25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 |ON ayların güncel konularındon Wrl olan küniversitelerle ilgill YÖK Tasarısı, kamuoyunda çeşitli görüşlerin yansımaeına neden olmaktadır. Anayasa'nın 120. maddesiyle» Ünlverslteler özerkliğe sohip kamu tüzel kişileridir. Üniversitelerde özerklik konusu bllimsel özerklik, yönetim ftzerkliği ve mali özerklik olmak üzere üc alanda ele alınmakta ve uygulanmaktadır. Bilimsel özerklik, Üniversıte öğretim üyelerinin bilimsel özerkliği yani öğretlm üyelerinin öğretim ve araştırmalarını objektif, bilimsel yöntemlerle özerk bicimdo Işlemeleri, uygulamaları ve komuoyuna duyurabilmelerıdir. Bir bilim adamının çalışmasını ancak böyle bir özerklik içinde, çeşitli tedirglnlikler ve onların getireceğl sakıncalardan uzak yapması, özelli'kle demokratik ülkelerde doğaldır. Üniversitelerin yönetim özerkliği lse bilimsel özerkliğln bir sonucu ' olarak, üniversife yönetiminin yine üniversfte öğretim üyelerl tarafındon seçilmiş kişilerce yürütülmesl ve kendi Içlnde özdenetimini yapabilmesidir. Toplumun kendl kendinl yönetebilecek en lyl kesiminl oluşturan Üniversite öğretim üyelerl ancak kendi aralarından seçtlkleri, her törlü baskıdan ve geleceğe yönellk kişise! endişelerden uzak kişilerce yönetildikleri takdlrde üniversitelerde öğretim ve araştırmanın objektifliği sağlanabilir ve Oniversiteden beklenen alınabilir. Ülkemizln son yıllarda geçirdiğl olağanustü acı olayların nedenl olarak Ünlversltsler görüldüğünden, adeta tepki niteliğinde Üniversitelerin bilimsel ve yönetimsel özerkliğinln kısıtlanması yoluna gidilmek istendiği işltilmektedir. Gecmiş acı olaytarin nedenlne inlldiğinde çok çeşitli etkenlerln yer aldığı, terör ve anarşinln öbür öğretim kurumlan, kamu yönetiml ve tüm ülkeye yayılmış olduğu görülmektedir. Ülkenin ve toplumun gelişmeslnde en büyük pay Üniversltelere düştüğüne göre Üniversitelerin kendl yapısında, eskiyi telâfi edercesine geleceğin hızlı gelişmesinl sağlayacak olan Ünlversltelerin gelişmesinl engellemek, bilim' sel ve yönetimsel özerkllğinl kısıtlayan yasalar getlrmek, yarardan çok zarar getirecek nlteliktedir. Ünlvereltelerin söz konusu edllen birbaşka özerklik konusu lse mali özerkliğidir. Mali özerklik yukarda belirttlğlmlz bilimsel ve yönetim özerkliğinden. farklıdır. Ülkemizde ünlverslteler, mali kaynokları devlet tarafından sağlanan kcmu kuruluşlarıdır. Ylne, Anayasa' nın 120. maddesl, özerk Ünlversiteyl tammlarken Üniversitenin mali yönetimlne ayrıca demış olur. Böyleoe, 1973 mali yılından beri uygulanmakta olan program bütçe sisteminin espri ve tekniğinl yansıtması, bu bütçe sisteminin önemli bir aşama örneğını vermesi bakımından da olumludur. Genel Muhasebe Kanunu ve yıllık bütçs kanunlarındaki aktarma ilkelerinin önerılen biçimde uygulama kazanması 24 Sayılı Karamame gereğı Muhasebei Umumiye Kanununa aykırılık getirmez. Üniversite rektörleri ve Fakülte dekanlarında mali yıl bütçe uygulamasında hizmet programları arasında ve hizmet programları Içlnde alt programlar arası ve faaliyet ve proleler arası aktarma yetkisinln verilmesi program sorumlusu kavramını da geliştirir; gerçekçl bütçe tahminlerinin yapılmasına olanak verir. Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve universiteler arasındaki kırtasiyeoıliğl azaltırken hizmetin etkenliğini artırır. Bu uygulama İle her bir fakülte ve üniversitelerin hizmet programlarının ödenekleri yıl içinde gerektiği biçimde harcanabilecek ve fakültelere toplu ödenek verilmesiyle eşdeğerli bir sonuç ortaya çıkacaktır, Ancak, bu yine Anayasa'nın emrettiği biçimde Sayıştay denetimlni ortadan kaldırmadığı içln, yöneticilere çok daha ağırlıklı bir sorumluluk yükleyecek ve Sayıştay'ın yapması gorekll çağdaş denetlm biçlmi olan hizmetin etkenlik denetiminin geliştlrilmesine de olanak yaratabilecektir. Nitekim, 1981/7 esas ve 4122/1, 4123/1 Karar numaralı Sayıştay Genel Kurul Kararıyla 24 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yöneticilere llişkin sorumluluk halleri kapsamı. sorumlu yöneticller konusunda açıklık getirilmektedir. Ve Üniversite yöneticilerine ayrıca yer verilmektedir. 10 EYLÜL 1981 Universiteler ve Mali Özerklik MUHASEBEÎ UMUMİYE KANUNU HÜKÜMLERİNİN, ÜNÎVERSİTELER YASASIYLA VAR OLAN AYRICALIKLAR DIŞINDA, UYGULANMASI GEREKLİDİR. Cumhuriyet Schtbi: Cumhuriyet Matbaacıiık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Genel Ycıyın Müdürü HASAN CEP,<AL Müessese Müdürü EMİNE UPAKLSGİL Yazı işleri Müdürü OKAY GONı.NSİN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkocağı Cad. 3941 Posta Kutusu : 246 İSTANBUL Tel: 80 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHİR Tel ı 17 58 25 17 58 66, İdare : 18 33 35 • İZMİR: Halit Ziya Bulvarı No: 65, Kat: 3. Tel: 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Atatürk Caddesi Türk Hava Kurumu' Iş Hanı, Kat 2 No: 13, Tel: 14 550 19 731 TAKVİM • , 10 EYLÜL 1981 îmsak 4.48 GUneş 6.33 öğle 13.11 tklndl 16.46 Akşam 19.28 Yatsı 21.01 Prof. Dr. Gülay COŞKUN Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesl ğinmlş ve «... Üniversitelerin bütçelerl, genel ve katma bütçelsrin bağlı olduğu esaslara uygun olarak yürürlüğe konulur ve denetlenlr...» hükmünü getirmiştir. Anayasa'nın bu emredidici hükmü ile ünlversitelerin genel ya da katma bütçeli kuruluşlar olmaları ve mali yönetimlerinin ve denetimlerinin genel ve katma bütçe esaslarına göre yapılması gerekmektedir. Anayasa'nın ikinci bölümünde yer alan «İktisadi ve mali hükümler» arasındakl 126'ncı, 127'nci, 128'nci maddeierle, bütçe ve denetlmle İlgill hükümler getirilmiştir. Anayasa, genel ve katma bütçelerin nasıl yapılıp uygulanacağının bir kanunla gösterileceğini belirtmiştir ki bu kanun 1050 sayılı Muhasebei Umumlye Kanunudur. Bu yasada kamu kuruluşlarının mali durumları belirlenirken gelir ve glder bütçelerl ile, devlet bütçesi, kamu kuruluşlarının bütçelerinin hazırlanması, uygulanması ve denetimi ile ilgili hükümler yer almoktadır. Kamu kuruluşlarının ilgill mali Işlemlerine ayrıca Artırma Eksiltme ve İhale Yasası hükümler! uygulanmaktadır. Devlet kuruluşlarının mali denetiml ise Anayasa gereğl Sayıştay tarafından Sayıştay Kuruluş Yasası hükümlerine göre yapılmaktadır. Universiteler kendilerlne ait gelirlerl (harçlar gibi) olduğundan «Muhasebei Umumiye Kanununun» llglli maddelerine göre katma bütçeli kuruluşlar olarak kurulup, mali yönetiminl bu esaslara göre düzenlemektedir. Katma bütçeli kuruiuşların özel yasaları ile getirilen hükümlerin Anayascrya aykırılığı söz konusu değildir; sadece mali yasalardaki bazı ilkelerden ayrıoalık sağlanması olasıdır. Bu ayrıcalıklar ise sınırlıdır. Genel ve katma bütçelerin hazırlanması, uygulanması, denetimi anayasa hükümlerine göro düzenlenmek zorundadır. Anayasa'da ilgill hükümler ürklye'de kamu kesiminda çalışan memurlar Için bugüne kağar pek çok şey ya zıldı ve söylendl. Aroştırmalara konu edildl. Yasalar çıkartüdı, yönetmelikler ve genelgeler yayımlancü. Btltüo bunlara karşın memur Btatüsünde çalışanlann sonmları giderilemedi. Sonuçta bugünkU duruma gelindl. Mevcut eğlllınlerin devam etmesi halinde ise, memur açısından karşüaşılan sorunlar gittikçe ağırlaşacaktır. Ülkemizde kamu kesiminde çalışan memurlann sayısı 1. 443.000 dir ( * ) . Eu, geçiminl memur kazancı ile sağlayan memur ailesinin toplam nüfu? içindeki oranının önemsenecek ölçüde olduğunu gösterir. Asıl önemH olan, ülkemiziE kalkınmasında memurlonn rolüdür. Ülkemizin ekonomik ve toplumsal gelismesindfi en önemli araçlardan birisi kamu görevlileridir. Ülkemiz bugünkü aşamada önemli darboğazlar ve zorluklarla karşı fearşıyadır Başta kaynak yetersizliği, ener ji ve alt yapı yetşrsizîikleri olmak üzere, ulaşım, haberleşme sorunları, hızlı ıtenlleşmenin yarattığı kırkent, bölgeler içi ve bölgeler arası dengesizlikler, sağhk ve eğitim sorunları, enllasyon ve işsizlik tümü ile çözüm beklemektedir. Sorunlann çözümünün her adımında memurlar görevlidir. Başka bir deyişle, karar almada. uygulamada, sonuçlandırmada, izleme ve denetimde kamu görevlileri rol almak durumundadır. * > değişmediğl sürece, bazı öğretim üyelerinin önerdlkleri glbi toplu ödenek alarak özel esaslara göre bu ödeneğin harcanması; Sayıştay denetiminden uzak kalma olanakları yoktur. Ulkemizde, universiteler devlet bütçesinden para alarak hizmet yapan kamu kuruluşları olduğundan, ekonomik ve toplumsal koşullar nedeniyle öyle kalması da gerektlğinden, genlş bir mali özerklik düşünülemez. Devlet bütçesi İçinde esnek uygulcmıa katma bütçeli kuruluşlarda vardır. Üniversitelerin hemen hepsi de katma bütçelidir. Muhasebei Umumlye Kanunu hükümlerinin, Universiteler Yasasıyla var olan ayrıcalıklar dışında, uygulanması gereklidir. Ancak, Muhasebei Umumlye Kanununun, «Genel Muhosebe Kanunu» olarak yeniden düzenlendiği ve kısa sürede yasalaşacağı billnmektedır. Bu yenilik tüm Kamu yönetiminde hlzmetlerln daha etken yapılabilmasi, 1927 yılından bugüne, mali yönetimin Türkiye'deki gellşme paralelinde çağdaşlaşması Içln esasen gereklidir. Nitekhn, «24 Sayılı Kanun Kuvvetlnde Kararname» İle Muhasebei Umumiye Kanununa program bütçe llkeleri paralellnde değişikllkler getirilmiştir. Bu değişlkllklerin en etklll uygulaması Üniversitelerde olabillr. Muhasebei Umumiye Kanununda rektör ve dekanlara verilmiş olan Ita amlrliği ile programlar Içl aktarmaların dekanlar tarafından yapılabilmesi programlar arası (Fakültelerarosı) aktarmalarin dekanların Iznl ve Mallye Bokanlığının görüşüyle rektörler tarafındcn yapılabilmesi, uygulamada Üniversitelere büyük mali kolaylık sağlayabillr. Böylece Ünlverstlelere büyük mali kolaylıklar ve mali özerkliğe büyük bir yakınlaşma sağlanırken, ürriversitelerln özelliğl olan hizmetlerlnl aksatmadan yürütülmesi de sağlan Sonuç Sonuç olarak, yapılmaKta olan mali yasaların yeniden düzenlemesı içinde Genel Muhasebe Kanunu çalışmaları ayrı bir yer tutmcktadır. Bu yasanın program büfçe ilke ve uygulaması paralelinde yapılan değişiklikler tüm kamu yönetiminde etkenliğl sağlamaya yönelirken katma bütçeli üniversitelerde de etkin uygulamayı sağlayabilir. Katma bütçeli kuruluş olma özelliğinden ve kendilerine ait yapısal özelliklerjnden dolayı başka bazı mali kolaylıkların gstirilebilmesi de, (yasal Ita amirliğinin rektör ve dekanlara verilmesinln devamı, tamgün esası getirilirken döner sermaye kuruluşu, Arrtırma Eksiltme Kanunundan istisnalar ... gibi) yanlış anlaşılan çok geniş mali özerkliğe gerek kalmadan, Üniversitelerin mali yönetiminde hizmetlerin verimini arttırabilir. Bunun ötesinde bir mali özerkliğe, Ünlverslteler icin gerek yoktur, kanısındayız. Onun için hekimi de, hakimi de, fiş memurunu da bağlı oldukları kurumlar zinde tutmak, atnıma hazırlamak zorundadırlar. Hizmet içı eğitımt başaramayanlaruı te'lileri yapılmama lıdır. 3 Disiplin, Bilgili, mantıklı, yetexıekli ve eğitimli de olsa şayet dısiplinli değilse, o memur topluma ve devlete yararlı olamaz. ÇünkU, memurluk, bireysel bir çalışmayı değil, ekip çalışmasını ve altüst ilişkilerini hodeı alan bir çalışma şekli olup, buna ayak uyduramayanlann elenmesini gerektirir. 4 Kıdem esas alınmalıdır. Kammızca en önemli ilkelerden biri budur. Mantıklı, eğitimli ve disipllnll olanlardan, kim müdUr yapılmalıcur? Hangisl daire oaşkanı yapümalıdır. Bunlann içinden en yeteneklisi hangi3idir? Hangisi tercih edilmelidir? Bu çok hassas bir konudur. 657 sayılı yasanın liyakata ve yeteneğe onem verdigi meshur 68. maddesi, uygulamada sanki yetenek ve ehliyet yerine aksini korur hale sokulmuştur. Liyakatli ve ehliyetli seçmek zorunda olanlar, 7 veya 10 yılını doliurmuş ve hasbelkader bir /üksek okulu da bitirmiş memurlan, şeflifti bile yapar mı yapamaz mı diye düşünmeden Müdür, Daire Başkanı yapmıolardır. Yukanda değindiğimız gibi Uemokrasiye alışma dönsmımızde yarın siyasi faaliye'.ler serbest bnrakıldığı zaman bunlann yinelenmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle, yüksehııe ve atamalarm, memurlann hizmette geçen yeteneğine, yetişmesine ve Mzmatteki başansma göre hiyerarşinin tist basamaklarına doğru adım adım olması ve siyasi tercihterden anndırılması şarttır. 5 * Ücret adaleti. Memur temsil ettiği devletin haysiyet, onur ve ciddiyetine yakışu üc ret almalıdır. Bu mutlaka sağ lanmalıdır. Yusanda saydığımız bütün özelliklere büyük öl çüde destek olacak olan ücret sistemidir. Bu fconuda memurişçi ayınmının iyı belirlenmesini ve aynı görevleri yapan değişik adlı kadrolar ile bunla ra verilen farKlı derece ve ödemeleri kaldırmak için kadro ve ünvan standartizasyonu nun yapılması geregini vurgulamadan geçemeyiz 6 Deaetlm. Denetim deyin ce, hemen asla müfettiş soruş turması ve inceiemesi gelmemelidir. Yönatımin kendi kendini en küçüs ve en ücra yerleşim birimlerine kadar etkili olacak denetimi önemlidir. Bu denetim, süreıdi, yenileştirici, geliştirici üzeliiğim taşımaiıdır. Memurlar, yaptıkları ve yapacaklan her işin, kamuda geçirdiklari her saatin hesabını vermsye naaır bir ortamda yetiştirilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Göjıevini ıhmai eden veya kö tüye kuüanan v.b. suçları işleyenlerin yargısal denetimine sürat kazandınimalıdır. Yukanda 6 madde halinde saydığımız hususlarm hepsi bir bütündür ve şimdiden cözümU de mumkUn değüdir. Kimi si İçin msa, Kimisı için orta, kimisi için dd uzun zamana ihtiyaç vardır. SONÜÇ Mutlu, gelişmiş, ilerlemis Türkiye'yi yaratmak amacında olan memurlar laik, demokratik ve sosTEİ hukuk devletinin hem temç>l savunuculan, hem de motor güçleridir. Bu güce mantığıyta, zekâsıyla, bilgisiyle, eğitimıyle, disipüniyle, deneyimiyle Kanışacak olan m» murun seçimi, yükseltümesi çok önemlidir. , (X) 1981 \ıiı Fıoeramı.j 10 EYLÜL 1931 Gazi Hazretleri Reisicumhur Hazretleri dün akşama kadar Dolmabahçe Sarayı'nda istira hat buyurmuşlar ve akşam saat altı buçukta refakather zamanki zevat olduğu halde Sakarya motoruyla Moda açıklarma kadar bir gezinti yaparak saat yedi buçukta saraya dönmüşlerdir. Mali Özerklik Fabrikatörlere duyuru Milli Sanayi Birliğinden: Fabrikalarımızm daha gelişip ilerleyebilmesi içln tarife kanunu, sanayi teşvik kanunu ve Sanayi Ban kası gibi mevzular etrafmda fabrikatörlerimizin fikrini anlamak vo fabrikatörlerimizle bu mühim ve hayati meseleleri müzakere etmek üzere hususi surette Ankara'dan İstanbul'a gelen Sanayi Umum MUdürü Şerif Beyefendl ile ikinci defa 12 eylül cumartesi günü saat üç buçukta bilumum fabrikatör lerimizin behemahal teşrifleri rica olunur. İVİI OKTAY AKBAL T . un HAVIR Atatürk * . Iki Ordusu... Memurluga İlgi I MUTLU BİR TÜRKİYE YARATMAK ÎSTÎYORSAK «MEMURLUK» SORUNUNA DA EL ATARAK, İYİ, ÇALIŞKAN, DÜRÜST VE YETERLI MEMUR YETİŞTÎRMELİYİZ. Beynelmilel coğeafya Darülfünun Edebiyat Fa Kültesl müderrislerinden Macit Bey, Paris'te toplanacalc olan beynelmilel Uçüncü coğrafya kongresine kongresi iştirak etmek üzere cumartesi günü Paris'e gidecektir. Bu kongreye Darül fünunumuz ilk defa olarak iştirak etmektedir. Hücum gemilerimiz ttalya tezgahlarında yapı lan «Doğan», «Martı» ve «Denizkuşu» ismindeki hücum botlanmız bugün öğleden sonra Valroale vapuruyla ambala] edilmiş bir halde şenrimize getirüecektir. Hücum botlanmız burada işler vaziyetgetirilecek ve mütehassıs bir heyet taraf ından tesUm alınacaktır. Son zamanlarda öğretmenlere karşı garip bir tutum 8ürdürülüyor. Bir derneğo üye olmak, bu derneğln Istediği bir boykota katılmak cok ağir bir suç sayılıyor. Bu yüzden mesleklerinden olan yüzlerce öğretmenın varlığından söz ediliyor. Bunu mektuplarla, gelip durumlarını onlatan kişilerin sözleriyle öğrenlyorum. Yurdun hemen her yerinde bir öğretmen dsrneğlne üye olmak ki bu üyelerinin sayısı yüz binin üstündedlr, Maraş kıyımının yıldönümünde bir gunlük derse girmemek ook önemli birer suç mudur? Örneğin 'Disiplin cezası' vermek yetmez mi? Hem bu boykot Maraş kıyımı gibi korkunç bir olayı protesto etmek İcin yapılmamış mıdır? Öğretmenler ne yazık kl Atatürk dönemindekl saygınlıklarını bir daha görememişlerdir. Gelmlş gıtmiş iktidarlar, öğretmenlerı ya kendi propagandaları icin kullanmak istemiş, ya da Atatürk devrimlerini savundukla' rı, bu ileri atılımı daha yeni aşamalara götürmek istedlkleri İcin ezmiştlr. Ankara'da çıkan «Çağdaş Eğitlm» dergisinde Atatürk'ün öğretmenler ve öğretim konusunda söylediklerinl okurken bütün bunlan anımsadım. Hepimizin kulağına küpe olması gereken bu öğütlerden ne zaman yararlanacağız? diye düşündüm: «Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdlr. Öğretmenden eğltimciden mahrum bir millet henüz millet adını almak istldadını kazgnamamıştır. Ona alelade bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek lçln mutlaka eğltlmcilere, öğretmenlere muhtaçtır» diyor Atatürk... Şu ya da bu nedenle ezllen .sürülen, işinden atılan öğretmenierımizln büyük bölümü Atatürk devrimi çizgislndedir. Geçmlş dönemlerin aşırı eğilimdekl politikacılanna, • bir takım yöneticilerine, 'maksatlı' kişilerine araç olmak Istememişler, direnmişlerdir. Zaman zaman suçlanmışlar, ama hepsinden de aklanarak çıkmışlardır. Bugün Milli Eğitim kadrolarında adalet önünde hesap veren bir sağcı partinin mllitanlarının etkln durumda olduğu söylenmektedir. Bunlar, 'milllyetçllik' maskelen altında gizlenmişterdir. Aklıma, klml adlar geliyor, 197578 yıllarında, genel müdürlüklerde bulunan, yapılün bir takım toplantılarda 'maksatlı öğretmen' yetiştirmekten söz eden, Eğitim Enstitülerinl kendi yandaşı ülkücülerle dolduran bu kişiler bugün acaba nerelerdedir? Bugün Milli Eğitim Bakanı Atatürk ilkelerinj savunan bir generaldlr, müsteşar bir amıraldir. Talim Terbiye Heyeti Başkanı, Teftiş Kurulu Başkanı, Genel Sekreter ve Bakanlığın yönetici kadrosunun önemli yerlerinde sorumluluk almış kişiler hep Türk ordusunun emekli generalleridir. Bu kişiler elbette ki, Atatürk'ün büyük güven beslediği: Atatürk'ün ilerlci atılımlarına bağlı olmaktan başka suçları olmayan öğretmenlerin acılar çekmesinl istemezler. Atatürk'ün, öğretmenlerin ve eğitimin ne denli önemli, ne denll saygıdeğer olduğunu belirten sözlerini en azından bizim kadar bilmektedjrler. Bir kez daha, Atatürk'ün bu konudaki dlrektlflerinl birlikte anımsamakta yarar var: \ «Bir millet kültür ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferin sürekli netice vermesi ancak kültür ordusunun varlığına bağlıdır. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun verimll sonuçları kaybolur» (1923) • «Öğretmenler, hiç bir zaman hatırınızdan çıkmasın kl Cumhuriyet sizden 'flkrj hür, vlcdanı hür, irfanı hür seziş ve anlayışı hür1 nesiller Ister.» (1924). • «Eğitimdir ki bir milletl hür, bağımsız, şanlı, yuksek bir toplum halinde yaşatır veya bir milletl kölelik ve yoksulluğa terk eder.» (1925). • Son olarak, özellikle Eğitlm Bakanlığt'nın başta Bakan, Müsteşar ve ötekl görevlller olmak üzere tum sorumlularını Atatürk'ün şu önemli sözlerl üzerlnde gereken dikkatle durmaya ve gereğini yapmaya oağırıyorum: «Memleketimizl, toplumumuzu gerçak hedefe ve mutluluğa eriştlrmek lçln ikl orduya ihtiyaç vardır. Blrl, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, dlğerl mllletln istikbalini yoğuran kültür ordusudur. Bu Iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir, verlmlldir, saygıdeğerdir. Ya yalnız kültür ordusu mensupları, sizler: vatan için öldüren, vatan İçin ölen birinci orduya, nlçln öldürüp niçin öldüğünü öğreten ordunun fertlerislnlz. Ordularınızın kazandığı zafer sizin ve slzln ordulartnızın zaferl Içm yalnız zeminl hazırladı. Gerçek zaferl slz kazanacak ve slz koruyacaksınız. Mutlaka başarıya ulaşacaksınız, Ben ve sarsılmaz inançla bütün arkadaşlarım slzi izleyeceğiz v e sizin karşılaşacağınız engeilerl kıracağız.» Mehmet KOYUNOĞLU (ÇaUşma Bafcanlıgı tşçi Sağlığı Genel MUdUr Yardımcın) bir karanlığı daha kapatıp, hak ettiğl aydınlığa kavuşan TUrklye, glderek çeşitli nedenlerle sıkıntılara, dar boğazlara girdi. Bu sıkıntı ve darboğazlardan en olumsuz etkilenen de memurlar oldu. Ne memur çalışmasını, ne de çalışüran çalıştırmasmı bildi. Erdemli bir rejim olan demokrasiye yeni yeni elışmaktayız. Demokrasinin erdemi de siyasi nezaket, hoşgörü anlayışı ve bilincl ile mümkündür. Bu bakımdan, Sayın Devlet Başkanımız, geçert aylarda Amasya'da sözünü etiıği siyagi nezaket ve hoşgörü ile herkesin ortak düşüncesini dile getirmiştir. Siyasal nezaketın v& hoşgörü anlayışının oluşması mutlaka şarttır. Gerginliğin yaran yoktur. Görüldü ki îaran çoktur. Bu zarardan başta memurlar olmak üzere Türldye etkilenmiştir. Öyle bir sistem yaratılmalıdır ki, siyasal nezaketin oluşamaması veya istemldiği şekilde olmaması memurlan etkilemesin. Böyle bir sistem nasıl olmalıdır? 1 Memurluga gıriş sınavla olmalıdır. Sınav 2 sşnmadan meydana gelmelidir. Eirinci aşama smavı, halen başanlı şekilde yapılmakta olan Üniversitelerarası Seçme ve Yerleş. tirme Sınavma benzer şekilde ve hükümetin denetimi dışında yapümalıdır. Bu sınavda ölçü, mantık ve yetenek tesbiti olma lıdır. Sadece bilgi vet.memekte dir. Bu sınav, mantıklı, yetenekli ve zekileri bulup çıkartmağa yönelik olmalıdır. ÇUnkü, Türkiye'yi bilgili olduğu ka dar mantıklı ve zekl insanlar ileriye götürecektir. Bu bakımdan yaratıcı kafalar bulunup seçilmelidir. Ezbercillğe ve kopyeciliğe yatkın, ama yaratıcılığa kapalı kafaıara memuriyette yer verilmemelidir. Birinci aşama sınavma girmek için en az ortaokul mezu nu olmak koşulu konmalıdır. Birinci aşama sınavını kazananlar arasmaan Bakanlıklar ve Kurumlar kendi ihtiyaçlan na göre sınav açmalı ve bu sınav kuruilannda yargı veya üniversite temsılcilerine yer verilmelidir. Daha önce smavsız girmiş olan memurlarjin kurum değiştirmeleri halinde, sözünü ettiğimiz 1. aşama sınavını kazan maları şart koşulmalıdır. 2 Hizmet ıçi egitim yapılmalıdır. Ama şündiki gibi değil. Her wesleğin özeUiğîne gö re, yılda veya ikı yılda bir ve emekliliğe kadar uygulanmahdır. Tür^iye'de 4 veya 6 yıllık diploma sanki 2530 yıllık memuriyet yaşamımn tümüne hük medecek be.ge sanümaktadır. Bu son derece yanlıştır. Oysa, bilim, yönetim sürekli değişme ve şelişme göstermektedir. IŞTE GÜÇLÜ KADRO İŞTE BİLİNÇLİ ÖĞRETİM VE... İLK ELLİDE2ÖĞRENCİ Bu durumda, geres memurluk sistemi ve statüıen gerekse nitelik, nicelik ve liyakat du rumları değişen xoşuliara göre izlenmek zonmdadır. Çünkü, yukârıda tfade ettiğimiz gibi ülkemizin kalkuanasmda memur önemli bir araçtır. Aslında, kalkınma bütün unsurların hepsinin gelişmesiyle olur. Ama bu unsurları harekete geçi recek, sistem yaracacak, organize edecek büyük güç, bürokrasidir, memurdur. Bu güç ye nilenmedikçe, çağdaş yörüngeye oturtulmadıkça çözümlerin tutarlı, etkin ve hızlı gerçekleş mesi güçleşir. Bürokıatik engeller ağırlığını korur. Hatta bu engelleri, hükümetler bile aşamaz. Nitekim, otoritesı ve bilgisi ile tanınan ve aynı zamanda bi lim adamı da olan eski bir başbakanın, ilgililere emir veri yorum emrim yerine getirilmiyor diye açıkça yakmabilmesi bunun bir kanıtıdır. Yine yakm zamanlarda başbakanlık yapan eski bir başba kan da tüm kamu kuruluşlarına gönderdiği bir genelgeyle, vatandaşlann ve Kuruluşlarm dilekçelerine ve hatta kendisinin yazılanna bile cevap gönderilmediğini açıkça dile geörebilmektedir. Bu ömekleri ço ğaltmak mümkündür... Eu bize iki gerçeği göstermektedir: 1 Memurlar ettcın, verimll ve yeterince çabşmamaktadır. 2 Memurlan çalıştırapak olan güç, çalıştırmasım bilmemektedir. Bu gerçeği görmezlikten gelemeyiz. Aksi halde, kendi kendimizi avutmuş olur, çok hızlı mesafeler katetmek mümkünken azıyla yetiniriz. Ülkemiz doğal ve tarihi zenglnlikler ve coğrafi özelliğiyle çekıci bir ülkedir. tnsanı çalışkandır. Böyle bir durumda yerinde saymanın veya adım yerine kanşla ilerlemenin anlamı yoktur. Her zaman gurur duyduğumuz ve artık tarih sayfalan arasında yerini alan atalanmızm başanlı dönemlennin baş özelliğinin çalışan ve çalıştarmasını bilen ekip?^r olduğunu görürüz. Ulu önder'imizüı döneminde .de kısa zamanda üstün başarılarla büyük sıçramalar kay deden çalışanlar ve çalıştıranlan görürüz. Çok partili dönemle birlikte ADRES: AltıyolVişne Sok. No: 36 TEL: 37 79 33 i KADIKÖY Genel Müdürlüğünden KÜRE'DE BAKIR KONSANTRATÖR TESİSİ YAPTIRILACAKTIR Bankamızca Kastamonu III Küre ilçesl sınırları lcerslnde Bakır Konsantratör Tesisl inşaat Imaıat ve montai Işlerl birlm fiyatı esasına göre ihale edilecektir. 1 İhale 29.12.1981 salı günü saat 15.00'de Etibank Genel Müdürlüğünde yapılacaktır. 2 İşin 1981 yılı birim fiyatları ile ilk keşif tutari 1.720.000.000. TL. olup, gecici teminatı 52.000.000. TL'dır. 3 isteklilerfn: a) A grubundan en az 2.000.000.000. TL'lık müteahhitllk karnesl, b) Benzeri bir işl ta'ahhüt suretiyle veya bu büyüklüktekl benzeri bir İşin şantiye şefliğini yaptığına daiı belge. c) Teklif alma şartnamesinin 18. maddesinde belirtilen vesikalar İle birlikte 18.9.1981 günü saat 17.00'ye kadar Genel Müdürlüğümüze müracaat etmeleri lazımdır. Bu torihten sonra veya telgrafla yapılan müracaatlar kabul edilmez. 4 ihaleye girmek icin İştirak belgesi alınması şart olup, bu belgeler 20.10.1981 gününden itibaren Etibank Proje Tesls Dairesi Başkanlığından alınacaktır. 5 Tekliflerln, ihale günü saat 12.30'a kadar Bankamız Umumı Evrak Bürosuna verilmiş bulunması lazımdır. Postada vaki gecikmeler dikkate alınmaz. 6 ihale dosyası Bankamız Proje Tesis Dairesi Başkanlığında görülebilir. 7 ihaleye iştirak belgesi alanların teklif verebilmelerl İcin eksiltme dosyası alması şart olup, dosyalar İhale gününe kadar Baikamız Muhasebe Mali İşler Da* Iresi (Finansman ŞubesiJ'veznesine yatırılıp alınacak 60.000. TL'lık makbuz karşılığı Proje Tesis Dairesinden alınır. 8 Bankannz 2490 sayılı kanuna tabi değildir. JBaaın: A. 11969^20028^ 7599 İNEGÖL ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ MÜTEŞEBBİS TEŞEKKÜL BAŞKANUĞI'NDAN Bölgemiz tçme ve Kullanma suyu terü istasyonu 5x95 Lt/sn. pompalan ile me"kanik teçhizatı montajlı olarak satın alınacaktu1.. Teklifler 28/Eylül/1981 tarihinde saat 14.00 de Bölge MUdürlüğumüze teslim edilecekür. Bu işle ilgill imalâtçı ftrmalar yeterlik belgesi almak ve sartnameleri incelemek üzere tnegöl Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü Hükümet Meydam No: 7tNEGÖL tlf: 2003 adresine en geç 21/Eylül/1981 tarihine kadar müracaat etmeleri duyurulur. Bölgemiz 2490 Sayuı kanuna tabi değildir.. (Basın: 20687) r GENEL İSTEK ÜZERİNE YALNIZ BİR HAFTA İÇİN Beyoğlu EMEK Sineması'nda KARACAN YAYINLARI ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle