19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 9 Eylül 1922, klaslk tarih kitaplarma Ege" nln incisı güzel İzmir'in düşman çizmesinden kurtarıldığı gün olarak geçmiştir. 15 mayıs 1919 günü izmir'e giren ve 3 yıl 3 ay 25 gün süreyle geçtiği her yerde arkasında kan ve gözyaşı bırakan Yunan askerlnln kılıç artıklan. 59 yıl önce bugün izmir'den denize dökülmüş, İrnılr ve izmlr'll özgür olmanın mutluluğuna yeniden kavuşmuştur. O günleri görenler, anılorım anlatırken o büyük sevinci bugün bile gözleri yaşararak yeniden yaşarlar.. tzmir ve İzmirli ıçm böylesine büyük anı8Î olan 9 Eylül, aynı zamanda Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık savaşımının da utkuyla sonuçlandığı önemli blr dönüm noktasıdır. O gün Türk ordusu, İzmır rıhtımında, bü yük önder'lnin «ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir» komutundakl hedefe, Akdeniz'e ulaşmış, Türk toplumu icin yepyeni bir dönem baş lamıştır.. Artık pazarlığa oturacağı devletler karşısmda, tüm topraklarını yitlrmiş, cöküntü durumunda bir Osmanlı imparatorluğu, değil, düşmanlarını topraklarından kovmuş, girdiği ölüm kalım savaşından yüz akıyla çıkmış, da ha güçlü bir Türk ulusu vardır.. Bu büyük başarının değerlendirmesinl da ha sağlıklı blr biçimde yapabilmek ve 9 eylül' un Türk ulusunun yaşamındaki anlamını daha lyi kavrayabilmek Içln, bir an Kurtuluş Savaşı öncesi günlere dönmekte yarar vardır. Büyük osker ve devlet adamı, ulu önder Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak bastığında ülkenin içinde bulunduğu koşullan, büyük «Söylevninin girişinde şu tümcelerle anlatıyor: «Osmanh Devleti'nfn içinde bulunduğu top luluk, genel savaşta yenilmiş, Osmanlı ordu su her yanda zedelenmiş, koşullan ağır blr «ateşkes anlaşması» Imzalamış.. Büyük savaşın uzun yılları boyunca, ulus yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve yurdu gene) savaşa sii rükleyenler, kendj başlarınm kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve halife olan Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tah tını koruyabileceğini düşlediğj alçakça önlemler araştırmakta, damat Ferit Paşa'nın başkan lığındaki hükümet, gücsüz, onursuz, korkak, yalnız padlşahın isteklerine uymuş v e onunla birlikte kendilerinı ayakta tutabllecek herhangl blr duruma boyun eğmiş. Ordunun elinden sf lahları ve cephanesl alınmış ve almmakta..» Durumun ağırlığı bununla da kalmıyor.. Yönetimin gücsüzlüğünden yararlanan Itilaf devletleri. ateşkes anlaşmasına uymuyorlar. Donanmaları «Birer uydurma nedenle» İstanbul önlerinde demirlerken, orduları yurdun OLAYIAR ve GÜRGŞLER 9 EYLÜL 1981 9 Eylül ve Ulusal Bağımsızlık 9 EYLÜL, TÜRK ULUSUNUN ATATÜRK'ÜN ARKASINDA EMPERYALÎST DEVLETLERE MEYDAN OKUDUĞU VE EZİLEN TÜM ULUSLARIN ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK ATEŞİNİ TUTUŞTURDUĞU GÜNDÜR. Prof. Dr. Metin ŞENGONCA (Ege Üniversıtesi Öğretim Üyesi) dört köşeslnl adım adım ellerine geçiriyorlar.. Gunev ıllerımize Fransız ve İngiliz askerleri Antalya ve Konya'ya İtalyan askerleri çıkarılmış. 15 mayıs 1919 günü Yunan askerj İzmir'e girmiş, Anaaolu'nun iolerine doğru llerliyor.. Yabancı azınlıkların kur duğu dernekler, yurdun her yanında uıusumuzu v e topraklarımızı parçalamaya yönelik haince uğraşlar içindiler.. Halifeliğin sürmesı Icin var güclerıyle calışan yobazlar, her türlü yurt sever girişime boylarınca karşı çıkıyorlar. Halk merak ve suskunluk içinde. kulağı seste bekleşıyor.. Bu genel görünüm İçinde kurtuluş yolu olaraK, «bölgesel kurtuluş planlan»ndan, bütünlüğü korumaya yönelik, ancak ulusal bağımsızlığın sonu demek olan cjngiltere'nin koruyuculuğusna, ya da tAmerika'nın güdümü» ne değin değişlk çeşitli cözümler önerilmekte, ne var ki, bu önerilerden hlçbirl, bir klşinin, Mustafa Kemal'in kafasında ve gönlünde yaşattığı «Ulusal bağımsızlık» özlemiyle bağdaşmıyor. O'na göre tek ve kesin yol, «ulus egemenliğine dayanan, tam boğımsız yetıl blr Türk Devletl kurmak»tır inandığı temel ilke, «Türk ulusunun onurlu ve saygın blr ulus olarak yaşamasısdır. Bunun da tek yolu, «bağımsız olmakstır. O'na göre, Türk ulusu tutsak yaşamak için yaratılmamıştır ve «Böyle blr ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha lyldlr.» İşte bu koşullar altında girlşilen ulusal kurtuluş savaşının temelinde bu felsefe ve bilinç yatmaktadır. Çünkü, böylesine yüce bir ülküye bağlanmamış ve herşeylnl yitlrmiş blr ulusun, dünyanin en güçlü devletleri karşısında kalkıştığı bu savaştan yengi ile çıkması, o günlerin ağır koşullan altında düşünülmesi bile çok güç bir sonuçtur. Hlç kuşkusuz ulusca kazanılmış oımakla birlikçe, kurtuluş savaşımızın böylesine parlak ve utkuyla son bulmasında, büyük önder Mustafa Kemal'in engin savaş deneyimiyle Inandırıcı ve birleştiricl, gücünün çok büyük payı olmuştur. Çünkü, bir yandan genel savaştan bitkin çıkmış kltlelerl «ulusal blrllk» bllinolyle donatarak yenl blr savaşa hazırlayıp sokabilmiş: öte yandan da, başta padlşah olmak üzere, devlet yönetlmlnl ellerinde oulunduranlarin haince slyasa ve oyunları Karşısında ve tüm rütbe ve zenglnllklere sırt çevlrerek, «kelle koltukta» direnebilmiştir. O, Anadolu'da kurtuluş savaşının hazırlıkları Içindeyken, zamanın hükümetleri anayurdu adım adım ele geçlren düşmanlara karşı hoşgörüyle davranacak denli bir ihanet lcindedirler. Orneğin, zamanın dahiliye nazırı bir Damat Ferlt Paşa, ingillzlerin Merzifon ve Samsun'u boşaltması üzerine Sivas'ta çıkan olaylar nedeniyle Sivas Valiliğine gönderdiği bir bildirimde, basında yayınlanan «kahrolsun Işgal» gibisinden yazıları sert blr dille kınayabilmekte; blr Harbiye Nazırı Cemal Paşa, Atatürk'ün gönderdiği 13 Ekim 1919 tarihli tele verdiği yanıtta, işgalcilere karşı «daha konuksever ve ılımlı» davranılması gerektlğlnl, Izledlklerl haince siyasanın bir gereği olarak savunabilmektedir öte yandan düşmanın asker ve silah gücu de, bizimkinden kat kat üstün ve o donemın en büyük silah endüstnsıne dayanmaktadır. Halk çok yerde silahsız ve cephaneslzdır. Tüm bu olumsuzluklara karşın, O. Turk ulusunun onurunu kurtarması gerektiğı inancı içinde verdiği «ya bağımsızîık, ya ölüm» parolasıyla gırdıği kurtuluş savaşından başarıyla çıkmasını bilmiştir. Koskoca bir ulus. O'nun arkasında bir tek vücut olarak blr kez daha şahlanmış, özgürlüğü ve bağımsızlığı uğruna, tarihinin en onurlu ve tüm ezilen uluslara örneK olan en büyük kahramanlık destanını yaratmıştır. Yaşlısıyla, genciyle, erkeğiyle ve kadınıyla, yurdun her köşesinde düşmana unutamayacağı dersler vermiştlr. İnönü'ler, Sakaryalar, Kocatepeler, Afyonkarahisarlar, Dumlupınarlar ve daha nlce savaşlar, bu destanın dizeleri olarak tarihe altın harflerle kazınacak onur simgelerldir. Atatürk, Kurtuluş Savaşıyla llgill düşünce lerlnı şöyle dile getiriyor: «Her evresı i l e düşünülmüş, hazırldnmış, yönetilmiş ve utkuyla sonuçlandırılmış olan bu savaşlar, Türk, ordusunun, Türk subaylarınm ve komutanlarının yüksek güçlerinl ve ylğitllklerinl tarlhte blr daha sap'ayan ulu blr yapıttır. Bu yapıt, Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinln öiümsüz anıtıdır., Bu yapıtı yaratan bir ulusun çocuğu, blr ordunun başkomutanı olduğum icin sevindlm ve mutluluğum sonsuzdur..» Gerçekten düşmanlarin «hasta adam» adını verdlkleri Türk ulusu böylesine akıl a\maz bir kükreyişle tüm dünyayı dize getirebllmiş, tarihsel yazgısım değlştirebilmiş ve çatırdayan blr Imparatorluktan dlpdiri ve güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti devletl yaratabilmiştir. İşte 9 Eylül 1922 tanhi, böylesine büyuk bir utkunun noktalandığı, 30 ağustos günü tarihindekl en büyük dersi alan yenik Yunan aske rinln, bir daha dönmemek üzere topraklarımız dan kovıılduğu mutlu bir gündur. Büyük önder Atatürk'ün arkasında emperyalıst devletlere meydan okuduğu v e e2İien tüm ulusların özgürlük ve bağımsızlık ateşini tutuşturduğu gündür. Aradan 59 yıl gecmiş olsa oa, Türk'ün özgürlük ve bağımsızlığına göz dikecek tüm dış ve Ic düşmanlar, O'nun gücünü ve hicbir zaman tutsak yaşayamayacağını bu mutlu yıldönümünde bir kez daha anımsamalı ve unutmamalıdırlar.. 9 Eylül izmir'lilere ve tüm Türk kutlu olsun.. ulusuna Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Genel Yayın Müdüru HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMİNE UŞAKLIGİL Yazı İşleri Müdürü OKAY GÖNENSİN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkocağı Cad. 3941 Posta Kutusu: 246 İSTANBUL Tel: 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHİR Tel: 17 58 25 17 58 66, İdare: 1833 35 • İZMİR: Halıt Ziya Bulvarı No: 65, Kat: 3. Tel: 25 47 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Caddesi Türk Hava Kurumu iş Hanı. Kat 2 No: 13, Tel: 14 550 19 731 TAKVİM tnısak 4.47 Günes 6.32 9 EYLÜL 1981 öğle tkindi 13.11 16.47 Akşam 19.29 Yatsı 21.03 Cumhuriyet 9 EYLÜL 193 Eylül»ün dokuzuncu yıldönümü İZMİR 8, (Hususl) Şu dokikada Izmir, yüz binlerce Türk bayrağına bürünmüş bir haldedir. İz mlrliler, Dokuz Eylül'ü do kuz sene evvelkl hararet ve heyecanla kutlama ya hazırlanıyorlar. Merasim herhalde çok parlak olacaktır. Bulgar görüşü Bulgaristan'ın Ankara Sefırı M. Pavlof cenapları dün blr muhabirimizi kabul ederek, Türk Bul gar münasebatı hakkında şu beyanatta buiunmuştur: t Türkiye ile Bulgaristan arasındakl münase betlerln çok samlml oldu ğunu söylemeye bile lüzum görmüyorum. ikl memleket arasında halledilmeyerek boşlukta kalmış hiç bir mesele yoktur. Balkan Birliğl fikrlne Bulgar kamuoyu tamamiyle taraftardır. Türkiye, Balkan Birliğinin tarafları ve aynı za manda Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan'ın dostu bulunması dolayısıyla azınlıklar meselesinin hallinde tamamen bitaraftır. Bu münasebetle aradaki anlaşmazJıkların hallinde ve Balkan Blr liğinin kurulmasında büyük bir rol oynaması kablldir. Türkiye, Balkan Birliğinin sağlayacağı faydaları göz önünde bu lundurarak bu birliğin teşekkülüne engel olabilecek anlaşmazlıkların dos tane blr şekilde halli Içln dlğer Balkan mümesslllerine telkinatta buluna billr.ı İMII OKTAY AKBAL Uygarlık Bireysel Değildir Mİ¥|R , ONTRBAS ya da keman çalmak, tenis oynamak... Uygar olmanın tek yolu bu mu? Kontrbas, piyano kçalanları dinlemek, tenis oynayanları seyretmekten hoşlanmak bile bir uygarlık düzeyinl gösterir elbet. Ama her işi tamam, derdi, sıkıntısı kalmamış. karnı tok sırtı pek, coluk çocuğunun geleceğini yoluna koymuş kişidir böyle biri... Binbir yoksunluk İçinde, gündelik geçiminin ardında koşan kişi, ne piyano calmayı, ne kontrbas dinlemeyl, ne de tenis maçı izlemeyi aklına getirlr. Diyeceksiniz kl, futbol maçlarına koşuşan, alaturka saz gazinolarını dolduran binlerce insan hep işini düzene koymuş, tköşeyl dönmüş» kimseler mi? İşte soru üstüne soru size. Değil elbet, öylelerl var kl cebindekl üç kuruşu maça, saza, eğlenceye vermekten kendini alamıyor. Vız geliyor çoluk çocuk, vız geliyor yaşam, yurt düşünceleril... Aldı beni düşüncelere sürükledl Çetin Altan'ın yazısı... Mollalar kontrbas çalmasını bilseler iran böyle mi olurdu, diye soruyor. Daha önce de her köyde bir piyano, hatta Pleyel marka bir piyano olsa, tenis kortu bulunsa Türkiye'de çok şey değişirdi gibilerden yazılar yazmıştı. Haksız değil... Ama her köy, her yurttaş piyanoya, kontrbasa, tenise, yanl uygarlığın. kültürün gereksındirdiği en üstün düzeydeki blr yaşamo kavuşsa, elbet bunlar da olur. Bu blr görüştür. Ne ^/ar kl yalnız parasal yönden doygun oimok yetmez. Kafa doygunluğu da gerekir. Nlce zengln en yoksul klşilerin beğenilerlnden daha ilerl blr çlzglde değildir. Hem blr toplumda bireysel yüksellşler, kopuşlar da bir anlam taşımaz. Sen Istedlğin kadar tenls oyna, piyano çal, konser dlnle, senin gibl olanlarla düşüp kalk; ama çevren, ülken en llkel yoksulluklar, gerilikler İçinde çırpınır durumdaysa niye yarar? Koskoca blr karan* lığı üç beş mumla dağıtmak olanak dışıdır. Dağ köyündeki çobandan gecekondulardakl lumpen açıkgözlere; yalnızca derslerl öğrenlp okullar bitirmlş karanlık kafalı kişilere kadar, tüm ulusun bellrll blr uygarlık ayj dınlığından, daha doğrusu eğitim ve öğretiminden geç mesl gerekir. Sabırla, zorta.., Çetin Altan bu Işin köktenci yollardan çözümlenmesinl isterdi geçmiş yıllarda... Özellikle bu konu üstüni de direncle dururdu, hatta yazın ve sanat adamlarını da katkıda bulunmaya cağırırdı. Benl bile toplumsal konulara sık sık değlnmlyorum, daha çok yazınsal blr içerikle yazıyorum. başkalarını da böyle yapmaya çağırıvorum diye eleştirmiş, «blz madenlerde, toz toprafc içinde caba harcıyoruz, sen de gel bizlmle bu görevi yerine getir» gibilorden yazılar yazmıştı. O zaman. Altan, yığının bütünüyle, temoîden köktençl çözümlerlo kalkınacağına, bireysel ustün beğenllere şlmdilik yer olamayacağına inanıyordu. ikl görüş vardır. Klml der kl önee büyük aydınlar, büyük bilginler, sanatçılar yetiştirmeliylz, toplum böyle kalkınacaktır. Kimi de kalkınmaya genolden, alttan başlamalıyız, der. Hani ünlü Tuba ağacı örneğl var ya, öyle... Ataç da, büyük seckin aydınların öncelikle yetiştirllmesinl İsterdi. yığını bellrli bilgilerle toptan yüceltmek de gorekirdl, ama önce «büyük» aydınlar, zekâlar, sanat ve yazın adamları çıkarmalıydık. Köylüleri, Işçllerl uyandırmak daha sonrakl Iştl... Hatta, belkl de kimilerinl kızdırmak için, nasıl yemek yenlr, nasıl çatal bıçok kullanılır, nasıl sofra hazırlanır: nasıl bllmem hangi yemek pişirilir, nasıl oturulur kalkılır, el sıkılır, bütün bunlan öğretmek İçin köylerde fllmler gösterllmell, derdi! N9 tenis oynardı, ne kontrbas çalardı ne de piyano... Sanırım klaslk Batı müzlğl konserlerine de pek, gitmozdl. Oysa Türk toplumunun yetlştlrdiğl büyük blr aydındı, büyük blr yazardı. Böyle İşte, yetlşmemlzde blr bozukluk var, en güçlü aydınlarımız bile zaman zaman yanılgılara, yanlış saptamalara düşüyorlar. Hep düşuyoruz. Bunda suç, bireysel tutumlarımızda değil, toplum olarak eşit koşullarda, hep birlikte. genlş blr kültür ve eğitim oydınlığında yetişmemlş olmamız... Çetin Altan, köy kızlarının motosiklete blnmeye başlamalarını olumlu bir başlangıç sayıyor. Bence bu da blr yanılgı. teknik uygarlık her yere girer, çünkü halk ondan yararlanır, yararlandığı araçları da kullanır. Ama Insonı, gerçek «insan» eden uygarlıktır, kültürdür, ona da tek tek değil bütün bir toplum olarak varılabilinir. Bunun yolu da Altan'ın eskiden yazdığı gibl «madenlerde el birlığiyle» çaba harcamaktan, savaşım vermekten gecer. lste*ek de istemesefc de ,böyle... Ki • m eylül 1338 (1S22) gün| Q lü «İLERİ» gazetesinde, «Izmır'df» başüğı ile şu haber verilmektedir: «Gazi'i a'zam Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, yüzbaşı Şerafettin Bey'e cuma namazından sonra meraslml mahsusa ile murassa bir kılınç lalik etmiştir. Dün akşam vürud eden ma lumata nazaran tzmir'e ilk da hil olan muzaffer süvarl kıtalarımızdan birisinin Kumandanı bulunan süvari bölfik yüzbaşısı Şerafettin Bey'e. Izmire ilk giren zabitinlze verllecek küınç dünkii cuma namazından sonra resmen talik edilmiş ve bu münasebetle Mustafa Kemal Paşa Hazretleri İzmire gelerek merasinü mezkureyi bizzat idare ve ifa buyurtnuşlardır.» Haberde sözü edılen «kılınç», Buhara müslümanlan tarafmdan, tzmir'e ilk giren Türk subayına verilmek üzere armağan edilen kılıçtır. VUzbaşı Şe rafettin Efendl «mecruhiyetine (jaralı oluşuna) ehemmiyet vermeksizin vazlfesinc devamla... Türk ordusunun İlk tzmlre dahil olan zablti» olduğu iiçln bu kılıç törenie kendisine verilmlştir. Yüzbaşı Şeref, Kurtuluş Savaşı tarihimize adlaruu onurla yazdıran nice kahramandan biridir. Bu kahramaıüar kuşağın dan gelenlerin çoğunun yaşam öyküleri blrbirlne beıızer: Aske ri okuldan çıkar çıkmaz, cephe den cepheye koşmayla geçirilen gençlik yılları; tUkenmiş Yüzbaşı Seref Aydın AYBAY bir imparatorlugu çökerten son savaşlarda, çoğu kez umut suzca ama onurla yapılan görevler; yokluklar ve çaresizlikler içinde harcanan çabalar; en yakın dostları, arkadaşları yanıbaşında yitirip, uzaklarda, imparatorluğun ücra topraklannda gömüp bırakma... Ve bütün bu trajedinin ardından, yıkmtılar içinden doğacak yenl Türkiye'nin kuruluşu ve kurtuluşu için yeniden, arna bu kez umutlu ve coşkulu oıarak tekrar savaş alanlarına atılma. Yüzbaşı Şeref, işte, bu «yor gun savaşçılar» kuşağmdandır. 1909 yılında teğmen rütbesiyle orduya girdikten Dlrkaç yıl sonra, kendini, bu biimez, tükenmez savaş serüveninln için de bulmuştur. 191'2'de Çatalca cephesinde, 1913'de Gellbolu' da, 1915'de Çanakkalede, Seddülbahirde ve Kirte'de. 1916'da Romanya'da, Dobruca'da, 1917' de Birüssebi'de, 1918'de Trablusgarp'da savaşmıştır... 1921* den itibaren Batı Cephesinde görev almış ve Sakarya, Döğer, Kula, Dereköy muharebelerine katılmıştır. iCurtuluş Sa vaşını utku ile kapatan ve 26 Ağustos 1922'de başlayan BUyük Taarruz'da, Akdenlze doğru akan ordularımızın ön saflannda Yüzbaşı Şeref de vardır. 9 Eylül 1922 öabahı gün ağarırken süvari Kolordusunun bir alayı îzmire dogru hızla ilerlemektedir: «Alayın önünde yüzbaşı Şerafettin bomutasinda ikl bölük gidiyor. Sokaklardan geçcrken cvlerden toplu sü varilerin bir ateşe uğramaması için seklz er, ellerinde tüfek, yaya olarak en önıle yürüyorlar. Halkapmar köpıüsttnü geçip Tuzakoğlu fabrikasına yaklaşınca, fabrika pencerelerlnden anl bir ateşe uğruyorlar. tçlerinden dördü yerlere serillyor. Sonra Şeref anlatıyor: "Bu yavrucaklann mübarek ce setleri önümüzde birer ok gibi, başlan tzmir'e doğru yatıyor ve sanki bize, durmayın ilerleyin diyordu'... Pasaport ya nından geçerken birtnanga tnglUz deniz askerl tarafından se lamlanan önctt böiükleri az 1lerde, sivil blr sahsın attığı el bombasıyla karşılaşıyor; yüzba şı Şerefle birkaç er haflfçe ya ralanıyorlar, fakat aldırış etmi yerek soluğu hükümet kapüannda alıyorlar. Düşmanlar hükümeti kapanuş ve kaçmışlar; bir odacı kadın kapılan açıyor. Şeref bir kaç erle hemen balkona çıkıyor. Şanlı sancağımızı öperek dlreğe çekiyor ve se . Türkiye Iş Bankası İstanbulPannakkapı İşSanat Galerisi Sunar= (31 Ağustos18 Eylül) Merhum Üsküdarlı CEVAT GÖKTENGİZ Resim Sergisı (Galeri. ulusal ve dini bayramlar fle pazar günleri dışında her gün 12.0019.00 arası gçıktır.) İstanbul Parmakkapı İ}Sanxt Galerisi: Utiklal Cad. Yürşkli Han Kat: 2. Tel: 4420 21 lamhyor. Sancak yükselirken ak yıldızımızın bir kısmına yüzündekl yaranın kanının bulaştığım görüyor ve bu saadete ermekten taşan heyecanmı gözlerinden boşaltıyor. Hıçkırıklarını tutamıyor, biran sonra kendini topluyor, yanındakilere 'Arkadaşlar, vazifemİ7 bitmemiştir. Millet bizden daha çok şeyler bekliyor' dlyerek, aşağıya iniyorlar. Bu defa da oraya toplanan İzmirlilerin coşkun alkışları arasmdd Itucaklanıyor, öpülüyor, öpülüyorlar.» (Fahrettin AHay, Istıklâl Harbimizde Süvari Kolordusu, 1kinci Bası, 1949, s. 65 vd.) Yüzbaşı Şeref'in yaşam öyküsünün bundan sonraki bölumU de, yine kendi kuşağından gelen öteki savaşç\lann çoğunun öyküleri gibidir. Cumhuriyet Ordusunun çeşitli kademelerinde ve sınır bovundan, bozkırın ortasma kadar yurdun her yöresinde tevazu ile yapılan askerlik hlzmeti; türlü zahmet ve meşakkatle ge$miş yılların yıprattığı bedenle, erkenden emek lilik ve yatağa düşme... Savaş sırasmda aldığı yaralann olum suz etkileri tekrar belirmeye başlayan Albay Şerafettin lzmir'in (kendisine, İzmir'in kurtuluşundaki hizmeti için tzmir soyadı verilmiştir), sağlık durumu 1940'larda kbtüleşmeye başlar. Bir süre sonra iyice has talanır ve hastaneye kaldınlır. Uzun bir tedavi evresi başlar. Bu arada, 1942 yılında, kadir bilir tzmir basımnda, «tzmir sancaklarını aramalıdır» başlığı ile bir yazı yayınîanır. Bu ilgiden çok duygulanır. Kendisinl ziyarete gelenlere «sağolsunlar, layik olmadığım bu ilgi bana yaşama gücü verdi» der. İzmir'in kurtuluşundaki hizmet lerinl anlatmasmı isteyen bir gazeteciye de, «Benim yaptığım bir vatan ve askerlik vazifesinden ibarettir» yamtmı verir. 1944'den itibaren gitgide artan rahatsızlığı onu yatağa tutsaK etmiş ve hareketsiz bırakmıştır. Eşlnin vakitsiz ölUrnü ile bUsbütUn sarsılmış olarak yaşam yazgısmın sonunu bekler. 1951 yılınm kasım aymm 6. günü, Kurtuluş Savaşımızın bu alçak gönUHU kahramanı, tanrının rahmetine kavuşur. Güzel Îzmlr'ln kurtuluşunu kutladığımız 9 eylül gününde, Kurtuluş Savaşının kahraman Yüzbaşısı Şeref'i bir kez daha saygıyla ve minnetle anıyomz. GENEL KURTJIA ÇAĞRI Kooperatifimizin 1980 yılı olağan Genel Kurulu 27.9.1981 pazar günü saat 11.0014.00 arası, Kuzguncuk Tufan Sokak No: 8 adresindeki Kıraathanede çoğunluk aranmaksızm yapılacaktır. GÜNDEM: ' 1 Açılış ve yoklama, 2 Divan seçimi, 3 Saygı duruşu, 4 Yönetim ve Denetim Kurulu raporlarmın okunup gd rüşülmesi, 5 Yönetim ve Denetim Kurul larının aklanm&sıt 6 DUekler, 7 Seçimler, 8 7 Kapanış. Bedia hanım Atina'ya çağnldı Atlna gazetelerinde okuduğumuza göre, İsmet Paşa Hz.'nin, Atlna seyahatlerl münasebetlyle Atina'nın Merkez Tiyatro sunda Şekspir'in Othello' su oynanacak, bu temsile Bedia Muvahhlt Hanım da iştirak edecektir. Piyesin başrolü Bedia Hanıma verilmiştir. Sanatkâr, hususi suretle ya pılan bu davet üzerine Atina'ya gidecektir. / TAHVLLER / BNHCRLER APEL ÖDEMELERt MENKUL DlXERLERvt> FINANSMÂN MEBAN 451250 oranın• LASSA: %25 18.9.1981 daki 2. Apel tarihine kadar ödenmelldir. MEKKEZ TdnOKBklCAMTII tZMlaşu86EI Portföyümüzde bulunan yurdumuzun önde gelen çeşitli smai ve ticart kunı luslarına ait tahviller. • tşlemiş faizi ile birlikte her an paraya çevrilebilir. 0 Üç ve altı ay vadeli • Bir yıl vadeli aylık ve yıl sonu gelir ödemeli işlemlerde yüksek ve rimlilik sağlayacak şekilde tasarruf sahipleri nin istifadesine sunulmaktadır. YURDUMUZDA İLK KEZ ÜLKEMtZtN ÖNDE GELEN SINAt KURULUŞLARINA AtT ASGARt VERİM GARANTİLt HtSSE SENEDt SATIŞLARI • Yıllık asgari %50 değer artış garantili • Değer nırsız artış imkâm sı MYF MEBAN YATIRIM FONU ÜLKEMİZtN tLK YATIRIM FONU EYLÜL AYINDA MYF 1 ' 10.000 liralık belge 21.758. MYP 2 10.000 Lirahk belge 18.972. MYF 3 10.000 Lirahk belge 15.794.^ İŞ BANKASI VEFAT Aile Büsmğümüz TORKIYE MEBAN YAYINLARI , ' , S.S. KUZGUNCUK HALK TÜKETİM KOOPERATİFt YÖNETİM KURULU • Geri alma taahhüdü HİSSE SENED1 SATIŞLABI ARSA SATIN ALINACAKTIR îstanbul'da AİLESİ Kumkapı Hasanpaşa Sahrayıcedifte inşa edilecek telefon santral blnası İçin 1500 2000 m3 yüzolCttmünde blr arsa aranmaktadır. Satılık arsası olup da idaremize satmak lsteyenler yazılı fiyat tekliflerini en geç 5 ekim 198ı pazartesl günü mesai bitimine kadar Gayrettepe, Yıldız Posta Caddesindeki Başmüdürlüğumüze vermiş olmalıdırlar. 66 13 63 numaralı telefondan daha geniş bilgi alınabilir. İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞti (Basın: 20520) 7575 REMZİ SAKA 15.8.1981 cumartesi vef at etmiştir... günü HİSSE SENETLERİ İLE İLGtLİ TÜM İŞLERİNİZDE MEBAN HtZMETİNİZDEDİR ARANAN HtSSE SENETLERİ • ANADOLU CAM > • ALPA • BAĞFAŞ • ÇUKUEOVA ELEKTRİK • GÜBRE PABRİKALARI • KORUMA TARIM • KORDSA • KOÇ YATIRIM PAZARLAMA • NASAŞ • NUH ÇİMENTO • OLMUK • RABAK • SARKUYSAN • SİFAŞ • SUNTA • TOZ METAL PARA DERGtSt: Türkiye'nin en önde gelen finans dergisi sermaye ve para pıyasaları, banka cılık ve bankerlik sektör lcri ve Türk ekonomisi nin genel gidişatı hakkında etraflı ve aydmla tıcı bilgiler verir. Memleketimizin başlıca yöneticilerinin görüş ve verilerini her sayısınnda sizlere sunar. • Ayda bir kez yayınlanır Fiyatı 200 TL. • Yıllık abone ücreti 2400 TL. • «PARA» abonelerine ay rıca Mesken sermaye piyasası bülteni ve fiyat listesi ücretsiz gönderilmektedir. HtSSE SENEDt NEDtR?... Fiyatı 25 TL. TAHVİL NEDİR?.. Fiyatı 25 TL.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle