Katalog

Cumhurıyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER fakültelerind» hlzmet gorebılmesl de cok yararlı olooaktır Bundan başka istanbul un Anadolu yakasının oğretım uyesı heklm bulamaması da ayrı bır zorluktur Bugun IstanDul'un Anadolu yokosmdan Avrupa kısmma gecmek, bır hasta ıçın en az 12 saati alan bır ıştır ve bu durum ozellıkle İstanbul da yaşayanların brldığn gıbı hastada bır sıkıntı ve yorgunluk yaratnvaktadır Bu da medıka! deontoioıi (meslek ahkıkı) acısından hastahekım ılışkılennı zedeier Bu arada Istanbul'un Avrupa yakasında yenı bır fakülte kurulmasını olcnoklı kıiacak yer buimak çok zor olduğundan ve Anadoiu yakasında zaten eSKiden de tıp fakültesi olarak gorev yapmış ve sodece bır restorasyonla hazır duruma hemen gelebılecek bu bına bulunduğundan ekonomık açıdan fazlo bır harcama yapılmasına Oa kanımızca gerek Kalmayacaktır İŞÎB böytece bu büyuk şehrın hastaları karşı yokaya gecmeden Anadolu yakasında muayene ve îeaavı olma olanagını hatta hakkını eıde etmış olurlar Boylece karşı tarafın hastaları 2 bü/uk tıp fakultemlzden (İstanbul Tıp ve Cerrahpaşa Tıp) yararlanırken, Anadolu yakosındokıler de kendı yakalarındakı bır fakülte hastanesmde muayene ve tedavı olabılmenın herhclde mutluluğunu duyarlar ve zaman harcamadan kendı bolgelerındekı fakülte hastanesıne gıdebllmenin rahatlığını elde ederler ••• Aynca daha önce de sözettığlmiz g bi, ogretım üyelerı ıçın şehrın merkezme uzaklığı nedenıyle 1933'de Avrupa yckasına taşınan ılk modern tıp fakültesının eskı yerı (Haydarpaşa Lisesı), artık bugun her bakımdan merkezılık kazanmış bır durumda olup, cevre yolu ve BoÖaz KöprüSu de buna kolaylık kazandırmaktodır Bundan başka bugün bır lıse ıçtn son derece buyuk olan bu tarıhl bına orada sanki bır büyük blhmsel kuruluşun kurulmasını bekler glbı durmokta ve zaten bulunduğu cadde de tıbbiye caddesi adını taşırrtaktadır Bu bakımdan dıleğımız bu tıbbiye caddesınde yıllor sonro yenıden caddenın adına uygun tnr tıp fakültesi acılmasıdır Boylece büyük kurtarıcımız Atatürk'un thayatta en hakıkl mürsit ilim dln sözünden hareket oderek. ülkemızde gün gectlkç» Iterleyen tıp eğitlmine verllen önem doha do artmfs olur 20 ARALIK 1981 UGUN Hoydorpoşa Llsesl oJan aeki Tıp Fakülteelnin eskıden olduğu glbi günümüzde de kaybolmamış olan onemini belırtmek Içın gerllere uzonmak. kısa bır torihlnl vermek gerekır Butun bır antık çağ boyunca, hotta ortaooğın başlarında dunyada tıp oğretlrnl klşısel, yonl ustaçırak biçımınde idl. Mö III. yüzyıldan ittbaren İskenderıye'de kurumlaşmaya başloyan tıp öğretımı, ortacagda ialam dun yasında medrese tıpı btr biçıme gırerken Avrupa'da da ılk tıp fakultelerinln acılışı gorüluyor, Türkfye'de tee tıp öğretıml Qç dönem geChdı: I) Medrese döneml: Fatıh Sultan Mehmet'ın 1453'de istanbul'u almosındon sonra kurulon Fatıh Külllyesi'nde bircok bölümlerın yamnda blr Dcrüşslfa (hostane) da bulunduğundan bugünkü istanbul Tıp Fakültesı'nln başlongıcını, daha doğrusu tıp öğretımınm başlamosını bu darüşşifayo baglamok gerekır Ancak doha sonraki yüzyıllorda Suleymonıye Doruşşlfosı (1555) vb gıbı kuruluşlar aa tıp oğretıml görevi gordülor. II) Yüksek Okul Dönemlı 1 AsKcri Dönem: Ancak tıp öâretlmintn medrese tlpinden modem bir biçlme g«ciştekı ılk adımiar. 19. yüzyılda atıldı. Suıton II. Mahmud (13061838) dönemlnde ve ozellıkle yenıçerllığm kaldmlmosından sonra kurulan yenı orduya (Asoklrı Mansureı Muhammedıye), heklm soğlamok Içın, Hekımbaşı Mustafa Behçet Efendı tarafından 14 Mart 1827 de Şehzadebaşmdoki Acsmi Ofllcnlar Kışlosı yanındakı Tulumbacıbaşı Konağında Tıphane ve CerrahhaneI Âmıre kuruldu Bazı ufak yer değıştırmolerdan »onra bu okul, 1838'de Golotcsara/dakı eskı Enderun Ağaîan Okulu Blr.osı (Bugurtku Golatosaray Ll«e«i)na tasındı ve Mektebi TıbbıyeI AdlıyeI Şahane odını aldı ve Viyanalı Dr CA Bernard (18081844), okulun yenlden kuruluşu H« oörevlenöirlldl. Bu dönemde okul, gerek kuramsal (teonk) gerekse uyguloyımlı (pratık) dersler yonunden oldukco modem bır duruma getırıldı ve 1847'de Avrupolılorco. fakülte duzeytnde blr kurutus olo rak onaylandı Ancok Askerı Tıp Okulu. 1849 dakl Galatasaray yangını ıle Halıcıoğlu'ndokl eski Humbarahcneye, yorti Bırincl Topcu Kışlosına. 1865fe Hosköy'deki G«rgeroğlu Kono Ö'rno ve 1866'da Sırkeci'de Demirkapı'dakl ktş B Haydarpaşa Tip Fakültesi Acılmah ŞEHRÎN MERKEZİNE UZAKUĞI NEDENtYLE 1933TE AVRUPA YAKASINA TAŞINAN İLK MODERN TIP FAKULTESİNİN ESKI İERİ (ŞİMDİKİ HAYDARPAŞA LİSESİ) ARTIK BUGÜN İSTANBUL'ÜN ONEMLİ BİR MERKEZİ OL1VIUŞTUR. Ilk Hedefimiz Akdeniz mi? Basra Körfezi mi? 974 yılı Türkrye Içın çok öneml(dlr. Donüm noktasıdır Bu yılın temmuz ayında Kıbrıs'a cıVormcı yaptık. Ulusiararası dengelere yansıyan bu Çikış COK şeyl 6eÖlşHrmlştır 1970'lerın başnda yoğunlasan kapHtollzmın buyuk ekonomık bunalımı 1973'te petrol fjyotlorının patlonıasına dönuşmüştu Turkrye oarpık ekonomistyle bu knze dayanabilecek durumda degıklı, ama, Do$u Akdemz'da ve Ege'de Amorikon cerçdvesınl kırmıştık. Nıtekım Vaşlngton bu yüzden yaktaşık uç yıl sürs««k sı lah ambargosuyla Turkıye'yt tcezolandırmaya ve yola getırmeye> çolıştı Ne var kı ok yaydan çiKmıştı Kıbrıs'ta geri çekllemezdlk Olaylar Doğu Akdcnlz'de ve Ege'de Turklye'nln ulusal çıkarları konusunda halkı bılınçlendırmiştı Herşev kent salonlarında ve köy kohvelerınde konuşuluyordu Bır koranlığın perdesl yırtılmıstı 1 Doç. Dr. Ayşegül DEMİRHAN Bursa Tıp Fakülteeı Oğretım Uyeal loya taşındı Daha sonra Ise 1874'te tekrar Galatasaraya, 1876 da Demırkapı kışlasına gecmek zorunda kaldı Butun bu yerler de yeıerh gelmedığındert. 18S2'de şehrın Anadolu yaka3inda, Haydarpaşa'da Askeri Tıp Okulu Içın bir blna (bugünkü Haydorpaşa Lisesı) yapımına başlandı. Boylece 1903 yılında Askerı Tıp Okulu buroya taşınmak zorunda kaldı 2 Sivfl Tıp Okulu: 1867'de Demirkopı da Askeri Tıp Okulu'nun bir köşesınde kuruldu ve 1893'de Asken Tıbbıye den ayrılorak Kadırga da Menemenli Mustafa Paşa Konağı'na taşınaı Ancak 1909'da Haydarpoça'dakı bınaya gecerek Askeri Tıbbiye ile bırleçti ve ıkısı bırlıkte Tıp Fakultesl adını aldıksr III) Fakülte Döneml: Sıvıl Tıp Okulu 1908 de fakülte unvanını aldı. Ancak zaten Asker; Tıbbıyemız de 1847'den berl fakülte idi Tıp Fokültesı Haydarpaşa'daki binada 30 yıl kaldı Ne. varkl bınanın şehrtn merkezlnden uzak olması, yetertı hasta gelmemesl v b gıbı nedenlerie yenıden Istanbul'un Avrupa yokasına taşınmcsı kararlcştırıldı. Kısım kısım başlayon toşınmalar, 1933 Ünlversıte Reformu ıle tamomlandı Kllnıkler ceşıtll hostahanelere temel bllimler Ise Beyazıt'takl eskı Harbtye Nezaretı (Bugunku istanbul Universıtesı) binc3ina taşındılor Tarihml kıeaoa verdiğlmta l!k modem tıp fakültemlzln HaYdarpasa blnasındaki dönemi cok önemhdlr Çünka tıp fakultesl ItV madern gelışmesını burada geçırmiş ve buyumuştur Bu bakımdan bugun, yalnızca cok ufak Dir bolümunu Haydarpaşa Lisosı'nln oluşturduğu bu yapının ofKirılorak yenlden eskı bıçimlne kavuşturulmasınin ve buyuk bir alanı Kapsayan, aynca da cevreslnde çeşltll büyük hastanelenn de bulunmasmdan dolayı (Boyle bir aurum Istanbul'un Avrupa yakasında yoktur) daha dc onem kazanmış olan bu bırranın yakın Dır ge lecekte yenlden bir tıp fokültesı olabılmesinin gerekll olduğu kanısındayız Bunun blrçok ne denlerı vordir Bu nedenlerı şoyle sıralayabı lırız' Türktye'nln cok bOyük bır şehrı olan Is tanbul'un Anadolu yakası, aşağı yuKan son yırmı yıldır cok gelışmıştır Öyle ki, bu yako ayrı ve modern bır şehir gorunumünü almış tır Ancdolu'dan gelenlerm çokluju ve aynca bu yakanin yerli halkının nufusunun artması da (Bu yckadakı nüfus günümüzde büyOk şe hırlenn nüfusurw ulaşmaktadır) hem o yaka nın, h«m de komşu ıllerln, oğretım üyesl hekıme olon gereksınlmınl orttırmıstı Aynca Istan bul'un Avrupa yakasında bulunan ıkl tıp fa kultesındeki oğretım üyes! soyısının son derece artmış olması bunlarm bir kısmından yararlanılmosını gerekli kıkıbllir Cunkü istanbul, Ankara, Izmır glbf büyük şehırlerde, gerek b'na gerekse aroc. gerec acısındon cok gellsmış fakültelerde yetişen öğretım uyesl hekımlenmızm ylne oynı ««hlrlerde acilocak yent tıp CZBiUm Dünyaa OKTAY AKBAL i BELGIL HfiVjn Trende Bir Yago... Dilimiz ve Annelere Sükran A 2C nce oyaktoydıter. Koricunc bfr rofct kokusu yoyıksı I I kompartımana Her soluk alışlarında ağızlarından " fışkınyor bu koku Soat oğleden sonra uç Belll kı Sırkeci'de bır lokantada tutmuşlar kafayı Birt yesıl gozlu, ince, sıska, bırl irl, şışmonca, az konuşan. SISKOSI söylemyor durmadan Arkadaşını avutmaK ıster gıbı •Boç ver, notıl olsa gltmeyecefc ml elin adamıno. Varsın kendt köyunden olmasın. N« olocok ytml. Gözunun onunde goremeyeceksin de n* olacak? Hem sen n« zamanlar köyde oluyorsun? Yobancıya gltmlşse, fena mı?... Kız kısmı her yerde yaşar. Yabancı ona iyl bakar. Bakmışsin *)ir Ikl yıl sonra Ikl yumurcokla gelmiş sana.» Şişmon adorn hlc blryey demlyof. Dokunsan ağlayacak Biri vormış, kızı o Istemış, kendl köylusü... Ama boşlık parasını yeterlnce verememış Bır yabancı cıkmış, parayı tom oiarok ödeyinoe kızı ona vermek zorunda kalmış baba Bunun acısını çekıyor İstemeye Istemeye 'hı' demış bir kez Vaz mı gecsin, yokso ışi sıneye ml c«ksın? iolnde bır seyler kıvranıyor, botıyor «BiricHc kızın, blliyorum, Sevlyorsun. Uzağa gltsln Istemıyorsun. Evet, Ama elin odamına vordıktan sonra senin olmaktan çıkar, onun kansı olur artık. BOyudu mu bir kız çoeuğtı baskasınm molıdır. Eskl günlerl unut artık. Kız senin değil artık başkasının » Nedense gülerek soylüyor bunları. Avutmak mı Isttyor. yoksa kışkırtmak mı. üzüntüsünü eşelemek ml, açmak mı? Yogo, tam Yago dedım ıçımden! Otello yu 1 delırten Yago . Sırkecl Halkalı trenlerlnın Yago'sul Gundelik yaşamin ıçinden nıce Yago'lar var böyle. Oost görüntusü altında en korkunc ışlerf yaponlar. överek, yerenler. Yumuşatarak, kışkırtanlar. Her sözıerlyle dostlarının beyınlerını oyanlar... Bır de cevresıne toakmıyor mu, bakın ben neler edıyorum, adamı nasıl kudurtuyo* rum dercesıne'... Derken karşımda yer açıldı, Ikıst de gellp oturdu. Şışmanı cam yanında Ağzını açmıyor. Düşünüyor B»lkl içten bır ağlayışta. Kafasından gecenlerl kuruyorum, Bır başkasının duşüncesını okurrvak olacak şey mı? Belkl de bambaşka şeyler geçırıyor içınden. Beikı kızı umurunda bıle değil. Yıllar önce bır öykumde kent kalabalığından söz etmiş. insanlar ıçln. «Butun bu kalabalıgın insanları, az çok birbınne benzeyen duşuncelerle, todsız hayallerle yukluyduler. Hep aynı dertlerl bolufüyer, oynı çlleyl ceklyorlardı. Görünüslerl baska, lçl«rl blrdiı dıye yazdığım için 'Yaprak' dergisfnde Erol Güney çıkışmamış mıydı'' 'Böyle düşünmek ancak dıktatörlsre yakışır, bjr sonatçıya değil' dlye1 Birden aklıma geliverdi Iştel "Yaprak' yenlden yayınlandı 'Sanat Dergısı'nin bir oklentısi olarak.. 1948'a döndürdü bizleri .. 'Avarelik Edebtyatr boşlıklı bu yazıya uzülmüştum o günlerde. Ama Guney'ın yanlış blr yo* rumda bulunduğunu düşünmüştüm. Şımdi de aynı kanıdayım Belki bır aldanış amc işte şu trendekı kalabalık bırbınnaen çok başka, çok değışjk şeyler ml düşünuyor sankı' Yorgun bır günun sonunda tıklım tıklım doluşmuşlar trene. evlerıne gıdıyorlar Kafalanndakl düşünceler birbınne eş olmoz da ne olur' Pek az kışıde ozgun düşunce vardır, pek 02. kişıde 'Yığından sıynlma' gucü vardır, pek az kışı de surüden kopabllme yetenegı vardır Şışmanca adam uyukluyor. Sıskası hep konuşuyor, arada bır dlrseğıyle dürterek Ama uyuduğu Talan yok, mahsus boyle yapıyor Arkadaşınm tadsız sozlerinden hoşlanmıyor bir şey de dıyemıyor, çaresiz uyuklar gıbı yapıyor. Ama olacak şey değil açıyor gözlerlnı, homurdanı/or duyulmayan bır ses'e bır şeyler soylvr/or Oteki hep surduruyor hep «Bafc, kaç kız sattı o Milyon vurdu kızlorı sayesinde. Sen bir tane, 0 kaç tane?> Kız satmak' Milyon vurmak kızlarına başlık parası olmakla1 Ivl kazanc yolu1 Şışman adam bundan da huzursuz, bu yüzden de kendıni yfyor. Ne başlık parası alsın, ne de kızını uzaklara göndersın Yonında, yakınında, köyunde kalsın kızı... Kalabalık sıkıştıkça sıkıştı Rokı kokusundon bu yana yakkışonlar oz Suskun akşam İnsanları! Yüzler asık ellerde fıleler, cantaiar Yıne Erol Guney m o eskl yazısını anımsryorum Benl dıktatörce duygular bes'emekie suclamasını Sonra da o oykümun bıtiş cümleler nı «Artık kalabalıktan bıri, onun kendı derdl, kendl acısı, kendı sevlnci, mutluluğu yoktu. Aynı çileyl ç«ken, korkulu blr hayat seruvenini yaşayan blr Insan kutlesl vardı ve o bu kalabalığın Içınde yalnıı başına değildl.» tatOrktln ^{11^71» «1 büyük hlzmetl medreseyl kapatması, bu yolla da. Arapça, Farsça sözcük üreten kayn*ğı kurutması olmu^tur Gerçekten de, bu kurulus, çag lara ayak uydurmamızı onleyen saçma sapan bügllerl yüzyülar boyu yaymak, külturümbzU, öleli en az bin yıl olmuş Arap ve Pars uygarlıklanna sıta sıkıya b&ğlı tutmaJcla kalmamış, dıll, aydmların bile anlayamadığı bir bıçıme sokjnustur Medresenln dıle zaran o k&dar büyük olmuş tur ki, bugün onun savunduğu düstmc«lerl ve hukuk kurumla nm blr yasa Ile bır kayıya i tebıldlğünlz balde, dlldeki tah rlbatam hâlâ azaltmaya çalış maktayız. Dılln bu duruma so kulmasmdan Osmanh avdını 600 yü hep yakınmı?, fakst «halkın anlayacağı dıl» ömeğı nl kendısi de verememistır Cevdet Paşa (1823 1895) vaX' anüvıs tarihlertnin «tumturakı eUaz» lle padışahlara hulus çakmak ıçin yazüdıklanm soyledikten sonra bunlan gerçek tarıh bıçımine sokabümek için dollennın antılması, anlattıklannın yeniden ele almnıalan ge reküğmi ekler CTarıhı Cevdet, cılt 1, sayfa 4) CEVDET PAŞA 14. sayfada da, tarihçlnln görevuun, ibret olabüecek olayla rm gerçek nedenlennı ögreaıp «herkesin anlayabilecegı» bir <iıUe açık bıçımde yazmak oldugunu sdyledıkten sonra tarıh yazmanın, okumuşça sozler kullanarak bilgi ve beceri gostermek olmadıgını vurgular. nl Obür »skerler glbl cihü köy İU sanma, ben madreselıyün, Mnden da üstünüm, çünkü senın gibl halkça konuşmuyorum» düşünceslni uyandırmak tır. Tabıi subay bunu yutmaz. «Ne demek istıyorsun ulan, a dam gibi konuş» dıye tokatı patlatınca softa dile gelir ve «Efendim, kar yağısı top atışı nı engeller mi?» dıye gorusunu yıneler Bu durumda Türkçe diye bir dılin nasıl olup da ayakta kal dıgına sssılmaz mı? Şasılmaz Çünkü, TUrkçenin yasamasuu, dolaylı olarak, yıne medrese saglamışUr: Kadınl&n kapısın dan ıçen aokmayarak, onları cahıl bırakarak Annelerınnz medrese dısında kalriıklan ıçın Arapça, Farsça oğrenememış, kendi anne ve babalanndan oğ rendıklen Turkçeyı çocukları na aktamuşlardır Bunu çok ı yı bilen gunumüz softalan şim di kadınlarirnızı çağdaş med reseler olan dln okullanna Kur'an kurslanna çekmeye ça ••* lısmaktadırlir. (M. Egitlm Ba k&nlığuun son gecelgesine kar şın halfl sıkma başlaria!) Kanımca, Arap ve Fars kültürüne baglı «yeni aydınlanmızm» Dü A>r«^'"T'iTl kurma çabaları da medreseyi bir baska, ad alünda hortlatma orlemlnden baska bir sey deglldir. Burada bir nokta üzertndt durmakta yarar vardır: Bu nokta, Osmanh aydınının Arapça ve Farsça btlgısıdir Oamanlı aydını bu dı.leri hakkıyle bıliyor mu idı?. Sanmıyorum. Çünkü, bu aydın, bu iki dtli, manzum ıki sözlükten öğ reniyordu. Buniardan biri, Fars ça ögrctmek için yazılmış «Tuh fe1 VehbU, öbürü Arapça öğ retmek için yazılmış «Nuhbei Vehbl» idl. lkisinl de SUnbülzade Vehbl (17191809) vaznus RahmetU Behçet Necatigil'in «Fdebıyatımızda Isımler Sozlü gü'nde» belirttığlne gore «Her iki sözlük. uzun yıllar okullar da bu dillenn kolayca ögretil meslsde ders kitabı olarak o tır. kutulmustur» Tuhîe'den ömek Tetelini1 «Asuman göktür, guneş hursid ve mihr ve âfıtab/Yıldıa ahter, mah Ay, aydınlıgıdır mâh tab» «Tek blr, iki dtl, se üç, ddrde ds car ve çihar/penç beş ve aitı şes, heft yedi, say şumar» «Şıra de Uzüm suyu na, hem bekmeze duşab/Bala şehd denür, şerbete şehtabe ve sehtab» Nuiıbeden dmekler «Benl adem beşer, hem çine hem inse denirmiş nas/Biabinyle üns ve ülfet etmek oldu lstînas» «Harif olmuş kaltn bez, hem ha^ef eski beze denmış/ Kirabls oldu cem'i ham beze derler imis kirbas» «Baba soyu pâk olan Mmseye derler nesîb/Validesi canibi tahlr olandır hasib». ^ Beyefendı işt» bu yollarla Arapça, Farsça ögrenip yapıt verecek %ix de ben de okuyup yararlanacak veva «edepsel» cevk duyacajhz Allah akü lar versin PeM, Omefcin öyküde «Ban» bak, benl kızdırma. elimin ter sınnen bır vururum. blr de yer vurur» nasıl dedirteceksin!z kahramanınıza' tşte Saray Yazını CDivan Edebiyatı> döneminde öykü, roman ve düzvazının gelismemesinin ne denlennden biri de bu ohnustur Her gUnkü yaşamda konusulan dıli yazamazsanız öykll yazabilır mlsiniz'' Nftekım Semseddin Samı'nin Sefiller çevirısi bu yüzden agır eleşti nlere uğramış, üstat da yanıünda «Acemane bir dil ile Victor Hugo"nun yüksek flklrîenni tercüme etmek müm kun degildir» demiş, Ahmet Mithat Efendl de kendlsine hak vermıştlr (Bak 18621910 Yıllan Arasında Victor Hugodan Turkçeys Yapılan Tercümeler Üzerinde Bır Araştırma, t>r Zeynep Kerman, Sayfa 354> Bugtin artık medrese olmadı Şından kımse Arapça, Farsça oğrenemıvor ve yenı kavramlan anlatmak içm türetece^l sozcuklen bu dıllerden değil, ana dılmden seçmek mutlulu ğu içinde ve çok guzel sözcük ler üretfyor. Dü eskicılerlne pore dıle dışardan kanşılmaz Dıl kendı kendme türer, kendi kendını ayıklar. Acaba oyle mıdir'' Bu kadar Arapça, Fars ça sözcük, medresede okutuluo kafalan kosullandırrrasa ıdi bu gune deem vaşasabılır mı idı' Zorlama değil de nedır bu' Tıp tenmlerı ve başka te nmler kendiliklennden mi tU remıştır, yoksa turetılmış mi dir'.. Süngüleşme, durumuna geçmeve «Müdarebe vazıveti BV» deruvordu Sonradan «Vu rusma vazıyetl al'» dendl Ken dıi'Sınden mı o'du bu'. Öz Türkçe basansını halkı mızın ana dıli susuzluguna borçluvuz Uysfun ürehlmi? ^ozcuVeri nalkımız heTren be nımsıyor kullanıyor Sız hn pün «tçımde infial beHrd! Ak sül'amel postcnjim Mütehassis oldum » dıyene rastlıvor musunuz' Bunlarm venne dıl eskıcıîen bıle «Hırslandım. Tepki gösterdım, duygulandım » demıyor mu' Çocuk ad lanna bakın «S'diia Merzuka Şave«t«» Munevver Fahr1irmi«!a Mansur Fayrullah ı > adlannı kıç kısi kullanıvor Bu ıs burada bitmistir bav lar Akmtıva kurek çekıyorsumız. Turkıve Ataturk'un dedigı sıbı «Hacıların hocfliann, şevhleri, semdlenn » Turkıvesı olmaktan cıktıgı pıbt ge Sirdıkce <'esta§f;rullah» çekenlerin Turkıyesı olmaktan da çıkmıştır. ABD Türklye'ye 8i'ah ambargosu uygularken Yunanıstan'ı donatıyordu Bız «NATO'nun sadık müttefikl» olduğumuzu durmadan yınellyorduk, Atına ıse NATO'nun askerı kanadından çekılmışti Nasıl ışti b u ' Vaşlngton, Kıbrıs'ı menzllme olacak son mode! bombardıman uçaklarını Ege'yı fırdondu dolaşacak füzelı hucum botlarını Yunan stan a nıçın veriyordu 7 Bız m askerı gücumürü kırmaya çobolarken NATO'nun askerı kcnadından C«kllen Atına'yı klme karşı sllahla donatıyordu? Komunıstlere karşı m ı ' Haydı canım sen de Yunanlstan'da bırisı dışa boğımlı olmak üzere Ikl komunlst partısı vardı Bır de sosyallst partislnı üstuno koydun mu, al sana bır sıyosal ıktldar... Evet soruyu yınelemelıyız ABD, Türkıye yı Islam dunyasına karşı atlama taşı gibl kullonmak ısterken Yunanıstan ın sılahlı kuvvetlerınl klme karsı ve niçin donotmıştır? • Okıyın bır boyutu bu... Iklrci boyutu Kıbrıs 1974 Kıbn3 cıkarmasmdan sonra Kıbns'ın kuzeyln<*• Turk Federe Devletl kuruldu Bu devlet. Kıbrıs'ın tumOrtdekl «Bağımsız Federol Kıbrıs Devletl»nin bır porçası olmak ıçın hazırlanıyor Ne var kl her devıet dayandığı toplurna gore değerlenır Sağlıklı ışleyen bır KTFD çok şeyln ustesınden geimek ıçın bınncıl koşuldur. Kıbrıs'to slyasal yoşamın gun gectikce çıkmaza saplondıflını gazetelerln haberlennden ve yorumlarından çıkarmak zor değil Neden kotuye gidıyor Işler? KTFD yenl blr oluş ıçindedir, Türkiye'den destek görmek zorundodır, ve her ülkede olduğu gibl Kıbns'ta siyasal yasamın hantosını çızen ekonomtk paylaşımdır. Eger ekonomık paylaşım hakçasıno yapılıyorsa, polıtıka sağlığa kovuşur. Diyorlar kı Türkiye'den glden ekonomık yardımların ve dıs. alımsatımlorın trafığını çıkor gruplarının elınd&n kurtormakla KTFD sağlığa kavuşabılır Türklye olağanüstu bir donem yaşıyor Ve Yunanıstan, ulkemızı zayıf bır zamanında yakalodığını eanıyor Kıbrıs ve Ege konukırında açık tartı*ma yöntemtyle genış bır kamuoyu oluşturması yapılmalı. ulusal bllinc günden gune pekıştınlmeiıdlr Cünkü bu ışın şakası yoktur Cagirnızda bır ulkenın smırları yalnız korclardon gecmsz; denızlenn ustund» altında ve goklerde de çK zlllr TOrk holkı valan kavramımn Ege denlzindeki karosularını kapsayacak kadar geniş olduğunu bılecek düzeydadlr. Bunu bır yana iterek bizi Basra Korfezl seru seninde atlama taşı gıbı kullanmak ısteyen Amerıkat sıyonlst; ulusal bılmcımızi küçumsemektedır Ne olocak' Ege'de ve Doğu Akdeniz de Megalo Idea'ya Doyun eğdikten sonra Müslüman dunyasında Amenkanosivonızmin solyangozunu satmaya çıkacak denll saf mıyız'' • I L AN TAHİROVA DEVLET ÜRETME ÇİFTLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Clftlığımlz yetiştirmesi kcsaplık 24 ba* inek ve 21 baş tosun olmak uzerg toplam 45 bcş sığır açık, orttırma suretı ıle Alım . Satım Kom syonumuzun marıfetıyle 28121981 günu saat 1500'de çıftlık merkezlnd» satılacaktır 2 Muammen bedel oanlı ağırlık 3 Gecıcı temlnot 24 baş inek 21 baş tosun 100 Tl/Kg 120 TL/Kg (Cumhuriyet Ankarm 19 (Telefonla) Veldller Heyeti yarın saat 4'de toplanarak kaçakçıhğa aıt kanun tasanlarını goruşecektır Adüye Vekaletınde toplanan komisyonda gümruk kaçakçılannm cezalandınlmasma dair olan kanun tasansını tamamen hazırlamıştır. Tasan 60 maddedır. Gümruk kanununun kaçakçıüga aıt olan butun maddelen bu tasanda bırleştınimıştır Tasandaki esaslar şunlardır Tasan, kaçakçıiıgı gümruklerde kaçakçılık ve gumrukler dışında ka çakçılık dıye Ikijre ayırmaktadır. Gümruklercelu kaçakçılık müsadere cezası ve para cezası ıle baş lamakta, kaçakçılık ıçın yapılan sahtekarlık, rnü hur taklıdı gibı curünaler de bunlara hapis cezası da verilmektedır Bu fııller içm ceza kanununun alakadar madde Kendisinden aşagı yukan 200 yıl once jaşarmş Nâima da (1652 1716), tarib yazarken, gug deyunleıi ve anlaşUmaz sozleri bırakıp kolayükla okunabılen sozcukierın kullanüınası gerekUğını, sozlüklere baş vurularak anlaşüabılecek tüm celerın tarıhe yakışmayacağını ekler (Naıma Tarihi, cilt 1, sayfa 7). Bu ıkl ömeğe kaUlabüecek y\zlerce ornek, Arapçalı, Pars çalı dilden aydmların da yakındıklannı gosterır. Pakat yukarda da dedıgunız gibı, bü tun bu aydınlar açık djlin ornsğıni blr turlü veremeımşlerdır. Çıtokü, yazar da, aydın da medreseU ıdi, ve, medrese geleneğıne uyarak, ana dılı Turk çeyı aşağı gormekte idı. Aşagı gorulen, ustebk yetersız sayüan bır dılle yazı jazmanın Osmanh aydını için soz konusu olamayacagını belırtmeye gerek yoktur. Kaldı kı, Osmanlı aydını ıçın tarıhçı olsun, şaır olsun, duzyazar (nâsır) olsun yaa yazmak kultur yapıtı vermek değü, Cevdet Paşanın yukardakı sozlerinden de anlaşılacagı uzere, bilgıçlık taslamak, kendıne «Aınan bu adam neler de blüyor» dedırtmekti Osnoanlı aydını, gerçek bır kulturu olmadıgı, dunyada olup bıtenlerden haberli bulun madıgı, yuzyıllar bnce ya2aünış Arapça, Farsça yapıtlardakı bıl gılere tek bır sozcuk bıle eklenemeyeceğınj sandığı ıçın, kulturu, Arapça, Farsça sozcuklerle delı saçması şeyler yazmak saymış, bu yüzden de halkımızca alaya alınmıştır. Daha oncekl yazılarınıda bunun çok orneklennı gosterdım. Işte omeklerden bırı daha Topçu sınıîına aynlan so£ta, top atışında ne gibı etken lerın rol oynadığı hakkında su bayuı yaptıgı açıklamalan dinledıkten sonra. «Efendim, sukutu berî endahtı mennıye icrayı tesır eder mı?v dıye sorar. Amacı, subayda. «Sen be ••• 20 ARALIK 1931 Vekıller Heyeti bugün Kaçakçılık Kanun Tasarısmı tetkık edecek lerl gereğınce ayn ayn cezalar verüecekür Gürnrukler dışındaki kaçakçılığa gelince, bunlar için musadereden başka 200 11radan 10 000 liraya kadar para cezası ile on seneye kadar hapis cezası verilecektir Kaçakçılar hakkında sen muhakeme usullen tatbık edılecektır. Gerek hakımier gerek Temyız Mah kemesı suratle karar verecekler, Temyız Mahkemesı gerek usul, gerekse esasta gorduğu yanlaşlıklar uzenne evrakı iade etmivecek cezayı hemen tashıh ej'lıyecektir Mernurlardan kaçakçılık ışınde suıstımallen gbrulemer memurın muhakemat kanunundan »stılade edemıyecekler, aynı ahkama tabı olacaklardır Kaçakçılarm ve memurların muhakemelen mefkufen yapılacaktır 24 baş tnek 100 000 T L 21 bos tosun 80 000 TL'dlr. 4 Satışa aıt şartname Devlet Oretma ÇıJtlıklerı Genel Mudürluğu . ANKARA, BANDIRMA GÖNEN ve BIGA Beledıye Başkanlıklarıyla Cıftlik Mudurluğu nde gorulebılır 5 MüdurlüğOnnOz 2490 sayılı kanuna tabt olmayıp, ihaleyı yapıp yapmamakta serbesttir (Basın: 2S524) 10119 Adli Tıp Müessesesi Baskanıığından Adlı Tıp Muessesesıne AsıStan alınacaktır, Adll Tıp Müessesesınde Asıstan olanlonn mecburı hızmet yasosına tabı olmadıkları ve ıhtısastan sonra belırlı süre Adli Tabiplık görevl Ile gorevıendırileceklerı askerlığınl yapmış veya Hukümet hekımliğı gorevmde bulunmuş olmanın tercıh sebebı olocağının bilgi edınilmesi duyurulur Istekl.lern 15 OCAK 1982 tarıhıne kadar aşağıdakl belgeler ıle blrlıkte Başkanlığımıza murocaatlan rlca olunur NOT: Lıson ve Branş sınav günlerl isteklllere bir mektup ıle bildırilecektir. İstenilen Belgelen 1, Hangi lısandan Imtıhana gıreceğını bıldıren muracaat dılekcesı, 2 Dıploma, 3 Askerliğınl yapmış ıse veslka veyo tertıis belgesı tecılli ıse tecil belgesı 4 Sabıka kaydı (Savcılıktan) 5 Ikametgâh ve nüfus suretı (Muhtordan), 6 6 adet vesikalık resim. (Basm 257İ8) 101 a Cumhuriye! SabJbl Cumnonyet Matbdscıiıis ve Gazetecüıit U ^ adına NAülR NADt HASAN CEMAL Genei Yavın ^4uüü^u EMİNb Müessese MüdurtJ Yazı tşien MUdurO . . Basao ve Vav»n . Cumhurıyet Matoaacılılt ve Gazetecllık TJi S Cagaloğlu TUrkocaSı Gad &41 Posra Kutusu: tW tSTANBL'l TKL • ü) «n 13 1 B ü RU LAK • AMCARA . Konm öoSaK <!4/4 YtNli.bHlH rel 17 58 £> 17 58 6b Idare 1« 33 35 • İZMÎR Halıt Zlya BuJvan Ko hî Kat 3 Tel £> t i tW Id VI M) • A DAN A AtattirK Caddesı OırK HaVd Kunımu I s Hatu Kat 2 No n Pel 14 S5U 19 731 tmsafe 6.34 Gune» 818 20 \R\UK 1 8 ^ r>cle 1310 İkınriı 15 20 1 A K V I M Aksam 17 42 Tatsı 19 21