Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 10 2 KASIM 1981 KOSOVA 'DA TÜRKDİLİVEKÜLTÜRÜ ALİ SİRMEN Sayın Nevzat Hüdaverdl, Tan Gazetesi'nln geçmişini ve bugününü kısaca özetler misiniz? NEVZAT HÜDAVERDİ Efendim Tan Gazotesi ilk olarak 1969 yılının mayıs ayında gün ışığını gördü. Başlangıçta 15 günde bir olarak çıkıyordu. Çıkışından beş altı ay sorfra haftalık oldu. Bugün de haftalrk bir gazete olarak çalışmalarını yapıyoruz. SİRMEN Efendim bir de başlangıçta Ton'ın tira|ı neydi, şimdi nedir? HÜDAVERDİ Başlangıçta Tan'm tirajı 2000'di şimdi 3500'e cıktı. SİRMEN Şimdi burada okuyucularımıza daha iyl bir f i kir verebilmek Için bölgedeki Türk nüfusu da gözönünde bulunduralım. Siz sanıyorum, burada Kosova'da satıyorsunuz, bir de Makedonya'da satıyorsunuz. Makedonya'da ne kadar Türk var, Kosova'da ne kadar var? HÜDAVERDİ Makedonya'da son sayımların sonuçlarını bilemediğimden, 1971 sayımlannm sonuçlarını vereceğim yakın 120.000 dolayında Türk var. Bizim burada Kosova'da ise, bu yıl yapılan sayımların belirttiğine göre, 12.500 Türk yaşıyor. SİRMEN Makedonya'da bir de Birlik Gazetesi çıkıyor santyorum. Siz Makedonya'da ne kadar satıyorsunuz? HÜDAVERDİ 3.500 tirajımızın yakın 1000 tanesini Makedonya'da satıyoruz. Bu 1000'in icinden yakın 300 tanesini Türkiye'ye gönderiyoruz, kalanı Kosova'da satılıyor. SİRMEN Yani 2500 kadan Kosova'da... HÜDAVERDİ Evet efendim, 2500 kadarını burada satıyoruz. SİRMEN O zaman görünen o kl, küçük tiralilı sanılan bu gazete gerçekte, bir aileyi bu bölgenin özelllğine göre ortalama dört kişi kabuı etsek, hemen bütün Türklerln evine girlyor. HÜDAVERDİ Evet. sanıyorum orantı bunu gösteriyor. Buna roğmen biz tirajımızdan hoşnut değiliz, bunun artırılması yolunda analizler yapıyoruz, caba harcıyoruz. SİRMEN Biraz Tan'ın niteliğinden sözedebilfr mlslnlz? Ben hemen daha önce bilgi vermek Için bellrteyim. Bu 16 sayfalık, bizim normal gazetelerin yarım sayfasından biraz büyük bir gazete. Şimdi siz. Tan ile neyi amaçiıyorsunuz? HÜDAVERDİ Kosova'da Türk halkına seslenen tek gazete olduğu icin Tan. günlük enformatif. politik olaylarla ilk beş sayfasını dolduruyoruz. Kalan sayfalarını ise, Kosova'da yaşayan Türk halkmın gereksinimlerine göre düzenlıyoruz. Bu kalan 11 sayfası içinde kültür, eğitim, öğretim, cocuklara ait sayfamız var, kadınlara ait bir sayfamız var ,yazın sayfamız var, söyleşi sayfcmız var, spor sayfamız var vs. Ve bu sayfalar lcinde gsnellikle ve başlıca Türk halkmın kültürel kalkınması yolunda karşılaştığı sorunları ele alıyoruz. bu yolda elde ettiği başarıları inceliyoruz. SİRMEN Şimdi konunun daha İyl anlaşılması İcin bir soru sormak istiyorum. Türk halkmın kültürel kalkınması yolunda karşılaştığı sorunlar neler? Bu soruyu ortaya atıyorum çünkü herkes Yugoslayya'yı çok iyi bilmiyor. HÜDAVERDİ Efendim başlıca Kosova'da yaşayan Türk halkmın kendine özel bir şivesi olduğunu belirtmek istiyorum. O şivenin düzeltilmesi, ne de olsa Türkiye'ye yakın bir Türkce ile konuşulabilmesi yolunda Tan'ın katkiSı büyüktür. Bunun dışında Kosova'da yaşayan Türk halkmın, kitap gereksinimini bir parca gazete yoluyla da gidermiş oluyoruz kl, elbette bu yeter Nevzat Hüdaverdi kimdir? '949'da Priştine'de doğdu. İlk, orta okulu (12 yıl) orada okııdu. Priştine'de Kimya Fakültesini bitirdikten sonra Zagreb Üniversitesinde master yaptı. 1947'de, Kosova'da. Çalışan Halkın Sosyalist Birliği Bölge Konferansı Organı olan Tarida çahşmaya başladı. Ceçen yıl ocak ayından bu yana Tan'% yönetmektedir. 1981 başında Kosova Gazeteciler Birliği ile Kosova'da çalışan Halkm Sosyalist Birliği Bölge Konferansı Başkanlığına seçildi. Arkadaşımız Ali Sirmen, Yufoslavya'nın Kosova kenttnde yayınlanan Türkçe Tan gazetesinin yönetmeni Nevzat Hüdaverdl (sağda) ile Türk dilinin Yugoslavya'daki durumunu görüştü. Kosova'da konusulan Türkce, Arapça ve Farsca'dan arınmış II değildir. Çocuklanmızın okuma gerekslnmelerinl gazeto yoluyla gidermeye calışıyoruz. Burada belirtmek istiyorum ki. Türkiye'den de kitap dışalımı yapıyoruz, çünkü gazete tüm bu gereksinimleri tek başına gideremez. SİRMEN Kitap dış alımına yine döneceğlz. Ama bu arada iki de dergi çıkanyorsunuz, şlmdl biraz da onlara değinelim. HÜDAVERDİ Örgütümüz içinde, Tan Gazetesi dışında üc ayda bir cıkan ve adı ÇEVREN olan bir dergi yayınlıyoruz. Bu dergide bilim. toplum. edebiyat ve kültür konularım inceliyoruz. Tirajı 1000'dir ve iceriği bakımından CEVREN'i TAN'dan önde bir yere de yerleştirebilirim. Bu ortık dinomik bir iştir üc ayda bir cıktığı icin daha fazla üzerinde durabiliyoruz. SİRMEN Pekl biraz ÇEVREN'den söz edelim. Ne zaman Ciktı bu dergi? HÜDAVERDİ ÇEVREN jik olarak 1975 yılında çıktı. ÇEVREN icinde başlıca Kosova'da yaşayan Türk halkmın gerek kültürel, gerek yazın yaratıcılığını yansıtmaya calışıyoruz. ÇEVREN'İ ilerde daha sık, ayda bir cıkarmayı planlamaktayız. Ve ÇEVREN icinde dört olanı kapsadığımız icin, 1983 yılında kendi başında bilim konularma ağırlık veren bir dergi çıkardığımızda, ÇEVREN tek başına bir yarın dergist olarak kalacaktır. SİRMEN Pekl efendim, bunların dışında bir de cocuk dergisi çıkanyorsunuz. KUŞ adında. Biraz da KUŞ'dan söz eder misiniz? Ne zaman kuruldu, neyl amaçlıyor, tirajı ne kadar ve Içeriğl ne? HÜDAVERDİ KUŞ dergisi ilk olarak 1979 yılının ocak ayında çıktı. Bu dergiyi cıkarırken, Kosova'da yaşıyan Türk halkı cocuklarının böyle bir dergiye gereksinimi olduğunu düşündük. Derginin başlıca omacı eğitim v e öğretimdir. Ama bunun dışında cocuklar duzeyinde toplum yazılarına da yer veriliyor. Herşeyden önce toplum calışmaları icinde öğretmenlere bir yardım olarak bunu düşünmüştük. A 5 formasında cıkan bir dergidir bu. 16 sayfası kara beyaz tekniğinde çıkıyor. 16 sayfası renkiidir. Yolnız Yugoslavya'da yaşayan yaratıcılar değil. Türkıye'de yaşayan yaratıcılar da vardır içinde. Yine de bir sıratama yapıldığı zaman kanımca, eğitim öğretim ve yazına ağırlık veren bir dergidir. SİRMEN Bu arada bir nokta benim son sayınız da dikkatimj çekli. Sanıyorum çocukların dil konusunda yetişmeleri Için de büyük caba harcanıyor. Bir dil köşesl var ve bu dil kö şesinde yazın kuraırrian var, sorular yanıtlar var, sorular yanıtlar ve bazı sözcüklerin doğru kullanımını gösteren bir köşe, Saft Faik'ten bir öykü, Necati Zekeriya'dan bir yazı ve bazı do ğayla ilgili öğretici eğitlci yazılar var. Bunlardan başka, Yugoslav yazar v e şairlerinin yapıtlarıyla, Yugoslavyalı Türk yazarların yazıları yer alıyor. Şöyle kısaca göz attığımızda görünen bu, HÜDAVERDİ Evet öyle. Kosova'da yaşayan Türk halkı öteki ulus ve halklarla birlikte yaşadığı icm. Bu üc halk kaynaşmış bir şekilde yaşadıkları için sözüm Türk, Sırp ve Arnavut halklcrını kapsamaktadır. Buradaki Türk dilı üzerinde Sırpça ve Arnavutça'nın da büyük etkisi vardır. Biz dergimz^ aracılığıyla çocuklanmızın dillerini de düzeltmeye calışıyoruz. Bu amaca yönelik olarak dergimizde bazı köşeler actık. Çocukların sözcüğü köşemiz de var. Yanlış kullanılan sözlerin düzeltmesini yapıyor, doğrularını veriyoruz. Aynı amoclo, tam güzel ve doğru bir Türkceyle yazılan hikâyeler veriyoruz ve bunları verirken doğaldır ki, Türkiye yazın yaratıcılığının çağdaş adlarından vararlanıyoruz. SİRMEN Efendim bir nokta dikkatimj çekti, gerek yayınlannızda gerek konuşmanızda kullondrğınız dil son derece an bir dil. Tabii anadil diyeceksiniz, ama sanmıyorum, evde cnnelerinizden bu dili bu biçimde öğrendiğinizi, cünkü bizim annelerimizin bize öğrettiği dil de o günden bu yana oldukça değiştl. Nasıl oluyor da bu kadar an bir dil konuşabiliyorsunuz. Türkiye'de bazı kimsefer bu dili konuşamıyorlar ve konuşmamakta da direniyorlar. HÜDAVERDİ Türkçe'yi iyi konuşabilmek icin herşeyden önce Türkçeyi sevmek gerek. Ben Türkçeyı herşeyden önce anadılim olduğu için iyi bilmek istiyorum. Kosova'do doğmuş bir kişi olarak elbette ki, bugün konuşluğum dili çocukluğumda öğrendim. Bizim evde konuştuğumuz kpndine özgü bir Türkçedir. Ben kendimi Türkçeyi bilmek öğrenmek için hazırladım. Bu amaca yönelik olarak Türkiye'den g6ien her türlü yayınt okuoum. Türkiye'den gelen gazeteleri okuaum. Türkiye radyolarını sürekli izledim. Bizim icin avantajlı bir yön vardır kl, o da şudur: Kosova'da konusulan Türkce, Arcpça ve Farsca'dan arındırılmış bir Türkçedir. Bizim buradaki genç kuşakların böyle bir derdi yok. Bizim aydınlarımız Türkçeyi öğrenirken Türkiye'nin dil alanındaki ilerici güclerin yazılannı görüşlerini benimsemektedirler. Bunları söylemekle kendimin lyı bir Türkçeye sahip olduğumu söylemek istemiyorum. Türkçemin az olduğunu biliyorum, ve bunu bildiğim icin de sürekli olarak geliştirmeye çalışıyorum. SİRMEN Bu arada sizin bir de yayın girişimleriniz var galiba. Biraz da onlardan sözeder misiniz?... HÜDAVERDİ Bizim örgütümüz icinde... SİRMEN Özür dilerim bir saplama yapacağım, «Blzlm örgütümüz içinden dediniz örgütünüzü de açıklarsanız çok İyi olacak. HÜDAVERDİ Bizim örgütümüz, yalnız gazete çıkaran bir örgüt değildir. Yayın ve Basın Çalışma Örgütü diye geçer. Gazete dergi ç.karmaktan başka, kitap dizisi etkinlikleri sürdürmek olanağına sahip bir örgüttür bu. Yılda 68 kitap çıkarmak olanağını buluyoruz. Kitap dizimiz politikası içinde Yugoslavya" da yaratılan Türk yazınına öncelik tonıyoruz. Elbetteki Yugoslavya'daki obür halkların kültürünü tanıyabilmek için onların dillerinaen dc çeviriler yapıyoruz. Bu geniş bir kültüre sahip olmak için de çok yararlı.. Mustafa EKMEKÇİ Belgeler Yitip Gitmemeli., Zaman zaman, «Ankan Notlsronda, AtatürMe, înönü ile ügüi henüz yayınlanmamış anüan aktarmsya çalışıyorum. İstanbul'dan Vahit Acar, bu aktarmalan, baska anılan olanlara bir «çağn» saymış, 21 ekim günü çıkan «duvarlara bakmak» yazısını böyle değerlendirmiş. O da îsmet Paşa ile birlikte bulunduğu iki saatin öyküsünü şöyle anlattt Yer, Istanbul Yakacık. Yıl 1963, genel seçimlere ononbeş gün var. Tatlı bir eylül sonu. Hava çok güzel. Saat 15.00 suları. Yakacığın siragesi durtrmunda bulunan çınarlann en nlusunun bulunduğu çarşının ortasuıdaki parktayız. Çuıann kimilerine göre 5,6 hatta yediyüz yıllık olduğu ileri sürülür. Konuşup dururken. birden blre bir canlılık, sağa sola koşuşanlar oldu. «îsmet Paşa geliyoooor!» dediler. Doğruydu. Geldi. O nlu çınara yaJan bir masaya sandalyeler eklendi, oturuldu. O zaman çay parkını çalıştıran ve halen Kartal Belediye plajlannı çalıştıran eski güreşçilerimizden Hilmi Erbaş, Paşa'ya ne emrettiklerini sordu. Paşa, çay ve sn istedl. Bilmeyenlere söyleyeyim, Yakacığın suyn nnlüdür. Paşa, beni gözüne kestirmiş olacak kl yanına çağırdı, sordu: Bu çınann adı nedir? Buranın yerüsi değilim ama, bildiğim kadanyla «Çarşı çınan» derler Paşarn, diye karşılık verdim.. Tatmin edemedin beni, dedi. Bu çınann bir başka adı olmalı Bunun üzerine, Yakacığın muhtan Ekrem Erkan Beyi çağırdık. Muhtar, Paşa'nın yanına geldi. Aynı şeyleri yineledi. Bu kez, muhtann dayısı olan en yaşlılardan Ali Akay'ı, Yakacıklılann «Ali Dayı»sını çağırdık. önce tanıştırdık. İsmet Paşa, Ali Dayı'yı karşısındaki sandalyeye oturttu. Aynı soruyu sordu, aynı yanıü aldı. Paşa, çman enine boyuna inceliyordu. Ama, artık adını araştırmaktan vazgeçmişti. Bu kez çınann ikinci büyük dalının da dalını gösterdi. Ali Dayı'ya şöyle dedi: Ali efendi, hatırlar mısın bilmem. Bundan elli yıl kadar önce, (eliyle baüyı gösterdi) Soğanlık köyündeki birliğimden atıma biner, buraya gelirdim, atunı şu dala bağlardım. Karşıdaki diikkân o zaman kahveydi. Bir kahve içer, biraz dinlenir, tekrar birliğime giderdim.. Ali Dayı, anımsadığını söyledi. Paşa, canlı bakışlanyla çevreyi, özellikle ulu çınan inceliyordu. Gençlik anüan canlanmıştı gözünde. Bu belliydi. Bu nedenle olacak, yine çınardan söz açtı: Bu çınar, bunca yıl ayakta kalmayı başarmış. Buna diyecek yok. Ama, evlere sarkmtüık etmesine ne demeli? dedi, kahkahasını patlattı... Ağaç, gerçekten koysalar, yer yer çevre evlerin pencerelerinden içeri dalacaktı. İsmet Paşa, neşeliydi. Ali Dayı'ya sordu: Ali efendi, denize giriyor musun bakalım? Ne gezer Paşam! Neden? Yaşlandım Paşam! Kaç yaşındasın bakayım?. 67 Paşam.. Dur bakalım, sen daha dünkü çocuksun! Türkiye uzun yıllar tek parti dönemini yaşadı. Tek parti dönemlerinde, Meclisten çok, grupta tartışılırdı konular. Meclis, grupta alman kararların geçtiği bir yerdî. Meclis görüşmelerinden çok, grupta yapılan tartısmalar önem taşır tarihçiler açısından. Bu gizli toplantılarda, kimler neler konuşmuştur? Ne kadar ilginçtir kim bilir.» 1953 yılında çıkardıkları bir yasa ile demokratlar, CHP'nin mallannı Hazineye devrettiler. Bunlarla birlikte, çuvallar dolusu belge de devredildi. Bunlar, parti gruplarında, Kurultaylarda yapılan konuşmalar, tutanaklarla ilgili belgelerdi. 1960'tan sonra, CHP'nin mallan Fsri verildiği zaman, bu belgelerin nerede olduğu da arastırıldı. Sabahattin Seıek'e bir oda verilerek, bu belgeleri derleyip toplaması sağlanmak istendi. Çuvallar geldi. Ancak, tarihsel önemi olan belgeler yerine çuvallardan başka şeyler çıktı, belgeler ortada yoktu. Burada önemli olduğunu sandığım, güncel bir konuva değinmek istiyorum. Yeni çıkan bir yasa ile siyasal partiler feshedildi. Mallannın Hazineye devredilmesi kararlaştı. Bu mallar yanında, partilerin ellerinde buiunan bantlar, belgeler de Hazineye devredilecek. Partilerin Genel îdare Kurulu toplantılannda, parti meclislerinde yapılan konuşmalann bantlan da bunlar arasında. Meclis gruplannın gizll toplantılannda yapılan konuşmalan içeren bantlar da vaı. İsmet Paşa"nın bilmediğimiz ne konusmalan var... Bu bantlar, tarihçiye kaynaklık edeoek belgeler, devlet arşivine konabilir. Türk Tarih Kurumu'na verilebilir, orada saklanabilir. Dileğim, 1953lerde olduğu glbi, koskoca Türkiye'nin 25 yılı bulan siyasal tarihinin belgeleri Cibl yitip gitmemesi... ŞOFÖR ADAYLARININ SÖMÜRÜLMESİ ENGELLENİYOR •• EHÜYET ALMAK İSTEYENLERE ÇEŞİTLI BİÇİMLERDE YARDIM EDECEKLERİNİ ÖNE SÜREREK PARA ALDIKLARI YOLUNDAKİ İHBARLAR ÜZERİNE, TÜM KURS ŞOFÖRLERİNİN SINAV SAHASINDAN UZAKLAŞTIRILMALARI KARARLAŞTiRıLDI.. SINAV SAHASI DA YENİDEN DÜZENLENDİ. Ç Ç Yılda 78 kitap yayınlıyoruz. Bu kitaplarda Yugoslavya'daki Türk yazarlarının yapıtlarına öncelik veriyoruz 59 SİRMEN Efendim bu arada Türk yazarlarının kitaplannı da yayınlıvor musunuz yoksa başka bir yol mu izliyorsunuz?... HÜDAVERDİ Yugoslavya ve Türkiye orasında iyi Mşkiler sürüp gittiğinden ve Yugoslavya Türkiye'yi komşu ülke olarak tanıdığı icin, bizim Türkiye'den kitap getirtme hakkımif var.. Kosova'da yaşayan Türk halkmın okullorı icin ve sadece okullan için değil, öbür alanları icin de, Türkiye'den kitap getirtmek yoluylo gereksinimlerimizi gideriyoruz SİRMEN Ne kadar süredir kitap getirtiyorsunuz?... Bu süre 'cinde k&ç çeşit kitap getirttiniz ve buniarın toplam sayıları ne kadar?... HÜDAVÇRDİ 1975 yılından bu yana Türkiye'den kitap getirtiyoruz. 3ijgüne dek 1000 çeşit olmak üzere yaklaşık 100.000 ki tap getirttik. Bu kitapları getirtirken, bunları okullora kitaplik lara yaymaktan başka. evlere sokmayı da amaçladık.. SİRMEN Altı yılda 10.000 dolayında bir nüfusa 100.000 kl tap sağ'amak pek azımsanıp, küçümsenecek bir sonuç olmasa gerek. Pek! efendim acaba hangi yazarlcrın yapıtları var bunların arasında.. HÜDAVERDİ Kim yok ki, Sayın Sirmen?... Siz sorun ben söyleyeyin isterseni*. Reşat Nuriden tutun da. bugüne de ğin tüm yazarlar var. Sait Faik var, Melih Cevdet var, Orhan Veli var. Oktay Akbal var SİRMEN Yani olmayan yazar yok diyorsunuz. Şimdi birer birer soymayalım. çünkü rastlantı olarak unutulan adlar olabilir. Bu kez de bir ayırım yaptığımız sanılır. Peki efendim kitap konusunda Türkiye'den herhangi bir isteğiniz var mı?.. HÜDAVLRDİ Efendim Türkiye'den yardım amacını lce • ren kitap gönderilmesi isteğinde değiliz. Sebebi de şudur: Yugoslavya'da güdülen bir politika sonucu olarak, toplum Yugoslavya'da yaşayan Türk halkına maddi olanaklar yaratmış ve bu olanaklar çercevesinde biz Türkiye'den istediğimiz kadar kitap getirtebiliriz. Türkıye'de çalışmalarını sürdüren yayınevle rinin kctaloglarını alıp, gereksinimlerimizi karşılayabilecek kitap ları alıyoruz SİRMEN Bir kitabın gelmesi ne kadar sürüyor?. HÜDVERDİ Ne yazık kı, kitap getirtme işlemi hayli karmaşık. ancak yılın başında istettiğimiz kitoplar, dört beş ay sonra geliyor. SİRMEN Kitap getirtmek, gazete dergi çıkarmak dışında plâk kaset ve film gibi yine Türk kültürünü yayacak ürünleri de getirtiyor musunuz?... Yoksa bu işlerle uğraşan başka bir örgüt var mı?... Ya da bu alan şimdilik boş mu?... HÜDAVERDİ Ne yazık ki, bu alanda calışma yapan bir kuruluş Kosovo'da hatta Makedonya'da yok Biz de bu calışmaları bugür.'. dek yGpmadık. Ama bu demek dîğildir ki, böy le bir gereksinim yok. Ama ilerde bu alanda da. calışmalar ya pılacaktır SİRMEN Siz Türkiye'deki gelişmeleri yakından izlediğlniz için beürtmeye gerek yok sanıyorum.. Türkiye sinema alanında son yıllardb büyük bcşcrılar gösteriyor, özgün müzik calışmalarındc ilerlemeler oluyor.. HÜDAVERDİ Bugüne dek, sürdürülen işbirliği sonucu olarak bazı sonuçlar elde edilmiştir. Türkiye!dsn bazı sanatçılar buralarda konserler vsrmişlerdir. Ama plâk v= füm olanaklarını da arayıp gelıştirmek gerekir. SİRMEN Çalışmalannız somut scnuçlarrnı gördünüz her halde. Bunlardan söz edebüir misiniz? HÜDAVERD! Sayın Sirmen biz ca'ışmaİGnmızdan memnun olmamayı ilke edindik Böyleükle cabalanmıza. eleştirisel bir gözle bakıp, yeni aşamalar yapma olanoqını buluyoruz. Ama bu demek değildir ki, bu calışmalar hiç bir somut sonuç vermemiştir. Şöyle bir bakınca hic de kücümsenmsyecek somut sonuçlar elde ettiğimizi de görüyoruz SİRMEN Sayın Hüdaverdi, bu calışmalara kaSrtan ekip arkadaslarınızın adlarını verebi'ir misiniz? HÜDAVERDİ Gazete icinde Şerafettin Öner, Ibrahim Arslan, Arif Bozacı Bayram İbrahim Rogovalı. Müberro Tuna, Sabahat Beytullah, Güli2ar Noburdaiı, Necoti ZeKer'yn îüsi'üp'te oturur Tan'ın muhabiridir). Seracettin Koka. Enver Noburdalı, Musa Dindar, Resıt Hanadan. Abduliah Sadık. Kenan Kurtaş. Erhan Ka sap, Ali Aksoy, Nakiye İbrohım, Güiten Noburdalı. Naile İlyas var. Dışardan Radyo ve Televizyonria calışon arkadaşlorımız var. Bunlar, Şahin Maksut. ibrahim Kamil. Muhommed Ustaibo, Hasan Mercan, Enver Baki, Ethem Baymak, Ercan Kasap, Zeynel Beksac. Nalon Yusuf. Hayrettin Gaş, Eimâ Aksoy. Özbeyin Aksoy, İrfan Morina, Turan Kasop. SİRMEN Efendim radyo ve tefevizyonda Türkç e yayınlar ne kadar? HÜDAVERDİ Televızyonda haftadg JC kez 15er dnkika haberler veriliyor. Ayda iki kez de yarımşar saatlık programlar var. Bunlarda herhangi bir konu ele alınıyor. iki yıl ıcincfe televizyonda çıünlük Türkce yayınlora gecilecek. Radvoda, soboh ve cğleden sonra iki kez, 15'er dokikalık hoberler ordınrlan dp 15'er dakikalık müzik var. Haftada bir de yarım saatlik gençlik programı yapılıyor. Selim YALÇINER Araç ehliyeti dağıtımmda çeşitli düzensizlikler meydana geldiği ve şoför adaylannın kendilerine kurs şoförti diyen, ancak hernangi bir yetkileri olmayan kişiler tarafmdan sömürüldükleri yolundaki iddialar üzerine, İstanbul Trafik Müdürlüğu'nce önlemler almdı. Kurs şoförlerinin sınav sahasmdan uzaklaştınlmalanyla başlayan önlemler, sınav biçiminde olumlu değişiklikler ve Ehliyet İmtihan Heyeti üyelerinin görev yapacaklan yeri son anda kapalı zarflan açarak öğrenmelermi sağlamakla sürdürüldü. SON ANDA ÖĞRENİLİYOR Sınav yerindeki düzensizlikleri önİstanbul Emmyet Müdürlügü," TraYik" Şube Müdüriüğurkurs ^ İb lemek omocıyıa Ehiiyet Sınav Heyeti üyeleri görev yapacokları förlerinin şoför adaylanndan sınav sahasında saati bin Uraya ula yeri son anda öğreniyoriar. (Fotoğraflar: Erdoğan KOSEOGLU) şan ücretler aldıklan, aynca ehliyet almak ilteyenlere çeşitli biçimlerde yardım edeceklerini öne sürerek para aldıklan yolundaki ihbarlar üzerine, tüm kurs şoförlerinm sınav sahasından uzaklaştlnlmalarıru kararlaştırdı. Bu yolla günde binlerce, nattâ onbinlerce lira kazandıklan ifade edilen kurs şoförlerinm Maslak'taki sınav sahasmdan aynlmamalan üzerine, alanm sınav saatleri dışında kapaü tutulması ve içeri giriş çıkışlarm sıkı şekilde denetlengetirerek sergiye koydu. Bayan ttzlük, Faruk BİLDİRİCÎ mesine baslandı. Baykara'ya yemeğin Konya'dan getirildiSAHA DÜZENLEMESİ ğini ve Konya 'nın bu sevilen yemeğinin de Maslak'taki sınav sahasında sergide bulunmasını arzuladıklannı söyledi. özellikle geri gidişlere önem veANKAItA Üliemizde ilk kez dttATATÜRK TATLISI rilmesi ve diğer kurallara uyuzenlenen «Türk Mntfağı Sempozyomu»nun lup uyulmadığının rahat kontardından düzenlenen Türk mutfağından Baykara, sergiyi gezerken. «Atatürk rol edilememesi üzerine d«, örnekler sergisinde en çok yenilen yiyetatlısı» olarak tanıtılan tatlınm, sergide saha yeniden düzenlendi ve gecek «Atatürk tatlısı» oldu. Sergide «Kıen çok yenilecek çeşit olduğunu dile geri gidişlerle birlikte sürücünün mız»dan, el yazmalanndaki tarifelerine götırdi. Gerçekten de öyle oldu. Su kabağııv her türlü trafik kuralına uyabire yapılmış «Ulu yahni»ye değin 56 çeşit aan yapılan ve 27 eylülüdeki «Konya Mutleceği bir parkur hazırlandı. yemek konuklar tarafmdan kısa sürede fağı» yanşmasmda «Atatürk tatlısı» seçitüketildi. Bu arada, sınav sahasmdaki len bu tatlmm Atatürk tarafından çok sefaaliyetleri durdurulan kurs şovüdiği belirtildi. Sergide yemeklerin hanrlanması için förlerinin bu kez Kemerburgaz Sergide bilinen bazı yemeklerimizin 8'i aşçı, 25 kişi bir hafta çauştı. Marmara yöresrnde açık yolda kurs veyanı sıra, külbastt, büryan kebabı, tavuk Oteli'nde aynca sergide buiunan yemekleri rip, saat başma 1500 lira alarak dolması, saray güveci, perdeli pilav, dilve yapılışlannı tanıtan Türkçe, İngilizce, şoför adaylannı sömürmeye deber böregi, talaş böreği, çerkez tavuğu, Fransızca broşürler bastınldı. konuklara vam ettikleri öğrenildi ve bu keşkülü fukara, gibi yemekler de vardı. dağıtıldı. Kültür Bakanlığı yetküilert, otelyoldaki düzensizliğin de giderilAynca ayran, kozılcık şerbeti, üryani pesde ödenen kira, broşür masraflan ile birmesine calışıldıgı ifade edildi. tili, antep fıstığı hoşafı, üryani eriği hoşalikte sergi için toplam olarak 1 milyon TRAFİK SUBE MÜDÜRÜ fı ve kımız gibi içecekler de sıınuluyordu. 150 bin lira dolayında masraf yapıldıfını İstanbul Emniyet MüdürlüSü Kımız, sergiae en çok ilgi çeken içecekti. söylediler. Trafik Şube Müdürü Ziver ÖkKımıa, Salihli'de oturan ve Dogu Türkistem. sınav öncesi eğitimin düSergiye. Başbakan Yardımcısı ve Devtan göçmenlerinden olan Hamza Uçar gezenli ve verimli yapılabilmesi, let Bakam Zeyyat Baykara, TRT Genel smavlann dedikodusuz ve batirmişti. Hamza Uçar, kımıztn aylardan Müdürü Macit Akman ile çeşitli ülkelerin şanlı biçimde sürdürütebilmesi haziran eylül aylan arasında sağılabileelçileri ve yüksek duzeyde davetliler ka için, ehliyet imtihan heyeti ceğini söyledi. üldılar. Serginin açılışını Kültür Bakanlımensuplarınm nerede ve nasıl ğı Müstesarı Kemal Gökçe yaptı. Gökçe, YEMEK FASLI görev yaoacaklannın kapalı kurdelayı keserken yaptığı konusmada, zarflar icinde kendilerine verilKonuklann yemeklerin önünden geçe«Türk mutfağının yabancılar» da tanıtıldiği ve hevet mensubunun sınav rek istedikleri yemeklerden «Tadımlık» masını» diledi. Gökçe, bu serginin ilk olanında pörev yerini ögrendigini almalan hayli uaun sürdü. Çünkü konukması nedeniyle bazı eksiklikleri olabilecebildirdi. öktem. «böylelîkle söylar işini hayll uzaüyor, daha sıradayken ğini de sözlerine ekledi. lentilerin önünün alındıfmı. ayyemeğe başlıyorlardı. Kimi konuklan hıznca adaylarm trafiee Wrax olh davranmalan için uyarmak eerekti. Kurdelanın kesümesinden sonra, Külsnn alışabflmeleıi icin. adlan. tür Bakanlığı Milli Polklor Araşürma Daisnvadlan. arac plakalan ve praKonuklann büyük bölümünün ötelin resi Başkanı Nail Tan yöntemi anlattı. ttk yanscakian sahanm adı yaait katmda buiunan sergi salonunda «TaSerginin önce gezileceğini, sonra da tüm zılı kartlarla. ara yollarda dodımlık» yemeklerini aldıklan sırada, üst konuklara yiyeceklerin «Tadnnlık» olarak lasabilecekleri bir düzenlemekattaki salonda da bakanlar, yabancı missunulacağını belirttt. nin Ü7rrinde rahsıldığuu» da yon şefleri ve yuksek düzeydeki davetlilesözlerine ekledi. Baykara ve beraberindekilerin sergiyi re piyano eşliğinde yemekler sunuldu. Ser gezmeleri sırasında Türk Anneler Demeği gide ilk tükenen yemekler külbastı, patMaslak'taki smav alanmda 50 Konya Şubesi Başkanı Nimet Ozlük, gelıcan ketebı, ulu yahni ve Türkistan piMlonetreve kadar hız yapılablniş bir tabak içerisindeki kabak yemeğıni lavı oldu. lecefl ve 3 ile 4. viteslere kadar adayın araç kullanmasının sağlanacagı da belirtüdi. Türk Mutfağı Sergisi'nde 56 çeşit yemek sunuldu i.