19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet Gozetede okudum: «Ingllteretıln Onlü Guy's Hospltal haslanesine bağlı olarak çalışan Tıp Fakülteslnde 10 yıldır süren çalışmalar sonun da, Içki Içenlerln lcmeyenlere oranla daha çok yaşadığı ortaya çıkmıştır..» Ancak, bu rıaberi okuyanlarm, llk tümceden hemen sonra lckl şl şesine sarılmaları biraz aceleclk olacaktır. Ger cl Içki Içmeyenlerın coğu kalb rahatsızlıklarından ölüyormuş, ama lcki Içmeyenlere göre da ha çok yaşadıkları saptanan ıçkıcılen ise, kan ser, zatürree, kronık bronşıt gırtlak hastalıklorı Intihar öbür dünyaya yollu/ormuş. Az değıl bu sonuncuların Içınde en düşundurucu otan «ıntıhar»dır sanırım. Neden dersenız, Intıharı has talık sayamayız. Gerçı sınır hekımleri, ıntıharın arkasında her hangi bır ruh hastalığı bulmak to hiç de güçlük cekmıyorlar, ama burada ölüm ruh hastalığından olmuyor da, o hastalığın doğurduğu bir bunalımdan nedenlenıyor. Aradaki ayrım önemlıdır. lcki içmeyen ruh has taları belkl Intihara kalkışmazlar kolay kolay. Araştırılmaya değer, dıyeceğım gazete haberi nin llk tümcesl kadar umut vericı değil son par casıCok lcen bir arkadaşım vardı, hadl adını da vereyim, Orhan Vell idı bu sözünü ettığim. İCiyor, çok ıçiyor fılân dıye konuşulurken, bızım hanım, ckıllı, llkelenne s;kı sıkıya bağlı, ınsa nı mak'ne gıbı görmeye cok yatkın bir hanım ıNe diye Intihar etmıyor?... Çeksın tabancayı vursun kendınl» demıştl. Yalnızca katı değıl, tutarsız da bir önen İdı bu. Çünkü arkodaşım, kendinı ödürmek ıçın içmıyor, ıce Içe ve yavaş yavaş herkes gıbi olmek ıstıyordu. Neden Intihar etsınl... Gerçı genç yaşta öldü Orhan Velı. ama Içkiden değıl. Içki, clgara lcmeyen. erken yatıp orken kalkan, kapalı yerlerde pek durmayan, açık ha vada doiaşcn bır akrabamız vardı, ne bıleyım, kırk yaşında göçüp gıdıverdl. Hep şaştık Dok toru ne dedı bılıyor musunuz, «HüsnI istimaldon öldü* dedı. Anlaşılan bu vücut, öyle aşırı lyi bakımdan pek hoşlonmıyor fSui istimal» de gerekli ona. Hattâ asıl gerekli olan o, bır ceslt beden eğıtımı, oşılanma, alıştırma Yok8a bu dünyanın ağusuna, acısına nasıl katla nırdık?... Ayrıca, Içkicıler, sağlıklanna cok duşkün OLAYLAR ve GÜRÜŞLEP 17 NİSAN 1981 Kim Daha Çok Yaşar ? Melih Cevdet ANDAY dür'pr bı dığ'm kodorı ıle lcki karşısnda guc lu aururrda o na< ıç n yerekleı ne u ) k 1 1 jrı na cok ozen gosterırler Once yemekten başla yalım. Rahmetlı Sabahattın Eyuboğlu, IÇKI lcer ken, «Yemek yemeğe hakkımız yok» derdı. Nı tekım ünlu yonutcurnuz, buyuk sanatçı Zuhtu Mürıdoğlu, Inanın, bır şeftalı ıle bır şışe rakı ıcer. Gene rahmetlı olan ünlu oyuncumuz Sa lıh Tozan, bır şışe rakıyı uç enkle bitırırdı, go zumle gördüm.. yemek yemezdi. Bir gün bok mışlar, Salıh bır tatlıcıda kaymakıı ekmek ka dayıfı yıyor, gırmişler Içerı, cHayır ola Salih!..» dıye şaşkınlıklarını belırtmışler, Salıh acındıra rok. cVallahi kendim için değil, evdekl fıkarayı duşündüğumden» demış Uykuya gelince. uyku llacı kullanılmasın dan yana olmayan hekımlerın, uykusuzluk ce kenlere Içki salık verdıklerınl duydum. Ressam Agop Arad, bu yüzden ıçtığınl söyler hep, tıbbın dedığını yerıne getırmek ıçın. Gercekte pek de uykusuzluk çekmış değıldır. Başka bı' arkadaşım, çok uyuduğu söylendığınde, cBırakın uyuyayım uyuyayım, yoksa akşama Icemem» derdı Anlıyorsunuz ya, büyuk bir komutan gıbi görüyor kendısını, uyumazsa sa vası yonetemeyecek. Şahap Sıtkı, evlnde sabahtan içmeye başladığı bır gününü anlatıyor du, acındırıcı b!r sesle «öğleye doğru şuracık ta ıryuyuvermlşimı dedl. Görseydlnlz, sankı kendınden geçıvermış bır oruçlu glbl, o ses, o ıman, o alçak gunullülük Bır gün Krepen pasa|indakl bir meyhane de, yanımdaki masaya ıkı akşamcı gelıp otur du. Bunlardan bıri başağrısından yakınıyor, öteki ise inatla susuyordu Adam sözü uzatıp «Of of, sabahtan berl geçrredi» deylnce ötekı bırden parladı: «Veter be!...» dedı cHasta isen hastaneye glt, burası meyhane» Evet, meyhane sağlık'ı olanlar Içındlr. Sağlığı yerinde olmovan ıcemez «iyı, hos, ama aşın gıtmemeli» dryecekslniz. Ben, yıhar once, gene ourada çıkjn bir yazımda, cBlr şeyin kendısi doğru İse, aşınsı da doğrudun dıye yazmıştım Konum, ıçki ko nusu değıldı O zaman faşıstlerımız, kendileri ıcın «aşın mıllıyetcı» nıtemını kullanıyorlardı. (Şımdl de öyle ya' ) Amacları, bılıslz kişileri avlamcktı Ne aemektır mıllıyetçılık? Milletlnl sevmek Bunıor ise bu sevgıde herkesi geçecek denlı ılerl, aşın ıdıler, Goz yaşartıcı bir tutku! Saygı duyulacak bır durum Hayran kalınacak bır başarı! Oysa faşızm ıle rnıllıyetcllfk orasında en ufak bır benzerlık yoktur. Mllliyetçılığı, yukardakı gtbl cmllletınl sevmek» dlya tanımlarsak, faş.zm bunun tersıdır, ulusu, halkı köle etmektır para babalarma sınırsız bir sömürme hakkı tanımak, demokratık duzenın kö künu kazımak, Insan haklarını yok etmek demektlr. Faşıstlerın, kendılermı faşın milllyetcl» olarak gostermelerl bır yutturmacadan başka bir şey değıldır. Onların dedıklerl doğru olsaydı, mıll'yetçılığı ayıplamamız gereklrdl. Neden faşistler kadar sevemıyoruz mılletimlzi? Tümden faşist olsak daha iyi değıl ml? Bu yurtturmacayı ortaya koymak Içln yazmıştım o yczıyı. cBir şeyin kendlsl doğru ise, aşırısı da doğrudur; ama faşızm, milllyetcıliğln aşırısı değildlr, başka bir şeydır» demıştım. Nadır Nadı okumuş «Bir şeyin kendısi doğru ıse aşınsı da doğrudur düşünces.nde sizınle bırlık değllim» dedı Bır de örnek getırdı, «İçkl iç mek h/ldir, ama bizim Doğan (Doğan Nadı) gibl aşın içmek h/l değildir» Boylece benlm savım bır kalemde sılınmış oluyordu. Aradan yıllor geçmış, şımdl kendımı haklı çıkarmaya çalışmayayım, ama ben de bır ornek getırmek ten kendimi alamayacağım. Sevgılımız bızden. kend Q ni aşın sevmeT zl ml, yoksa ılımlı sevmemız, mi ıster? Ilımlı sevgıden yana hıç bır sevgılı yoktur sanırım. Doğruluk sorunu ele alındığında ıse, aşırılığın da, ılımlılığın da sözö 6dılemez. Aşın doğru bır adamın yanında, ılım lı doğru bır adamın yerı, anlamı nedır? Doğruluksa aşırı doğru olunmalı; sevda ise aşın sevdalı Gel gör kl, ne desem haklı çıkamayacağım ıckıye aşırı duşkunluğü haklı çıkaramayacağım Ancok şunu soyleyebılırırrr Hasta olacak kadar ıcmek sağlığı bozar, soğlıksız bır adam da icemeyeceğıne gör», aşın içmek, 1ckıye karşıdır Öyle ıse, hasta olacak kadar ıçenlere, içkıoı dememeliyiz. Birl başka şey, öbürü başka. Uyku ile uyku hastalığı glbı. Guy's Hospıtal'da yapılan ıncelemenin sonucu, ıçkıcılere umut verecek gıbi değıl bence. Kalp durmasından mı öleyım, kanserden mi? «İçki Içmem, kalpten giderim, daha iyı» dıyeni haksız bulamayız. «Ölümlerden ölum beğen» sözünün tam yerl. Ama olümcül hastalığını seçmek hakkı, hiç bır ölümlüye verılmemıştlr. içkılı de ölünebıllr, ıçkisız de Ahmet Haşim, öieceğınl anlayınca yataktan fıriamış, önune terlıklerlni cevıren hizmetclsıne «Sırası mı şinv dl terliğln!» demış. Ölüme vurulunca hiç bir şeyin anlamı kalmaz; ılımlılığın da, aşırılığın da. Ali Ulvi ölümden çok korkar; geçen gün «Ölecek miyim ben dersln?» diye sordu, «Yüzde yüz!» dedlm. Ne dıyeyim, saklayamam ya! Bana geiınce, ben öleoeğım dıye korkmam da, hastalanırsam canım sıkılır. Yaşamanm bır tadı varsa, sağlıklı olmaktan gellr o tat. Yeter insana. Artık, Ali Ulvı gıbi, «Bir gün öleceğlm» dıye üzüntulere kapılmanın anlamı yoktur. Şımarık bır çağ bızım çağımız, canımızı çok buyütüyoruz Dahası, süreklı mutluluk Içlnde yaşamak istıyoruz. Nerde bu boiluk1 Ortacağ ınsanında yoktu bu duygu, onlar «mutluluk» sözcuğünu, yortu 'Ncel gıbı bayramlar ıcın kullanırlardı Ust yanı çalısmakla gecerdı. Şımdl ıse. «İçkl içersem ml daha çok yaşarım, Içmezsem mı?» dıye düşünuyoruz Bılım adamları da bizım bu şımarıklığımıza uyarak ıncelemelere gınşıyorlar. Bu yazımı okuduktan sonra İçkl lcmeğa kalkarsanız, aman ılımlı o'un, aşırı gltmeyin. Bakarsınız, bılım yarın tam terslnı soyleylverir. AET Karşısmda Durum Muhakemesî vrupa Ekonomık Toplulugu (AET) ya da öteki adıyla Ortak Pazar'ın parlamentosunda Hırıstlyan Demokrat, Iuberal, Sosyal Demokrat, Sosyalıst, Komunıst parlamenterler var. Bu yapıdaki «Avrupa Parlamentosu» geçen hafta bır karara vardı Türkiye ya Iki ayda demokrasiye yönellr, y» da AET İle ilişîdlerl dondurulur. Kararın tepkı yaratması doğE.ldı. Ne var M Babıali'de b a a gazeteler bu tepkıyı soyle dıle getırdıler. Avrupa Parlamentosunda solcular, sosyalisüer, komünlstler düşmammızdır. Bunlar Türfciye'nln aleyblne çalışıyorlar. Pekı, Avrupa Parlamentosunda komünlstler, sosyalistler, sosyal demokratlar düşmanınm; oldufuna gore dostlanmız kımler? Yanıt Bırlstiyan demokratlar . Pekl, yüzde 99'u Müsluman Turldye Hıristîyanl^a dönük polltikacılara nu gü\enecek? Bakınız, solculuğa karşı onyargılı bir yaklaşım blzl nereye getınyor? Duşünceyı nasıl kısırlaştırıyor? Düne kadar Türkiye'de AET"ye karşı çıkanlar nasıl suçlanıyorlardı: Komünlstler, «osyalistler, solcnlar Turklye'nin AET*ye girmesinl istemezler Şundı ne oldu 9 Komünlstler, sosyallstler, solcnlar AETye girmişler, Avrup3 Parlamentosuna yerîeşmlşler, Turklye'yl dı^lanıaya çalışıyorlar. Eğer salt solculuğa karşı düşmanlıgm dar mantıgı ile olaylara bakarsak ınn ıçmden çıkamayız. ÇUnKü Ba•ı'da sıyasal demokrası sagh sollu bır rejımdır. Batılılaşmak ısteyenlenn bu konjda gerçekçi bır durum muhakemesı yapmalan şerekıvor AET'ye gzrmek sanıldıgınca kolay bır ış de»ıl. Insan haklarına ve fıldr ozgurluğune dayalı hukuk duzeni ve sağh sollu siyasal rejımı ıçeren ulkPler topIuluSuna kaülma sozkonusudur. Madalyanm bır yanıdır bu .. A Yünus Nadi Armaganı 198O1981 YAYIN SIRASI: 28 KÖŞE VAZISI Büyümeye Dair RUMUZ: ÖZGÜR ÇAKILKÖYLÜ elkl herkes çocukluğunda birçok kez duvara dayonıp sarı boyalı tahta cetvellerle ne denli buyudüğünü ölçmeye çalışmıştır. Ne ölçude büyüdüğunü anlama merakından cok buyüme arzusudur bu. Cocuk bir an önce buyurse çocukluktan kurtulaçak, yapmok istedıklerınl gerçekleştırebılecektır. Fizık olarak büyume dıleğl bazılarında çocukluktan kurtulmayla bırlikte aıle çevrelerınln etkisıyle başka tür büyüme tutkulanna dönüşmektedır. Babası ona bu yıl daha büyuk ve daha lüks bır araba almalıdır Bu yaz daha buvuk daha uzak gezılere cıkmalıdır. Bankadaki hesabına dcha cok para yatınlmalıdır. Hamillne yazılı mevduat sertıfıkalarının sayısı artmaiıdır. Biraz daha ılerde, fabnkalarıntn sayısı çoğalmalı, daha da buvümelıdır. Satın aldığı Işci emeğlne de vergl dalrelerme de cok az para ödemell. böylece vlllalannı üçlemell, beşlemelidir.. B ok partili döneme geçıldıktan kısa bır sure sonra. b r oiup bıttıye getırilerek kapatılan Koy Enstıtüsü kurumları, sorunsallığını top iumumuzun hemen tüm kesmv lerınde her zaman canlı tutmustur. Amaç. yöntem ve dızqe yonünden Türkıye gerçeklerıne uygun olarak 17 nisan 1940'ta kurulan Köy Enstıtulerl bırtakım tutucu ve gerıcl cabalorla daha yeterınce serpılıp gelışemeden, 27 ocak 1954'te llköğretmen okullanyla bırlestırılerek tümüyle kapatılmış otdu Bu kuruluşların acılış, çalışma ve kapatılışlarına deâgın ıcte vo dışta deölşık açılardon genlş yorum'ar yapılmstır Bu yüzden konu. aüncel! ğınl günümüzde de surdürmektedir. Ç Bir 17 Nisan Daha KÖY ENSTITULERINDE, İŞ İÇİNDE İŞLE BIRLİKTE YURUTÜLEN EĞİTİM BİÇİMİ EGEMENDİ... Mehmet AYDINEmebli Yazın öfretmcnl rtno yeterll bir mall düzeye de ulaşacaklardı Enstltülerde, iş Içlnde Işle bırİKte yurutülen eğıtım egemendı Bu kuruluşların; ışe dc/alı eğıtım yonünden Pestaloz zl ye, doğaya açılma ve doğa sevgısl bakımından ıse J J Roussesu'ya dek uzanan yanları vardı. Her enstltü kendl çevresını ıncelemek; türküler, ulusal oyunlar, masallar ve yerel soylenceler gıbı halk kültur değerlerını ortaya çıkarmak !a yukümluydü Bır bakıma geiecekteki kov kentlerın cekırdeğını de oluşturuyorlardı Keplrtepe Koy Enstltüsönde ellerıyle yetıştirilmfş üzüm bağlarını kurtarmak ıcın kendılerını selın onüne set olarak bırakan 700 oğrencın.n anıları bugun bıle toptaze duruyor Yurdumuza konuk olarak gelmış yabancı eğıtımcılere, eAvrupa'nın buyuk kentler nde de ancak bu düzeyde konser dınlenebılır» dedırten Arıfıye Koy Enstıtusu ogrencılerıdır 1951 yılında KarsCılavuz Köy Enstltusunun 900 oğrenclsl, yokınlanndakı ırmak yatağını deg'ştirerek, suyu e'ektnk konaima cevrmışlerdı Boyle bır o'ayı ıse torıhte ancak, Kurus (Kyrus) un orduları Babil baş cBüyümenın musluklusu da varmış» diye düşündöm geçenlerde Adam çıkıyor TV'ye nasıl tutumlu olduğumuzu, pardon, kendısmin ne kadar tutumlu olduğunu anlatıyor Açık bır musluk gordü müydü hemen kapatırmış. cMilvarlara ben ışte bu tutumluluğum soyesınde ulaştım> demeye getırıyor. Sevsınler amıcamın küpelerınl I1) Bugun Anadolu'nun suyu olan koylerlnde hıçbır köy çocuğu ocık olan bır musluğun yanından kopatmadan geçmez. Bu çocuklarm da demek ki mılyarder olma olasılıkları büyük. Klmisl de büyümeyl çok ıster ama büyüyemez. Zengln oımayı düşleyen bir berberın, ne denll çabuk ustura sallarsa sallasın, muslukları ne denll iyi kaparea kapasın düşünün gerçekleşmesl olanoklı mı? Ya da blrer metrelik ana babadan doğanın ıkı ondörtlük basketçl olmasıno olanak var mı' «Doğuştan sıska, ne 1 yapsın muska» sözü boşuna değıl Aşın buyüme tutkusunun sahıbıne de yakınlarına da büyük zarar verdığl cok görülmüştür Tarıhten Hıtler örneğlni alolım. Adam o denlı büyümek Istemış kl, bu yuzden kendi Insanlarına da, komşu ulke Insanlarına do yapılmadık zulüm koymamış. Ama sonunda zararını o da görmüş onu kullananlar da. Yakalansaydı eğer, belkl de beslll bir domuzun kuiagına filan sokulacaktı. Arkadaşı Mussolınl'nln de ayakları, bacaklan Italyan halkı tarafından ağaca asıld'ğı ıcın uzadı. büyüdü. Büyüme bazan Istenilmese de oluyor. Örneğın Işstzllk glbl Gecim sıkıntısı gıbı.. Berıde yoksulluğun ötede bazı gobeklenn büyümesı gibı Bu çeşıt büyumeler üzücu .. Ama sevındırıcı olanı da yok mu buyümenın' Olmaz mı, vari Cocuklar var. umutlar var. Şükürler olsun kı. çocuklor da büyüyorl Kırklı yıllar Türkıye'sınin kırk bm köyünden 35067'sınde henuz okul yoktu Köylerde yaşavan ve nüfusun %81'ıni o'uşturan halkımızın ancak yuz de 14 VI okurrv yazma bllmekteydl O donemın Cumhuriyet hükümetı ve eğıtımcılerı, soruno köklü bır çozüm yolu bulmak ıstıyorlardı. Bu amacla köy eğıtımı üstüne. geomış yılların deneylm ve raporları elden geoırildı Hasan Âll Yücel'ın desteğl ve buyuk eğitimcl I. Hakkı Tonguc'un gecell gündüzlü calışmalarıyla Köy Enstltülerl tasarıdan uygulama alanına dönüşturüldü Kurulus yasosının gerekcesınde köy cevresıne uyum sağ lama. köylerl kısa zomanda oğretmene kavuşturma, koylulerın gereksinim duydukları başka uğraş elemonlan yetiş tirme' koyu tarım, sağlık, kül tür ve sanat yonlerınden ele olarak kolkındırmaya yönelme ayrıca öğretmenin devlete fazla yük olmadan hazırlan ması glbl amaçlar gözetlliyordu. On yıllık kısa vs hızlı bir çalışma sonucu, yurdun dort yanındo ylrmlblr eğltlm sitesl kunılarok, 20 000 köy öğret menl yetiştlrlldl Oysa geçmişte 108 yıllık bir calışmanın ürünO olarak köylere gönderllebilen öğretmen sayısı yalnızca 6000 dolayında Idl. Köv Enstltölerlnln her blrl, 35 bln dönumlük alana yayılmış ortalama 1000 öğrenclsl, öğret menlerl ve usta öğretlcilerlyle cağdaş duzenlemelere gör» kurulmuş örnek blrer köy durumundaydı Köylerdekl Imece yönteml buralarda blrer eğltlm teknlğl blçlmlne getlrllmlştl Dersllkler, Işlikler öğretmen evlerl toplantı salonu kitoplık, öğrencl lokall revir. kooperatif. konuk evl, uygulamo okulu. gözlemevl fınn, mutfak, çamaşırlık. spor alanları. mOzlk salonu basımevı ahır, ağıl, kümes. eklm alanlon klremit, klreç ve tuğla ocaklanyla her enstltü başlı başına hem eğltim, hem de öretlm Onltelerıydiler. Ylrmlbir enstıtüde yapılon yolların uzunluğu 100 kllometreyl butmuştu 1946 vılında Akçadağ Köv Enstltösu'nde 35 ton kavıS' toplonmıstı 1945 yılındo Beslkdözö Köv Enstltüsö'nde 500 ton hamsl. 45 ton ceşıtll bolık ve 60 b!n Clft palamut Oretllmişrl Enstltö dısındo satıton balıV kârlanndan da okula 30 tonl ık bir denfz ulaşım mctoru satın alınrmstı (1, 2) ötekl K6v Enstitülerl Ise tahıl bakllvat, seb?e meyve bOvük ve kücükbaş hayvanlarla kümes hoyvanlan vönünden öretlmle 1 rinî her \nl artıron b ' cahsnno vonsıno a!rml<ılerr}| Bu kunjlnşlar eöer orkan koootılmarıış olsoinrdı llerde cok olosieJır kl, giderek kend! kendite kentlnl olırken uygulamışlardır. Enstitüler, eğıtımi devimselliğe ve asıl ozvarlığına kavuşturmak istıyorlardı Bırer ortacağ kolıntısı ve olgunluğu içın de bırakılan koylerimıze. oralarda yenı bır ruh ve canlılık getmlmek amaçlanıyordu. Eğltım yoluyla köydekı teknoloılyı değiştırerek, tabanda yenl Insan ve yenl bir toplum doğmasının denenmesıne gırişılmış tı Öğrencılerl arasmda koken bırlığı olan bu kuruluşlar. kent soylu demokratık devnmlnden de top'umcu devrımden de karmaşık izler taşıyordu. Şurası kuşku, götürmez bır gercektir kl konumlan, öğrenım ızlencelen, duşünce yapılan ve hal ka katkıları yönundsn epeyce tartışma konusu olmalarına karşın, koye ve eğıtım toplu'uğuna get rdıklerı devlnim asla yadsınamaz. Ne var kı. son yıtlara doğru ana ılkeler adım adım değışt.rılerek enstitüler genel bir yozlaşmaya ugrotıldı Tevfik llen'nın Mılli Eğitım Bakanı oldugu donemde ılkönce karma eğıtım ortadan kaldınldı Trabzon'a bağlı BeşıkdJzü'ndekl okul, kız koy enstıtüsü durumu na getırllerek, Karadenız'ln kıyı çocuklan gelışıgüzel b)r dagıtımld Erzurum Pulur Koy Enstltüsune gönderlldüer. Ora\a nakledılen tum öğrencıler de kısa zamanda ya zatürree/e ya da başka hostalıklara yakalandılar. İşliklerdekl blnolerce tezgâhlarm her blrl bir köşeye atılıp cürümeye terkedildl. Yönetıcller odalarını ma roken koltuklarla donatmaya koyuldular. Kooperatıfcıliğl ge lıştlrme bahanesıyle, öğrencile rın katılım paylanyla kurulmuş okul kooperatıfinın birlkmlş kâr ve düşelgelerınl kendileri payfastılar Meslekten aynlmış arkadaşlannı yavaş yavaş enstıtülere üstencl yapma yoluna gıttıler. Ankora dolayındo bulunan Hasanoğlan Köy Enstıtüsü. son radan Bakanlıktaki kodamanlara ucuz süt, yumurta ve bal üreten bır üretme ciftliğlne donuştürüldü Bır zamanlar dal lan yüklü yemışlerden rylce egılen bakımlı elma. armut, ka yısı ve vışne ağaçlarıyla kaplı bahceler ve genış bağlıklar. başıboş sığırlann yaylım yerlerı oldu. Hele bır gün. oranın kuruluşunda payları bulunan bir böluk eğıtımcller, Hasanoğlan'ın son durumlarını görme/e gıttıklennde: yıkılmış ya da yıktırılmış kımi blnalarla, yapraklan havvanlarca yenmlş ve gövdelerl kemlrılmlş meyve ağaçlarını ıçleri burkularak soy rettıler. Köyün toplumsal kamburlanyla b r avuc çıkarcı ve poll« tıkacılar. el ele vererek an glbl çalışan ve dünyanın imrendlğl o pırıl oırıl kurumları. daha gelısme cağında Iken sudan gerekcelerle budayıp yok ettıler 1956 yılında tüm köy okulları vapımı ve öğretmen açığı gereksınlmlerl bütünüyle karşılonacak blcimde programlaştırılmıştı Bugün 1981 yılındayız öyleyken, henüz o mutlu düzeye tam olarak ulaşabllrms değıliz Ne yazık kl. başlancn Işlerl türlü nedenlerle yarıda bırakma ve duşunce clz gısmdekl aelgıtler bu ülkeye yalnızca pahalryo değil, ağıra do mol olmaktadır. Bu dönemde, bu pahalryo mal oluşun, kesln'lkle sona erdırıleceğine inanıyor, olumlu gelişmelerl Izliyoruz. (1. 2) bkz Serlf Tekben, Neden Köy Enstitüler). Tonguc'a Kltop. Ekin Bosrmevt fst. 1991 SEKA AKSU MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN GİRESUN Giresun, Trabzon, Artvın ve Amasya Onaan Böige Baçmudurluğu rruntıkalarmdan 198ı yüı tahsısı olaraic mübayaa edılecek kâğıtlıi odunlann Muessesemıze nakluu temınen 30.4.1981 perşembe gunü saat 12 00"i'e kadar kapalı zarf Ile teldü aluîacaktır. Bu ışe aıt sartname Izmlt'tekı Genel Müdürlügumüz, îstanbul Alım Satun Müdürlüğü iîe Müessesemizden bedelsiz olarak temm edılebılır tsteklılerin mezkur şartname esaslan dahllinde 30. 4.1981 perşembe günü saat 12 00'ye kadar Müessesemlze tekllfte bulunraalan gerekmekteaır. MUessesemlz 2490 sayüı «Arttırma ve Eksıltme» Kanunua tabi olmayıp ihaleyl yapıp yapmamakta veya diledlğıne yapmakta serbesttir SEKA AKSU MÜESSESESt 'VIUDÜRLÜĞÜ (Basm: 13734) 2339 Madalyanın bır de btekı yüzü var... AET'ye gırmek ulusal endustrının taırulmasmı engellemeyeces mı? Ya da var olan cılız sanayı kııruluşlanmızı çokertmeyecek n u ? Vaktıyle «.VETje gırmeyellm» dıjenler ulusal uır jcajgıyı d..e ge'ir.yorlaroı Yuıe ae Turkıje ekonomısı ve endustnsı açısıncıan ozenlı b u hesaD japmak gerekıyor MaLvetçılık bu hesapıann ulke yararına aenetlenmesınae be'ırgınleşır. Bununla bırlı:te AET'ye tam üye olsak da olnıasak da üişkîıerımızl gozden geçırırsen şu noktalara dıkkat etmelıyız 1) AET Tuxkıye"ye 5 yıl ıçınde 1 mılyar dolara yakın borç vermektedır. 2) AET ıle Turkıye arasındakı ılışkıler dış alım • satımımızın yarısaıı oluşturuyor. 3) Dışsatımda en buyük gucumuz Oıan teksul keslmi AET" ye donuktür ve geleneksel tarun ururııerı dıssatımı da çoğunlukla AET ulkelerıne j apılmaktadır. Gercekte AET uikeıen, Turkıye nın Avrupa pazanna donuk tekstıı dışsatımmı engellemek ıçın fırsat kolluyorlar, geleneksel tarıın urünlerımıze lanuıan odunlen kaldırmak ıçın bahane arıyorlar. OECD çerçevesmde Turkıye'ya yardım kutusuna en çok katkıda baİLJianlar da AET'nın onde gelen ulkeıerıdır. Başta Feaeral Almanya olmak uzere çogu yerde kuçuk bır muhalefet grubu hukuıaetlerı etkıleyecek ve yardım mekanızmalarının tekerlerıne çomak sokabUeceü: olaııaklara saiuptırler. Avrupa'da durum boyleysen yapüacak hesaplan salt Ortadogu'dakı Amerıkan agırlığına oturtmas ne kaaar gerçekçidır? • Demek kı lçiçe geçmış dünyalar, birbirine dolanmış sorunlar ve çozulecek düğümler var. Açıkür ki Amenka Turkıye'yı Easra Korfezı'ne dor.ük tramplen gıbı kullanamaz, sol kanadı eksık bır Turkıye Avnîpa'nıa uluslararası orgutlerıne sıgışamaa Eger AET ve Avrupa Konseyı'nde konuşulan sıyasal ve hukuksal sorunlar Turkıye'je ddnük kredı mekani2malarını etkıleyecek bır tırmamşın habercısiyse değerlendırmeyı ona gore yapmak gerekır Aynca ekonominır. yazgısını hem «ihracat seferberUfi», hem «AET ile ilişkilerin dondurulması* rizikosunun ikılemlnî Türkiye nasü yüklenebılır13 Bütun bu sorunlann yanıUarmı verirken objektıl yaklaşun şarttır. Ofke kışıye yaramaz. Babıalınin dar ufuklu kalemlerı, ybnetımı yanıltıp ülkerun ılericl ozanına, sanatçısma. romancısına, yazarma, avukatına, hokımıne, kıtapçısına. aydınuıa saldırı ortamı yaratmak ist^rken dunyadan habersızdırler. YasadıSımız dönemde Turkıye tanhsel bır smavdan geçıyor. Bu sınavda, sınavdan başanyla çıkmak ıç:n dış düşmanın dengelerlni guçlerını, gırdısını, çıktısmı iyîce bılmek gereklyor lç kuvvet hesabı ja da hesaplaşması ancak geniş uftıiüu bır tabloya oturtulabüır. BULMAGA «OLDVN SAG* • 1 Buyük Britany» İmparatorlugunua, başulke !le aynı haklan olan denlzaçm par çalanndan herDınr» venlen ad 2 Yürümek için ysp>lan aya* atısl&rından her bırl EsM o'lde akla ve ger çea» aykın 3 B&kıs. 4 InsaniB düsımme, anlama veUsi Tersi renklerin en fa>yusu. 5 Clvanın slmgesi Denlzcllllrte Turbje'mn slıagesj 6 Bügıçhk taslayan kımse Bir Ohfıeç 7 Eskl Mısır tannJanndac Tro pıfcal bolgelerden denlzlerden esen rüzg&r 8 MatematıSte bir eSrinin bir teŞettne degme noktasmdan çlzılen dlime Tel'ürün sımgesl. 9 Akjl Dokumacıhkta, mskıkle enlne atılan ıpuk YUKARID4N AŞAĞIYA . 1 Toprak ıçınde yaşayıp bltkilere. koklennl keseek sa rar veren bır böcek 2 Mihrak Evrenin acun hahne gelmeden önce geçlrdlgl duşünülen uyıansuz ve fcanfis bhl 3 Bando 4 Yap ma, işleme, yapım Tlbetlılerde ve UoSollarda Buda rahıbi 5 Çok kalm ip 6 B>r ünlem Gumuşdn steıges) Başlansıçta yer alan 1 GereMnden çok yemek ylyen Belırtl. 8 Bir «o \ 23456789 TEŞEKKÜR Sevgill Oğlumuz EMIR 4HMET EMIRALÎOCLUIlun dogumunu gerçekleştıren ve yakm alâkasını esırgemeyen Sayın Dr. Boya Intermedietleri ve Kimyevi hammaddeleri ithal edilecektir 1 Müessesemızce 1981 yılında 22 kalem boya tatermedietleri ve künyert hammaddelenn ıthaü ıçın kapalı tekiif aluîacaktır. 2 Teklif mektuplan iüıalatla ügıll özel şartlanıru» uygun olarak en geç 8 5 198ı günu saat 17*ye kadar MUessesemlz Haberleşme Servısme venlmiş olacakter. 3 tthalatla Ugill özel şartlar ve boya Intermedietleri ile kimyevi hammaddelerjı mı.<tar ve spesJıkasyonlan müessesemlzden talep edıldıSınde derhal gonderilecektir. 4 Son teklif verme gunünden sonra Müessesemiz Haberleşme Servısine intikal edecek tekliHerle bzel şartlanmıza ve spesıkasyonlanmıza uvmavan teklıfler geçersıa sayılacaktır. 5 Müessesetniz 2490 sayüı Kanuna tabı degıldır SÜMERDANK TARSUS MENSUCAT BOYALARI S\\\Ytl "MtKSSESESt (Basın: 13680) 2340 CEVDET ALKIŞ'a ve doğumda emekleri geçen Esnaf Hastanesi Sarvisı Personelıne içtenlıkle teşekkıir ederiz. Dogurn SÜNDÜZ MAHÎR EMIBALtOÛU) (Cumhuriyet: 2346) ru Vücudu İyı gelişmlg olan kırr.se. 9 Eskiden, litrt levi dervişlerlnln giydlklerl yuksek ve tepesi d l s keç» kfl lah Geniîllk DCVKÜ BÜLMACAN» ÇÖZUMİ5 SOLD4N SAĞA : 1 Kozmetlk 2 tnanoB As. 3 Sur Nar. 4 Prat^k At 5 Esrar Acı. 6 Ta «A Isr. 7 Adap 8 Eren l ü . S Pazı Amü. YUK.ARID4N AŞ4ĞITA ı 1 Kjspet Ip 2 Onursal. 3 Zarar Ea. t Mn Tasan 5 eC trm de 8 Tani Anu. 7 Alp 8 Karaca Ml. 8 Tırhl. Cumhuriyet Sahllıl: Cumhunyet Matbaacılıte ve Gazetecılık TJV Ş adına NADtR NADt Geneı Yaym Mudurü HASA.N CEMAL Muessese Mudurü EMÎNE U$*KLIGİL Yazı Işlerl Mudüni OKAY GÖNENSİN Basan ve Yavan : Cumhurıvet Matbaacılık ve Gazetecılık TAŞ. Ca*aloğlu, Türkocagı Cad 39 41, Posta Kutusu : 246 tSTANBLT TEL.: 20 97 03 BÜROLAR: • ANKAR4 : Konur Sokak 24/4, YENÎŞEHÎB. Tel • 17 58 25 17 53 66 îdare • 18 33 35. e tZMÎR : Hallt Ziya Bulvarj No.: 65 K a t : 3. Tel • 25 47 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Caddesl Türk Hava Kurumu î»hanı K a t : 2, N o . : 13 Tel : 14 550 19 731. TA K V t M 17 MART 1981 tmsak GSn«f Afle îirlndl Aksam Tatsı 4.32 6.17 1313 16 58 19^0 212& ELEMAN ARAMYOR Satış elemaıu olarak yetıştırllraek üzere Lıse mezunu elemanlar aranmaktadır. Müracaatlann aşağıdakı adrese şahsen yapılması r t ca olunur. ADRES Nunıosmsnlye Caddesl Gazl Slnanpaşa Sokalc No: 10 CAĞALOĞLÜ / ÎSTANBUL ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fokultemlzln KDltürteknık Bölümünde bır adet profesorlük kadrosu açık bulunmaktadır. Isteklılerın özgeçmışlerlni, yayın llstelerını ve hangi yabancı dılden sınava glreceklerlni bellrten bır dılekçe ıle en gec 1 mayıs 1981 günü çalışma saatı sonuna kadar Dekanlığı mıza başvurmalan duyurulur (Basın: A715213753) 2345 (Cumhuilyet 3341)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle