Katalog

2 Cumhuriyet OL^YIAR ve GORÜŞLEP 25 MAYIS 1981 umhurlyetln kunıcu kuşagı yıllar önce aramızdan ayrüdı. Yerme tmparatorlujun çöküş yıllarında doğup Cumnurıyetın ılk vula nnda yetışen tuşalı geldı. O da nobetı Cumhuriyetle bırlıkte dcğanlara bırakarak saiıneflen çekıldi. Şımdi iş başında Cumhunyetle doğan bu kuşak vardır ve yerını kendınden sonraküere bırakmaya hazırlanmaktadıı. Cumhuriyetin bu iki kuşağı da Bınncı Dün ya Savaşını bümez. Yavaş yavaş ış başına gel meye baslayan genç kuşak îkınci Dünya Savaçuu da bilmez, yaşamamıştır. FATURAYI KtM ÖDEDt? Tarıh durdurulup geçmıştekı savaş ve olay lann muhasebesi yapılmaya başiaıurıış gmi, Cumhurıyeun son iki kuşağmın oniine, bır suredir, Binncı Dunya Savaşı ve oncesının soykınm suçlamalanyla dolu olaylarmın faturası sürulmek istenıyor. Tarıiun hesabı bugunkü ku çaklardan sorulacaksa Batılı ve Doğulu dostlarnnızdan Türkıye'ye sıra gelmez. Bir fatura ödenmesl gereklıyse bunu dış tllkelerde diplomatlanmıza saîdırı düzenleyenler ödeznelidir. Ülkemizdekı Ermeni kökenlı yurttaslanmıza ya da dışarda yaşayan suçsuz Erme nilere biz de, diplomatlanmıza uygulanan yöntemle, karşılık vermış olsaydık suçluluk duyar, tedirgın olurduk. Oysa saldırılar karşısında vur dumduymazhk ve hoşgörü gösterme kimi yaban cı devlet adamlannın konuşmalanııa 'adar tırmaadığı halde, ölçülü diplornatils tepkllerle yetlıuyonız. AÖCA OLAYI Eenzert olaylar Türklye'de olsaydı djş dünyanın koparacağı kıyameti düşününüz. însanlık ftdına, uygarlık adına kimbillr ne dersler verlr ler, kimbıllr ne akü almaz isteklerde bulunurlardı. Onlar gibi olmasa bile, saldınlann yapüdıgı ülkelerden, insanlık ve uygarlık adına blzinı de hesap sorma hakkımız olmalıdır. Agca olayı da bunun gibidir. Her ülkede Agcalar vardır. Papa n . Jean Faul glbi insanlığı yücelten değerlert Mşilığınde toplamış olanlar blzde de bteM Ulkeler kadar saygı görürler. Bağnazlık bizim lnsammızın •yına nlteliği değildir. Başka ülkeler Insanlan C Çağdaş Olmanın Faturası Necdet UGUR na kör blr ör.yargı ne değll, çoğu kez, asın bır ı>m:yet:e aakarız. Agca olayında saygıdeğer II. Jean Paul için derın bır uzuntu duyuyoruz, utanç değıl. Afcalar üreten bır toplum olmaya ydnelmlş olsaydık, o zaman, Ağca olayından yalzuz uzüntü degıl. utanç da duyardık. SORUNLARIMIZIN KÖKENİ Gerçeste bız öır fatura oduyorua, ama başka bir nederüe. Bılim, sanat ve düşün dünyasına yetennce katkıda bulunamaaığırruz içın; çağdaş uygarlıkta payımız olmadığı içln. Son yüzyıllarda Osmanlı tarihl bu tür fatura ödeme öykülennfc tanhl defıl mıdir? Çağlannm uygarhğım temsıl edenler, tarlh boyunca, henüa o düzeye gelmemış olanlanr. güçsüzlüklerinden yararlandıiar, o Ulkelerin başına sürekll dert açtalar. ŞimdlrieOvle CAĞDIŞILIĞIN CARESİZLİĞI Türkıye bır Avrupa Ulkesi olduğu kadar blr Orta Doğu, bır Doğu Akdenlz Ulkesldir de. Karşüaştığımız ktmi sonmlann kbkenlnl bim da bu bölgedekı gelişmelerde aramalıyız. Dunyanın nabzı bir süredir Orta Doğu'da atayor. Büjuk devletler arasındaki çıkar çatışmalannın, dünva egemenliğtrj ele geçirme yanşmasmın tıim oyunlan Orta Doğu'da oynaruyor. Nükleer sılâhlann caydmcılıgı olmasa, buralarda çoktan Üçüncü DUnya Savaşı çıkardı gibl geliyor lnsana. Orta Dogu'da sorunlan yaratanlaj da, çö« meye çalışanlar da büyük devletleı Orta Dogu"lular, soz konusu iıan sanki kendı ülkeıerlnın gelecegi değilmış gıbı, oir koşede, ızleyıcı durunaundalar. Oyunu onlar adına ötekıler oynuyorlar. Bölge sıkı blr denetim ve gözetim altında. Elnbır ince hesapla korunan dengeyl t»zacak her olaya, her oluşuma karşı olağanüstü bır du yarük göstenlıyor. Bu toprakların görgiilu top lumlan yüzlerce yıllık çağdışılığın azıkligi altında çaresuJer. Büyük devletlerın oyunlan da bu çaresızlık üzenne fcurulu: SUŞhlandırarak, bunalıma diiştükîertnde ayaktafcaima'.annayetecek kadar yardımcı olarak bölge devletlerini kendi izlerinde tutmaya çalışıyorlar; ellerlnden kaçınr gibi olduklannda da yola getinne yontemleri uypuluyorlar TÜRKİYENİN GÜCÜ Ne var kl, tUm bu çabalara fcarçm, Orta Dogu ülkelennden biri, her türlü hesap ve den geyt etktleyebUecek güç olarak belirleye başlamıştır. Bu ülke bölge devletlerinm en büyüğU olan TUrkiye'dir. özgürlükçü ve laik Türkiye. çağdaş ve güçlü bir sanayi devleti olarak ortaya çıktığında, bölge Ulkeleri içln oldugu kadar, bdlgede çıkar hesaplan olan bUyük devletler ıçin de yeni bir duntm dogacaktır. Hele Türkiye o zaman komşulanna ve bdlge Ulkelerine güven verid, banşçı, yapıcı bir politika Izleyebüirse. Bölge ülkelerl arasında taıib büincl en canU ülke olan Türkiye'nin, bölged* çıkarlan olan devletlerln lşine gelmeyecegi bellidlr O halde Türkıye bu duruma gelmeden engellenmek, dık başlılık yaptıgmda ıç ve dış soruniar çıkaıtılarak yola getirümek istenilecektir. Engellendıkçe, sorunlarla Karşılaştıkça kınp soyienmenin bır yararı yoktur Kendi çıkarlan zaranna kımse Türkıye'yı guçlendırmez. Varmak «tedığırrüz. yere yalnız kendımize güvenerek, kendi çabalanmızla, kendi çozümlerimızle varabüınz. Durgun, kapalı bır tanm ülkesı olmaktan çuctıK. Hızla kentleşıyoruz Sanayi toplumu olmaya doğru çok yol aldııc Laıiüık bır vaşarn bıçımı olarak, tslam ulkeleri arasında ük kez bızde yerleşmek üzeredir. Neredeyse yansı yırnıı yaşın eltında olan insanlardan oluşan genç, canlı bır nufusumuz var. Çok partilı auzende acı tatlı bır çok olaydan geçerek yeterınoe deneyım kazandık; mifusurnuzun bıiyuk çoğunlugunu oluşturan kırk yaşuı altındakıler demokrasi dışında bir yönetim biçimi yaşamadılar, bllmezler NE TAPABtLİKtZ? 20. yüzyıı sona ermeden çagdaşlık lplnl göğüslememize yetecek hızımız, blnkimimiz vardır. Önümüzdekı stire ıçınde tekrağe oldugu kadar güzel ve yüce duygulan işlemeye yatkın, koşullandınlmışliğın her türünden arındırılmış, hoşgörülü, özgür düşüncelı, topiumuna ve lnsanlığa karşı sonımlulugunun bılıncinde, ülke ydnetimlnin her katında soz sahibi insanlara dayanan bir toplum olabilecek miytz? Sorun budur. GucUmUzü biltm, sanat ve duşün dünyasına yaptığımız katkılardan aldığırmz, teknoloji Uret tiğimiz, genç insanlanmızın daha iyi yaşam ve kendilerini kanıtlarua hırslanıa değerlendirdiği miz gün tarihimizde yenı bir dönem başlayacaktır. Ancak o zaman haklı da olsa fatura ödeyenler arasından çıkar, haksız da olsa fatura ödetetüer arasına gireriz. însanlanmızın tarih bilinçleri, sagduyulan ve kendilenni yör.etme yeteneklerine daranarak, çağtrmzm koşullan doğrultusunda gerçek lesüreceğimiz yapısal degişiklerle bu güzel günün gelmesini çabuklaşörmak eUmizdedir. Olmaz Olmaz Deme.. lmaz dıyen kışı çoğunlukla sevimsizleşir. Cocukluktan ben colmaz»lann doğmelen kücuklerın ruhuna sevımsız cızgılerınl ışlemış. büyüklerın pslkoloııs.nden sılınmemiştır: Anne atlı karmcaya binmek istıyorum. Olmaz. Baba sınemava gjdeceğım. Olmaz. 24 Ocok Karortan, Olmaz. • Olmaz demek, bazan insanın boşını belflya sokan ama, olmaza olur dıye kavuk sallamak da kışiye yakışmaz. Turkıye'nın 6ermaye cevrelerl ve yandaşları 24 Ocak 1980 ekonomık karorlarını cok beğenmlş. cok alkışlamışlardı. Büyük kapıtalıstl. soğ partisi, Osmanlı solcusu. orta kararlısı, cok şekerlısı, vabancı egsmenlerı. Scbıâlı kodamanlan 24 Ocak ekonomı polıttkasını överken «olmaz» diyenlerın sevimsızleşmesl doğal sayılmalıydı. Pekl, şımdi ne oluyor? 24 Ocak polıtıkasını goklere cıkaranlardan yükselen îeryat dağlan taştan inletiyor, 23 rnayıs günlü Tercüman gazetesınin başyazısı cığlık çığlığa bağırıyor: « Son zamlar boşımızdan aşağı «soğuk duş> glbl boşandı. Toplum apansız yediğl bu darbeyle adeta csok> geçlrmekte. Gerçekten boylesine büyuk bir zam dalgası hiç beklenmiyordu. Fiatlar, yılın üç ayında duraklamıstı. Gerçi hayat zordu, geçim zorlu sanattı, ama, gene de toplum «nıhayet fıyatlar durduruldu» diyerek yarınlara umutla bakıyordu. İlerioe gellrinin artocağını, daha lyl şartlara yoneleceğinl umuyordu. Hatta 24 Ocak istikrar tedbirlerl tbenımsenmey» başlanmıştı.» Önce duraklayan sonra düşmeye başlayan fiyatlara bakarak holk 24 Ocak'ta ekonomlye verllen, «acı llacın tedavı gücüne» güven duymaya koyulmustu. Son zamlann bu güven duygulannı sarstığtru söylemek hiç de yanlış olmaz. Şlmdl gene geçim kaygıları yoğunlaşmokta, yannlar için beliren umut ışıklon pınltılannı kaybetmekte. Hele 1981'de toplu sozleşmesl bitecek olonlann brut yüzde 10 ve 3 bin lira brut zamla iki yıl daha ldare etmek zorunda kalccaklarıra düşunctâkçe daha da karanlığa düşebilırler.» Evet. Tercumon'ın başyazısı boyle... Hiç de fena sayılmaz; ama çok değil dört ay önce ne yazıyordu Tercüman'in başyazısmda. « 12 Eylül sonrası devralınan ekonomlnln sembolü Turgut Özal'dır. Bugünkü statüsünü, yetkl ve sorumluluk doruğuna tırmanışını blleğinin kafasının hakkıyla yıllann tecrübelerinden süzülerek kazonmıştır. (...) V* verlmll olduğunu, başardığını, rakamlar ortaya koymaktadır. (...) Bütün bunların ardında 24 Ocak Kararlan bulunmaktodır. O kararların rakamlorla sergilenen başorısının bir tesoduften ibaret olmadığmı, şuurlu deneyiere, teoriye dayanan bır uygulama karşısında bulunduğumuzu bellrtmeliyiz. Nitekim 24 Ocak kararlarının aynı 1976'dan berl Arjantin'de uygulanmaktadır. Tıpkı Turgut Özal gibi tekbaşına sorumluluğu sırtına olıp gölüren Jose Alfredo Martinez de Koz tarafından 5 yıldır uygulanmaktadır.» O OKTAY AKBAL "Anladık mı Efendiler?,, iz Anadolu'nun yörekll oğullon, ylğlt kızlon. Başımızda bin yıllık sevda. Ayaklarınnzda bin yıllık yol. Sana gelıyoruz guzel holkım, hazır ol.» Alı Yuce'nın 'Se/tamstan' romanı bu sozlerle bıter. Bir şıır glbı... Yüce, sanatını kendi özel yaşamındon, yaşamındakı savaşımdan cıkaran bır ozan. lctenıık, gerçekcılık, inanç... Başlıca dayanaklarıdır şıirınln. Tek bır dızesı yoktur yaşomdan uzok. Bir koy cocuğu... Hatay'ın bir uzak köyünde doğmuş. 'Doğar doğmaz başlamış kavgam' diyor. Zorla okumuş, turlj engellsri oşarok. yenerek... «Öğretmenim beni çıkardı karanlığm dibinden. Üstüm başım karanlık kokuyorduı. llkokulu 'canını cığneyerek' bıtırmış. Babası okumasın dıve az uğraşmamış. Okutmuş, ufletmışler. okuldan soğusun dıye, tersı olmuş. «Düzlcl Köy Enstltusüne vardığım zaman öte dünyadan gelmlş gibiydim. Ellerim, ayaklarım yüzüm gözum it çiğnemlş gibi. Üstümü başımı çalılar yemiş. Herkes benl çocuk yazoirmaya gelmlş bir adam sonıyor.» Sahnedeydi. Şiırlni okıryordu. Bölgesel blr seslenlşi var. Ama $iırinı cok güzel okuyor. Kimse boylesine onlamlı duyuramaz bır şilrl. 'Dersımız Bağımsızlık". 'Bin yıllık yoldan gelmış" bır ozan. Izmir'de Sanatçılar Derneğı'nın Ataturk Şıır yanşmasına 'Dersımız Bağımsızlık' şıırıyıe katılmış Dah<3 ılk duyduğumda etkılendım. İşta buydu gerçek Atatürk şııri, Atatürk'ün binlerce yıla dek uzanocak seslenısl buydu. «Benim ışıgım Halk ışığıdır efendiler Sevginin buyuk ışığı İçinize akmamışsa eğer Yıkanmamışsa yurekleriniz Mutluluğun kapılorı Kapanmışsa halkın yüzüne Karşıma nasıl çıkarsınız Na yüzle bakarsınız yüzume.ı Daha cocukken yaşlanmış blr kişi... 'Okula çocuk yazdırmayo geımış bır adam' sanmışlar Düzıçi Köy Enstıtüsune başvurduğunda... Şımdi elll üç yoşında, belkl daha yaşlı gıbl, ama sağlamlığıyle, inancıyle bin yıllık bır genç adam. Hep boyle genc kalacak bır ozan. Dızelerıyle. seslenişlerıyle, yarınlardakl yansımasıyle... Umuttudur, güvenlidır. Atotürk'te 'bın yıllık Anadolu'nun' bekledığı büyük kurtarıcıyı, büyuk öncuyü bulrmjştur. Kotulukler gıdecek, yanılgılar bıtecek, halkın kurtuluşu ergeç gercekleşecektır. «Bir sabah Hic ummadığınız bir sabah Kucağımda binlerce guneş Kapınızı vuracağım Üreten yaratan halkın yuzü Gulmeye başlayacak.ı izmır Sanatçıkjr Derneğı'nın Ataturk şıır yorışması seç cıier kurulu bu şııre ellı bın lıralık odülü verdi. Bır de yüz bin lıralık odul vardı, onu kımse alamadı. Ben Yüce'nın bu şıırıne en yuksek notu verdım. bırincl ödülü almasını candan ıstedım. olmadı. Seçıci kurullarda uc bes kışının oziedıği ıstedığı olmaz her zaman... Ama en beğenılen, en çok puan alan Yüce'nin dızelerıydı. yanl gerçek 'birıncı' oydu. Hem bır kurulun beğenıs' halkın, gelecektekı kuşakların beğenısı karşısındü ne anlam taşır? Ali Yüce bugüne dek yayınladığı «Şeytanlston» romanıyle, cBoyundan Utan Darağacı», cHaik Çağı» gıbl şlır yapıtlarıyle yazın cevrelenne kendınj benımsetmiş bir sanatcıdır. İçtenlıkle. halk ınancıyla yüklü dızeleriyle genış yığınların malı olmaya aday br klşidır. tTürk Dılıtnın "Atatürk Özel Sayısındaki' 'Ataturk Kaşlarını Cattr şıırını okuyorum bır kez doha: «Bu oağ hız çağı cocuğum Bu çağ uygarlık çoğı Geç kalıyoruz galiba Saatına bcktı Atclürk Şakoğında parmağı Bu yol Atatürk yoludur Bu at Atatürk'ün atı Ters binenlet »or galiba Ataturk kaşlarını çattı.» Ali Yüce Hatay'da öğretmenlık vapıyor yıllordır. Binlerce oğrenci yetıştırmış blr eğıtımcı. Şıırlerınde de hep bır dersı anlatıyor: Ataturk dersıni... Yalnız çocuklaro, oğrencılere deâil. herkese, hepımıze... İzmlr'deki şölende sahnede ağır ağır okuduıju, nerdeyse harf harf çozduğü sergıledıği bır dersı, 'Baâımsızlık' dersınl öğretiyor dinlevenlere... Bu şiirin son bolümünü birlıkte okuyalım, Ali Yüce'nln Ataturk yıiında bır halk cocuğu. bın yıllık blr çetın yoldan gelmıs bu Anadolu ozanı olarak bize ulaştırmak Istedığ' bıldır nın anlamını hep bırlıkte duyalım: «Ben ulusumun halkımın oğlu Mustofa Kemal Ataturk Savaşta asker borısta öğretmen Okulumuz holk okulu Dersimiz bağımsziık efendiler En güzel dersimizdir bağımsızlık Anladık mı efendiler.» S edenl kantnran değlştlrilme sine illşkin cahşmalar sürerken iki önemli gbrüş ba sına duyuruldu: Medeni kanun. günümüz gerelîslnmeleri uyannca değiştirüecek, kanunda kullarulan dil sadelestirilecek. Kuşkusuz bu iki amaca uygun çalışmalar yerindedir ve başanlırsa büyük yararlar sağ layacaktır. Şöyle bır soru akla gelebiliyor. Bu gereksinme yalnız Medeni Kanuna mı indirse Hdir? Ceza Kanunumurun (Ttirtc Ceza Kanununun) dili Türk çe mıdır'' An Tıırkçe özlemın! yalnız Medeni Kanan da mı duyuyoruz? Konuyu daha berraklaştırmak lç^n Ceza Kanunumnzda han gi maddelerde kullanıldıgına ışaret ederek bır kaç örnek vermek istertz: tşaa (137), naaş (178). raşl (223), raiş (226), terahi (231), havayiç (238), eçsam (275), havu ciddi (461), sania (5031. Bunlar Türkçe midirî öbtir yasalardan daha kolayca anlaşılması gereken Ceza Kanunu açısından bu deyişler uygun mudur? Kaldı kl, TUrk Ceza Kanunu açısmdan sonm sadece dil sorunu da değildir. Bu arada tarihsel blr gerçegi açjklamak, yanlı? öğretileni düzeltmek lsteriz: Genellikle 1889 tarthli Italyan kanunundan 1925 yüında yapılan bir çevirl, Ceza Kanunumuzun temeli sayılır. Böy le ö&retildl. Yanlıştır. Daha çok once bu gereksü;me duyulmuştu. Adliye Nezare ti zamanında, ttalyan Kanunu N Bundan sonra 1325 tarihH çe»lri ve Temyiz Mankemesi Komısyonunca kabul edilen meÜn «Adliye Vekâleti» tarafından bazı mtidernslere (ögretim YALNIZ MEDENİ KANUNTJN DİLÎ üyelerine) gozden geçirilmek DEĞİL, CEZA KANUNUNUN DA üzere verıldı. Fakat herkese ay n bolüm venldıCı ıc.n terim DİLİ DEĞİŞTİRILIP TURKÇELEŞTİkargaşası daha da yoğunlaştı. RİLMELİDÎR. BOYLECE UYGULAMudernslerden bazüan Turkçeyi, bazılan Osmanlıcayı tuYICILARIN GÜÇLÜKLERİ DE Gİtııyordu. DERİLMİŞ OLACAKTIR. GörüldüğU üzere, bugün kay naklan çeşitli kusurlar içinde Yasa Hükümlerini yorumlamak durumunda kalan yargıçlanmınn düzenleyici, batdaştrna ça balan kesin «îonuclara varamamaktadır. ügranılan güçlükler Turkçeye çevrildl n metin îs dıgından çeviri azmlıklara men uygulayıcılan, yasa koyucunun tanbul'da 1325(19O9) tarihinde sup kişilerce yapümıştı. Böylstegınden farklı sonuçlara, çe «matbaayı âmıre» de «Ceza lece Kanunun bazı hükümlenn Kanunnameyl HUrnayunu layi de «azınlık lehçesl» açıkça se hşkilere sürUklemektedlr. hası» adı altında baaldL Fa zülr. ölüye «hakaret yapmak» Bu nedenlerle Ceza Kanunukat tasan kanunlaşamadı. 1925 deyişi gibi (md. 178). Çevinnen muzun dilce anndınlması, kav tarihinde bu metln ban deği lerin hlç biri hukukçu değildi. ramını en İyi yansıtan, tek blşikliklerle, TUrk Ceza Kanunu Çeviri bölüm bölüm, başka baş çlmll, terlmlerin bulunmaa bU layihası olarak Mecllse sunul ka kişilerce yapıldığından ay yük yararlar aaglayabilecektlr. nı kavTam lçin farklı terimler Üniversitelerimlzin Ceza Hukudu. 1325(1909) tarlhll çeviride rastlanan çevirl yanhşlıklan bu kullanılmıştı. Bu kusurlar, böy ku kürslllerinin bu pün övünU gün bile deglşlkllk görmeyen lece elimizdekl metne kadar sü lecek düzeye gelen mensuplan Ceza Kanunu maddelerinde ol regeldi. ile, Yargıtay, Barolar Birllği duğu gibi durmaktadır. Bu çeGorüldüğü Uzre, Ceza Kanu ve TUrk Dil Kurumunun ortak viride kullanılan terimler de numuzun TUrkçeleştirilmesi sa laşa çabşmalan başanya ulaisabetli değildl. ÇUnkü o tarih dece bir dil sorunu değildir. Bu şabUecek nitellktedir, yeter kl te Italyanca bllen TUrk olma çevirl o günlerde Eskişehir'de çalışmaya başlanılabüsin. Yasaların Dili bulunan cTemyls MankemeM Ceza Kanunu Komısyonunnun incelemesine sunuldu. Komi»yon 1% ağustos 1341 tarihinde çansmaya başladı, fakat ancak bir bölümü tamamlanabUdi. Bu bdlumde kullanılan dil lse esld hukuka bağlı, kavramlan esklye çekıci eğıllmde bir dildl. Prof. Dr. Faruk EREM Eh, ne denlr artık? Dort av önce Öyle Bugun de böyle. Son zamlarlo başından aşağı «Soğuk duş» bosanan ve «sok> geçiren kışılere soylı^ecek ne olabilır kl? Yardım omacıyla belki doktora haber verllir. Ama Cumhuriyet okurları billrler kl mayıs ayında zam yapılacagt gazetemizde yayınlanan yorumlarla önceden açıklanmıştır. Türk llrasının dolar karşısındo deger kaybı İle KİTIertn zorarlorr surdukce ve IMF İle anlaşmanın kuralları uygulandıkço 24 Ocak ekonoml polltlkasıyla yapılabllecek blr başka şey yoktur. Son zamlaıia blrilkte yukselen enflasyon dalgasmda plyasanın durgunluğu carpıcıdır. Bu. blr ayrı anlam taşıyor.. ki blrta. ekonoml bilenlere bu anlam da yabancı değildir. Ariantln'ln durumuna gelinceDört kellmeyle özetleneblllr: Cok, ama cok kötül.. • İLÂN Adalet Bakanlığından Ceza ve Tevkif Evlenne Genel ldare Hizmetleri Sınıfından Müdur, Hesap Memuru, ldare Memuru yetiştirmek üzere müsabeLka sınavı ve mulaka.t lla staıyer alınacaktır. a T | n| 1 Musabaka sınavıru ve mulakab V 7fl "' ^M* alu ay devam edecek olan MüdOr, Hesap Memurluğu ve ldare Memurluğu kursuna Iştirak ettiril»ceklerdir. 2 Isteklilerin en az lise ve dengl okul meztuta olup, askerllk görevlni ifa etmis olmalan ve müracaat tarihinde 35 yaşını geçmemiş bulunmalan gerekmektedir. 3 Teşkilata alınacaklar üç sene sure Üe •*zlfe görmeyi taahhüt edeceklerdir 4 Sınav sorulan Türkçe, Kompozisyon, Matematik. Sosyal Bilgıler ve Türk Devrtm Tarihl derslerinden terüp edilecektir. 5 Sınav 6.7.1981 Pazartesi gunü saat 9.00'd* Bakanlık Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdurlugunde yapılacaktır. 6 Isteklilerin sınava girebilmek için 26.6.1981 Cuma gunü saat 18 OO'e kadar dilekçe, saghk rapcru, doğruluk kâgıdı, askerlik terhis belgesi. nufus hüvlyet cüzdaru sureti, diploma, 8 adet fotoğraf (4.5X6) ıle doğrudan dogruya Adalet Bakanlıgi Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlügüne muracaat etmelerl lazımdır. Bu tarihten sonra Dalremize intikal edecek olan evraka işlem yapılmıyacaktır. 7 Müdür, Hesap ve tdare Memuru adaylan mükteseplerine uygun barem ile hizmete başlayacaklar ve kendilerine Bakanlar Kurulunım tayta ve tesbit edecegi miktarlar uzerinden yan ödeme verilecektir. 8 Sınavı kazaaarüardan toplam 100 personel alınacaktır. 9 Noksan evrakla yapılan maracaatUu* oazara aluımayacaktır. <27 28 Mayıs Gazetecıier Cemıyetı Kontarans Saıonu Saat 14 00 ' 8 00 arası (gınş serbesttır) Program 1) MlLLl KURTULUŞ SAVAŞIMIZOA BASIN (27Mayi3 1981) Oturum Başkanı Okiay AKBAL (Cumhuriyet Gazetesı Yazan) Konusmacıiar Burrıın FELEK (Gazetecıier Cemıyetı Başkanı. MlUıyet Gazetesl Yazan) Omar Saml CO'ŞAR (Mlllıyeı Gazetesı Yazan) Ooç EmreKÛNGAR (HacetteDe Ünıversıtesı Oğretlm Oyesı) Doç ToKtamıj ATEŞ (lst Ünıversıtesı İKtısat FaKuitesl Oğretım Oyest) 2) YABANCI 6ASIN0A ATATÜRKf 28 MAYIS 1981 Oturum BaşKanı Mehmet BAHLAS (Milliyet Gazetesı Yazan) Konuşmacıiar Orhan KOLOuLU (Hacetlepe Ünıversıtesı Oğretım Görevllsl) Sadl BORAK (Cumnurıyeı Gazetesl Yazarı) Osman ULAGAY {Cumhuriyet Gazetesı Yc^an) 3) GUNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNDE ATATÜRKÇO BASIN VE BASIN OZGÜRLÜÛÜ: Oturum BaşKanı Nail GÜHELİ (Hurrıyet Gazetesı Yazarı) Konuşrrjacnar Prof. Turan GÜNEŞ (Iktısadl Tıcarı llımler AKaaemısı Oğretım Oyesl) Jstln ALTAN (Mıiıyet Gazeıesı Yazan) NazlılLlCAK (Tercüman Gazetesı Yazarıj Altan ÖYMEN (Cumnuriyet Gazetesı Yazarı) ATOTÜRKve BASIN SEIVJNERİ TURKIVE GAZETECILER SENDIKASl ISTAN8UI SUBESINIM UN 100 OOGUMYIU NEDENIYU OUZENLEDlGl BULMACA 8OLDAN SAĞA : 1 Kola çrvrUerek Mr <J»*lt gövdeli müılk ısndıgı. 2 ŞlddetÜ v« çok büyıik nltmtı Ormao Jçlnde du» ve agaçsı» yer. 3 Blr jeyln oasU olduğunu beltrteo hsl, keyüyet. 4 Kemliterin yuvariak ucu Blr konu tirertnde lnceleme sonucunu btl dtren tâgıt. 5 Çizık glbl tooa oyuk yol Boraalıkta ve yaldızcılıkts astar olartüc kullanılan bır çesit zamk. 6 Duman iekesi 0 c ya$ına kadtr at yavrusu Tersı rey. 7 tnoa Tapıb, yepelek Blr tuUcst veja ssnatm ük kurucusu 8 Büvük barltal ı n meydana getıren ayn parçalardaD Her blrl Dervl« aelanu. 9 Kurnaslıga aklı •nnejren, kolaybkla «ldaülabllen tşslı. bos gezen. YUKAKIDAN «ŞAĞITâ : 1 Yapaîıdan çılsanlao r» •czacıhkta roelhem yapımmda kullanılan blr jrmS. 3 Bir Utekı enüeUen recme kaıan Gidlieo yol Ozerinde olmaT«n. 3 Kimi cistmlerin dllde bıraktılîı ıılenim Sergen. 4 Yetnek ör.cesl alınan lçM. a Kurutulmus çlceldcrl keselsr ldnde çamaşır aıasıca 7»rleştirUen ıtırlı blr stls blt kisl 6 Esk( dllde T Ü I B orât, bblümOnden 123456789 blrl. T SeterU n n l a n o damıalmaa Ue elde edilen ı m raadde 8 Eskt dllde koku. 9 Alacağıs veya borom talz den baskaca olan lasnu He nuz olmamn, ek$t üzüm. DC?<KIj BULMACANLN CÖZÜMt) SOLDAN SAĞA : 1 Troplkal. 2 Heyon A» i Lr Arpa 4 «ruK An. 5 Tamlrat. 6 MaJdDB 7 Ta» M » mut. 8 Ataep. 8 Uı YUKARIDAN AŞAĞITA : 1 Tröst Tam 2 Ba Bazakı 3 Oylum Sr. 4 t»rklM Ek 5 İn Rampa 6 Araka. 7 Tlmus 8 Lapa nD. S Banket. ANKARA İKTİSAD! VE TİCARİ İLİMLER AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN Akademlmlze bağlı Gazeteclllk ve Halkla lllşkller YDksek Okulunda 1765 Sayılı Oniversite Personel Yosası Hükümlerıne göre calıştırılmak üzere aşağıdak! blllm dallarında öğretlm görevlisı ve asistan alınacaktır^ BİLİM DAU Türk Dıli ve Edeblyatı Film Yapımı Gazetecilık Rodyo TV. Gazetecilik ÜNVAN1 öğr Gör. öğr. Gör. öğr. Gör. Asistan Asistan ADETt 1 1 1 1 1 PTT FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜNDEN Emaye Bobin Teli Satinahnacaktır Cumhurîyet Bsbtbl: Cumhuriyet Mstbaacıllk ve Gazetecilik T J \ . Ş . adına NADIB N\D\ Genel Yayın MUdürü HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMtNE U^AKLltiîL Yasa tşlerl Müdürtl OKAY GONENSIN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matb&acılık ve Gazetecilik T.A.Ş., Cafaloglu, Turkocağı Cad 3 9 4 1 , Posta Kutusu 246 İSTANBUL TEL.: 30 97 Ü3 • • • BÜRULAK: ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENIŞEHIR Tel.: 17 58 25 17 58 66, ldare: 18 33 35 İZMtR : Haüt Ziya Eulvan No. : 65, Kat a Tel. : 25 47 08 13 12 30. ADAMA: Atatürk Caddesl TUrk Hava Kurumu tşbanı, Kat 3. No. : 13, Tel. : 14 550 19 731. T A K V 1 M tmsak 3^6 GOnes 6^3 ZS MAY1» 1981 Oele Ikindi 13.10 17.09 Aksara 20.28 Yatsı 2224 İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden 13 Kalem Kırtasiye Malzemesi Satınalınacaktır Teşekkulümüz Ihüyacı olaraJt 13 kalem siye malzemesi kapalı tekJif alma suretlyle satıoalınacaktır. Bu işe alt şartname Gayrettepe Yıldjz Posta Caddesındekj Başmudürluçümüz Malzeme Müdürluğunden temin edilebılir. thaleye iştirak etmek isteyenlerin kapalı tekltf mektuplannı en geç 11 b 1981 perşembe gunü »aat 11 OO'e kadar Malzeme Mudürlugrüne vermelerl ilan olunur. (Basın: 15426 3299) tdari ve Teknik şartnamesme göre: 1 3*ı0 Kg. 0.28 mm 2 250 Kg. 0.35 mm. Emaye bobin telı kapalı yazıb teklif alma usulü ile saünalınacaktır. Bu işe ait şartnarneler norma! çalışma gün ve saatlerinde îstanbul Ümranive'de bulunan fabrikamız, Malzeme Müdürîügiınden 30 TL. mukabilinde alınabilır. Teklıflerin geçerli olabilmesi İçin, eksütmeye 1*tlrak edecek flnnaJarın şartnamelerl Fabrikamızdan almış olmalan sarttır Teklif mektuplan en eeç 11 61981 Perşetnbe gunfl saat 15 OO'e kadar Fabrikamız Malzeme Müdurlügune makbuz mukabiliade teslim edilmeli veya aynı gün ve saatte Malzeme Müdürlügumüzde bulunacak şekilde posta ile göndenlmelidir. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. Isteklilerin dltekce'erine ekleyecekleri özgecmlşlert, varsa yayın lıstelerl, /ayınlarının blrer örneğl ve iki adet resımle 12 61981 cuma günü çalışma saati bl tlmıne kadar Akademl Başkanlığına başvurmaları rlca olunur Asıstanların yabancı dil sınavı 16 61981 salı günO aaat 10 00'da. kazananların bilım sınavı 19 61981 cuma gunü saat 10.00'da llgıll yüksek okulda yapılacoktır NOT: Asistan adaylarından doktora yapmış olanlar terclh edıllr.