28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 16 ARALTK 1981 1 Yaşlılık aylığı,, alanlar memur katsayısının artmasını bekliyorlar Istanbui Hober Servlsi Tür kiye'de «Yaşlılık Aylığıı alan 65 yaşını doldurmuş ve muhtoc durumdaki yurttaşlann sayısı 800 bine yaklaştı. Türk Vatandaşlcm'nın «65 yaşını dol durmuş, muhtaç, guçsüz ve kimsesizlere aylık bağianması» hakkındaki 2022 sayılı yasadan yararlanabilmesi icin toplom gelirinin, alacağı 1500 lira tutarındaki cYaşlılık Aylığı» nın altında olması gerekiyor. İlgililer, müracaat eden vatandaşın 1500 liradan 5 lira fazla geliri dahı olsa «Yaşlılık Ay lığt» alamayacağını söylüyorlar. Oevlet'den aylık almak isteyen vatandaşın önce. bağlı bulunduğu Mal Müdürlüğü'ne başvurması gerektiğinj kaydeden yetkililer ayrıca kendisine bakmakta yükümlü kimsesi olup olmadığı ve gelir miktan. £ Aylık alan 65 yaşını doldurmuş ve muhtaç durumda ki yurttaşların sayısı 800 bine ulaştı. Memur katsayısı 30'a yükselirse aldıkları 1500 liralık aylıklarında 300 lira arüş olacak. mal varlığı hakkında bilgi vermesi gerektiğinj söylüyorlar. Verilen bilginin doğru olup olmadığı hakkında ise 2 ile 5 ay arasmdo değişen bir süre icin de inceleme ve soruşturmo yapıldığı b'ldirildi. 2022 sayılı yasayla ilgili genelgelere göre, «Yaşlılık Aylığunın hesaplanmasında gösterge her zaman (60) olarak Bir Secim Böyle Gecti... Bundan sekizon yıl önceydi. Üniversitelerln kentlerde mı yokso kent dışında mı kurulmasının eğitim açısından daha yarariı olacağı tartışılıyordu. Herkes görüşünü cçıklıyordu. Toplantıda bulunan polis, oyağa kaıkıp söz istedi, şöyle dedi: Bence Cınıversiteler kent icinde değil. kent dışında kurulmalı.. Meakla, cneden?» diye sordular; p şöyle karşılık verdi Kent Içinde kurulursa, öğrenciler olaylarda halkın aras.na karışıveriyorlar, yakoloyomıyoruz. Kent dışında olursa, kolay yakalarız. Üniversıtelerorası Kurul, 4 aralık'ta, YÖK'ün ünlversiteiejden gelecek 8 üyesini seçip gönderdi. Toplantı gızliydi. Seçımler de bu gizli toplantıda yapıldı. Toplanlıyı tzlemeye gelen gazeteciler dışart çıkarıtdı. Sonra, seçım sonucları acıklandı. «Içeride ne oldu acaba?» dıye günlerce kıvranıp durdum. «Demokrasl oçıKlığa dayoran bir sistem. Eh, universite hocalarının ya pacakları secim de elbette demokrotik olmuştur» diye aüşundüm. Dernokrasimiz, demokrasırtin kurallarına uyulmadığı, ilkeleri çiğnendiği icin yozlaşmadı mı? Jcim 'ciml yerken, öğrendim secimlerin nasıl olduğunu: Secimde, demokrasilerde olduğu gibt ik! grup yanl ikl liste varaı. Bunlardan birine İhsan Bey'in listesi, öbürüne Türkân Hanım'ın listesi denmekteydi. Belki yazılı Man değild' ama, oluşmuştu. İhsan bey, üniversitelerarası kurul'a. Hacettepe'den secilerek gelmiş üyeydı. lceri gırdiğinde, elinde bir İngilizce gazete tutuyordu Gazete. 29 kasım 1981 tarihlı Nevvyork Times gazetesiydi İhsan Bey: rürkân'ın suyu ısmdı dedl. Şu gazeteye bakın, neler soylemiş neler? Nevvyurk Tımes gazetesmden boyon Marvlne Howe, Başbakan Bülend Ulusu ile görüşmüş gazetesinde yoyımlamştı. O sırada YÖK yürürlüğe girdiğınden, Ankara Ünıversıtesı Rektörü Türkân Akyolla da görüşmek istedi. Türkân Honım. yanlış yorumlara yoı açmamak icin dış basına demec verirken. titiz dovranıyordu. Yine öyle yaptı Dışışıerı Bakanlığına haber vererek. Konuşmada bulur.ınak üzere bir diplomat istedi. Genc bir dipiomat geldi. Konuşmalarda bulundu. Türkân Hanım, Türkc© konuşuyor; diplomat bunları gazeteci Marvine Howe'a ceviriyordu. Gazeteci Marvine Howe, Türkân r Hanımm sözlerini olduğu gibi gazetesine aktardı. Gazete, bunıarı olduğu gibi verdi. Yalnız, gazeteci. haberde kendi yorumunu da yapıyor, bunları da bazı deyimlerle birlıkte veriyordu. Bu haber «Yankı» dergisinde de yayırıandı. İhsan Bey'in cTürkân'ın suyu ısındı» dediği ve cok kızılacağını sandığı kelimeler ve deyimler, Türkân Hanım'ın değil. Marvine Howe'undu. Türkân Hanım ile arkadoşlan daha saiona gelmemişlerdi. Salonda. ihsan Bey'ın grubu vardı. Biri Vay canına diye söylendi ver bakayım şu gazeteyi... Gazeteye bakar gibi yaptı. Anlamış gibi yaptı, «vay canıno» aiye yineledl Türkân Hanım ile arkadaşları, saiona girdiklert zaman. ıcerıde bir olağanüstülük vardı. İki grup birbirlerinden uzaklara oturmuşlardı. İhsan Bey'in erken yap1 tığ kulıs etkisinı göstermiş, ortada görünenler, İhsan Bey'in kanadınc geçmişler miydi? Prof. Tahsin Özgüc'ün adaylığı sözkonusu olduğu zaman, Türkân Akyol atıldı, şöyle konuştu: Bizim eski rektöriimüzdür sayın Özguç, bizim de adayımızdır.... Türkân Hanım, adayları konusurida şunları söyledi: Ben, sekiz yüzden fazla öğretim üyesi olan bir üniversitenın rektörü olarak. hic olmazsa 30 aday gösterebilmeîiydim. Pek cok sayın hocam. adaylık koymak istemediklehni bildirdiler. Ben sadece beş kişiyi bildire bileceğim dedi. Bu grubun adayları arasında Prof. Sabıh Oktay, Prof. Cahit Arf, Prof. Yaşar Karayalcın, Prof. Zeki Tolgay da vardı. Secim lerde en cok oyu Prof. Tahsin Özgüc aldı (34 oy). Karşı guruptan en cok oyu Prof. Cahit Arf aldı (13 oy). Karşı gruptan kazanan olmadı. Öbürleri llk turda kazandıiar. YÖK'ün üniversitelerden giden sekiz üyesinden ikisi halen universite öğrettm üyesi değil, emekliydi. Bunlar, Veteriner Fakültesi'nden emekli Mahir Büyükpamukcu iie DTCF'nden emekli Yaşar Önen'di. YÖK Yasasının 6 maddesinin cB» bendinin beşincl şıkktnda v cüniversitelerarası kurulca, kurul üyeleri dışından en az 25 yıl öğretim uyeUği yapmış kişiler arasından secilen sekiz öğretim üyesinden oluşur» denmekteydi. Emekli olmuş olanlar, cöğretım üyesi değildi. İki kişinin nasıl emekli olduklarının öyküsü de şöyleydl: Mahir Büyukpamukcu, yıllardır Amerika'daydı. Turkiye'ye ae raporiar gönderiyordu. Raporlar uzayınca, Ankara Üniveısitesi Rektörlüğü, ya yurda donmesi yoksa, crrustafi» sayılacağını bildirdi. İstifa etmiş sayıldı, sayılıyoı derken emekliliğini istedi. Prof. Yaşar Önen de. DTCF Alman Filolojisi'nde öğ retim üyesi iken emekli olda YÖK'e seciıen sekizlerden üçu de, seeildikten sonra fakülteleraer emekliliklerinl istediler. Bunlar, Prof. Tahsin Özgüc Prof. Selanottin Gürtürk İle Prof. Eyüp Hızalan'dı Rektörlük, bu üyelerin emeklilik işlemlerini Emekli Scndığına bildirdi. YÖK'te üye olarak calışacak olanlar: 657 sayılı devlet memurlor, yasasına göre, en yüksek devlet memuruno ödenen ayltğın ek gösterge ve ödeneklerle birlikte iki katını gecmemek üzere, oylık alacaklar. Yani. iki katını alacaklar demek. Bir de emekli aylığı, hic de kötu değil... sabit tutuluyor. Katsayı ise, memurlarda olduğu gibi halen 25'dir Yaşlılık aylığı tutarı olan 1500 lira, katsayı ile göstergenin carpılması sonucu elde ediliyor. Yaşlı ve muhtaclarının aylığının artması merr.ur katsayısının artışına bağlı. Buna gore, memur katsayısı 30'a yükseldiğinde lyaşlılık aylığı» da 300 lira artacaktır. Yaşlı ve gücsüz Türk vatandaşlarının, 2022 sayılı yasadan yararlanabilmeleri icin aynı za manda kımsesiz veya kendisine bakmakla yükümlü bir yakınt bulunmaması gerekiyor. Eğer kızı veya oğlu varsa. bu kişilerın mahkemeden «bakma ya güçleri yetmediği» doğrultu sunda karar cıkarmaları istenmekte Yine aym şekilde yaşlının evi var ise icinde oturması. arsa veya başka bir mülkü varsa: gelir getirmiyor olması ya da getirdiği gelırin toplamı. alacağı «Yaşlılık Aylığıının altında olması şart koşuluyor. Ayrıca yasaya göre. evli kadın, aylık clamıyor. 1982 yılında 65 yoşını dolduran kimsesiz ve muhtaç yaş lılar ise yasanin 1 Temmuz 1976'dan bu yano gecerli olması nedeniyle ancak 1 Temmuz 1982'den sonra «Yoşlılık Aylığıı icin başvurabilecekler. Halen 65 yaşını doldurmadığı halde. hayatını başkasının yardımı olmaksızın sürdüreme yenler ya da calışma gücünun yüzde 70'ini kaybetmiş olanlar ile. yüzde 40 oranında sckat yurttaşlar, eğer durumlarını be lirten bir heyet raporunu tam teşekküllü bir hastaneden alabılirlerse yine «Yaşlılık Aylığı» almaya hak kazanıyorlar. Danıstay a basvurma süresi 9 0 günden 60 güne indiriliyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Danıstay yasasında değişiklıkleri öngören tasarının görüşülmesiMüli Güvenlik Konseyi ihtisas Komisyonunda sürüyor. Tasarının doha bir süre tartışılacağı ve son bicimi veriidikten sonra, Milli Güvenlik Konseyine sunulacağı sanılıyor. Tosarıyı gözden gecirecek olan Devlet Başkanlığı Danışmanlarından Şeref Gozübüyük Avrupa'da tedavide olduğu icin. onun gelmesi de beklenmekte. Şeref Gözübüyük, gözünden rahatsız. Danıstay yasasında yapılmakta olan değişiklikler, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ile de yakından ilgili. Bu nedenle bu tasarılar, birlikte konse ye sunulacak. Bölge idare • mahkemeleri kurulduktan sonra, Danıştay'a başvuru lcr, her bölgede ayrı yapı lacak. YHK yürürlükteki sözleşmeyi imzalanmamıs gibi yeniledi İsçiler ekimden bu yana düsük ücret alıyor Turhan SALMAN ANKARA Yüksek Hakem Kurulu, 12 Eylül 1980 tarihinden önct) ımzalanıp, yürürlüğe girmiş olmasına karşın, ta raflarca Bölge Çalışma Müdür iüğü'ne bildinımeyen bir sözleşmeyi imzaıanmamış bir söz leşme gibi yeniledi. Kütahya'nın Gökler Belediye si işye.'i icin Yüksek Hakem Kurulu'nun yeniledıği sözleşme işçıiere, ' ürürlükte olan sözleşmeden avda yaklaşık net 5 bın iıra daha az ücret verilmesini öngörüyor. Kurul, kendi yenilediğ' sözleşmenin uygulanması gerektiğine karar verdiğindet^' .işciler ekim ayından iübaren düşük ücret almaya başladılar. İşcüeri parasal yönden güc durumda bırakan bu karmaşık duruma, işcilerin üye olduğu DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası ile Gökler Belediyesi orasındaki topiu iş sözleşmesinin 12 Evlül 1980 tarihinden cok kısa bi. süre önce imzalanması neden oldu. Eski sözleşmenm 28 Subat tarihinde sona ermesi üzerine taraflar arasmda başlotılar, görüşmeler 20 Ağusto'î 1980de sonuclandığı ve imialanan protokol ile yeni sözleşme uygulanmaya koncu. Ancak. yasa gereği taraflarca yeni sözleşmenın uygulamaya konduğu Bölge Çalışma Müdürlüöüne bildıriımesi gere kirken, bu yarılmcdı. Ayrıca, Genel İs Sendikosrmn Kütahya şubesi tarafından proto kolun imzalanoığı Sendika Genel Merkezi'ne de bildirilmeden 12 Eylüı harekâtı oldu ve sendiko kopatıtdı. Bu durumda gcrek Bölge Çalışma'nın Kayıtıarında, gerekse halen kayyımların yonetimınde DuluPün Genel \ş Sendıkcsı'nı ı Geneı Merkez kayıtıannda ıvutatıya Gökler Beleaıyesı sözleşmesı 28 Şubat 1980 tarıhınae yuturluk sü resı sona erıo, ım<îalanmayan bir soz.eşme olarak yer aldı. Yüksek Hakem Kurulu'nun ca lışmoya Dcşlunıasından sonra Sendika Gene. Merkezı. Gökıer Belediyesi sözleşmesi icin ae yen ienmesı ıstemıyle başvurdu. HANGİSİ UYGULANACAK? Yüksek Haktm Kufulu Gök ler Belediyesi ue ı'gıli toplu sözleşme uze ındekı calışmalannı 31 Ağustcs 1981 tarihinde tamamıad. Ancak, korar bildirılmeaen ourumdan bıigi sahibı olan beledı^e, Yüksek Hakem Kurulu'no başvurarak. yürürlükte bir sözleşme bulun duğunu bıldir^ı ve hangı sözleşmenin uygulanccağını sordu. Belediye ovnca aaha önce yapılan odemeier konusuna da acıklık götirılmesını istedi. Yüksek Hakerr Kurulu kayıtlarına göro soileşmenin ımzalanmış garundüğünu. bu nedenle kend.ieri tarafındon vürürlüğe konulan sözleşmenin uygulanmcsı gerektiğini bil dirdi. Kurul sözleşmeye bır ge Cici madde Oe ekleyerek. işçilere daha önce yapılan fazla odemenin geri aimmayacığını bıldırdi DAHA AZ UCRET Daha önc tarcflor arasında ımzolanıp vuri"iuğe giren sözleşme i!e Yüksek Hakem ı«.urulu'njn yenıledıği sözleşme orasındo gef»k parasal. gerek se dığer haklcr yönünden büyük farklılıklar buiunuyor. işCiler. Yuksek Haksm Kurulu'n ca yürürlüğe koran sözleşmenin uvçjulanmosınaan sonra ayda net 5 b;n lira dolayında daha rluşük ücret aımaya baş iadııar. Eskisehir'de duruşmadan cskan 2 grup catıstı: 4 kisı yaralandı ESKİŞEHİR, (Cumhuriyet) Kan davasının görüldügü Eskisehir 1. Agır Ceza Mahkemesi salonundan çıkan iki grup. Reşadiye camii önünde süahlı çatışmaya girerek dört kişinin ağır şekilde yaralanmasına neden oldu. Kars Agır Ceza Mahkemesinde göriilen «Kan fütme. iaamtnfiden adam oldürme» davasının Eskişehir 1. Agır Ceza Mahkemesine nakledilmesi son rası yapılan duruşmadan çıkan Müslüm Aras ve Macit Aras, sokakta tabancalarını çekerek rastgele ateş etmeye baş ladılar. Cok sayıda merminin yakıldı ğı sokak çatışmasında Nurettin Aras. Cengiz Aras. Ali Ham ve Hasan Aras adlı kişiler afeır. kimliği saptanamayan bir öjtrenci de seken kurşunlarla nafif şekilde yaralandı. Eskişehir Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan ya ralılardan üçünün hayati tehlikede olduğu. olayla i'giü sorusturmaya başlanıldıgı belirtildi. Es'üişehir 1. Afır Ceza Mahkemesinde kan gütme ve taammüden adam bdürmeden sanık Yasin Arar ile Yaşar Arar adlı kişiler tutuklu olarak yargılanıyorlardı. 2Katoe deyince, Sa.it Faıls' in öykülerindeki sabahçı kahvelerini anımsıyor insan. Hani, içerde çay içerk.en, djşaroan geçen simitçinin sıcacık, simidinin kokusunun duyulduğu kahve;eri. Sabahın mahmurlugunda; yorgunluğu kucaklamaya, işlerine gitmeye hazırlanan kişilerin geldiği bu kahvelerın yanısıra, bazı kahveler var ki, hcrkesin işinde gücünde olduğu saatlerde bile dolup taşıyor. Bu kahveierin çoğunu emekliler dolduruyor. Bir psikolog, bu konudakj soramuzu yanıtlarken, «Kişiler kendilerini emekliliğe hanrlanuyorlar» dedi. Gerçekten, jillann yorgMnlugunun verdigi bezginlik içüı de bırden biıe, fcmi zaman kızgınlık kimi zaman, işe Jcüsme gibi nedenler yüzünden birçok insanımız, emekliye aynlıyor. Sonra? O güne degin, kendisini boş zamanlarını değerlendirmek gibi bir çabaya alıştırmarruş bir kişi, belli düzenlerin, kalıplann dışına çüanamış bir lüşi, kalıveriyor orta yerde. «Ben hiçbir şeye yaraıtıiTOrum» kaygısı icinde soluğu kahvede alıyor. Yasama yeni bir boyut ekleme kayeısından uzak çay üzerine çay. GAZETE BULMACALAR Kahvede boş boş oturan emekliler de kimi kez zamanlaruu değerlendiren bazı faaliyetler yapabiliyorlar. Örneğin, emekli kahvelerinde en çok yapılan işlerin arasında, gazetelerdeki bulmacaların çözülmesi. Çoğn zaman can sıiontısından yapılan bu iş, üretkenliğe açık. Bu konuda kendisi ile görüştügümüz bir uzman, bulmaoa çörümünün üretken olduğunu anlatırken şunları söyledi: «Bulmaca çözftmü, biİRiyi ve kUltürü artırmaya, kişivl araştırma yapmava, iyi öğrenmeye ve bilei tazelemeye itlyor. Bu yüzyıün başlaruıda Ame rika'dkki gazetelerde, dergiler de yeralmaya başlayan bulmac». bizim ülkemizde ilkel bir düzeyde. Bulmacanın özünde kişiye espri. zeka kıv raküğı aşılaması gerek. Örneğin, bulnıacada «terzi» sözcüğiinü (patron kullanan işçi) biçiminde bir soru ile sormak daha verindedir. Boy lece bulmaca çözeni düşünmeye zorlamah.» Ülkemizdeki emeklüerin boş zamanlarını nasıl değerlendirdiklerini araştırırken, yabancı ülkelerde bu gibi kişilerin nelerle uğraştıklannı da şorduk. sonışturduk. ÇİÇEK YETİŞTİRMEK Yabancı ülkelerde, özellikle Avrupa'da emeklilerin en büyük ugraşılarmdan biri çiçek yetiştirmek. Bu uğraşı evlerde de olabiliyor ama, da ha çok böyle kişiler için kent dışında büyük arsalar. küçük bahçelere aynlıyor. Belli saatlerde emekliler buraya sridip, çiçeklerini suluyorlar, onlara bakıyorlar. Hattâ bu çiçekleri yetiştirdikten sonra satabiliyorlar. Bu dogal ki, olanak tanınması ile koşut bir ugraşı. Bunun dışında tah ta oymacılığından. yapma ç> cek, amatör radyoculuk gibi uğraşılar da yer alıyor. KOLLEKStYON Boş zamanlan degerlendirme deyince, insanlann ilk uslanna gelen konulardan birisi de kuşkusuz kolleksivonculuk. Kimileri. kolleksiyonculugu, bir tür hastalık olarak nitelerler. Ancak. kolleksiyoncrular da. vaotıklan işi çok güzel bir uğraş olarak ni telendiriyorlar. Türlü türlü kolleksiyonculuk var. Saymakla birrnez: Para, tablo, antika, mektup, imaa, kartpostal, pul, si Ermeniler 5wissair'in Paris bürosunu 2,5 saat isgal etti Dış Haberler Servlsi Gizli Ermenl Kurtuluş Ordnsu ASALA militanlan olduklan bildiri len 15 Ermeni dün öğle saatlerinde, İsviçre Hava Yollsuı Swissair'in Paris bürosunu yak laşık 2,5 saat işgal ettikten son ra eylemlerine son vererek dağıldılar. Fransız polisi eylemleri süresince 10'u aşlun kişiyi de rehin tutan Ermeni militan lara karşı bir tavır almadı. Dün öfle saatlerinde Swissair'in Opera vakınlanndaki bürosu bnüne gelen 15 kadar ASALA militanı, kapıda bir güvenlik aracı olmasına. karşın içeriye girip, kapılan kilitledıler. Binanın icinde 10 dolayında memur ile birkaç müşteriyi rehin tutan Ermeniler. 9 Hazlran'da Cenevre'de güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanarak tutuklanan ve Türk diplomatı Mehmet Yersüz'ü öldürmekle suçlanan ASALA üyesi Camkoçyan'm serbest bırakılmasını istediler. Binanın camlanna tutuklu Ermenilerin ser best bırakılmasıru isteyen bildiriler de yapıştıran militanlar, polisin, «tutuklama yapmay»cağına iliştdn Rürence vermesi» üzerine, eylemlerine son verip, bürodan dışan çıktüar. Bo$a Gecen Bos Zaman Içık KAIMSU Avrupa'da emeklilerin cicek yetıstırmeleri icin özel bahceler aynlıyor SAKAT VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇAUŞTIRMAYAN İŞYERLERİ MAHKEMEYE VERİLİYOR MALATYA, (Cumhuriyet) Bölge Çalışma Müdürlüğü, sakatlar yılı nedeniyle sakat ve eski hükümlü çalışUrmayan işyerlerini mahkemeye vermeye başladi. Bölge Çalışma Müdürlüğü, bir süre önce işyerlerini denet leyerek 1475 savilı yasanın 25. maddesine ve Başbakanlığın sakat ve eski hükümlü çalıştırılması konularındaki genelgesine uymayan kamu ve özel kuruluşlan saptamıs, bunlara belirli bir süre tanımıştı. Bu sürenin dolması nedeniyle önceki gün aralannda kamu kuruluşlannın da bulunduğu 6 işyeri mahkemeye verildi. Bölge Çalışma Müdürü Ismet Elgül, deıvetvmlerin devam ettiğini. yasaya uymayan tüm işyerlerinin mahkemeye verile ceğini belirtti. Bric ilk kez IstanbuVda oynandı | «Entellektüel geüşmede çok büyük rolü olduğu belirtilen satranç konu^ sunda SSCB'de, bir genel müdürlük»kurulmuş, Türkiye'de de «İzcilik ve Boş Zamanlan Değerlendirme Genel Müdürlüğü» var. Ancak işlevini yerine getiremiyor. Yetkililer, gençlerin ailelerinin ilgisizliğinden yakuuyor. lanndan alıkoyar. Küçük tasarruflarla biriktirUen pullar, ileride büyük meblağlar oluşturur. Yıllarca biriktirilen pullar. insanm çocuklan na bırakabileceği en büyük hediyedir.» Kolleksiyonculugun kendine özgü kurallan var. Örneğin, pul kolleksiyonculuğunda, pulların zamklı taraflanna değmemek gerekiyor. Eğer, pullann bu kısmmda bir parmak izi bulunursa ya da dantelleri kopuk olursa, pulun değeri âüşüyor. BRİÇ tLK KEZ İSTANBUL'DA OYNANDI Herhalde çok az kimse «briç» adlı kağıt oytmunun ilk kez Türkiye'de, tstanbul'da oynanmaj'a başlandığı nı büir. İngiltere'de 18'nci yüzyılda oynanmaya başlanan «\Vhist» adlı bir kagıt oyununun değiştirilmiş bir biçimi olan briç ilk olarak icinde bulunduğumuz yüzyılın başınua İstanbul'da, yabancılar ve gayrimüslimler tarafından oynanmış. Daha sonra, sosyete oyunu olarak belirli düzeydeki Türkler tarafından oynanmaya başlamış. Şimdilerde İse, en ufa* kahvelerde bile genellikle gençler tarafından oynanan, sevilen bir oyun oldu. Ko DÜZELTME Kutahya muhabirimlz Al( Kehrıbar'ın harırladığı ve «Av rupa ya mahkum olan ciniciliğimiz» başlığı altında yayınlanan dızimiz'n ikıncisinde bir yanlışlık meydcna geldi. İkinci dizirri?in son bölümünde Kü'ahva ciniciliğinin ustalarından Hacı Minas ite Hafır Emin'i. Yunanistan'a kactıkları beliıtiliyordu. Oysa, Hacı Minas Yunanistan'a kac mış, ancak Hafız Emin calışmalarını sürdL'rmuştü. Hafız Emin, öldükten sonra Kütahya'da toprağc verildi. Hafız Emin'in cockları da baba mesleğini süreürüyorlar. Düzeltir 5zür dilsrlz. gara. içkı, kibrit kutusu, çak mak, anahtarlık., tespih, şiir, biblo kolleksiyonculugu gibi. Bir de «örgütlü kolleksiyoncular» var. Yani dernekleri olan kolleksiyoncular. Bunlardan bir örnek verelim: Gazetemizin Ankara Bürosu'nun emektar teleks operatörü Halil Özdemiroğlu, yıllardır pul kolleksiyonculugtı yapar. Bir kaç kez tanık olmuşumdur; yurt dışından muhabir arkadaşlanmıza gelen mektuplann rjullannı alır, özenle pul defterlerine yerleştirir onlan. Özdemiroğlu'na sordum, «Ağaoey, ned«n pul kolleksiyonculugu yapıyorsun?» diye. Yanıtı kısa oldu: « Zevkll bir uğrasdır. Tarifi mümkün değildir.» özdemiroğiu, 1954 yılında, yani PTT İdaresi'nde göreve başladağı tarihte pul kolleksiyonculuguna başlamış. Yorulduğu zamanlarda, pul larını açıp, onlara şöyle bir göz atmasrnın kendisini dinlendirdiğini dile getiren özdemiroğlu, şunları söyledi: «tnsanlann çeşilti konular da merafelan vardır. Bende de pul kolleksİTOnu yapma meraln var. PTT tdaresl tarafından çıkartıUn hatirs pullan herhanfi bir konuya anı olarak çıkartıldıği için İnsanlann bllfrisinl de artinr. tnssnı kötü alı«kanhk numuz txjş zamanlan değerlendirme olduğuna göre, bir briç uzmanı ile görüştük. Bnç Ue ilgili şunları söyledi: «Briç belleği geliştiren bir ovundur. Sürekli izlemeyt gerektirir. ^Iantığa dayanır. Bir sosval yönü vardır. İki ayrı ortak. dört kişi tarafından oynandığından kişiieı arasında insani ilişkiler kurulmasına neden olur^ «BEYİN SPORl» SATRA'Ç Boş zamanların değerlendirilmesi için önerilen uğraş ların basında satranç da gelıyor. «Beyiıı sporu» olarak anılan satranç Türkiye'de özellikle gençler arasında yaygın. Ancak, bir çok yetenekli satrançcılanmızın olanakları çok kısıtlı. Örnegin, Satranç Dernegi Başkan» Nevzat Süer, ytırt dışında ki yarışmalara katılabilmelc için kendi parasını harca mak zorunda kalıyor. Satranç oyununu zevk edinmiş Şiar Yalçın bu konuda şunları söylüyor: «Satrancın insanın entellektiiel gelişiminde çok büyük rolü var. Satranç, en başınua mantıksal düşünmeyi, iradeyi. sabır ve dikkati gerektirir.» Sovyetler Birligi'nde satranç ile ilgili bir genel müdürlük bulundugunu ve kitleye dönük olarak satranç öğretimi yapıldıgını anlatan Şiar Yalçın, Türkiye'de de insani üretken kılan bu oyunun devlet tarafından desteklenmesinin zorunlu olduğunu belirtti. Devletin boş zamanların değerlendirilmesinde insanlara destek ounası konusu açıldığında, Türkiye'de bu konuda ne yapıldığ; akla geliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı «İzcilik ve Boş Zamanlan Değerlendirme Genel MüdürlüKÜ» bu işlev için kurulmuş. Ancak, işlevini yeterince yerine getiremiyor. Genel Müdürlük yetkilileri, bu ışlevin tam anlamıyla yerine getirilemeyişini, gençierin ailelerinin ilgisizliSine bağlıyorlar. Devletin bir takım yatınmlara girmesinin kimi kez zor olduğunu ammsatan yetkıliler, özellikle gençlenn ve çocukların boş zamanlannın değerlendirilmesi için önce anne ve babaların bazı girişimlerde bulunmasını öneriyorlar. Mahallelerde ailelerin bir araya gelerek, çocukları içüı çocuk kulüpleri kurabileceklerini, gençlik merkezleri oluşturabileceklerini belirtiyorlar. Devletten katkı isterken ilk girişimin mutlaka aile bireylerinden gelmesi gerektiğini ifade eden Genel Müdürlük yetkilileri. önce bu konuda topiumun bilinçlendirilmesi gerektiğini de kaj'dediyorlar. «NE YAPABİLİRİM» Buraya kadar, insanlann boş zamanlanm nasıl değerlendirdiklerini. nasıl boş zamanlarıjıı boşa harcadüclan m anlatmaya çalıştık. Ama genelinde bakıldıgında boş zamanlan değerlendirme konusunda Türkiye'de olumsuz bir tablo ortaya çıkıyor. Nasıl değerlendirmeli boş zamanları? Her yaşta insanlar kendilerine bir yeni boyut ekleyebilmelidir, ekleyebilir de. Bir psikoloğa göre, boş zamanlann üretken bir biçimde de ğerlendiTilmesi için insanlann ilk önce kendilerine şu sorulan sormaları gereki yor: «Ben neyi beeeniyorum? Nelerden hoşlanınm?» B t T T t Ceza Kanununun yeniden düzenlenmesi istendi Istanbui. (ANKA) İstanbul Üniversitesi Hukuk Faküitesı Ceza Hukuku ve Krimonoloji Enstitüsünün düzenlediğı «Atatürk İlkeleri ve Ceza Hukuku» konuiu sempozyum dün başladi. Yarın da sürecek olan sempozyumda açılış konuşmasını yapan Adalet Bakanı Cevdet Menteş, «Hiç bir kanun Ceza Kanunu Kadar kişi öz£urlükleri ile yakından ilgili değildir» ded' ve şöyle Konuştu: «Türk Ceza Hukukunun bugünkü düzeye uiaşıncaya kadar bir takım evrelerden seçtiği hepimizce malumdur. Fatih Sultan Mehmet Kanu ni Sultan Sülevman ve Dördüncü Mehmet zamanında çıkarılan cezaya ilişkin kanunlar bir yana bırakılacak olursa Osmanlı İmparatorluğu döneminde Batılı anlaında ilk yasal dUzenlemcnin ceza hukuku alanında yapıldıgını görürUz. Nitekim Tanzimat Fermanının ilanından vedi ay sonra ilk kez bir Ceza Kanunu hazırlanarak S mavıs 1 4 S H tarihinde vürürlüğe konulmuştur. 1851 tarihU «KajıunuCedHİ» 1840 tarihli Ceza Kanununun boşluk ve aksaklıklaruu çidermek amacıyla çıkarılmıştır. Her alanda layik hukuk sisteminin benimsendi^i Cumhuriyet döneminde kabul edilen temel kanunlarının en önemlilerinden birisi de kuşkusuz 1889 tarihli İtalyan Ceza Kanunundan iktibas edilen "65 sayüı Türk Ceza Kanunudur. Kabul edildiği 1926 vihndan bufüne kadar 33 kez değişlkliklere uğrayan Türk Ceza Kanunu, bazı aksaklık boşluklarına rağmen yarım asırdan fazla bir zamandan beri başarıyla uyçulanmıştır. Bununla birlikte Ce za Kanununun gerek dil, gerek sistern ve gerekse içerik bakımmdan günün koşullan çağdaş Eelişmeler ve toplumsal gereksinmeler gözönünde tutularak veniden düzenlenmesi bir çok bilim adamı ve uygnlajicılar tarafından haklı olarak ileri sürülmüştür. Bu eleştiri ve düşüncelere genelde hak vermemek olanaksızdır. Ancak şu hususu açıklıkla belirtmek gerekir ki, hiç hir kanun Ceza Kanunu kadar kişi özsürlükleri ile yakından ilgili de£ildir. Bu nedenle de yepyeni bir Ceza Kanununun uzun, titiz ve hilimsel bir çalışma sonund» hazırlanması gerekir» d«di. Bakandan sonra söz alan İ.Ü. Rektör Vekili Prof. Dr. Akın İlkin de şöyle dedi: «Türkiye Cumhuriyerinin temelini oluşturan ve kaynağim Atatürk'te bulan ana kuralların korunması sempozyumun ana konusıınu teşkil ediyor. t*leveceğimiz sempozvum teorik acıdan Atatürk ilkelerine de» Einm?kten çok bu ilkelerln somut olarak ele alınması. yasa kurallan açısından soruna dlnamik bir yaklaşımla yakla* şılması özellİEinl taşıyorj»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle