21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet ve GÖRÜŞLER 6 HAZİRAN 1981 lreysel de olsa blr oloy, toplumsal yankı uyandırıyorsa, o olayın gecmlş bir birikiml, bir arka fonu (back granud) vardır. Toplumsol kultür ya da heyecanın, blr olayda bieimlenmesl, o toplumun yapısı vo değer yarflilorı hakkmda ipucları verir. Bizlm toplumumuzda olumsuzluklar genslllk le cinsel Imgelı sövgu ve aşağılamalarla dllege tirilir. Sözünde durmayan adam, borcunu süresınde ödemeyen kişl, düşüncesl bıre uymoyan ötekı. kararlan beğenılmeyen hakem, tümü, billnen belirll sözcüklerle aşağılanır hep. Bu sözcükler ağızdan cıkarken, kimse, o sözcüğün gercek anlamı lle, kışınin davranıştannın llgisınl düşünmez Olumsuzluğun, yalancılığın, sozünde durmamanın bir başka aşağıloma sözcüğu de. cinsel erdemini yıtırmış kadınlara soylenen sıfattır. Bu sözcük de, hem erkek hem kadın icin olumsı^iuk simgesl olarak kullanılır. B Çarpık Propaganda HOMOSEKSUALÎTE, ÇARPIK PROPAGANDA VE ALKIŞLAR YÜZÜNDEN BİR MODA AKIMI, BİR YÜKSELME ARACIYMIŞ GİBİ SAYILMAYA BAŞLADI. BU ÇAKPIKLIK ALKIŞLANACAKBİR ERDEM DEĞİLDİR. Dr. Haydar DÜMEN nastalıktır. Ne var kl, Olkemizde son yıllarda bazı çarpık propaganda ve olkışlar, bu sapmayı bir moda akım, önemlı bir yukseime ve aşama basamağıymış gıbi gostermekte, bu yoldan homoseksüaiıtenın sakıncalı boyutlora yükselmesıne aracı olmoktodırlar. Ozellıkle cınseı konıılarda sıkı, odün vermez benımsemelerle dolu bir toplumun gunlük gazetelerinm coğu, magazlnlerin neredeyss. tümu, bu gıbi ınsaniarı renkli, süslu, elmaslı. pırlantaU bir erişılmesj guc yüceliklermış gibı bir gorkem ıçınde sunmaktadırlar topluma Ayrıca kımi gazetelerın, kultur ve eğıtıme kâğıt bulunamazken bu konuda tonlarca kâğıt savurganlığına sapmaları üzünulecek durumdur. Türk toplumu erkeklığe önem verlr. Erkek sokakta, evde, ickl masasında, her yerde «Sapına kador erkek» olmakla övünür. Erkeklık tüm alanlarda etkinlıkle öylesıne özdeşleşmiştır ki, edılginlık kendilığinden horlanır duruma düşmüştur. Bu boyledır ama, edilgin kışl, yani cinsel sapması olan cEr kışlı sahne ışıklannın altında, süslu kadınsı gorüntülere bürününce, dinleyenler büyülenir. bir Isteri krlzl salona dalga dalga yayılır. Nedendır bu celişkl? Kuşkusuz bunun do blr yanıti olmalı Yuzyıllar boyu cınsellığe kapalı bir toplumun bireylerınde, değişık ve yuklü batırılmış Isteklerin (frusturatıon) olması doğaldır. Gecmışte soylu kışılere tanınan kımi haklar, etkın olanlar icın aşağıiatıcı sayılmamıştır. Dınsel bazı kurumlar ve tarıkotlar bu eyleme yeşii ışık yakmakta, dahası onaylamaktadır. Kiml büyuklerımlz ıse, bu tür duygularını ya zın tarihıne armağan bırakmışlardır.. Sömurü duzenınin boyutları oylesine dal budak solmıştır kl, Türk toplumunun son dere ce duyorlı olduğu bir konuda bıle, ters blr eğıtlmle, genc beyinlerın olumsuz koşullandırıl rnalarına eski donemlerde kımse sesıni cıkarmamıştır. Yetkılılerin ve sorumluların toplumun eğitiml ve erdemiyle cok yakından llgill «a zararlı uygulamalarına sessiz kalmaları, top lumsal blr tepkl yerlne, toplumsal blr llglnin yağunlaşması düşündürücü olmuştur Şımdl toplumdak! bu hastalığa da eğılınılecektlr elbet.. Bu gibılerının gerek sahnelerde, gerek basının boyalı resımlerinde süs püs Içlnde sa not temsllclleriymlş glbl sunulmalan, sanato ğ kadar halka karşı da saygısızlıktır.. Cünkü, özdeşleşme, bilınçll ya da bıllnc dışı başkalarının davranış ve kışılıklerinl özüm leme, ona benzeme demektir. Ergenlik, genc llk yıllarının cinsel anarşl doneminde, çocuk larımızın ıcmde kıpırdayan, yönlenmemiş kimi duygular, gene onlarca eşcınsellık gıbi yo rumlanmaktadır. Bu başı boş. aslmda korku tucu oİTiayan duygular, normal erkek kadın llışkıleri oluşunca yokolur ve gene bu donem lerde kımi eşcınsel deneyımler, koşullar nor male dönünce, iz bırakmadan sılınip gider.. Işte böyle donemlerdekı calkantılar, yukarıda değlndiğımiz toplumsal olumsuzluklarla blrleşınce, normal rayırdan sapar, bu ıse, gene bu konudaki profesyonellerın işine yarar. Aslında, yaşatnı ile catışan üst benl arasında bocalayan homoseksüel klşl, bir hastadır. Bu gıbilerinm ne aşağılanmalarına, ne yu celtllmelerine hıc bir neden yoktur. Ancak cı karları uğruna, hasta klşilerl bıle kullanan ve toplumsal ruh sağlığını etkıleven bir konuda, cağcıl blr kültürle donatı'rnamış bir toplumun değer yargılar nın, iskambıl kâğıtlarından ya pılmıs kuleler gıbi nasıi yıkılıverdiğine bir ör nektır bu olaylar.. Gorünuş odur kl, cıkarla erdem, sömürü lle toplumsal değer yargılarının savaşımında, utkuyu şimdilik blrıncilerl kazanmış gıbıdır. Oysa, klm olursa clsun, kişıler sanatlarının özelliklerino göre, külturlerini yeteneklerıyle do notıp, gercek sanaî, gercek müzık yaptıkları gün, asıl utku kazanılacakt'r. Böylece carpık davranışlar. yerınl gercek değerlere bırakacak, klşller gercek kultur ve sanat değerlerly le, toplumda varasık olduklorı yere oturacak lardır. Bu yoldan Turk top'umu. gercek sana tın sağlıklı değer yargılarının ve cağının or tamına adımını atmış olacaktır. Sorumlu yer lerde bulunan yonetıcl ve eğıtıcileri bu gerce ğl kavramış hıssetmenın rahatlığını duyuyor\ız. .ozum:. özüm glzemli bir sözcüktür. Ta eski çağlardan beri bu sozcuğe anlamlar yuklenmıştır. Söylenceye gore Anadolu'da Gordıyum kentınde kımsenın çözemediği bır korduğum varmış. Ünlü Iskender kılıcıyla bır vuruşta parçalamış körduğumu; ve sonra demiş kı: İşte, cözum. Neyi gösterır bu öykü? Demek kl zor lle körduğüm çözülebılıyor; ya da çozulemiyen düğümler karşısında insanoğlu zora başvuruyor Ancak kördüğümü kılıçla kesmek. Ipı gözden çıkarmak anlamını taşımaz mı? C Kısaca diyebıliriz ki, toplunr.umuz erkektekl bir cinsel sapma ile (ozellıkle edilgin olanlor lcın), kadında cinsel vönden cok genlş kapsamlı bir erdem anlayışı lcınde, erdemine kuşku düşürmüş ya da onu yıtirmış klşilerl, tümüyle hor görmektedır. Bu nedenle böyle davranışlara karşı. daho çocukluktan başlayan, çok katı bir üst ben (süper ego) oluşur. Homoseksüaiıtenın dirlmsel (blyoloıık) omaç olan coğalmoya ters duşmesıne karşın, oluşumu oldukca karışık, nedenleri Ise, kobarıktır. Cocuğun doğumundan başiayarak cın«el eğitiml, anne, baba llişkllerl, Freud'un tanımladığı psıkoseksüel gelışım dönemındekl takılmalar, ekonomik bozukluklar, alkol, uyuşturucu moddeler, organık bozukluklar, genclere yeterll ilginın gösteriimemesl, onlora sağlıklı bir cinsel eğıtimın verılmemesi, bu alışkının kaynoklarından bir bölümüdür. Bu nedenle, homoseksüalite bir oran lcınde, dün olduğu gibl. yarınlarda da sürüp gıdecek blr CU|T OKTAY AKBAL1 HftVIR Medeni Kanunda Değişiklik ıllar önce şöyle yazmıştım bu sutunda: Mahkemelerın dosyaları yıkılmış evlılıkleri kâğıt üzerınde ayakta duruyor gıbi gosterme davalarıyla dolup taşıyor. Kadınla erkek arasında duşmanca duygulardan başka birşey kalmamış, erkek ayrılacağı kadının bütün maddi isteklerınl yerıne getırmış, üstelık kadın Iktisadi acıdan özgür, huzurlu, belirll bir düzeyln üstünde. Dahası da var, kadın okumuş yazmış. hayatını kazanan blr klşı. Ama madem kl kocam benden ayrılmaya kalktı, ben ayrılmayayım da görsün dedl ml blr kez, ne yasa, ne yargıç, ne avukat başa cıkamıyor onunlal Eşitlik varmış, uygarlığı yalnız adında kalmış Medanl Kanun'da yok öyle bir eşitlıkl> Y Yıllar geçtı. Hep geçlp gıttığl gıbi!... Acıları büyülterek, derinleştırerek, yıllardır ayn yaşayan mutsuz Ciftlenn sorunlannı kangren haline getirerek... Ikl de bir haberler çıkar, Medeni Kanun değıştırllecek, boşanma kolaylaştırılacak, evlılık yaşı yükseltılecek; yok kücültülecek, yok şu yok bul... Komlsyonlar toplanır, tasarılar hazırlanır, demeçler verllir... Gelmış gecmlş Adalet Bakanlarından kacı bu konuda olumlu, umutlu sözler söylemlştlr. Ama sonuc boşttır hep... Mahkemelerde dosyalar tozlanır, Yargıtoy'da cıftler hemen her gün yargıçların karşısına dıkıllr. Bitmez tükenmez, çozülmez bir clledlr bu... c... Korkusuz Insan sevgisine özlemlm var benlm Korkulu sevgl olur mu beyler, paşalar? Şu yeryüzünde, şu duzende, benl gerçek anlamda kimler seviyordu acaba? Korkunun kol geıdığı ailede sevgı nereye gızlenlyordu? Alo... Blr telefon bekliyorum. Yaşamımın en önemll telefonu bu. Alo. Avukatım konuşmaya gittl karımla Boşanma davası açacoğımı söyleyecek. Şimdi sonın, ne gonül yoldaşım, ne karım... Sorun yasalar... Ayrılamazsın. diyor, kimınle konuşsam... Yasalarımız böyle. Karın Istemezse osla... Telefon calıyor 'alo', 'Benim, avukatınız." Yureğım kuş olup ucacak sankl. 'Evet dınllyorum.' 'Uzun uzun konuştum. Ben blr hukukçu arkadaşınızım, dedım, sızın icın de, karşı taraf ıçın de... No no no...» ... Yıllardan beri koşulup cektiğim arabamı durdurdum ansızın. Gene kırbaclar şakırdattılar sırtımda, ense kökümde Hâlâ da şakırdatıyorlar Ağzıma vurulmuş gemi söküp attım... Haykırdılar 'yasalar yasalor' diye haykırdılor. Hâlâ da haykırıyorlar.» Bekir Yıldız'ın 'Halkalı Köle' adlı romanından aldım bu parcayı. Güneydoğu yorelerımızin acı gerceklerinl çarpıcı bir ustalıkla veren Yıldız, son romanı 'Halkalı Köle' de, 'Boşonamamak" cıkmazında bunalımlar içınde cırpınan bir Insanı anlatıyor. Gerçek bir öykü. Nice insanımızın yaşadığı, yaşayacağı, blr cıkış noklası aramak Içın başını toştan taşa vurduğu, vuracagı, blr korkunc sorun... Bir kısır döngü... "Halkalı Köle'yl okursanız, eskimış. cağdışı kalmış, bircok yerleri yeniden elo alımp değiştirılmesl, cağın koşullarıno uydurulması gereken Yurttaşlar Yosası'nın bir 'Kurban'ının lc ve dıs dünyasında yaşarsınız.. Yine haberler va, gazetelerde: Boşanma davolan hızlandırılacakmış... Bitmiş, tükenmlş, Iflas etmlş evlllıklerr bir cozüm getırecekse hızlansın, yoksa yins aynı katılık, aynı anlayışsızlıkla 'hızlı' blçimde mutsuzlukları surdürecekse, hızlanso da bir, yavaş gıtse de!.. Şımdikl Adalet Bakanımız Sa/ın Cevdet Menteş'le bu konuyu konyrmuştum yıllar önce... O gunlerde Yargıtay Birıncl Başkanıydı. Yurttaşlar Yasası'nın 'eskl'diğlnl, yenl baştan ele alımp düzeltılmesl gerektığinl söylemlştim, anımsadığıma gcre o da bu görüşü doğrulamıştı. O, binlerce onbınlerce dosya; o, onblnlerce mutsuz Insan, onbinlerce 'gayri meşru' sayılan çocuk, ordular hallndekl Medeni Kanun kurbanı, birşeyler bekllyor yıllardır... Bir çözüm, hakca blr çözüm... Me kadını, ns erkeğl, ne arada kalan çocukları mutsız kılmayacak bir cözum. O eski yazımda şöyle demlştim: «Yasalar tanrı yapısı değıldir. bir ülkenln sosyal koşullarına uyuyor mu uymuyor mu? Bugüne dek ne denll başarılı oldu, yararlı oldu durup düşünmek, Incelemek gerekir oroda.. Şu Medeni Kanun, bu yasaların başmda geliyor.. Çü'ümüş evlilik bağlan er geç kopacaktır. Bunu klmse onleyemez.ı Beklr Yıldız'ın ikincl baskısı da yapılan 'Halkalı Köle' romanını okurken yeniden yaşadım bu sorunun acılorm, yeniden dolaştım o çıkmazlarda... Tülin (BINGOL) AKKABTAL ile AtiUâ AKKARTAL evlendiler. Kadıköy 5.6.1981 umhuriyet Gazetesinin 20 mart 1981 günkü sayısında, «Kapitalist toplumun çok önemli kurumlanndan birl de bankalardır. Ciddi bir banfcacılığı olmayan kapitalist toplum düşünülemez» diye yazmıştı. Gelışmiş kapitalist Ulkelerin en güçlü kurumlan olan bankalar aynı zamanda en gUvenllir kurumlardır. Her ydnden en güvenilen.. Ahlâki yönden, topluma yararlılık yönünden. Bızım bankacılıgunız (özel amaçlı bankalar hariç) 19. yüzyıla ait bankacılık kuram ve adı bızden, kendısi ise yabancı olan bir banka ile başlamıs, genış oranda onun ürünü olmuştur. Bu bankacılığa göre bankalar, ozellıkle vadesiz ve kısa vadeli mevduat kabul eden bankalar, orta ve uzun vadeli kredi veremez, yaürımlara glnşemez, ancak kısa vadeli kredi verebilir. Çagının liberal ekonomik koşullan altmda, tek şube veya bir kaç sube nalinde çalışan bu bankacılık anlayışı* nın bambaşka ekonomik, toplumsal koşullar altmda kalkınmaya çalışan çok subeli ban kalarla bankacılık yapılan Ulkemizde u>gulanmasına zorunluk yoktuTlcaret bankacüıgl diye adlandırdığımız bu bankaalığın Uç ilkesi vardır. 1 Kredide sağlamhk, 2 Kredide kâriıuk, 3 Kredide işleklik. Yukandaki ilkelerden anlaşılacağı gibi bu bankacılıkta bankanm çıkanndan başka birşey duşünülmemekte, toplum yaran, ülke kalkınmasına yardım diye bir ilkenin olmadıgı görülmektedır. Bu bankacılıkta kredılenn sarf yeri uzerinde durulmaz. ömeğuı, kredilerin mallann stokuna olanak vererek mal darlığını ve karaborsayı teşvık edıp etmedıgi, fiatlar, ödeme bilânçosu, istihdam gibi mıllı ekonomi için cok önemli konulara olan etkileri üzerınde durulmaz. O kadar durulmaz ki, pıyasadan çekılen, karaborsaya düşen mallar üzennde çalışanlarla aldıklan krediler) han, apartman, arsa gibı taşınmaz mallara jatıranlara yeni krediler bile açarlar Tek dtişun düklert güven içinde daha çok kar yapmaktar. İKt ÖNEMLİ EKSÎK Ekonomımızın çeşitli eksıklüüerinden en önemli ikisı, ser maye ve gınşimci eksiklıği ıdı ve hâlâ gereken, istenen düz«ye çıkamamışlardır. Bankacılığunızın dncelikle bu iki eksiğı tamamlayan bankacılık olması gerekırdi. Baska deyimle daha ziyade orta ve uzun vadeli yatınm kredisi açan, bu gıbi yatınmlara ortak olan ve gerektjğinde blzzat girişimde bulunan, bunlann işletme sermayesi gereksinmelenni karşılayan bir bankacılık gerekli idı ve hâlâ önceUkle gerekll olan da bu çeşit yatınm bankacılığıdır (X). Böyle bır bankacılık yapnuş olsaydık bankalara güven fazla oldugundan geniş kıüeler küçük tasarruflanyla bankalann öncü ve ortak olduğu yatınmlara katılacak ve bugün ekonomik büyüklüğU Avrupa'dakilere eş blr çok işletmemiz daha olacaktı. Böylece geniş bir sermaye pıyasası da dogmuş bulunacakü. Oysa tersi olmuş, kaynaklann çok önemli hır kısmı kısa vadeli ticari kredıye kaydırümış, aracı, spekülâtor ve hatta karaborsaca desteklenmiştır. Vadesiz ve sısa vadelj mevduat kabul eden bankmların orta ve uzun vadeli kredl veremiyeceği dıişüncesı 7.1.1976 tarinir,de Merkez Bankası'nca yayınlanmış teblığle bır haylı değişmış, tıcaret bankalan çeşıth yatınmlara Kaynaklanrun " o 20'sme varan orta ve uzun vadeli yatınm kredısı açmış, olumlu sonuçlar aiınmaya baş lanmışken 1980 yılı ortalarından itıbaren kredl faızlerinın çok artmış olması bu olumlu gidişi durdunnuştur. En düşük kredi maliyeti : ,O5Û olan (zirai, mesken, dışsaüm, gerice yöreler aynk) bır bankacılıgın ülke ekonomısıne yararlı olduğu, böyle bir para ile yatınm yapüabileceği sdylenemez. İşlatmelenmizin çok büyük ;oğunlugunun kapasıtelerının çok altında çalıstığı, bu sebep ten bugün içın enerji dışmda yeni yatınma gerek olmadıgı C at laizsız yaptırdıklan, çok yüksek komisyon, haberleşme, İstihbarat ücreU aldıklan y v kınnıalan yaygmdır. 50«0 venp 100'ün faizini almakla 2 kg. pirincın bedelini alıp alıcıya 11,5 kg. pinnç ver mek arasmda bır fark yoktur. Her iki hareket de aynı derecede guven sarsıcı, ahlâka aykındır. Müşteıinın durumundan yararlanarak yüksek ücret almak da ahlâk ve doğruluk ku• BANKACHJĞIMIZDA BUGtİNKÜ raUanna, mevzuata uygun deKARGAŞANIN UZUN SÜRE GtTğildir. Yaşamak içın böyle işlemleri yapmak zorunda kalan MEYECEĞÎ, MEVDUAT VE KREDİ bir bankacılığın durumunu daFAİZLERINİN BİR DUZENE SOKUha fazla açıklarnaya gerek yokLUP MUVAZAALI İŞLEMLERİN tur. Ikinci Dünya Savaşından son ÖNLENECEĞİ GÜNLER YAKINDIR. ra çok hızlı bır biçimde büyüyen bankacıhğımızın bu büyüİsmail KALKAVAN me ile bırlikte kaynak maliyeti T.C. Ziraat Bankası Merkez MüdürU kredi fiyat dengesi bozulmaya başlamıs ve bugün kaynak m v görevleri İse ülke fr»Hnnma«ı liyeti ile kredi faizleri ve kooranda gerçekçılik ve dogruluk ıçin gerekli parayı en ucuz fi misyonlan arasında çok büvar ise de °/o 55 ve daha yükyat ve uygun koşullarla sağla yuk farklar olmadan ayakta dusek maliyetll bır para işletme malan da görevleridir. Bızim sermayesi olarak blle çok paramaz bir duruma düşmüştür. gıbi sermaye piyasasmın henüz halıdır. Birçok işletmeyi çalışBaşb&kan Yardımcısı Sayın gelişmemiş olduğu ülkelerdo Turgut özal'm gazetelerde çımaktan aükoyacak veya en dübankalann bu gorevi, çok aa kan beyanma göre başka ülkeşük kapasıte ile çalışmaya zorsayıd&ki ortaklanna lağlıyalıyacak durumdadıı. lerde genel gıderlenn krediye caklan kârdaa önce gelıı. Bugün bir çok işletmede fai\uzdesi % 2,5 iken bizde % 15 Mevduat sahiplennin korun dir. zta maliyetteki yeri, ijçi Ucreması bankalara düşen bir götıne eşittir. 1980 yüındakl çok yUksek rev degıldır. Devlet çiftçileri AİLELERİN ELLERtNE faız politlkası gelmeden bir korumak için nasıi taban fl kısmı z&rar eden ve bir kasmı GEÇINCE... yatları sapüyor ve bu üyatlar da asgari kâr yapan bankalar Yüksek kredi faizlerl yanından çiltçı ürünlemu satın alıda pıyasanm bankalardan başbugünkü kargaşa İçinde 1980 yor ise tasarruf sahiplerini koka bir yakınması da özel banyılım büyük kârlarla kapatmışrumak içın de bugunkünden dakalanmızın bir kaçı dışında ha yük/ek faizll tahvü, bono lardır. Dünkü zararlı durumun hemen hepsinın bazı aıle ve çıkararaK koruma ışıni yapa devamı halinde, birleşerek büholdınglenn eline geçmış olma bilir. Herhaldo devletin vatan yük kurumlar olmak veya tassınm yarattıgı durumdur. Pidaşı korumak görevi bankala fiyeye uğramak durumundan yasada bu bankalann kredileşimdilik sıynlmışa bensemekra venlmemıştir. me, döviz kullandınna işlemtedirler. lerinde eşit ışlem yapmadıklan, Bugun bankalanmız °/« 50 laFakat bugünkU kargaşanın sahipleri olan firma ve holdıng lzli mevduatı eldo etme yan uzun müddet gitmiyecegi, mevleri yeğledikleri söylenmekte şmdadır. % 50 laızli mevduatın duat ve kredi faizlerinin blr düdUr. çıplak maliyeti °,o 65,43'tür. Bu zene sokulacağı, muvazaalı işTican, sanayi sermayesi yamevduat içın kasada bır mıklemlenn onleneceği gunler uzak nında mali sermayenin de aytar para tutma zorunluğu ve değildir. Çünkü ekonomi bu nı ellerde toplanması toplum öbür masrailarla mahyetin agır yükil daha uzun süre tac yönünden sakmcahdır. Çok az ,ıı70'e varacağı söylenebüır. şıyamaz. sayıdaki Insan elinde bu kadar Gerçi bankalann ortalama mev ÇÖZÜM büyük gücun toplanması devduat maliyeti resmi, ticari ve Bugün ülkemizde 40 banka letin her çeşit politakasını etvadesiz mevduat dolayısıyle ve bunlann 6 bin şubesi var0 kıleyebilir. Böyle olumsuzluk»70'ten çok az ise de, ortala dir. 40 banka ve 6 bin şube ların olmaması ıçin bugünkti ma maliyeti çok hızlı bir bır milli gelirımıze göre çok fazlatekelleşme gıdışının önlenmesı, bıçimde yükseltecek bir mev dır. Yıne de yeni şubeler açılvar olanlann tasfıyesi gerekir. duat içın yarış yapılmasuun, maktadır. Başka ülkelerde kre» Bir Ucaret ışletmesi olan kredinın en yüksek geliri 0/o3S dıye oranı % 25 olan genel mas bankalann ortaklanna kâr daıken, sebebi normal çalışma raflann bizde % 15 olmasmm gıtmalan haklan ve gbrevleriduzeni içinde anlaşüir bır olay başlıca nedeni bu fazlalıktır. Bu dir. Herkes yatırdığı para ıçın değildir. duruma reklâm masraflan, bir gelir ister. Bankalann bu Bankalann kredinın bir kısltiks ve ısrara kaçan öbür harhaklı isteği karşılamak nasü mını (*n 4050) ticari mevdu camalar katılınea bugünkti hastalıklı yapı meydana gelmiştir. Bu durumun değişmesl İçin devlet müdahalesi zorunludur. Müdahale su yönlerde olmalıdır: 1 Banka adedl 10'a, sube adedl yanya indirilmelidir. 2 Kültur, sanat ve büim yayınlan dışmda her çeşit yaym ve reklamlar yasaklaıunahdır. 3 Temsil masraflan bir esasa bağlanmalı, lüks harc*. malar önlenmelıdir. 4 Bütün bankalann ortak olacaklan istihbarat, ekonomik araştırma şirketleri kurularak her bankada bu işler için var olan servisler kaldınlmalıdır. Bankamızca, 1211 sayılı kan.unun verdiği yetBu önerdiğimiz önlemler ahklye dayanılarak 10 haziran 1981 tarihinden itibanırsa 45 yıl içinde bankalanren tedavule çıkanlacak olan 1000 hralık barikmız maliyeUerini çok fazla arnotlann uzerinde «Başkan» Osman Şıklar ve «Baştıran giderlerinden kurtularak kan Yardımcısı» îbrsıhim Kurt'un imzalanna. yer sağlam bünyeli kurumlar duverilmış bulunmaktadır. rumuna gelebilecek ve kalkuv mamız için gerekli kaynaklan Bu küpürumüz boyut. renk ve dığer nitelikler bug^ine göre çok daha ucuza itibanyle 29 Mayıs 1978 ve 17 Aralık 1979 tarihle•=a§lavabileceklerdir. rinde tedainile çıkanlmış bulunan 1000 hralık (X) ttdnci Dfinya Savaşmdaa banknotlann aynı olup, söz konusu banknotlarla sonra (nırulan lstirak yoln bırlıkte tedavul .ıedecektir. lle sanayi kuran bir banKeyfiyet ilan olunur. kamız ülkemlze cok önemli kunıluslar kaıandırmıştır. Şu Bizim Bankacılık... Toplumsal kördüğümler karşısında Insanoğlunun davranışı İskender'inkıne az cok benzer. Çaresızlık, kendı doğasmda careyı de tasır. Bır ulkeds l'argaşa, cıkmaz, anarşi; enınde sonunda duğumlerm zorla çozulebıleceğı duygularını yureklerda besler. Ne var kı yuzeyde gorünen sıycsal korduğumler tsmelde ekonomik düğumlerın yansımasıdır. Boyle olunca ekonomıde düğumlen ılmık ılmık acmak zorunluğu karşımıza cıkar. Turkıye bu surecı yaşıyor; yaşıvacak. Şımdı IMF heyetı Ankara'da ıncelemeler goruşmeler yapıyor. Acaba ekonomik korduğumün kac ılmığınl cozebılır IMF'nın onerılerı? Ve acaba son otuz yılda Turkiye ilo ıMF hangl koşullarda karşılaşıyorlar? Bu sorulara yanıt aramak, körduğumu acmak ıcln belki de llmlğ n ucunu bulmamıza yardım edebılır. Cunku ayrıntılan bır yana bırakıp yalın bır şema cızmeve gırışırsek 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül öncesınde Turkıye'nın ortak cızgilerınl nasıi saptayabılırız? Hem 27 Mayıstan, hem 12 Mart'tan, hem 12 Eylül1den önce toplum buyuk bır ekonomik ve sıyasal bunalı» mı sergılemektedır. tTarihln ylnelenmeslını değ'l, ttarlhln yenilenmeslml Istıyorsak, br beyaz kâğıt alalım; ekonomik tabloda geçmışi değerlendırmek Için şu ortak noktalan altalta yaıolım: 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) Hızlı enflasyon.. Dış ödeme tıkanıklığı.. BorcJanma zorunluluğu. IMF'ye başvuruş.. Stand by anlaşması.. Devalüasyon.. Istikrar programı. Siyasal bunalımParti kavgalan.. Gençlik eylemlert n Askeri mudahale» Yansız bır eğltlmle son yıllarda yaşadığımız 0c askeri müdahale oncesı ve sonrasında ekonomik tabloya baktığımızda aynı kronoloıiyı gorüyoruz. Ama 27 Mayıs genclık eylerr.lerıriın nltelığl başkadır; ve blr genc olmuştur. 12 Mart'ta durum blraz değışlktır, 30'a yakın genc ölmuştur. 12 Eylül öncesi binlerce klşinln olumüne yol acan teror eylemlermın oktıf gucünü genclerin oluşturması elbette bır raslantı değildir. Her devalüasyon ve her IMF ıstikrar programından sonra, askeri müdahale zorunluluğunun oluşması da bir raslantı mıdır? Yetklliler diyorlar kU Bir daha askerln müdahaleslne gerek kalmayacak blçlmde düzenlemeler yapmak ve tertemiz bir Türkiye yarattıktan sonra çekllmek karanndayız. Güzel blr amac... Ne var kl bu amaca ulaşmak İcın Türkiye'nln haritasına yalnız siyasal acıdan bakmak yetmlyor; polltlk haritanın altında bir de ekonomik topoğrafya var. Gecmişln deneylerlne baktığımızda askeri müdahaleye yol acan gercek nedenler hep o ekonomik topoğratyadon oluşmaktadır. öyleyse cozüm de ancak ekonomik olablllr. BULMACA SOLDAN SAĞA : 1 Blr »eyln alteligiBİ &nUtnuk İcin o nltaligi eksüsİ3 tasıyan ba$ka bir şeyi Brnek olarak eöstenne l?i. 3 Soyda temel olar&k babayı »lan ve aüede çocuklan babâ •oruna nuU edtn topluluk ha 11. î T»vru. eocuk Paylama 4 Amerlkyumun simgesl tJcu halkalı övata ya da slperlı (ener S Tekrar. gene Ses cıkaran v« Haıet vennek İcin kullanılan bir alet. 6 Dırengen. ayak direyicl. 7 Her »ey« einirlenen, cabuk öfkalcnen kimse. 8 DolansiFİa anlataa Tersl buğday, arpa, mısır, cavdar Ctbl Ortinlerta ırenel Edı. 9 DefneKillerden blr aS»C va bunun, İçinde kokulu blr ya? bulunması nedeniyle bahar eibl kullanılın kabugu TT7KARIDAN AŞAĞITA : 1 Güçio TB yüreSl pek kimse va da mecazj anlamda mert. kuvveta borun egrneı öıü iöıü bir, korkusuı »darc. 2 P&muk, keten vty» Ipekten aeyrek dokunrauş bir cestt ince k u m u Esld oilde su 3 Ban hasrranlann bmaklanna cakılan demir parç a Caresiz. i Eskiden. be^ledi»t belll mıkUrd» sipahilerie iavasa eiden be;lera. ösürünu auaak üzere umlan arazı. 5 Kahraman, yiftt Dallan çok çatallı ve saplan odunau kDcük agaccık 6 Türkiye Cumhuriyeti 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 23456789 Merkez Bankası Idare Merkezinden Tersı anciasma Bu fcllogram suyun sıraklıgını bir derece yukseltmek icin gereken ısı miktarı, kalon 7 Içgü dü halinı alm:ş ahşkı, huy Bir unlem 8 Subaylıkta bir rutbe. 9 Ermis olan kımse B:r havvan DLNKÜ BCLSIACANIN ÇÖZUMÜ SOLDAN SAĞA : 1 Isttnabe 3 Zal! Yine. 3 Olta Abıs 4 Lar Krema S Asevl. 6 Şar.tıve 7 Yeis Ayan 8 OSmaç Er 9 Ne Tam As YÜSABIDVN ASAĞIT» : 1 Izolasyon. 2 Salıı E6e 3 Tıtreaım 4 Ila Vasat. 5 Kta cA. 6 Ayar Ta. 7 B!bonye 8 eniM Yara 9 Esajen (Cözümü pazartesl günii 2. Sayfada) Denizcilik Bankası T.A.O.'dan 1 Bankamız ihtiyacı, aşağıda clns ve miktan, geçıd temınaü yazüı çeşitli malzemeler; kapatılrnış zarfta fiyat alma usulü ile satın almacaktır. 2 Bu malzemelere ait Şartnameler Istan bul/Karaköy Yeni Yolcu Salonu Kat: l'de SATINALMA KURÜLU BAŞKANLlGl"ndan be del karşıhğında temın ediUr. 3 Teklıfler engeç aşağıda bellrtilen ta nhlerde saat H.OO'ye kaaar SATINALMA KDRULD BAŞKANUGl'na verüecektir. 4 Bankamız 2490 sayılı Kanuna tabi de ğildir. Dosya No: Malzemenin Cinsi: 1981/1049 Basıca Askıyal Vantilatör 1981/1050 Polipropilen Halat 1981/1067 Eczalı Kâğıt (kendinden kopya veren) 1981/1069 Aneztezi cihazı 2 adet Muhtelil kilolarda 14.400 tsb&kft Geçicl Son Tekllf Teminatı TL. Verme Tarihi: 43.000, 3.250.000 50.000, 75.000, 1.7.1981 7.7.1981 5.74861 6.70981 Cumhuriyel S*hlbi: Cumhunyet Matbaacılık ve Gezetecülk T^.Ş. adına NADÎR NADt Genel Yayın Müdünl HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMtNE LSAKL1GIL Ya» tsleri Müduril OK.^V GÖNENSİN Basan ve Yaysn: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecililt T ^ ^ . , Cagaloğlu, TUrkocağı Cad. 39 41, Posta Kutusu 346 İSTANBLX TEL.: 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENtŞEHtR Tel.: 17 58 25 17 58 66, Idare: 18 33 35. • ÎZMİR: Halit Ziya Buivan No.: 65, Kat 3. Tel.: 25 47 09 13 1230. % ADANA: AtatUrk Caddesl, Türk Hava Kurumu îşham, Kat 3, No.: 13, Tel.: 14 550 19 731. Imsak 3.13 Güneş 5.27 6 H4ZİRAN 1981 Öğle İkindi 13.12 17.12 Akşarn 20.37 Yatsı 22J8 ladet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle