17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 1981 Cumhuriyet 7 EMEKLİ YARGIÇ SEVİNÇ,5 GÜNLÜK HAPİS KARARINI TEMYİZ ETTİ CUMHURİYET BÜROSU ANKARA Mamak 4. Kolordu Askeri Mahkemesince, Askerj Ceza Yasasının 115'ncl maddesine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle, beş gün hapis cezasma çarptırılıp bu cezası ertelenen emekli Yargıç Albay Hamdi Sevinç. Yargıtay'a başvurdu. Sıkıyönetim 1 Numaralı Aske rl Mahkeme Başkanı Hamdi Sevinç. ölüm cezasına çarptırılan Mustafa Pehlivanoğlu ile Necdet Adalı'mn infaz işlemlno ken disinin gitmeyip. hükme katılmayan bir üyeyi görevlendirdiğl savıyla Askeri Ceza Yasası'nın 115'ncl maddesi uyannca mahkemeye verilmiş, yargılama so nunda beş gün hapis cezasına çarptınlarak bu cezası ertelenmlşti. Muhsin Batur 12 Mart (Baştarafı 1, Sayfada) hem de düzenin tıkanıklığı ve t» kanıkiığın siyasilerce çözümlenememesi geçerlidir, diyerek ya nıtlayabilirim. 1961 Anayasası'nm yürürlüğe girmesinden son ra Türldye'de, her türlü fikir düşünülür, konuşulur, yazılır, okunur, tartışıhr hale geldi. Bu muhakkak ki, iyi bir aşama idi. Ancak her toplıımda olduğu gibl blzde de siatükocular, yani tutucular (düşün, inanç, ekcnomik ve sosyal çıkarlar, bölgecilik açısından) ve yeni yenilikçiler vardı. Böyle farklı düsüncelere sahip topluluklarda normal olması gerekli fikir aynlıklan ksrşüıklı hoşgörü sının içinde kalamadı; zor'a yeni ey leme dönüşmeye ve tehlikeli hal Jmaya başladı. Diğer yandan, yeni anayasa esprisi itibarı ile kişi özgürlüklerinin, sosyal adaIet ve güvenliğin, planlı kalkmmanın, işçi haklannın işlerliğinl gerçekleştirmeyi hedef alıyordu. Ama ne yaak ki, yeni kabul edilen bu anayasa, bir büyük partimiz tarafmdan benimsenmiyor ve içeriğin uygulanmaması için gayret sarfediliyorken, diğer bir büyük partimız tarafmdan da adeta bir onur meselesi haline getirilerek hiçbir yerinin, hiçbir şekilde değiştirilmemesi isteniyordu. Halbuki, Türkiye'de hızü blr değişim vardı ve bu değişim kontrol altında da deŞildi. Artan nüfus, bozuk sanayileşme ve kentlesme, eğitim ve işsizlik, top lum içindeki ekonomik dengesizlikler gibi sorunlar hızla büyüyor ve yeni çözümler bekliyordu. Bu çözümlerin bulunma yeri, demokratik rejimlerde par lamentol&rdır. Ne çare ki, ne 12 Mart ve ne de 12 Eylül öncesinde bu sonınlara Meclislerimiz çeşitli sebeplerle çare bulamadılar.» SORU 12 Mart'm bazı y5netlclleri, eylem ve zaman zaman terör ile düşünee akımlannı birbirlerlne kanştırmışlardı. Sizce bu doğru blr tutum muydu? Slze göre terör ile düçunce akunlannı birbirlerinden »yıran bir ölçüt var mıdır? YANIT Yanıtı verirken bir noktaya açıklık getirmek istetn: sorunuzda 12 Mart'm bazı yöneticileri deyimi var, isterseniz bunu düzeltelim ve Türkiye'de her dönemde bu tip yöneticiler vardır sekline dönüştürelim ve sonra ben diyeytm ki, «bana göre» terör ile düşünce akımlarının birbiri ile hiçbir ilişkisi yoktur. SORU Sizce düşünce akunlarını yasaklaraak ve insanlan düşüncelerinden yada bnnlan açıktanuş olmalaruıdan dolayı kovuşturmak terörün önlenmesi açısından geçerll bir yöntem midir? Geçmis deneylertnizln ısı^mda bu konuda ne düçünüyorsunuz? YANIT îsterseniz gene soruyu değistirelim ve şöyle soralım; Sizce, dUşunce akımlannı yasaklamak ve insanlan düşüncelerinden ve bunlan açık lamı^ nimnippnrign dolayı kovuş turmağa tabi tutmak doğru mudur? Kovuşturma açmak terörUn önlenmesi bakımından geçerli bir yöntem midir? VB ŞlMDl YAKlTLAYALIM! Bana göre insan sessiz düsünUr, yani düşündüğünü önce yalnız ken di bilir ve gizlidir. Karşı taraf olarak gizli olan blr şeyi bilemeyeceğinize göre oasıl yasaklarsuuz? Gene insan düşiindükten ve blr fikre sahip olduktan sonra isterse konusur. Karşısındaki bunu beğenir veya be genmez. Dinleyenler çoğalırsa düşuncenin bir doğru ve begenilir tarafı var demektir. Buna ragmen beğenmeyenler ola» bilir. Ancak siz beğenmiyorsunuz diye nasıl ve hangl ölçüye ve kurala dayanarak kovuşturma açabülrsınlz? tnsan, duçündüğünU yazabüir de. Bu basın yolu ile veya kitap seklinde olabilir. Bu düşünceleri beğenen o gazeteyi veya kitabı alır okur; begenmeyenler de olabilir; onlar da ustelik para vererek alıp okumazlar. DüşUnceler en sert rejimlerde bile yasaklanamadığı gibi, bunun teröre Uişkisinl de ben bulamıyorum. CUnkü terör fanatikleşmiş bir düşüncenin, toplum üzerinde etkin bir geçerlik kazanamayışmdan duyulan infial sonucunda, bu düşüncenin silâh yoluyla ve zorla kabul ettirilmesine dönUsmUş, yasadışı bir eylemdir ve işte, düşuncenin değil, fakat zor güden eylemin kovuşturumıası ve cezalandınlması gereklidir ben ce... SORU 12 Mart döneminde Erenköy'deki meşhnr işkence köşkünden söz edilJyordu. Sonra bu merkezin varügı Türkiye'de olduğu kadar ysbancı filkelerin basınımnda da, yeri ve kapı numarası verUecek kadar açık bir sekilde ortaya çık U. Sirfn gSrev başındayken, bn mcrkczden haberlniz var mıydı? Haberiniz olduysa işkenceleri ön lemek içln berhang) bir davranışta bulnndunuz mu? 12 Mart döneminde gSrev b» şında iken slze ulajan işkence iddlaları ne kadardı? 12 Mart dönemlnden sonra, slze ulaşan işkence olaylan oJda mu? YANIT Evet, bu merke»den haberim oldu. Emekli olduktan çok yülar sonra, bu merkezi kuran generalünizle ko nuştugumda, merkezin bambaşka maksatlarla ve gerekli olarak kurulmuş oldugunu öğrendim. 12 Mart döneminde bu merkezin görev alatu değiştlrü miş! 12 Mart döneminde iskence konusunoa dolaysız ve dolaylı yollarla bilgilerim oldu. Zamanın Genelkurmay Başkaruna bu konudaki dusüncelerimi bildirdim. Yaa KİŞİYE ÖZEL VE ÇOK GİZLİ oldugundan içeriğini açıklayamam. Ayrıca söz1 olarak, birliklerl denetlemek U gerekçesiyle İstanbul'a gitmemizi v© herhangi bir önlem alın madan Erenköy Köşkü'nü denetlememizi, bu suretle herhangi bir yasa ve insaniılr dışı davramş varsa önlememizi va eğer yoksa, kamuoyu önünde bu dedikodulardan temizlenecegimizi anlatmaya çalışttm; önerim iltifat görmedi. Hava Kuvvetlerine bir genelge yayınladım ve genelgeyi bilgi için Sıkıyönetim Komutanlıklarına da gönderdlm. Genelgede, Sikıyonetim Ko mutanlıklanna celbedilen ve sorguya çekilen personelin, salıverildikten sonra ne Eibi bir muamele ile karşılasbkl&nnı ko mutanlığa rapor etmelerini istedim ve etkili sonuc aldtm. Özet olarak yasa ve insanlık an layışına aykın hareketler yapılmış olabileceğini kabul ediyorum. Bir tek olaya dahi rastlanmaması arzu edllirdi elbet. Fakat yine de şunu belirtmek Isterim, olanlar çok bUyUtülmüş ve hatta ticari kazanç vasıtaa dahi yapılmıştır. Kendimi savunmak için değil fakat kamuoyunun doSrulan bil mesi için bir noktaya daha açık lık getirmek isterim: Bir insan Kuvvet Komutanı oldu diye her şeye kadir değildir. BelSİ halk öyle zanneder, ve hatta isterse de, Komutanın görev VB yetkileri yasalarla sınırüdır. Bu yasalara göre de bizim dönemimizde Sıkıyönetim Komutanlan askeri görevleri bakımından kendi komutanlarma, Sıkıyönetim ile ilgili görevleri bakımmdan Başbakana karşı sorumlu idiler. Bu duruma göre ömeğin Istanbul 1. Ordu Bölgesi'nde bir olay olmuşsa, buna dlrekt olarak bir Hava Kuvvetleri Ko mutanı'nın kanşabilmesi olanaksızdı. HALKIN KURTULUSU {Baştarafı 1. Sayfada) nnca ölüm cezası isteniyor. 62 sanık hakkında da TCK'nun 146/3 maddesi uyannca 515 5il ağır hapis cezası, 18 yaşına erişmemiş olan Veli Barak ve Mehmet Ali Erjpn adlı iki sanık hakkında da 20 yıldan aşağı olmamak Uzere ağır hapis cszası isteniyor. HaMarmda ölUm cezası istenen sanıklar şunlardır: Kasım Ceyhan, Şaban Çelik, Bahattin Yıldız, Teyfik Ardıç, Süleyman Pnnur, Erol Baykal, Zihnl Kenan Şener, HalII tbrahim Kaya, AbduHah Alırsatar, Sezal Erkan, Kamber Ateş (tbrahîm Poyraz) Yaknp Vamh, Hfirol Pclat, Çeün Güngör, Haydar Cendek, Hüseyin Şaüin, Hamza Gürbüz, Norl Tek, Fetrd Ynrtlak ve Nerzat Kaya. Sanıklardan 114'ünün tutuklu bulunduğu davada, ayrıca 26 sanık hakkında da kovuşturmaya yer olmadıgı karan verildi. DOSYAL.\R BtRLEŞTtRtLDİ Askeri Savcılık, «Halkın Kıu> tulnşu» adlı yasadışı örgütün elde etmek istediğl aır.aca ulaşmak için aynı doğrultuda faaUyet gösteren yedi ayn dosya birleştirüerek Sıkıyönetim Komutanlığı Üç Numaralı Askeri Mahkemesi'nde tek bir iddianame ile dava açılmasının uygun görüldiigü beUrt^dl. EYLEMLER Askeri Mahkemede blrleştlrilecek o!rn Halkm Kurtuluşu adll örgütle ilgili 28 sanıklı dosyada, sanıklann Halkın Kurtuluşu adlı yasa dışı örgütüa Ditanen bölgesi Aşağı öveçler Yukan öveçler ve Sokullu mar hallelertndeki eylemlerinin yönettiklerl, makbuzsuz para topladıklan, örgütün fikirleri doğrultusunda bu mahallelerde düzeni süah zoruyla değiştirmej'e yörelik propaganda yaptıkian ve örgütün çeşitli eylemlerinde kullanılan silabjan sakladıklan ileri sürüldü. Askeri Mahkemenin birleşöreceği 98 sanıklı diğer dava dosyasında da sar.ıkların, işçi sınıfınm önderliğtnde blr halk iktidannm kurulabileceğini savunduğu açıklanan Halkın Kurtuluşu adlı yasadışı gizli örgüte üye olduklan, amaca ulaşmak için muhtelif tarihlerde korsan miting düzenleme, bildiri dağıt ma, örgütün benimsediği sloganlan duvarlara yazma, karşıt görüşlü kişilere süahlı saldınlarda bulunma, yaralama ve öldürme eylemlerine kanşüklan büdirilmektedir. Sanıklann ayrıca Cincin karakoluna ait polis otosuna ateş edilmesi dahil olmak üzere çeşitli tarihlerde silahla ev taradıklan, 4 öldürme iki yaralama olayını gerçekleştirdikleri belirtildi. HÜCRELER KVRMA Sanıklann tümünün «HaDnn Kurtuluşu adlı yasadışı kuruluşa üye olmakla yetinmedikleri, birleşip silahlı çete teşkil ederek, Ankara'nın çeşitli semtlerinde hücreler seklinde yerleşip, örgütlenip, hiyerarşik bir dlsiplin içinde hareketle amaca ulaşmak için varlıjh zorunlu olan ve ileri boyutlara nlaşan çeşitli faaliyetlerde bulunduilannm kendllerinin hazırlık sonışturmasındaki açıklama ve ikrarlanndan anlaşıldığı» ifade edildi. Sanıklann bir kısmınm Askeri Savcüığa verdifcleri ifadede emniyetteki beyanlanmn doğru olmadıgmı söytedikleri, ancak yargıcm delil niteliğindeki herşeyi serbestçe takdir edeceği ifade edildi. Dosyadakl sanıklann birinin ifadesinin diğerinin delili olmasmdan dolayı, «saniklann emnlyetteid ifadelerimlzi kabul etmiyoroı» yolundaki savunmalannm kabul edilmediği belirtildi. HASAN ASKER ÖZMEN'İN Askeri Savcılık tarafmdan açı lan 98 sanıklı dava dosyasında, yakalandıktan sonra 1. şubede ölen Hasan Asker özmen hakkında şöyle deniliyor. «Yasadışı Halkın Kurtnlnşn örfütü'nün üst dÜTey yönetlcisl kadrosunda bulunduğn belirtilen ve yakalandıktan sonra Emniyet Müdürlöp 1. Şubede Slen örmen'ln, başkanlığında vapılan bir toplantıda sanıklardan Veli Barak'm Ankars Sultan Mnrat Camli. Plevne mahallesi. Altındağ bölSTİerlnin soTumîtısn, Erol Baykal'ın Türk t? bloklan, Aydınlıkevler, Haskfiy'böleeleri soramlasu olarak g5rev aldıklan. aynca yakalanamavan Ali Rıza lsimll şahnrn da Hldirlîktepe sorumlnsa bnİTmdnÇn anlaşümıstırj» Bilindiğl glbi, Hasan Asker örrnen'in sorgulama sırasında ölümüne neden olduğu savıyla 1. Şube Komi?er Muavinlerinden Enver Göktürk Ankara Sıkıyör.etim Komutanlı.îı < > Nu2 maralı Askeri Mankemesinde yargılanmaktadır. 5 POLİS, 5 YIL ÖNCE BİR KİSİNİN ÖLÜMÜNE YOLACMAKTAN" YARGILANIYOR ANKARA Danıştay, Adnan Alkan adlı klştnin öltlmüne neden olduklan gerekçesivle 5 Emniyet görevlisi hakkında yenlden dava açümasma karar verdl. Adnan Alkan, 11 «Mra 1973 t&rlhlnde. CHP tarafmdan TandoSan meydanmda düzenlenen mltlng sona erdlkten sonra toplum polisl ile bir gnrp arasında cıkan silahlı çatışma sonucu ölmüştü. ANKARA Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Sema Poyraz ve Cem Karaca'ya yurda dönerek güvenlik kuvvetlerine teslim olmalan için tanınan süre bugün sona erecektir. Genelkurmay Sıkıyönetim Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı, 10 şubat günü bir bildiri yayınlayarak Melike DemiraŞ, Şanar Yurdatapan, Sema Poyraz, Cem Karaca ve Selda Bağcan'ın 13 mart cuma gününe kadar yurda dönerek güvenlik kuvvetlerine teslim olma lannı istemisti. Eu çaSndan sonra Selda Bağcan, tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına gelerek Askeri Savcılıkta ifade verdi. Yurda dönmeleri İçin çagn yapılan Melike Demirag. Sanar Yurdatapan. Sema Poyraz ve Cem Karaca, bu akşama kadar Tüxkiye"ye gelerek güvenlik kuv vetlerine teslim olmazlarsa, TUrk vatandaşlığmdan çıkanlacaklardır. Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Sema Poyraz ve Cem Karaca bu akşama kadar dönmezlerse vatandaşlıktan çıkarılacaklar GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfoda) clllğl AtatörkçülüğOn aynlmaz parçası saymamız ve d« kayınpederinln de yazı yazıdığı Kadro Dsrgisinden a'mtılar almomıza çok kızmış, aklınca bizlere yükleniyor. Evet. doğrudur, devlelçilik Atatürkçüluğün aynlmaz parçasıdır. Çünkü, Atatürk döneminln Ikîisat politikası budur. Bunu yok saymaya, fHayır böyle uygulama olmadı» demeye olanak vor mıdır? Elbette yoktur. Konu çok açık ve cok basittir: Atatürkçü Iktlsat po^ litikası Ataturk'ün sağlığında uygulanan politikadır. Efu politika 1930'lardan 1945'lere kadar devleti blçimlendirmiş politikadır. Kadro Dergisinde savunulan görüşleıin marksizmle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bunu herkes billyor. Kadro Ataturk'ün destîği ile yayın hayatına atılmış; dergide devrln Başbakanı İsmet Paşa yazı yazmış. blr sure sonra iktisat Vekili Celal Bayar'ın çaboları ile kapatılmıştır» Kadro Dergisi oisa da olmasa da; gercek ortadadır. Atatürk devietcidir, bu politika da Metin Toker'in kayınbabası İsmet Paşa tarafmdan uygulanmıştır. Bu tarihi gerceği yok saymak klme ne kazandırır?... Tcrih, Pembe Köşk bahçesi değil ki, üzsrino dilediğin binaları kondurasınl... Atatürk devletçiüği. devletln temelini oluşturan harçlardan biridir. Bu tarihsel gerçeği kimse değiştiremez, kimse!... Metin Beyefendi, «yolsuzluk ve uğursuzluk olaylaıv nın beürtilmssini bugünün ekonomik tutumuna takılan celme» olarak {jârmektedir. Bu mantığa söylenecek sözümuz yoktur. Avrupa Konseyl önünde, koskoca Turkiye Cumhuriyetinl, hemen ayartılacak oynak ve işvell kadınlara benzetecek kadar geniş yürekli blr yazarımızla bu konuda aşık atacak değilizl... Ama insaf buyursunlar, VVcıshington'dan Brüksel'e. Brüksel'den Ankara'ya ka dar bir yelpaze gibi kullandıklan değerli ve batılı kalem lerini, lütfedip, bir tek yolsuzluk, bir tek kaçakçılık konu su için meşgul etsinler. O zaman, Sırça köşklerden baş lannı biraz dışarıya uzalmış ve gerceklerle gözgöze ge4 miş olurlar. Komünlstllk, marksistlik,,8osyallstlik konularına gelince, Metin Beyefendi'nin pek batılı kalemlerl, bu konuda hernedense birden bire körleşmektedir. Bz, Türklye'd© «NATO ülkeleri kadar» özgürluk Istiyoruz. Markslst partilere yasal örgütlenme hakkı tanınırsa, kimin komünist, klmln sosyalist, klmln tkripto» olduğu anlaşılır. O zaman kimse de görüşlerlnl beğenmediğl yazarları ihbar etmeye. kara çalmaya kalkmaz; «kripto hafiyeliğl» de Abdülhamit |urnalcılığı gibi tarlho kanşır. Metin Beyefendlnln batılılığı buna neden Izin vermez acaba? Bizde markslzm, blr «zabıta vakası» ya da «Rus cosusluğu» biçimlnde tanıtıldı, bundan da cok yorar umuldu. Bazı insanların «komünist» diye suçlanması, bu Irn sanların herhangi blr felsefi inanca, herhangi bir ideolojiye bağlı olmalarından çok, belll çıkarlara, belll yolsuzluklara, belli uğursuzluklara karşı savaş vermelerlnden ötürüdür. Markslst partlVsrin yasoWandığı blr ülkede «ben marksistim» ya da «değilim» demenin, en azından anlamı yoktur. Böyle blr anlamın olabilmesi loin marksist partilerin özgürce örgütlemesl, marksist duşüncelerln de rahatça konuşulabllmesl temel koşuidur. Neyse canım bu konuları llerda uzun uzun tartışacağız. Aslında bugün blr başka konu ils ilgilenecektik. Konu da şuydu: İsmet Paşa'nın at üstündeki heykellne yirmi yıldır dikilecek yer bulunamıyormuş. kendi hesabımıza biz, heykelin Pembe Köşk bahçesine dikllmeslni isteyecektir ama bu alan da müteahhit eliyle kapatılmış. Öyle ya. Pembe Köşkün bahçesine apartıman dikmekten heykel dikmeye yer mi kaldı? Büyük tören (Baştarafı 1. Sayfada) Esener şöyle kcnuştu: «Reşat Moralı'yo sıkılan kur funlar insan emeğine ve dolayısıyla çalışma hayatı ve hürriyetine sıkılmış kurşunlardır. Bir din adamı olarak gârev ifa eden Tecelli Arı'nın menfur ve karaniık emellere ulaşmak içln öldürüimüş olması bütün insan |an rencide edilmiştir. Arı'ya sı kılon kurşunlar manevi değerlere sıkılmışlardır. Yurtdışı tem Silcilerimize karşı Işlenen In»anlık dışı saldırıları huzunınuzda nefret ve şlddetie lanetllyoruz. Uluslararası lerorizmln blr parcasını teşkil eden bu saldınların önlenmesi İçin bütün ulusların ortak blr tavır takınması gerekmektedlr. Temsücllerimizin bulunduklan ülkelerin yetkili mokamlarınca Birleşmiş Milletler kararlarına da uygun olarak en etkin şekilde korunması İçin gerekli tedbirlerin a* iınmasını bekliyoruz.» Esener, iki Türk görevlisinln jhlt edilmesinden dolayı Türk milletinin bir bütür olarak yas Içersinde bulunduğunu belirterek. tMillet olarak canilerln ya kalanmosını ve cezalandmlmasınt, bu canüerin yokalanarak adalet önüne çıkanlması ve hakettikler] cezalara çarptırıl» malan tek teselllmiz olacaktır.» seklinde konuştu. Esener'in ardından Calışma Bakanlığı mensupları adına Os man Terzı de bir konuşma yaparak şunlorı söyledi: «İnsan haklorının klşllerin varlıklannın ortadon koldırılmo sına seylrcl kalınmasından son ra savunulması ne kadar anlam sız ise görevlendirlldiklerl ülkelerin yasal güvencesine emanet edilen kardeslerimizln güven Içersinde hizmet yapmalarını sağlamak için etkill tedblrlerin alınmamış olmasını gör mek de o denil acı bir gerçek tir. Bu husus kesinlikle bilinme lidlr ki, bütün bu yıldırma va slndirme hareketleri işlenen ci nayetler karşısındaki kayıtsızlıklar insanlık, barış ve kardeş lik uğrandakl hizmetlerimizı en gelleyemeyecektir. Cenazeler daho sonra eller üzerine almarak askeri craca konuldu. Malteps Camtsine göturulen iki görevümizin cenazeleri daha sonra kilınan öğle namazından scnra Gazi Mus tafa Kemal Bulvannda bir say gı yürüyüşü seklinde taşındı. Reşat Moralı'nın cenazesi Is nbul'a. Tecelli Arı'nın cenazesi de izmir'e toprağa verilmek üzere gönderildi. KADINLARIN YÜRÜYÜŞÖ Türk Kadınlar Konseyl vo Kadın Dernekleri Federasyonu tarafmdan Moralı ve Arı'nın Er meni teroristierce öldürülmesini kınayan iki mektup dun Fran 8o'nın Ankâra Buyükelçisine vo rildl. Saat 12.15'do Başbakanlık finünde başlayan yürüyuş sıra sında kadınlar. Fransa'yı kınayan pankartlar tcşıdılar. Kadınlar. Büyükelçiliğin kapısma siyah bir celenk koydu lar. Türk kadınlarının bıraktıkfarı iki mektupta, «Fransa hükümetindsn Türk diplomatlarının etkilj bir şekllde korunmasını ve canilerin bir an önce ce zalandırıimasını» istediler, «Ermenl teroristlere karşı Frcnsa' dakl otorite boşluğunu» kınadı lar. YARIN: Faruk Gürler olayı İKİ ESKİ MİLLETVEKİLİ ANKARA VAİZİ OLDU ANKARA CHP Kayserf eskl milletvekili Gani Aşık ila AP Hatay eski milletvekili Ali Yılmaz Ankara vaizi oldular. 12 Eylül'den sonra vaizlik görevi almak için Diyanet tşleri Başkanlıgına başvuran iki eski miiletvekilinin bu istekleri kabul edildi. (Baştarafı 1. Soyfada) ftdemekie yukumlü olduğuna karar verdi. Yargıtay Hukuk Gerel Kurulu'nun 17.9.1980 tarihl kararın da yer alan bilgiye göre daDanıştay, Alkan*m ölflmtlne vacı Işci, başvurduğu Sosyal neden oldııklan lddia edilen Sigortalar Kurumu'ndan, *KıEmniyet MUdürlügünd© şrarrvdem tazminatının verllmeslnde 11 komHerlerden LUtfü Lok. tbblr sakınca bulunmadığı» yorahim Ontncak. Mehmet tmamlunda yazı alması uzerine eoğlu. Ahmet Ertu»nıl ve Hayameklilik işleminin yapılacağı tl TJçaner hakkında îl Yflnetim Inancı ile Işyerinden ayrıldı. Kumlunca verlîen sanıklann Kurum, davacının daha önca yarsılanmalanna eerek oimadıEmekli Sandığına bağh blr İşğtna ülskin karan borarak, 5 emniyet eörevlislnin TCK'mrri te 18 yaşının altında İken ca448, 463, 251. 33 ve 35. maddelelıştığını saptayarak emeklllik ri uyannca yarsılanmalanna ka işleminl durdurdu. rar verdi. PanıMann ywr<"i>Ti Bunun üzerine acıtor tazml malarma başlandı. (UBA) nat davasının iş mahkemesinde kabul edilmesinden sonra SSK. Yargıtav'a başvurdu. Ko Şide, nuyu Ince'eyen Yargıtoy Dokuzuncu Hukuk DaireSi, Kortal «Bakaniıktan İs Mahkemesinin kararını boz ve Türk İş du. Mahkemenin kararında direnmesi üzerlno konu bu kez Sekreterliğinden YargıtOY Hukuk Cene1 Kurulun ayrılmam da ele alındı. Yargıta/ Genel Kurulu yapsöz konusu tığı Inceleme sonucu şu kadeğil» dedi rara vardı: ANKARA Sosyal Guvenllk «Işclnin ra«ova uvgun başBakanı ve Turkİş Genel Sek vurusu üzerine yeterince Incereteri Sadık Şide, tN<< bakanleme yapmadan kıdem tozmllıktan, ne de TCırklç Genel natının verümeslnde b!r sakın Sekreterliğinden ayrılmam söz ca buîunmadığını büdlrmek su konusu değildir» demiştır. retiyle işten aynîmcsına yol Basında çıkan ceşitl! haberaçan davalı kurumdan. davaler uzerine göruşü sorulan Şicı Işclnin uöradığı zorann, de, şunları söyledi: tazmlninl Istemeve hckkı bu«Bu konuda basında cıkan lunduğunun kabulü gerekir.» haberler hayal mahsulüdür ve Öte yandan, Yargıtay Dokuanarşistlerin çıkardıkları yalan zuncu Hukuk Dair«3i. başka tardır. Benim Sosyal Guvenllk sendikaya uye olmcsı nedeniy Bakanlığından aynlmom söz le işten cıkartılan Isciye ihbar konusu değildir. Türkİş Genel önellnln uc katı tutarında köSekreterl görevinl de eskiden tüniyet tazminatı ödenmeslnl olduğu gibi sürdüreceğim.» kararlaştırdı. Şido, Türkİş Yönetım KuruDokuzuncu Dalre, 6,10.1980 lunda konunun ele otınacoğı tarlhli kararında. davacı Işclyolundaki haberlerin de «Ger nin hizmet aktinin, Içveren ta çek dışı» oldugunu sözlerins rafından bir başko sendikaya eklemiştir. (UBA) üve olması nedeniyle bozuldu ğunun Bö!ge C^'ışma MOdurlöğu raporlan H saptandîöıe nt, büdlrerek. «Ihba» Snelfnln (Baştorafı 1. Sayfada) üc katı tutcnnda kötünlyet taz nı inşa edeceğ ni ve Güney Ko mlnatına hükmedi!me!>l gerekre'ye çok gelişmiş F16 savaş tlğl» sonucuna vardı uçaKian satacağını oçıkladı. Dokuzuncu Hukuk Dairesl Bu arada Avustralya BaşbaMahkemenin oksi yör.deki kakanı Fraser, Amerikan B15 rarını da bozmuş oldu bombard.man ucaklonnırt Avust ralya'nın Darwın hava üssünü kullanabileceklerıni belirtti. (Baştarafı 1. Sayfada) Hindistân yetkilılef ise ABD'nnın aynı yerde sü'fikli görev nin Diego Garcıa adasındaki yapmaları SODUCÜ, cÇevrelerin üssü genışletme faolıystlerınden etkilendiklerl ve devlet gö den kaygı duyduklarım acıklarrevlni ya par ken, bu nedenle ken, Lıbya, Akdeniz'deki Ameriyanlı davrandıklannm» belirkan askeri manevralarını reslendiğini söyleyen bir yetkili men vrotesto etti. şöyle dedi: SUUDJ ARABİSTAN'A cBu konuda caiışmalar sur AVYACSUR mektedir. Calışmalann prenslp Tanesl 400 milyon dolar deleri saptanmıştır. Devlet meğerindeki Avvacs uçakiarının murlan yıllarca blr yerde kaSuudi Arabistan'a verilmesinl larak çevreslnden elkllendiklekararlaştıran Amerikan yönetiri ve bu nedenle de yansız rnı, bu uçakların zengin petrol davranmadıklan belırlenmişyataklarının bulunduğu Basra tir. Biz, bu konuda yapacağıKörfezi bölgesindeki Sovyet mız düzenlemelerie, dev'et me tehditinl önlemek amacıyla böl murlarının hem çevrs etkilcn geye gönderileceğini belirtti. meslnden sıyrılmalannı, hem Bu uçakların Suudi Arabistan'a de daha tarafsız davranmalaisrail'in hava faaliyetlerini 800 rını sağlamcyı duşünüyoruz. kilometre uzaklığa kadar Izlems Bu konuda gerçekleştlreceğlolanağı verdiği, ancak uçaklamiz değlşiklfğin blr tavsfye ha rın yalnızca Amerikalı uzmanlareketi ile uzak yakın bir İlişrın denetiminde olacağından, kisi yoktur. Turk Silahlı Kuvböyle bir izleme faaliyetinin söz vetlerinde yıllardır uygulanan konusu olamayacağı acıklandı. bu sistemde, blr Silahlı KuvBilindiğl gibi İsra I, Suudi Aravetler personelinin Sork'a tabistan'a Avvacs ucokları verilyin olduktan sonra (tavsiye emesino şiddetle karşı çıkmıştı. dildlm) diye duşündüğü görül öte yandan Mısır'la varılan memiştir. Bizdekl uygulamada, gizli anlaşma uyarıncc ABD'nin Trabzon'daki bir askeri birlikKızıldeniz yakınında İnşa edete kadronun mevcude uyauîaceğl Ras Banas havaalanı 1 ması i!e izmlr'dekl b!r birlik omilyar dolara malolacak ve rosında fark yoktur Ama bu ABD'ye de bu havaalanından kamu sektöründe bö\le değil, kolaylıklar sağlanacak. atama yapcjcaksınız, amo kadro nedeniyle bunu gerçeklestiremlyorsunuz. bu ve benzeri KAYIP oksaklıklar bu calısmolanmızla giderileceğini umu>orum.» Turlzm ve Tanıtma Bakonlığınca verilen Turist Rehberl KARAR KONUSU kimlik kartımı kaybettim. HüAynı yetkili, Türk Silohlı Kuv kümsüzdür. vetlerinde emeklilik IşîemlerlSalamon Sevllyo BERAZE nln başlatılması zarrantna IMş kin blr soruya «Bu blr çalıs• Nüfus cüzdanımı kaybetma konusu <îe$if, bir kcrar tim. Geçersizciır. konusudur» karşılığını verdl. Adnan KORKMAZ SSK, hasta ANKARA Kahramanmaraş olaylarında yakınları ölen Yılmaz Kocayıldınm, Ünver öztaş ve Uzunpınar aüelerl, Içişleri Bakanlığı aleyhine 30 milyon liralık manevi tazminat davası açıiması için Damştaya başvurdular. Edinilen bilgiye göre, 24 aralık 1979 tarihinde Kahramanmaraşta meydana ge!en olaylarda yakınlarını kaybeden 5 aileden Yılmaz alles' 10 milyon 300 bln lira, Kocayıldırım ailesi 2 milyon lira Ünver ailesi 6 milyon 960 bln lira. öztaş ailesi 930 bin lira Uzunpınar ailesi ise 10 m lyon 550 bin l!ra manevi tazminat taiebinde bulundular. (UBA) Kahramanmaraş olaylarında yakınları ölen 5 aile, Içişleri Bakanlığı'ndan 30 milyon tazminat istiyor A! man (Baştarafı 1. Sayfada) konusunda daha dlkkatli o!motının beklendlğin>de kaydettl. Becker, Turk DıŞ şleri Bakanı İlter Türkmen'in bu cym sonlarına doğru Bonn'a yapacağı resmi bir ziyaret sırasında bu hususların vurgulanacağı nı belirtti. Federal Alman Hükumet Sözcüsü. yardımkırla, Türkiye'de demokrasiye dönüş arasında doğrudan blr liişkj bulunmadığını kaydetti. «Ancak yardımların kullanılmasında bazı beklentilerin Türk hükümetlne anlatılablleceğlni»de söyledi. Kurt Becker, ABD ve Federal Almanya'nın, OECD tarafmdan örgütlenen yardım proğramına yaklaşık 300 milyon dolar tutarında yardımda bulunacaklarını belirtti. Bununla birlikte ülkesinln bu yıl da koordinatörlük görevini üstlenmesine gerek bulunmadığını. OECD bünyesl içinde artık iyi işleyen bir rnekanizma oluştuğunu sözlerins ekledi. (ANKA) ABD İSTANBUL Yazar Emtl Gallp Sandalcı'nın tutuklanması yolundaki istemi İstanbul Sıkıyânetim 3 Numaralı Askeri Mahkemesi reddetti. Yazar Emll Gallp Sandalcı Demokrat gazetesrnde çıkan blr yazısı nedeniyle «öldürmeye azmettirme» sav>yla bir sure ön ce gözaltına alınmış ve savcılıkca yapılan soruşlurmadan sonra tutuklama istemi askeri mahkemece reddedilerek serbest bırakılmıştı. Sandalcı'nın serbest bırokılmasına yapılan Itirazı inceleyen Sıkıyönetim 3 Numaralı Askeri Mahkemesi bu Itirazı yerinde görmedl ve Emil Gallp Sandalcı'nın tutuklanmasını g«rektiren bir neden bulunmadığını kararlaştırdı. Yazar Emil Galip Sandalcı'nın tutuklanma istemini Sıkıyönetim Mahkemesi reddetti MGK, 6 ayda (Baştarafı 1. Sayfada) Iü Konseyi üyelerinin 41 yasa önerisi hazırladıkları belirlendi. Edinilen bllgiler arasında Kon sey'in Müracaat ve Şikâyetler Daire Başkanlıgına 6 aylık süre içinde toplam 33 bin 777 başvuru yapıldığı saptandı. Milll Gıivenlik Konseyi Sekreterliğinden verilen bilgilerde aynca, başvurularm 1000 e yakm başlık altında toplanabileceği, şinv diye dek yapılan şikâyet ve muracaatlardan 11 bin O39.unun önemli görulerek ilgili makamlara gönderildiği bellrtüdi. Milli Güvenlik Konseyi'ne yapılan ihbarlann sayısmin 1919 olduğu bellrlenirken 1450 yurttaşın Milli Güvenlik Konseyi"ne tebrik ve teşekkür amacıyla baş vurduklan saptandı. Bu arada 2 bin 014 vatandaş da çeşitli konularda Milll Güvenlik Konseyi'ne önerüer yaptılar. Milli Güvenlik Konseyi verfleri 12 eylül 1980 12 mart 1980 tarihleri arasında «129 terorist, 139 vatandaş, 54 görevli ile eğilimleri belirlenemeyen 46 kişi olmak fizere toplam 368 vatandasın» çeşitli olaylarda yaşamlannı yitirdiğini gösteriyor. Anılan dönem içinde Türkiye'de 4 bin 659 olay meydana geldiği belirlendi. 66 TASARI GÜNDEMDE Mİ1U GUvenlik Konseyl gflndeminde bulunan Gö yas& tasan sı arasında «Knrulnş rasası bn lunmayan bakanlıklarda karan personelinin atama usullertne illşkin bir tasarının» da yer aldığı saptandı. Edinilen bügilere göre. MilU Güvenlils Konseyi gündeminde görüşülmek için sıra bekleyen yasa tasajısı ve önerileri arasmda 2644 sayılı Tapu Yasasınuı degiştirilmesinl içeren yasa tasansı bulunuyor. ÖTEKİ YASALAR MU1İ Güvenlik Konseyl gün^eralnde bulunan yasa tasanla 'nndan bazılan şöyle sıralanıyor: «Cevre beledlyeleriB şehlr belediyelerine bağlanmasına üişkin yasa tasansı. Türk Ticaret Yasasının bazı maddelerlnin de glştirilmesine llişkin yasa tasansı. Llmanlar Yasasının deflştirllmesine illstdn yasa tasansı, Yopiu Konut Yasa Tasansı, Tapu Kannnunun ban maddelerinin deıjiştirilmesine ilişkin yasa tasansı, Orman Kanununn deeiştiren vasa tasansı, Ankara Atatürk Küitür Merkezinin yapılmasına illşkin yasaj» Öte yandan Ticaret Eafcanı Kemal Cantürk, sınır bölpelerindeki ticareti ve komşu ülke lerle karşılıklı lhtiyaçlarm karşılanması esaslarmı düzenleyen yasa tasansının Bakanlar Kurulu'nun gündeminde oldugunu söyledi. Cantürk. daha önce yasal düzenlemeler Yüksek Kurulu'nda pörüşülen tasannm, Ba kanlar Kurulu'nun yogım calısmalan nedeniyle yasalaşmasının peciktiğmi belirtti . Tasannm gerekcesinde, smır bölgelerinde kaçakçılık konusu yapılan mallann, pofunluMa ctakas» yoluyla başka mallarla degiştîriUrken. Ulkenin gercek lhtiyaçlannm dışına çıkılarak, suni ihtiyaçlar yaratıldıSı ve böylece ekonomik yaran hiç olmayan mallann değişimina yol açıldığı kaydedildiği gerekçede, «Tasan ile bu mahzur önler.ecek, ikili mal alma daha sağlıklı ve gerçekçl blr temele oturtulmuş olacaktır» deniliyor. Smır ttcareti esaslanna göre yapılacak mal değişimlerlnde, ülkeler arasmdaki Hyat farkl:lıklanm gidermek amacıyla, tasan bir fon oluştunılmasmı öngörüyor. Bu fon hesaplarmda bulunan para ve mallar. evrak, hak ve alacaklar devlet malı sa yılacak ve kuilanım yetkisina Ticaret Bakanlığı sahip olacak. nunda, BUtçe'de «irat» kaydonunda, Bütçe'üe «irat» kaydolunmak üzere Hazineye aktanlacak. Memurların Istanbul (Baştarafı 1. Savfada) Kandllli Rasathanesı Sismolojl Servisi Şefi Baiomir Ücer. Richter ölceğine gîre,, 4.2 şld detindekl depremin, 4 6 kuzey, 28.2 doğu koordlnatlcn üzerinde oluştuğunu, bu bölgenin de Marmara Denlzl oldugunu söyledi. Edlnilen bügllere göre. herhangi bir hasar mevdana gelmedi. İşlerine gitmek üzere ev lerinden çıkmaya hazırlanan İstanbulluların büvük bir çoğunluğu sarsıntryı duydu. ANKARA İstanbul'da blr Amerika'lı Assubay ile Türk arkadaşını silahlı saîdın sonucu öldürülen ve bu suçtan istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı (üç) Numaralı Askeri Mahkemesince ölüm cezasına mah küm edilen Kadlr Tandoğan ile Ahmet Saner hakkındakl kararın, Askeri Yargıtay Ücüncü Dalresince bozulmasına, Askeri Yargıtay Savcıhğı tarafmdan Itl raz edildi. Başsavcılığın Itlrazı özerlne, samkiarla İlgili dosya Askeri Yargıtay Daireler Kurulunda els alınacaktır. (a.a) TANDOĞAN VE SANER HAKKINDAKİ ÖLÜM KARARININ BOZULMASINA İTİRAZ EDİLDİ Yazı (Baştarafı 1. Savfodo) dir yargılanmakta olan Gazetemiz Sorumlu Yazı İşieri Müdüru Orhan Erinç ve muhabirlenmızden Reha Öz. dünkü duruşmalorı sonucu beraat ettlier. Gazetemizin 2829 mart 1980 tarihlerindo Reha Öz imzasıyla yayınlanan «iktidarın Nişan Tah tasındaki Aşkale» başlıklı dizi yazıda, «Aşkale'da Ali Taş adlı kişinin alnına, şakağına va göğ süne kurşun sıkılmok suretiyla öldürüldüğü ve olaya bomba imali süsü verildiği» çeklindekl b t habere yer verilmek su retiyle ErzurumAğrıKarsArtvln llleri Sıkıyönetim Komu'anlığı Askeri savcılığınca olayla ilgili olarak sürdürülmekte olan soruşturmanın gizliliğlnin ihlal edild'ğl ve soruşturmayı saptırmak geyesi ile bu yazı dizisinin yayınlanmış olduğu ileri sürülmüş ve Orhan Erinç ile Reha Öz'ün Basın Yasası'nın 30. maddesi gereğince en az dörder ay hapis cezasıyla cezalan dırılmasını istemisti. Dünkü duruşmada, avukatımız Orhan Apaydın, davanın içeriği itibariyle Sıkıyönetim llanına ilişkin suçlardan olmadığını bu nedenle Toplu Basın Mahkemesine gönderilmesini istedi. Ar.cak mahkeme bu istemi reddetti. Askeri savcı daha sonra oku duğu esas hakkındaki iddiancmesinde suç unsurlarının oluşmaması nedenyle her iki sanığın beraatine karar verilmesinl isîedi. Mahkeme heyetl de sonucta «gazetede neşredllen yazı bu koşulları |ht:va etmeyen blr haber niteriğinde görülmuş oldugundan, 5680 S. K.'nun 30. maddesinde yerinl bulan suç unsurları oiayda lekevvün etmediği kcnısına vanlmakla sanıkların müsnet suçtan beraatlerine» karar verdl. Sterne (Baştarafı 1. Sayfada) denlz gücünün Sovy6tler'in de niz gücüne oranla doha zayıf olduğu, ancak İki Ittitckın kar şılaştırması yapıldığır.da, Sovyetler dışındaki Varçcva Poktı ülke!erlnin denlzlerd«j önemll varlığı bulunmadığ1. buna kar şılık Ingiltere, Italya ve Fransa gibi Batılı Glke'erirı önemü deniz güclerine sahip olduklan ve bu nedenle de NATO ulkelerinln denizlerde Varşova Pak tı üikelerinden daho güçlü olduklan belirtiliyor. Siyasal gözlemcüer, ABD1n!n NATO'lu mütteflklerinden askeri harcamala'inı artırmalannı ısrarla Istediği b'r dönemde Bctı Alman Ste'n derglsinde böyle bir tablonui yaymlan mış olmasıno dikkati çekiyorlar. CUMHURİYET BÜROSU ANKARA Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçisi Aleksi Rodinov'u dün sa at 9.30'da Cankaya Köşkünde kabul ederek. blr sure görüştu. Devlet Başkanlığı Basın ve Halkla ilişküer Müşavlrliği'nden yopılan acıklamaya göre, Büyükelci. Orgeneral Evren'e Sov yetler Birüği Devlet Başkanı Le onid Brejnev'in Sovyet Komunist Partisi'nin 25. Kongresinde alman kararlar konusunda QÖn derdiğı blr mesajı sundu. Büyükelçl, kabul sırasında Evren'e ayrıca. 1921 Türk Sov yet Andloşması'nın 60. yıldönumü nedeniyle Breincv'ln blr başka mesajını da takdim ettl. BREJNEV, ORGENERAL EVREN'E MESAJ GÖNDERDİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle