17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 1981 Cumhuriyet 5 Inşaat Mühendisleri Odası Başkanı: "Toplu Konut Yasası arsa mülkiyetinde tekelleşmeyi hızlandırır,, CUMHTJKÎYET BÜROSU ANKAHA Türk Müuendi» ve Münar Odalan Eirhğine (TMMOB) bağlı Inşaat Muhen dısleri Odası Başkanı Guney özcebe, özel sektorün Türkıye'de konut gereksınımini karşı layabilecek büyüklukte bır konut endüstrisi için yaorım yap maya yeterli olmadığını söyleyerek, «tnşaat selrtöründeki y» ünm payı zaten yüzde 94 olaa özel sektörun yasal düzenlenmelerle konut üretlmlnde teşvik tedbirleri Ue devreye sokulmasuu, peşin bir eğilin: açıklamau olarak görüyoruz» dedi. tnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Güney Özcebe, Cumhurıyet'ın toplu konut yasa tasansı üe ilgılı sorularmı yanıt ladı. Ozcebe, konut alanında 1979 1983 dönenunde 214,9 milyar liralık yatınmın bzel sektörce, 15 mılyar liralık yatınmın lse kamu sektorünce gerjekleştirilmesinin plânlandığıM belirtti. Inşaat Mühendisleri Odası Başkanı şu gorüşleri sarundu. «Devlet, 1930in yıllarda sanaTİ atılnnı için olduğu pibi, ba kez de konnt sorununda endüst riyel sistenün ülkeye geiiriime si ve yerleştirümesi için öncülük yapabUir. Sağlamış olduğu yukandaki sayüan hirmetlerin konnt üretimine çevrilmesi ve böylece Ihtiyaç sahibinin kâr esasına dayanmayan bir sistemle konnt sahibi kılınması gerçeklestlrilebilir. HatU, bir •dım ötede, ancab bu ise devletln el atması sayesinde «Kirahk konut» sistemi de geliştirilebilir. Bueiin, ba sistemi Idmi Devlet Bakanlan, kamn slnai lş letmeleri, kinü bakanlıklar, loj man adı alrmda mensnplarma Mğlamaktadır. Ba arada, çbnento, tnşaat 6emlri, kısmen seramik (Suraerbank) gibi aoa Infnnt malzemelerini KtTTer voluyla üre» ten kamu sektörü, yenl bir talam KITJerle öteld beUibaşb Inşaat malzernelerinin de büyüfc ölçekll ve ncoz uretinüni üstlenebilir. Böylece yeni istthdam alanlan açılacağı gibi, ba knrnluşlann dışa açdısı da müm kun olur.» NE TALEP GÜCO NE YAPIM İSTEĞÎ tnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ozcebe, yenl tasannm konut sektöründe bir tekel 'eşme eğilimi doğurup doğurma yacağı konusundakl soruya şu karsılığı verdi: «Ülkenin hızh bir enflasyona BftrüklendJği son 45 yılda, arsa ve konnta olan talep, kJU ğıt paradan kaçışm en geçerll sıgmağı olarak kabul edMyordu. Küçük sermavelerle arsa alamnda spekülasyon yapılabüiyor da. Şimdl, duruınun kBUfl bir değismeve uğradı£uu görüyonrz. Bnna baelı olarak, konnt firetiml de büyfik btr defislm Jçine girmiş bulunnvor. S4 ocak kararlanmn ve otm tzleyen vahsi faiz savasuun bir sonucn olarak, 1980 yılından bn yana. artık ne kişllerde bir talep pucü ve ne de inşaatçilar> da bir yapım isteçi kabmştir. «Sözgelimi, 1980 ocak • eylul dönemlnde insaat rnhsati talebinde yfizde 25'e nlaşan bir azalma görülmektedir. Tasan nygulamaya konulunca fcamunun ve küçük mülk sahip lerinin elindeki arsalar almmak suretiyle yeni kentsel ara. ziler yaratılmış olacaktır. Aynca, tekelleşnıeyi bir ölçüde engelleyen küçük arazi tnülkiyeti nin önüne geçiiecek, küçuk mü teahhitlik ve yap satçılıkla bö lünen, parçalanan büyük rantlar btrleştirilebileeek ve de top lu konut üretimine geçflip henflz daha el atılmamış veni rant lann elde edilmesi mümkün olacaktır. Sonne olarak, bir yandan tnşaat sektörBnde arsa mülkiyetinde tekeUeşme hızlanırken. tite yandan da lmala* sanayii içinde tekelleşmis bir ln<aat malzemeler! (ömeçln, pencere camı çoktan tekel durumundadır) sektörü ortaya çikacaktır. Bir adım fitede. konut üretimlne çececek olan şirketlerln avra zamanda vam malzemesi de uretmesîvle tüm insaat sektörünü denetim altına alma<a ve ürptîlecfk konrtîann en vfıksek fivata Ratılabilmesi mümkün objcaktırj Türkiye temsilcisi, Ortak Pazar'da asıl rakibimizin tsrail olacağını öne sürdü İZMİft AET Türkiye Temsücısl Robert Cox, Devlet BaşKanı Kenon Even'ın AET Türkiye ılışkılerınde bir guvence olduğunu beiırttı, (Turkıye Juzenlı bir polıtıka izlerse yakında Avrupa Topluluğunda yennı alır» dedi. AET Enformasyon Bürosu Turkıys Müduru Robert Cox, izmır'de yoyınlonon tRapor» gazetesine verdiği öemeçte, Turkıye'nin bugün iclnda bulun duğu durumda Devlet Başkanı Evren'in yaklasımının AET tarafından dikkate alındıgını ve topluluğun Turkiys ile ilışkılennin devamım sağladığını ıfade ettı TÜRKİYE'NİN GERCEK RAKİBİ İSRAİL Turkıye'de enflasyon oranının g©cen yıla gore önemli olçüde düşmesı ve karaborsanın ortadan kalkmasınm Avrupa Ekonomık Topluluğu'nun Türkıye hokkındaki göruşlerını oıumlu ancak, onemlı sanayı kollannda üretımın yavaşlamasının yanısıra mol stoklarının ar;rnasının olumsuz yonde etkiledığını 6avunan Robert Cox, Turkıye'nin gercek rakıbının Yunanıston değıl. Israıl olduğunu öne sürdü Yokın bır gelecekte AET'ye ispanya ve Portekız'ın de katılacağına dikkat ceken Cox, cAkdenız ülkelerı arasındakı rekobetin Türklye'nın da topluluğa gırmesıyle yoğunlaşması ıse aslında Akdenız üıkelerinden çok, AET İCin sorun olacak, AET Türkiyo'nm gön dereceğl malları garanti altına olmasını sağlayacakı dedi. AET Enformasyon Bürosu Türkiye Müduru Cox, Türkıye'nin bugün ıçinde bulunduğu ekonomlk durumunu AET'nln nasıl değerlendırdiğı sorusuna ıse şu yanıtı verdl: cAET Türkiye ile ıiıskılennl devam ettırmekte kararlı, Türkiye ekonomıslne katkıüa bulunmok ıcın AET lyınıyeı tasıyor Turkıye ekonomısının bugünkü durumuna baktığımızdo şu tablo önümuze ckıyor önemli sanayı kollannda üretlm yavaşiıyor, bazılarında durma noktasına gelıyor. Pıyasoda önemlı tuketım mallarında stoklar büyüyor. Daha da önemh3i para sıkıntısı cekiiiyor. Ama bu tablo lcinde umit vertcJ durumlar da var. Turkiye'de enflasyon oranı yükseleceğı yerde düşuyor. OECD nın aon araştırmo raporianndokt değerlendırmede olduğu gıbi enflasyonun oram geçen yıi yüzde 90 iken bu yıl bugüne kadar yüzde 35'e düşuyor. Bu yüzde 65 orantndaki düşme önemlıdır.» (THA) Tatil kredisi 15 bın, pansiyon kredisi 6 0 0 bin liraya çıkarıldı NKARA Turizm Bankası'nın, pansiyon kredisının 600 bin liraya, ferdı tatil kredısının ıse 15 bin liraya yükselttığı acıklandı. Bankanın dün yapılan 9'ncu Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Genel Müdür Cafer Con lı, Turizm Bankası'nın halen 2.5 mllyar lira olan sermayesinın 15 mılyar liraya yükseltıleceğını bildirdl. Cafer Canlı, bu konudaki tasarının karar oroanlarına sunulduğunu, sermayenın 15 mılyar liraya yukselmesl halınde turizm sektorünun her yıl 3 mılyar liralık kredı ile destekleneceğını soyledi. Türk turizminın komşu ülkelere orcnla cok gerıde olduğunu belirten Cafer Canlı, turızm ıcln yapılan bır liralık yatırımın 5 liraya yokın kâr getırdiğıni kaydettı. Dunyadak! en büyük turizm gelırlerınden bırısımn de kong re turlzmi olduğunu belirten Conlı, Istanbul'u kongreler şehrl halıne getırmek ıcın codşmaların surdurüldüğünü bu ara da İstanbul'da yapılan kongre sarayı ıcın bu y l 400 mılyon lira harcanacağını soyledi. (ANKA) YORUM IMF'nin Çarpıcı Özeleştirisi Yalçın DOĞAN rtık tum boyutiarıylo dunyodo ceşitlı ölkeler torafından yokından tanman Uluslararası Para Fonu (İMR geçenlerde son derece carpıcı bır oraştırma yayınladı. Araştırmanın kapsamı ve elde edıten scn S r da, sanki tam bir «öze.e.tiri» niteliğinde, ustellk Türk'ye'yı de yakından ilgılendınyor. A A Üç şeker f abrikasımn yapımından vazgeçiliyor CXTMHURİYET BÜROSU ANKARA tnşaat Sozleşmeleri Yönetim Kurulu karan ile 1980 yıu hazlran ayında değiştırilen ve değişken birim fıyatlanna yüzde 2630 arasında ek zam verilen «1 şeker fabrikasın dan üçünün yapımlannın ertelenmesi» için Mılli Güvenlik Konseyı Bütçe ve Plan Komisyonu'na yenı bır öneri getirüdi. Sözleşme değişikligi ve yeni bir ek zam uygulaması karannın Yönetim Kurulu'nca kabul edilmesinden R ay sonra yapımlannın ertelenmesi önerüen Ercis, Elbistan ve Çarşamba Şeker Fabrikalan için 1980 yıh aralık ayı sonuna kadar 1 milyar 432 milyon 527 bin lira nakıt harcama yapıldığı belirlendi. tnşaat sözleştneleri değiştirilerek mUteahhitlere ek çıkar saglanan anılan üç fabrikada inşaat gerçekleşme oranınm ise, yüzde 10» arasmda değiştiğl beUrtülyor. ERTELEME NEDENLERt Türkij» Şeker Fabrikası A^. ee Bütçe ve Plan Komisyonu'na synulan teknik raporda, Muş Şe ker Fabnkası'nm 1981 yıhnda işletmeye alınması, bu fabrikanın kapasite açığının Ercıs Pab rikasınm yapımmın ertelenn»si ile karşüanması öneriliyor. Malatya Şeker Pabrikası"nm da uzun bir süra kapasitesinl karşılamayacagı bUdirilen raporda. bu fabrikanın çevresindeki fabrlkalara muhtaç olacağınm anlaşıldığı, «Bn nedeole: inşaatı taenüz Uerlememiş olan Elbistan Fabrikası'nın ertelenmesi gerekmektedi» denüiyor. PANCAR EKtMTNÎN YERLEŞME ŞANSI 9. eklm 1976 yılmda temeU atılan ve aralık 1980 tarihlne kadar 583 milyon lira nakit har cama yapılan Çarşamba Şeker Pabrikası'nın yapımmın ertelenmesi önerist için şu gerekçeler one sllrülüyor: «Amasya, Çorum ve Çarşamba Fabrikalan'nın kapasite bos lufn çerre fabrikalarla doldnrolabilir. Fakat bu eruptald eklm alanlannın kenarmda kalan Çar şamba Fabrikası'nın esas ektan alanı olan Bafra ve Çarşamba ovalannda pancar tarunının ver leşme şansı henuz tam olarak bellrlenroediğinden bn fabrik» nın çok uıak bölgelerden de» teklenmes! lorunlu olacaktır.» Bn nedenle Çarşamba Fabrlkası'nm inşaatmın kenui esas ekim alanı içinde pancar tan< mmın yerleşme şansı belll olun caya kadar ertelenmesi, bnnnn yerlne pancar potanslyeli fazla olan Çorura Fabrikası'nni insaatına biran önce baslanılması lsabetli olacaktır.» ZAMM1N GEREKÇESÎ Ercis, Elbistan ve Çarşamba Şeker Fabrikalan'nm yapımlannın ertelenmesi için 19 ocak 1981 tarihinde MGK'ne öneri getirilen Türkiye Şeker Fabrikalan A.Ş. yöneticileri, 12 baziran 1980 tarihinde, «Adı geçen fabrika müteahhidlerinin işleri tasfiye etme istemleri, rabrikalannın insaat sürelerinin azaması, inşaatlann yapıldığı verlerdekl mahalli şartlar, diğer kamn kuruluşlanndald emsal aygfnlamalar ve şeker üretim ve tüketim dengesini sağlamak İçin yeni fabrikaiarm biran önce isletmeye açüması zonmiulnfu» gibi nedenler gösterilerek taşaat sözleşmelerini değiştirmis, değişken binrn fiyatlara ek zam uygulamasında bir Bain nr ^ gönnemişti. İNSA4T GERÇEKLEŞME ORANI YÜZDE 10 Yapımlannın ertelenmesi İçin çeşitli gerekçeler öne surUlen inşaat gerçekleşme oram yüzde 10'da kalan Ercis Şeker Fabrikası'nda «Baymdırlık Bakanlığı birim fiyatlanna Bakanlar Kurulu karan ile önce yüzde 27 oranmda tam yapıldı, daha İMFnin üst düzeyde iki uzmamnca hazırianan v* oynco yıne onlonn üstünde iki başka uzmon Jarafmdon onaylanan araşt.rma «İMF taraf.ndan «ye u kel.r. onşrtlen ekonomik İstikrar politikalarmın sonuçlarm.» ırdellyor Araştırman.n tam adı «gelişmekte olan ulkel«rd« tetikror politikoları.» Gerçl. araştırma metlnın hemen üzerinde kucük horflerle tBu ara»tırmo İMFnin n«nH görüsü değlldlr» deniliyor. Ancak, IMF'nin «ntem*>U öz«ı» yayınları arasında yer alıyor. İMF uzmanlan 29 gelişmekte olan ulkede uzun $0ren blr araşt.rma yapm.ş. 15i Latln Amerika, 9'u Asya ve 5'ı de Afrika ülkesi olmak üzere, toplam 29 ulkede İMF'nın onerdıği ekonomik programların sonuçlon gozden geçırılerek. onerilen programların tnasıl bir sonuç» verd ğı üzerinde durulmuş. Uzmanlar araştırmada IIgınc bır karşılaştırmadan yola cıkmışlar. Ülkeleri secerken İMFnin «bir yıllık ve üc ya da beş yıllık ekonomik istikrar önlemleri» onerdıği ülkeleri dıkkate almodılar. Bır başka deyimle, kısa, uzun donemli istikrar programlan nın gelişmekte olan ülkelerdekl varılan sonuclarını değer lendırmek istemışler. Her araştırmada olduğu gibi. birkac noktanın açıklığa kavuşturulmasından hareket etmlşler. inceledikieri rokta. İMF'ce onerilen programlarm ^e'lık le «Üretim ve »stlhdam uıerlnaekı etklleri.» Bır başka deyişle. uzmanların sordukları soru şu: İMF'nin onerdlğl programlar o ülkelerde kısa ve uzun dönemde üretim ve istihdam üzerinde hangi sonuçlan veriyor?.» Onerilen proğram doğrultusunda üretimde ve istlhdamda kısa v e uzun dönemlerin ikısınde de, İMF uzmanlan cok çarpıcı bır sonuca ulaşıyor: İMF programlan gerek kısa donemli, yanı bır yıllık, gerekse uzun dönemlı yani üc ya da beş yıllık, programlarda üretımi ve istıhdamı olumsuz etkılıyor. Yanı, İMF önsrılerınin uygulandığı ülkelerde hem üretim duşuyor, hem işşizlık artıyor. 29 gelişmekte olan ülkeye ilışkın İMF'nın kendi yaptığı ınceleme, bu carpıcı sonucu ortaya koyuyor. Buroda bır başka çarpıcı sonuç daha ortaya çıkıyor. Eğer, İMF'r.ın önerd.ğı istikrar önlemleri (kı, Türkiye bunlann hem uzun, hem de kısa donemli olanlannı yıllardır cok ıyı bılır), kısa donemli ıse, o zaman fıyat artışlarını önlemek gücleşıyor. Kısa ve uzun dönemll programlar arasında fıyat artışlarını önlemek acısından, bu noktada or taya bir fark çıkıyor. Bulgulara göre, kısa dönemde üretim azohyor, Işsızlık artıyor, ancak, fıyatlar düşmuyor. Uzun donemli programlarda Ise, üretim yıne duşüyor. işşizlık yıne artıyor. ama fiyatlarda duşüş gözlentyor. İşte, bu noktada uzun dönemll programlara llişkln aynı İMF uzmonlarının elde ettikleri bır başka bulgu ortaya konuluyor. Üc ya da beş yıllık uzun donemli program, fıyatlardakl düşüşe rağmen. ekonomide bir başka önemli sorunu gundeme getirlyor: Ekonomik büyüme. Uzun dönemdo surekli uretım azolışı ve 6Ürekli Işslzlik artışı ekonomideki büyümeyi frenledığı glbı, fıyatlardokl düşüş bır süre sonra nerdeyse «Anlomını yltlren noktalaraı ulaşıyor. Ve bundan dolayı da, uzun donemli politikalar gereğl fıyotlardakl düşmeyi amaclayan sıkı para polıtıkalan. artık ekonomide pek gecerll olmuyor. Ekonomide olumsuz etkıler yaratıyor. Araştırmadan cıkan anlam, fiyatlardaki düşmeyi sağlamaya başlayan bir ekonomide, üretim ve istıhdamın genış sorunlarla karşı karşıya kaldığı. Araştırma ceşitll yönlerlyle ele alınabllir. önce, paraeal önlemlere dayanan önenler ekonomide belkı fıyat artışlarını durduruyor, ama bu kez başka ağır sorunlar yaratıyor. İkıncl olarak, İMF'nın artık parasal onlemlerın dışında, başka ekonomik dayanaklardan yola cıkabıleceği Izlenımi elde edılıyor. İMF'de «ekonomik büyüme» sorunlan on plana cıkmaya başlıyor. İMF'ce önerilecek istikrar önlemlerınde bundan sonra belkı de uzun dönemlj programların daha ağırlıkla lleri 6ürülebileceği ortaya çıkıyor. Çünkü, uzun dönemll, programlarda ekonomi «daha yumuşak* büyüklüklerde denge arayışına giriyor. onerilen programların uygulamalarına llişkin sonuelar. üretımın düşmesi ve Işsızlığın ortması, geıcekte baş lı başına bir »özeleştirl» niteliğinde. İMF'nin «resm| göruşü» olmasa bıle. dört ayrı uzmanı tarafından hazırianarak onaylanan böyle bır ınceleme Dzennde bin kez durulsa yerıdır. Sadece gelişmekte olan ülkelerın tümü açı6indan değıl. ama onların bır üyesı olarak Türkiye'nın de bu sonucları uzun uzun duşunmesi gerekir. Gerçekte, Türkiye'de son zamanlarda özellikle Iscevrelermden gelen gozlemler ve değerlendırTieler İMF' nın bulgularıyla denk düşer görünüyor. 29 ulkeye ilışkin değerlendirme sonucları, Türkiye İCın de gecerli görünüyor. Uç yıllık bir uzun dönem proğramını bir yılı aşkın süredir Izlemekte olan Türkıye'de benzer sonuclar alınmaya başlandı. Şlmdi bu araştırma doğrultusunda bugünden yarınc şunları söylemek olanaklı görünüyor: Turk) ye'de fiyat artış hızında gözlenen gelışmeler, günümüzde ekonomik büyümeyi gundeme getırmektedtr. 1981 yılında Turkıye'nın sıkı para politikası yerine, bir başka para polıtıkosı uygulaması söz konusu olabılır. Ancak, bu uygulama «İMF politikalarıyla uyumlu» bir bıcimde gercekleşebılır. Peki parasal daralmadan yana blr İMF'de nasıl bır yönde bır uyuma gidılebtlir?» Sanırız, İMF şımdı ckendi politikalanyla uyum İçinde bulunacak yenl para politikalarmın» arayışı ıcındedlr. Bundan etkılenecek ülkelerın başmda da. herhalde Türkiye gelecektır. Hem de 1981 yılı bıtmeden... Erbfl TUŞALP bn **"*'"'* şeker slrketi Yönetim Kurulu'nun 1475/25 karan ile yüzde 26 ek zam daha verildi. Sözleşme değişikliği ile ortalama yüzde 10 bir ek çıkar sağlanarak, bu fabrika için toplam yüzde 63 oranmda zam yapıldı. Elbistan Şeker Fabrikası için Baymdırlık Bakanlığı binm fiTaUarma a n » yüzde 34, Yönetim Kurulu karan ile yüzde 26, sözleşme değişikliği ile yüzde 10 zam verilerek toplam yüa de 60 oranmda bir artış sağlandı. Bu fabrikarun insaat gerçekleşme oranı ise, yüzde 20 olarak belirleniyor. Çarşamba Şeker Fabrikası İçin ise, «yapınun ertelenmesi •ta Snerümeslnde • ay 8nee» kabul edilen zam oranı toplamı yüzde 42"yi buluyordu. TUrkiye Şeker Fabrikalan A.Ş.'den edinilen bilgiler, yapımlarının ertelenmesi onerilen üç şeker fabrikasından yalnız Ercis Şeker Fabnkası müteahhidınin işleri tasvıye ıstemi bulunduğu, Elbistan ve Çarşamba Şeker Fabrikalan müteahhjtlerinin böyle bir istemleri bulunmadığı saptandı. Kocaömer "Frankfurt Şubemizde müşterilerin hesapları Türkiye'deıt gizlenecek,, Federal Almanya'dafcf Hessen eyalet radyosunun sonüarmı yanıtlayan Kosaömer, Iş Eankasının Frankfurt şubesinin kesinlikle Alman yasalanna baglı olarak çalışacagjnı kaydederek şöyle konuştu: «Kesinlikle gizlilite uymak zaten bankacılı ğm bir ilkesidir kaldıki buradaki şubemizin baska özellikleri nedeniyle musterilerimizin Maliye Bakanlıgına bildirmek dummu kesinlikle söz konusu değıldir zaten Türkiye'den sorulacak böyle bir soruyu yamtlamamız Alman yasalanna gOre yasaktır.» öta yandan Türkiye Cumhuriyet Merkes Bankası Başkam Osman Şıklar, «Merkez Bankası"nm Frankfurt'taM Muhabir Bankası Türkiye îş Bankası olacaktır» dedi. Şıklar, TTBA muhabirinln konuya ilişkm t»rusunu cevaplandınrken, «Türkiye îş Ban 1 1 k»" " " Muhabir Banka olma konusundaki başvurusu olumlu karşüanmıştır. îlk« olarak kabnl ediîml? bulunan bu kararla ilgili işlemler sürdUrülmektedır» biçiminde konuştu. tşlemlerin tamamlarup uygulamanm bas» laması ile birlikte Türkiye tş Bankası Frank furt şubesl Merkez Bankası'nın bir kısım akredıtinerinln ödeme yeri olacaktır. TUrkiye mlsyonuna merkezden gönderüen paralann Prankfurt'a yakm olanlan TUrkiye tş Bankası Frankfurt şubesi yoluyla kanalize edilecek. AET, ARALARINDA TÜRKİYE'NİN DE BULUNDUĞU BAZI ÜLKELERDEN TEKSTİL ALIMINI KISACAK ANKARA Üye ülkelerln tekstil sektörlerindeki bunalım ve tekstil ithalatrndan doğan dış açığın buyumesi nedenlerini gerekçe gosteren Avrupa Ekonomık Topluluğu"nun, aralarında Turkıye'nui de bulundugu tekstU inracatçısı Ulkelerle yaptığı anlaşmalan yeniden göz den geçirmek istediğı büdirildi. Brüksel'deki topluluk merkesinde Tekstil Komisyonu'na ya kın çevrelerden edinilen bilgiJere göre, komisyon tekstil ltbalatmı kısmak için topluluğun tekstü ihracatında ayncalık tanıdığı Ulkelerle yapılan anlaşmalan gözden geçirmek istiyor. Böylelikle, ayncalık tarunan Tür kiye, Ispanya, Portekiz, Malta, Kıbns, Mısır, Pas ve Tunus'ım topluluğa yapUğı tekstU üiracatmın yeni anlaşmalarla loBlması amaçlanıyor. Bu arada, AET Tekstil Komisyonu, ABD'nm topluluğa yap tıgı tekstil Uıracatım da kısıtlamasını isteyerek, ABD ve AET arasındaki tekstil ticaretüıin AET'nin aleyhine gellştigine dik kaU çektL (ANKATHA) • • w • ANKARA tş Bankası Genel MMflru CahtiKocaömer «Franknırt şubemizde hesap açtıranlann adlan ve paralarının miktan keslnhkJe ne Merkez ne de Maliye ğına bıldinlmeyecektir. Yetkililer, TUrkiye Cumhtıriyet Merkes Bankası'mn Frankfurt'taki tş Bankası subesinde bir hesap açtırdığmı da belirttiler. Ancak resmi işlemler tamamlanmadığı için bu hesabın heaüz islerlik kazanmadığmı söylediler. (THA UBA) YÜKSEK FAİZ POLİTİKASININ TEKELCİLİĞİ VE İŞSİZLİĞİ ARTIRDIĞI ÖNE SÜRÜLDÜ CUMHÜRtYET EKONOMJ SERVlSt Prof. Dr. Nevzat Yalçmtaş, yüksek faiz polıtıkasının tekelcilifci, işsizligi körüklediğini ve özellikle inşaat sektöründe bir dizi olumsuzluğa vol actığını sa vundu. Proi. Dr. Akın îlkın, mali piyasamn devletin düzenleyıci etkisi altında olması gereğme değindı, Prof. Dr. Demir Demirgil ıse uygulanan ekonomik politlkalarm vadeli mevduat üzerinde olumlu etki oluşturacagı görüşüne yer verdi. «Para Kredi» dergisınde kcnuyu «Eilımsel Açıdan Faizler» beşlığı altında değerlendiren öğ retim üyeleri. yüksek faiz yc~ lıtikasmm tasarruflan reel anlamda artırmadığı görüşünde bırleştiler. Prof. Dr. Nevzat Yal çrntaş özetle şu görUşleri savundu: PROF. YALÇINTAŞ: «YÜKSEK FAİZ, İNŞAAT SEKTORÜNÜ OLUMSUZ ETKİLÎYOR.» PROF. ÎLKİN: «MALÎ PİYASA DEVLETİN DÜZENLEYİCİ ETKİSî ALTINDA OLMALIDIR.» • Yüksek faiz nygulaması, enflasyonn kontrol altına alıp, ekonomide istikrar sağlarken, bazı olumsnzloklan da beraberüıde eetirmlstlr. Ortaya çıkan bu durum karsısmda mütesebbislerln yatınm vapma e^illml zavuTayacaktu. Bu ise Türkiye glbl işslzlik oranınm yüksek oldu&u bir iilkede issizlik hao minin daha da artması anlımıı. na selmektedir. Aslında lalebin daraltılması ve faiz hadJerinin jükseltilmesi eibi tamamen ekonomlk nltellkte çörülen kararlann önemli sosval neticeleri Yeni beş ve bir liralıklar piyasaya çıkıyor ANKARA Eski madeni 1 ve 5 liralıkîann tedavülden 23 raar; 1982 yılmdan itibaren kaldınlması ve bu paralann 23 mart 1983 yılına kadar Merkez Bankasına verilmesl ısteni5or. 1264 sayüı madeni ufaklık ve hatıra para basıiması hakkmdaki kanunun t>'iici maddesi uyarınca yapılan değişiklik gereğince ellerinde eski tip madeni 1 ve 5 liralık bulunanlar bu paralan bulunduklan yerlerdeki Merkez Bankası ya da şubelennde, yok ise Ziraai Bankası şubelermde değişUrilebUecekler. Maliye Bakanlıgından yapılan açıklamaya göre, tedavulde kaldmlacak eski tip rnadenı paralann yerine, bu aym 23'unden itibaren tedavüle çıkartalacak olan, alUminyum alaşımh Etial30 madeninmden basılmış 17 mm. çapındaki 1 liralıklar ile 21 mm. çapındaki 5 liralıklar kullanıma sunulacak. (ANKA) Londra'da Altın'ın Ons'u 500 doları aştı LONDRA Londra borsasmda altm fıyatlan ons başına 500 Dolar'm üzerine çıktı. Böylelikle son uç haftadır sürekli olarak 500 Dolar'm altında bulunan altm, bugünkü işlemlerde önce 488 Dolar'dan 492 Dolar'a, daha sonra ıse 500,5 Dolar'a kadar yükseldl. TJzmanlar, altın fıyatlannda geçen nafta ortasından beri gözlenen artışm ABiyde faiz oranlannın azalması yönündeki beklentilerin yoğunlaşmasına bağlıyorlar. Paiz oranlan ve altm fiyatlanna paralel olarak, döviz piyasalannda A B D DOlan deger yitiriyor. Bugünkü ışlemlerde l ABD Dolan 2.11 Mark'tan 2.1065 Mark'a kadar gertlecU. (ANKA) DÜZELTME 12 mart 1981 tarihh sayımızın beşincl sayfasmda yaymlanan, T.C Zıraat Bankası Personeli Yardımlaşma Vakfı ve Zerbank Vakfı Işletmesi'nin 1980 yılı Konsolide bilançosunun pasıf böîümünde amortismanlar toplamı 16.459.910.86 TL'dir. Düzeltiriz. vardır. • Diğer faktörler yamnda yüksek faiz politikası. ekonomideki tekelcilik ve spekülatif ka zanç effilimlerini kuvvetlendirmektedir. Rekabet şartlan içindeld firmalarla, normal hadler ve dürüst davranışlar içinde ca lışanlann kâr marjlan azalırken. diçerlerininki sabit kalmakta ve yfikselmektedir. Esasen Türkiye'de son yıllarda e» konomldcki tekelci temayülleri artıncı detişiklikler olmustur. Son yıllarda ortaya çıkan gelismeler sröstermiştlr ki, özel ban. kaların bir kısmı büvük iş ve sanayi kurnluşlan tarafından satm almmıstır. Bn bfivfik flrmalar bazı alanlarda tekele sahiptirler ve en azından \üksek taiz politikasından kavnahlanan fivat artıslannı, mamullerlne ak taracak durumdadırlar.» Tasarruflann yüksek faiz politıkasına karşm artmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alan Ilkın ozetle şu göriislere yer verdı: • «Faiz politikasmın kendl başına ekonomik kaynaklarm rasyonel daçılımuıı temin etmede veterll olmadığı açıktır. özellikle blzim çibi üretlm veter slıIiSl Içindeki ekonomllerde Oyatlara karsı duvarühk son derecede düşük oldufcundan fata hadlerindeki deSişmelerin ekonominin tümü üzerindeld etklsi pek fazla obnamaktadır. • Alali pivasalar çelismiş fllkelerde dahi devletin düzenleyici etkisî altında iken. bizim eibi pelişmekte olan blr nlkede bunun dısına çıkmanın ne derecede sakıncaiı olduğu ortadadırj. Prof. Dr. Demir Demlrgü de uygulanan politıkalardan özellikle 1981'de olumlu sonuçlar alınacağını vurguladı «Bütün bn şartlann flnansman ve vadeli mevdnat fizerinde olumln etldleri göriilecektir» gorusünde olduğunu belirtti. • istanbul Üniversitesl Fen Faku.tesi'nden aldığım şebekeml kaybettım.. Hükümsüzdür.. seridaktilo I3M daktilo makinasında çok serı , temız ve yanlışsız yazan, sağlıklı, genç, bay veya bayan profesyonel eleman alınacaktır Adayların şahsen başvurmaları rıca olunur (Rkl'HO) REPROREkUM AJ^^SI ITD S.vntas SoVak » \kxK]rvck(>, lunbul Tcfcfon w^x4:J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle