19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Cumhuriyeî 17 NİSAN 1981 C> "BATI GÜVENLÎCî,, RAPORU NATO'da birinci ve ikinci sınıf üye ayırımı yapılıyor anhara.. anha.. Müşerref HEKİMOĞLU CHP'LİLER ANKARA'YA GELEN ISVIÇRE HEYETIYLE GÖRÜSMÜYOR ANKARA, [Cumhurıye! Bu rosu) Avrupo Koaseyı As samblesındek İsvıcre ds^egas yonunun Başkan' SosvaliSt Rıchard Müller'ın boş:<anlığır dak; beş kişılik İsvicre Par menter heyeti Ankaradaki temaslanno dun Dışişleri Bako nı İlter Türkmen ve Sosyoi Gu venlik Bakanı Sadık Şide'yi zı yaret ederek başladı CHP'iıler SİSAVın ccğrıiısı olan he yetle görüşmeyecekler. işviçrei; parlamente'ierin An kara'daki tsmaslarına ilişkır programda 12 evlülden sonro geien hevetlerın programlci>n aksıne ilk kez CHP Ge^e Baskanlığından istifo eden Bülent Ecevıt ve CHP yönetıcHeri bulunmuvor isvıcreü parlamenterlerm 3'ü Sosyoüst olduğu halde CHP'l.'er kendlerj ile görüşmuyorlar. Bu duruma isvıcre heyet'min Türkıye'dekl programınn merkezi İstanbul'da bulunan ve uye'en orasında Tercüman Gazetes yazarlarının da bulunduğu SİSAV (Siyasi. İktisadi ve Sosval Araştırmalar Vakfı) tarafından düienlenmesi ve kurulu Vakfın tarafsız olmadığı gö ruşünün neden olduğu sanıiıyor. Köksüz Çiçekler Çabıık Solar ... pçen akşam Tıırgut Menernencioğl'J tle kor.uştuk. Kırk yıüık diplomat Menemencıuğıu. Türk dış polıııkasmda özel bir yerı olan Nurnan Bey okulunda yetışmiş, önemli toplantüara. konferanslara katılmıs, VVashington, Eirleşmiş Milletl?r, CENTO ve Lonara elçil:kıeri yapnuş bir büyiikelçı. Özellikie Kahire Konîeranslarıyla ilgili anılan, izienimleri çok renkli. Onu dınlerken, sa\aş sonrası dünyanın yazgısır.ı kirnler çızmiş, neler öngörülmüş, neler tartışılmış daha ly ianlıyor insan. Tjrgut Menemencioğlu emekliye aynldı b:r süre önc». ^ma Dışişlerl Bakanlığı onun kırk yıllık birikimini değerlendirmek istiyor. Yer.i bir görev aldı şimdi: Türk Yunan kültürel ilişkilerinı geliştirmek lçin kurulan komit^nin Türk Başkanı oldu. Yunan komıtesinin başkanı da yun&rustan'ın eski Ankara elçiierır,den Kosmodopulos. Tamdığım, sevdiğim bir Yunan diplomatı. Ankara' da gug bir dönemde elçilik yaptı, görevinden ayrüırken dostça uğurlandı. Edebiyatımızla, şiirimizle yakından ilgüenir, şiir çevirileriyle de uğraşıruı. Ecevit'in «Atinalı ksrdeşim» adlı şiirini de Yunancaya çevirdi galiba. Belkî anımsarsınız, o şiir siyasal tartışmalara da yol açtı jzun süre, ama ozar. kökenli politikacı vurguladı her zaman. Deükanlı çağında yazdığı bir şiirin altına iraza?.nı yeniden atacağını açıkladı. Ben de o dönemde de sikışlacüm bu davranışı, şımdi de geçerli buluyorum. Çünkü Türk Yunan dostlugunu Atatürk'den, 1920'ler'en bir uzantı olarak düşünürüm her zaman. Bu dostlukta Atatürk'ün büyükiüğünü, bi rdevlet adamı olarak saptadıgı politikayı çok iyi görür İnsan. Tarinte başka bir örneği var mı acaba? Kurtuluş Savaşını başannış nr komutan, yenilgiye uğrayan komutana dostluk elini ızatıyor, doğduğu kent Selanik'l o yer.ik ülkede bırakıyor, Türk Yunan dostlugunu bir miras gıbi bırakıyor G Haber Merkezl ABD !n gıltere, fransa </e Federoi Almanya dış polıtıka enstitüler: başkanlarının ortak imzasıyla yayıniancn «Batı Güvenliğis başhklı raporun son bolümün de; Körfez ve Güneybatı Asya'daki gelişmeıer karşıs:nöc zaman gecirmeden tavir olmmasını soğlavacak bir «temel ülkeler grubu» kurulması öne rıliyor. NATO çevrelerince yankılara yol açon ve uzerinde tartışılmakta oian raporun bozı bölümleri bir süre önce gazetelerde ver almıştı. Raporun son bölümünde «Danışmalar ve Eşgudüm» alt boşlığı altınaa Batı güvenlidr icin gerekli görülen veni mekanizmalar kurulmasına ilişkın bir öneri yer atıyor. Ücüncü Dunya'da meydana geiebılecek ve NATO'nun genel cıkarlarını Mgilendiren gelışmelerle başedebilmek ama cıyla İltifak ile ilintili ek mekanizmalar oluşturulmasının ve gucune sah:p olmokia bağ lantılı olacaktır » Raporda daha sonra. tKorfez ve Guneydodu Asyo'daki gelişmelerle uğraşocak bir «temsl ülkeler grubu»nun derhal oluşlurulmas» ve «yukarıda belirlenen orgutlenme ilkesj uyarınca bu grubun ABD, İngiltere, Fransa, Almonya ve Japonya ile olusturulması tavsiye edilmektedir. Bu tur grupların işlev raporda şöyle beürleniyor: «Bir bunalım anında Batılı ülkelerin polilıkalannı planlamak ve atılacak daha sonrak! odımları saptamak: ortak değerlendirmeler yapmak.» Bu omacia kuruiacok bir terr.e! ulkeler grijbunun liderlerinin yılda en az bir kez toplanması da Rapor'da ongörülmekte. Dış politikanın gızlilık ılkesl gözardı edilerek yürütülemeveceğı savunulcn Raporun bu bölümünde. söz konusu danışma mekonizmolarmın Avrupo ve NATO bolgesi dışm F16 A\l i l a \ a kuv\et!erine 10 >ıl içinde ISSS tane tfslim Amerikan silah sanayii altın cagına giriyor Dış Haberler Servisl Amerıka Birleşık Devletlerinın yoğun bir silahianma cabosı ıcmde oıduğu gözlemleniyo. Başkan Reagon, Carîer yöneümı tarafından bu yıl i c n 171 milvor dolor o'arak soptanan savunma butcesinı. 1982 mali yııında 226.3 mjlyar dolara cıkarmavı amcclıyor. «Nevvsweek» dergisi, b j soyır.n isvicre'nin gayrı safi milii hasıiosınm iki katına eş:t oldüğunu belirtiyor. Reagan' ın daha uzun vadeli plonı ise, savunmc gıderlenni 1986'ya kadar 374.3 rr.iiyadolara cıkarmak. Diğer bir deyişle. bugünkü savunma bütcesmi yüzde 100'den faz l a ortırmavı amaclıvor. «Newswe«k», Reagan'm savunma g derlerinin artırı!rrası konusunda. emellerine. büyük bir olasılıkla ula şacağını Kongre'de kendisıne karşı güclü bir muhalefet bulunmadığını bildirıvor. Örneğın. Temsîlciler Meclis;ndeki Demokratlar. Başkan'ın savunm a bütcesinde ancok 4.3 milvar doîanık bır kesmti önerdıler. Savunma Bakanhğı'nın fPentagon) g ; derlern ; n arttınlması kuşkusuz önce büyük sı'ah f rmatarının is'ne varwor. Uzmaniar ö?ellık!e gemı ve ucak şirketlenn:n venl savunnıo harcOTıolann dan büvuk kazancia' sağlayacakiarım ıfade edı/orlar Reagan'm si'ahlonma programmdcn en buyuk ka zancları sağlayacak olan şir'Ketler şövle sıraianıvor: Mc Donnell Douglas: «Newsw«ek» aergisi bu ucak Şirketınin, Reagan'ın silahianma programından en kazonclı çıkacak fırma olduğunu be'irtiyor. McDonnell Douglas halen ABD Hava Kuvvetlerl icin F15 ıKartal> avcı ucak ları üretiyor. Firma. Hava Kuvvetlerlne şımdiye kadar 7.2 mılyar dolarlık 600 tane «F15» sat mış. Reogan yonetımi. şirke te 2.4 milyar dolariık 200 tane F15 daha siparış etmeyi plânlıyor. tMcDonneK Douglas» «Northrop» firması He işbirliği yaparak F/A B1 l/ÇAGl: (.rliştirilmcsi İçin 25 milvar üol»r barranacak. satocak. Firma ayrıca «SSN 688» nükleer saldırı denizaltıiarı ve «Trident» fuzelerl taşıyaT denızaltılar yapıyor Deniz Kuvvetleri. bu denızaltıiardan seki z tane sıpar;ş etti. Bir denızaltının fiyatı ise 1.2 mılyar dolar. Tenneco: Bu fırmo. Amerikan Deniz kuvvetlerindeki savaş gemisi sa/ısını on yıl icinde 450'den 600'e cıkarmayı üstlenmiş. Şirket 1,2 milyor dolara 300 metre uzunluğunda bir nükleer ucak gemisi yapıyor. Gemi 1987 yılında teslım edilecek. rılmıs, L R C A adîı uzun mesafeii bombardıman ucağı. eski Başkan Corter tarcfın dan yapımı durdurulan B1 ucağının daha da gelişmış modeü bazı iktisatcılor, sa vunma gıderlerinin böylesine büyük orand^ art'ırılmasının. ülkede enflasyonu körükleyeceğj görüşünü sa vunuyorlar. Ama kimsenm yadsımadığı bir gercek, Vietnam sa vaşının bitiminden sonra darboğaza giren siloh sanayiimn Reagan'ın Beyaz Sarava gel.şinden sonra ra hat nefes cldığı. O Keagan. 1982 için 226 milyar dolarlık savunma bütçesi tasarlıyor. Reagan'ın silahianma programından cn çok Mc Donnell Douglas kazançh çıkacak. keagan yöneürr.ı, avnı t p ten D r uca< gemıs, aaha sı panş etmeyi plar.lı/or. Yukorıdcki büyük şırkeîlenn yanısıra, daha az tamnan bir dızı fırm a da Reagon'ın sIahlanma plcnınösn önemli kazancia' sağla/acoklar. Orneğm merkezı Şıkago'da bulunan FMC şırketinın başkanı. Sılah satışlarının ki yıl icinde ıkl kat crtarak 1.2 milyar dolara u'aşmasını beklediklerl ri söylüyor. FMC'ye gectiğınız ay 1.007 tane zırhlı arac sıpariş ediidi. F rmonm alöıçjı siparışier crcsında Sanksovar fuzeleri iie do nanmış uitramoüern zırhiı araçlar do bulunuvor. 1982 ssvunrrıa büîcesinde MX füzesin'n ;yeni Kıtalararası Bohstik fuze) geliştirlmes; içm de 2.4 milyar dolar ayrılmış. Esk yen nın yenne bardman rılmesini icin de 25 «B52» ucakları/eni tıp üir bom 'jcağmın gelıştiongoren projv. milyar dolar ay RAPOR, NATO ÜYESİ ÜLKELERİN YETKILİ ÇEVRELERINDE YAYGIN TARTIŞMALARA YOL ACTI gereğine işaret edilen bu bölijmde, NATO üyesi ülkeler arasmda belırli bir ayırım yapıl ması, (Batı Güvenliği» raporunun uzerinde en cok tartışmayo yo! acan yonlarından bıri olarak nitelenıyor. Raporun soz konusu son Dö lümünde su satırlara yer venıvor: ıBatının, gerçek bir kol lektif karar vermeyı sağlayabilmek ve bunu etkin hale getirebilmek icin yeni mekanizmolar yaratması gerekmektedir. Bu, tüm Batılı ülkelerin, özellike İttifak'ın her zaman (bu yeni mekanizmalara dahil edilmeyecek) bazı küçük ülke lerinin de cıkarlan kenusunda duyarlı olmayı gerektlrmektedir.» Raporun bu bölürnü şu satrlarla sürüyor: «Onların (NA TO'nun bazı kücük uyelerinin) koygılan, efbette ki, göz onune alınmalıdır. Ancak, onların kaygılannın esasta İttifak'ın büyük uyelerinin kaygılarından ayn olmadığı da kobul edilme lidir. Ve, bu nedenle, bazı danısma mekanizmaiarına katıla cak üyelerin daha büyük sorumlulukları ve oynayabileceklerl roller olan ülkelerle sınırlondırılması gereğini tüm üyelerin anlayısla karşılayacağmı umarız.> NATO uyeler! arasında «blrinci ve ikinci sınıf uyeler» ayrımı yapan ve «bazı kücük üyeleri* olusturulması öngörülen danışma mekanizmaian nın dışındo tutmayı öngören «Batı Güvenliği» raporunda bu tür yeni bir mekanizma olarak iik başta Körfez ve Güneybatı Asya'daki gelismelere karşı tavır saptayacak «temel ülkeler grubu»nun olusturulması öneriliyor. Böyte bir mekanizmada yer aıabilmenln ilkesl ise şöyle tanıiTİanıyor: «örgütlenme ilkesi bunalım bolgesinde somut yükümlülükler allına girebilecek ve girmeys razı ulkelerj kapscmaktadır. Katılma. eylem sorumluluğu caki sorunları eie aidığının ka muoyu tarafından bılınmesı ge reHiğini, ancak bu danışma mekanızmalorında konuşulanann gızli tutulması gereğ ne saret edıliyor. «Batı Güvenliği» raporunun «Ücüncü Dunya'da (ozell•'< e Körfez ve Ortadogu'da) «Siyasal ve güvenliğe iliskin sorun lar» başlığını taşıyon ikinci bö Ijmunde. «Saldırgan Sovyet tavrı degerlendırilirken Ortadogu ile Avrupa arosında siyasal duzeyde hicbir fark gozetilmemesi gereğine» değınılmesi dikkat gecıyor. Askerl. düzeyda ise Avrupolılcr ve Amerıkalıların Avrupa'da yerlesık kuvvetlere otomatik bicimde başvurmadan harekete geç me veteneğine sohip oimaları gareği vurgul.anıyor. Bu konuöo Rapor'da yer alan şu satıriar göze carpıyor: «Ortadoğu'ya ilişkin olarak Sovyeller Birliği'ni coydırmak ve Hürmüz Boğazı'nı gereğinda açık tutmak üzere bazı Ba tılı güclerin varlığına ihtlyac vardır. Bu gücler yardım ccğrısında bulunan dost bir ülkeden yana müdahole edebilirler ve petrol alanlarının sovunulması icin serj bicimde bolgey» Intikal ettirılebilirler.» 13 «Hornet» avcı ucağı da üretımıne başladı. Şirket bu ucaklardan 1.377 tonesıni 24 milyar dolar karşılığı Ha va ve Denız Kuvveüerıne sotacak. Recgan yönetimi bu şirKe:e ayrıco 482 m.lyon docra sek.z tane de KC10 tıpı askeri nakli/e ucoğı siparış etmeyi plânlıyor. General Dynamlcs: Bu firma cnumuzdeki on yıl icnde Hava Kuvvatlerme 1.388 tane F1S avcı ucağı ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ HEYETİ BUGÜN ANKARA'YA GELİYOR ANKARA (Cumhurtyet B« rosu) Uluslararası Af C gütü'nden bir heyet 12 EyUsonrasında Türkiy^'dekı tr.san Jhaklan konusımda resmi vc sıvil çevrelerce görüşmelerde bulunmak üzeve bugün »Vıkıı ra'ya gelecek. tki kışilik af örgütü heyetınde kuruluşun üyelerinden Hoiiandalı emeklı Amiral Backer ı!e Türkiye sorumlusu İngiiı? A\Tikat Anne Burley yer aiacaklar. •j'.usuna. Bu tnirasa Türkiye büyük özen gösterdl her zaman. Açalım tarih kitaplannı, ilkokullanmızda, orta okulları;.ıizda, yüksek okullarımızda Yunan düşmanlığını besleyen, kışkırtan bir tek satıra rastlanır mı? Açalım tarırı sayfalannı yeniden, oniki adamn dururnunu düşünelim. Inönü'ye içerliyen bile var, ama oniki adan:n Yunanistan'a bırakılmasını da dostluk dogrultusunda bir olay diye yonımlayarüar da var. Ancak dostluk bir yanlı olmuyor hiç. Türkiye'nir. dostça elini u?acmasına karşm Yunanistan ne yapmış acaba? Açalım Yunan okullannda okutulan kitapları, neler yazıyor Türkiye için .. Küçük çocuklann kafası, görüü nasıi düşmanca duygularla ttsieniyor. Bakalım oniki adar.ın görüntüsüne, aynı Knmma anlaşması içind<? biı komşu, Du adaian nasıl silahlandınyor!... Her zaman vurgularım bu görüşümü. Dostluk güzel 5ey lebet, Ege'nin bir barış gölüne dönüşmesi büyük özIemimiz, Türk Yunan halklan arasındaki sorunlan banşçı yollardan çozüme ulaştirmak da en akıllı yöntem. Ama tes yanlı iyi niyet gösterileriyle gerçekleşmiyor bu. Sorunlarımızı açık seçik tartışarak, somut çözümlerle kaücı biı banşa ulaşılabilir. Bir süredir Türk ve Yunan hükümetlert arasında sıcak rüzgarlar estirmek çabası hissediliyor. Ehşişleri Bakanlan konuşuyor, genel sekreterler buluşuyor, teknisyenJer Atina ve Ankara arasında yoğun bir trafik oluşturuyor. Ama bu çabanm ötesinde başka çabalar da var. Genel Sekreterler Roma'da buluşmağa hazırlamrken Strassbourg'da neler oluyor? Yunan parlamenterleriain tümil Türkiye'ye karşı oy kullanıyor, en çlrkln suçlamalara katıhyorlar!. Bu Saytn Yunan parlamenterlerinden hiç değilse hükümet kanadına bağlı olaniar. TürkYunan dostluguyla bagdaşmayan bir davranıştan kaçmamazlar rruydı acaba? Vitrinde dostluk olmaz. Dostluğun bir içeılgl var. tçerikten yoksun dostluklar. iliskiler kişüere de, toplumlara da güven veremez, Kültürel ilişkilerin başlaması çok olumlu bence. .\ncak vitrinden ıçen glrmek koşuluyla. Türkiye ile dost olmaga kararlı politikasjnı Yunanistan'm hayli kapsamh biçimde göstermesi gerekecek. Omefin Atina'da bir toplantıda Enr.erülerin Türkiye'de toprab sahibi olmak savını öne sünnelerine izin verrnek dosUuk kapSarruna girmez değil mi? En azmdan toprak butünlügümüze saygı bekleriz.. Siyasal Bilgiler Fakültesinden Pro£. Türkfcaya Ataöv anlattı. Atina'da ırk a>nmına karşı bir konferansa gittıği laman bir sergl gezmiş. Okul ögrencüerinın sergisi Türk düşmanhğını tazeleyen resunlerle dolu. Aynca broşürler dağılryor kapjda. PTOI. AtaöT bu broştirlerden birini cebine koyuyor ve Yunan aydınlannın da bulundugu toplantıya gidiyor. Kürsüye çıkıp kx»ıuşuyor sonra, TürkYunan dostluğunun öneminl belirtryor. Türk ve Yunan aydmlannın bu dostluga katlada bulunrnasını öneriyor. Herkes onaylıyor bu önerlyi. Sonra cebinden o broşürü çıkanyor Prof. Ataöv. Biz aydınlar sağlam bir dostluk kursrsak çocuklanmız öyle resimler >apmaz, boyle broşürler uağıtmaz değil mi, diyor. Yunan bilim adamlan da «Evet» oiyorlar. Yetişen kuşaklara düşmanlık aşılamak neye yarar? Aynca düşmanlık aşılayarak dostluktan söz edilir mi? Dostiuktan söz etmek için karşıhklı Uişkilerl sağlam bir temele oturtmak. pürüzleri gidermek, sorunlara somut çözümler gerekir. Geçici çözümlerle yetinmemek, hele çözüm görüntüsü vermek çabasından kesinlikle kaçtnmak gerekir. Köksüz çiçekler çabuk solar değil mi? Turgut Menemencioğlu ve Kosmodopulos'a kolay gelsin, güzel ama guç bir görev yükleniyorlar. Avnk otlanyla dolu bir toprakta dostluk yeşertmek hayli güç ujraş. Öngörülen dostluk bançesinde kökltl çiçekler açmasj için siyasal bahçıvartfıfa da gerek var. CHP Kayyımları Sosyalist Enternasyonal'e aidat ödenmemesini kararlastırdı ANKARA (a.a.) CHP Kay yımları Sosyaiist Enternas'onal'e aidat ödenmemesmi kararlaştırdı. CHP'nin, üyesi bulunduğ ı Sosyalist Enternasyonal'e yıllık 5.5 milyon lira dolayında aidat ödemesi gerekmekteyd:. CHP Kayyımlan. «Siyasi parti faalivetlerinin durdurulduğunu ve Soosyalist Entemasvonal'e aîdat ödenmesinin »iyasi bir faaliyet nlarak nitelendirildiçi» düşüncerinden hareket e derek aidat ödemesi yapılmamasmı kararlaştırdılar. Alkolizm en yaygın dördüncü hastalık ANKARA, (ANKA) Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Tıp Faküitesi tarafından tiüzenienen clkol sempozyumu başladı Ankdra'da ıki gün sürecek o'an sempozyumu bir konuşma ile acan Gülhane Askeri Tıp Akademısi Başkanı Prof. Nejat Koian, sempozyum sırasındo aikolfzmın bedensel ve ruhsal etkilerinın tortışüaca ğını ve mücadele yoilarının araştırılacağını söyledi. Prof. Kolan. aikol alışkanlığının taş devrine koaar dayanan geçmi şi oiduğunu kaydederek, bütün aünya topiumlannda yay TGS, ATATÜRK YILI NEDENİYLE BİR KÖYE OKUL YAPTIRACAK Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Tıp Fakültesinin lediği «Alkol Sempozjaımu» başladı. PROF. KOLAN: <Alkolizm psikolojik bir hastalıktır.» PROF. BERTAN: «Zamlara rağmen içenler artıyor.» PROF. KÖKSAL: «Çağımızın stresleri temel neden.» gın hale dönuşen olkolizmin kanser, kalp ve ru'n hastalıkla rının ardından dördüncü sırcyı aldığını bildırdi. Prof. Kolan, alkolizmla mücadele Icsn vurt ccpında cabo harcan masım isteyerek şunlan söyledi: « Alkole bağımlılık psikolo jiktir. Biz alkolizmi psikolojik bir hastalık olarak kabul ediyor ve tedavisi mümkun oian hastalıklar arosında göriiyoruz. Bu nedenle az icildiği za man insam streslerinden uzak lastıran, çok kullanıldıgı zaman bir hastalık olarak kabul ediyoruz.» Sampozyumda söz olan Prof. Dr. Münevver Bertan. düzen 1951 Cumhuriyet GAZİHZ.YERLİMALLAR SERGİSİNİ ZİYARET ETTİLER Ankara 16 (Telefonia) 2.5'da şehirde bir gezinti vapmışlar ve yerli ma!lar sergisini ziyaret etmiş ELL1YILÖNCE ANKARA (aJi.) Türkiye Gaz«teciler Sendjkası. Atatürk' ün doğumunun 100. yıldönümü nedeniyle okulsuz bir köyde ilkokul yaptıracak. TGS Genel Başkanı Oktay Kurtböke ve icra kurulu üyeleri dün saaf !4.30'da Atatürk'ün Doğurmınun 100. Yıldönümünü Kutlama Koordinasyon Kurulu Başkanı Devîet Bakanı Mehmet Özgüneş'i makanıında zlyaret ettiler. Ger.e! Başkan Oktay Kurtböke, Genel Sekreter Acar Şölen ve G?nel Maü Sekreter Ziya Sonav, Türkiye Gazeteciler Sendikası İcra Kuruiunun aldığı karar üzerine oktılsuz bir kövde ilkokul yaDtırma istemine iîişkin bas^'^J^u\•u Devlet Baskamna sundjlar. Kurtböke. bu sirişimle açılm < b'.üunan egit'm seferberii35 ğir.e sendikanın bir ölçüde kat kısı olacsğmı söyledi. alkolizmin Türkiye'deki duru mu hakkında bilgi verdi. ve alko! tüketiminin giderek orttıgını söyledi. Alkol tüketiminin toplumsal bir sorun olmaya başladığını ve Dünya Sağlık Örgütü tarafındcn aiko'ün 1979 yılında haık sağlığmı tehdıt eden bir tehlike olarak ilan edıldiğini belırten Prof. Bertan, Kanserlilerde, vücudun dogal savunmasını engelleyen bir 'etken,, bulundugü saptandı ATLANTA, {a.a.) Kanserle llgili son araştırmalar, kanser hastalarının hatta kimi sağlıklı Inşanların kanlarında. tümor hücrelerine karşı vücudun doğa! savunma mekanizmasını körieşt'ren bir etken oiduğunu ortaya koydu. Mıchîgan Üniversıtesi biiim adamlan, vücudun bağışıklık s stemindeki iki tip hücrenin, tumör hücre'srine karşı soldırıya gecerek, tahrip etmelerini ön:evsn bir «Durdurucu etken Suppressor Foctoraın varlığmı orta/a cıkardılar. Bağışıklık sis temi, bilindiği gibi, vücudun Tiikrop'ara karşı oluşturduğu bir ic savunmodır. Bu sistemin kansere karşı savunmada da rol oynadığ:na İlişkin belirtiler vardır. Michigan Üniversitesl Tıp Faküitesi Pediotrl bölumünden Dr. Stanîey Schvvartz. bu «Durdurucu etken*in coğu intalarda bu mıktarın ikiuc kat arttığmı bıldirdi. Atlanta'da toplanan ve yaklaşık 10.000 bilim adamınm katıidığı altı g j n süreü cDeneysel Biyoloji» sempozyumuna sumiian bild ; ride Or. Schvvartz, «Bazı kanserli hastalarda, tüakciğer kanserıne yakolanan hastolarda (durdurucu etkenıe rastlandığmı göstermiştir. Bilım adamlan, sağlıklı Insoniardcn clınan kanm labora *uarda öidürücü hücreleri yüz^e 20 oramnda öldürmesine karşın kanserli hastalardan alıserine yakalanmış hastaiann kanı bu mücadelede en etkısız kalmaktadır. Bu araştırmaların ışığı altında b l*rn adamları, kandaki bu (durdurucu etken» n kanser hücrelerıni frenlemede doğal bir vasat oluşturabüeceğıni öne sürmektedirler. Bu öldurücu mekonızma dizginlenmediği tak dirde hastalığ a dönüşmektedir. Bilim adamları, kanseri] hastaiann hatta bazı sağlıklı kişllerin neden bu «etkenıe daha cok sahıp olduklarını cozememişlerdir. Tümörlerjn bu cetkenıi doğurmcsı mumkün gorüldüğü gibl. (Kanlanndg bu »etken» yuksek olan kimselerd» tümör oluşması olasılığı doha fazlodır» denilmektedir. Bilim adamlarının bu (etken» uzerinde calışmalannı sürdurerek, kanser nedeni olup olmadıâmı orastırmoları isten. ierdir. Gazi Hz. burado bir soat kadar kalmılşar ve ayrılırken memnuniyet lerini beynn etmislordir.. OTOMATİK TELEFON Istanbul telefon şlrketl Ankara'da olduğu Ibl İstonbul'da da otomatik ts lefon tesisatı yapmoya ka ror vermlşti. Dün ilk olarak bu telefonlardan bsr tanesini Ticaret Müdüriyetlne takmış ve İlk çalı? tırmasını yapmıştır. Bu tesisatın yaygınlaşmasıymayacağmdan telefon santrallarında calışan me mjrlor acıkta kalacxıklanndon endişe etmektedirler. Şirket yetkililerinden bir zat henüz kendilerl Için endişe edilecek bir du rum olmadığını ve memur lonn haklarının korunaca ğını söylemiştir^ ANKARA rCumhuriyet Biirosn) İsletmeler eski Bakam Kenan Bulutoglu'nun Adalet gazetesi aleyhirıe açtığı yayın yoluyla hakaret davası sonuçlandı. Gazete ı e sorumlulan Bulutoğlu'na 100 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum oldu. Adalet gazetesi 22.11.1979 ta rihli sayısmda Bulutoğiu hakkın da suçlamalarda bulunmuş, bakanlığı sırasında yakınlanna. ADALET GAZETESİ BULUTOĞLU'NA 100BİNLİRA ÖDEMEYE MAHKUMOLDU. Türkiye'deki olkol üreHminm son 10 yılda beş kot artttğmı açıkladı. Prof. Bertan Türkiye' de tüketilen olkol miktarmın ise 1980 yılında kişi başına 1.5 lıtreye yükseldiğini kaydettı. Türkiye'de en cok tüketilen lckinin rakı olduğunu ve rak' üretiminin 1980 yılındo 43 mıl yon litreye ulaştığını belirten Prof. Bertan biro ve votka üretiminın de önemli ölcüde art tığını söyledı.. Prof. Bertan, son 10 vılda al kol fiyatlarındo ortaloma yuz de 1600 i'e yüzda 2000 arasın da fiyat artışı görülmesine rag men. olkol kullanımı bakımından bu artışların caydırıcı erkisi olmadığını belirtti. Daha sonra konuşcn Prof. Dr. Celai Köksal ise alkoluı sosvoekonomik etkileri Ozerinde durarak. «sosyoekono mik yönden gelişmiş toplumlarda olkol kullanımınm daha yaygın olduğunu» söyledi. Kö* sal «kendini toplumda daha zayıf hisseden kimseler olko! aiarak bu durumlarından sıyrılmaya çalışıyorlar.. Cağımızın insanının artan stresleri toplumdaki alkol kullanımını yaygınlaştırıyor» şekljnda konustu. ABD'nin Michigan Üniversitesinde yapılan araştırmalarda, vücudun bağışıklık sistemindeki iki tip hücrenin tümör hücrelerini tahrip etmelerini önleyen bir «durdurucu etken»in varlığı ortaya çıkarıldı. mör büyüdukce bağışıklık sislaminin mukavemetlnln azalrnosı biçiminde görülen kısır dongüye durdurucu etken bir açıklama getirebilir» demıştır. Üc doktorun yurüttükleri brr rini rinna\r kolofi. rektum. innan kanın tümör öldurücu hüc reler uzerinde yuzde 40 hctta yüzde 60 oranındo etkili olduğunu buldular. Barsak ya da ımesane kanserine yakolanon hastoların kanı tümâr ökJürucü hücrelere karsı en etkili mü Basbakanlık Basın Müşaviri Fahrettin Gülseven kalp krizi geçirdi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Basbakanlık Basın Müşaviri Fahrettin Gülseven, kalp krizi gecirdi. Hastoneye kaldırılan Fahrettin Gülseven, bir süre Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedavi gördükten sonra. evıne döndü. Gülseven, ya \etnrin nrvrauina uan îrtttn hnc \n
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle