Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 10 18 KASIM 19?1 YUKLENDIKLERİ KAMYONDAN KAÇMAYA ÇALIŞIYORLAR İhraç ürünü kerevitler şoförlere dert oluyor Istabul Haber Servtsı Atalarımız, so'unkınn çe şıtlıhgını vurgulamak için 'Koyun can derdınde, kasap et derdınde' demışler Iznık Colü'nae tutulan ke revıtler Halkah'dakı ambalaılanacaklan. ve ıhraç edıleceklen fabriha\a gelene kadar can derdı ıçınde olduklanndan fcamvon şoförlerıne büyuh sorunlar varatıvorlar Yol boyunca ıçınde tutulduklan kutuları, çuvallan aarçalayarak, yırtarak karn>onun ıçıne dagüan fırsat bulduklarında da >ola yayılan kerevıtlerı yakalama derdıne dusen soforler, «Şımdı başımıza bır de bu dert çıktı Kerevitler her fırsatta kaçmaya çalışıvorlar Bazan oyie durumlar oluvor feı, Yalova'da saatlerce beklemek zorunda kahyoruz O zaman, hamyoniaıın ka sclarından b*r dafcıka bıle ay nlamıyoruz, hay\anlar hemen dagılmaya baş /ıvorlar» dıvorlar Şoforler, İznik'ten Halkalı'ya kadar canh taşıdıkları ke revıtlerın daha sıkı bıçımde yerle$tirılmeleri ıçın yukleyıcılerın tedbır almasını ıstıyorlar. Kıbrıs'ta Birlesürici Belge,, buguıı sunuluvor İzzet Rıza YALIN bildirivor LEFKOŞE BM Genel Sekreterı nm, «Toplumlararası goruşmeleıın açmaza gırmesiniıı onlenmesı. >eni \e ortak bır zemi'i<ien verd bir araştırma \e uzlaşma donemhie gırilmesı» ıçır. TurK ve Rum onerüerınden derleaıgı ve Kıbus taxı ta raFaıa, gavr resmî olarak, «Goruş ve duşuncelen» ıle bırlıkte ıletugı «birleş'ırici belge», bu kez de Ledra Palas ta resmen verılıyor «\\aldheim Belgesı»ni, daha once, KTFD Başkanı Denk'asp ıle Rum Yor.etımı Baskanı Kıp rıv anu">a gavrı resmı olarak sunan BM Genel SekreTerımn K'brıs Ozel Temsılcısı Hugo Gobbı bugun saat 17 OO'de de, Ledra Palas'takı goruşme masası'nda. Turk gorusmecı Umıt Onan'la Rum goruşmecı Y'uannıdıs'e sunacak \Valdheım, ayrıca «devletiıı uluslararası bir varlığının olacağı ıle Federal hükümetin, bu tun ülkede eşemenhk yüruteceijı konusunda uıura bu lunduğunu» belırtmekte. Bır bırıne uvan ve Waldheım'ca ortava konulan ötekı noktalara gore, «tek yurttaşlık. federal yasa ile duzenleneeek... Yansız federal bir bayrak \e ulusal marş için. ıki eyaletçe, anlaşma.va varılacak.. Her e>alet. federal bavrağın unsurlarını olanakUr olçüsünde kullaııarak kendi bajrajjuu varatacak..» Başkan Reagan'ın Avrupa üe arası her geçen gun açılırken, her geçen gun Amer:kalılar BasiarL^rmın tersıne, «AvrupahlaşnorUr». Amenkalıların Avrupaiı.aş ? ması mı .. Reagan yonetırnı nasıl kl geçen yıllarda Sovj'etıer Bır lığıne "karşı Çın Halk Cam.ıunyetı ıle yeru ılışkıler geuştıra. ıse, şundı de A\rupaya karşı Aîn&a. uKelerıyıe i u r yapıyor Varsa yoksa, Çın Halk Cumhurıjetı ve Afrılca uikelen R«agan'ın bu polıtıkayı yurüturıien gu vend ğı onemıı kışı, Bır^esraış M.lletlere Ameririan delegesı olara.: a'adıgı «Demir Kadın» Jeanne Kır.ipatrıck. Cnıversı'eden gslen bu «bilim adamı», Reagan'ın d^ş poUt:kada «otoriter» yontem ızlemesını onerenlerın başında gelıvor Ozgur dunja ıçın buyus bır talıhsızlık ÛU kadm Gerek Ç.n ve gerekse Afrısa ıle ılıskılerın temelı elbette «ekonomik \ardım»dan geçıyor \Inka'\a \e Pekne •j'ardım «ozkonusu oldu mu, Reagan yone'ırrınde akan sn lar duruvor Bu jardımı, :s ter sıjasal ıster e^ononıık nedenlerle, k'mse engelleme M duşunmuyor. Ne var kı Amerıkan yonetunı boylesır.e oır polıtıka geuştınr.îen, Amerıkan hal kı değışii dusuruvor Amerkahlar artir: Avrupalıası yorlar Çok va\pın bır ız^enım vardır Amerıkan halsınm uzer.ne «kendi dun\asında vaşayan. çevresınden başka herhaıijii bir ılgı alanı olama\an vasadığı cası \e dünvavı algUama\an ve de dünvada nlııp bitenler za ten onu ilfilendirmeven» nı telerre er \ıilar \ii Amerıkan halkı ıçın geçerlı oldj Ulkenın cojrafı oıarak buvuklugü, teknolojınm çarpıcı gelışmışl.ğının ınsan uzeradeıu etkılen ve daha neler neler Amenkalların bu tutumunda «temel nedenler» olaral: çosterı'di Ama. şımdı ış değısnor. Amerıkan hal.cı atık «Dünvavı alsılama\a, vonetimden hesap sormava» basl?mış. Ilgı alanıan artıvor Escıden Afn'îd nm yennı bılmeven Amenkalı şınıdı KualaLumpur un dunva harıtasında<ı \erım gosterıjor. TLRKIYE'YE İÖNLERI Tıpkı Avrupalılar snbı ilgı alanlarınm artması, onumuzdekı dbnemde Amenkaa vonetımmın en guçlu en^ellennden bınnı oluşturmaja adav görunüyor Eskıden «Başkan ne yaparsa, iyi >apar» felsefesl, şimdl artık «tarihe karışnıak» üzere. Amer.kan halkmm bu tuturrıu sanırız herhanp bır zaman ve konuda Turkıve'yı de ılgılendırebıleceıc kararlarda etkısını gosterebılecak. En azından seçılen mılle*vekılı ve senatorler aracıh*iila Çunku, ha'.k artık tıp,a Avrupa'da olduğu gıbı, yonetımden hesap soruyor. Bu nedenle de, Amerıkan yonetımmın harcadığı her kuruş hakkında bıîgı sahıbı olmaî ıst'.vor Gerçı buna b raz da Reagan'm ıç ekonom'k kararları vo. açmış o'abılır Ama, ne vol olmuşsa olmuş, Amerıkan halkı dunya olaylarma daha ılKr,le bakar oimuş. Yonetım.n Senato ıle kavsasmda yatan remel neden de bu Sımdıye dek «Zavıt başkan lann yönetiınrie bulnnmuş olmalan» Baskanla Senato arasmdaki duşunce farianda dıs kapınm mandalı nltelığınde. Waihinqton qCfeüyle TORKİYE DOGAN Yalcır Amerikcslslar ve sonuc... 12 evlul ıle bırlıkte yıgınla haber yorum yaymlanmıs Amerıkan basmında Bu arada «resmi raporlar» bıle var Orneğın, eskı Başkan Carter 198O'ın aralık ayında >aıı halâ Başkanlık koltuğunda otururken «insan hak ları» uzerıne dunyadan ornekLsrı kapsayan bır rapor hazırlatmıs Bu raporda Tur kıve'den de soz ed.lıjor Raporun altı buyuk sayfası Turkıye'ye ajrılmış 12 eylul harekatına yol açan nedenler genel olarak sajılıvor oraunun vonetıme el koymisı «makul» karşılanıyor Turkı\ede ordunun daha onceu mudahalelerındsn ornekler lerıhvor Ancak. bazı vurgulamalar yapılmadan da geçıl mıyor Ornegın, ışkenceler konusunda Turkıje de eskıden ben pohice bellı yontem lenn mgulandığı belırtılerek, 12 evlul sonrasmda bu olaylara rastlandıgı ve fakat >onetım.n «bu olayları izlenıedeki hassasiveti» dıle getırılıjor Sıkıyonetım jasasındakı değışıklıkler ve ozgurluklere getırılen sınırlamalar, basınm denetlenmesı, hapıshane^rde durum sendıkalar giD: konular, «carter raporun sapları janlış B.r t»z var \a Turr^je'de Efend n egcr Turkıve Avrupa'dan koparsa Amerıka va daha vakm olurmuş ve Amerıka da Turkıve' de daha etkın hale gelırmış.. Laf bunlar Herhangı bır bıçımde Turkıye Avrupa dan kopsa, bu kopjş fıılen gerçekle^ecek Oısa dahı, sonuçta aruan tez yıne yururluîuk karanamaz Turkıve belkı Avrupa dan kopao'lır Ama, Amenka'dan umulan beklentıler gerçeklesmez Amsrıkan yonetımı ıstese de gerçekleşmez Bjnu'i da teme.ınde vatan «\vrupalılaşan Amerikalılardır » HEP A\M IÇIÇELİK Bovlece ortava kesm bır gerçek çıknor Başkan ıle Kon^re arasmda saaece Tjrkıjeve degıl d.*er ulkelere de «bakı> farkı» gecıcı ueg\. Başkan ulkelere vonelteceşı her u\aulamayı açı.iça anlatmdk ve Kongrevı «ıkna» e*mtk durumunda Ortaja çıkdDüece': anlaşmaz.iKİar, ;onetımm uv gulamasırı etkıler, Senatonun karaılarmı degıl Çj.ıku senatorler artık «seçmenlerınden beklersmcvecek bovutlarda etkılenmeve» baslamışlar. .\merıka ıçuı alışü lamasınaan geçıvor. O zam<in da Amerıkan vonetımı larkıje'je bakış açısını degıştırmeK ıçın AmeriKan hal kı uzermde olanca çabayı harcamiva seferber oluyor. XATO Basra Korîezı Turkıye Bu ıçıçelık onumuzdekı gunierde kolay degışecege oenzemiior pek . ürtadogu satrancında nangı taşlar ovnarursa ojnansın, bu ıçıçeliK her seter, her auzejaekı vetkıiL.er taratından vuıgunnmadan edılemıyor Işte, bunun en SOD ornek lerınden bırı de NATO Gu ney Avrupa KuvveUerı Ku mutanı Amıral \\iluam Crowe»un degerlencurmesı Ankara v a aa zıyareuerde bulunan Aınııal Crovve 14 ocdK l&oi tarıhlı Wall Stree' Jour na. da jazdıgı bır yazıcm IsATOnun GuneiQOgu ka naaından «Krıtık bır kanat» dıye soz eaıvor ve eiayor: «Turkive Akdenız'de Sovyetlerin Iran j a da Basra Korfezıne inme ginşimlenne karşı tek muttefık uikedır. Bundan dolayıdır kı, Turkı je'nın gucu, usler. hava sahası ve polılık duj;rultusu Ssovvetler >a da N^TOda olusıurulatak hcrhangı bır stratejıde nıutlaka hesaba katılmaktadır». Boylesıne açık sozluluğe ne denır'. DEMÜKRAhlYE DÖNt'Ş Ikı halta Washıngton da gorduk ii, Amerıkan yonetımı TurrLive den «Memnun». Ama. Amenkan halkınm oazı eleştımerı yavaş >avaş su ustune çiıimaya oaşlamış ve bunlar oasında açıkça yansıyor. 24 ocak ekonomik kararla rınm uygulanmas»ndan tutun da. Yunarustan'm yenıaen NATO'nun assen kar.adına donmesıne Turkıvenın katkısına des. hemen herşey Amerıkan vonetıniınce desteslenıvor. Son oiarak jenıden «btate Departraent»a ugradık. Yıne beşıncı kattakı jetküılerle bırlıkteyız Türkiye'den memnun olduğunuzu belirUiniz. Turkije ile Amerıka arasında herhançı bır sorun var mı dıle getırebılecegınız?. Karjimızdakı jetkın uzun uzun duşundu, başım kaşıdı ve soruyu yanıtladı Duşünuvorum da. soruı dıve adlandırabileceeimız bir şe\ M k ortada. Oalıba en > sağlıklı ılışkıler donemini jaşıvoruz Turkive ile... Demokrasive donuş konusunda sızde herhangı bir izlenim var mı? Demokrasiye donulecegl kesin. Bunu Devlet Başkanı Orgeneral Evren çeşitli defalar açıkladı. Bunda bizim Ameıikan TSnetiml olarak hiç kuşkumuz yoW. Pekl zamanı İçin blr değerlendirmeniz?.. Bunu Turkiye'de şu anda yonetiml elınde bulunduran ordu bilir. \ma. şimdıden sonra IX ya da 24 ay içinde jeniden demokrasiye donhlebilir, dhe bir tahnıın jurutuvoruz. Fakat, henıen tekrar belirtmek isterim. demokrasive donüş tarihı gibl bir tarih belirlemek, bizim değil, Türkiye'ji yönetenlerin işidir... Uçak once Washıngton'dan, sonra New York'tan hava landı. Atlas Okyanusumı aşarken «Tarihten bir kesıti» yıne tarıhın şaşmaz kararlıhğına bırakıyorduk. Ama, hep aynı soruyu hıçbır za man akıldan çıkarmayarak «Demokrasive ne zamaîi gecılecek?.. Demokrasive ne zaman geçilecek?..» KACIYORLAR Iznık Golunde tutulan kerevitler Halkalı'da ambalailanacaklorı fabrıkaya gıdene kadar ıcınde bulundukları kutulardan Cıkıp kamyonlarm ıcın e yayılıyor Fotogroita sağa sola kacışan kerevıtleri yakolamaya çal.şan bır kamyon şoforu goruluyor, (Fotograf: All ALAKUŞ) Mustafa EKMEKÇİ işgüzar: Ehbaredsyorurr bircok bakan desarıdan » • silah getirtti ANKAR\ (ANK.4) Sosyal Sıgortalar Kurumu nca yapılan arsa alım, satımlanndakı yolsuzluk ıle ^orevı kotuye kullanmak suçlarından Yuce Dıvan'da yargılanan Sosyal Guvenlık eskı Bakanı Hılmı İşguzar ve BağKur dosyası sanıklarmın dunısmalanna devam edıldi. Erzıncan Ağır Ceza Mahkemesınde gbrulmekte olan bır davadan 6136 sayılı yasaya muhalefetttn 1 yıl 8 ay oeza alan îşguzar, konuyla ilgili olarak allahı dışardan getirttığinl, ama taşıma ızni aldıgını belırtti. îşguzar, «Bugün Sayın Kenan Paşa'nın oturduğu makamda bulunanlardan tulun da blrçok Bakan ve Parlamenter. Newyork'tan, Londra'dan, Brükselden silah Ketirmışlerdir. Ihbar edivorum. tiım vesikalı silahlar hakkıntla tahkikat vapılsın. Dozer nasıl ezerse bizi de öyle eımek istediler. îçisleri esld Bakanı O^uzhan Asilturk de dışardan silah ^etirtıldiğine tanıktır. Tekrar edivorum sözlerim lhbar niteliğındedir» dedı tsguzar, gelmış, Reçmış hllklım't adamlannın otel. vemek rr.asraflanyla ılsılennıedıklerını herkesın b.ldığım ifade edereK, «Benun bu hesaplar konusunda şu \a da bu şahıs. holding \a da şirket tarafından odeneceği komiMinüa bır talımatırn olmidıği gihi muvafakatun da voktur» şeklınde konuştu. işguzar, hakkmda yolsuzlus soylentıleri yayınlayan bır gaaete hakkında şoyıe konuştu: «Bu konu basına, mezaılık sahası meselesî, otel, motel mas raflan meselesl şeklinde intikal ettirilerek kamuoyu dolduruldu. Çok şükür kl gerçekler ortaya çıktı artık kamuoyu başka şevleri soruvor.» Durusmanın oğieden sonraki oturun'arıaa, Ar.ayasa Mahkemesı Başaanı Şevüei Muîtugü duruşma ıle ügıh ara kararını okuau. Veıuen ara karara gore, Fehını Oenç, Cavıt Üınçer, Fikret Çoruh, Husamettin Sereıvgil, Mustafa Zekı Çuıar, Musta IJL Bulent Lluç, \ai(in Ozalp ve !şe\ket Çorbacıoglu'nun duruşrnalardan varesto tutulmasına, Ali lıldu'ın tahlukatı geraşletme îbttmı ııe, Hasan Işguzar"m Izırur Eies Otelı'nde kalması ıle ugılı tahkiiataı ge nışleuLnıesı ıstemının reddıne, ayrıca Hümı Işguzar'm, 3. kez ymeledigı tahkıkatın genışletılmesme ÜIŞKJI ıstemlmn kabaıiıne ve dehllerın tamam^anabümesı için baza sanıkların ehhyet, hüvıyet ve sabıka kayıtlarının mahkemeye getırıltnesıne karar venldı. Mankeme ıstenılen e\'raJdan n tamamlanması ıçm durusmayı ıleri bır tarıhe erteledı. Aytür'ün Ölümü... I " siıet Paşa, bır gun Ahmet Yıldız'a şo\Je demlş: Geçmışı yaşamam, «nıçin oldu, neden oldu? olmasavdı.» demem. «Oldu işte!» der, ne yapacagımı düşunurum. Bugunü çok yaşarım. Geleceğl duşunmem, falcı olmaya çalışmam Gelecek, gehnce duşunurum.. Yıldız, Paşa'run aşağı yukan bu biçımdekı bğütlerinden «geleceği düsünme»ye katılmamış, bana «sen de katılma» dedi, ekledi: BugUnU de çok yaşamal ölenlerla ardından yazı yazmak moda gibi bir şeydır. Nurettln Artam, Ulus gazetesınde olenlerm ardından yazılar yazar, Nurullah Ataç da buna çok kızarmış. Nıhat Şubası anlattı ^urullah Ataç, Nurettın Artam'a bır gun şoyle talulımş: Bilıyomm, ben öldukten sonra, benim İçin de yazı yazacakstn. Dılerım benden once olursun. Nurullah Ataç, 17 mayıs 1957'de oldü. Nurettln Artam ıse, Ataç'tan sonra bır p l daha yaşadı. 26 eksm 1958'de oldu. 8 kasım pazar günü, Büyukkanştıran köyU yakınındakı torende gormuştum Memduh Aytür'u. Boyle tam bır burokrat bavasında gıyınmıştı. Kara rölove şapkası elındeıda. Trakya Şışe Cam'ın açılısı torenmde konuşmacüarı dınlıyorduk. Uçta, Ilyas Kılıç otaruyorau. Aynı sıranın protokolunda Başbakan Bülenci Ulosu, Enerjı Bakaru Serbulent Bıngol, Sanayi Bakanı Şahap Kocatopçu, Iş Eankası Yonetım Kurulu Başkanı Memduh Aytur, Istanbuı Valısı Nevzat Ayaz üe Kınklarelı Valısı vardı. Konuşmalann tanı ortasmda, kımdl, şlmdl lyl anımsayamıyonım, bırl çıktı oradakılen bir dakıkalık saygı duruşuna çağırdı. OturarJar kalkular. Ne olduysa o sırada oldu. Memduh Aytür, Saygı duruşuna ayaga kalkarken şapkası yere duştü. Bir ara, dızlerını kırmaoan yerdekı şapkayı almak ıstedı, alamadı. Bır daha denedı, yıne olmadj. Gozum Aytur'deydi Şapkayı bır daha almayı denemedı, saygı duruşuna geçtı. Ama, sıkılmış olmalıydı. Şapkası ayaklannın dtbinde, saygı duruşu bıttı Ayaga kalkanlar oturdular Şahap Kocatopçu, oturduğu yerde eğıldı, yerden Mernduh Bey ın şapkasını alarak kendısme verdı. Memduh Bey, teşekıcur ettı. Toren bıtti, bıtıyordu. Sesler duyuluyordu: Ambulans çağınn, ambulans gelmedl mi? Oradakı paşalar konuşuyorlardı. Memduh Bey, am• Jlansa konarak Istanbul'a goturuldu. Orada durumunun, ıyıye gıttıgı telefonla oğreruldı Uzuntumuz azaldı Meger, komadajTnış, o'ssıjen verıhyormuş. Iş Bankacılar, arkadaşlan aynı gun hastaneye gıdıp baktılar Eaşbakan ılgüendı. Basbakan Yaraırncısı Zeyyat Bdjkara, telefonıa hastanejT aradı. Oksıjen verılıyordu ama, rahat verılemıvorQU oksıjen. Bajkan», Valıyı aradı. Çapa hastanesınden bır aygıt getırıldı.. Memdun Beyıe Zeyyat Bey'ın arkadaşlıkları kırk yıl or.cesıne Istanbul Erkek Lıses'ndekı oğrencıat: yıllarına dayanudı. Bırbırlerıne *ağa» derlerdı, yıne okuldakı gıbu Gazetelerde okudum; cenaze törenınde dön baSan varaı. Eaykara, Turkmen, Evlıyaoglu, Erdem.. Saltık Paşa ıle Iş Bankası yonencılen de katılmışlar. Zıya Muezzınogla, Besım Ustunel de varmış cenazede. Memdun Bey'ı şoyle yırmı yıla yakm bır suredlr tamyorum Tanıyıp da, oyle çok yakm degıl. Oturup bır sahve ıçmışlığımız, oır yemek yemışlığımız yok belü. Ama, uzak'an da olsa, olçuiu de olsa, karşılıklı guvene aayanan, sajguı bır dostluk. 27 Mayıs'ıan sonra, ıhtılalcılere çeşıtli reiorm onerılerını kapsayan yasa tasarüan hazırlamıstı. Atılgan, tuttugunu koparmak ısteyen bır çalışma ıçındeydı. 1964 yazınca, Zıya Muezzınoğlu'ndan sonra DPT Musteşarııgına geldı Bu gorevde Iü65 19bö martına degın Kaldı. Sonra, Merkez Bankası Başkanlığı'na geçtı. 1971'de \emaen DPT'ye gelclı O donemın, burokrasısınln renlal kışılerınaendı. Eurokrası üe UglU llglnç görüşlerl Tar. TODAİ'de verdıgı derslerde, plaıun, planlamamn n« oldugunu anlattı Musteşarlıktan sonra, blr ar» açıkta mı ne kalrruşö, Ankara Iktısadi Tıcarl İhmler Akademısi"nde ögretım uyelığı almak için Prof. Azız Köklü'ye gıtmlştl. Sonra bırden jrurt dışına çıktı görevleParıs'teyken blr yüz feia geçlrmıştl Sağügı bozuluyordu 1980 yazında Paris'e gittiglrnde telefonla aramışUm «Bekliyonım, buluşalınu demışü. «îlne »rayacağımı» soyleaım, sanıyorum Görüşemedık. Sonra, onun Cenevre've geçtıgınl oğrendım. Herhalde, dınlenmeye gıtmıştl.. 12 Ejlül'den sonra, î ş Bankası Tönetim Kurulu Baş kan'.ığına geldl. 64 yaşmda öldU. Amerikan halkı artık «Dünyayı algılamaya, yönetimden hesap sormaya» baslamıs. Ügi alanı artıyor. Eskiden Afrika'nın yerini bilmeyen Amerikalı, şimdi Kuala Lumpur'un dünya haritasındaki yerini gösteriyor. da» tek tek ele alınıyor. Burada şoyle bır çarpıcılıkla karşüaşıyor ınsan. Ame rıkan yonetımı Turkıye'ye «NATO'nun Basra Korfezine en yakııı muttefiki» gozuyle yaklaşmayı artık adet halıne getırmışken, Amer.kan halkı beUı de bu tıp baş.canlık raporları ve Turkıye'nın basında sureklı yer alması nedenıyle «insan hak ve özgürlnkleri» açısından bakmaya başlamış Bu tesbıt Amerıkan halkı için, Turkıye'nın aj"a uzay aracı ındırmesı gıbı bır olay. Yanı boylesme uzak gorunen oUsıUklar, çağırruzda gerçek leşmeye başlıyor. Açıkçası, Amerıkan yonetıml Türkıye uzenne ne duşunürse duşünsun, bunu artık eskısi gıbı uvgulamak gucünden yoksun. Dolayısıyla, Türklye'nln Av rupa'dan şu ya da bu biçimde kopmasmı ısteyenlerin he mamış, ancak bızler İçin eksıkhgı halınde yadırganacak etkılenmeler Boylesıne temel bir göruş farkımn bulunması, yoneumı ı&ter ıstemez «balka anlatmak vontemlerinde değışikliklere» ıtıvor Burada Amenkan yonetımımn vazgeçıîmez sılahı var. Basra Korfezındekı yaşamsai çıkarlar... Turkıye denıldığınde, Amerıkan yonetımı bunun ıçındır ki, sureklı olarak «NVTO ve Basra Korfezi» kavramlarmı pratıge donuştunı;,or. Kullanuan onem lı bır propaganda «NATO'yu kurduran Stalin'in Ikincı Dünya Savaşından sonra izlemiş olduğu salılırçan politika. Batı ülkelerini birleştırerek NATO'yu kurdurtan belkl Staün, ama bunu gunumüzün siyasal ve ekonomik koşullannda yaşatacak elbette müttefiklerdlr» açık Seyirci FilmSarTın pullarını almaya zorlanıyor Hüseyin AVUÇ TUm eğlenoe yerlerlnde, blletlenn uzerlerıne yapışık olarak venlen yarriım pullan s t nema ve tıyatro seyircısınl büttırdı. T.HK. ve Kızılay Vakıflanna aıt jaraım pullarının yaru sıra, smema ve tıyatro gıseıerınae, bıletlenn uzerleruıe yapışık olarak verılen PILMSAN Vaklına aıf yardım puhan, hallu fazlasıyıa tedırgon edıyor. Her turden jaraım pulunun alımı, seyırcının ıstemıne baglı olması gerekırken, ozel vakfa aıt pullann bazı sınemalarda 5 bazılarında ıse 15 lıraya kadar u.aştığı gorulujor. Aşırı Kar nırsıyla hareket eden sınemacı ve kasryerlenn, kendılerıne lo 20 kâr bırakan T.H.K 'nun yardım pullannın yanı sıra % 50 kâr bırakan FILMSAN Vakfına aıt puilan tercıh ettıklen, boylehkle TJiK'nun yıllık gelinnde " • / 50 oranında azalmanın görul duğıi bıldınldi. Kendısıyle göruştüğümUz Turk Hava Kurumu Fatıh Şubesı saymanı, FHMSAM'ın pullarmın pıyasaya çıköğı gün den bu vana 12 mılvon lıra olması gereken yardım gelınran 3 mılyon lıraya duştuğunU soyle dı. Aynı llgılı, «Başkanlığını fUmci Ümit Utku'nuıı yaptığı bu yardım vakfı, kazandıçı milyonlarca Urayı nereye bsrcıyor, ve hangl hayırlı Eİrişimde bulunuyor» dedl. öte yandan, her türden yardım pulunun seylrdye lsteml dışmda verilmesinin •• satıt masırun yasak oldugunu belırten Istanbul Beledıyesl, Eğlence Yerlerl MüdürlüÇÜ yetkılılerl, «Tardım pnllannın gişe KÖrevlilerl tarafından blletlerin üzerlerine yapısık olarak verllmesl «uç ve yasaktır» dedilar. BÎTTÎ ANKARA ÜNİVERSİTESİNİN GÖRÜSÜ Bilimsel denetim YÖK'e bıra ANKARA (Cumhuriyet Büro gu) Yuksek Oğretun Yasası nm (YÖK) uygulamasına açıklık getırmek ıçm Ankara ünıversıtesı Hııkuk Fakultesi Dekanlığı'nca oîuşturulan bır •O Î mısyon taraîuıdan hazırlanan metmde, «Akademik niteliği ol mavan YOK'e bilimsel denetim vetkısı tanınmıştır» denıldı. Aiiıca, «Bu kanunda bilim sel tarafsızlıbtan soz edilmemesinin dlkkati çeken bır husus olduçu^ 3oruşune yer venldı. Oncekı gun Hukuk Fakul tesı nn tum ogTetım eıemanla n ve Ankara Umversıtesı Rek toru Profesor Turkan Akyol'tın da katıldıgı bır toplantıda tartışılan YÖK yasası maddeler itıbar:yle avn ayrı ele almarak mcelendi. Yasanın 10 madaesı değerlenairıhrken, «Cniversitelerarası Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin tum varlığı ve personelinin YÖK'e dev redildıçi» behrtıldı Avnca ÜSYM'nln Yuk sek ö&retım Kurumu'nun bır alt or?am halme geldığı de kay dedıldi. Rektörün yetkilerinln genişligınm, «L'ygulamada sınırsa bir hal alabileceği» dıle getırilen raporda, ünıversıte senatolannda atanmış üyelenn seçıl miş Üvelere egemen olabılecek leri anlatıldı. Enstittllerle ilgili yasa rrraddesınde, «Ana bllim dallannın neler olduğu ve başkalannın nasıl bellrleneceçine lllşkin bir huküm olmadığı» goruşüne yer verildi. Aynca sozkonusu durumun yilksek okullar İçin de geçerll olduğu belirtildi. KUrsU flstemlyl* galışao £*• kültelerde mevcut kürsülerin nasıl bolüm halme getırıleceğ. konusunda bır açıkbk buKmmadığı da öne suruldu. Öğre tım uyelerır.e ıhşkın maddeae, «Oğretim uyelerınin gorevleri sajılırken eğitım ve öğretime ilk sırada, araştırma yapmava ikinci sırada >er verilmiş olma sı ihrınçtir» denıldı. Bilimsel denetim konusunda şu goruşlere ^er venloı: «Denetim, Dekan ve nihal ola rak Rektor tarafından kişisel olarak vapılataktır. Gerekli ted birlerln almması vetkisi ise, Rektore tanınmıstır. Akademik çalısmalann avnlmaz bir parçası olan bilimsel denetim, ancak akademik veteneği ve niteliği olan kurumlarca vapılahilir Bunun aksinl düşunmek ve hiTerarsik bilimsel denetiml kabul etmek yasada öngörülen bi Umsel özerîdiğln tumüyle ortadan kaldırabilecek niteliktedir. Avnca, Akademik ldşiliçi olması gerekmeyen rektöre boyle bir vetkinin tamnmış olması bu hükmün maksada uvçıuüuğu açısından da şüpheyle karşılan masını gerektirir. 42'nci madde nin bir bendiyle kanunun ııçüncu nıaddesinin d. bendinde önçorülen üniversitenin bilimsel özerbliğe sahip olduçu hükmü kesin bir çelişkidir. 42'nci mad de. kanunun 3 d. maddesindeki tanımı ortadan kaldınlmıs gibi çoriınmektedir.» Öğrenc: dısıplın işlennde di sıplın soruşturmasının tamamlanma siresımn 1 aydan 15 gune indırılmesının sakmcalarına degımlen raporda, yüksek oğretımden çıkanlma cezasının omur boyu surmesi de eleştırıldı. Yasada bazı ek maddelere gereksırum olduğu goruşüne yer verilen metınde yasaya eklenmesı gerektıgı goriışu savru nulan maddeler ayren şovle: «Kanunun 3. maddesînin (f) bendinde enstitünün tanımı yapılmıştır. Yukarıda ilgili bolum de de belirtildiği gibi yeni düzenleme karşısmda enstitülerin tüzel kişiliei bulunmamaktadır. O\sa, eskl hukumlere gore kurulmuş olan enstitülerin tüzel kisilitçi ve buna bağh olarak mal varhkları bulunmakta dır. Bu malvarlıklarının hansi kuruma ve ne şekilde intikal ettirüeceklerine ilişkin bir huküm yoktur. Bu nedenle tülere ilişkin bir ek gcçıcı mad dcye ihtivaç duvulmaktadır. E ü tim ve öğretimin kanunun öngorduçü bir biçimde sürdüriıle bilmesi ve bu konuda bir boşluk doğmaması ıçın eski kanuna çöre kurulmuş kürsülerin haskanlarmın YÖK kurulup bö< lümleri belirleyinceve kadar görevlerine devam etmesi nvgun olacaktır. Bu nedenle kursu bas kanlarının durumu konusunda bir ek çeçici madde ve ihtiyaç duvulmaktadır. Kanunun 13b (3) hiıkmünc çore, hazırlanan ünıversıte but ce<:ınin YOK'e sunulması rek torun gorevleri arasındadır Ote vandan 7 maddemn (k) bendine Rore. universıtelerce hazırlanan biıtceleri gonişerek karara bağlamak ve Milll Eğı tim Bakanlığı'na sunmak gorevi YÖK'e tanındıjına ve halen bu kurum oluşturulmamış buluntluğuna erire. şu sırada hazırlıklan vurütülen ünıversıte butçelerinın tamamlanıp vasa ma orsranma sunulması imkân sız sözükmektedir Bu konuda da bir ek çeçıci madde>e ihtivaç vardir » DOÇ. TEKELÎ İSTİF\ ETTİ YÖK Tasansının çakmasından sonra Istanbul Ünıversıte Mnden ılk ıstıfiyı Doç Dr Şı ruı Tekelı vapı. 11 kasım 1981 tanhınde isOfasını verdığını ve ışleme konulduğunu belır*en Tpkeîı «\T tık bu vasa altııula universite de çalış mazdım tstıfa etmem hir zorunluluk haline gehnişti» dedl. Hükümet ile 1^ÜRKtŞ toplu sözleşme pazar bğına başladı ANKARA <Cumhurivet Bürosu) HUkumet ile Türklş jonetıcileri arasında süre sı 1981 yılında sona eren toplu sozueşmelere yapılacak zam oramnı belırlemek amacıyla başlatılan çauşmalar hafta boyunca sürdurülecek. Öncekl gün Basbakanlıkta, Basbakan Bülend Ulusu'nun başkanlığında Mal:ye Ba kanı ve Çalışma Bakanı ıle Yüksek Hakem Kurulu'nun hukumet jtanadmı Oıuşturan ü yelen arasmda bır toplantı yapılmı? daha sonra bu taplantı Türklş Icra Kurulu üjeıennın de katümalanyla sürdürulmuştu. Edınılen bılgıye gore Çalışma Bakanı Turhan Esener ıle Maliye Bakanı Kaya Erdem'in de hazır buhmduğu toplantı hükümet ıle Türklş arasında vapılan bır toplu sözleşme pazarlığı nıtelığıne trarundü. SlîRESl m i D E DOL.\NL.\R Başbakanlıkta yapılan toplantıda gbrUşmelerın agırlüt noktasmı suresi 1981'de dolan sozleşmelere yapılacak zam konusu oluş turdu. TurkIş yetkılJen yuzde 10+3 bın lıra bıçtmındeki zammm suresı 1980'de dolan sözieşmelere 2. vıl zammı olarak verJdığıni ve 1981'de suresı dolan sozleşmeler ıçın daha yuksek düzevde avn bır zam oranının saptanması gerektığıru savjndular BJ göruş hukumet yetkıüleri taraîmdan da uygun karşılandı..