19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 llii savaş büyük zaferle sonuclanmıştı.. Biiyük Kurtarıcı ATATÜRK, özgür ve bağımsız yenl Türklye'yi kurmuştu. Ulusun her alanda yükselmesi ve ilerlemesi yolunda, yoğun bir çalışma atılım ve heyecanını başlatmış buiunuyordu. Ulusal dili. ulusal kultürü yaratmak ve ulusal benliğl orlaya koymak. bu çalışmaların »n önemll eksenini oluşturacak tı.. 3 kasım 1928'de, yenl Türk harflerınlin kabulü lle, kültür özgürlüğümüzün aydın ve guvenll yolu açılmıştı. Ulu önderlmlz kıvane lo, mutlu yarınları Işaret ederek şöyle dıvordu: cYenl Türk harflerl, bu ülkenln yükselm« savaşında başlıbaşına bir geclt olacaktır.. Blzhm güzel, ahenkll, zengln dlllmlz, yenl Türk harfleriyle kendl"! gösterecektir.» Yurtta, kent kent dolaşarak, yenl harflerı halka öğretmek cabasında bulunan Başöğretmen ATATÜRK, «okuyup yozma bilmeven tek vatandaşa btrakmayı», «ulusal hedefılerden biri olarak belirtmiş ve Büyük Nutuk'ta şöyle buyurmuştuv «Mllletimlz, cehaletten az emekle, kısa yol dan, aneok kenctl güzel ve asîl dillne kolay uyon böyle bir vasıta ile, Türk alfabesiyle sıy rılabllir..» Güzel, «âhenkll», «zengln» Türk dilinl öz benliği lle ortaya koymak, yabancı dlllerin olumsuz etkllerinden kurtarmak, halk dlllnin an latım ve sözcüklerinin duru, engln ve derln kaynaklarına Inmek, biiincll bir yöntemle Işlemek, «halk dilini», «kültür dlll» haline ulaştırmak, BÜYÜK ATA'nın en yüce amaclarından dı. Ve «Türkiye Cumhuriyetinln temeli külturdü... OLAYLAR ve GÜRÜŞLER 12 EYLÜL 1981 M Agop Dilaçar ULU ÖNDEREVtiZİN DtL DEVRİMİ VE ULUSAL KÜLTÜRÜ YARATMA VE GERÇEKLEŞTİRME ÇALIŞMALARINDA, EN YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞLARINDAN BİRİ DE 2 YIL ÖNCE YİTİRDİĞİMİZ AGOP DILÂÇAR (MORTAYAN) OLDU. Berç Garo SİGAHER tumö lle blrllkte çaba ve calışma çağrısını Ifode ediyor, yansıtıyordu. Kurultoycılar araeında, yurdun her köşesinden gelen kadın, erkek köylüler ve yürükler de vardı. ilk Kurultay, Ikl yıl sonra yenlden toplanmak üzere dağılmıştı. Kurultaydan sonra çalışmalor sürerken, Atatürk şöyle buyuruyordu: «Ülkesinl, yüksek bağımsızlığını ve geleceğlnl korumasını bllen Türk Mületl, dilini de yabancı boyunduruluğundan kurtaracaktır...» «Kesln olarak blllnmelldlr kl, Türk mllletinin mllli dill ve millî benliğl bütün hayatında hâklm ve esas kalacak tir.,ı bir zamanda, Istanbut'a gelmesl sağlanmıştı.. Zamanın Dışişlerl Bakanı, Dr. Tevflk Rüş tü ARAS, Belgrat'a yapacağı bir zlyaret vesilesiyle, Sofya'ya uğramış, ATA'mızın bu onurlu cağrısını Martoyan'a blzzat lletmek ne zaket ve lütfunda bulunmuştu. Agop Martayan, hazırlıklı olmomakla be raber, ATA'mızın buyruklarını derhal yerine getirmiş, cBirlncl Büyük Dll Kuruttaynnın açılış törenlne ve bütün calışmalarına katılmış, or taya konan dll tekllf ve araştırma, bildirl ve travaylannı Inceleyenler arasında bulunmuş, blzzat bildirl ve raporlar sunmuş, Dll Devrl mine ait bütün caba ve calışmalarındo Ata mıza yardımcı olmayı yüce ve kutsal bir görev Ulu önderimizin Dil Devrlml ve ulusal kül saymış, şeref ve kıvane duymuştur.. türü yaratma ve gercekleştirme çabolarında, Kurultayın kapanışından sonra, ATAMIZ, en yakın calışma arkadaşlarından birl de, Martayan'ı beraberinde Ankara'ya götürmüş, AGOP DİLAÇAR (Martayan) olmuştur.. «Türk Dll Kurumu», «Türk Tarlh Kuruımı» glbl, Birinci Dünya Savaşının 19161918, son blzzat kendllerlnin, ulusal dil ve külturü, uluIkl yılında, Şanlı Ordumuzun, ATATÜRK'ün Ko sal benliğl egemen kılmak lcin kurmus oldu muta ettiğl bir Kolordusunda Yedek Subay o ğu cDilTarih ve Coğrafya» Fakülteslnde, cok larak ve tercümanlık görevi lle hlzmet eden A sevdiğl gençliğl göstererek, «Hoca, yetlştlr bu gop Martayan, Büyük Komutanın güven ve gencliği» dlrektlfinl vererek, ona profesörlük sevgisınl kazanmış buiunuyordu.. ünvanını Ihsan buyurmuşlardır. Prof. Agop Mar Yıllar gecmiş, Büyük ATA, Agop Marta tayan otuzdan fazla dil ve lehceye vakıf bu yan'ı unutmamış, anılarından silmemlşti. 1932 lunuyordu.. Bunlar arasında, SlavBaltık, Hlntyılında, Dil Devriml calışmalarına katılmaSını Avrupa dillerl, eskl Mezopotamya, Batı kücük ve Dolmabahçe Sarayı'nda toplanacak «Blrlncl Asya ve Ege dillerl, Altay dilleri, Moğolca, Hl Büyük Dll Kurultayıında hazır bulundurulması titce, Etrüskce. eskl Fare ve Pehlevî dillerl, Unı sağlamak üzere, ATATÜRK, Dışlşleri Bakcn rartu dill, Uzakdoğu dillerl vardı. lığı aracılığı lle bütün Dış Temsllctlerlmlze telg ATAMIZ, Martayan'ın clddî ve yararlı co raf cektirerek, Agop Martayan'ı bulmaları lcin lışmalarını ve yayınladığı eserlerinl yakından emir buyurmuşlardı. Kısa bir arama sonunda, Izleyerek, ona «Diiacar» soyadını vermlşlerdlr. Martayan, Üniversitesinde Türkolo|l Bölümü Dilâcar, ATATÜRK'ün «Dil devrtmlnin amacı Direktörü ve öğretim üyesl olarak calışmakta Türk dilinin kısırlaştırılması değil, genlşletllme olduğu Bulgarlstanın Başkentl Safya'da bulun sidir» görüşlerlnin ışığı altında, dll araştırmuş ve kendisinin yirmidört saatlik cok kısa maiorı ve lehcelerln Incelenmesl yönünde, bir Bundan birkaç ay önce, eskiden Şili'nln otomobil sanayisinin merkezt olan Arica'da bir bakan, işsizlikten yakman işçilere şu öğüdü rerlyordu: «Fabrika işçiliğinden vazeeçln; Güney'de çtftliklerde ve ağa« kesimlnde iş bnlahiUrslnizj» Bakanın nnuttuğu ufak bir «ayrıntı» vardı: Arica ülkenin kuze? ucundaydı ve lşçilerin güneyde 1? bulabümelerl için 3000 km. yolculuk yapmalan pereJdyordu! YetkiUlerto bir başka dahlce buluşu da, birkaç yıl once destekleme ahıtılannın kaldınlması ve iöıalatm terbegt bırakılması dolayısîyla büyUlc (füçlüMerle karşılasan süt üreticilerinl «ineklerlnl kcslp yemeye» davet etmelerlydl. Toplumsal Borunlara karşı gösterilen bu derln duyarlılığın teme11, bundan sekiz yıl önce, 11 eylül 1973'de, bir darbs ile lfcüdan eline geçiren General Plnoo bet'in rejlminin niteUğl. Pinochet bu yüın 11 martmda dokus yıllık bir süre içln Cumhurbaşkanügı sarayına yerleşti. Böylece izlemekte olduğu lktlsat siyasetlert de ıızun bir süre daha •uygulamada kalacak. ŞiU'de 1973'ten bu yana, Priedman ve arkadaslannın Msisel gözetiml altında, Şikago 0nlversitesi*nln Şilill eski öğrencilerl tarafmdan yürütUlen lktlsat siyasetleri bütününe «topIumsal plyasa ekonomlsl» adı verlliyor. Amacı, ««•nflasynn!» mücadele ve dı» Sdemeler açığı ra kapatma» olarak sunulmasına karşm, genjekte bunlan assn bir program. Asıl hedef Şili'de sermaye blrlkiminin varmış oldugu tıkanıklığı aşmak. Bu tıkanıklık, 19601ann sonunda Latin Amerika'nın çeşitli ülkelerinln yanısıra, Şill'de deio pazara dönük sermaye biriklmi nln koşullannın ortadan kalkmasından doguyor. Dolayısîyla, Şili'nln kapitallst dttnya ekonomist ile bUtünlesme blçimi değismek Eorunda; yeni bir bütünleşme blclml, yeni bir birikim tarzı Reliyor gündeme. Bu yeni birikim tam, dünya ekonomislnde ortaya çıkmakta olan, eskisinden daha derin, daha aynntılı bir uluslararası isbHltimUne davanıyor. Amaçlanan, bu işböHlmü çercevesinfio, Sili sermayesinln, varolan kosullarda dünya t)aaınnda daha kolay satabUeceei mallarda uzmanlaşmasını saSlnrnak. 5111'nin uyguladıgı iktisadl stratejivi, uluslararası orpütlerte, özellikle de TTVTP'nin baskisı altında zorla benimsediftfni düsünırelî vanlı» olıır. HUkOmet, 19747*5 arasında illskilerini payet iyi yürüttügü TW'nJn hlo talep etmemis oldugu birçok önlemi k«ndiliginden almış. Bunun da öteslnde, «piya I k İ: % İ Ulusal külturü geroekleştlrme yönünde, 12 temmuz 1932 tarihinde, ATATÜRK, Dll Devrlml hareketini hızlandırıyordu. Daha sonra «Türk Dil Kurumu» adını alacak olan «Türk Dill TetkHc Cemiyetlsnl kuruyordu. Bu Kurumun girişlml lle ve Ulu önderimizin himayelerinde ve huzurlarında, 26 eylül 1932'de «Blrlncl Büyük Dil Kurultayı» toplanıyordu. On gün süren bu Kurultayda, yoğun bir calışma programı düzenlenmiş, görüşler, duyurular sunulmuş, yo rarlı müzakere ve fikir tartışmaları olmuştu.. Kurultaya, Türk ve yabancı. dil bilglsi uzmanları katılmıştı. Türk Dill araştırma seferberliğinin bu güzel aşaması. Atamızın vurguladığı gibl. ulusun. çok eserler ortaya koymuş, değerll öğretmen ler yetiştirmiştir.. Tüm yaşamı boyunca, billm ve kültüre büyük değer ve önem veren, ve bunu, «hayatta en hakikl mürşit bilimdir» vecizesi ile belırten Ebedi Öndenmiz ATATÜRK, DolmaDahçe Sa rayında, son anlannda, Prof. Agop Dilacan aa görmek arzusunu izhâr ve lütuf buyurmuşlardı. Dilacor, Sarayın gönderdiği özel bir araba ile Dolmabahçe'ye gelmişti. Dolmaoahce Sa rayında Dr. Saım All, Hasan Reşit, Ahmet Ce vat ve Mehmet Ali gibi değerli kişiler de hazır buiunuyordu. (ATATÜRK ve Türk Dili, sa hlfe 134). Fakat ne yazık ki, ATAMIZ koma ya girmiş ve ölümsüz yaşam uykusuna geçme eşiğinde buiunuyordu. ATAMIZ'ın son kez hasta yatağında, ken disinl de görmek arzusunu izhar buyurmuş ol malarını. Prof. Agop Diiacar, her vesile lle bu şekilde anlatır, duygulanır, gözleri yaşarırdı.. ATAMIZA minnet ve şükran borclu olduğunu her zaman Ifade ederdi.. ATATÜRK'ün ebedî yaşama Intikal etmele rlnden sonra da, Dilâcar, uzun süre, «TÜIK Dll Kurumu» başuzmanlığını dirayetle yapmış, Ikin ci Cumhurbaşkanımız ve ATATÜRK'ün en ya kın mesal arkadaşı İSMET İNÖNÜ'nün de tak dirlerlnl kazanmıştır.. Agop Diiacar, yaşamının sonuna kadar, Ankara'da oturmuş, 12 eylül 1979'da 83 yaşın da ölmüştür.. Bu satırları yazan kişl, şanlı oraumuzun bir mensubu, 36. Dönem yedek subaylarından olup, Ankara'da Yd. subay okulunda öğrenclyken, kendisinin evcilik kâğıdını bir aile dostu olarak Agop Dilâcar imzalamıştır.. Bu itibarla, her carşamba, cumartesl ve pazar günleri, An kara'da Konur sokakta oturan Dilâcarı, sık sık ziyaret etmlş ve ATAMIZA ait bircofc anılarını bizzat ondan duymuştur.. Olüm yıldönü munde onu saygıyla anıyoruz.. «Cumhurlyetln dayanağı ve kaynağı Türk topluluğudur. Yurdumuz huduttarı lclnde yaşayan, Türkce konuşan, Türk külturü ile dolu olan, ülküsünü benirrrseyen kişl, dfn, mezhep ayrıcolığı olmadan, bu yurdun öz evlOdıdır, Türk topluluğunu oluşturan ferttir..» Bu görüşler, Ebedî ATATÜRK'e ait olup. kendllerlnin erdemlik timsall, hümanist kişillğini, Büyük Insan nitelığrni yansıtmaktadır.. Ebedî önderimizin doğumunun yüzüncü yıldönümünde, bir Cumhuriyet nesli cocuğu olarok, bu naclz satırları yazmayı kutsal bir gö rev saydım.. sorunu burada değil, büyük kit lelerin bu sekiz yıllık uyguiamayı yaşayış biçimlerinde aramak gerekir. Gözlemlerünizi ik tisadi alanla sımrlarsak, dikkati çeken ilk nokta, işsizliğin yaygınhgıdır. Resmi sayılara göre, doruk noktasmda %20'ye ulaşan işsizlik oranı, günümuzde Santiago'da %14, öteki kent lerde daha da yüksektir. Ücret lerdeki düşüş ise inanılmaz boyutlara erişir: 1969 yılı gerçek ücretleri 100 olarak alınırsa, 1973 Aralığında (yani darbeden sadece üç ay sonra) lndeks 54'e düşmüştür. (Başka bir deyişle ücretler neredeyse yan yanya azalmıştır.) Planlama örgütünün verdiği sayılara göre, ücretlerin ülke içi gelirde payı 1970'de %44 iken, 1975' de %25'e düşer. tşçilerin birçok kazanılmış hakkı ortadan kaldırılır ve devletln toplumsal amaçh harcamalan (eğitim, sağlık, konut) kısılırken, gelişme sadece ücretlllerl değil toplumun tüm düşükgelirli gruplarını etkilemiştir. ŞUi Ulusal îstatistik Enstitüsü'nUn Santia go için yaptığı bir çalışmaya göre, kent nüfusunun en düşük gelirll %60'ınm toplam tüketim içindeki payı 1969'da %36' dan 1978'de %28'e düşerken, en yüksek gelirli %20'nin payı %43'den %51'e çıkmıştır. Dünya kapitalizminin bunalım içinde yaşadığı, dünya ticaretinin son derece yavaş büyüdüğü bir dönemde, dünya sistemiyle daha derin bir bütünleşme arayan bir stratejinin da ha büyük bir «başan» kazanmasını beklemek düş görmek olurdu. Ne var ki, dünya koşullan çok yakın görünmeyen bir gelecekte değiştiği takdirde, Şili ekonomisinin de bugün kü durumunu aşması, sermaye birikimınin hızlanması beklene bilir. Anoak, Şili'de uygulanan iktisat siyasetleri tartışılırken, gerçek sorun bu stratejinin ba şarıya ulaşıp ulaşamayacağı de ğildir. Önemli olan «başan»nm içeriğini saptamaktır. Çünkü ki mileri için başan olan, kimileri için sefalet demektir. (1) Bu yazıda verilen tüm sayılar Şili devletlnin resml İstatistiklerinden aktarma yapan kaynaklardandır. Bu kaynaklar arasında Ikislnin sözünü etmekle yetinellm: A. Foxley, «Stabfliıation Policles and Stagflaüon: The Cases of Brazil and Chile», World Development, c.8., 1980; A. Arancibia C, «1973 1978: La via chllena a la pauperizacion y a la dependencia», Economia d'America. atina, Sayı, 1, Eylül 1978. (2) Flnancial Times, 19.8.1981. Pösteki Saymak... M asamın ustünde bir tahta bebek duruyor. El kadar birşey. Adı Matryoşka. Sovyetler Birliği'ne doğru gezlye cıkarken b»r orkadaşım Istemişti: Oralarda satılan tahta bebeklerden getlrir misln? Bu öyle bir bebek ki karnından ikinci bir bebek çıkıyor; ikinci bebeğin içinde ücüncü; ücüncü bebeğln icinde dördüncüsü bulunuyor. Bu tahta bebekten bir tane getirirsen kızım cok sevinecek. Bacoksız, bir yerde gormüş, «isterlm» diye tutturdu. Olur, dedim. Lenlngrad'a gittiğlmde sordum. Dediler ki: Haa Matryoşka Istiyorsun sen..< Matryoşka nedir? Bebeğin adı Matryoşka, başı örtülü bir köylü kadını; al yanoklı, kırmızı dudaklı, cicekll giysili. Matryoşkc'ya bakıp düşünüyorum. Anlamı ne bu bebeğin? Geleneksel oyuncakların kendine göre anlamlan vardır. Acaba doğurganlığı mı simgeliyor Matryoşka? Kimbilir? Köylü kadını olduğuna göre sanırım doğurganlık düşüncesinin bebekleşmesidir Matryoşka: In&anlığın üreme güdüsünün tahtadan yontusudur. Peki, bir başka anlamı yok mu Matryoşka'nın? Haydj canım; enınde sonunda bir tahta bebek Matryoşka; başkaca ne anlamı olabilir? Ama bir de etten kemikten bebekler var. Kadınin gebeliğl, karnında etten kemikten bir İkinci bebeğin oluşması demektir. Ya ruhsal benliklere ne demeli? Halk ozanı Yunus Emre'nin özdeylşı ruhsal benlikler| vurqular: Bir ben var, bende benden lceri... Kişının cevresıni kimı zaman şaşırtması bundandır. Bakarsın bir pısırık zamanla saldırganlaşabilir; bir korkak kahromanlaşabilir: mangalda kul bırakmıyan bir kişı ilk sınavda sıfırı tüketebilir; durgun gorünen insanın ruhunda fırtınaior kopabılir; cekingenin azgınlaştığı, edepsizın efendıleştiği cok görulmüştür. İnsanın benlığindekı benler yaşam boyunca ortaya Cikar. Hayat, kişınin ruhunda düğumlenen benlıklerin ilmiklerıni birer birer cözer, ortaya döker, Değışebillr insan; yolnız özel kışılik acısından değil, dunya gorüşü bakımından dönüşebilir; azılı sağcı sola, köktenci solcu sağa kayabılir; devrimcının tutuculaşması, gerıcınin ilericüeşmesi olasıdır. Pekl, İnsanın lclndekl benlerin hesabını kim yapacak? Kim kişinın benlığindekı değışimi izleyecek? Romancılnr mı? Öykücüler mi? Polısler mı? Doktorlar mı? Hasta gelir, uzanır şezlonga... Hekim sorar. Sende senden lcerı olanı anlat bakalım... Hasta isterse. anlatır. Ama sağlıklı insanı kim sorguya çekecek? Olası mı mllyonlarca insanın benliğlndeki benliklerin değlşlminl hafiye gibi lılemek? Uygar dünyada akıllı yönetimler kişllerln benllklerlndekl benlerle uğraşmazlar. Kişinln dinsel, slyasal, Ideolojik benliklerinl ne bakkal defterine yazmak, ne de bilgisayarlara istif etmek olasıdır. Böyle bir Işe S'rişmek, göktekl yıldızları, ya da yerdeki pöstekinin tüylerinı saymaya kalkışmakla eşanlamlıdır. Durmadan değişert benlerin zamanla değişen benliklerini izlemeye hangj gucün kuvvetl yetebilir ki? Tarih boyunca insanın benliğini dondurmaya kalkışanlar • • İUİT OKTAY AKBAL HflVIB Bir Yıl Sonra Sili'de Iktisat Siyaseti: 197381 # SEKİZ YILLIK BİR UYGULAMANIN ÜRÜNÜ OLAN «cŞİLÎ MUCİZESI»NİN KOFLUĞU ORTADADIR. • «Atatürk'ün Buyuk Nutku'nu ezberleylncey» kodor tekrar tekrar okumalarını tcvsiye edlyorum. Marx'ı, Lenln'l, Mao'yu okuyanlara sesleniyorum. Evvela kendl büvüklerinl, yoksul ülkeiere, tutsak ülketere dahl llderlik •tmiş olan Atatürk'ü okuyun. Onu öğrenln. Ondan sonra ötekilen de okursunuz.» Sayın Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'ln Slvas'takl konuşmasının en ilglnc yerlerinden blri budur. Okumanın gerekllliğl üzerinde duran Sayın Evren, önce kendi büyüklerimlzin yapıtlarını, en başta da Atatürk'ün söylevlerinl, konuşmalarını okumanın baş koşul olduğunu vurgularken, ötedenberl ylneledlğimlz, savunduğumuz bir görüşü onbinlerce kişl, daha sonra da mllyonlarca TV izleyicisl önünde acıkca bellrtmlştlr. Önce Atatürk'ü ve Türk büyüklerlnln kitaplarını okumak, sonra da cağımıza damgasını basmış, Insan yaşamında etkln olmuş, bir cok ülkenin, toplumun yönünü değiştlrmls büyük düşünce ve eylem adamlarının yazdıklarını da okumak, öğrenmek gerekir... Bir takım kimseler, Marx, Mao, Lenln adını gördüler mi 'işte suç kanıtı' diye keslnlemelere varıyorlar. Blrinin cantasından böyle bir kitap cıkmasın, hemen damgayı basıyorlar: Solcu, anarşist, komünist.. Oysa cağdaş dünyanın biiincll kişisı olmanın blricik yolu, çağa anlam veren, değer kazandıran kitaplan okumaktan gecer. Tek kitaplı olmamak, tek görüşlerin tutsağı haline düşmemek, kendl ülkesinl ve dünyayı en doğru ölcütlere vurmak icin sürekll okumak kacmılmaz bir olgudur. Hem yalnız kendl kafamıza uygun yapıtları değil, bize ters gelenlerl de Incelemek, anlamak gereklidlr. Bu sütunda yayınlanan pek cok yazımda Atatürk'ün büyüklüğünü, önemınl, onun koyduğu temel llkelerln anlammın gereğı glbl billnmediğini belirtmlştlm. Yapılan soruşturmalar sonucunda, yüksek öğrenlm gencliğlmlzin, yüksek öğrenlm görmüş aydınlarımızın büyük bölümunün Söylev'l baştanbaşa okumadıkları anlaşılmıştır. Yıllardır sürdürülen 'Devrim Tarihl' derslerinin kayıtsızlıkla, ilgisizlikle Izlendiğl bilinen bir gercektir. Oysa Atatürk'ün sozleri bugün de günceldir; onun Hkelerl, düşüncelen yarınki Türkiye'yi, uygar, demokrat, cağdaş, Ilerlci Türkiye'yi kurmakta blzım rehberimlzdir. Öyle de kalacaktır. Cünkü Atatürk, çağının önünde yürüyen bir düşünce adamıydı, bir önderdı. Düne değil, yarına cevriktı. Ulusunu gecmişln lclnde yaşatmak, eskillkler iclnde cürütmek Istemiyordu, 'cağdaş uygarlık' düreylne cıkarmak, o düzeyı aşmak lcin blllmln tek yol göstaricl' olduğunu söylüyordu durmadan... Onuncu yıl söylevl sanata, kültüre, 'müspet llim'e nasıl önem verdlğlnln kanıtıdır Sayın Devlet Başkanı, bir kez daha gercek Atatürkcüluk c'zgisinde birleşmeye cağırmaktadır bizlerl... Kendılerıni 'Miiliyetçi' diye tanıtan, ama 'gerçek milliyetçllik le iıgileri olmayanların, Atatürkcülüğe yüzde yüz teıs düşen işler yopanların, en kanlı girişimlere kalkışanların yanılgılarını belirten Evren, bakın ne dlyor bu konuda: «O halde miıliyetçilik, vatana, ulusa ve devlet* sahıp cıkma hic kimsenin Inhlsarına verilmamlstlr ve verilemez. Hic bir gayri resml örgüt, devlet güvenllk güçlernin yelkilerini kullanamaz. Bu yüce kavramlara ulus bütünüyle sahip cıkar.» 12 Eylül 1980'den bu yana tam bir yıl gectl. Türk ordusunun kurduğu bu yönetim elbette ki yıllar boyu sürüp gitmeyecektir. Bunu 12 Eylul'ü gercekleştirenler acıkca belirtmişlerdlr, her konuşmalarında da yinelemektedirler. Ordunun görevi kutsaldır; yurdu ve ulusu savunmak... Ama siyasal Iktidarın, yurdu lclne düşürdüğü cıkmazlardan cekip kurtarmak da bir ceşlt yurt savun.riüsı sayılmalıdır. 12 Eylül olgusu kacmılmaz bir sonuctu. Şimdl, ycsa dışı yollara, Işlere kalkışıp ülkemizi kana boyayanlar adalet önünde hesap vermektedır. Kim gerçekten sucludur, kim değildir en kısa sürede adalet herşeyl aydınlığa cıkaracaktır. Suclular cezalandırılacak. sucsuzlar aklanacaktır. Türklye'de en k'sa sürede gercek demokratlk yaşama gecllecektir. Türk ordusu her zamankl glbl, Ataturk Cumhurlyetinı yaşatmak, güclendirmek, bu Atatürkcü clzgiye ters duşenlere hadlerini bildirmek görevlnl bir kez daia yerine getirmektedir. • i. Ü. Iktisat s» ekonomisf» yaklasumm daha da derinleştirme eğilimi yuzünden, 1976 yılında, IMP ile çellsklye düşmüşl «Plyasa ekonomisi> uygularaasında IMF'yi bile geride bırakan bir UUtede, bu stratejlnln olusmasma katkıda bulunan toplumsal gUçlerl, • & deoe uluslararası alanda dejtil, herşeyden önce ulke lclnde aramak gerekir. Uluslararası işbölumtine daha sıkı bağlarla yerleşecek yeni bir birikim tarzına geçiş icin çesitli iktisat siyasetleri uygulanmı.? SiH'de. Bunlann bir bölumü ekonomiyi daraltıcı siyasetler: örneğin, para arzının ve kredi yaratiTrunın suurlanması, kredinin pahalılaştınlması yani faizlerin yükselmeslne üdn verilmesi, devlet harcamalannın hızla kısılması. Bir bölüm siyaset ise piyasa mekanizmanını gUçlendirmeye yönelik: Ryat serbestisi, çesitli mallara yapılmakta olan devlet sübvansiyonunun kaldınlması, sermaye piyasasının düzenlenmesi, devlet işletmelerinin özel sermayeye devri vb. Dünya sistemiyle daha sıkı bağlann kurulması amacryla da, ihracat ve yabancı sermaye özendlrilirken, ithalatta korumacılık kaldınlmış. Bir de genelllkle «unutulan» bir Iktisat siyaseti var: Gerçek Ucret ve maaslann görUlmemis blçtmde düşürülmesl. uluslararası iş çevreleri son ikiüç yıldır yeni bir «muciıe» kesfetti: Şill. Bu «nmcize»nin çok övülen iki yönü enflasyon oranının düsmesi (1974'de %365'den 1980'de «/e30'a) ve büt çe açıgınm kapatılması. Bunlarda şasırtıcı bir yan yok. Bir ekonomi para ve kredi siyasetleriyle asın derecede daraltıldıftında enflasyon kaçırulmfiz olarak düşer. Devlet harcamalannın tetsılması lse, tanım gerefti bütçe denkliğini sağlayacaktır. Asü önemli olan, bu iki konjonktürel öge değil, uzun dönemli gelişmelerln belirleyl Sungur SAVRAN Fakultosl cisi olan etkenlerdlr. Büyüms açısmdan bakıldığın da, ilk birkaç yıl ekonominin derin bir bunalua içinde ysşadığı görülür. 1975'de GSMH % 13 orazunda geriler. (1) Ancak 1977'den sonra ekonomi %58 arasında değişen bir büyume yoluna girer. Ne var ki, yatırımlann artışından çok (1978' de GSMHTıin sadece %11'1 yatınmlara gitmiştir) bunalım 1 çinde oluşan ekgik kapasitenin kullanımına dayanan bu büyümeye »anaylnin katkısı çok dil şüktür. 1975'de %29 oranında gerileyen sanayiııin GSMH için dekl payı, 1972'de %36'dan 1977'de %20'ye düşmüştür. «Mucizeımln en çok üzerinde durulan yanı ihracat artışıdır. îhracatın 1975'den sonra bir öl çüde bUyüdüğU ve çeşitlendiği doğrudur. Ancak bu genel gelişme, bağrmda birçok sorunu banndınr. Herşeyden önce, ihracatı en hızlı gelişen mallar madencllik ve tanm alanındadır. Sınai ürün ihracatı ise, gıda maddeleri (bahk unu, dondurulmuş deniz ürünleri, kepek, meyva konservesi), işlenmiş kereste ve yarıişlenmiş ba kırda yoğunlaşır. Üstelik konı macılığm kaldınlması dolayısîyla (başta tuketim mallarında olmak Uzere) ithalat çok daha hızlı artar. Son beş yıllık dönemde, ihracat yüda ortalama %14,4 artarken, ithalatın yıllık ortalama büyUme hızı %35'dir. Bu yüzden 1981'in ilk yansında dış ticaret açığı 1,5 milyar dolara ulaşmıştır. (2) Bu açıklann kapatılması, Şili' nin 1974'de 4 milyar dolar olan borçlannm 1980'de 10 milyar dolara çıkmasını gerektirmiştir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, uluslararası bankaların 1976'dan sonra Şili'ya ÎMP*nin onayını aramaksi7,uı kredi verdlkleridlr. SeMa yıllık bir uygulamanın UrünU olan «ŞUI m«clzesi»nln kofluğu ortadadır. Ancak asıl Cumhuriyet 12 EYLÜL 1931 tsmet Paşa Hz. Ankara 11 (Telefonla) Başvekil Ismet Paşa Haaretleri bugün Gazeteciler Birliği heyetini kabul buyurmuş ve 30 ağustosta ya pılan Dumlupınar merasimi hakkmda verilen izahatı büyük bir alâka ile dinlemişlerdir. îzahat bir saat sürmüş ve Başvekilimiz gazetecilerle hasblhallerde bulunmuşlardır. tsmet Paşa Hazretleri Birliğin bu ve diğer teşeb büslerinden dolayı memnuniyetlerini büdirmisler ve her «ene bu işi Gazeteciler Birliğlnİn yapmasını tavsiye etmişlerdir.. Binaenaleyh her 30 Ağustosta bu merasimi Birlik tertip edecek ve bunun için muay yen bir program hazırlayacaktır.. Bundan bftşka evvelce neşredilen Gaze teciler Birliği bültenintn neşrine devam edilecektir. Cumhuriyel Sahibl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Muessese Müdürü EMİNE UŞAKLIGİL Yazı İşler) Müdürü OKAY GÖNENSİN Basan we Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkocağı Cad, 3941 Posta Kutusu: 246 İSTANBUL Tel: 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHİR Tel: 17 58 25 17 58 66, İdare : 18 33 35 • İZMİR: Halıt Ziya Bulvarı No: 65, Kat: 3. Tel: 25 47 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Caddesı Türk Hava Kurumu Iı Hanı, Kat 2 No: 13. Tel : 14 550 19 731 TAKVİM 12 ETLÜL 1981 tmsak 4.51 Gtines 6.35 öğl« 13.10 tkindl 16.44 Akşam 19.24 latsı 20 57 DUYURU EGE LİNYİTLERİ MÜESSESE MÜDÜPLÜĞÜNDEN 42 KALEM MUHTELİF CİNS DEMİR VE SAC LEVHA SATINALINACAKTIR 1 Mü«8se8emlz gerekslnlml olarok Soma, Aydın, Yatağon bölgelerlnln Ihtlyacı olan 42 kalem muhtelif cins köşebent, lama demlrl, NP ve sac levha satınalınacaktır. 2 Bu Işe ait genel ve teknlk şartnameler; a) izmlr'de Müessosemlz Ticaret Şube Müdürluğünden (Erzene Mahallesl 78. Sokak No: 3 Bornova), b) Ankara'da TKİ Genel Müdürlüğü Satınalma Uaıresl Başkanlığından, c) Istanbul'da TKİ Satınalma Müdürlüğün<!en 'Cd^ kule işhanı Kat: 12 Beyoğlu), dilekce ve 150. TL. karşılığında temin edilebilır. 3 isteklller tekllf mektuplarına kapalı ıart ve zarfın Ozerlne 10ELİSAY/8148 dosya işareti ile alım konusu yazılmak auretlyle en gec 30.9.1981 günü saat 15.00'e kadar Müessesemiz Genel Evrak Servisine verllmiş olacaktır. 4 Tekllfler aynı gun taat 16.00'da Muessesemlz Satınalma Komlsyonunda acıkıcaktır. 5 Postadakl geclkmeler dikkate almmayacaktır. 6 Müessesemlz 2490 sayılı kanuna tabl değildir. (Basın : 20807 i. 3586) 7658 DUYURU EGE LİNYİTLERİ MÜESSESE MÜDÜPLÜĞÜNDEN 30.000 ADET NAYLON TORBA SATINALINACAKTIR Teknlk Amonyum Nltrat patlatma Işlerlnde kullanılmak üzere müessesemiz gereksınımi olan 30.000 adet naylon torba satın alınacaktır. Konu lle llgill şartnameler: • Ankara'da T.K.İ. Genel Müdürlüğü Satınalma ; Daıresl Başkanlığından, 2 İstanbul'da T.K.İ. Satınalma Müdürlüğünden (Odakule İşhanı kat: 12 Beyoğlu), 3 izmir'de Muessese Mudurlüğümüz Ticaret Şube Müdürlüğünden (Erzene Mah. 78. Sokak No: 3 Bornova) dilekce ve 300. TL. karşıhaında temın edilebilır. 4 İhaleye katılmak isteyenlerin şartnamemize uygun olarak hazırlayacakları tekliflerinl kapalı zart Icinde en gec 23 eylül 1981 carşamba günü saat 15.00'e kadar müessesemlz genel evrak servısınde bulundurmaları gorekmektedir. Kapalı zarflar aynı gün saat 16.00da acılacaktır 5 Postada veya herhangl bir neden'e meydano gelen gecikmeler dikkate aiınmayacoktır. 6 Müessesemiz 2490 sayılı yasaya uyruk defllldlr. (Basın: 20805 I: 3585) 7657 DENEYİMLİ GRAHKEÜ ARANIYOR yayınevimizin hızlı ve titiz temposuna uyabilecek, matbaa ve baskı tekniklen konularında deneyimli olan grafiker aranıyor. Cağdaş Yaymcılıh ve Basın Sanayi A.Ş. Türkocağı Cad. 3941 / Cağaloğlu TEL.: 27 25 90 DOKTOR ERDAL ATABEK Hastalarmı Kadıköy, Eahariye Caddesl, Baharlye Apt. No: 96/3'de açtığı muayenehanesinde kabule başlamıştır. FEL: 58 23 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle