Katalog

Cumhuriyet 10 13 ARALIK 19F Kömür ve petrol üretiminde önemli düsüsler var, Batı'ya borç artıyor Sabancf öğrenci yurdunun temeli Ulusu tarafından atıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara'da Hacı Ömer Sabancı Vakfı :a rafından yaptuılan ve 500 milyon liraya mal olması planlanan 28 katlı ve 750 yatak kapasiteli Hacı ömer Sabancı Ankara Kız Öğrenci Yurdu'nun temeli dün Başbakan Bülent Ulu su tarafından törenle atıldı. Temel atma töreninde ko nuşan Hacı Ömer Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkaru Sakıp Sabancı, «Bir çadırda ortadirek nasıl önemli ise eKİtiLmi? fençlik de bu ülke için o kadar önem Uşır» dedi, özetle şunları söyledi: «Eğitilmi; gençlerimiz ül kede sosvaJ barışı sağlaya cak, huzur gftirecek. Tür kiye'vi daba mutiu zenfin yarınlara göturecektir. Pet rolü, madeni yer altından çıkaracak olan, da^lardan akan suyu baraja çekip bu sudan köye ışık. sanayiye güç getirecek olan rğitilmiş sençliktir. Çadırın ortadirefini ku\vftlendirmek, yani eğltilmiş gen(lerin sayısını artırmak 1 çin hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu yerine Re tirmeliyiz. lyi vetişmiş gençler Türkiye'nin gelece ğinin teminatı olacaktır.» Törene Başbakan ülusu" dan başka bazı bakanlar ve diğer davetliler de katıldı. New York, Tokyo, Londra gibi milyontarca insonın yaşadıgı ve bu insaniarın önemli bir bolümünün aroba sahibi olduğu kentlerde çok katlı otoparkiar, binaların bodrumlcrından cşagıya doğru uzanan alt katlı otoparkiar yapılır ve arcçlann sağa sola bırakılmasınin önüne geçilmeye çalışırken, İstanbul Belediyesi de otopark sorununa henüz açıklık getiremedi Buna karşın, yurttaşlar kendilerine özgü yöntemlerle park alanı yarrtıyorlar. Fotoğrafta görülen ev, E5 karoyolu üzerinde bulunuyor. Bu evde oturan yurttaş, çevresi engebeli olan konutunun yakının da park yeri bulamadığı için, arabasını evinin üzerine park etmiş! (Fotoğraf: Selim YALÇINER) Romanya'da ekonomik bunalım giderek büyüyor Dış Haberler Servisi Romanya'nın ciddi ekonomik bunalım lcinde bulunduğu sıyasal huzursuzluğun arttığına ilişkin haberlerin de son zamanlarda yoğunlaştığı şu sılorda Dsvlel Başkanı, Nicolae Çavuşesku'nun Komünist Partisinden 3 yüksek düzeydeki yetkiliyi atması, dikkatları bu ulke üzerinde topladı. «New York Times» gazetesinde bu konuda yer alan bır hober yorumda, Romanya'da son zamanlarda özellikle kömür madeni bölgelerinde huzursuzluk olduğu belirtiliyor. Nitekim Partiden ihraç edilen üc yetkili de kömür üretiminde ortoya cıkan önemli aksaklıklardan sorumlu tutuldular. Bir hükümet kaynoğına göre, bu yetkililer kömür öretimi hak kında hükümete gercek dışı bilgiler vermek ve yetersizliklere göz yummakla suçlanıyorlar. Petrol üretiminde de önemli düşüş olduğu bildiriliyor. 1976'da günde 294 bin varil olan ham petrol üretimi, 1980' de 234 bin varile düştü. Bu dönemde kömür uretiminde de düşüş olduğundan Romanyo önemli bir enerji sıkıntısı ile karşı karşıya kaldı. New York Times: Ekonomik sıkıntı ülkede siyasal bunalıma yol açtı. Petrol üreticisi ülke, petrol dışalımına basladı. göre, grevci kömür işcilari ken dıleri île görüşmeye gelen Devlet Başkanı Çavuşesku'nun helıkopterine de toş attılar. Işcilerin özellikle ekmek ve unun karneye bağlanmasından tedirgin oldukları belirtiliyor. TARIM ÜRETİMİ Tarım alanındadurumun dcrha da k ö t j olduğu bildiriliyor. Nitekim Covuşesku. eylülde Tarım Bakanı'nın görevine son vermıştı. «New York Times» son 2 yıldır ülkede et sıkıntısı çekildığıni belirtiyor ve son zamanlarda peynirin de sıkıntısı çekilen besin maddeleri arasıno girdiğini kaydedıyor. Halk, zaman zaman şorap bulmakta da güclük cekiyor. Bu arada ceşitli kaynaklar, son iki haftada yumurtanın piyasadan kaybolduğunu belirtiyorlar. Hükümet yetkililerine göre ise, besın maddesi sıkıntısı temeide «dağıtım mekonizması NİCOLAE ÇAVUŞESKl Kömür üretimindeki aksaklıktan ötürü üç yetkiliyi Komünist Partisi'nden attı. nın» bozuk ışlemesinden ve «yerel güclüklerden» koynoklan:yor. Bir hükümet yetkilisine göre btı yıl Romanya'da kişi başına 150 kg. et tüketildi. Yetkiliye göre. Romanya'lılor geleneksel olarak fazla et yediklerinden. bu miktarı yetersiz buluyorlar. Ülkede üretilen etın önemli bir bölümü ihraç ediliyor. Romanya'nın batıya olan borclan da giderek artıyor. Hü kümet bu borçları ödemekte qüclük çektiğinden Batılı bankalar ülkeye yeni borc verme konusunda cekimser davranıyorlor. PETROL Ülkede ekonomik bunalımın önemii nedenlerinden biri de petrolden kaynaklanıyor. Ploeşti bölgesindeki petrol yatokları, savaş sonunu izleyen yıllarda ulke tüketirni icin yeterli petroiü sağlayabiliyordu. Ama Romanyo'da sanayileşme hızlanınca petrol üretimi yetersiz kalmaya boşladı. Batı ekonomilerinin de bunalıma girmesi ve Romanya mallarına talebin azalması, Bükreş Hükünietini bütün bütüne güc duruma soktu. Romanya. dış satımdan kazandığı paranın önemli bölümünü petrol dış alı mınc ^arcamaya başladı. ÇavuşesKu, b/r süredir Moskova' va daha fazla petrol göndermesi için baskı yapıyor. Ancak Kremlin, Romanya liderinin isteğine şimdiye dek olumlu yanıt vermedi. İstanbul da 330 bin tasıt 27 bin taşıtlık otopark var # Nüfusun yüzde 10'u taşıtların yüzde 20'si İstanbul'da Deniz SOM Türkiye nüfusunun 1/10'u Istanbul'da yaşıyor. Türkiye'de motorlu kara taşıtlarının 1/5'i de İstanbul trafiğine kayıtlı. istanbul'da 4.5 milyon inson ve 330 bin motorlu toşıt var. Kent ıçi yolların uzunluğu top lam 2200 kilometre. önemli arterlerın uzunluğu jse 527 kilometre. Trafiğin yoğun olduğu 527 kilometrelik güzergahta istanbul'un taşıtları peşpeşe sıralansa ortalama 4 metre bo yundaki araclordan 1320 kilometrelik bir konvoy ortaya çıkar ki bu da sorunun tkorkuncluğunu» gösterir.. 527 kilometrelik yoğun trafik güzergahında 278 önemli kavşak bulunuyor. Kavşakların 24'ünde çalışır durumda ışıklı ışaret var. Bozuklarla bir likte ışıklı ışaretlerın sayısı topıom 69 adet. Bozuklar tamir edilse bile yine de kavşak ların 3/4'ünde ışıklı ışaret olmayacak. Işıklı işaretler ve alt üst geçitler yetersiz olduğuna göre trafğin tıkanmamasında go rev trafik polisine duşüyor. Trafik polisleri çoğunlukla haf ta izini yapmadan günde 14 saate varon bır tempo içinde çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti işiçleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Trafik Şube Müdürlüğü'nde amir memur dahil kadro sayısı 500' den biraz fazla. Mevcut kadro işe aralık 1981'de tam 475 kişi. Trafiğin sevk idare ve kontrol denetimi ile görevli kodro ise yaklaşık 250 kişi. En az 6,5 saat ayakta durftrak ve hemen hemen hepsi varis olarok çalışan 250 trafik memurunun 278 kavşağa yetişmesl matematik olarak dohi olanaksız. OTOPARK SORUNU işaretsiz, alt üst geçitsiz ve de trafik polissiz kavşaklarm tıkanmaması için ortada hiçbir neden yok diyebıliriz amo sorun bu kadarlo da bitmiyor. 330 bin kayıtlı taşıta karşılık istanbul'daki otopark lorın toplam kapasitesi 27.579. Trafik Şubesi'nin bır araştırTiosına göre. Eminönü ve Ka 'aköy yöresinde günde 150 bin taşıt değişik sürelerde park ediyor. Buradaki kapasite is* maksımum 10 bin taşıtlık 140 bin taşıt da yollarda park edi /or. Bir yetkili bu konudo şöv le diyor: «Uygulcna imkariı olmayan levhalar anlamını kaybeder. Bu bakımdcn park yasağı koy muyoruz. Çünkü ceza kesmek soruna cözüm getirmez. Tavşana kac, tazıyo tut demek amacında değiliz. Belediye hiz meti eksikse bunun cezasını vatandaş cekmemeli. MASA BAŞINDAN EYLEME Trafik sorununun çözümü konusunda yıllardan beri yapılan calışmalar. görüşmeler, incelemeler bir sonuco uiaşamazken gectiğimiz günlerde Va li'nin Başkanlığı'ndo ilgili kuruluş temsilcüerinden olusan bir kurul toplandı. Oluşturulan bir alt komite de cözüm yollorını araştırmava başladı Fokat bu kez masa bosmdo değil, konuyu yerinde ince^everek Sonucta Barbaros Bulvarı'ndan Karaköy'e kodor olan güzergah pilot bölpe seCildi Otobüs «e do1mu5 durakları veniden duzen'e^ficek, alt üst qecitler vavo üs f qeÇ'tleri yapılacok Fakat herşevirj bası paro... Kömür işcileri arasındaki huzursuzluğun ise giderek arttığı bildiriliyor. cNev* York Times* gazetesinin Viyana'da hober olma servislerine dayanarak verdiği habere göre. ülkenin en büyük kömür yataklarından birine sohip olan Jıv vadisinde 1619 Ekim arasında işçiler işi bıraktılar. Gazeteye POUTIKA VE ÖTESİ Mehmed KEMAL Alfabeye Yeniden Baslamak lkokula başladığımızda harfler ve alfabe değıştirilmişü. Evdekiler de yeni okumayı sökemiyorlar. bizimle birükte yazmayı, okumayı öğreniyorlardı. Ya öğretmenler, onlar da sıkıntılarını, avuçlannın içini çocuklann yanaklannda şakJatarak gideriyorlardı. Gazi Paşa. herkes kolay yazsın, kolay okusun diye bu işi icat etmişti ama. kolay gitmiyor çok sıkıntılı oluyordu. Geceleri dere öğreten Millet Mektepleri açılmıştı. Yeru yazıya heveslenerıler yemekten sonra ellerinde fener bu okullara koşuyordu. İlki bitirdikten sonra. kitap bulma sıkıntısından olacak. ben eski yazıyı da öğrenmek istedim. Görüyordum ki. kimse bana yardımcı olmuyordu, Neden dersenız eskisini bir köseye itmişler, arka çıkaıu yoktu Hatta bir tür yasak gözüyle bakanlar bile vardı. Kimden bir şey soracak olsam. 'Ne, eski yazı mi? Oğlum hele yenisini bir öğren. eskisini nasıl olsa öğrenirsin* diyorlardı. Aradan beş altı yıl geçtiği halde harfler daha iyice oturmamıştı. Hele büyük harfler!.. Eski yazıda bulunmadığı için kimi şöyle. kimi böyle yazıyor. bir kargaşadır gidiyordu. Yazısı düzgün olanı degil, şöyle okunaklıca olanı parmakla gösterirlerdi. Gazi'nin karatahta başında tebeşirle yazdığı harflere bakın. bunların çoğu bugün kullanılmıyor. Önce o harflerle başlamıştık. Geçende Cumhuriyet'in eski sayılanru arşivde kanştınyordum. gazeteler. birkaç ay yansı Latince, yansı Arapça harflerle çıkmış. Başlangıçta böyle gerçekleştirmeye çahşmışlar. Bir de bakmışlar kl halk Arapçalannı okuyor, Latincelerini yan çiziyor. Hepsi Lâtin harfleri olacak! .* diye kestirip atmışlar. Falih Rıfkı Atay üstadımız anlatır. Atatürk, 'Bu iş ya üç ay içinde olur, ya o/moz...» demiş. Yazı devrimi diye anılan devrim çok kısa bir sürede tutmuş, tutturulmuş... Başkaca yolu yoktu Gerçi Enver Paşa da Arap harflerinin yazımını değiştiren bir şeyler uydurmuştu ama, tutturamamıştı. Enver Paşa'nın bulduğu Arapça sessizlerin yanma bir de seslilerini koyarak Lâtin alfabesine özeamekti. bir kökten değiştirme, yani devrim değildi 1Çinl denince insanın aklına Kütohya geliyor ister istemez. Bugün clnicilik Kütahya'nın elinde kalon tek tanıtım kaynağı, vişnesi ve kirazı yok olduktan sonra. elde kalan çinicillğe Kütahyalının gözü gibi bak ması gerek, çünkü Kütahya ciniyle simgeleşmiş durumca. Kütahya, Cumhuriyetimizin ilk yıllannda çevre yerleşim yerlerine göre gelişmiş ve büyümüş bir durumdaydı. örneğin kente 90 kilometre uzaklıktakl Eskişehir. Kütahya'nın ilçesiydi. tiugün bu tersine dönmüş dıi'L'mda, biraz abartmalı oiacck ama, denebilir ki, art.k bir coraba gereksinmesi olan Kütahyalı bir saatlik yolculukla Eskişehir'e gidip. oradan sağlıyor. Bugün Kütahya'da cinl, adı fabrıka da olsa. kuouk otelyelerds üretiliyor. Tüketime sunuluşu ise ara sokaklara doğılmış küçük küçük dükkânlarda yapılıyor. CİNİ, PORSELEN. FAYANS FARKI Genellikle çıni adı herkes ce bilinmesine karşın çinınin nasıl yapıldığı. porselen fayans cini farkı bilinmiyor Çininin, fayans ve por selenden en önemli ayrımı el emeği sonucu ortoya çık ması. Bunun dışında porselen ve çini arasında hammadde açısmdan da farklar vardır. Porselen yapımmda koolen feldispat ve kil kullanıİTken, *ini de kuartz, tebeşir ve kil kullanıhyor. Ayrıca gözenek yapıları açısından porselen ve çini farklıdır. Çini gözenekli, por selen gözeneksizdir. Porselenin fırınlanrna ısısı çiniye oranla çok yüksektir, Porselende ve fayonsta desenler sır üstünde yer alır, çini de desenler üzerine sü rülen sır'ın altında kalır ve el emeğ'yle yapılmasına rağ men daha ucuzdur. 1213 YAŞINDAKİ KIZ COCUKLARI ÇALIŞIR Kütahya çinılerı uzerindek! desenleri el emeklerryle renklendırenler genelde 12 13 yaşındaki kız çooukları. Bu cocuklar çoğunlukla okur /azor bile değiller. Çini atelyesı sahıpieri Du çoouk ları ancok iki yılda desen çizebilir duruma getirdiklerini, ancak bunların bir ço ğunun Kütahya koşullarındaki erken evlenenler yüzün den çocuk yaşta işten ayrıl dıklarını belirtiyorlar. Bu nedenle atelyeler desenci bulmakto büyük guçlük çekiyor. Çini fabrikalorında çc lışan kızlora «Çlni kızlanı deniliyor. Çini desenlemesinde ay rıca ev kadınları da çalışıyor. Ancak bunlar «Çinl İ Vali Ayaz Catalca ve Silivri'nin sorunlarını dinledi Hüseyin AVUÇ Silivri ve Çatalca'nın köyleri nin 1981 yılı çalışmalan ve dar boğazlarını belirlemek, 1982 yı lında yapılacak çalışmaların pro jelerini yerinde tesbit etmek amacı ile İstanbul Valisi Nevzat Ayaz her iki yörenin muhtarla n ve Belediye BaşkarJanyla birer toplantı yaptı. Her hafta ayrı bir yörenin so runlarının inceleneceğini ve din leneceğini belirten Vali Ayaz, köy muhtarlarmın kendi yöre leri ile ilgili sorunlarını dinleye rek ügililerden bu sorunların biran önce giderilmesini istedi. 1981 yılının Kasun ayma ka dar yörede yapılan hizmetlerin yam sıra 1982 yılında yapılma sı gereken hizmetlerin saptan ması amacı ile düzenlenen Silivri'deki toplantıda, yaklaşık 23 muhtarm konuşmalarından en acil olarak içme suyu üze rinde durulması gerektiği de saptandı. Konuşmacılar arasın da söz alan Selimpaşa Belediye Başkanı bir soru üzerine, «Bi zlm mezbahayı gören bir daha et yemeye tövbe eder. Ambulan sımıza binen hasta ise hastane ye ulaşamadan hayalını kaybe debillr.» şeklinde konuştu. Öte yandan öfrenim konusun da yapılan konuşmalarda bazı İlkokullarda öğretmen yetersizli ği görülürken, bazılarında ise 8 öğrenciye bir öğretmenin düştü ğü belirlendi. Avrupa'ya mahkum olan ÇİMCLIĞIMIZ Ali KEHRtBAR lışmolan yapılamoması nedeniyle bugün Kütahya çinisi 18 yuzyılda olduğu gibi kaliteli değil. Çiniciler kaliteli çini üretememenin ezikliği içinde dışsatıma yönele miyorlar Son günlerde AbuDabi'den gelen bir tekiıf. dışorıya satacak ölçüde ko liteli cinimiz yok diyen çiniciler tarafından geri c«vriliyor. Çini üreticilerinın en büyük umudu Batı Alman kredisiyle yapılan Çini Koop Kücük Sanayi Sitesi Hamur Hazırlama tesısleri. 1977'de Almanlarla yapılan makina bağlantılarından sonra 1979 da Sanayi Bakanlığı'nın ver diği krediyle inşaatın yapımına başlandı. Fabrikaya aıt makineler 10 TIR kamyonuy la ocak 1981'de Kütohya'ya getirildi. Fabrikanın bugün sadece ic yollorı ve çok az montaj oalışması kaldı. Nisan 1982'de çalışmaya acılacağı samlıyor. ALMAN SERAMİK MÜHENDİSİ Fabrikanın üretime ge<,mesıyle bugün çinıcılerın en buyük sorunu oian çlni hamuru. boya. sır yeterli miktarda üretilebilecek. 5 yıldır Kütahya'da çalışmalar yapan Alman seramik mühendisi Köppel'e göre. çini hamurunun hammadde si uzun araştırmalardan sonra halen kullanı'makta olan Dümbüldek toprağı. Bilecik, Uşak dolaylarından elde edilen toprakla olacak. Köppel'e göre cini hamurunun kalitesi çok yükselecek. Çini boyası çok daha canlı, kullanışlı olccak. 16. yuzyılda kaybolan Mercan kırmızısı yeniden üretilebilecek. 17 bin metrekarelik bir alana kurulan fabrika 50 ortaklı, Bunların arasında Ticaret ve Sanayi ^Odası, Kütahya Belediyesi ve tüm çiniciler var. Alman Mühendis Köppel'e göre, yılda bin ton çini hamuru, 18C ton sırca, bin ton boya ile 20X20 boyutlannda pres ka ro imal edilecek. KENTİN SİMGESİ OLAN VA2O GERCEKTE ÇİNİ DEĞİL Çinl kentı Kütahyo'nm sımgesi de bir «vazo.» Ancak bu vazo Cini değil. ilkel maddesi BTB.. Yani seramik inşaat maizemesi. Yaz aylorında vazonun üst kısmından sular fışkmyor. Vazonun yöresinde çiçekler var. Cumhuriyet Alanı'nın ortasında. Vazo yapımmda, soğuğo ve dona karşı dayanıksıziığ, nedeniyle çini kul lanılmadığı belirtiliyor. Ama yine de bir önlçm olması icin vazo kış sezonunda bir naylon örtüyle kapatılıyor. Yarın ki dizimizde. çiniciliğin torihçesi ile bu işi yapanların görüşlerini alacaYARIN: CİNİCİLİĞİN TARİHÇESİ... Aksaray'da yeni bir otobüs terminaii hızmete giriyor İstanbul Haber Servisi Aksaray Valide Carruı önunde ki otobüs durağının jiikünün haıifletilmesı için istanbul Belediyesince Aksaray Vatan Cad desi girişinde kurulan otobüs duragının U aralık 1981 pazar tesi sabahından itibaren hizmeıe gireeegi bildirildi. İETT yönetimince yapılan düzenlemeye göre pazartesi sabahından başlayarak Aicsaray Vatan Caddesi giriş kısmındaki yeni otobüs terminalinden ilk hareketini yapacak otobüsler ie hat numaraları şunlar: 31 Aksaray Yeni Bosna, 89 A Aksaray Kanarya, 89 B Aksaray Sefaköy, 92 C Aksaray Güngören, 92 B Aksa ray Soğanlı, 141 A Aksaray Ambarlı, 142 Aksaray Mus tafakemalpaşa, 143 Aksaray Küçükçekmece. Vatan cadüesı gırışındekı ye ni otobüs terminalindeki Aksa ray transit durağını kulianacak ötekı otobüsler de şunlar: 37 Eminönü Yıldıztabya, 38 Eminönü Küçükköy, 38 A Eminönü Küçükköy, 39 A Eminönü Üçşehitler, 39 B Alibeyköy Vezneciler, 75 A Mecidiyeköy Yenöcapı, 90 Draman Eminönü. Zaten Lâtin alfabesi ile Arap alfabesi arasındaki fark, onlarda ara harflerinin hepsi yazılır ama, okunmaz! Arapıarda ise yazılmaz ama, okunur. Tuhaflık burda!.. Alfabe degiştirilince. basımevlerinde dizgiciler, gazetelerde yazanlar da sıkıntıya düşmüşler. Mahmut Yesari başına gelenleri şöyle anlaür: «... 1923 yılının ilkbaharı... Ankara'dayım... Harf değisikliği oldu.; basımevleri bütçelerini kıstılar, daralttılar ve ben açıkta kaldım. Oluk gibi akan muslukların, hem de hepsinin birden kesiüvermesi beni şapa oturtmuştu. Estiği kadar tozar, derler. Parayı geldiğı gibı yediğim için, elde yok. avuçta yok. Cep delik, yok metelik; Babıâli kaldırımlanna düştük. Geçici bir tatil değil ki, borç harç oturup yasak savahm. İki el bir baş içindir dedim kolları sıvadım. Sağa baş vurdum olmadı, ,sola başvurdum nafile' O sırada Dil Encümeni kurulmuş, bana da Larousse çevirisi için fisler gönderiyorlar. Fişlerin posta üe gönderilmesi yakit. zaman işi.. Ankara'ya gidip dostlara görünmeU." Belli ki yeni yazı oturana, herkes ahştırılana, yenı yazı yaşamm bir parçası olana kadar epeyce sıkıntı çekenler olmuş... Buniarın arasLnda Mahmut Yesari gibi tanınmış. çok okunan yazarlar da var. İlk yazı değişiminden bu yana aradan elli yılı aşkın bir süre geçtiği halde. hâlâ, halkımızı okutamadığımız belHdir. Yeniden okuma yazma seferberliğıne girişimiz neyi ispatlar. Yazının değiştirildiğı yülarda okuma yazma çok önemliydi. Çünkü ne radyo vardı. ne de televizyon... Halk, haberleri gazeteden alır, okuması yazması yoksa bile. bilirim. yaşlı başh adamlar Köroğlu, Karagöz gibi halk gazeteierini çarşıdan alır, bizim gibi okuma yazma bilenlere okuturlardı. Bugün okuması yazması olmayanlar, tek yanlı da olsa, radyodan. televizyondan kendileri için gerekli bügi ve haberleri ahyorlar. Bugun okuma yazma yetmiyor, başka şeyleri de bilmek. öğrenmek gerekiyor. Kültür edinınede radyo, televizyon çok daha etkili. Çoğu kişinin kulağını radyoya. gözünü televizyona çevirmesl bundan kaynaklanıyor. •Adam sen de. benim çocuk okuyacak ne olacak. başı derde girmesin!..* diyenler çoğunlukta. Günümüzde. kitap, hâlâ suç aracı sayılnuyor mu? ASIRLARCA ÖNCE EN KALİTELİSİ ÜRETİLEBİLEN BOYA VE FIRÇA, ŞİMDİ AVRUPA'DAN İTHAL EDİLİYOR ARKADAŞININ ELİNDEKİ SİGARAYI ZORLA ALAN KİŞİNİN ENAZ15YIL HAPSİ İSTENDİ ÇANAKKALE, (Cnmhuriyet; Bayramiç ilçesi Bezirganlar köyünde arkadaşının eltndeki sigarayı zorla çekip aldıgı ileri sürülen Enver Çetin adında biri mahkemeye verildi ve Savc:hk sanığın yağmacılılj suçundan 15 yıldan az olmamak üze re cezalandınlmasmı istedi. Olay iki arkadaş arasında şöyle gelişti: Erdoğan Özkan, bir bakkal düklcanından 2 paket Maltepe sigarası aldı ve Enver Çetin, arkadaşı Özkan'dan bir tek sigara istedi. Ancak özkan, «Sende otlakçılığa iri alıştın» diyerek vermek istemedi. Bunun üzerine Enver Çetin, Özkan'ın elindeki sigaralardan bir paketini çekip aldı ve bir tek sigara yakarak geri verdi. Bu yüzden çıkan tartışma kavgaya dönüşünce Erdoğan özkan, C. Savcılığına başvurdu ve iki günlük rapor aldı. Konu daha sonra Çanakkale A£ır Ceza Mahkemesine intikal etti. Kütahya cinilerini 1213 yaşındaki "Cini Kızları,, üretir Üretim kaliteli olmadığmdan dışsatıma yönelemeyen çiniciler, umutlannı Alman makinalarıyla kurulmakta olan hamur ve boya fabrikasına bağlamış durumda. 5 yıldır Kütahya'da çalışan Alman seramik mühendisi Köppel'e göre fabrika üretime geçince kalite çok yükselecek ve 16. yüzyıldan buyana elde edilemeyen mercan kırmızı tekrar ortaya çıkacak. kızlar»dan ayrıoalıklı çalışıyorlar. Desenleri evlennde çiziyorlar. Ancak, evlerden atelyelere nakil sırasında ambalailonma hatosından büyük oranda fire veriliyor. AVRUPA'DAN İTHAL EDİLEN BOYA VE SIRCA Kütahyalı cini üreticilerin en büyük sorunları arasında hammcdde yetersizliğl, kalifiye eleman yokluğu, ham maddenin pahalı oluşu ilk üc sırayı alıyor. ASırlar ön ce Kütahya'da en kalitelisi üretilebilen boya ve sırça artık değil Kütahya'da, Tur kiye'de bi'e üretilemivor ve bu hammadde küosu 25 30 bin liraya Avrupo'dan getirtiliyor. Kalifiye elemon Bugün saat 912 arasında bazı semtlerde elektrik kesilecek İstanbul Haber Servisi Enerji nakil hatlarında Türkiye Elektrik Kurumu tarafından ya pılacak onarım çalışmalan ne deniyle İstanbul'un bazı semtle rinde elektrikler kesilecek. İstanbul Belediyesinden yapı lan açıklamaya göre bugün saat 912 arasında yapılacak elekt rik kesintisi Beşyol, Florya. Ye şilköy, Küçükçekmece, Kanar >a. Halkalı. Sefaköy ve çevres: ni kapsayacak.