19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurryef 1 OLAYLAR VE GÖRÖŞLER 10 ARALIK 1981 jki yıldır ülkemizde ekonominin dogal I yasalanmn uygulandığı söyleniyor. Bu yasalann erdemleri sayüıp dökülüyor. Ekonominin dogal yasalanyla ülkemizin ekonomik sorunlannın iki üç yıl içinde çözümlenip düze çıküacağı belirtiliyor. Bu umut verici sözlere bakıp da sevinmemek «lde degil. Bilenl de bilm#yenl de bu çok önemli yasalan merak edlyor. O nedenle ekonominin temel yasalannm ne ohıp ne oknadıklannı araştırmak, niteliklerini yakından tanımak kavram kargasasmı ve yan hş anlamalan önlemek bakımından önemli oluyor. • Batüı bilim adamlanna göre bir anlamda. <yasa> zaman mekan lçerlkU belli olaylar arasında zorunlu llişkilert inceleyen kurallar dizlsl olarak tanımlanıyor. Doğa bilhnlerinin ampirik (sınanabilen denenebilen) yasalan bu çerçeve içinde yer alıyor. BelU koşullarda, örneğin 780 mm. basınç altında antılmış su sıfır derece ısıda donuyor. Aynı su doksan derece ısıda buharlaşıyor. Özdeş nltelikte çelikten yapılrtuş Üd çubuk aytu wı altında aynı ölçüde genişliyor. Dogal bilimlerin deneylerle sınanabilen bu yasalann ekonomiye yansıyan irdü şümünde ekonominin temel yasalan yer alıyor. «Neden sonuç» ilişkisini lçeren bu yasalar, kapitalizmln geçirdigi evrimin doğrultusunda gelişiyor, sayılan arnyor ve etkl alanlan giderek degişiyor. Serbest rekabet mantıgından türeyen bu yasalar zamanla tekel. yan tekel piyasalanmn işleyişinı açıklamada da kullanılıyor. Doga bilimlertnin ampirik yasalanmn ekonomiye yansıyan gölgeleri olarak tanımlayabilecegimiz bu yasalara ülkemizde blr yakısbrma olarak ekonominin dogal yasalan de nildigi anlaşılıyor. Bu yasalardan, ekonomi eğitdmi yapan fakultelerin birinci sınıfındaki ögrencilere öğretilen bir temel yasayı örnek olarak alalım. Bu temel yasa. belli koşullar altmda, fiyatlar arttıgında istem (talep) azalır diyor. Şimdi Turk ekonomisindeH gelişmeleri bu doğal yasanın ı$ıgında irdelemeye çahşahm. I Ekonominiıı Doğal Yasalan Doç. Pr. Erdoğan SORAL Aİ.T.1.A. Öğretim Üyesi ba deneyimlerden ders almak yerine hiç bir şey değişmemiş gibi davranılmış, görünen tehlikeler adeta gözardı edilmiştir. 1974'lere geündiğinde petrol fiyatlanndaki büyük sıçrayışla birlikte alınması gerekli köklü önlemler zamanında almmadığından ekonomi 1977'lerde aşılması daha güç bir bunalım çizgisine ulaşmış bulunuyordu. 1978 de durum daha da aozuluyor. yetersiz üretim, lstemi (talebi) karşüayamaz duruma geliyordu. Bazı zorunlu tuketim mallan (akaryakıt, yag, ilâç vb.) piyasalarda güçlükle bulunuyordu. Bu da büyük kuyruklann doğmasına neden oluyordu. Söz konusu mallar için piyasada çift fiyatm olus tugu görülüyordu Kuyruga girmek istemeyenler karaborsa fiyatını ödeyip zor bulunan mallan kolayca alabilirken, büyük halk kesimleri ancak kuyruklardan geçerek bu mallan. az ya da çok fakat karaborsa fiyatınm çok altında bir fiyatla saglayabiliyorlardı. Halka bu mallan karabor sa fiyatmın üstünde bir fiyatla sunabilmek için uygulanan geniş kapsamlı sübvansiyon politikası, fiyatlar genel düzeyinin hızla yükselmesine neden oluyordu. Bn durumda tutulacak Ud yol vardi: Birincisi üretim organizasyonunu ciddl bir plânlama ile degiştirerek üretimi arttırmak. öylece fiyat artışlannı yavaşlatmak ve kuyruklan kaldırmak. ikincisl. sübvansiyonlan en alt duzeye indlrmek için önem li ara mallannın ve kıtlıgı çekilen tüketlm mallannın fiyatlannı blrkaç kat arttırarak kuyrukta bekleyenlert evlerine yollamak. Oysa bu anlayış sadece dünya gülmece (mizah) yazımna •bulunmayan mal en pahah maldır» tümceeiyle önemli bir katkıda bulunmak oluyordu. Bu tumcenin ters mantığmdan; «bulunan mal en tunız maldır» sonucu çıkanhyordu. 24 Ooak 1960 kararlannın içeriğinde bu mantık yer alıyordu. Bu politikadan büyük halk Mtleleri mutsuzdur. Hızla yitirdikleri satın ahna gücü nedeniyle kuyrukta bekleyerek az çok alabildikleri mallan artak hiç »ı«"Tm7 duruma gelmişlerdir. Yöneticiler bu politikadan muüudur. tllerden merkeze ulaşan haberlerde hiç bir malın sıkıntısınm çekilmediği kuyruklardan eser kalmadığı bildirilmektedir. Bu durumda ülkeyi yönetmeh. sorumluiuğunu üstlenmiş olanlar soruna çözümlenmiş gözüyle bakabilirler mi? Rahat bir nefes alıp ulkede kıtlık oı~tadan kalkmıştır, kuyruklar tükenmiştir diyebilirler mi? Su ile ısınm karşılaşması buhann itici güç olarak kullanüması için insanlar yüz yıllar boyu beklemişlerdir. . Bekleyebilirler... Demirm çeliğe dönüşmesi, madenlerin ergiülmesi. insanlığın belli evrelerden geç mesini gerektirmiştir. Bu da doğal karşılanabilir. Ne var ki aynı mantığı ınsanla ekmeğin. çocuMa şekerin karşılaşmasında kullanamayız. Çünkü ekonominin konusu ne demir. ne su. ne de ısıdır. Ekonomide söz konusu olan insandır. Ekonomi biliminin erdemi Insana açlık ve sefalet çektirmemek. çocuklara şeker de yedirebilmektir. Bunu başaramayan bir ekonomi politikası. ister doğal yasalara ister yapay yasalara dayanmış olsun ekonomi poliükası değildir. % Batüı bilim adamlanna gftre başka bir anlamda «yasa» iktidarlann toplumu yönetmek ve yönlendirmek için ürettikleri pozitif hukuk loırallandır. Hukukta evlilik kurumunun koşullarmı belirleyen kurallar gibi .. Bu yasalann ekonomiye yansıyan izdüşümünde devletin ekonomiyi yönetme6i ve yönlendirmesi vardır. Devletin gerekli ırördüğü her alanda yatırun yapması, mal ve hiztnet uretmesi vardır. Bunlan yapabilmek için devlet, çıkaracagı yasalarla örneğin. dıs ulkelere sermaye çÜDşınj engelleyebiür, yeni gümruk vergileri koyabilir bankalan ve sigortalan denetleyebilir ve hatta devletlestirebiUr, dıa ticareti kısmen ya da tümüyle ustlenebilir. fizetle kapitallst sistemln isleyişinl top lumun yaranna yönlendirebilir. Atatürk devletçüigin özünde bunlar vardır. Liberal ekonomi politikasııun uygulandığı 192»1929 döneminde de toplum yarannın ön plânda tutulmasma ve yukanda, belirülen ya«alann bir kismının çıkanlmasına çaba gosterilmişür. Atatürk devletçiliğuün etkinliğini sadece Türkiye ölçeğinde. deSerlendirmek kanımızca yanlıştu. 1930'lu yıllann dünya ekonomisinde. kapitalizmin büyük bunahmdan çıkışında aygulanan politikalar farklı politikalar değildir Dünya kapitalizmi her zaman bunalımlara, doğal yasalann uygulandığı dönemlerde girmiş. devletçilik politikası ile bunalımdan çıkmıştır. Atatürk, Türkiye'ye ekonomik bağımsızhğını devletçilik politikası ile kazandırmıştır. Türkiye, ekonomik bağımsızhğına ekonominin doğal vasalannın uygulandığı dönemlerde gölge düşürmüştür. Türk ulusu siyasal ve eKonomik bagımsızhğı için her türlü (maddi. moral) ozveride bulunmasmı bilmiş, bu deneyimden geçmiş bir ulustur. CumhuriyeC, Sahlbl: Cumuurlyet Matbaacıiı* ve Gazetecilik T.A.9. adma . . NADtB NADt Genel Yaytn MlidürO „ HASAN CEMAL Müessese MüdürU „. EMİNE (JŞAKUGÜ. Yan tslen MüdürO OKAT GÖNENStN Basan r* Yavan: Camhunyet Matbaacılık ve Ga7»tecllık T.A.S Cagaioğlu Ttirkocagı Cad. 3941 Posta Kutusu: 846 f STANBCl TEL.: M) 97 03 B0 ROL4R : • • • ANKARA : Konur Sotcak 24/4 YENÎ3EHÎR Tel. : 17 58 25 17 58 66. tdare: 18 33 38 tZMÎB : HaUt Ziya Bulvan N o : «5 K*t: S Tel.: 25 47 08 13 12 30 ADANA: AtatOrk Caddesl. Türt Havs Kuromu U Hanı. Kat: 2, N o : 13, Tel.: 14 550 19 7*1 10 ARALIK 1981 ögle tkbıdl Akşam 13.07 15.28 17.41 TtKVtH tmsak 63S Gfineş 8.13 Tate 19.M »Stflerde başlayan dogal yasa tutkusu Turk ekonomisini ve siyasal yasammı bOyük bunahmlara götürmüs, darbogazlara sokmuştur. Kafamızı her duvara vuruşta • Batüı bilim adamlanna göre bir başka anlamda yasa» toplumsal bilinçte moral değer yargılanrun oluşturduğu kurallardır Bunlara ahlâk yasalan da diyebiliriz. Bu yasalann ekonomiye yansıyan izdüşümlerinde hakkaniyet eşitlik ve adalet ilkelerine dayalı ekonomi yasalan yer ahr. Toplumlann güç dönemlerinde savaşlarda ya' da büyük bunalımlarda üretilen sınırlı mal ve hizmetlerin bölüşülmesinae bu ilkelerin ön planda yer aldığı uygulamalara gidilir. Savaşan bir ülkede dogal olarak küçüleTi mal ve hizmet toplammus dagüımını doğal yasalann işleyişuıe bırak mak, «parası olan ahr gerisi yaya kalır» demek olanaksızdır. O nedenle bu tür olağan ustü durumlarda yukarıda belirtilen yasalann ağırlık kazanması doğal karşılanır. TükeUcilerin alımlanna kısıtlama getirilir, vesüca uygulamalanna gidilerek herkesin eşit oranlarda ozveride bulunması sağlanmaya çalışüır. Türk ulusu bu uç evreyi bir degil Wr kaç kez yaşanuş bir ulustur. Halkımız ken di demirml ve çeligini. kendi kagıdım v« sekerini, kendi yiyecegini ve giyeceğinl ne zaman ve hangi ekonomi yasalanmn egemen oldugu dönemde üretmeye başladığuu seçktnlerimizden daha iyi billyor ve daha iyl degerlendirlyor. Mustafa Kemal Ataturk'e duydugu saygı ve sevgiyi sonmeyen bir ates gibi yüreğinde ta^ımam bunâan ilerl geliyor. (Cumhuriyet 10 ARALIK 1931 Yeni üç aylık liste kabul edildi ANKARA 9 (TelefonU) Veküler heyeti bugün saat 10'dan lJ50'a kadar ve 4.30'dan itibaren gece 10'a kadar süren ild celse yapmıstır. Birincı celsede DahUiye Vekili Şükrü Kaya Beyin seyahatı sırasırıdald lncelemeleri haktonda iaahat verdiği tahmin edilmektedlr. îklnci celsede lse, flrincı ithalat karamamesl ve kontenjan listeleri müzakere ve kabul edihniştir Meclis kar»n. yayınlanmalt üzere Resmi Gaaete* ye gönderilecektir. Karar nameye göre önilmUzdeki üç ay içinde 25 mllyon liralık ithalata müsaade edümektedir. Adana'da ziraat ADANA 9 ( » A . ) Havalar çiftçilige son dereo* mUsait gitmektedir. kalmamıştır. Mahsulün Hububat ekilmemi? tarla geçen senelere nispeüe daha fazla olacağı kuvvet le tahmin edilmektedlr. OKTAY AKBAL H B V I R Atatürk Semineri Maliye Bakanlıgrndan OĞAZİCİ Onlverelteslnhi düzenledigi Atotöric Semlnerinde yopılan koruşmalar uc kalın clltte toplandı. Türk ve yabancı bllim adomlarının, yazarların Wldirlleri gerçekten değerll ve yarorlı nltelikter toştyor. Atatürkcü duşunceyi turlü yönlerden ele alan, Atatürk Devriminl derinliğlyle Inceleyen bu oalişmalar AtotCrk kitaplığma oftemli katkılardır. Bunu özellikle bellrtmek isterim. Prof. Dr. Badia Akarsu'nun 'Atatürk'un Ulusallıkla Evrenselliğl Butunleştlren Kültur Anloyışı' boşlıklı konuşmosında dediğl glbi: cAlatürk'ün ereğl uvgorlık yolunda her atanda yenlle^medlr, lylye, güzele doğru değlşmedlr, herşeyden önce de düşüncenln değlsmesldir; ulumn her blrevtnt duşünebll«n İnsanlar yopmadır.ı Böyle bllimsel semlnerlerl yayın yoluv'a. radyo, TV yoluyla, genlş halk yığınkırına tanıtmak gereklr. Ne yazık kl bu tür »emtnerlerde yopıtan konuşmalar bellrll çevrelerin dı^ına cıkamıyor. B Bu semlnerde özellikle llglnç bulduflum konuemalar, llhan Arsel'ln 'Akılcılık, Dlnde Reform ve Atatürk', Mustafa Cezar"ın "Güzel Sanatlarda gellşme ve. kltlelere yoyılmasında Lalkllğin rolü', Neşet Cağatay'ın 'Atoturk ve Dln KDttürü', Hosan Işık'in 'Atatürk. Uluskjrarosı Düzen Dış politika' Osman Feyzoğlu'nun 'Atatürk'ün Eğltlm, Kültür ve insan Anlayışı", Rauf inan'ın 'Ekln Alanında Atatürk Devrlml'. Mehmet Sallhoğlu'nun 'AtatOrkçüluğün Anlamı' Fahir b i n 'Atotürk ve Türk Dll DevtimP. Suna Klli'nln 'Atatürkcülüğe Gerçekcl Yaklaşımın Yöntemi', Arslan Kaynardağ'm 'Eğitimle llglll Üc Rapor', Bilsay Kuruc'un 'Ekonomide 30'lar ve 80'ler", ilha n özdil'ln 'Büyük Nutuk'un Kemallst öğretl ve Eğitlm süreclndekl yert ve Islevi', Bahri Savcı'nın 'Sosyal Siyasal Sorunların Cözümünde Atatürk'ten temel llke: Demokrasl', Nermln Unat' m 'Atatörk'ün Kodın Devrtmr, Bahriye Oçok'un 'Atatürk llkelerinden sapmalar* gibi konuşmalan belgesel blr nitelik toşıyor. Yabancı billm adamlarınm Atotürk'ü kendi bakıç acılanndan nosıl değerlendirdlklerlnl Izlemek de ayn blr değer tasımakta... Atatürk'e bakrnak, değeıiendlrmek. yoruTnlomak büyök sorumluluk IşidMr. Klmllerf vor, Atatürk'ün blr yonınt ele alıp, değerlendirip, fttekl yonkınnı görmezllkten gelmektedlrter. Blllmsel savlarta bunu yapanlara da rostlıyoruz. Bdyle '»apına'lonn nedense coğunlukla Boğazlol öniversitesl Cğretim Oyelerl arasmdon ç'ktığtm da 00= rüyoruz, Bu tür savlara bu sutunda kendlmce yanıt verdiğiml okurlanm anımsayacaklardır. Prof Suna Kill de konuşmosında bu konuya de^inmlş, dryor kl: «Atat&rkcülük, Atatürk llkelerl blr bütündür. Her nke, ükeler demetl fclnde, onlarla birlikte anlam, önem, Islev kaîanır. İlkelerin öncellk sırosı, ağırlık dereceel yoktur. Hepsl öncelikll, ağırlıklı, hepsl önemlidlr. Bu İlkelerin blrlnf yok saymak, Atalürkçü Ideololiyl bütünüyle zedeler, öbürlerinln Işlerllğlni geçerslz kılar. Atatürkculük ve Atatürk llkelerl bu lcerikte ve bütünselllk Içlnde anlom kazanır ve Işlerilğe kmruşur. Günümüzde ve gelecekte Atatürkcü doğrultudakl çalıçmalon, uygulamaları, yorumlamalan bu çercevede degerfendlrmek en gercekd yakloçım yöntemidlr... Bütünsellikten uzak uvgulamakın yoaımları Atatürkcü saymak olanaksızdır.» Gecenlerde 'Bir Onur ödülü' başliklı yazımda bu seminerde Atatürkcü düşünceye hizmet edenlere verllen 'Onur ödulü'nden söz etmiş. bu ödülQ almaya hak kazanan kimi şalr ve yazartorımızı anmıştım. Bu yazıma Bo^azlçl Önlversitesl Halkia illşkller Müdürlüğü adına imzasız uzunca blr yanıt göndetildl. Bunda *Vonferansın amacınm Ataturk'ü ve Atatürkcü duşüncev! Incelemek ve dünya kamuoyuna tanıtmok' olduğu, 'onur ödülö vermek' olmadığı. ftdül törenlnln kofiferansın blr parcası olarok duzenlendiğl acıklanryor. İmzosız mektubun son bölümünü olduğu glbi okurlanma sunmak Isterim: «Konferanstakl onur ödüllerl sadece konferansın amacma yönelik olarak özellikle dlkkatl ceken Islmlere verllmlştlr. ödüller, konferansın genel amacı doğrultusunda ve Uluslararası Atatürk Konferansı vesileslyle, konferans calışmolarma kotılan bazı Türk bilim adamı ve araştırmacılarına 'Atatürk ve O'nun İlkelerinln Incelenmesi ve anlatılması konusunda yapmış oldukları değerll calışmalar ve katkılardan dolayı. bazı yabancı bilim adam ları ve konuşmacılara da bu yoldaki cclışmalanni teşvlk için verilmişfir. Örneğin, NATO Guney Avrupa Mötteflk Kuwetlerl Komutanı William J. Crowe'un Atatürk hakkındakl düşunceleri, onun sizin karikatürize ertlğlnlz gibi hayatı boyunca Atorürkcüluâe hizmet etmişllğlnden değil. Uluslarorası platformda Atatürk'ün büyuklüğu ve dehasını yen'den vurguladığı ve dünya Vamuoyundo tanınmasma katkıda bulunduğu lcindir. Bunun dışında bir amac aramak beyhude olacoktır, Atatürk ve Atatürk Türkiye'sl lcin blrşeyler yapma çabasmda olanlan üzecektir.ı Tasamıflaıııııza Devlet garantısı^Yalnız T.C.Hazînesi'nin satısa sundugiı Devlet l^hvUleri ve Hazine Bonolan'nda bulunmaktadır. HAZİNE, halkımızm tasarruflarını en verimli ve Devlet garantisi altında degerlendirmelerini sağlamak için bundan böyle: 1 a) % 30 net faizli 3 ay vadeli b) %32 net faizli 6 ay vadeli Hazine Bonoları'nı her gün 2% 34 net faizli 1 yıl vadeli ve faizi üçer aylık kuponlarla ödenen Devlet Tahvilleri'ni her ay (*) T.C. MerkezBankası, T.C. Ziraat Bankası şubelerinde devamlı olarak satışa sunmaktadır. NOTı Hazine Bonolari'nın ve Devlet Tahvilleri'nin faizi yürürlükteki vergiler, ödeme şekli ve vadeler dikkate almdığındaj a) 34neUaiz 51.4 b) 32netfaiz 46.1 c) 30netfaiz 44.7 faizin randımanına eşittir, (*) 718 Arabk günleri arasında ve bundan sonra her ay belirtilecek günlerde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle