28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t Cumhuriyet mtleri ve uygar bir ulus olarak çağdaf uygarhk alaru ortasında yaşayacağız. Bu yaşama da ancah ılim ve fenle olur. Ilım ve fen nerede ıse oradan alacagız ve ulusun herbır ınsanının kafamna koyacağız Hım ve fen tçin kayıt ve şart yoktur.» M Kemal (bkz. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri c H 8. 44) OLAYİAR ve GÜRGSLER 18 ŞUBAT 1981 Çağdaş Bilim Anlayışı ve Mustafa Kemal Doç. Dr. Necla ARAT tükenmez ccbasıdtr Bu nedenle bilım adamının bır odevı de herkesın bu ustünlükten yararlanmasına. pav almasına katkıda bulunmak olmalıdır Bazı düşunurler. henuz gıderllememiş özdeksel gereksınmeler yuzünden, ınsanın gerçek yazgısının ekonomık olduğunu savunuyorlar. En buyuk ınsansal ereğın, tum ınsanlar ranatlık ve konfora erıştıklerı zaman gercekıeseceğıne ınanıp ınsanı nerdeyse bır üretım ve tüketım mokınesıne ındırgıyorlar. Insanlarm ekonomık kolelıkten kurtulmaları gereklıdır Cünkü ekonomık ozgurlük, düşunce kolelığınden kurtulmanm onde gelen koşuludur Ama, özdeksel kolelıkten kurtulma bır erek olmayıp yalnızca bır oraçtır Asıi erek, ınsonın ustunluğunu. doğadakı otekı canhlardan ayrıcalıklı olmasını sağlayan şeye herkesln kotılmasıdır Demek kı usun buluş olanaklarının herkese sağlanması gerekıyor Nıtekım, bır ulusun uygarhk duzevı yalnız ekonomık gucunü pekıştırme yolundakı cabasıyla değıl. cıkarsız bır bılımsel araştırmayı desteklemek ıçın vaptıklarıyla; aydınlanma denılen şeyl yayma yolundaki çabalarıyla olçuluyor Çunkü, özdeksel yönden zengm olup yalnız bununia yetınen bir dünya, hic kuşku yok kı gercekte yoksuliaşmış bır dunyadır. *•• Işte Mustafa Kemal bunun bilincınde olduğu; ınsanı ınsan yapan ayrıcolığı, dıişünme dedığırriz ışlevl Türk ulusunun tüm bıreylerıne kazandırmayı ıstedığı ıcın, «En onemlı nokta, eğitım işıdır. Eğıtımdır kı bır ulusu ya özgür, bağımsız, ünlü ve yuce bır toplum halinde yaşatır ya da tutsoklığa ve yoksulluğa sürükler» demıştır (Bkz, Bugunun dılıyle Ataturk'un Soylevlerı s 144) O, doha sonra ozgür duşüncenın. halka ınmış bılımın aydınlatıcı, yönlendırıcı ve yuceltıcı ışlevıni de şöylece dıle getırmlştır «Ulusumuzun sıyasal sosyal yaşarrıinda, ulusumuzun duşunce eğıtımınde yo; gosterıcımız ilim ve fen olacaktır» (Bkz a g k s. 86) Cünkü. «Blreyler duşunur olmadıkca toplulukları Istenen yönlere. şunun bunun aklına göre ryl ya da kötü yânlere süruklemek kolay olur. Bu surüklenışten kendını kurtarabılmek 10ın her bireyin yurt ve ulus kaderi ile ilgilenmesi gerekır.» (a.g k s. 18) Oyleyse sıyasal ve toplumsal yaşamda vol gosterıcı durumunda olon bllım, ancak o toplumdakı bıreylerı duşünur kılarsa ışlevıni yerine getırmış oluyor. Çunkü duşunmesını bılmeyen topluluklar, kolayca yanlış yonlere, kendılerını tutsaklaştıracak ıdeoloıılere saplanabılırler. Kapalı bır dızge anlammdakl her ideolo|i ıse ınsanı fanatızme surukler. Insanın cok boyutluluğunu, zengınlığm1 goz onüne almaksızın tüm soruları tek bır yanıtla, bu dızgenın 'kesın gerçek' ya da 'en doğru' olduğuna ınanıp savurtduğu saplantı ıle yanıtlamaya calışır. Oysa, daha once de vu<guladığımız gıbı, bılım icın 'kesın gercek' ya da 'en doğru' yoktur. Bılım kendıne kural olarak süreklı değışmeyi, ılerlemeyı ve araştırmayı alır Bu süreklı değışme ve ilerlemeden de ovönc duyar Bunun nedenını bakınız Vıctor Hugo nasıl acıklıyor tBılım sonsuz devınım arar. Onu bulmuştur da Bılım, devımmın ta kendısıdir Getırdıği lyilıklerden yana durmadan değişme halmdedır. Onda her şey devınır, değışir, kabuk değıştırır. Herşey herşeyı yalanlar; herşey herşeyı yıkar: herşey herşeyı yaratır; herşey herşeyın yerıni alır Dün 'doğru' dıye bılınen şey bugun yenıde*ı gozden gecırilır O yüce bılım makınesi durmak dınlenmek nedır bılmez, hıçbır zaman doymaz, en tyıye olan susuzluğu tukenmez... Onun ıçın araştırahm, daha da araştıralım. Bu yerınde duramayış guzel bır şeydir.» (Bkz. A, Bayet. Bılım Ahlâkı. s 52). İşte Mustafa Kemal de «Hayatta en hakikl mürşıt llımdın derken ınsan ıcm gerçek yol gostericınin geleceğe acıian kapıların anahtarının bılım olduğunu V Hugo'nunkılerden pek farklı olmayan şu sözcuklerîe dıle getirıyor: tDünyada herşey ıcın, uygarlık Için, hayat lcin. en gerçek uyarıcı ılım ve fendır Hım ve fennın dışında bır uyarıcı aramak. dünyadan habersiz olmaktır bılgısizlıktır, sapıklıktır. llım ve fennin yaşadığımız hergün nosıl olgunlaşıp özcükler. bıiimi fbelli bır ereğe yönelen bir bılgı edınme ve yontemll araştırma sürecı> olarak tanımlıyorlar. Ancak, yoneldığı erek ve ınceleme yontemi yönunden bılım, kopsamı ve sınırlan belli. durağan bır konu olmayıp süreklı ve artan bır hızla gelışen, sınırları yer yer belırsız. durmadan değişen bır etkınlıktır. Bu etkınlığın görevı, olaylaria yasalan öeney ve usun ortak çabası ıle açık kıimcktır. Ama, bılgıdekı yosa ıle yasacının yasasını bırbırıne kanştırmomak gerekır Yasocının yasası bırtakım buyruklardan oluşur, olmosı gerekeni, olması ıstenılenı yaptırmaya yönelır Bılgının vasası ıse, gozlem ve yorumlardan oluşan. olanı anlamaya yonelen bır cabadır Bılım adamı kendmı. olanı onlama ışıne veren. yaşamı caraştırmok ve öğretmek» sözcüklerıyle özetlenebılen kışıdır Nıtekım bılım de bu araştırma ve öğrenrne ttılımınden, ınsanın kendısını ve doğayı anlama. doğa güclennı denetım altına alma: ve «flları insan icin kullonma ısteğınden doğmuştur. Burcda belkı, bılımın verılerının her za~ man insan İCln kullanılmadığı, tersıne bazan Insana karşı iş gordüğü öne sürulebılır Bu kcrşı Cikısa verılecek yanıtımız. bilgl ıle konu kullanmanın başko başka şeyler olduöudur örneğın. becerıksız bır ışcının kullanmasına bakıp yetkın bir aracı: kötü nıyetlı bır yargıcın uygulamasına bakıp yararlı bır yasayı kotülemek hakça olur mu? S geHstigin! kavramak v e Iterlemelerlnl g6w«n kaçırmamok da gerekır» (Bkz Atatürk'un Soy Jevlerı s.14) Demek kl Mustafa Kemal'e göre, dunyado herşey içın: uygarlık, yaşam, başarı ıcın bıncık uyarıcı, bilim. Bılım, duşünen, yorumlayan, eleş tiren ozgür kışıhkler yaratabıldığı, sonsuz arayışını surdürdüğü olcude ışlevıni yerıne getırrnıs oıuyor. Bu arayış onyargılı dogmalardan kurtulmak ıcın, gelışmek ve ılerlemek ıçın, tam anlamında ozgürlesebılmek ıçın bıncık koşul O, bılımın kendı kendısının efendısi olduğunu, kendı dışında boyun eğeceğı hıç bır yetkenın bulunmadığını « lım ve fen ıçın kayıt ve şart yoktur» (a g k s 44) dıyerek vurguluyor. Ilım ve fen ıçın yenı bilımsel duşunce ıcın hıç bır sınırlama ve koşul bulunmadığını açıkça dıle getıren bu ozgür duşunce anlayışı ve bllıme saygı, aydınlanmamn ve çağdaşlaşmanın bıncık koşuludur. Mustafa Kemal, gerçek bır cağdas aydın ve yonetıcı olarak, bağımsız dusunen, ozgur ve ozerk kafaların genç Türkıye Cumhurıyetının geleceğının guvencesı olacaklarını ve zor da olsa ulusun her bıreyıne bu nıtelığı verecek olan eğıtımın en onemlı ış olduğunu bıldığı ıcın, holk eğitımıne «başoğretrnen» olarak katkıda bulunmuştu. insanları ve düşuncelen putlaştıran ve hep lleriye doğru koşturup duran yaşamı karanlık bır muzeye çevıren her turlü kapalı dizgeye ve soplantıya karşı olduğunu, ozgur ve ozerk bilımsel duşüncenm uygarlığın tek sımgesı saytlacağını soyleyen Mustafa Kemaı, llericıllğinl ve özgürlukçuluğunu «ulusal ve çağdaşı bır devlet olarak kurduğu en buyuk yapıtı genç Turkıye Cumhurıyetını toplumun geleceğı olan bıncık dınamık guce, Türk gençlığıne emanet ederek ve şu sozlerıyle bır kez daha kanıtlamıştıcŞunu soylemeliyım kı bız, her araçtan yalnız ve ancak bır ülkü ıçın yararlanırız. O ülkü şudur Turk ulusunu uygar toplumlar içınde yaraştığı onura yükseltmek ve Turk Cumhurıyetını sarsılmaz temellerı uzermde her gun daha cok guçlendırmek, bunun ıcın de zorbolık düşuncesıni oldurmek.» (Soylev, s 655) Bu duşuncelerın yazarı olan Mustafa Kemal'm ozgurlük çağı dıye de adlandırılan yüzyılımızo ızıni bırokmış bılınch ve gerçek bır aydın olduğu konusunda hıç kuşkuya yer yok. O, ozgür duşüncenm her türlü zorbalığa karşı kullanıiabıiecek en güçlu sılah olduğuna bu sılahla donatılacak Turk genclığının ve tum Turk ulusunun uygar toplumlar içınde kend'lerıne yaraşan onura erışeceklerıne Inanmıştı Kanımızca gunumuzde de gerçek Turk aydınına duşen en büyuk gorev, ozgur duşunceye olan bu bılınçll Inancı yaymak, korumok, pekıştırmek ve tam onlamında gerçekleşmesıne katkıda buiunmak olmalıdır. Misakı Milli Mantığı er ulusun mantığı tanhınde bıçjralenır. Turkıye'run «mulk» kavramından «yurt» (vatan) ' kavramına geçışı kolay olmamıştır. Eskıden Osmanlı mülku vardı Neresım tethedersek, orası mulk olurdu Mulkumuzu savanmak gerekıyordu Ordulanmız Arnavııtluk ısyanını bastırmaya gıderdi; Trablus'a koşardı subaylanmız, askerımız Bağdat dolaylannda çarpışırdı Vatan sözcugunü ılk kez kullananın Namık Kemal olduğu soylemr Pekı vatan ya da yurt dedığımız zaman a>dımıza ne gehyordu' Sıhstre nu'' Basra mı? Erzıncan mı' Bagdat mı? Şam mı? Fılıbe mı? Selanık mı' Halep mı' Musul mu' Osmanhnın mülkunden geçıp Türkun yurduna nasü varacaktık' Yol uzundu. Tanhın kanlı yapraklannı birer bırer çevırmek zorundaydık Binnci Dunya Savaşında tran ıclerıne Kuvveı Sefenye >ollıyacaktık Irak cephesınde Ingılızlere karşı dovuçerek on bınleri entecektık Kanal seferınde Anadolu çocuklannı boşuna harcayacaktık Orta Asya düşlen kurarak Kafkasya yı aşııı Baku'ya sarkacaktık Acaba ozledığımız neydı' Osmanlı Imparatorlugunu kurtarmak mı' Turan İmparatorlugunu kurmak mı? H ••• Bılımin ardından gıtmekle belll ettiğl bır omccı vardır O oloylar alanında gerceklerl gözlemleyerek ve eleştırel yöntemın genel kurallarını uvgulayarak ılerler Olayları betımler ve yorumlar Bılımın her sav ya da kurama yaklaşımı. hatta burtlar herkesce kabul edılm ş bıle olsalar eleştirici yaklaşımdır. Bılım bu eleştırel tutumu kendısıne de uygular Durmadan yeni doğrular arar Öğrenilecek daha pek cok şey bulunduğu ınanç ve durtusünun doğurduğu atılımlarla ış gorür. Bılirrt acısından önemli olan, sattık (mutlak) olana bır takım değlşmez gerçeklere erışmek değll yrenı yenı btıluşlara atılmaktır Çunku, düşunce ancak ılerıye voneldığı zaman duşunce odına rıak kazonır insanın doğada ötefci canhlardan asıı ustunlüğü, daho cok öğrenme yoiundokı bitmez Çılgınlık düşleri yıkılınca yenllglnln karanısarlıgı bastırdı, ve mulku kurtarmak ısterken yurdumuzu yıtırmek tehhkesiyls karşı karşıya kaldık Büyuk devletler. Anadolu yu parça parça edıyorlardı Ne yapacaktık? Osmanlı mülkünun parçalanması Mlsakı Milll mantıgının oluşmasma yol açmıştır. Turkiye'nın uzaklannda binlerce kllometrelik cephe bovlannda savasarak tukenen ınsanlarımız tarıhsel olayların öğretmenliğınden gereklı dersleri alarak yurt kavramının ne demek olduğunu kavramışlardır. 28 Ocak l920'd« fstanbul Mecllsinın onaymdan geçen Misakı Mılli (Ulusal Ant) ılk kez Turkiye'nın •vazgeçılemıyecek sınırlarını çızıyordu Bapımsızhk Savaşı Atatürk'ün gerçekçi önderllğıyle başanya ulaştıktan sonra da yöntem değişmedı, Turkıye Cumhurıyetının dunyaya bakış aç> sını oluşturdu. Bız uzak ulkelenn ve yabancı halklarm karışanı görüşeni degıldık artık, Anadolu'da yükselen ulusal bır devlettık Yurtta sulh. cıhanda sulh» temel şıarımızdı Osmanlmm mülk anlayışından ve fetih sevdasından uzaktaydık, Enver Paşanm Turan düşlennde planlanan debce atıhmlardan derslerimlzi almıştık Bız yurdumuzu korumak savunmak. yuceltmek, fcengınleştirmek, gelıştırmek amacındaydık Ataturkçulüğun dunya göruşü budur Trablus ta îtalyanlarla Osmanlı mulkü adına çarpışmış kuznandan. Afyon'da yurdu kurtarmak ıçın Yunanlılara karşı meydan muharebesı vermıştır Böyle bır önderin «Mısakı Mıllı» mantığına bağlanması dogal degil midır? Gazetelerde ve dergılerde Türkiye'tu'n Körfez politıkasında etkın rol oynayacagı ve Anadolu'dan Basra'ya Amerikan koprusü kuracağı haberlenni okudukça inanamıyorum Bu söylentılerin gerçeğe uzakhğı Körfez'ın Anadolu'ya uzakhğı kadardır Taaa Hint Okyanusuna açılan bır bölge Için Turkiye hangı hesaba dayanarak rizıkpya gırebilır' Böyle bır siyaset ulusal tarıhlmizan mantığına ters düşmez mi? ABD. dunya landarmahğmın bazı görevierine bizi sunnek isteyebılır Yıkılan Şahhk yenne Ortadogu'da bır yeni kolluk gücu oluşturmak lsteyen Vaşıngton'un kendı çıkarlarına gore hesaplan vardır Ancak Turkıye'nın de bır tarihi ve Ankara'nın tanhsel bıiıncı vardır. CVCT OKTAY AKBAL Hflvın Atatürk'süz Bir Takvim B ir duvar takvlml. Acıyorum 10 Kastm yapraflım. Bakın neler yazılı o yaprakta: Hadısı Şerıf. «Bır koyun sürusune sal vcrn".ış ıkı aç kurdun yaptığı zarar, servet \/e mavkı duşkunu bır adamin dınıne yaptığı zarardan ccha büyuk değıldır» «Tarıhre Bugün». Sultan II Murad'm Varna seferi1444 B r '6S,m Sultan Ahmed camısının gorunüşu. Bır de Nutoan uumla: «Sab>r cennetın hazınelerınden bır hazınedır» Ay'ca namaci" hakikatı adlı bir yazı... Evet, leps bu... 3u sağcı gazetenm çıkardığı duvar takvımıriGe 10 <3sın> yaprağında yazılı olanlar... B r Musiafc Kemal varnıış, Ataturk diye ulusun «Ata'sı olmuş bu\ük bır adam . Yabancıların elınden bu ulusun c u r u n u , dın nı. ulusallığını kurtarmış. O olmasaymış, bu yurt sunun bunun elınde kalacakmış Turkıye Cumhurıyeti ni kurmuş, yüceltmış Genç yaşto da clmüş 1C Kasım yıllardır bir yas gunüymüş, Ata'yı an mak günü... Üstelık de 1981, Atatürk'ün 100 doğum yılıymış Tüm Türkıye hatta uygar dünya 1981'I «Ataturk Yılı» saymış... Vız gelıyor, vızl... işte bu takvlmın 10 Kaeım yaprağı Saidı Nursi'den damlalar var. Atatürk'ün adı bıle yok... Oysa acıyorum 12 n san günunü «meşhur tarıhçılerl mızden Ismaıl Hakkı Danışmend'ın vafatı» (Hanı Kronoloıık yapıtında Ataturk'un adına yer vermeyen sozde tarihçM» ışte 30 mart «Fatih Sultan Mehmefın doğumu». 10 şubat «34 Osmanlı Padışahı Abdulhomıd'ın vefatı», 26 ocak «Istıklöl Mucadelesınl ılk başlatan askerlenm zden Kâzım Karabekır Paşa'nın vefatı», daha neler var Vahdettın'ln kaçışı. tüm Padışahlann doğum ölüm tarıhleri, Bedıüzzaman adıyla anılan Saıdı Nursı, da ha doğrusu Saıdı Kurdı'den saçma sapan özdeyışler... Gelın de bır anlam verln şu Nur dam'alarına tHayat, blr seyı her şeye malık eder». «Bir tane sık bır harman yalanları yakar Bır tane hakikat b>r harmao hayalata mureccahtır», «İnsanları conlandıran emeldır, olduren ye ısdır» gıbılerden «denn» sozler. Acıyorum 11 kasım günu nü buyükharflerleşoylebıryozı, «Ahmaklık yanlışta ısrar etmektır» Nıye 11 kasım'da boyle bır yazı?... Kıme. Atatürk'u her 10 Kasımdo ananlara mı?... Yoksa yarım yüzyılı da aşan bır zamandan berl Ataturk'ü de, yarattığı Cumhuriyet de. ılencı otılımları da. yarotılan uygar toplum düzenmı de bır 'ürlü benımseyemeyen yobazlara m ı ' .. Akmoklık yanlışta ısrar etmektır, ama yanlış nerde, kımde' .. Ataturkçuiukde mı. yoksa Ataturkçüluğe korşı çıkmayı ınotla surdürenlerde mı'... 10 Kasım günü Atatürk'ün adını bıle anmayarak nıtelıklerlni gosterenler de mı?... Bir sağcı gazetenm yılbaşında plyasayo çikardığı duvar takvımınde Ataturk'un adını görebılmek ıçln büyuk çaba harcamak gerek Bır ikı yerde «Mustota Kemal Pa şa» adına rastlarsınız orneğın 19 Mayısta hepsı bu... 12 Eylul den sonra bıle gorüyorsunuz yobaz kafclar eskl yollarında yürumektedırier Bu denlı «ahmaklıkta dırenmeve» bır anlam vermek guctür. Geçen gun gazetemızde Ankara Vaızi Osman Zünv rüt'ün Igınc bır yazısı vardı Çağdışı yobazlara bu güzel yazıyı okumalarım oğutlerım «Ataturk'ün Dın Anlayışı'nı anlatan yazısında Zumrüf dıyor kı: «Atatürk'ün dın anla yışı. akia. mantığo ve gerçektere uymoyı buyurucudur. Akıl yenı yöntemıer buiuyor onian kullanıyor. teknik ıse btlındığı gıbı su'ekl' gelışme ıçlnded r Ayrıca dın, değışmeyen ılkelerın yanısıra değışebılırlığı emredıcı ayetlerl icermektedır Mecelle'mn 39 maddesınde «zamanın değışmesıyie hükumienn değışmesı» yuzyıl önceden Osmanlı toplum jnda benımsenm ştır Gerıciler kendl ken dıienne de tutarsızdırlar Hem Kuran'ın hüküm'erının ge iecek çağiarı kapsadığını söyierter, hem de llerıcillğe. gellşmeye karşıdırlar..» Su duvar takvlml, cıkarcılığa arac yopılmak lst«nen «gerlcılık»e Ataturk ve Devnm düsmanlığı en venı örnek . 10 Kaeım günu Atatürk'ün adını blla anmavan, ertesı gunü de «Ahmaklık vonlışto ısrar etmektin demektan cekmmeven gerıcı kafaiora Devrim TurVive'smde hâıâ ro6tlomak üzucudur utanc vencidır unya'da son çeyrek yuzyılda eczacı ve eczacının ışlevı, kişisel konum ve uğraş etkınlığı olarak dramatık değlşımler geçırmıştlr Tedavl yı ıçeren reçetelerı dolduran gizemli ılacın öğretısel el ısı (havan vb) sanatlarını ve tek n klennı gerektıren değerdekı el ıle uretımi ittıkce azalmış tır. Şımdılerde eczacı, arılığını oldukça yıtırmış olarak sa nayı'de uretılen büyük mıktor dakl ılaçları kullanan sağlık ekıbınde doğrudan hak sahıbl bir uyedır. llaçlar hakkında zo runlu olduğu gerekleri yerıne getıren bır uzman olarak, bu liaçları ozümledığl bılgısının guvenlığı ıle hekım ve hastaiar la danışma yaparak kullanır. D Eczacılık ve Eczacı I GENELDE SAĞLIK HİZMETLERÎ, ÖZELDE EÇZAÇILIKLA İLGİLİ YASALAR, GÜNÜN KOŞULLARINA VE UYGULAMA ALANLARINA GÖRE ÇAĞDAŞ ANLAMDA YENİLENMELİDİR. duzenlenmesı (aygıt. araç, gerec vb eksıkl klerın gıderilmesı ile yenı gelışmelerı ızlemek ıçın kıtap, dergı vb) ve üret me yoneiık ışlev ıçeren ışleyış kazan dırma duşünulmemıştır Yarım yüzyıl oncekı eczane duzenı, o günun koşuılarında yeterlı ken gıderek artan Batı ilaç pa zarlamacılığı ıle şımdılerde; o günlerın uretıme yonelık hızmet yeterlılığınden de geriye gıdılmıştır Turk Kodeksl gerek lenne gore yeterlı olmayan kamu eczanelerı vardır Eğitimde Aksama Eczacının uğrcş etk nlığının bu suredurumu (atıllığı) sonucu. eczacılık eğıtım kurumları meslek yaşamında karşılaşılan sorunlarla sureklı uyanlmamıştır, gıttıkçe eskı oğrencılerınden kopmuşlardır. Eczacılık eğıtım kurumlan, ancak kendı gozlemlerıne göre, kendılerıni ulke gerçeklerıne yönelık yenıleme gereksınımlni duy muşlarsa da bu çok yovaş blçımde gerçekleşmektedir Geçmışı çok yönlü değerlendırmenın, geleçeğl sağlam temellere oturtmanın Ilk adımı ol ması gerektiği anlayışı Ile, Devlet Ilaç Nıtelık Denetım Ku rumu kurularak Ilaç üretımlnın etkın b çımde denetlenmesıni: bıtkısel ve hayvansol kaynaklı bır çok ılaç etken hammaddesının yurt ıçınden kazanılması yoilannın araştırılarak gerçekleştırilmesını, ılaç etken hammadde uretımının, yaşamsal nl telıkte olanlardan başlayarak devlet eiiyle sağlanmasını; kamu eczanelerınin yurt çapında standardıze edılerek, yeniden donatımı ve uretıme yonelık çağdaş düzenlenmesını; eczacı lık eğıtım kurumlarının da eğıtım, program ve yöntemlerınl standardıze ederek, eczacıiığın çağdaş uygulama alanlanna göre geliştirılmelerini dllerlz. Gellşmış Olkelerde, sanaylleş me surecınde oluşan bu değışımlerın eczacılık mesleğml doğrudan sarstığını kavramak zor değıldir Ancak, doğa, top lum ve duşüncenm sureklı bır devınım ve değışlm icinde oluş turdukları evrlmın, kendi Iç ça tışmalarının ortaya çıkardığı bır olgu olmasıno koşut olarak, değişım ve gelışımlerın, bu süreç içınde eczacılığı odak olarak ılactan ınsana ycnelttığı de gozlenen bır gerçektır. Hızla gelışen sanayıleş me ılacın el ıle üretımını ortadan kaldırırken, ılerleyen bılım sel calışmalar ve teknoloıı, uretılen ılacların insana uygulan masında cok yönlu karmaşıklığı da bırlıkte getırmıştır. Örne ğın, yapıetkı ılışkısı yanında yapıtoksısıte ilışkısınm, teratoıenık (fetuse gecen ılacın fe tusde deformasyon etkinliğı) et kılerın. ılacların birbırlerı ile çok yonlu (fızıksel, kımyasal vb.) uyuşmazlıkları yanında ın san vücuduna uygulandıktan sonra organızmada çok yönlu etkıleşmelennın. ılacların laboratuar bulgularmı etkılemelerının, ılacın bıyolo|ık yararlılığının, llacbesın etkıleşmelennın vb araştınlmaları gerekmıstır. Eczacının, ılacın üretımı yanın da Ilacın ınsanda emılımmden bıyoloıık yararlılığı ve boşaltı mına kadar seyrını ızleyerek, klmıkte en etkın ve guvenll bı çımde uyguianmasına kendı bıllmsel dısıplını içınde yonelmesı kaçınılmaz olmuştur. Sağ lık hızmetinln ortaklaşa üretılen bır ekıp hızmetı olduğu, her bırı ayrı bır bllım dısıplını ne gerek gosteren konuların bırlıkte ozumlenerek hastaya sunulduğu olgusu somutlaşmıştır. Ecz. Tümay DOĞUÇla sağlanmaktadır. Sentez blrımlerınde genellıkle ara ve da ha çok son aşamalardan baş layarak uretım yapılmakta, bu da teknolojık açıdan ulkemıze bır ryenılık getırmemektedır. Ülkemızde varolan etken hammadde gızılgücü (potansıyelı) de değerlendırılmemektedır. pahalı ve zor olan tedavi edlci sağlık hızmetını desteklemış tır. Koruyucu çevre ve halk sağlığı calışmalarının gerektıgl olcüde gerçekleştırılmemesı. Ilac tuketımını arttırarak yurt ekonomısıne olumsuz etkl yap mıştır, ılacın ınsandakı seyrınl izleyerek. sağlıklı ve ekonomik ılac uygulonması içın eczacılık ışlevı de odak olarak Insana yoneltılmemıştır Ülkemızde montaı sanayıı de nilen bır sanayı surecı yerıne. gerçek bır ılaç sanayıı surecı yaşansaydı, gelişmiş ülkelerde de sanayı surecı ıle doğal ola rak ortaya çıkan bunolım olgusu, eczacılığımızın en değerlı mesleklerden birı olarak düşunülduğü ve edınildığı zaman dılımınde ortaya cıkardı Oysa, bunalımın ortaya çıkması gereken dılımınde eczacılığın pek parlak bır geleceğı var sa nılıyordu Us zekâ başarı olcüsu olarak benımıetılmek ıstenen ve bunda başarılı da olunan çok para kazcnma anlayışına koşut olarak; aynı zaman dılımınde cck para kazanan mesleklerle llgılı özel yüksek okulların açılması ılgınçtır. Hastane ve öbür sağlık blrimlerınde eczanelerln yenıden Olumsuzluklar Ilaç fabrıkalarında Ilacın formasötık bıçımı uretılıp ambala|lanarak hazırlanmış ılaç olarak halka sunulmaktadır. Uretılen ılaclar ıcın yeterlı nıtelık (kalıte) denetiml de yapıl mamaktadır Bu koşullarda ec zacı sanayıde çalışsa bıle bıigı ve becerısını gerektiği ölcüde sunamamaktadır. Buna ek olarak, tlaç tabrıkolarımn hekımı kendılerıne bağlı olarak yönlen dırme çalışmaları (hekım aday larından profesorlere değın gon derılen ılaç orneğı, broşur, der gı vb) ilaç seçımınde hekımlerı buyuk olçude etkılemiştır, bu etkıleme de hekımlert hasta ıcın ozel formül ve doz içeren majistral ilaçlardan gıderek uzaklaştırmıştır. Hekım ve eazacının bırbirlenne koşut olarak yönlendırilmelerl. cok daha BULMACA SOLDAN S A Ğ \ : 1 Içinde erlmls olarak bırtakım mineral maddeler bulunan kaynak suyn 2 Zihlnde tasaııanan bır konuyu soz ya d s yan Ue btldlrme. anJaum Bir üBİan 3 Bır dllegto yerlne fçelraesl lçtn kutsal sayıîan bir ölüye ad&nan ?ej 4 Yabancı dilde anlayı?. düşunü? 5 Oeİecek zaman Anlam 6 Ter s< n.an2anezıc stmgesi Pan*sız da^ıtılan su 7 Ağacın bOlOmlertnden Bi ta^ıtın alb bildigl ton mlktan 8 CJecikmeye gelm&.. ivedl Tersl çaUşma konusu olan herşe>, 9 Kflynar suda ksbugu Ue u pl«lrilnüş yumurta VLKARIDAN AŞAĞIYA : 1 Konjklan aîr.rlayân kim ee. 2 Bagışlama DoŞan cln slnden, ava alışanlabilen krüçül! yıracı kuş 3 Terai Islm Nıkelln slmgesi Bltkt teUerl deıneti 4 Bır sözcukten sonra gtıerefe o sözcnjk ile otekıler arasında ilgi k u n a sdzcük Bır nota. 5 Eski dıld« pismanlık S Balıjı toplamak ıçm dalyan ağı.ıın yukanya alınmau 7 Kınakma kabuklanndan çıkanlan ve sıtm« Uacı olarak kullanılan beyaz alkaloit 8 Tersi dunyamn uydusu Yontucu aetlerle ıslenen maddelerden doküler hınntıl^r 9 Es 123456789 Çağdaş Yenilenme Genelde sağlık hızmetleri, ozelde eczacılıkla llgilı yasalar, günün koşullarına ve uygulama alanlanna göre çağdaş anlamda yenılenmelıdır. örneğin, sağ lık hızmetlerıne uzmanlaşmo, Tababet Uzmanlık Tüzüğü kapsamındadır. Bu tüzük yerıne, toplum sağlık hızmetlerine ortaklaşa üretimle katkıda bulunan mesleklerin uzmanlık alan larını kapsayan «Sağlık Bılımle ri Uzmanlık Tüzüğu» çeşitll bıllm disiplinlerinin özümlendiğl ekıp çalışma barış ve veriminl artıracaktır. Uzmanlık eğıtimi, uygulamalı çalışmalara ağırlık vererek, tü ketlci bır yuksek öğrenim aşa ması değıl, hızmet ureten bir süreç olmalıdır. Klinıkte etkin hlzmet üreten eczacının kllniktekl görev, yetkl ve sorumluluklannın bilim dısıplmine uygun bıçimde eczacılıkla ılgılı mevzuat içınde be 'ırtılmesınde yarar vardır Tıpda, tarımda, evde kulianılan bir çok maddenın yapısı, doğası, toksık özellıklerl, tedavı bıcımleri hakkında bılgı bulunduran Zehırlenme Danışma Merkezlerının ülkemızde de kurulmasının halk sağlığı açısından Ivedı olduğu kanısındayız. Sağlık hızmetlerınin bir eklp • sunulduğu çağdaş oiguya a davanarak, sağlık ekıblne katı lan her bilımsel dıslpllndekl üyenln «tam sure» ödeneğınden vararlandırılacaâını umarız. dllde sorumlulugu üzerine alma ya da bır lamsenln yükumlendlğ, 1} Arazlde kullaralao bır tasıt DCNKt BULM.4CANIN ÇÖZlMf) SOLDAN SAĞA : 1 Elcsa tfrık 2 Gam» Kl 3 El Morfll 4 Maraneoî. 5 efeK 6 naY Ekose 7 Lt Statlk 8 Kantın 9 Kbnra Iİ11. YUKARIDAN AŞAĞIYA : 1 Egemenlik 2 Kalafat S Sm Rer Kr 4 Aımnk Sara 5 Neon E t na 8 rG Kat 7 Fonotik. 8 Ittı Süü 9 KİD TOPLANTI ÇAĞRISI TÜRKALMAN KÜLTÜR İŞLERİ KURULU DERNEĞI İSTANBUL ŞUBESİ GENEL KURUL TOPLANTISI 26 şubat 1981 perşembe günü, saat 16 0O'da, Odakıüe1de (tstıklâl Cad. 286 Kat 3, Beyoğlu, Istanbul) yapüacalctır. İlgılüere duyurulur. YÖNETtM KURLUJ GÜNDEM: 1 2 3 4 5 ruluntm 6 7 S Toplantmın açılışı. Toplantı başkanı İle üd yarmanm seçımL Çaüşma ve denetleylcller raporlaruun okunması. Raporlann eleştinlmesı. Istanbul Yonetım Kunüu ve Denetleylcüer KuYenl Uyelerln kabulu. Yonetım ve denetleylcüer önerller ve lstekler. taıruUannm seçiınL Gelişmiş Ülkelerde ve Bizde Durum Gelişmiş ülkelerde sanaylleş me olgusu ıle eczacılar, tşlevlennı ınsana daha cok yöneltırlerken, kendılerını aşan bu değışımle kendılerıni yenıden duzenleyerek bılımsellıklerını. üretkenlıklerini daha somut olarak hastaya u/gulayabılırlerken, ülkemızde eczacılık mesleğının ılaç sanayıının gelışme sı ıle gıderek işlevını yıtırdığı anlamında bır ımgenın varlıgı ılgınçtır. Nedensonuc tilşkısi Irdeiendiğınde gerceğın gorünenden ayrımiı olduğu görü lecektır. Cunkü, şeylerin 6fldeoe yanıltıcı görunüşlerinl yokalayan gündelık deneylerlmlz le hükum verıreek. bilımsel 9er cekler her zaman aykın flelır,er. Olkemizde llac etken ham Cumhuriyel Sahîbi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüık T^.Ş. adına NADtR N\Dt Genel Yaym Müdürü ..„ OKT4Y KURTBÖKE Müessese Müdürü EMİNE ÜŞAKLIGtL Yaza Işleri Müdürü TURHAN ILGAZ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık TJV.Ş. Cagaloglu, TUrkocağı Cad. No • 39 41 Posta Kutusu: 246 tST\\'BUL Telj 20 97 03 BtROLAR • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHtF > Tel.: 17 58 25 17 58 66 tdare: 18 33 35 • tZMtR: Halıt Zıya Bulvan No.: 65 Kat: > Tel.: 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Ataturk Caddesi. Turk Hava Kurumu tşhanı K a t 2 No.: 13 Tel/ 14 550 19 731 TAKVİM 18 ŞUBAT 1981 tmttfc 8.13 Oört«« 7.50 öğl« 13.28 Iklndl Aksam 16.23 18 48 Yatsı 20.18 SomeratDt: 1115
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle