19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cümhuriyet ve G ö P 1 JŞLEF 25 NİSAN 1981 ve Müttefiklerin Rusiarla bağlantı kurmasını engellemiş değil, Istanbul'u bır kül yığını haline gelmekten de kurtarmıştır. Kinros'tan aktardığımız aşağıdaki şu satırlar, tstanbul'un ba şına gelecek felaketin büyüklüğünü bütün çıplaklığı ile sergılemektedir. «... îstanbuUular, umutsuzluk içlııde, şehrin düşman eline geçmesine olup bitmlş btr şey gibi bakıyorlardı... Türk aileleri Anadolu' ya göç etmeye başladı. Hükümet, Anadolu yakasında bir saat içinde harekete hazır Ikl özel tren bekleüyordu... Hükümet de Eskişehir'e taşınmayı tasarlıyordu. Babıâli arşıvleriyle bankalardaki altmlar daha şimdiden oraya gönderümişti. îstanbul'un polis karakollannda şehri tutuşturmak üzere teneke teneke petrol hazırlanmjştı. Sanat eserlerl müze mahzenlenne sak lanmış ve Ayasofya da içinde olarak birtakım resmi binaların dinamitle uçurulması kararlaştırılmıştı... (sf. 123* Ve Mustafa Kemal, Çanakkale yenglslyle tarihe geçecek en büyük facialardan birlnl de önlemiş oluyordu. 2 Atatürk'ün askert dehaslyle üglU olarak ıkl anektoda da yer verelim. BurJardan biri Alman Albay Kaninklser, öbürü de Ingiliz generali Birdwoodla ilgilidir. Binnci olay şu: Çanakkale'nin ilk günleri... Ordu Komutanı Mareşal l.iman Von Sanders, birçok emirlerine, savaş yöntemlerine uymadığı gerekçesiyle itiraz eden ve daima ısrarla kendi görüşlertni savunan Yarbay Mustafa Kemal'in yerine Albay Kaninkiseri görevlendirir. Görevi devralrnaya gelen Albay Kaninkiser'e Yarbay Mustafa Kemal'in yanıtı kısa ve kesindir: Een, kumandayı sıze veremem. Alman Albayı, bir askerin, üst makamdan verilen emrin yerine getirilmeyişinin şaşkınlığı içindedir. Döner ve Mustafa Kemal'i Liman Von Sanders'e şikâyet eder. Mareşal, «Herhalde dil bakımından anlaşamadılar» diye düşünur ve Kanınkiser'in, yanına Esat Paşayı da katarak tekrar Mustafa Kemal'e gönderir. Esat Paşa durumu açıkça anlatır. Mustafa Ke Nisan 1915... TOrJdye"nJn yazgısms etken olan tarihsel günleraen biri... Yarbay Mustafa Kemal, o gun, Ustlerlnden emlr beklemek için 510 dakikayı yitirseydı Türkiye, giderilmesi olanaksız bir telaketin çukuruna daha o zaman düşecek, hatta İstanbul, bütün tarihsel âbideleriyle birlikte belkl de kül olacaktı. Anbumu"nda, Conkbayın'nda T » Anafartalar'da Mustafa Kemal'in uyguladığı stratejiyi asken uzmanlar birçok kez yazdüar. Ben burada uç olaya değinmekle yetineceğim: 1 Mustafa Kemal, Çanakkale muharebelerini k lerini k^nmakia sadece IstanbulM kurtarmış Çanakkale Kahramam Mustafa Kemal Sadi BORAK rindendl. Conkbaym muharenelertnde yaralanıp geriye gitmeye mecbur olmuştur.» (sf. 52) 3 Kumanda ettigi 15 bin kişllik ANZAC Kolordusu başında Kabatepe Arıbumu kesimine Uk çıkarmayı yapan General Sir. W. Birdwoord, askerlerinin mıkrar ve donatım bakımından çok üstün olmasına karşın h6r defasında nasü yenik dUştüğünün acısmı unutaraanuş, bu yenilgiler zincirinin gerçek nedenine de akıl erdirememiştir. Mustafa Kemal'in tskadığı Çanakkale Bogan'nı top ve tüfekle aşamayan Birdwoord, ancak Mondros Mütarekesi ile sağlayabildiklerl müsaadeden sonra tstanbul'a girebilmişti. Birdwood, 1918'in son aylannda îstanbul'da karargâhım Perapalas Oteli'nde fcurar. Yanma da «Refakat Subayı» olarak sporcu Sedat Rıza*yı verirler. O günlerde Birdwood öğrenir ki her defasmda kendisine yenik düştüğü Türk Komutanı Mustafa Kemal Paşa da aynı oteldedir. tki yıldır irafmım bir kurt gibi kemiren «Bizi nasü yendi?» sorusunun yanıtını bizzat Türk Komutanından almak için sabırsızlanmaktadır. Kendisine bir randevu saglamasını Sedat Rıza Beyden lster. Randevu sağlanır. Mustafa Kemal Paşanın yanında Dr. Rasim Perit (Tek) de vardır. Birdwood, Mustafa Kemal karşısında saygılı bir ögrenci gibidir. Birkaç nezaket sözcugünden sonra dsü konuya girer Ekselans! Bizi nasü yendiniz? Mustafa Kemal'den bir başkası, dUnya savaş tarihinde benzerine az raslanır bu başansmdan kendisine övünç payı çıkarmak içın böbürlenirdi. Oysa O, tıpkı Trikupis'e davrandığı gibi yenilginin ezilmişligı altmdaki bu generalin derdmi deşmez: Sizin de, bizim de tarih dergilerimız var, der; tarihler yazar. Birdwood ricasıru yineler: Sizin ağzınızdan dinlemek tstiyorum. Lütfen. Mustafa Kemal, yanmdaki Rasim Pertt malin yanıtj gene aynıdm Ben kumandayı devredemem. Esat Paşa da hayret içindedar Nedenînl sorar Mustafa Kemal'den. Kumandayı bir şartla devredebülrim, dıye yanıtlar Mustafa Kemal; Albay cenaplan kumandayı aldıktan sonra ne yapacaklardır? Bunu öğrenmek isterim. Alman Albayı bilgiç bilgiç anlatır: Ben gerekli stratejiyi inceledim. Bu durumda yapüacak tek hareket, tümeni düşman karşısından geri çekmektir. Mustafa Kemal Esat Paşaya döner, der ki: tşte ben bunu bildiğim içın kumandayı bırakmıyorum; bırakamam da. ÇünkU bu durumda tumeni geri çekmek değil taaruza kaldınp düşmanı geri sürmek gerekir. Arkamızda bir iki kilometrelik mesafe vardır. Kuvretlerimizi geri çekmek, mahvolmak, denize dökülmek demektir. Onun içın taarruzdan başka yapüacak hiç bir seçenek yok. Esat Paşa, Mustafa Kemalin omuzunu okşar, «Allaiı muvaffak etsin» der, Kaninkiser'i de alıp karargâhına döner. Ve Mustafa Kemal, dediğini yapar, tumeninl taaruza kaldırır, Müttefik kuvvetlerini sahile kadar sürer, kritik durum sona erer. Eu zaferden sonra Albay Kaninkiser, bir er gibi topuklannı birbirine vurarak Yarbay Mustafa Kemal'in karşısına riikilir: Een, der; bir albayım ve rütbece sizden büyüğüm. Fakat izin verırseniz sizin emrinizde çalışmayı bır şeref sayanm. Bunu, Liman Von Sanders Paşaya da telefonla böylece bildirdim. Albay Kaninkiser, Çanakkale muharebeleri süresince artık Mustafa Kemal'in emri altandadır. Mustafa Kemal, «Anafartalar Hatıralanı» nda Albay Kaninkiser adından da şöyle söz eden «... Albay Kaninklser Kolordu Kumandanı olarak maiyetimde bulundu. Kendisl, ordumuzda bulunan Almar, subaylanrnn en muktedirle kSğıt kalem Isten o da blr reçete ka gıcıı ıle altın mahiazalı knrşun kaleminl verir Mustafa Kemal, reçete kâgıdı üzerıne bır kro ki çızer. kâgıt üzerindekl yerlerinı isaret ede :¥ rek Şu tarihte kajsya çıktmıa, der; rllanca Faate kadar da şurada durdunuz. Biz de şu hattaydık. Her şey sizin lehinizdeydi. Niçin şu çızgide durdunuz ve niçin ilerlemediniz? Askerlerımız çok yorulmuştu. Mustafa Kemal bundan sonra Conkbayırı'cin krokisinı çizer: Siz füanca gün şu yöne hareket ettiniz, su durumu aldınız. Niçin üerlemediniz? Biz ilerledikçe arkadan su yetismedi. Askerlerimiz de susuz kaldı ve durdu. Atalanmız: «Yarahya kurşun atılmaz» der. Mustafa Kemal da Türk asalet ve erdeminl şu esprisiyle dile getirir: Görüyorsunuz ki ben bir şey yapmaHım ö n c e yorgunluk, sonra susuzluk durdurdu ordunuzu. Bırdwood ayağa kalkar. Hayranlıgı blr kat daha artmıştır. Mustafa Kemal'i kucaklamaktan kendini ahkoyamaz. Der ki:: Sizirt gibi kahraman ve yüksek karak terli bir general tanımadım. Sonra Mustafa Kemal'in önündeki kagıt v« kalerai ihatet ederek: tzin verir misiniz, der; bu kâgıtla kalemi değerli bir anı olarak saklayayım. Ve saklar. (Hikmet Bayur, Atatürk v» IUyatı, sf. 230) Yü 1938... Aradan yıllar geçmiş. Birdwood mareşal riitbesine kadar yükselmiştir. Son görevl Hindistan Ordusu Başkomutannğı'dır. «Baron»ltiK Unvanı da verilmiştir kendisine. Ama, yüreğinl dolduran Atatürk hayranlığı *8 sevgisi rütbelerden de, Unvanlardan da daha değerlidir onun İçin. Birdwood, yaşamınm en büyük acılanndan birini, Atatürk"un ölüm haberini ahnca duydıı. Yaşı hayli ilerlemisti; hastaydı da... Ama ne olursa olsun, cenaze törenine katümak, dünyanın yetiştirdiği bu en büyük askerinin tabutu önünde eğilmek, O*na ebedl yolculugunda son gdrevml yapmak lstiyordu. Ingütere'den kalkıp Türkiye'ye geldi. Cenaze töreni gunü Ankara Halkevi balkonunda ayakta zor durabiliyordu. Ayaklannın altına destek yaptılar. Atatürk'ün tabutu sonsuza ugurlanırken Hindistan Ordusu Başkomutanı Feld Mareşal Baron W. Bırdwood aghyordu. En az 18 mart 1915'in deniz zaferi kadar coşkuyla kutlanması gereken zaferdir Anburnu, Conkbayın ve Anafartalar Zaferi. Mustafa Kemal'in ilk büyük rafeıi. Refik Tulga Tulga Pa?a ile sıksık dort beş kişillk bir «dost sofrası»nda buluşup dunya ve ulke sorunlarını konuşur, ikı kaderı ıcerdık. Perşembe gunü oğleym yıne buluşacağımızı sanıyordum.. ki aıonslar gazeteye acı haberl ulcştırdılar: Erneklı Orgeneroı Refik Tulga öldü. Ahmed Muhip Dranas'ın «Sofra» adlı bır şnn var. «Herbirinin saçları alnında Islaktı yanakları yangmda. Biri boşını taşa dayadı Orada bir daha uyanmadı; İkincisi bir yatsı ezanı Kapadı ruhunun kapısını... O, da bir bayram gününde gibi Gulüp... derken konuşmayıverdi. Hatıralan oidu üç selvi. Şimdi hafızamda buluşurlar, Güniük ekmeklerini bölüşürler. Gülüşürler.» Sofra'nın üyelermden E. Dr. Albay Zekl Turker da geçenlerde gözlerıni kapamıştı; ardından Tulga Paşa... • erın HAVIR Sorunlan AKBAL Çözülmezse.. S on günlerde gazetelerde kUçük bir Ilan görüyoruz: Tüm sorunlarını çözümleyeceğiz, lütfen bizi >ra'. Bir baba ile bir ağabey böyle seslenıyorlar yitik blr kıza... nedeni, niçini bizi ügüendirmez. Her allenin, her bireyin kendi derdı, kendi çıkmazı vardır. Hele bunalımlı dönemlerde daha da artar bu sıkıntıiar. Ekranlarda, gazetelerdeki fotoğraflarda izliyoruz, o gencecik delikanlüar, kızlar, mahkemelerde hesap vermekteler, başlan kazınmış on sekiz yirmi yaşlann insanlan, solgun kızlar, arka sıralarda analar babalar kardeşler yakınlar... On yü önce de buna benzer sahneler gördük. Şimdi bir kez daha... Daha yaygmlaşmış, daha derinleşmış, sayıları kat kat artmış acüı gençlerimiz, lnandıklan bir 'dava' aduıa çıkmaz yollarda harcannuş gençlerimla. "Gençler Bize Bakıyor' adlı kitabımda geçen yülarda ÜNESCO Genel Eoşkanı olan Genel Müdürü Maheu"nün bir sözünü anmıştun: «Gcnçlik yetişkinlerden her gün biraz daha avnlmakta, hatta kopmaktadtr. Bu başkaldırma hemeiı bütün dünvaya yayılmjş, blr çok Dlkede valnız üniversitenin değil toplumun da gençler tarafından sorguya çekilmesi sonucunu doğurmuştur. Gençliğin kesin gerçcklere gereksinme duyması, dünyanın naksızlıklan ve düzensizlikleriyle gittlkçe daha büyük bir uyusmazlığa düşmektedlrj» O yazımd» şöyle demişim ben de: «Onlan diniemeliyiz. Adalet, özgürlük istemelerinl anlayışla karşılamalıyız. Reddetmemeliyiz bütün hakh özlemlerinl .. Hemen anarşi diye damgalamamabyız. En küçük başkaldırışta en ağır cezayı vermekteviz. En bağışlanmaz işleıi yapsalar da hoşgörülü olmâya çalışmalıyız. Hepimizin oğlu, kjzı onlar. Dünyanm yenl acjın çiçekleri onlar... Kıymamalıyız bir tekiıie. Onlann bn dünya, bu yeryfiıu... G«nçlerin de payı olraalı bm yeryüzünün yönetiminde, sözü, ağırlığı, oyu... Mademki bn uygarlık bir sürü yanlışlan da taşıyor, bnnn görüp anlamak istemeyen, doğru görmeyen gençlere kızmak neden, niçin?» Son on yü boyunca yaşlan onsekiz yirmibeş arasındakl gençlerle bir çok konuşmalar yaptun. Sayısız rnektuplar aldım onlardan.. Toplumsal, bireysel konulardakı görüşlenni dinledim, yazılarunda «gençliK» adını verdiğimiz o ateşli, coşkulu, umutlu yaşam sürecinın özlemlerini, sıkıntüannı dile getirmeye, genç yurttaşlara karşı daha anlayışlı, daha yakın, daha dost olmak gerekliliğını dile getirmeye çahştım. Zordur kafalan dumanlannuş bir genç ınsanla tartışmak... Bizlsr yaşam yollannda uzun bir yürüyüşten sonra gehnışız bu noktaya. Anlayarak, bilerek, du;.'arak, acılan tadarak... Bezginlıklerden umutlara, umutlardan yeni bezguüiklere düşe kalka .. Ama yaşamın ilk basamaklannda, Uk güzel okumalann, aydınlanmalann, bilinçli bir düzeye ulaşmanın eşığındeki genç adam bunu bilmez, anlamaz, «dünyayı değiştirmek», «daha güzel bir yaşam ^urmak» düslerinl yaşamının tek amacı, tek ülküsü sayar. Bu yuzden kuşaklararası çatışmayı, anlaşmazlığj önlemek zordur. Böyle bir çatışmanm büsbütün yok olmasını dılemek, böyle bir şeyi zorla gerçekleşttrmeye çauşmak ise temelinden yanlıştır. Gazetedeki küçük bir üan aüyor insanı nerelere götürüyor! «Tüm sorunlarını çözümleyeceğiz». Tüm sorunlar! Nasü çözümlenir acaba tüm sorunlar? Hattâ o sorunlann bır tekı? Belki de çok basıt şeylerdir o genç kızınkiler. Bir aşk, bir kaçış, bır özlem, bir tutku, belki de bir sınav yenügisi .. Öyle küçük şeyler vardır ki yaşamm ilk adımlannda msanoğlunu bu dünyadan soğutur, güzelliklerden, sevınçlerden uzaidaştınr, kopanr. Tüm sorunlan çözümlemek!.. Bır gencın kımı sorunlan belıd çözulebılır kolayca... Ama kuşaklann sorunlan birikti mi, ıçlennde bu teki bıle yıllar yıh çozümlenmedi mi, altından kalküamaz bu yük olur ülkenin sırtındaküer... Türkiye son çeyrek yüzyüda bu yükü çekiyor. Kendi öz çocuklannın değışıverdıgını, zaman zaman blrbirlerinın canına kıyacak hale g«ldiğinı, en akü aımaz işlere kalkıştığmı görüyor. Buna bır arüam veremiyor. Oysa elli milyonun yandan çoğunu yirmisinden genç msanlaruı oluşturdugu bır ülkede «gençliğin sorunlan» en önemlı, en yaşamsal konudur. Bu sorunlar boşlukta kaldıkça, el sürüimedıkçe, anlayışsızük, noşgörüsüzlük, tek yanhhk gıbı bir tutumda direr.dikçe, o sorunlar daha da artar, zaman zaman suskunluk dönemlerinden geçilse de, gunü gelir eskisinden de beter patlamalar fepnriin) gösıerir. lastikUsta» ServisUstası Markası ne olursa olsun, tamiri zamanında yapüan lastüdermizin ömrü uzar. Yeter ki tamir bir "USTA" tarafındân yapılsın. Lastiklerinizin tamiri için Goodvear Lastik Satıs ve Servis Merkezleri'ne gidin. SERVÎS USTALARI sorununuzu en kısa zamanda çözümleyip, lastiklerinizîn ömrünü uzatsınlar Refik Tulga. ölcülü bicili bir askerdi. Uzun yıllar Paris'te VVaşhington'da. Napoli'de görevle bulunmuş, diplomasi dünyasında yaşamıştı Bu deneyimlere Çankaya'daki yaverlık yıliarını da ekledıniz mı renkli anılarla zenginleşen bır yaşam hazınesi oluşuyordu. Tulga Paşa'nın en büyüğünden en küçüğüne dek ayırım gözetmeden karşısındakılere gösterdığı saygı, kendisine dönük saygının sınır cizgısini de cekerdı. Konuşmalarınoa ve tartışmalarında bır kez sertleşip sesinj yükselttiğinl görmedim. Efendılık. ıkincj uniformasıydı. DurmGdan calışan bır ınsandı Refik Tulga, gunlük yaşama donük etkmliğının yanısıra anılarını da yazıyordu. Bu konuda çok tıtizdı. Irak Kralı Abdülillâh'ın Türkiye'ye gelışınde Cankaya'da yaşanan bir olayı anlatarak sormuştu: Accba bunlar da yazılabilır mi? Yazmak tarihsel görev değil mi Paşam? Son kez Sarıyer Orduevi'nde buluştuğumuzda yir» anılardan söz açıldı. Üc yüz sayfa yazdım, dedi, size vereceğim, eğer devam et dersenız yazmaya devam edeceğlm. yoksa bırakacağım. Kendıne guvenen alcakgönüllü bır ınsanm gonülaltcılığını vurguluyordu bu sözler... Refik Tulga devletın ve ordunun en önemlı görevlerinde bulunmuştur. NATO ısthbarat örgütlerinın kilit noktalarında calışmıştır. 2'ncj ve 3'üncü Ordu Kumandanlıkları ile Genelkurmay İkinci Başkanlığını üstlenmlştir. 27 Mayıs'tan sonra istanbul Valısi olmuştur. Bu görevlerin hepsinı özen ve titızlikle yürütmüştur. Tulga Paşa, Atoturkcü uygar bir askerdi. Türkiye'deki Amerikanofil akıma askerı kesımde ilk karşı çıkanlardandı. • Refik Tulga blr gün gorev bolgesındekı Amerıkan üssune gıder; kapıdakı Amerıkalı nobetçı: Yasak.. diye generalj durdurur. Tulga • . Ben bu bölgenin kumandanıyım. Olay buyür, üssün görevlisi Amerıkan subayı İşe karışır. Tulga'nın aldığı kesın yanıt: Üsse gıremezsınız. Bu olay gerçek bir yurtsever olan Tulga'yı cok etkllemışti. O donemde Anadolu'da boyle yasak bölgeler olduğunu kamuoyu bilmiyordu. Refik Tulga yaşadığı olayı basına yansıtmış ve bu yakışıksız durumun gıderılmesl icın gerekli ulusal bilincin tepkısı oluşmuştu. Tulga Paşa ülkeye cok hizmet edebileceği bır günde aramızdan ayrılıverdı, anısına saygı ve selam... GOODfVEAR ünutmayın: Goodyear'ın Usta"lan Sizi Yokta Bırakmaz. BULMAGA SOLDAN SACA : 1 Bır aygımj tşlemesiyle Ugill birtakım ölçümlerin sonucunu keadıligüKien gösteren traç. gösterfşe. 3 DiK tutularak parm&kia ç&lınân üç koşell ve tellı büyük mUzlS sletl Sanı. 3 El lşlert için yardımcı sraç. * Ba» yöreler.mtzde amca kf>Tçüıgı kullanılan sözcük Blr i?m eri. S Nikelin sımgesi Askeı çapkalanna takılan ve rengl uiustan ulusa deglşen belllUk. 6 Yapma, etme. 7 Ortasında yüksekçe bir yerden bol su akan havuz veya çevresl musltıklu duvarla çevrilmış su haznesı. 8 Sahşta bir feyın para karşılıfı. tiyat Bir renk. 9 Duygu ve düse aşın ver verea edebiyat &kımı. YUKARIDAN AŞAĞITA t 1 Eski dllde iM katflden blrinin daha elverislisi 2 Sodyumun simgesi Japon imparatorlanna verilen san. 3 Acıklı olay Din kltaplanna göre ilk lnsan. 4 Pa rnuk, keten, yün gibi maddelerden bükOlerek yapılan tel Bir şeyi benzerlennden ayırt etmeye varayan terael 6relllk. 5 Tersi Güney Amerika'da bir kent. « Orta Amerika uyKarhklanndan Sa niyede bir Julluk is yapan bir motorun eüç birimi. 7 Tan İLAN SEKA DALAMAN MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Kazan besi devresi ihtiyacı iyon eşanjörü tesisatı yaptırılacaktır Müessesemiz kazan besi devresi ihtiyacı ıyon eşanjörü tesisatı yaptınlacaktır. Bu işe ait idari ve teknik şartnameler mesaı saatlert dahılınde Müessesemiz Ticaret Şeflıği'nden veya; 1 SEKA İzmir Alım Satım Müdürlüğü 27 Mayıs Meydanı Gümrük Iş Hanı Kat 3 No: 42 Konak tZMtR 2 SEKA Istanbul Alım Satım MUdürlüğü Karaagaç Cad. No: 115 Sütlüce tSTANBÜL 3 SEKA Ankara Alım Satım Müdürlüğü Selanik Cad. No: 5 Yeniseoir ANKARA adreslerınden temin edilebilır. İlgılenenlenn şartnamelerimıze göre bazırlayacakları tekliflerini 295.1981 günü saat 17.00'ye kadar Müessesem:ze vermeieri gerekir. Postadaki gecikmeıer djkkate aunmaz. Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabı değildir. llan olunur. (Basm A: 7184 13845) 2584 7 KALEM İÇ VE DIŞ LASTİK SATINAUNACAKTIR SEKA Izmit Müessesesi Müdürlüğü İZMİT Müessesemiz Sanayl Makinaları icin; 10 adet 17.5x25 14 kat dış 40 adet 20,5x25 16 kat dış 30 adet 25 x 6 10 kat dış sanayi tip 30 adet 700x15 12 kat dış sanayi tıp 10 odet 17,5x25 İc 40 adet 20,5x25 ic 30 adet 25 x 6 İc eğrt sibop olmak üzere 7 kalem iç ve dış lâstik salınalınacaktır. Teklifier İdari Alım Şartnamemiz esasları dahilinde %3 gecıci teminatla birlikte kapalı olarak 27 4.1981 günu saat 17.00'ye kadar Müessesemize teslim edilecektir. Verilecek teklifier 29.5.1931 tarihine kadar opsiyonlu olacak ve postado meydana gelecek gecikrneler dikkate alınmayacaktır.. Bu konu İle ilgill İdari Alım Şartnamelerlmiz Müessesemizden. istanbul, Ankara ve izmir AlımSatım Müdürlüklerimizden temin edilebilir. Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabl olmayıp Ihaleyl bölmekte, istediğlne vermekte veya ifialeden vazgecmekte serbesttir.. 1 23 5 6 7 8 9 4 j j J I 1 1 | j 2 3 4 HTTTİ 5 6 | | IB JH • I 7 ı ı Lnrw 8 9 n mn •ııy telm simgesi At Oretllen çiftlık. 8 Bir şeyin esas tutulan yüzü tridyumun Btm pesı Kendini agırdan satma. 9 Kadın seslerlnln en pesi Kilometrenln kısa vaCİ151 111 n n 11 1 Alotropl. 2 Nafıs Laf. 3 ıM ri Adi. 4 Silt Ateş. 5 T&nm. 6 IagnaM. 7 Ronı Na Nı. S Alaroana 9 Altea Ret. TUKARIDAN AŞAĞITA : 1 Amstırma. 2 Lamia. S Of Lr Mat. 4 Tırtıl tE. 5 Bal &Ianaa 6 Gam. 7 Plaün Ar. 8 Iide Anna. 9 Fi» Mıat. DÜNKt BULMACANIN ÇÖZÜMt SOLDAN SAĞA : Cumhuriyet Sahlbi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gdzetecüik TA$. adına NADtR NADÎ Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Müessese Müdürü „ EMÎNE UŞAKLIGtL Yazı tşlert MUdürü OKAY GONENStN Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik TJl.Ş. Cağaloğlu Türkocagı Cad. 3 9 4 1 Posta Kutusu 246 tSTANBÜL TEL: 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA Konur Sokak 24/4 YENIŞEHIB Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare 18 33 35 • İZMİR Halit Ziya Bulvan No. 65 Kat 3 Tel: 25 47 09 13 12 30 • ADANA Atatürk Caddesi Türk Hava Kuruma t » hanı Kat 2 No. 13 Tel: 14 550 • 19 731 T A KV tM *5 NtSAN 1981 Irasak Gfineş öğle tktndi Ak?am Tatsı 4.17 6.06 13.12 17.00 19.59 21.40 DUYURU SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI'NDAN Pakültemiz ve Pakültemize bağlı Basm ve Yaym Yüksek Okulu'na 1750 Sayılı Yasaya göre aşagıda bllim dallan ve kadrolan behrtılen öfretim mesi ve vardımcısı alınacaktır. îlgüilenn gerekJı belgelen ile oîrlıkte 5 mayıs 1981 tarihine degin Pakülte Sekreterliğıne Daşvurmalan duyurulur. BtUM DAJL1 KADRO SAYIS1 Medenı Hukuk Kür. îşletme tkt. ve Muh. Kür. Sosyal Siyaset ve î ş Hukuku BYYO Kitle tletişün Kuramlan BYYO Sosyal Psikoloji BYYO Halkla tlişkiler BYYO Radvo Programcılığı Bt> TO Turizm ve Kamusal Tanıtma Doçent Asıstan Aslstan Asistan Asıstan Aslstan Asistan Aslstan 1 2 1 1 1 1 1 1 DENİZCİLİK BANKASI T.A.O/DAN 1 Bankamız ibtiyacı, aşagıda cins ve mtktan, muhammen bedeli, geçici teminatı yazüı S gemilik GEMl TÎPÎ AYDINUİTMA ARMATÜRLERİ eksiltmell kapalı zarf usulü Ue teklif almak suretiyle satın alınacaktır. 2 Bu malzemelere aıt ıhale evrakı, İstanbul Karaköy Yenı Yolcu Salonu Kat: l'de SATINALMA KTJRULU BAŞKANLIĞINDAN temin olunur. Arzu edenler, ıhale evrakını Satınalma Kumlucda tetkik edebılırier. Ancak Teknik Şartnameyı satın almalan mecburidir. 3 Teklıflerin 11.5.1981 günü saat 17.00'ye kadar Satınalına Kurulu Başkanlıgına verilmiş olması şarttır. 4 Bankamız 2490 sayüı Kanuna tabı degildir. No.: 1981/1046 Malzemenln Muhammen Geçtei Ctnsi Miktan Bedeli remlnatıTL. Gemi tipt aydınlatma armatürleri 5GemiUk 5.000 000 250.000, (Basın: 14089) 3575 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ TEMEL BİLİMLER FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemlz Bıvololl Bölumune cMoleküler GenetlV» konusunda bır öğretim gorevlısl 1750 ve 1765 sayılı vasalar uyarınco alınacaktır. İlgılenenlenn en gec 4 mayıs 1981 tarıhine Biyoloıı Bolümüne boşvurmalorı nco olunur. koaar Aşagıda belirtilen dallarda ve kadrolarda birer adet öğretim üyesi alacaktır. İsteklilerin yayın ve özgeçmisleri ile beraber 28 nlsan 1981 akşamına kadar Dekanlıgırruza başvurmalan gerekmektedlr. Kimya Mühendisligi Tasanmı ve Süreç Denetim\ Doçent Makine Mühendisııği Malzeme Bilimi Doçent Elektrik Mühendisüâi Üetısım Bilimi Docent BOÛAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle