğrenmek ıstıyoruz'» Ve ço&u kez. son derece aydınlık yanıtlar alırım Bu aydınlık yanıtların k&\ naklandıgı kafalann egejnen olacağı bır Turkıye'nm umuduyla sevınclyle ısmır yüreğun Evet, neden tarıh öğrenmek istenz? Guzel bır sorudur bu Dunyamız oluşiırau ve tanh kapsamına gıren sure karşılaştırıldığında belkı de ımkroskobık sayılabılecek bır zaman surecı ıçınde buyük (belkı de çok kuçuk) degışımleri yaşamış. ama bügısı, gorgüsu, bilan cı, üetışlmı ne denlı degışmış olursa olsun. ınsanlann duygıüarı, yaru sevıncı, korkusu hırsı hıç değışmemıştır lnsan hep o msan dır, aynı ınsandır Kiml insanlar hukmetmek ıstemış, bumın kendısme verilmış bir Tanrı gorevı oldugunu savunarak, buna manmayan, ınanmak ıstemeyenlerm kafasını ezmis, kımi insanlar hukmedılmekten hoşlanmış, arnan buyuklenm benım jçın de duşunsünler» demıştır. Kımi yonetenler, yönetımlenm halkm gorunur, ya da gorünmez desteginı arayarak meşruleuştırmak çabasına gırtşmışler, kımılen ıse «devlet benım» dıye ışm ıçm<ien çıkmışlardır Aslmda tanh öğrenmek ısteyen herkes tarih öğrenemez Zıra tanh alanmda çok farklı yaklasunlar vardır. Maddecı bır tan h yaklasum kışının önune bambaşka ufuk lar açar. ıdealıst bır tanh yaklasunı başka. Prof. Z.V. Togan salt yans bıçimlenne göre tanhı dört türe ayırmakta (1) Bunlardan «fljvayefçı» yazışta olaylar salt tukâye edıtaekte yeünılır Ne bır sısternlestırme çabası vardır, na olaylann nedanlen uzennde durma, ne de olaylar arasın OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 2 OCAK 1982 Yi Tarih Okumak HER TARÎHSEL OLAYIN ARDINDA BIR D1Z1 NESNEL TARIHSEL OLGU VARDIR. BU 0LGULAR1 YAKALAYABILEN, YANı DOĞRU YORUMLAY AB İLEN BIR KİŞİ IÇİN HIÇ BiR ŞEY BUYÜK SURPRIZ OLMAZ. Doç. Dr. Toktamış ATEŞ I U. Iktısat Fpkultesı Sıyaset llmı Kursusu daki neden somıç ılışkılennı araıua ikıncı olan «Ogretıcı tantı yazışta. ta nhsel olayları ogreune ve bundan sonuç çıkarma çabası vardır. Bu >ontemle çalışaniar özellıkle tanhsel kışüikler üzennde >oğun bır bıcımde dururlar ve bunlana ya ^anundan dersler çıkarmaya çalışırlar Uçuncusu 'Neden nosıicı» lanh yazışında ıse. yazann kafasıtıda sureklı olarak, «neden», ne tur koşullar altuıda». «nasü» vb. gıbısınden bır dızı soru v<*rdır Dorduncusünde «Sosyal» tanh >azış yöntemınde, olaylann ardındakı tanhsel yasalan ve nesnel nedenlen taulma çabası vardır ••* 7 «Neden tanh okuyoruz" » Bu çaba acaba bır boş zaman degerlendınnesi mı. yok sa ılgınç bır şeyler okuyarak dınlenmeye mi yonelık? Yoksa acaba bır başka amacımız mı var? Ornegın geçmişte gerçeklesen kımi olaylann nedenlenıu tanılayarak (teş hıs ederek) gunum\i2e ve yannlanmıza egemen olmak mı ıstıyonız? Klmilen tanh denıldıgı zaman padışahın seks yaşamından başlar, sultanın entnkalanndan çıkar Dahası «pehhvan tefnkalan» da bu anlayış çerçevesınde tanh sayıltr. Kınulennın gozunde tanh ılk ve or*a oğreüm sıralarmda «zalım» bır nocanın ez berlettıgı ıçmden çıkılmaz r&kamlar dızjsıdjr Ornegm geçenlerde bır dost sohbetı sırasında aramızdan bın, dunıp dunırken Kadeş Savaşı'nm tanhını soyledı Gulmek ten gozumuzden yaş geldı Zıra ışm ılgınç yanı savaşm kımler ara&ında oldugu konusunda en uiak bır şey anınısamıyordu. Soyut bır raiara. çeyrek yuzyıldan ben kafasının bır noktasmda takılmış kalmıştı ve duygusallığa kaçmadan yonımlamak gerekır *•* Her ıkı dunya savaşuoı da yaşamı$ olan Bertrand Rusa«l. Bmncı Dunya Savaşı oncesı \e sırasında «savaş karsılı ıken ve bu nedenle v°k eleştınlımş, hırpalarunış,. tutuülanmış, don buçak ay hapıs yatmış ve yalnulıga ıtılrtuîken, Iümcı Uunja i>a \a%ı oncebmde neden s.ava!)ian >atut oldug\ınu boyle açLkiıjor 12) Ne o i a m a a ne de dana s.onra sa\aşın butun bucun saçma \e kolajca kaçuulabüecek bır şey olaugunu ıddıa etmecum Ama ozellıke bu Btnncı Dunva Savaşı bana. gereksız görunu>oıdu Oysa lKinc. Dun>a Savaşının gerekh olduguna manmıştun Savaş hakkui' uaMu goruvenmı degıştırdıgımden degıl, bu kez lîoşullar oncekınden çok başka oldugu ıçın bovle auşjnu>ordum Daha dogrusu oncekmden çok başka oldugu ıçın boy le duşunu\oı&um Daha dogmsu Ikincı Dun>a bavaşım hazırıaian neaenler, Bırıncı Danya Savaşınm dogal sonuçlarıydı Rus komunızrtu Italyan taşızmı ve Alnıan nazızrm hep Bınncı Dun>a Savaşınüan almışlardı koklennı» Gerçekten her tanhsel olayın. ornegın her savaşın her devnmın, her yukseıışm, her çökuiun her bolunuşun arüınaa bır dızı ncsnal tanhsel olgu vardır Bu olguları vakalayabılen, yanı tanhı dognı jonrmlayabılen bın ıçın, hıç bır şey bü\u* surpnz oLmaz Tanh bılmek elbette falcı ol mak degıldır Ama nedenlenyle bırlıkte dunun gebşmelennı okumak ve anlamak, hem bugunu \e hem de yannı okumak ve anlamak demektır (V Z V. Togan, »Tanhte VsuU 1U Edebıyat Fakultesi Yayınlan Jstanoul. 1950, S 3/4 (2) Bertrand Russel, 'Denemeler* Çev Turkan Araz Ataç yoyıniart, Istanbul 1965, S. 9. Cumhuriyel Cumhunyet SdatbaacıiUc <.e Gazetecüık T A Ş adma NAUİR NADt Gene! Yayuı Müdürü H\S\N CEMAL Muessese MudurU ». EMlNE D^/UİİJG!L Va» îşlen Müdünl . . ORAY GÖNENSÎN Basan *e Yavao. Cumhunyet Matbaacıiık ve Gazeıecv lüs TJI.S Cagaloflu Türkocagı Caö 3941 Posıa Kuwsw 346 tSTANBÜL TEL.: W) 97 fl3 BÜROLAR: • ANKABA : Konur Sotok 24/4 YENIŞEHlB Tel. 17 5R 25 17 58 66 îdare 18 33 3S • tZMİR : H&lıt Zıya Bulvan No 65 K a t : 3 Tel 36 47 U» 13 12 3U « ADANA: AUrtürfc Caddesi rurK H»v« K.uxumu î $ HMU, K » t : 3. No • 13 Tel • 14 W0 19 731 T AKVî M 2 OCAK 1982 Öğlc ÎJdndl 1318 15 39 tmsak 6 40 Guneç 8 24 Akşsm 1? 52 T»t« 19 30 •*• Kınulennın gozunde ıse tanh bır kan deryasıdır. Bırbırını asan, kesen, devıren kışıler, uluslar, aevletler, sınıflar Tanh bunlardan hıç bın degıldj" aslında. Belkı bunlann tumu tannUr ama, bunlan ogrenmejde tanh ogrenılmez, ogrenılmış olmaz. Tanhi bılınçlı bır bıçunde ogrennuş olmak ıçın olaylan neden sonuç ılişkısı ıçınde gormek gerekır Aynca neaenler araştınlırken bunlanu nesnel nedenler olmasma özen gostermek gerekır Bunlann dışmda, ışıne gelen neuenlen abartıp. ışıne gelmeyen nedenlert gozardı etmeden surdurmek gerekır bu «nedenıerı araştırma çabasım Sonuçlan da aynı biçimde, abartmadan f5OYLÖnCE) 2 OCAK 1932 îsmet Paşa Atina gazetelerindfc bır makale neşretti Butün gazeteler bugunku nushalarında buyuk hari lerle ve ıyı jerlerde, yıl b«şı münasebeUyle Türkıye Başvemlı tarafından Yunan ahalısme hıtaben yanlmış blr selMn maka lesını neşretmektedırler Bu makale hususı bır kur ie ile göndenlmiştir Turk Eaşvekilınin bu makatesın ATtNA. 1 (HUBUSI) OKTAY AKBAL HflVER Yi Her Gerçek Yazılabilir •azor n gercek karşısmda bır tutumu olacaktır el'bet Gczünun önüne serılı duron kaba B«rçekİ8ri gcmezlığc gelıp, yalniz ve yalnız duşlerınin engınlıjıre sıgınon bır romancıya. bır oyun yazarına, bır oykucuye ne kodar acısak yerıdir. Gerçekten kurtuU mak ısteyen yazor, hıo bır zaman sanat eserinin ana konusu ulon kışıyı butun renklılığı, ceşıtlılığl, olanco derınlıgıyıe kavraycmayacaktır Ger^ek derken ne anlıyoruz7 Bunun tonımı cok açık. Gozümuze gorduğumuz, duygulanmızlo tanıdığımız yaşamın ıc ve dış olayları... Bun!or, ıstemese de yazorı e'kıieyecektır Gunumuzun 6onatı oyleslne gerçakcıdır kı gerçekten oteye bıle uzanmakta. gerçeklert daha olmadan sezmeye duymayo calışmoktadır. Turlu ak. nl^r nep bu çabanın sonucu degil mı? Sonattc gercekcılık konusu uzennde daha uzun boylu dutmok gereklıdır. Ama bızım ele almak «teaığımız konu o degıl. Burada gerçakçıiığe verılmek tstenen yanlı^ anlamlardan soz acmak ıstıyorum. Işto sıza bır tek ornek Hatırlayacaksımz belkı, uzun yılıar once b r s m r Joktoru, Şehır Tıyatrosunda oynanan bır plyes ıcın bırtakım gcrıp sozler soylemıştı Sayın doktor, sahneae gecekondu sorununun işlenmesını, gızlı kalması gerektığıne ınandığı bazı gerçeklerın ortaya dökulmesını doğru buimamıştı ıÇamafirlarımızı oportmanlonn on penc«rel«rıns asar mıyız?» dlyordu O gunlerde bu konuda uzun toıtışmoiar yapıldı Tanınmış sanat odamları anketıeıe karşıiık verdıler Hemen hepsı bu yonlı? goaışu yeıdıler, sonotçının, yazarın konusunu ıstedığı gıbı secmekıe se'best olduğunu söyleo lar. Bu coşıt yaniı^ duşünuşler nerden galıyor dıye duşunürsek karşımızcı sanat konusundakı bılmçsizlık çıkacaktır Hep üzermde durulan, aydınlcnmızm gereğl kadar aydm oimamaları sorunu... Sonra blr şey daha goze çarpıyor, bu ceşıt oydınların uzennde hıo kafa yormadıkıorı konulardo bıie cesaretle konuşmaktan cekınmemelerı... Ne yazık kı bugun sanat evrenımız© bu yan ayOınlarır goruşü. anlayışı hakım. Bunlara gure sanatcılor. yazarlar ancak ve ancak kendılerinın benımsedıgl doğru bulduğu geroeklerı belırtmeklâ savunmoKla gorbvlıdır Burada Ataç'ın şu sözlerınl anmadan geçemeyeceğım. «ri»ı doğruyu soylemeye gelm«zmış, blrtakım doğruları yoimamak, cokluktan gızlemek gerekmış... Pekı ama Dır dogruyu soylememek, gızlemek, yayılmasmı onlemeye calışmak, o dogrunun yerınd* auran yalanı surdurmek dtmektır. Yalantn yalan olduğunu bılerek gene surnıesıne bırakmaya hakkımız var mıdır?» Vazarın bır odevi de. kışıoğlunu, cevresıni alan yalanlardatı kurtarmaktır. Her çeşıt gercek, sanat yapıtında yerıoı aımaiıdır. Sanatta «Gizlı gerçek» yoktur. Sanat yapm oyle bır butundur kı orada her duygu, her goruş Kendme yer buiabılır. Sanat yapıtından korkmak, kışıogluıidan korkmak sayılmalıdlr Ama yalnız bızde degıl Batı ulkeıerınde de zaman zaman bazı şairlenn, yazarıarm yapıtları yuzunden suçlandırıldıkları gorulmuştur Otneğın Baudelaıre'ın, Flaubert'm yargıç onune suruklenmelerı bu yuzden değıl mı? Yakın tarıhlerde bu deıece goze çarpan bır karışma göremıyoruz. Demek topluiuklar aydınlıga, ekmın ışığına kavuştukça sanat adamı aa o olçude ozgür, yaratma ışınde serbest oiabılıyoı Scnctcıya, yazara doğruyu soyledığı icın duşman kesılenierın içyuziennı bıraz karıştırdınız mı muhakkak bı yerden bır suçları, bır karaları meydana cıkıverecektır insanlık tarıhl gerçek ıcın yapılan savaşlaria doluaur tnandığı doğru yolda, gercek yolunda dıdıren t.ıce sanatçı sayobılmz Voltoıre, Zola gıbl bır nayat gerceğ'nı ortaya cıkarmak ıçın yalnız kaıemıyle degıl. kend varlıkiarını da ortaya atarak savaşanlar dışındo romanlan. oykulerı, şıırierı ile ınsanlığın yararına >.atışan yuzlerce sanatcı saymak mumkun. Q'7Ğe bır avuç sanatsever aydm var Dun o da yoktu Sunat alanmda ancak daracık, yazann elıni kolunu guçlukle oynatobıldıgı sıkışjk geçıtler vardı. Yaza( kalemı elme alınca yapıtından cok, çevresmm vereceğ' jürç,ılan duşünuyor. ona gore yazıyor, yaratıyordu Yaruttno özgurluğu sınırlı Dır yazann yaratacağı yapıtlann da sanat değerı bakımmdan sınırlı olacağı tabudır Yoraiıcı konularını seçT.ekte, ışlemekte ne kadat ozgurse. o o.cude deger, kalıcılık kazanır. icınde yaşüdıgı tup'uma yenı degerler, yenı anlamıar, yenı zeng nlıkie. gelır» En tehlıKelı en zararlı anlayış, sanatcımn gsfcekleı karşısmda susmasmı ıstemektedır Dsgıi ya'nız sanatcı, yazar, her kışıoğlunun doğru bılclıgım aı^ıkıamaktan kacmtnayacağı, cekmmeyecegı ko Kmoyacag bır toplum yaratmak cabasındayız. Oyle sanıyorum kı Turk toplumu bu yolda saglam adımlarla .lerleyecektır Boyle bır cağda sanatcıyı en goze boton ' an bağıran gerçekler karşısmda susturmaya colışmok kadaı çıkmaz bır yol olamaz Yuzyıllardır yalanlar doğruları orttü Artık doğrulan gozler onüne sermeK iorurdayız Gelın de Atac ın şu sozünu bırlıkte oküyai m «Her doğru soylenebillr, her doğru söylsnmeHdr, yoksa cevremizi aldatıyoruî, cevremıze yolonı yayıyorut demekttr» «Konumuz Edebtyat» (1987J adlı kıiabımdan toturk'un Doöumunun 100. Yılını kutlarken. O nun pek cok yonlerıni oğrenmek. O'nunla ılgılı pek cok anı dınlemek. duymak oıanagı bulduk. Çok genç yaşlarından boşlamak uzere yaşamınm her evresıne egemen olan düşuncenın yalnız ülkesi olduğunu, yaşamını tümuyle Tur kiye'YA odadığını öğrendik, an ladık. Ülkesi İle llgıll el atmadıflı alan, eğılmedığl sorun kalmamış olan Atatürk'un sanata olan ilgısl, Turk sanatcı^larını uloştırmak istedlğı aşamalar da yadsınamaz. Bu ara «Ataturk Türk Tlyatrosuna ne getirdı''» şekllnde blr soru akla geleblllr. Bu soruya verılebilecek en uygun yanıt, yuzyıl lar öncesl Turk toplumunda defill. d a h a Kurtuluş Sovosının baslangıcında yasanmış bır olayı yansıtmoktır. Oloy, Kutahya'da o«cmekte dır Recaizode Ekrem ın «Cok Bılen Cok Yanılır» adlı tıyatro eserı, okul müsameresında halka ve ogrenciye sunulmaktadır. Okulun edoblyat ogretmenı Şukru Cemal (Gultekın) Bey de oyunda rol olmıştır Kadının. hele Musluman bir kadının sohneye cıkmasınm soz konusu olmodığı o donemde kadın rollenne de kadm ktltğına glrmiş erkeV oyuncular çıkmaktaydı. Rol g€ reğı Cemcl Bey, oyundaki karısını, (aslında kadın kılığındakı meslektcşmı) boşar Ancak, Mecellenın uygulandığı medenl kanundan cok uzak 1920 yılında, boşanmalar. talakı selase, yanl erkeğln karısına uc kez «Boş o!» demesl ile gercekleşmekteydı Gelelim oyunun sonrasına: ögretmen Cemal Bey, evlne doner. Fakct o ne? Kapısında buyük bır kalobalık. Mahalle halkı bırıkmlş, Cemal Bey"l evlne sokmamakta karatiıdır. Dışorıtia hacı • hoca tak^mı, Içeride kayınvallde, boş düşmüş kızını ve blr yaşındakl oğ lunu tNa • mahrem» blr llışkıden karumaya çalışmaktadtr lar. Cemal Bey, topiumsal baskıyla 1 5 yıl evıne sokulmamış. karıaı vo cocuğuyla ancak aracılar kanalıyla llışkı kurabilmıştlr. Kutahya'yı 1821 yılında Yunanlılar ışgal edınce, Cemal Bey içln kansını ve cocuğunu yanına alarak Kutahya'dan kacma olanag^ doğmuş, baskı İle 1,5 yıl ayf| kaldığı aileslne kavuşabllmeslne, duşman işgall vesıle otrnuş. Bu tarıhten sonra ceşitll eğitlm kademelerınde 37 yıl devlete hızmet veren Cemal Bey'in her çocuğunun dofiuşuyla, nlkah sorunu yenlden ön plana gelmlş, Izlerl sıllnemeyen «Tiyatro olayı» nedeniyle, ken dısı 3 kez nıkah yenılemek zo runda katmıştır (1). Işte Atatörk'un Turk toplumuna, Turk tıyatrosuna getirdığı.. Toplum, bır sahne gostensınden dotayı oyuncuyu yar gılayıp cezalandıracok durum da ıken, bugun kısa zaman ıçındo ulusal kıvancımız olan kadın, erkek pek çok sonatcı yetıştırmış ve yetıştırmekteyız. k Atatürk'un Türk Tiyatrosuna Getirdiği ATATURK, ŞANATÇIYA DUYDU. ĞU VE GETİRDİĞİ DEĞERLERLE, TURK ULUSUNU TİYATROYU KAV RAYAMAZ, YANTJŞ YORUMLAR BİR ULUS OLMAKTAN DA KURTARMIŞTIR. larım, gece uzuntuden uykusu kactığ nda arkodaşı Şakır (Zumre) Bey e şoyle acıKladı «Şımdi Bolkon Savoşında nıye yenıldığımızı onlıyorum Bız bu adamlan coban sanırdık Halbukı operolorı bıla var Ar t st, muzısyen, dekaratör ve teknık elemanlarını bıle yetıştır mışler Blzlmse operQ bınamız bıle yok Acoba bızım ulkemızın de bu seviyeye cıkacoğı gun gelecek mı'» Şakır Bey, gelse "iıle bunun kırrvn tarafından gercekleştırılebıleceğını sorması uzenne de O, güvenle «Ben» yanıtını vermlştı Işte bu guvenceyle sanata eğılnekte gecıkmedı Devlet Tıyatrosunu, Operasını kurdu Sonata ve sanatciYa duyduğu ve getırdığı değerle Turk mılletını bır tıyotro o/ununu yukonda sozunu ettığimız blcımde yorumloyan toplum olmokton kurtarorak bugun sonatı. tıyatrovu okuyacak anlayacak. eleştırecek duzeya getırdı. (1) Olay, Cemal Bey'ln oglu Ankara Numune Hastanesl II. Ortopedi Kliniği Şefl olan Sayın Dr. Surgur Gultekin'den dlnlenmiştir. de Turk Yunan dostluk ve ışbırlığı takdır edılerek. Yunanıstan'ın dahılı gelışme ve reJahına ilı» kın çalışmalarında muvaf fak olması temenni olunmaktadır Turk Başvekıllnin bu ne zaketı efkan vımumıyeyı pek dennden mutehastıs ecmışur Hürrıyet Tepesı kımin? Rsgtp Paşa varisleri ta ralından Hurnyetiebedıve tepesının kendılerıne aıt oldugu iddıasıvla Evkal aleyhıne bır dava açümış tı Bu dava halen de\am etraektedır Bu meselede Evkaî idaresi venı bır go rüş ortaya atmıştır Evkaî ıdaresl burasırun bir meıarlık olduğunu ve son mezarhklat kanunu gereğınce de burasının Be ledıyeye devredüdiğım soylemektedır. Bu ıddıa uzerıne, ourada mulkıyet hakkı ıddıa edenlenn Be ledıye aieyhıne dava açmalan lazım gelmektedır Şoforler ve Yeşühılal Yeşılhılaî Cemıyeti mer kez heyati yarın Mıllı Mu ze salonunda toplanarak sarhoşluklan yüssunden bır çok kazalara sebebı yet veren şoforlerın ıçkı kullanmajna'.an hakknı da îazım gelen makamla ra muracaat edecektır. Koy imamları içın kurs Koylerdekı ımam ve ha tıplerı koylüve daha ya km bır hale getirmek, Koy kanununun tatbıkatında bunlardan ıstılads etmek ıçm Yozgat'ta bit kure açünuş, koy ımam ve hatlplerl bu kursta toplannuştır. Kursta bu vatandaşlara ıdan, adlı. sıhiu, fennı malumat \enlmekte aynı zamanda venı harfler ogretılmektedır. îmam ve hatıplere aıc bu kurs bıî> tıkten sonra koy muhtarla rı da bu şekılde bır kursa tabı tutulacaklardır Doç. Dr. Seçil AKGÜNODTU öğretım Uyesı İle glttlfll opera. kendisını buyuk olcude etkılemıştı Goste rıyl izleyen kalobalık topluluk arasında Bulgar Krol, Ferdınand da bulunmaktoydı Kralın gösterl sonrası kendısme fıkır sorrrası uzenne ılk gorduğu opera olması nedeniyle yalnız «Pek mukemmeldı» demekla yetınmişlı. O ankı eztk duygu T.C.Ziraat Bankasmm tasarruf sahipterine duyurusu kısa yade, vüksek îaiz:. o\# f Ataturk sanat sevgıslnl, Turk mılletının tanhsel nıtellği olarak gosterırken, mceleme ve calışmaiarıyia bu sevgıyı besleyıp gelıştırmeyı ulusal ülku saymaktaydı. Goruşlermde egemen olan sanatın yalntz blr eglence kabul edılmeyip toplumsal bır olay, bır kültür ge lıştırme oracı olmasıydı Nltökım bu duşünceler, kendısınde daha cok genc yaşta başlamıştı 1913 yılındo askerı atoşe olcrak bulunduğu Sofya'da o tarıhte, orada buyukelcı olan yakm dostu Fethi (Okyar) Bey ZİRAAT BANKASI "adı yeter» TÜRKIYE CUMHURIYETİ 1 mevduata %25 O vadeli 2ay mevdı y mevduata #0 vadeii 3ay mevduata 21» vadeii 6 <*j mevduata FAIZ VERIYORUZ 1.1.1982 tarihinden itibaren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle