28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 6 ARALIK 1981 YÖK ICIN NE DEDILER? Yüksek Öğretim Yasası; üniversite, akademi ve yüksek okullarda yankısını sürdürüyor. Yasayla ilgili olarak her kademedeki öğretim üye ve görevlisinin görüşlerini açıklamayı sürdürüyoruz. konuşmasında, Cumhuriyet, 19 Kasım 1981). DR. M. ŞEHMUS GÜZEL (AÜ. SBF), DR. METİN İNCEOĞLU (AÜ. YÖK'ün hazırianmasmda bırçok bakımdan ülkemiz koşullaSBF BYYO). DR. CELALETTİN KOCAK (AÜ. ZİRAAT F.), HİKrına uymayan bazı Batı ülke modelleri arayışı yerine Turkiye'MET TÜMER (AÜ. ZİRAAT F.), (AÜ. FEN F.), NİHAL YILDIRIM mizin 1932'den bu yana üniversite konusundaki binkimi bize bi(AÜ. EĞİTİM F.). rmcii bir kaynak olmalıydı. Üstelik, bu birikımin her aşamaaa «2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanuna (YÖK) tasarısı hazırdemokratk katılımm genişletilmesi yönünde olduğunu Üniversılanırken bazı üniversite ve fakültelerden öneriler alınmasına telerimizin gelişım süreci göstermektedır. karşın, kanun çıktığındo ne yazık ki sadece belli oğretım ü/eYönetsel ozerKİİğin yanı sıra, yeni yasa 3. maddesının (d) lerinin önerilerinin gozönunde tutulrnuş olduğunu görcluk. Oysa, fıkrosının acık hükmüne karşın bilımsel özerkliği de kaldırmaktüm üniversiteleri kapsamak cmacıyla cıkonlan yasada butun tadır. Örneğin bırcok görevi arasmöa bilımselliği de ölcmek universitelerin önenleri gozönunde bulunaurulmaUydt. amacıylo üniversite dışından seçılenlerin de belli bir ağırlıkta YÖK'ü hazırla/anlann özellıkle Tıp Fakültelerini gözbnünde bulunduğu YüKsek Öğretim Denetleme Kurulu (m. 8 ve 9) oluşbulundurdukiarı kanısı kamuoyunda yoygmdır. Kanuna bakıldıturulmaktadır. ğında, gercekten hazırlayıcıların fen ve sosyal bılimler öğretıDemokratik kurum ve davronışiarın yeterince yerleşmedıği mi yapan fakülîelerin bazı sorun ve koşullarını yeterince gozTürkıye gibi bir ülkeae yönetsel özerklık olmadan bilımsel özerkönunde tutmadıkiarı görüimektedir. Bu açıdan çözüm, tıp fakülliğın de olmoyacağı acıktır. Do.'oyısıyla bilimsel özerkliğe içlentelerini ayn yasalarla düzeniemekte Granabilır. likle inanıyorsok, onu yönetsel ozerklikle desteklemeliyiz. YÖK'ün, üniversite kavramını kaidınp, bütün fakülteleri Yasa. tüm öğretim üyeierınîn mesleki güvencesmı önemıi yüksek okul gıbi ele almcsı, Türkiye'nin 1932'den bu yona oiuşölcüde kaldırmaktadır. Oysa, hangi meslekte olursa olsun sağturduğu ve M. Kemal Atatürk'ün be'irttıği cağdaş bıiimseliık anlıklı ve verim'i çaiışmanm birincil koşulu mesleki güvencedir. layışı.na, üniversiteye verdiğı değere :ers düşmektedır (Bk. Hirch: Asistanlık kurumunun kaldırıimasıyla bilımsel personel ka/Dünya Üniversiteleri ve Türkiye'de Ûniversitelerin gelişmesi, AÜ nakta kurutulmakta ve üniversiteye asistan olarak girmek ısteYay, 1950; Ö. Ozankayanın YÖK konusundaki görüşunde, CumV<Jn gencle'in cesareti kırılmaktadır. Oysa. üniversitenin kendın' huriyet, 27 Kosım 1981), YÖK, yalnızca 1932'den beri suregelen »"inilemesi ve bilgı uretmesınde genc kuşakiarın özel bir özen ve gelenekselleşrnjş ünıv6rsile anlayışımızo ters düşmekle kalve guvenceye gereksinim duyduğu acıktır. mayıp, bu aniayış;n ayrıimaz parcaları olan bilımsel ve yönetsel özerkliği de kaldırmaktadır. Yoso, yönetsel bınmlen oluşturmak ve sorumluluk vermek % «Asistanlık kurumunun kaldırılmasıyla bilimkonusunda atama yoiuyla getirilen kişilere ağırlık tanıyarak yösel personel kaynakta kurutulmakta ve üninetsel özerkliği kaldırmıştır. Oysa, üniversite geieneğimizde yöversiteye asistan olarak girmek isteyen gençnetim secim yoiuyla oluşturulmakta ve bu seçimlere en geniş lerin cesareti kırılmaktadır. Oysa, üniversitekatılım sağlanmaktaydı. Bu konumda yeni yasada bıle ilginc bir ileri adım vardır: Yasa. docentlerin senatolara seçilmesinin kendini yenilemesi ve bilgi üretmesinde ni öngörmüştür. Bu demokratik katılım bakımından olumiu bir genç kuşakiarın özel bir özen ve guvenceye adımdır. Ama öte yandan «araştırma gorevlisi» ünvanı veriien gereksinim duyduğu acıktır.» doktorasız asistanlar her türlü yönetim mekanizması dışında bırakılmıştır. Yüksek Öğretim Kurumu'nun atama yoiuyla oluşturulmasıTeknik öğretimin asistansız yapılamayacağı e yasa ko/unı. rektör ve dekanlann benzer yolla soptonmosını savunanlar cunun sözieşmeferini her yıl yenileme koşulu altında «canta bazı Batı ülkelerinden örnekler vermektedir. Biz ne bu görüşe taşıyıcı» kişiliksız «araştırma görevlislen yaratma amacında oine de savunmaya katılmıyoruz. Cünkü, yönetsel özerkliğin kal madığını düşünerek YÖK ün değiştırilmesinde bu konuların dıkdırılması bir yandan şimdiye dek Türkiye'deki uyguîamanın dokate alınacağını ümit ediyoruz. Ayrıca şu andaki osistanların ğal gelişimine. demokratik bir toplumcfaki kurulların secimle kazanılmış hakları mutlaka korunmalıdır. oluşturulmosı, özerk kurumlar da en geniş tabanlı secim olaHic kimsenm belli koşullar icinde karşı olduğunu sanmadınoklanylo yöneticilerin saptanması ilkelerine, öte yandan M. Ke ğımız «rostcsyon»un öğretim üyeleri arasında eşıtliğe uymayan mal Atatürk'ün eğitimin Türk toplumunun gerceklerine uygun durumlar /oratması ve bilimsel birikıme henüz tam anlamıyla olması isteğine uymamaktadır. (AÜ Rektörü Türkân Akyol'un ulaşmamış gençıerin oncelıkle düşünülmüş olması yüzünden bu duzenlemeden beklenen yarara ulaşılamıyacağı kesindır. Dahası. 1750 sayılı yasa cercevesınde zaten ısteyenier «rotasyon»a girebiliyorken, bu kurumun zorun\u kılınmosmm da bir cok sakıncalar taşıdığı acıktır. Örneğin bilimsel calışmaların sürdürülmesı sonuclandınlması konularında gidilecek yerlerin elverişsiz bilimsel. toplumsal, ekonomik olanakiarı bir cok öğretim üyesini olumsuz yönde etkileyecektir YÖK'ün öğrenciler icin paralı eğitimi öngörmesi, eğitlmde imkan ve fırsat eşitliğine tamamıyle ters düşmektedır. tABD'de de boyle» dıyerek bu konu geciştirilemez. Amacın yüksek oğretimi varhklı kesımlerin kışılerin yararlanabileceğı bir hizMehmed KEMAL met durumuna getırmek olmadığını biidiğimizden bu sakıncah durumun ivedilıkle aeğiştirilmesınin yararlı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca devam zorunluluğu getirilerek yeterli burs vo kreSKİDEN, sabahlan kalktığımda içim kazınır, içkinin di olanaklonyla destekleyemediğimiz toşralı öğrencilerin büverdiği açlık tepeme vururdu. Zaten ögleye yakın yük kentle^deki yaşama koşullar, daha da zorlaştırılmaktadır. uyanırdım. Hemen hatırıma bol yoğurtlu, salçalı, Yine bu bağlamda, calışan öğrencilerin iş ve yüksek öğretim yağda gezdirilmiş küçük küçük ekmekli İskender düşerarasında seçenek yapmak zorunda bırakılması da bu zorluğu di. Hemen yıkanır, giyimr, bulvardaki kebapçılardan bidaha artfracaktır. rinde soluğu alırdım. Güney'den lahmacunun, acılı keYÖK'ün uygulanması durumunda, öğrencilerimizin alacaklababın, acıiı ezmenin buralara göc etmesi gibi, Bursa'r\ öğretim kaliiesi düşecek, yetişecek genc kuşaklar yeterli ve dan İskender gelmişti. Daha onceleri Ankara, Güneyin yetkin bilgi donatımından yoksun bırakılmış olacak ve doloyıkebapiarını da, Bursa'nın iskenderini de bilmezdi. Ansıyla ulusol çıkarfarımız açısmöan önemli sakıncalar doğacakkara'nın kendine özgü tandırı, döneri vordı. Guney ketır. bopları da, iskender de, testi kebapları, mantılar da 1950 YÖK'ün en kısa sürede yapılan eleştıri, getirilen öneri ve Demokrasinin ürünleriydi. Taşra politikacıları başkente çözumler ışığmda gözden gecrilerek Türkiye'nin sıyasi, iktisadi doluşmaya başladjğında kendi oğız clışkanlıklarını da va toplumsal yapısına, yoni kısaca toplumumuzun dünkü, buyanlannda getirmiş'er, bunlar yeni dükkanlar açılarak günkü ve ge'ecekteki gercek ve gereksinmelenne uygun olarak yaygınîaşmıştı. değiştirileceği ve bu değişiklikte tüm üniversite ve fakültelerin Ant'cıra /okantalarmda kebapcılık pek azdı. Daha önerilerinin dikkate alınacağı inancımızı belırtmek istiyoruz.» çok ahcılık vardı, tencere yemekleri yaparlardı. Kebapçılıx, gün gelai ki ohcılığı öldürdü. Bugün doğru dürüst Dir tencere yemeği yfyecek olanlar dişe dokunur bir lokantayı zor bulurlar. Geriye, ilkelliğe doğru olsa da her yemlik, esk'iyi cökertiyor, carçabuk yerine gecıyor. Geleneklerimizle öğünürüz ya, bir bölgenin geıenegi ötekl bölgeyi kcpsarken, kendinden önceki geleneği ae yok ediyor. Iskender dedim de, Montaigne'nin «Denemelentinde Istanbul Haber Servisi 3 veya dalıa fazla üniversite sı bir öyküye raslamıştım. Makedonya'dan cıkan Filip'm Üniversiteye girişte getirilen navına katılanlar ise yine 1982 oğlu İskender, Doğuyo doğru ilerler, ülkelerî bfr bir a/ır yeni sınırlamalar eşit olarak, sınavlarına giremeyecekjerdı. eşit durumda olmayan öğrenci2 1983 ÜNİVERSİTE SIken bir alay dalkavuk da cevresinde onu pöhpöhıermiş. lere uygulanacak. NAVINDA: USYM'ye göre, <Sen tannnın ve buyuk Zeus'un oğlusun!» Yeni Yüksek Öğretim Yasa1977 orta öğretim mezunları Bu sözleri işıttikçe koltukları kabaran Imparator sı'yla, «Yüksek öğretim ku1983 sınavına giremeyecekler rumlarına girme niteliği kazan gülermış, kendınin tannnın ve Zeus'un oğlu olmadığını, 1978 mezunu ise, eğer önceden mış tüm öğrencilere, orta öğ3 kez sınava girmediyse 1983 Filip'ın oğlu olduğunu bilirnniş. Bir gün yaraianmış, retim kurumlarını bitirdikleri yılı son sınav yılı olacaktır Yarasından kanlar akarken, dalkavuklannı cagırmış: tarihten itibaren 6 yıl içersinBöylece, 1978 mezunları 1983 «Şimdi buna ne diyeceksiniz?» dıye sormuş. «Mis de 3 kez sınava girme hakki» yılına kadar kulJanmış ya d a gibi, kıpkırmızı insan konı bu, değil mi? Bunun neresi tanınıyor. Bu sınırlamayı getı kullanmamış oldukları 5 sınav tanrı kanı? Hic tonrıların boyle kanı olur mu? Homeren yasa 6 Kasım 1981'de jiidöneminden, sadece birinde ros'un destanlarında tanrıların akan kanı hiç böyle rürlüğe girdiğinde; öğrenciler, YÖK'ün yeni getirdiği sınırlaözellikle orta oğretimi bitir malardan haberdardır. Diğer 4 miydi?» dikleri tarihler bakımından sınav döneminde ise eski 1750 Bir başka gün de, bir boşka dalkavuğu İskender'e farkJa durumda bulunuyoriar sayılı Yüksek Öğretün Yasası«Sen guneşin oğlusun, ey yiice Imparator!..,» diyesi oldı. Bazılan 6 yılını tamamla nın sonsuz sınav hakkı sözkomuş. imporotor; mış, bazılan ise tamamlama nusudur. «Yağcılığın sırası değil...n diye dalkavuğunu azarmıştır. İkinci olarak, lise ve 3 1984 ÜNİVERSİTE Sllamış. «Her sabah oturagımı döken uşağım benim güdengi okulu bitirdiğinden bu NAVINDA; ÜSYM'ye göre, neşin oglu olmadığımı biliyor, güneşin oğlu sabahları yana 6 yılını tamamlamamış mezunları sınava katılamayaöğrenciler arasında d a yıl sa caklar. 1979 meEunlan içinse ye oturağını boyle kirletir mi?» yısı itibariyle farklar vardır. ni yasanın yürürlüge girdiği Bir süre güneşin de, tanrını n da oğlu olmaktcn Diğer yandan, öğrencilerin gir 6 Kasım 1981 tarihıne kadar kurtulmuş. Ancak Persleri yenıp, iran toprakıarını aldıdiği üniversite smav sayısı d a sonsuz sınav hakkı sözkonusu ğın da, oranın ıleri gelenleri cevresini almışlar; «Yarın gefarklı durumdadır. Hiç üniver dur. Eğer sözkonusu sonsuz sı lip ayaklarımıza kapanacaklar, sizi ateşin oğlu diye kutsite sınavına katümamışlann nav hakkı döneminde 3 hakkısayccoklar.» demişler. yanında, birden fazla sayıda sı nı da kullanmış ise, kalan* üç nava girenler, sınava katıiıp ka yıllık sınav dönemi. haberli ol«Ama, ben oteşin oğlu olmadığımı biliyorum.» zandığı halde bazı nedenlerle duğu halde biç bir ise yara«Gelenler, imporatorun ateşin oğlu ofduğuna inanokula gidemeyenler ve okula mıyor. mazlarsa, başeğmezler, bağlanmazlar.» devara ederken çeşitli neden4 1985 ÜNİVERSİTE Sl«Ben bunu yapcmam. Arkadaşım olan komutanlalerle ayrılanlarzn durumiarı da NAVTNDA; Yine ÜSYM'ye göra ne aıyeceğlm.» sözkonusudur. re 1985 yılında 1979 mezunları «Bunu yapmazsanız otoriteyi sağlayamayız.» Öte yandan, eğeı, yeni ytlsınava katılmıyorlar. Diğer yan Bunu yapar ama, bir ycndan da aklı fikri çocukluk rürlüğe giren Yüksek Öğredan 1930 mezunları 6 Kasım tim Yasası'nda müktesep hak1981'de yürürlüge giren yeni arkodaşı o:an kOTiutanlardadır. onlara ne diyecektir! lar sakiı tutulsaydı, «orta öğ yasadan haberdar olamayacak «Ben güneşin oğlu oldum.» dese. Makedon dağlarından renimi bitirdikten sonra 6 yıl» lanndan, 1980 ve 81 yülarında kaıkıp geldiği çocukluk arkadaşları komutanlar, «Hodi sınırlaması ıçin ilk uygulama üniversite sınavlarına katümış ordan be İskender, sen nereden ateşin oğlu oluyorsun, 1988 yılında, <cüç smav hakkı» olabilirler. Eğer kazanmamış sen bizim kaydırak arkadaşımız Filip'in oğlu İskender.sınırlaması içtn ilk uygulama. ıseler, by öğrenciler için tek sin, neyi, kime yutturuyorsun?» diye sormozlar mı? en erken 1985 yılında yapılabir sınav hakkı kalmıştır. caktı. 5 1986 ÜNİVERSİTE SlNeyse, sonunda bir care bulur; her arkadaşı komuYavımı tarihinden itibaren NAVINDA; 1980 mezunlart sıtana bir ülke bağışlar, her gittiği ülkede de bazan aıeyürürlüge gireceği belirtilen, nava katılamayacaklar. sin, Dazon güneşin oğlu yerine gecerek gucönü ve ikancak yayımmdan önceki muk6 1987 ÜNİVERSİTE Sltıdarmı sağlar. iskenaer imparatorluğu, iskender'in ölütesep haidan da kapsayan yeNAVINDA; ÜSYM'ye (Üniversı rr.une kadar surer. ni Yüksek Öğretim Yasası'run, telerarası Seçme ve Yerleştirönümüzdeki yıllarda universj me Merkezi) göre, 1981 yılınm Osmanlı'ya kafa tutan bir de Arnavutların Iskenteye girişle ilgili maddeleriniı. riaziran ve eylül mezunlan 6 der paşası vardır. Osmanlıya epeyce kök söktürmüşuygulanmasında «geriye dösınav dönemini geçirdiklenn tur. Arnavutlar. İskender paşaya bir soy kutüğü düzennük» olarak ortaya çıkacak so den 1987 yılı üniversite sınav 'ediklerinde imparator iskender'in soyundon geldiğini nuçlar şöyle ifade ediüyor: İarına giremeyecekler. söylerler. 1 1982 ÜNİVERSİTE Sl 7 1988 ÜNİVERSİTE SlBu sabah acnım nasıl do bir iskender kebobı istiyor.VAVINDA; ÜSYM'ye göre (Ü NAVINDA; ÜSYM'ye göre, 1982 niversiteler Arası Seçme ve 3u, deme gitsin... Ama yiyemem ki hem bu saatte nemezunları, 1988 yılı üniversite Yerleştirme Merkezi) «eğer, ye sınavlanna katılmayacaklar.. ede yapılır bilemem, hem perhizim var, hem de elini yasayla sınav hakkını kay(1988 yılında ilk kez, yeni yane güvenemem. Ne demiş eskiler, «Sarımsağını, slrkebedenlere sadece 1982 sınavı isanın yürürlük tarihinden son sini hesap edenler paça yiyemezler.» Ben de İskender çin bir defaya mahsus yeni ra mezun olan ve sınırlama/iyemem, kebaplar düşlemek coktan gectl. bir hak tanınmasaydı» 1976 me dan haberli öğrenciler, 6 yıl runlan 1982 sınavlanna gireme sınırlaması nedeniyle sınava yecekti. 1977 yılmdan buyana giremeyecektir.) Erbü TUŞALP 1ANKARA Danışma Mec lisi'nin sendücacı üyeleri Mustafa Alpdündar, Feridun Şakir Ögüaç ve Vahap Güvenç çalışma j'aşamını ilgüendiren sorunları değerlendirdüer. Üyeler, çalışma yaşamını düzenleyeri temel yasaların yürürlükten kaldırılması, ba zılannın değiştirilmesi konu laruıdaki gırişırnlere değine rek «tartışraaların çok daha önce başlatılması gereçiniu vtırguladılar. Danışma Meciisinde işçileri temsil eden Alpdündar, öğünç ve güvenç kendi de\nşleriyle «sendikal mücatlelede saçlarını ağartmıs» deneyimli işçi liderleri. Danışma Meclisinin işçi kökenli üç üyesi Cumhuriyet'in sorularını şöyle yanıt ladılar: İT YILD.4 NE AKSADI? Cumhuriyet Çalışma >a şamının temel yasalan 17 vıJdır rürürlükte. 17 yıl son ra temel değişiklikler sözkonusu. Sendikalar Yasası. Toplu tş Sözleşmesi, Grcv ve Lokavt Vasasını vüriirlükteıı kaldıracak tasarılar ise hazır. ı" vılda ne aksadı ve bugün neden bu duruma gelindi? Alpdündar 274 ve 275 sayılı yasalardan sözediyorsunuz. Değiştirilmeli miydi diye soruyorsunuz? Hajır diyemeyeceğim. Uygulamada yasanın birçok boşîukları ortaja çıkmıştır. Özellikle bir yetki konusu vardjr ki. Türkiye'de çalışma vaşamını bir kargaşaya sokmustu. Gerçekten haklı olan. ta ban işçiye sahip olan birçok sendikanın yetkisini alamadığını »örmek bizleri üzü vordu. Biüyorsunuz. bu sorunu çözmek için işçilerin referandumla sendikalannı seçmelerine olanak veren bir yasanın çıkması sözkonusuydıı. Ama bir türlü çahşmayan parlamentoda referandumun yasallaşması so nucu alınamadı. düzeltilemedi. or^ada kaldı. İş hukııkun da birçok konuda oldugu eibi yetki konusunda mahkeme kararlanyla emsal ka rarlarla düzenlenmeye çalısıldı. Cumhuriyet Referandumnn vasalaşamamasınrfa tek knsur calısmavan parlamen tonun muydn? tşçl kunılııslannı bıı konuda Jnı«ursuj btılmak mümkiin mii? HİÇBIR SLÇli GINAHI YOK Alpdündar Bu konuda işçi kuruluşlarının hiçbir su çu günahı yok. Birçok durumlarda, zıt görüşlü sendikalar referanduma evet demişlerdir ve mahkeme önün de referandum işletümiştir. Yetki konusundaki yasal boş luk, ancak sendikalann i>i niyetiiie, yani referanduma evet demeleriyle doldurulmuştur. Zıtlaşan gruplar referanduma evet di>erek işçi lerin toplu ış sözleşmelerini bağıtlamışlardır. ÖRGCTLEıNME GÜCÜ 1ÜZDE 26 Cıımhurivel Sayın Feridun Şakir Öçiinç, 17 vılda ne aksadı, l î yü sonra neden böylc oldu? Öfünç Evet, Sendikalar Yasası 17 vıl yürürlükte kal mış olacak. Bu yasada öyle maddeler var ki, işlemiyor. Öyleleri var ki aksayarak iş liyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Önemli bir eksikliği vurgulayacağmı ssndığım bir örnek vereyim. Bizim, yani işçilerin, bugün Türkiye'de örgütlenme gücümüz yüzde 26 civanndadır. Bu oran Tür kiye'de işçilerin yüzde 74'ünün örgütlenemediğini göstermesi bakımından önemli bir göstergedir. Vurgulamak istediğim eksiklik şu: Sendikalar Yasasında inorganize alanlann örgütlenmesi icin kesin ve açık bir hüküm vok. Bu nedenle de tarım iş cileri, orman işçileri ve de DANIŞMA MECIİŞİNDE 3 SENDİKACI Öğünç: Yapılacak yenilikler daima ileriye yönelik olmalı. Biz kazanılmış naklardan geri dönülmemesi konusunda ısrarla duruyoruz. Zaten bir sendikacı, bir işçi lideri olarak işlevimiz bu bizim. "Ülkemizde işçilerin yüzde 7 4 ü örgütsüz. niz emekçileri örgütlenemiyorlar. Bu eksiklik değil mi? Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün. İşlemeyen maddelen, aksayarak işleyenleri ve eksik likleri düşündüğümüzde, degistirilmesini normal karşılamak gerekir. Bızde öteden beri taassuba varan bir düşünce biçüni yer etmiştir. Bir yasaya yıllarca sarılıp savunulur. Burada önemii bir şey daha söylemek isterim. Yapılacak yenilikler da ima ileriye yönelik olmalı. Bız kazanılmış haklardan ge rı dönülmemesi konusunda ısrarla duruyoruz, duracağız. Zaten bir sendikacı. bir işçi lideri olarak işlevimiz bu bizim. GERİYE DÖVÜŞ OLLR Mt? Cumhuriyet Yeni düzenlemelerle ilgili cndJ.«eleriniz var mı? Öçünç Var. Yeni uygulamalar, yeni hazırlıklarla ilgili endişelerimiz yok mu? Var elbette. Acaba diyoruz: Gerek yeni Anayasa'da gerekse iş yaşamıru ilgilendiren öteki yasalarda bir gerıye dönüş olur mu? diyoruz. Ben bilinçli olarak böy le bir durumun yaratılacağmı saimıyorum. Ama sendikacılar sendikalar olarak biraz daha dinamik hareket etmemiz gerektiğine inandıgımı da söyleyebiürim. Sendikal yaşamımızda hepimiz, vasaların boşiuğundan faydalanarak. serçekçi olmayan durumlar yasadık. Arkadaşım yetki konusuna değindi. Ben de istu!a konusuna değineyim. Bu konuda biz sadece noterleri milyoner yaptık. GÖNLÜMtİZ RAZI OLMAZ Cumhuriyet 17 yıllık uyşrulamayı siz değerlendirir misin sayuı Vahap Gü Danışma Meclisinin sendikacı üyelerinin kısa özgecmisleri MUSTAFA ALPDÜNDAR Danışma Meclisi'ne MCK kontenıamndan seçilen Mustafa Alpdündar, EKİ ve Gölcuk tersane gemi ınşa işçiliği. ASİş Kocaeli Sendikası Genel Başkanhğı. Cölcük Belediye Meclisi Başkanhğı. Türk Harpİş Sendikası İdari ve Mali lşler Cenel Sekreterligı, Türkıye İşçi Emeklilen Cemiyeti Cenel Başkanlıgı. SSK Cenel Kurulları Mevzuat Komisyonlan Ba$kanlığı yaptı. Avrupa ve ABD'de iş hukuku ve sosyal güvenlik ve sendikacıhk eğitim çalışmalanna katılan Alpdündar, Türk Harpİş Sendikası İdan ve Mali Cenel Sekreterliği görevini sürdürüyor. Mustafa Alpdündar aynı zamanda Türkıye İşçi Emeklileri Cemiyeti Genel Başkanı. 1932 yılında Of'da doğan Alpdündar, evli ve S çocuk babası. Mustafa Alpdündar il/zokul mezunu VAHAP GÜVENÇ Vahap Cüvenç uzun yıllar işçilik yapan deneyli bir sendikacı. Erkek Sanat Enstitusü fnezunu olan Güvenç, Teksif Sendikası Cenel Sekreterligı, Türkİş Yönetim Kurulu uyelıgı, Uluslararası Tekstıi İşçileri Federasyonu yönetim Kurulu uyelıgi görevlerinde bulundu. Parlamento deneyi de bulunan Vahap Güvenç 1968 1974 döneminde Cumhurbaşkanhgı kontenjanından Cumhuriyet Senatosu uyelıgi de yaptı. Malatya'da 1926 yılında dünyaya gelen Güvenç evli ve iki çocuk babası. Cüvenç, Türkİş Yönetim Kurulu üyesi iken MCK kontenjanından Danışma Meclisi üyeliğine seçildi. FERUDUN ŞEKİR ÖĞÜNÇ Danışma Meciisinde işçi temsılcısi olarak bulunan Ferudun Şakir Ögünç de parlamento deneyi olan bir üye. Öğünç. 1961 Kurucu MecUs'inde de bulunmuştu. Türk Deniz Ulaş İş Federasyonu Cenel Başkanlıgı, Türkİş Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde de bulunan Ferudun Şakir Öğünç, Türkİş Cenel Başkanlık Danışmanı iken MCK kontenianmdan Danışma Meclisi üyeliğine seçildı. 1920 yılında Ankara da doğan Oğunç. evli ve bir çocuk babası. Öğünç, sendikacuık yaşamına başlamadan önce Galatasaray Lisesincle öğretmen vekilliği yaptı. PaİTİKA VE ÖTESİ E Iskender Kebabı Yeni üniversite yasası esit durumda olmayan öğrencilere uygulanacak ven(? Sizce ~~'i ve 275 degiş tirümeli miydi yoksa jiırurlukten kaldınlmaiı roıydıV Güvenç Sorunlarımızı gunıeree oturup konusabüırız. Bırkaç saatlik sohbeüe düsüncelerîmizi tam anlamıyla yansıtamayacağımız kanaatındayım. Bu nedenle korkarım bir hata da yapmış oiabilirız.. Bunu geçrruşımızden errun olmadığımız içm değii, ıçınde buiunduğumuz şartlan gözönüne alarak söylüyorum. Kısa birkaç cumle ıle soruiıuzu cevaplayayım. Üzellütle, Sendikaıar Yasası, 'ı'op lu İş Sozlesmesı, Cirev w e Lokavt Yasası ııe iigıli surunuz dikjiatınıı çesu. ı ururtükten rnı kaidırıını<*ıi, aeğışürltmeıi mi? diyorsunuz. Ülbetle bir sendikacı oııırak, yülarca mücadele venp eide etmış olduğumuz hatLları ıçeren bir kanunun yururiüJcı«n kaidırılmasıaa gj« lumuz hıçbır zaman razı oünaz. ilumiün degü. Aam değiştirUmelı mi? sorunuza tevet değiştirilmesi gereken yerieri vari derim. Değişurilmesi gereken maddelerı oaıaaa tek tek saymais müm ıcun değil. Değiştirilmesi gereken IKI üç madde üç beş madcie üeğii. Bu değışıkukler normal bir düzen ıçuıde yapılmalıycü Oence. Bızım TürkIş olarak, 12 Eylulden önce, aeğiştiriimesini istediğinuz maddeierıe ilgili açıklamalarunız olmuştu. Bu ısteklerimızı zamanın hükümeüerine ulaştırmıştık. Değişildik gerektıği konusunaa görüslerımız 12 Eylül'den sonra da değişmedi. Bu konudakı görüşlerimizi MGK Genei Sekreterağine de ulaştırrrus tık. k'enı yasalar nasıl çıkacab bılmiyoruz. Gazetenizde yazılan bıçunde mi çıkacak, bu konuda ısrarlı gibi görünüyorsunuz? Cumhuriyet Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz, her an herşey defişebiliyor. Bir YÖK örneği var öniimüzde biliyorsunuz? Güvenç Evet haklısınız. Bu boyle olunca, ne çıkacağını bilmediğimiz için yeni düzenlemeier konusunda bir şey söylemek mümkün degil. Doğtnadan adını koymamız mümkün değil. Türkİş'ın bu konuda görüşleri orta dadır, gerekli yerlere iletilmiştir. Bu konular Danışma Meclisine intikal edecek olursa, göriişlerimizi orada da savunmak imkânı buluruz. Gazetenizm yazdığına göre, Türkiye'de en çok kargaşalığa neden olan yetki sorunu çözümienmiş oluyor. Bu sevindiricı bir sonuçtur. Hepjmızin bildiği bir çok sahtekârlıklar yapıldı bu konuda. Eskiden referanduma çözüm oiarak bakılıyordu. Referandumun sağlıklı bir çözüm getireceğiıv inanmadım, inanmıyorum. Çünkü her referandumun Ö nünde bir propaganda vardır. Propaganda vapacaksıruz. sonuç alacaksımz. Sözün kısası referandum çare değildi. Yeni bir esas setirihvor şimdı. Herhaide daha ıyı olacak üyelik fişlerinin bir nüshasınm Çalışma Bakan lığına bir nüshasının Böise Çalışma Müdürlügüne (fönderileceğini söylüyorsunuz. İstifa süreleri yeniden üye olma süreleri bir esasa bağlanmış görünüyor. Cok hoşu ma gitti önlemler. Propagan da azalacak. satış azalacak, sendıkacılann birbirlerini suçlamalan azalacak. Bu ön lemler daha ıvi hizmet getirecek kanaatındayım. hatırlarsınız bir ırade beyanı vtin temi vardı. Sagriuviılu bir sendikacı için çok büviik ak saklıklar vardı. İrade beyanmın vapılacağı pün işyerinin verirr.i sıfıra inivordu. Biz işçiler içtn esas olan üretimdir. Çok çok aksaklıklar vardı. irade beyanmdan refersr.duma, istifadan üyeüğe kadar. YARIN: GREV HAKTIR AMA. LOKA\T HAK DEĞİL. KTFD'de ''CTP^siz bir koalisyon isteniyor Cagatay, Durduran'a UBPTKP koalisyonu önerds LEFKOŞE Kıbns Türk Federe Devleti'nde, «Coğotay Hükümeti'nin düşürülmemesi» ve «İcinde Cumhuriyetci Türk Partisi'nin bulunacağı bir koalisyonun kurulmaması» istendi. «Cogatay hükümetine karşı verilen 'Güvensizlik Önergesi' nın gündeme alınmaması» yönünde başlıyan istemler. «2. Cagatay hükümetinin, mecliste düşurulmeden, azınlık hükümetinin çekilmesi ve muhtelif partilerle diyaloga itilecek Mus tafa Çagatay'ın Başkanlığında yeni bir hükümetin oluşturulması» yönünde geiişti. rekcesi de ileri sürulerek, «Çagatay hükümetinin kesinlikfe düşürülmemesinin istenmesi» ne karşın, Federe Meclis Başkanı ve Demokratik Halk Partisi Genel Başkanı Nejat Konuk, «Meclis başkanlıgı sılatıyla görüşlerini acıklaması ola nak dışı olduğu icin Meclis başkanlıgı gorevinden cekildi ğini» açıkladı. KONUKUN İSTİFASI yaloga itümesı sonucu», TKP Genel Başkanı Alpay Durduran'ıa, TKP Genei Merkezi'nde yaptığı goruşnıede «UBP TKP koalisyonu» önerdı. DURDURAN REDDETTI TKP Genel Boşkanı Alpoy Durduranın, Neıat Konuk'un istıfasına yoı oCan ve «KTFD' nin siynsol yoşanvndo etkin 1 olan ortam» ıcinde, «Çağatay ın başkanlığmdaki bir UBP TKP koa.'.'syonuna katılmıyaca ğmı biüirdiği» öğrenildı. TKP Senel Başkanı, «Çağatay'a, boyle bir öneriyi kabul etmenin, kend) görüş ve felsefeleflyle bağdaşmadığını» soyledı. Dün (cunartesı} Federe Meclis'te «2. Çağatay hüküme tınin düşürüimesıne yönelik güvensizlik önergesinin görusülmes'nden bir tam gün sonra (pazartesi) oylamasınm tamamlanıp Cağatay hükümet>nin düsürülrr.esı kes:n görünüyor. Bu kesınlîğın TKP milletvekillerinden birınin oylama ya katılmorrası i i e değişebileceği bildiriliyor «Siyasal ortam»ın. UBP başkanlığında, CTP'siz bir koalısyona zemin haztrladığı da örte sürülüyor. Özgünes: Kadınlara bir yıl ücretli doğum izni sagıanmaiı • TÜRK.\N AKVOL: KAD1NJLARIN YtZDE 601 YASAL HAKLAKIMN NKLER OLDLĞLMi BİU1İYOR. A.NKARA (ANKA) Üniversıteii Kadmlar De/neği tarafmdan kadjnıarü seçme ve sev'iime haK&uun verılışmin yılüunünıü üuluyısıyia düzenlenen, «Kadın Hafeları» konulu seminer aun vapildı. Senuııerde bir konuşma yapan Deviet Ba.<anı Mehmet Özgüneş, kadınların çocuk dogurmasiiıın ferdi bir görev değil, b:r kanıu sörevi uldugıuıu söyleâi «Bir topluın katlınlarını esir iıale ettiriısc \ok almsya mahkuındur» dedi. Doğunıia bir kamu gorevi ya pan kadır.a, doğumdan sonra bir yıl ücretii izin verilrnesı ge rektiğini ifade eden Özgüneş, «Cocuk aııııesinin kucagında büyümelidir» dedi. Ankara Ünıversitesi Rektörü Akyol da seminerde yaptığı konuşmada. Türk kadınmm Kurtuluş Savaşı'nda erkeği ile birlikte çetin bir bağımsızlık mücadelesi verdikten sonra ka dın haklanna kavuştuğunu kay dederek «\e yazık ki bujriin Tür kiye'dekj kadınlann yüzde fiO'ı yasal haklannın neler olduğunu bilmiyor. Bu büyük bir ekslklflrtir. dedi. DHP Genel Başkonı Konuk un, Meclıs Başkanlığından ce kilmösi, corşambo gecesi, DHP Genel Sekreteri ismet Kotak'ın da ayn oiarak, Türkıye Büyük elci'rğ ne cağınlarak (Güvensizlik oylaması» konusunda. Bunun kabul edilmemesi ve Büyükelci ina| Batu'yld görüş güvensizlik önergesinin günmesinden ve perşembe sabademe olınmasını önlemek icin, hı KTFD Başkanı Denktaş'lo TKP mllletvekillerinden bazıla bir araya geimesinden sonrarına yöneltilen tronsfer ve iceva raslıyor. riği henüz acıklanmıyan önerilerin sonuc vermemesi üzeriCAĞATAY, TKP'YE ne, UBP TKP ve DHP'nin kaKOALİSYON ÖNERDI tılacağı ve icinde CTP'nin buUiusal Birlık Partisi Genel lunmayacağı «Ulusal koalisBaşkonı ve Başbakan Cağayonı önerildi. tay ise, «giivenslzlik önergesi» «Devlet Başkanı Denktoş'ın nin gündeme alınmasından prastl|lnin kurtarılmosı» ge sonra, cMuhalif partllerle di
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle