19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 1 EYLÜL 1981 "Zorunlu hizmet akılcı bir sürede kaldırılmalı,, ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabıpler Bırlığıne bağlı Ankara Tabıp Odası Başkanı Doç Dr. Nevzat Eren,. «Zorunlu hizmet, adı üstünde zorunluiuk karşısında başvurulan bir çözüm yoludur. Bundan sonraki aşamada yasa özendirlci önlemierle desteklenip, akılcı bir süre içinde yürürlükten kaldırılmalı ve hekimler açısından getirilen eşitsizliğe böyle son verilmelidir» dedı. Doç. Eren, Cumhurıyet'ın so rularını yanıtlarken 3 yıl ıçinde sağlık örgütünün pratisyen hekim açığının kapatılabıleceğıni söyleyerek, Zorunlu Hizmet Yasasına göre görevlendirilecek hekimlerin etkin hizmet vermesini sağlamak amacıyla şu önlemlerın de düşünülmesi gerektiğini söyledi: • Tıp eğitimi ülke gerçeklerine göre yeniden düzeltilmelidir. Çünkü, 1. basamak sağlık hizmetinin temellni koruyucu önlemler ve genel pra tisyenlik hizmetleri oluşturur. • Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sağlık Müdürü, Halk Sağlığı Başkanları gibi yönetici hekim açığını kapatma ön lemleri almalıdır." Çünkü, mec buri hizmete gönderilecek olan yeni hekimleri, hlzmetin ge reklerine göre, bu yönetici he kimler sahada eğlteceklerdir. • Yenl mezun olacak hekimleri göreve başiamadan eğitmek icin yine bakanlık yeterli eğitim bölgeleri kurmalı ve eğiticl personel yetiştirmelldlr. • Pratisyen hekimler ilk basamak sağlık hlzmeti vereceklerdir. Bunlar tam gün ça lışmazlar da, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilllerinln belirttiklerl gibl muayenehane acarlarsa, sağlık hizmeti hem etkin olarak sunulamaz, hem de denetlenemez. Ankara Tabip Odası Başkanı Eren, özendirici önlemler konusunda ise şu sıralamayı yaptı: «• Sağlık personeli özellikle hekimler için özel bir Personel Yasası çıkarılmalıdır. Böyle uygulamalar ülkemizde zaten vardır. Çıkarılacak bu yasa ile zorunlu hizmete karları sağlık ocakları ve ötekl kurumların personel, malzeme, ilaç, motorlu taşıt ve benzeri ihtiyaçları ile cari giderleri sağlanmalıdır. TEDAVİ KURUMLARI VE TIP FAKÜLTELERİ Doo Eren, Zorunlu Hizmet Yasasının tedavi kurumları ve Tıp Fakültelerindeki hizmetlere yansıma şekline ilişkin bir başka soruyu da şöyle yanıtladı: «Tedavi hekimlerinin uzman hekim gereksinimi pratis yen hekimlere göre daha gec sağlanabilecektir. Yasa, Tıp Fakültelerl uzman hekim yetiştirme programlarmı ortalama 4 yıl geriye atacaktır. Bu bir sakınca olmakla birlik te, yaşamsal bir sorun oluşturmayaccktır. Asıl önemli olan yoksulluk bölgelerindeki genel hizmet hastanelerinin uzman hekim açığını kapatmaktır. Buralarda etkin hizmet üretilmezse hem sağlık ocaklarındaki blrin ci basamak sağlık hizmetinin etkinliği sağSanamaz, hem de büyük kentlerdeki tedavi kurumlarına yoksuîluk bölgelerinden hasta akımı önlenemez.» Hekimlerin mecburi hizmeti üzerine Hekimiiği secen genç, yaşamsna 14 yılda yön verehiSecek Dr. Erdal ATABEK Hekimlerin Tıp Fakültelerini bitirdikten sonra iki yıl, uzmanlık eğitimini bitirdikten sonra iki yıl devlet hizmeti yapmalarım öngören yasa çıktı. Yasada diğer bazı sağlık elemanları da yer ajdıysa da, bu elemanların eksikliği bulunmadığmdan uygulamanın hekimler için olacağı anlaşılmaktadır. Hekimleri mecburi hizmetle çalıştırma düşüncesi yeni değildir. Mahrumiyet bölgelerinde hekim eksikliği söz konusu olduğu zamanlar mecburi hizmetle hekimlerin çalışması tartışılmış, geçmişte uygulanmıştır da. Ama, uyguîamaların ortaya çıkardığı aksaklıklar nedenıyle sonradan kaldınlmıştır. Mecburi hizmetle istihdam, görevlendirme yöntemleri içinde bir seçenektir. Sağlık hizmetlerinde hekim eksikliğini gidermeye yönelik, kısa sürede sonuç alınan bir yöntem olarak düşünülmüştür. Alınması istenen sonucu incelemek yasadan beklenen yarar için gereklidir. Bugün, yalnız mahrumiyet bölgelerinde degil, büyük kent merkezlerinde bile bir hekimin sadece bulunuşu ile istenen verimli hizmet elde edilememektedir. Büyük l\astane polikliniklerinde, bir hekimin günlük çalışma saatleri içinde 50'den başlayıp sırasmda 100'ü aşan hasta muayenesi, hizmetin verimini düşürmektedir. Ülke genelinde bir hekim, dört beş hekimin yapması gereken işi yapmaktadır. Gündüz işlerine ek olarak hastaların bir gece polikliniği gibi geldiği nöbetler, acil hasta çağrıları ^ekimlerin üzerine yüklenmektedir. Hekimlerin Tıp Fakülteleri'nde aldıkları teorik ve pratik eğitim de, hizmet düzeyini çok etkiler. Fakülte eğitim programlarında yapılan değişiklikler henüz istenen pratisyen hekim formasyonunu kazandıramamaktadır. Bu durum, bir yandan hekimi uzmanlaşmaya yöneltmekte, diğer yandan pratisyen hekim çalışmalarının verünini düşürmektedir. (Arkası 9. Sayfada) 32 idam istemli İzmir DevYol davasına baslahdı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yasa dışı DevYol örgütünün yargılanmasma dün Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesinde başlandı. îki ayrı salonda başlayan duruşmalarda toplam 32 idam istendi. 96 sanıklı davada, sanıkların kimlik tespitinin yapılmasından sonra, Askeri Savcılık 118 sayfa tutan iddianameyi okumaya baş ladı. İddianamede, sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Anayasası' nın tamamını veya bir kısmını tebdil, tagyir ve ilgaya cebren tsşebbüs ettikleri ve bu suça iştirak ettikleri belirtilerek. eylemleri şöyle sıralandı: 3.12.1979 tarihinde MHP Antalya Bölge Müfettişi ve Fedai Dergisi sahibi Kemal Fedai Coş kuner'in öldürülmesi, Ödemiş'te bir banka memurunun öldürülmesi, Karşıyaka Çimentepe Mahallesi Muhtarı Basri Derin ile Hüseyin Aktan isimli şahsın öldürülmesi, Karşıyaka Emniyet Amirliğinde görevli bekçi Süleyman Tosun'u öldürmeye azmettirmek, Hikmet Sarıer isim li kişiyi öldürmeye tam teşebbüs. Sanıkların Balıkesir, Milas, Söke, Ödemiş, Karşıyaka ve Bayraklı'da çok sayıda ev kurşunladığı, patlayıcı madde attığı, işyeri ve dernek kundakladığı, çeşitli tarihlerde silahlı tehdit, bombalı pankart asmak, para toplamak, bildiri dağıtmak, afis asmak, korsan gösteri yapmak ve örgüte silah temini için hırsızlık yapmak suçlarından yasa dışı DevYol üvesi sanıkların silahlı oste oluşturduğu, bu nedenle eylemlerinin TCK'nun 146. maddesi kapsamında olduğu belirtilerek • SÎLAHLI SAĞ EYLEMCİ 28 TERÖRİSTtN YARGILANMASINA BAŞLANDI. biri kız 24 sanığın idamı istendi. İddianamede idamı istenen sanıkların isimleri şunlar: Sami Varü, Halil Baransel, Sabri Alpagut, Hüseyin Tayyar GİH, Muamıner Sakaryalı, İbrahim Aslan, Hasan Öztürk, Ayşe Şahin, Kamuran Gündüz, Aydemir Çimen, Kaya Coşkun, Osman Oflatçı, Emin Kırbaş, Ekrçm Atmaca, Ertan Şimşek, Mustafa Özdemir, Rahmi Mit, Ramazan Şenkul, Hamit Dural, Akın Yalçın, Emin Üner, Mehmet Topan, Vedat Sivat, Hüseyin Uysal. Askeri Savcı diğer sanıklar hakkmda da 5 ile 20 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezaları istedi. Diğer bir salonda bakılan ve DevYol örgütünün Antalya, Gazipaşa, Burdur, Finike, Kum luca, eylemleriyle ilgili olan 37 sanıklı davada ise, Askeri Savcı 8 idam cezası ıstedı. Dün başlayan duruşmaya, sanıkların kimlik tesbiti yapılmasından sonra Askeri Savcınm iddianameyi okumasıyla devam edildi. îddianamede sanıkların Gazîpaşa'da Lise Müdürü Seyit Ahmet Aslan'ın evine patlayıcı madde atmak, ev kurşunlamak, dinamit çalmak, ev kundaklamak, gasp yapmak, Antalya, Burdur, Finike ve Kumluca'da bir polisin silamnı ve ösel arabasını gaspetmek, ev yakmak ve patlayıcı madde atmak, eylemlerini Rerpskleştirdiği belirtildi. Askeri Savcı iddianamede Nasuh Ünal, Hacı Saygil, Hasan Avcı, Şahin Altay, Veli Demlrak, Recep Ünveren, Mustafa Kaya VP Nursel Çelik adlı sanıkların ölüm cezasıyla cezalandırılmalannı istedi. Diğer 21 sanık için de 5 ile 25 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalan istendi. Duruşmalar ilsrki bir tarihe ertelendi • • Ege Bölgesi'nde iki sol görüşlü kişiyi öldürme, çok sayıda yaralama, lıorsan yürüyüş, pankart asma 'eylemlerinin suçluları olarak yakalanan silahlı sağ eylemci 28 teröris tin yargılanmasma dün başlandı. Ege Ordu ve Sıkıyönetim Ko mutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde başlanan dava da Savcı 6 teröjist hakkında ölüm, diğerleri için de 5 ile 20 yıl arasında hapis cezası istedi. Ülkücü İşçiler Derneği'nin yönetim kademelerinde görev alan teröristlerin Avni Ece ve Mehmet Ali Demir adlı sol gö rüşlü kişileri öldürdükleri belirtilen iddianamade haklarında ölüm cezası istenen sanıklar şunlar: Hünkar Gökçekli, Erbil Koru, Ersoy Şimşek, Burhan Gazisundu, Kubilay Sezer, Cemal Kalan. Samklardan Erbil Koru'nun TARİŞ'de bir süre önce Oba ve Oyrnak örgütlenmesiyle görevli olduğu bildirildi. Aralarında ÜGD Manavkuyu Şubesi Başkanı Naim Yüdız, İkinci Başkam Zinnur özbatur, ÜGD Bornava Şubesi ikinci Başkam Tayyar Ağlayan'ın da bulundugu sanıkların 1977 yı' lmdan bu yana değin çeşitli ey lemlerde bulundugu belirtilen duruşma, ileri bir tarihe ertelendi. • ANKARA TABİP ODASI BAŞKANI, aZORUNLU HİZMET, ZORUNLULUK KARŞISINDA BAŞVURULAN BİR CÖZÜM YOLUDUR. BUNDAN SONRAKİ AŞAMADA YASA, ÖZENDİRİCİ ÖNLEMLERLE DESTEKLE NİP AKILCI BİR SÜRE İCİNDE YÜRÜRLÜKTEN KAL ^DIRILMALI» DEDİ. şılık olarak bazı ödenekler verilmesl, hekimlere yılda 3 ay yıpranma tazmlnatı verilmesi, lojman, yoksa gerçekçi bir lo|man bedeli sağlanması, acil bir atama yükselme yer değlştirme yönetmeliği hazırlanması ve benzeri mali ve sosyal haklar sağlanmalıdır. • Hekimlerin görev alacak Genel Sağlık Sigortası yasa hazırlıgı sürüyor Şükran KETENCİ Genel Sağlık Sigortası ile ilgili yasa çalışmaları sürüyor. Ancak 1967 yılından bu yana pek çok kez gündeme gelen ve 7. kez yasa tasarısı hazırlıkları sürdürülen genel sağlık sigortasımn, gerçskleştirilmesinin zor olduğu görüşü yaygmlık kazanıyor. Yasa tasarısı çalışmaları, genel sağlık sigortası için, doktor ve sağlık personeli sayısının çok yetersiz kaldığmı, uzak merkezletersiz kaldığmı, re hizmet götürmeye ve prim toplanması güçlüklerini ortaya çıkardı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın ilk hazırlık çalışma larma göre, genel sağlık sigortası ile ilgili yasa bu yıl sonuna kadar yürürlüğe girecek. Çok sayıda ilgili yasada bu nedenle gerekli değişiklikler jtepılacak. Birinci öncelikli bölgelerde uygulama 1983'de fiilen başlıyacak. Türkiye çapında sağlık sigortası, 1985 yılı sonuLDEKİ fabrikalar sigara mafyasını yeninoe gözler na kadar gerçekleştirilecek. değirmen taşı gibi açıldi; öyle ya hem ihtiyaca yeGenel Sağlık Sigortasının uy ter sigara üretiiebilirmiş, hem de artarmış... Sigagulanabilmesi için, ilk aşamaraya göz koyanlar, «Biz sigara yapmayız!...» diyorlar. da Sağlık Bakanlığı kadrosunKİT'lerin hangi ellerin dokunmasıyla zarar ettiğl, daki uzman doktor sayısının hangi ellerin dokunmasıyla kâra geçebileceği anlaşılınbugünkünün iki katma, pratisca, düşmanlıklar durmadı ise azalmaya başladı. «Efenyen doktor sayısının 2,5 katıdim, biz öyle demedik de, şöyle demiştik...» na ulaşması gerekiyor. Bakanlığın doktor açığının zorunlu Siyaset gönül, hatırından kurtulan bazı beledıyeler hizmetle kapatılması öngörülen kıyı yağmacılığına kazmayı vurunca neler yapılacağı tasarıya göre, asgari geçim düortaya döküldü. istanbul Aksaray'ında «dokunulmaz» zeyi üzerinde aylık alan mesanılanın marketine vurulan mühür, ardından da indirimur, emekli, dul ve yetimlen kazma egemen güçlerin el değiştirebileceğini soler de sigorta primi ödeyemut olarak kanıtladı. Alınan ve arada bir değlştirilen baçekler. Gsnel sağlık sigorzı kararları daha sıralayabiliriz. Ama gereksiz bir tartası kapsamında, sağlık hizmetlerinin SSK düzeyinde gertışma açmak Istemiyoruz. Demek ki, istenince halk yaçekleştirilmesi programlanırrarına bazı işlemler yapılabilir, uygulanabilirmiş... ken, SSK, Emekli Sandığı, Blzde bilgisayarların hep parababalarının elinde olBağ Kur'un sağlık hizmetleri duğu kanısı vardır. Bir anlamda doğrudur da. para dede genel sağlık sigortası kapnilen maymuncuk cok kapıyı açmada becerilidir. «Pasamı içine sokuluyor. Buna göran olunca, hapisaneye bile radyo, televizyon sokabilirre sağlık hizmetlerinin tümü Sağlık Bakanlığj'nda toplanırsinl...» derler. Sokulmuşluğunu da görmedik değil, görken, SSK'nın mülkü olan sağdük. Hapisaneye radyo, televizyon sokarlar da. yargıç lık tesisleri, geçmişteki tepkikarşısına çıktıklarında kurtulamazlar. o da başka... Bu ler de gözönünde tutularak Sağ ülkede parababalan da. adem babalar da birlikte yalık Bakanlığı'na devredHmeşayacaklar. Ancak sistemdir ki aralarında yaşama denden Sosyal Güvenlik Bakanlığı' gesini sağlayacaktır, hatır, gönül değil... Sistemi tarnın mülkiyetinde kalacak, Sağ tışmıyoruz, tartışmayacağız da ama, ucundan, kıyısınljk Bakanlığı'nca hizmet için kiralanacaktır. dan bazı işleri tutunca, hangi Ferhatların hangi dağlan deldiklerini görüyoruz... Türkiye'de 2 milyon 300 bin Siyasetçiler bazı çevreleri vurgun ve avantaya alışkişi SSK kapsamında. Aileleri tırmışlardır. Bu çevreler de doğal bir slstemmiş belliyeile birlikte sosyal güvenlikten yararlananlar 10.8 milyon kişi. rek vurgun ve avantaya alışmışlardır. Görüluyor ki, 46 milyonda 33 milyon kişi sağ bazı güçlüler avantaya dirsek çevirdiği anda. vurgun ve lık ve analık sigortasından yok avanta sistemi paldır küldür yıkılıveriyor. sun. «Ha o mu, veririz üç beş kuruş, koyarız cetolne bir Sigortadan yoksun bu 33 miltomar çözümleriz...» yon kişi için, SSK va MUli SaMaymunouk kapıyı açmıyor. vunma dışında, Sağlık Bakanlığı ile diğer kurumların sunDiyeoeğim şu... Biz doları seksenbeş kuruşta buduklan sağlık hizmeti ile ilgili lan bir kuşaktanız (Yanlış okumadınız seksenbeş kuveriler hiç te iç açıcı değil. ruş)... Bugün doları 125 lirada bulan kuşaklara bunu Toplam 799 tesiste 81.288 yatak anlattığımız zaman şaşırıyorlar. Evet 8485 kuruş bir var. Halen 1825'i çalışır olarak yanda, 124 125 lira bir yanda... Bundan klmin ve kim2980 sağlık ocağı ve yine 6551'i lerin çıkarı olmuştur da paramız böyle boynu bükük duçahşır olmak üzere 9640 sağlık ruma sokulmuştur? Bunları bir araştıran çıksa... evi bulunuyor. 1981 bütçesinde hastalık ve analık için toplam Evet, fabrikalar kurulmuş ama, nasıl? devletin katkısı ise 37 milyar Anlatırlar... Adana zenglnlerinden blrl, sanayileş656 milyon. Genel bütçe içinde me seminerlerinden birine katılır. Yanında uzmanlan, sağlık hizmetlerinin payı % bilgili mühendisleri vardır. Zengin ıkına, sıkına söylenen3.6'yı geçmiyor. leri dinler. Anlayabildiği bir sözcük vardır: «Fabrika...» îşte genel sağlık slgartası Yanında götürdüklerine sorar: düşüncesi da daha çok bu ne«Ne diyor bunlar?» denden, sağlık hizmetlerüıe dev letin katkısının çok az olma«Efendim, sanayileşmek Içln fabrika kurmak gereksından kaynaklanmış. tiğini savunuyorlar.» FlNANSMAN SORUNU Elini yukardan aşağı sallar, yanındakilere, «Hadl Sağlık Bakanlığı ilk yasa taskalkın gldelim.» der. «Pavlike imlş, biz pavlike kurmayı lağı çalışmalannda, sağlık hizbunlardan mı öğreneceğiz... Dört, beş tane kurduk... metlerine ilişkin veriler böylece değerlendirilirken, en önem Daha gerekirse o kadar kurarız...» li sorunun yine de finansman Bunlar doları seksendörtten, iki lira seksen dörten olduğu vurgulanıyor. Sigorta alarak fabrika kuranlardandı... primlerinin toplanmasmın güçBir zamanlar bunlar: lükleri üzerinde duruluyor. Sos «Paramız yok...» dediklerinde, Ankara: yal GUvenlik Bakanlığı ile Ma «Para veririz...» derdi. liye Bakanlığı*nın, sigortalıla«Dövlzimlz yok...» nn gelir durumunun saptanması için simdiden çalışmaları «Dövlz de veririz.» başlatmalan gerektiği belirtiliDurmadan aldılar. Şimdl, «Blraz Ihracat yapın, blyor. Asgcri geçim seviyesi üzeraz da slz verin...» dendiğinde bin dereden su getirlrinde aylık alan memur, emekyorlar... Baksanıza belinl doğrultan KİT'lerin bazı ham li, dul ve yetimler dahil herkemaddelerini krediyle almak almayı öneriyorlar. Sen yisin prim ödemesüıe, sigortalıyemedin, ben yiyeyim... lar gibi katılması öngörülüVaktlyle bir başbakan meclis körsüsünden KİTyor. Genel s&ğlık sigortası giderlerinin artmaması için de lerin iyi çalışmadığını söylemlştl. Aşağıdan bağırdılar: çok çeşitli önlemler düşünül«KİT'ler hükümetln buyruğunda değil ml? İyi çalışmüş. İlaç parası hastadan % mıyorsa, sen çalıştıramadin demektlr...» 2050 oranında almacak. Bağırılanları duymazlıktan gelmişti. Cönkü devlet Genel Sağlık Sigortası ya'aKİT'leri için değil, özel KİT'ler Içln ,(böyle de denlr ml?) laşırsa, Sağlık Hizmetleri Sosbaşbakanlık ettlğlnl sanıyordu. yalizasyonu, Sağ. ve Sos. Yar. Bireysel çabalamaları savunuyorum sanılmosın; doBak. Teşkilat, Umumi Hrfzığal sanılan bu sistemi değil, karşıtını da bazı yurtseSıhha, SSK, SSK Kurumu, Everler denediler ml neler yapılmıyor, görüyorsunuz! mekli Sandığı, Bağ Kur yasalan değişlkliğe uğrayacak. T. C. Kira sorunu «Soruna kısa zamanua çözüm bulunamazsa artık çözüm aramanın RCresi kalmayacak» noktasını çoktan gerilerds bırakmış durumda. Konut, yokluğu çekilen, dar lığı en çok hissedilen bir mal, kıra ise hyatlarla birlikte katlı olarak artan bir değişken oldu artık. Ev sahıplerınin kiralan istodiklerınce, gönüllerince artırmaları yamsıra, daire fiyat ları sabit gelirlilerin satın alma gücünü çoktan aştı. Hem de 1015 kat. 30 yıllık kiracılık yazgısı, emekli olduktan sonra, ev sahibi olma düşlerjyle de süslenemiyor. Sözün kısası Türkiye, ödedikleri ev kirası kadar ücret ve maaş alan insanların ülkesi oldu. Durum böyle olunca da sorunun çözümü de bireysel de oluyor. İşte bir gazete haberi: «Bursa Inesöl Belediyesinde şoför olarak çabşan 43 yaşındakl Emin Memiş, ev yapmak için böbreğinl satışa çıkardı. 5 çocuklu ambulans şoförü (Hayatta dikili ağacım olma'dı, emekliliğime de 10 yıl kaldı, 10 yıl sonra da elime geçecek emekli ikramiyesiyle ev edinebilmem imkânsız, bu yüzden böbreğüni satışa çıkardım) dedi. îşte Kars Belediyesi oparlöründen bir ilan: «.. Yeniden gecekondu yapımına müsaade edilmeyecektir. Yapılmaya teşebbtis edildlğinde derhal yıküacaktır..» Ve işte Yargıtay 4. Dairesin de karşüaştığımız Mut Hakimi Hüseyin Bey'in söyledikleri: Kira tesbit davalannda bilirldşilerln yapacaklan hesaplamayla ilgili bilgi almaya Reldim. Bu işi ne kadar süratle sonuçlandırabilirsek devletin memurunu o ölçüde koruyablliyoruz. Yalnız Mut'ta deBil, Türklye'nin her yerinde kira sorunu var. öğretmenler, maUyecUer, askerler, polisler, TürMye'nln değlsmez kiracılandır. Yürüttüğümüz kira tesbit davalan ile koruyabiliyoruz memurlanmm. PAZARLIK SÖZKOmJSU DEĞtL Bu durumda Mralann arüşı önlenebilir mi diye düşünmekten daha çok kiralann artış nedenleri üzerinde durmak daha yerinde olacak. Çünkü kira artışlannı önleyebümenin bir çözümü bulunamadı. Kira artışlan konusunda 1977 ağustosunda görüşlerine başvurulan Dr. İrem Acaroğlu ba kın ta o tarihte şöyle diyordu: Kiralar üzerinde pazarbk sözkonusu deJH. Denge siirekll kiralayanlardan yana kayıyor, bu konuda kiranın diğer bilesenleri olarak sıralanan konut büyüklüfcü ya da oda sayısı, ısıtma ve baknrı glderlerindeki artış, Hra artıncı birer öçe olmakla beraber, srerçekte kiralan abartmak için birer bahanedir. Ülkemizde buerün prereksinimin belirlediğl konut büyüklügü degil, modanın bellrlediei konut büyüklüğii ve tlpi eeemen. Yüksek eelirliler ve konnt Ureticflerlnce empoze edllen 3 oda L salonhı konntlar, özeUlkle BÖsterişçi tükettme en yatktn olarak bilinen orta ReHrlilerce hemen benimsendi ve vaıgeçllmez ka bnl edildi. Bngfin çekîrdek Mr ailenln, yani yeni evli bir çiftin konnt bulmalan olanaksız. Kİ POLJTİKA VE ÖTESİ Mehmed Kemal Olurdu, Böyle de Olur ¥ sahi ErbÜTUSALP Dört yıl sonra herşey aynı, kiralar artıyor, gelir yetmiyor. Sözün kısası Türkiye, ödedikleri ev kirası kadar ücret ve maaş alan insanların ülkesi oldu. Durum böyle olunca sorunun çözümü de bireysel oluyor. raük konutlurm, hele kentlerin belli bölgelerinde tekel niteliği taşımaları büyük konut ların rahatça müşteri bulmalarına neden olmaktadır. Ankara'da yapılan bir araştırma konut büyüklükleri ya da oda sayuanyla kiralar arasında bir ilişki bulunmayışının temelinde, tüm kiralann büyük konutlara göre ayarlanmasının yattığı gerçeğini ortaya çıkardı. Yakıt ve ötekl giderlere gelince, bunlardaki artışların he men ve aynı mlktarda yansıması doğal gibi gözükse bile, gerçek pek öyle değil. özellikle dışa bağımlı akaryakıtla ısıtüan konutlarda zam olsun, olmasın, rivayet büe edilse konut kiralan yapay olarak artmaktadır.» Dört yıl sonra herşey aynı. Kiralar artıyor gelir yetmiyor. Sorunun kira ücret ilişkisindeki dengesizlikte düğüm lendiği açık, bu konuda yapıyi göstererek «3 aydır zorunlu olarak okuyorum ev Uanları için» dedi Asuman Oktay. Ev lenebilmesi ev bulma koşuluna bağlı olan erkek kardeşi için ev arıyanların başında geliyordu. Dizi dizi kiralık ev ilam vardı gazetede kimi günlerce haftalarca değişmiyor kimı 35 gün içinde kayboluyordu. «Çankaya'da lüks daire Tel Telsizlerde iki oda bir salon Tel Esat'ta yabancuara ve yedek subaylara möb leli Tel » Akşamüsleri işinden çıkuıca, sabah işe giderken ve de öğle paydoslarında tam 3 aydır ev arıyordu kardeşi için. Ev ararken kimin için sorusu mntlak ilk ağızdan yanıtlanmalı ve tekil bir yanıt verilmemeli. örneğin (kendim için) denmemeli. Bu tür tanışıkuk kira koşuliannı öğrenmeden sona erebiliyor. ço Kirası ne kadar efendim. « Evimin semtini beğenmeyene kirasım söylemem ben.» Asuman Oktay daha sonra kardeşini gönderdi Emek Mahallesine. 8. Cadde'de, 3 oda küçük bir salon için istenen kira yakıt hariç 22 bin 500 liraydı. Yaklaşık 810 bin lira yakıt "parası vardı. Kapıcı parası da aynca ödenecekti. Kiralık ev aramak ilk kez başma geliyordu Asuman Oktay ın ve ilk kez bu amaç için kullanılmıştı telefonu. Kırasını bile öğrenememişti ilk girişiminde. « Kira sorunu, konut sorununun aynlmaz bir parçası ama, kira konusuyla ilgilenmek kimsenin işine gelmiyor. Kira konusunda kamuoyu oluşturulamıyor. Bakm şu Uana» dedi. Değişik çeklerle ödeme kolaylıklarmı anlatan bir gazete ilamydı gösterdiği. Çekin sahibi Arif Şaşmaz o kimse S bin Ura ktra ödesin olacak iş mi bu?» ÖĞRENCİYSENİZ VE EV ARIYORSANIZ.. İlhan Doğu, öğrenci ya da tek başma yaşamaya karar verenlerin kiralık ev aramaları konusunda güzel bir örnek. Bu tür koşulları olanlarm, ev tutabilmek için önce teatral yatkınlıklan olması gerektiğini söylüyor. Tam 1,5 yıl ev arayarak bu alanda bir rekor kırdığını da hemen ekliyor. « Ünlversitenin 2. sınıfında sahte belge ve bilgilerle girdiğim evde geçinmesi pek kolay olmayan ev sahibimle gül eibi geçinip gidiyoruz şim di. Samsun yolu üzerinde 60 Evlerde oturuyonım. Ev <*ıtabilmek için, evli olmak koşulunu, yanıma bir kız arkadaşımı alarak, (nişanlıyız, yakmda evleneceğiz) diye yerine getirdim. Ama hiç hesapta olmayan bir olay, babamın Ay E Sorun. kira ücret iliskisindeki dengesizlikten kaynaklanıyor lan araştırmalarda genel fiyat düzeyinin artması* sonucu, konut kiralarınında artmakta olduğu, ancak bu artışın genel fiyat artışından daha hızlı seyrtetiğine ilişkin veriler var. ÇÖZÜMSÜZLÜK ÎÇtNDE ARANAN ÇÖZÜM Kira sorunu 1939'lardanberigüncel konularmdan biridir. Türkiye'nin. 1939 ve 1953 yıllarında kiralan dondurmayı deneyen çözüm için ne «yasalar» fayda verdi ne de «yerel yönetimlerin konut yapımını öngören» yasa. Çözümsüzlükler içinde aranılan çözümlerde, varılan bugünkü noktada ise «Bilirkişiler yolu ile emsallerine göre kira tespitüıe ilişkin» çıkış yolundan başkaca bir çözüm bulunmuyor. Bu çözümün kiralık evde oturanlar için baş vurulabilecek bir yol olduğunu vurgulayıp ldralık ev aramayı sürdürelim. Elindekdt çok sayfalı gazeteğu kez. Ya (kendi gelsin görelim) ya da (bekâra ev vermiyoruz) yanıtım alıp gitmek ten nsandığım bir gün, telefonla ev aramamı önerdl bir dostum.» Bu öneri üzerine Asuman Oktay, hergün gazeteden büyük b> titizlikle kiralık evlerüvtelefon listelerini çıkardı. Tanıdik numaralann yamna işaret koydu. Kiralık ev için ilk çevirdiği numarada, konuştuklarma ilişkin anısını ak tardı. Klrabk ev ilanınızı okndum da. Acaba kirası... Buyrun önce evi gezin kirası kolay. Beğeneceksiniz, biz de sizi beğenirsek ikram bile ederiz. Kirasım söyleseniz de on dan sonra gelsem, taa Emek Mahallesi'ne... Ne demek taa Emek Mahallesine, Ankara'nın merkezi yerlerinden biri Emek kızım. aylık giderlerini çek defterinin arkasına yazmıştı. 1981 yılının haziranında 375 lira berbere, 825,50 lira bakkaîa, 950 lira kasaba, 750 lira ise, gazeteciye ödemişti Arif Şaşmaz ve bir bankamn ödeme kolaylıklanndan yararlanan Bay Şaşmaz ev sahibüıe ikişer kez 5>şer bin lira kira ödediğini de not etmişti çek defterinin arkasma. « îşte sorun bunun için salt kiralık ev arayanları ilgilendiriyor. Bunun için yayKinlaşamıyor. Herkes tek tek yakınıyor. Kiracı olarak oturanlann bile umursadığı yok. Çünkü başlannı sokacak bir ev bulmuş durumdalar. Mahkeme var, tespit davası var. Yüzde 30'la sınırlandınlmış bir kira artı? uygulaması var. Kirada otaranlann kiralık ev arayanlara göre avantajı bun lar. Ev sahiplert bunn iyi değerlendiriyorlar. Çek defteri knllanabilecek parasal koşullara sahip birini düşünün ve dın'dan habersiz gelişi herşeyi altüst etti. Beni evde bulamayan babam, kötü bir seçim ama ev sahibimin kap.smı çalmış. Beni beklerken laf lafı açmış ve sıra (düğünün na zaman olduğu) sorusunun yanıtlanmasına Relince, işler kanşmış. Babam kendisinden habersiz evleneceğüni düşünerek kiiplere blnerken, ev sahibim aldatılmış olabileceğini düşünerek hınçlanmış. Gerisini siz düşünün.. Babam o gün görünmeden Aydın'a dönmüş. Ev sahibimi (Babamın haberi yoktu, beni babadan ettin) diyerek uzun yıllar oyaladım. Babam işin ashnı gerçekten evlendiğim zaman öğrendi. Ev sahibim ise, yıllar yıiı vicdan azabı çekip yalnız oturmama katlandı. Şimdi ise koruyucu bir ev sahibi.» YARTN: tLK SONUÇLAR KIRA KOMİSYONCÜLARI EV SAHtPLERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle