19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 7. I ippokrat heklmllğl tonımlarken konunun üc I temel ogesı olduğunu söyler Hastalm, I hasta ve hekım. Bu tanimda ne topluma, ne de yönetıme yer vardır. Hastalık, canltların organlarının yapı ve ışleyışınde ortaya çıkan bozukluktur Hasta, bu bozukluktan öturü sağlıgını yıtirmıs bıreydır Hekim de bılgı ve becerisıyie bozukluğu gıderecek kışıdir Hıp pokrat meslegın yurutum kurailannı da unlü andı l!e saptar Uc temel oge arasındakı ilışkiler andlo duzenlenmışttr Yüzyıllar boyunca bu oğretı geçerlı olmuş hekımiık mes leğı bu ana goruş uzerınde gelışmıştlr Tonzfmatla ülkemize giren «asrt» heklmliğin de temelı budur Ve hemen ekleyenm Günümuze kadar onemlı bır kavram değışıklığıne de uğramamıştır Bu tur heklmlik her şeyden önce bireysei bır uğraştır, bıreyi toplumdan ve cevresınden yalıtarok (tecrıt ederek) salt bır dogabılım nesnesı gıbı ele alır, konusu onun organlarının yapı ve ışleyışındekı bozukluklarla sınırlıdır Hastalık etmenleD olarak bıreyI» ılışkısı açık, aracısız ve genellıkle yalnız doğal nedenler Incelenır, dar anlamaa bır hastalık kavramı soz konusudur Zararlı etmenlerln etkılerı ortadan kaldırıiınca heklmlik gorevl sona erer. b.undan öturu de yalnız iYıleştınci (tedavl edıc), sağlık hızmetını bu noktado sonlondıran, sınıru bır rteKimlıktır. Oysa insan topluluklarının toplumsaı ve ekonomık gellşmesl hastalıklar konusunda cok daha gırıft neden sonuc llişkılerının ortaya çıkmasına yol açmış, Hıppokrat'a dayanan he kımlıl' kavramı toplumların gereksınmelenni karşılayamoz olmuştur Ozellıkle endüstrl devrlmınden sonra ınsanın, çalısan ve doğadan olduğu kadar kendı yarattığı fızıkse). toplumsal ortamdan da etkılenen kışı olm% nıtelığı guçlenmıştır Artık hastaiık denen normal dışı durum, bütun dış ve cevresel etkenlere (fızıkseı toplumsol, ekonomik vb gibı) kışınln kalıtsat bzellıklerıne gore de gösterdığı fızyoloıık ve ruhsal tepkilerinln blr bileskesıalr Bu ortamdo hekımliği yalnız organların ışleyişinı düzeltmekle bitırmek, hekimlik gorevlni burada 6onlandırmak yetmemektedir Bir hekım has ta bıreysel ilışkısl Içerisinde çözümlenemeyecek boyutlarda, karmaşık blr hızmetin yapılması gerekmektedir Hekimlik centş kapsomlı bır hastalık ve hi?met onlayışı Içınde ele olınmalı, hastalığa neden olan ve onu kolay laştıron butun etmenlerie bırhkte, ılgtlı tum toplumsal ve ekonomik sorunlan da goz onunde tutarak yürutülmelldır Bu noktada hekım OI.AYI AR vc R0 Ql Fp 15 ARALIK 1981 H Hekimlik Kavrammda Değişme HEKİMLÎK VE HEKİM KAVRAMLARINDAKİ EVRİMİ İZLEMELİYİZ. YALNIZ SAĞUK HİZMETLERİNİN NASIL ÖRGÜTLENMESİ GEREKTİĞINİ TARTIŞMANIN YETERLİ OLMAYACAĞINI BİLMELJYİZ. Dr. Engin TONGUÇ lık, yonetımlerin el atması düzenlemesl gereken bir meslek olmaya başlar Boyiece hekimlik, ryıleştirme ışlevının yanısıra, genışletılmış hastalık etkenlerı kavramı, sağlıgı koruma, rehabilitasyon konularıyla bırlıkte blr kamu hızmetı olma yoluna gırer Batı Alman mevzuatt nın hekımliği duzenleyen temel maddesi şöy ledır cHekım. tek tek bıreylerın ve bütuu hal kın saglığına hızmet eder Hekimlik meslegi bır zanaat değıldır» Son tumce hemen şöyle yorumlanır «Hekım mesiegınl yuruturken on celıkle kazanc omacı gudemez » Ulkemızde ıse hekimlik gorevı bıreysel hasta nekım lliş kısıyle sınırlı olarak Hıppokrat ondı cerçevesınde bellrlenmıştır tocluma ve kamuvo hızmetten soz edılmez ••* Hekimlik ve ho6ta'ık kavramları gıbı l^eKim kavramı da gunümüzde henüz çağdaş yu garhk duzeyıne koşut (paralel) bır gelışrneye ulaşamamıştır Gıderek onun değışmesının daho zor ve ağır olduğu soyienebılır Bireyın özel hayatına dığer mesieklerde gorulmedık dereceoe gırebılen onun sağlıgmı etkıleyebılen kış olarak hekımın oaştanben bıreylenn gozunden ustun b r y e n olmuştur KoKlerl ılkel kabıle sıhırbazlık ve buyucüluğune dayanan ıvlleştırme işınin bıreyler uzerınde her donemde urkutucü ve saygı uyandırıci bır etklsi vardır Hekım sır dolu sanatıyla doğaya karşı çıkabılen kışıdır Gunümüzde ıse hekimlik bılgısl cok daha bılımsel kuraltara baglanmış, meslegın yürutumune hekimln bıreysel yetenek ve becerisının katkısı giderek azalmıştır Gelişmlş tekmklerın heklmlığe gtrmesı hekımın bu ışievlerdekl katkı derecesinı rolunu sınırlayarak onu bır butunün porcası durumuna getırmıştır Artık hekırn ustasın dan ogrendığı sıhır ve büyu buğusuna burunmüş bılgılerı, sırları, kendl beceri ve yeteneğl oronında gelıştırerek tek boşına uyguloyan, yclnız kendısının bıldıği, yapabıldığı bır sonatın odamı değlldir Çoğdaş hekım programlanmış bır tıp bılgisının yanısıra bıofızık, cağdaş ıstatistık biliml hatta bıiglsayarcılık g'bı bır cok yenı ve kendı dışındakı dallarınaa da bır olçude bılgısı bulunması, elektromk aracları kullanabılmesi istenen kişidır Topluma hizmetle yukumlu dığer mesleklerde olduğu gibı onun bflgısı de acıkca belırlenır ve sınanır Artık o custad», «usto> değıldır, cercevesi acıklıklo cizılmış bır bılgi duzeyınde bulunmaktan sorumlu, denetlenebılen, eleştırılebııen Hekimlik ve hekım kavramlarındakı evrıml bır meslek adamıdır Ustelık meslegını IOK baızlemelıyız Yalnız sağlık hızmetlennın nasıl şına da yapamamaktadır, sosyal hızmet uzorgutlenmesı gerektığırı tartışmanın yeterlı oia manı, psıkolog. cevre sağlıgı uzmanı vo gıbi mayacağını bılmelıyız Bu orgutlerde calışocak bır takım başka mesleklerden kışılerle ısbırlığı ınsanın mtelıklen uzerınde de durmalıyız Heyapmak zorundadır tabn ccğio;, oniomda hekımlığın ve hekımın topluma karşt giderek arkımllk yapmak Istıyorsal Şuphesız bundan son tan yukumlulüklerl olduğu, cağdoş toplumlarra da tbüyuk yıldızlan, «üstun operatorlerı da bu mesleğin de ayrıcalığınm ve olağanüsolocoktır, ama artık buyuk çoğunıuk, yalnız tulüğunun kalmadıgı gercegını. hekımın topkendısının bıldıği sırlarla ve becerısıyle hıc lumdan emeğının karşılığını aşon beklentıleri kımseye hesap vermeden sanatını yuruten o olmaması gerektığıni onlamaya calışmalıyız. eskı buyucunun torunları değıldır gldbrek Ancak yenı kavramlara acık gorüşlerle yetıştlhızla olağanloşan b'r meslegın ışcısıair Gununlmış bır hekım toplulugunun coğdaş bır go muzde hekimlik esk sinden cok daht, fazla olruşle örgütlenecek sağlık hlzmetlerınde kuMoCude hekım icın'değil, votcndaş ıcın, toplum nabıleceğ'mız insan gucunu oluşturacağını ıçın vardır Bu düşune alısmomız geıekır Belırlı bır topluluâun (ıster bır mahalle tsterse blr gözden kacırmamalıyız ışyer,, blr okul olsun) sağlık sorunianndan ••• bıreylerıyle, cevre koşullanyla butun ortamı Yazmaya calıştıkıanmız bılınmeyen yenl ıle kendınl genış anlamda sorumlu sayan cağ gorüşler değıldır, yıllardan berı ılerı ulkelerde 1 daş hekim tıpıne de alışmamız geraktığı gıbı soylenmekte tartışılmaktcdır Ulkemızde az sayıdo do olsalar bu yenı kavramları goz •*•* onCıne alarak cclışan oğretım bırımlerı hekımler ve sağlık hlzmetı orgutleme cabalorı varBatıda yapılmıs bır calışmo ıle hekimln dır Ama ılg lılenn ve mesle<tekılenn buyuk toplumdakı saygınlığı araştırılnnştır Hekimlik mesleğı konusunda en 02 bngısı olan kışı er coğunlugunun henuz öu konuların ve tartışhekımı en yuksek saygınlık duzeyıne koymakma.arın uzağmda o duklannı soylemek de taoırlar örneğin düz Işcilere gore bınnci sıra herhalde yanlış olmaz yı alan heklm, daha üst dözeyde eğıtım görmuş gruplarda 5 6 sıraya dLşmektedır Araştırıcı. hekımın durumunu papazınklne oenzetmekte ve «papazlar da bu saygınlıkton yeterın ce yararlanmamışlar mıydı'» diye sormaktan kendın) alamamaktadır Hekım kavramının degışmesinı, başka bır deyışle hekımın tahtından ındırılmesını hekım kolayca benımseyecek ml dır? O da toplum gıbı kendı ustunlugune, buyuk saygmlıga yaraşır, yakışır olduğuna ınanmıştır hatta bu ınancla yetıştırılmıştir Doha oğrenıme başlarken olağanustü nıtelıkte bır kişı olduğu, toplumun da kendısıni her yonden buna gore değerlendırmekle yükümlu olduğu ınancındadır Bıtırırken de yalnız hasta hekım llışkısıne dayanan dar anlamda bır heKımlıği yurutmekle gorevını yapmış olacagı Kanısındadır Ûğrenım kurumtorında kendisıne aşılonan değer vargılan ve ogretılen hekimlik boyledır Ama toplumun beklentılerl (toplum henuz bunun bıllncıne varamamış bıle olsa) cok daha değışıktır ve gun gectıkce artmaktadır Sonunda toplum da, hekım de bırbirınde aradığını bulamaz Hekim mutsuz Kirgındır, değerlendırılmedığı hakkının verılmedığı Inancındadır Topluma yabancılaşmaya başlar ve ne yazık kı bazen de onun somurücusü olup Cikar Yunanistan'ın Tarihsel Yayılmacı Stratejisi.. Adam Yunamstanda kahraman gıbı alkışlaaırken Turkiye de çogu kışı bu sonıyu kurcaiıyor Kımse merak etmesm Papandreu, ne deli ne de budaladır, en azından Weınberger, ya da Haig ka dar akılb ve kurnaz bır polıtıkacıdır. 1981'ın aralık aymdakı NATO Savunma Bakanlan toplantısında demıştır kı « Turkiye saldırısına karşı NATO Yunanıs tan'a güvence vermelıdır » Ne demektır b u ' Nasıl olur da ortak savımma örgutunde bır uyeye otekı uyenm saldırısına karşı güvence venlebılır^ * Olavm nedenlerım ve kokenlennı deşmek ıçın geçmışe dogru uzanmak gerekır Yunanıstan «Megalı tdeaci'dır, ıster solda olsunlar. ıster sağda olaunlar Atnıa dakı ıktıdarlar 'Dogu'ya dogru ya >ılniacı polıtıkayı ızlerler Yunanıstan havada. denızde karada sınırlarını «Turfeıye a/eyhıne genışletmeye çalışmaktadır Ortodoks kılısesı de bu yayümacüıgın bır aracıdır, sosyalıst partısi de . Yunanıstan la Turkiye arasındakı sorunların özu bu poütıkadan kaynaklanmaktadır Egede karasularnı Atına 6 mılden 12 mıle çıkarmak ıstemektedır adaların (buyuk kara parçalan gıbı) kıta sahanlıklan olduğu savundadır, tum Ege göklerını ve deruzını Yunan egemenhgı kapsamında frormektedn 1974 Kıbns çıkarmasından once gerçekten Ege hava alanlannın komuta ve kontroi mekanızmaları (NATO çerçevesınde) tumuyle Yunanistan'ın elme verilmıştı Tarkıye 20 temmuz 1974 Kıbns çıkarmasından ıkı hafta sonra «714 sayılı notam'i yayınlayarak Ege denızındekı Yunan konV rol ve komuta mekanızmasmı tanımadığım açıkıamıştır Bu bızım ıçm gerekh askersel güvence gereğıydi Yunanıstan da Kıbns Bar ş Harekatından sonra NATOnun asken kanadından çekı'mıştı Ancak Ankara Amerıkadan esen ruzgara uyarak 1980 şubatında Egede ^714 sayılı noıamı kaidırdı Yunanıstan ın NATO asken kanadına donuşunü veto etmedı Amenkan Generalı Rogers ın ortaya attıgı plan ustünde Atına Ankara uzlaştılar Ne var ki bu uzlasma Turkıvenın verdıgı odünlerle gercekleşmiştı Yunanıstan aldıklarmı cebine koyduktan sonra ne yapacaktı? • Ne yapacağını görduk Atına nın ılk adımı AETde atıîdı Adına •Pourcade Raporu* denılen bır Yunan ısteginı Avrupa Parlamentosu benımsedi Fransız Mılletvekıli Bayan Marıe Madeleıne Fourcade'ın hazırladığı rapor Ege Denızındekı karasulannı Atına'nın istedıgı gıbı 12 mıle çıkanyor, ve Yunarüstan'a «adatar devleti' kımlıgım de tanıyorda Türk Dışişleri Bakanlığı bu raporun Avrupa Parlamentosunda (kı AETnın danışma organıdır) benimsenmesi üzenne AET'ye bır uyan. mektubu vererek dedı kı Yunan karasulannın 12 mıle çıkarüması Ege Denızının yüzde 64 ünün Yunanıstan ın kontrolu altına gırmesı anlammı taşımaktadır Bunun gerçekfeymesı durumunda Türk kıyılanndan dıger Türh kıyüarına gıdebılmek ıçın Yunan karasularmdan geçmek gerekecehtır Ege Denızınde sahılı olan Türkıye'ye Ege kapah kalacaktır l&rasulannın 12 mıte çıhartıimaaıyla Ege kıta sahağlığinın yansı da Yunamsianda kalacakiır > AET Parlamentosu Ege sınırlannı genışletmekle kendı çıkar alanlarını da genışletıyordu, Atina AET'yi kullanmasını bılmıştl. Ne var kı Türklye daha önce bu konuda Atina yı uyarmıştı « Ege'de böyle bir oldu bıttı'yı Türkıye »avaş nedeni saymah zorundadır > * Papandreu NATO Savunma Bakanlan toplantısında «Turfeiye'nm saldırısına karşı NATO guvencesı»nı bunun ıçln istedı Guvenceyı alır almaz Avrupa Parlamentosunun karanna uyrarak Egede Yunan karasularını 12 mıle çıkarmayı tasarlıyor Eğer NATOda güvence venlseydi oldu bıttı karşısında Turkiye. Yunanıstan'la degil. NATO ıle karşı karşıya kalacaktı. Atına nın AET ve NATO içındeki Türkiye'ye donuk yayılmacı strateıısı bır butunlük taşıyor P apandreu hasta mı? Aptal mı' • uc/opta/ma llBurhan BurhanlARFAD Yel Üfürdü, Su Götürdü.. »1 OĞAZIÇİ'nln ve şehtrcilik sofunlarmm tartışıldığı blr toplantıda Imar ve Iskân Bakanı Sayın Tüten, heyecanlarmrak: «Korularla cevrılı Boğazıcı'nın beton yığınına dönüşrnesine engel olamazsak, gelecek nesıllere karşı suçlu oluruz » dıye konuştu ve tBoğaııçi'n* h«p btrtHct* aahip çıkmalıyız.» dedl. B Dedl omma, soruoa aslında sorun falan yok, zorkjyon cıkar çevrelerl var keslnllk ve cozüm getlrmek lcln blr komisyon kuruldu Anıtlar Kurulu, Istanbul Beledlyeel ve Bakanlık yetklllleri tartışıp yenl bır Boğazıçi planı hazırlayacak. Boğazlci'nln kurtulması bu yoldan saâlanacaki Bır atosözümüz vardır: tYel üfürdü, su gbtürdüı dlye Boğazıçl'nde esmtıler ve okirrtılar boldur. Karayel, yıldız. keşışleme, poyraz hep Boğaz'da es«r Son toplontıdo kurulan Bogazicl plan komlsyonu dorduncü komisyondur. 1971, 1973, 1979 Bogazicl plan(an Boğazicl'nl kurtoramadığına flore, 1981 komlsyonundan ne bekleyebillrtz? Bekleyemeyiz. cunkü Boflazld'nln sohlplert vorl Gerçek sahıplerl var! Parasına. politika lliBkllertne, hatta bileğıne ve silahına guvenen klşl, Bogaz'a sahip cıkabılıyor. Sahip çıkabılir oldu. Sarıyer ve Buyükdere yamaclan ve tepeleri. Baltolımanı oğaclıklan, Rumellhisarı Naflboba tepesi. Cubuklu yamaçlarının ve Ulus mahallesinın beton yığınları Boğazicl planında yeşll alan, dinlenme ve eğlence aianı olarak yerlesime kapalı Göksu deresı kıyılarında şu bir kac yılda kumlmuş mahalle, l»tınye tepelerınden Boğaz osfaltına yaygın Pınar mahollesl, Kucuk Comlıca tepesınden eteklere Inmlş daha nlce yosadışt maholle' Bütün bunları kım yaptt? Kimler goz yumdu? Kımier plan kaydırdı? Söylesine bir sıraladığım o yerlerde blr konutluk toprak elde etmek içın yüzbınler odemek gerekryor. Ya da yeraltı dunyası guclülerının yakmı olnak.. Başını sokacak bir dam altından yoksun yürekler acısı yurttaş gecekonduculuğu 195O'lı yıllarda koldı. Bu örnekler dışında klml koruları ucuza kapatıp Boğazicl planında yent carpıtmalar zorlayan para babalan da var Bu gıbıler üst duzeyde girişlmlerle sonuca varmayı dana uygun buluyorlar. Sayin İmar ve Isk5n Bakanının: tBoğaziçl'ne hep bırllkte sahip cıkalım!» seslenlşl boslukta blr yonkı olmaktan oteye gecemeyecek. diye korkuyorum, uzüluyorum Çünku ırılı ufaklı çıkar cevreleri, sajjlam yatırım arayan para babalarından, yasadışı yeraltı örgütleri güclu yonetıcılenne herkes Boğaz'a blr vurgun alanı gözuyle bakıyoı fstanbul'un ve Boğaziçi'nin nasıl da sahlpsiz bırakıidığını vurgulamak lcln elli yıl öncenln blr gazete haberinl aktorryorum 29 Ekım 1931 günu Cumhurıyet'te «Kuruceşmelılenn davası» başlıklı haber şöyle: fKuruceşme'deki kömür depolarından şikOyetci olan bu semt halkı, heyet halindekl muracaatlormdan blr netice alamadıklanndan bırer bırer mahkemeye müracaat etmeye başlamışlardır Bu suretle acılan ılK. davalar Kuruceşme sakınleri lehıne netıcelenmıştırj Ne var ki, durum hic değişmemiştlr. Daha da kötülemıştır. Çocukluk vıllonnda Tasvirl Efkâr. ya da Ikdam gazetelerlnde okur mektupları sütununda okuduğum yakınmatar öa. yukarıya aldığım elll yıl öncenin o umutlanaırıcı haberi de boşa cıkmış 1940'iı yıllada, hem de ımarcı dıye bilinmış bir Beledıye Başkan döneminde, komür depolarının yerleşmesı ve genışıerresı oaha bır sağlamo bağlanmıştır Bogazicl planına go'e ıse Kunıceştıe depoları turist gemllerl bölgssıdır! Boğazicl'ne sahip cıkmak mı? Boğaziçi'nin sahiplerl var' Boğazıcı bütün esıntılere ve akmtılara acık. Cok değil, belki de bır yırml yıl sonra tBoğazlcl» sadece bır semt bütunü adı, bır coğrafya terimi olarak bılınecek. Boğazıct düzenlemesi 4 Komisyonu ne önenıer getırecek şımdıden kestlremem. amma şu atalar sozunü yıneleyeceğım. cYei üfürdü su gotürdü» arayolu taşunacılıfeuun ham petrol fıyatlarımn urtmaya başladığı 1973 yılından bu gune dek etonomıklıftini yitır meye başlaması, demiıyolu ula şımını gündeme getırmlştır Tartışmalar sürup gıtmekte dır Bu ıazıda demlryolu ulaşımırun dündnü, bugününü ve yannııu saptayabüdığımız bıl giler ışığmda okurun bılgisine sunacagım. Dermryolu inşaatma, Osman h tmparatorluğunun yayınladı ğı ıslahat progTamından yarar lanan Ingılızlerce 1860 yıünda İzmırAydın arasında başlanmıştır Daha sonra Almanlaı daha genış imuyazlarla demır yolu yapunııu surdürmuşler dır Demıryollantun yapım v« işletümelerl hep yabancılar ta rafuıdan yonetılmıstlr Cum hurıyeün ilk yülarmda Devle tiö yönetıminde olmayaa de mıryollan tUmüyle Devletın ybnetunıne geçmışür Bir oncekl yazunızda belirttığunlz glbı Cumhunyet donemımn ılk yülannda, bır başka anlatımla 1950 yıluaa değın, Demiryolu yapunı büyük bir hızla sürdü rUlraUstUr. 1950 yılından sonra demiryolu yapunı blr anlamda durdurulmuş, karayolu yapunı hızlandırümıştır 1955 yüında yük ve yolcu tasunada demlr yoUannm payı V 53 olznasına g karsın 1974 yüında bu oran % 30,4'e düşînüstür. Yük ve yolcu •yy"<wri«lri bu du^Us bugun de surmektedir. Taşunacüık bakımından demiryolu ulasurunı daha lyi kavTayabılmek için olumlu v« olumsuz ybnlerini bümekte yarar görmekteyiz. Tasıma bakınundan demiryolu uJaşımının olumlu yönleri: Uzun tasunada ekonomlktir, güvenlldir. K Ulusal Ulastırmada Demiryolu SON YILLARDA BAZI YENİLEŞTtRME GİRIŞIMLERİNE KARŞIN DEMÎRYOLLARININ GELİŞTTĞI SÖYLENEME2. OYSA DEMİRYOLUYLA TAŞIMACILIĞIN EŞSIZ YERİ ORTADA. SÜRATLE DEMİRYOLU YAPIMINA YÖNELMELİYİZ. Şerafettin UZUNER benaerUk ve ayrıcalıklann bütünüyle ortaya konması ve tam Kapasite ile hızmet Rörür hale getirümeleri kaçınümazdır. önUmüzdeki yıllarda transit taşnnacılık ve turizmin gelişmesini engellememek için ulaştırmaya dinamıklik kazandır mak zorunluluktur. Ulastırmada kapasite ısrafı çagdaş ekonomik kalkuuna anlayışına bütünüyle ters düser. ÖzeUikle kara, deniz, demiryolu tasıma Karayolları Eskt Genel Muduru Sayılann incelenmesuıde görlüecefi üzere dOnva ortalamasına gore ülkemızdekı demıryolu ulaşUrma payı yükte °« 53, yolcuda "/* 6,25 dana azdır Buna karsın Karayolu ulaştırma payı yukte % 44, yolcuda °o 58 daha fazladır. Karayolu ulaştırmasıyle ilgı li yazıda da belırttıgim gıbi enerjı savurganlıgına nedeo olmamak için yük ve yolcu taşunacılığının bır kısmını ka. kavrayabilmek için ulastırma sektorüne yapüan yatırımlara bır gozatmakta yarar vardır. I ve II plan donemı jatmmlan 1965 yılı fıyatlarına, III. plan dönemi yatınmlan ise 1971 carı fıyatlarına goredır. Goruleceğı gıbi karayolu ulaşımına uç plan donenunde ayrılan odenek obiır ulastırma sıstemlerine aynlan ödenekten en az uç kat daha fazladır IV plan donenunde fazla bir şeyın değışmedığı bazı demiryolu yatırımlarının durdurulmasından anlaşılmaktadır Enerjl gerek smmesını karşılamak ıçm dışsatım ve işçl dövızlerinın ta mamını kullanmak zorunlulu gunu duyduğumuz bir donem de daha az enerjı tüketen ulaştırma sıst«mlerine yönetoıemız doğaldır Sonuç Yozlaşmıs, nitelik ve nıceuk bakımından toplumsal yararı tartışılır olan ulastırma sıstemleri AtatürkçU bır atılımla yeniden gözden geçıril melıdır. Ulastırma sıstemlerine oncelik venrken sıstemlenn yer ve zarnan yaran Rozetümelidir tç ve dış turizmin kutlesel seyahatlenn beklendığı onu muzdeki yıllarda güvenli yol culugun buicık aracı olan aemıryollannı küçumsemek ola nagı yoktur Ortadogu ülkelerlne boyutu giderek artan transit taşımacıhgm milyonlarca tona varacağı sanılan yuk taşıtma istemlerini demiryolu ile karşılamak teknolojik H> runluluktur Son yıllarda bazı yenileşürme gırışımlenne karsın demıryouanron geuştıgıni söylemek olanaksızdır Son 30 yılda 840 km demiryolu inşa edılmesı bunun somut kanıtı dır Yaptığımız ıncelemelere gore halen hızmet goren denuryolu hatlan çok eskımış ve standardının düşuk olması, çekıcılenn güçsuzlugü ve azlıgı, vagon yetersuliğı gibi nedenler var olan kapasitenln ortaya çıkmasını önlemektedu Bu bakımdan demıryollannı yenıleme ve yeniden ınşa etme işlemıne olası olan hızla geciktırümeden başlamak zorunluluktur Demiryolu yapumnı üstlenen Bayındırlık BakanUfeınm 1981 inşaat mevsımınde benimsedıği uyuşuk ve gozlema tutumundan sıyrılarak atılımcı bır sürece gtrmesuıın kamuoyunun beklentısı olduğu kamsındayız. ^AİL. I. plan dönemill.plan dönemi III. plan döneml Karayolu Demiryolu Denizyolu Havayolu 6^6 milyar TL. 1^6 » » 0,78 * » 033 » » 12,17 müyar TL. 17,60 mılyar 3,15 » » 7,60 » 050 » » 4 20 » 0,51 » » 4,40 » TL. » » » ve yogunluluk Ustünlüiü «mrdır. Enerjl tuketiml azdır. Yaz kj? tasıma kapasitesi fazladır. yoktUT. Transit tasunaya cok elverişlıdir. Kaza oram düçuktUr. Olumsuz yönleri: Yük ve yolcu tasunada iö1 tasunaya neden olur. 1 Anbarlamaya gerek gösterir. Tasıma hıa yavastır. Kısa mesafelerde ekonomik degüdir. AJt yapı masraOan tazladır Ulkemızde en yogun demlr yolu yapunı 19201950 yılları arasındadır. Baa oevrelerin telkın etmeye öaendlttınin aksıne demiryolu lnşaatı, bugUnün teknolojisıyle dune oranla daoa bızh, daha ekonomik yapılabllır. Üretim ve tüketlm arasındakı hassas dengenın sağlanmasında, kaynaklan kıt olan ülkemusde ulaştırmanın onemi açık br. Yük ve yolcu tasunada ru celıgı nitelığe donüstürme ulu sal ulastırmanm amaca olmah dır Sağlılcü bir ulastırma plan lamasımn yapılabümesi içın çok genış envanter çalışmalanna gereksınme bulunmaktadır Ekonomik büyumeyi ça buklaştırmak için ulaştırms sıstemleri arasında var olan rayollanndan demiryollarına •tetemlert ansında Ulka yaraaktarmak gerekmektedir Yap n gcaeten bir anlayısla yenitığımız hesaplaraalara göre onıi den ele alınmalan gerekmektemuzdeki 20 yıl içınde 6 bm dir. Enerjı tasarrufunun ürekm daha demiryolu ınşa edıl timle eş anlama geldigı günü mesi halinde yuk taşımada kamüzde tasıma yoğunlugu olan rayollannın tasuna payını % ve az enerjl tüketen demiryol 50 ındırmek olası Rdzükmekte laruu tasımacuıkta artık dısla dır. Büyük ve kalabaük kenfr yamayn. ler arasında elektnkli trenleIrdelemenin sağukb olabil nn bizmete sokulması halinde mest için ülkemizde yük ve yol yolcu taşımada da karayoUarıcu tasunada demiryolu sistemn payını azaltmak buyük bır minin paymın dunya ortalama olasüıktır Konuvu daha iyi aıyla karsılastınlmaaı yarar h olacaktır. Durum soyledir. Demlryolunda yolcu payının Turkiye ortalaması °,i> 7,05, Ka rayolunda ° s 90^0, Havayo/ lu'nda % 2^9, Detuzyolu*nda »« 0^6, yuk payı ıse, Demıryo/ hrtıda "o 16,94, Karayolu'nda % 72, Havayoluiıda V» OJ05, Dfr nizyolu'nda ise <* 11^4tür. Dunya ortalaması ıse şbyle dır Demiryolu'nda yolcu pay »i 13^0, Karayolu'nda ° 9 81,40 Havayolu*nda "t> 5,30, yuk payı ıse, Demıryolu'nda *t 7120 Ka rayolu"nda °> 28,60, Havavo' ı lu'nda Vo 0^0, Denızde ıse vol cu ve yuk payı yoktur C Cumhuriyet 193^1931 15 ARAUK 1931 înhisarların birleştirılmesı Dün Ankara'dan gelen haberler, kaçakçıhk mese lesıni tetkıke memur olan hususi komisyonda tnhi sar ıdarelerının bırleştırü mesıne ve bir merkezden ıdaresıne karar verıldıgı m büdiriyordu Bu haber etrafmda yap tığımız araştırmalar sıra sında Tütün tnhısar Ida resınden bır yetkıli şun ları soyledı« Evvelce Mechs encü menlerınden bırısi înhı sar tdarelerinin, muhalaza teşküatlarının bırleştı rılmesı meselesını tetkık etmış, fakat neticede bu na tmk&n olmadığını ve bu bırleşmeden maddı bır fayda beklemenın yan lış olduğu neticesine varmıştı. Tütün, ıçkı ve tu» mhisarlannın işl ve teşö latı ayrı ayndır Aync» Inhisar idarelerinta umum müdürluklerini Ankara'ya nakletmek madde ten mumkun olmadığı gl bı zararhdır da Çünkü îs tanbul pıyasa merkezıdır Inhisar ıdarelerının tabrJ kalan ve bdyuı£ depolan nın tumü buradadır Bu yuk organızasyonu 2. derecede memurlann elıne bırakmak dogru olmaz.» Alınan son haberlere gö re Inhisar Idareleri bırleştınldıgı takdırde idare merkezı Ankara'ya nakled.lecek, tnhısarlar buradan ıdare olunacaktır. TCDD LlMAN İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN HAYD^RPAŞA Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet M.atbaacıui£ ve Gazetecılık T^JŞ adına NADtB NADI Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Müessese MUdiırü EMİNE LŞAKLIGtL Yazı tşlen Müdunı ORAV <K>NENS1N Basan ve Y'avan : Cumhur yet Matbaacılık ve Gazetecilık T ^ S Cagaloğlu Turkocaft Cad 3»41 Posta Kutusu: BÜROLAR: • âNKARA: Konur Sokak 24/4 YENÎŞEHÎB Tel.. 17 58 25 17 58 6b Idare 18 33 35 • tZMİR: Halit Zıya Bulvan No 65 Kat • 3 Tel.. 25 47 09 13 12 30 • AD4NA: Atatürk Caddesl Itirk Hava Kunnnu Î5 Ham. Kat: 2. No • 13 Tel • 14 550 19 731 T AK VtM 15 ARALIK 1981 tmsab Göneş ögle Ikındı Akşam Vatsı 6 32 816 13 09 15 29 17 41 19 20 24b ISTANBUL TEU • «o m os . PAR TEMIZLIK MAMULUERİ ÜSTUN KAtİTE VE UCUZ FIATYLA HALKIMIZIN EM RINE SUNDLMUŞTUR 1SRARLA ARAYINIZ. NOT PAR MAMULUERİ KfSİCİ KİMYA SAN. ÜRÜNÜDÜR. DUYURU Aşağıda behrtılen Uman îşletmesı Mudurlüklenne denız personelı alınacaktır İSYERİ ELEMAN1N NITELIĞI SAYIS1 Samsun liman tşletmesi En az yakın yol ehliyetll ' kılavuz kaptan Samsun TJrrmn tşletmesi Deaaz motor makınıst ehliyetll 1 denız motor makinısti (35 yaşmdan buyuk olmamak). Bandırma liman Îşl«tme6l En az yakm yol ehliyetU 1 kılavuz kaptan Isteklilerin. en geç 31121981 günü me saı saatı bıtımıne kadar ılgılı Liman Mudurluklenne başvurmalan gereği duyurulur. (Basın. 25579 6964) Tel: Buro 21 89 65. Fab 43 59 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle