23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASBVÎ 1981 Cumhurivet 7 Doç. Dr. Devrim Ulucan YÖK ICIN NE DEDILER? Yüksek Öğretim Yasası; üniversite, akademi ve yüksek okullarda yankısını sürdürüyor. Yasayla ilgili olarak her kademedeki ööretim üye ve görevlisinin aörüslerini açıklamayı sürdürüyoruz. (1X0, TEMEL BÎLİMLER FAKÜLTESÎ) cTJsnn tartışmalar ve beklentilerden sonra yürurluğe siren Yüksek öğretlııı Yasası, universite çevrelerınde büyuk duş kı. rddığma neden olmuştur. Yasa, bir yandan yuksek oğretim kuramlazmds sınırlı da ols» varolan demokratik yapıyı tamamen kaldırmakta, hiyerarşık düzen içinde vönetiml bir merkeze bağlayarak, yüksek öğretim kurumlannı bır anlamda vesayet altına almaktadır. Bu yoldan, yuksek oğretim kurumlan geleceğln politflacılannın eylem alanı ballne eelecektir. Diğer yandan da yasa, keadüerine Cumhuriyet emanet edılen çenç kuşaklardan, yüksek öğretim kurumlannda hiç bir ışlev ve guvence vermekslztn görev beklemektedır. Yasanın bu yapısı, ilerde kişillkli ve bağnnsız bilim adamlan vetişmesinl ceniş ölçude eneelleyecektirj» (ÎSTANBUL ÜNtVERSITESÎ, ÎKTİSAT FAKÜLTESÎ) «YÖK üe bilgi Ureten ünıversıtelere işlerlık kazandırmak yolunda (kı buna şıddetle ıhtıyacımız vardır) Karıunlar çıkanlacağı yerde, lamunlarla bılgı ureten tinıv ersıteler yaratümak istenmıştır. Bilim, bilim adamı ve unıversıte kavramlanndan hareket etmeden (tümdengelım), kanunlar konuıarak bu kavramlann yaratüacağı zatmedümıştır (tumevanm). Bunun sonucunda bilim, billmadamı ve ımiversıte kavramları ıle uyuşmavan Üniversitelerin ortaya çıkacağı acıktır Çünkü, Yuksek Ogretim Yasası, bılımadamlan arasuıdakı rekabetı ve doıayısıjle onlann bilimsel liyakatlerıni aegerlendırecsK mesanızmalan ortadan kaldırmakta, rotasyon adı altında (bu kuruma karşı değılım) üğretım üyelerinin ünıversıteler arasırda koşturarak, bilimın gsllşmesınde asli etken olan paradısmaîarın oluşumunu engellemekte ve hele ünıversıte pramıcunın tabanındakı lıyakatlı genç oğretim Uyelerini adeta cezalandırmaktadır Henüz yeşermekte olan TUrk bllımi, bılım adamı ve unn ersltelennin yazgısı bakımından, kanunda yapılan bn metodolouk hatanın gelecekte Turk toplumuna büyük hasar vereceğine inanıyorum u Hukukcular, PSYS sınırlamasınm USİJ tor de geriye dönük uygulanamayacagı görüsündeler Istanbul Haber Servısl Hukukcular, yenı Yuksek öğretim Yasası ndakı, yüksek öğretime gırış koşullarını aç klayan 45 maddenın geriye donuk o larok u/gulanomavacağı nı, hukuk kuraılarına gore jecmış haklonn saklı tu•ulması gereğını belırtıyor jr 6 kasım 1981 tarıhlı Res iı gazete de ya/ınianarak jrur.uğe gıren yenı Yukk Öğretim Yasssı yukk oğretıme gırış koşulını acıklavan 45 mad oğrencıiee yenı ]r) lVİe J rlamalar getırdı 45 ^ddenln ılgılı bölürnü ay m şöyle tMadde 45 a) Yüksek Şretım kurumlarıno gırış n ^ 0 Yüksek öğrelım ku|re ırına glrme nltalıöı ka . mş tum öğrencilere, öğretim kurumlarını , dikleri tarihten Itiba>aS yıl lcersinde 3 J Bır yüksek öğretim jmuna kayıtlı olup da jar sınava girmek ısjnlere 1 ) 8u kanunun 44 ve maddelerine gore ders •rısızlıfiı nedenl 1 e 1 »k öâretim kurumlal illş'gı kesllenlerden oğretım kurumlarını klerl tcrih'en itibayıl gecmemış ve yuJkl (2)'inci benddekl ta glrme hakkırtı kul amış olanlara 1, rencıler arasında tortışma konusu oldu Orta öârenıml bltırdıkten sonra 3 kez üniversite sıravına katılan oğrenc ler ba sene sınavo gırıp g reme/enlerı konusunda teredrinde duştuler Bu du rumaa 36 bın oğrencnln olduğu bildlrılıyor öz«llıkle unıversıte sınavlorına hazırlonmak amacıyla der sanelere devam eden öğrencıier bu konunun bıran once ocıklık kazanma smı istıvor'ar Durumları yasanın 45 maddesme uymayan, örne gın orta oğretımı bitırme den 2 ke2 bıtırdikten sonra 1 kez sınava girerek başarısız oıan oğrenciler haklarım yıtlrmış mı sa yılacak? . Bu sorunun vonıtı hok kında hukukcular şunları soyiedıler <1) Yenl Yüksek öğretim Yasasının 67 maddesi bslırtllenİAiin dışındakl hukumlerin ya yım tar.hlnde yurürluğe glreceğinl acıklamaktadır Buna göre 45 madde de, yasanın Vururtüâe glrdlğl tarıhîen ıtıbaren uygulanmavo boş'anacak. 2) Ycsaların daha önce yürurlukte olan hukumlere gore kazanılmış haklan kaldırıldığı açık ve kesln olarak belirtllmedikçe, sözkonusu haklara do potacslfeUne sahlp olan yüksek okullarda araştırma olanaklan na yer verünıesi tonmludur. Araştırma yapma olanaklannm (tSTANBTTIi ÜNÎVERSÎTESÎ SÎYASAL BtT.tvfT.TTP. FAKÜLTESÎ) •belll bir kesimln emrine verilip geride kalan ınsan gucunden yararianmamak düşünülemez «Eski çağiardAn bert yasalar, konnlanm oluşturan lllşklleri Yüksek okullarda bolUm knrullannın kaldınlmış olması, düzenlemedeki basanlanna gore, «iyi ve «kötü» olarak ikije bölümlerin sorunlannı tarüşma olanağıru ortadan kaldıracak aynlır. Bu »ynma Aristo'da bıle rastlanz. Filozof, yurttaşın ya tır Jlvnca, tüm yüksek öeretimde dgretım elenaaı'anru mr nra sanın lyisine de kötüsüne de rlayeti gerektitini, ama elestin ya geürilecek bir Genel Kurul oluşturulmadıgıru görüyoruz Oyhakfcının da saklı oldufunu »öylcr. sa, en ı»wnrtan yüda bir kere de olsa kurum sorunlannın bırlıkInceledlftun kadanyU Yüksek öfretlnı Yasası, bn tasnifte te görüşülecegi bir Genel Kurul oluştunılmasımn yararları ola «tylüler •rssuu sokulabtlecek nitelikte değU. Bu yaırtmı destek caktır. llyen blıçok aynntı üıerüıde dnrabillrlm. Ama bunnn yerlne, Yüksek öğretim Yasasının çıkanlmıs olması. vüksek öğre temelde ymaa tle duıenlenmek istenen konnya ve Ui^kUere hatalı timi düzenleyecek büvük bir aşamadır Arcak, uyguiamada ak açıdan bakıldığını bellrtmekle yetinKorum. saklıklan olabilecek yanlarmm en kısa sürede yerıden gözden Bn değeriendirmenin nedenlnl oluşturaa blrkaç noktayı kaygeçınlmesi bu olumlu asamayı, daha olumlu kjlacaktır detmek isterim. tlk nokta, «bzerklik» sonınadur. Ozerk olmayan üni\ersite, hatta fakulte büe olmaz «Pekala olur» denirse Prof. Dr. Berna Moran (td yasa böyle diyor) olacak olan üniversite de^il .başka blr şeydir. özerklik yonetimsel bir ka\ramdır ve bununla «büımsel (İSTANBUL ÜNİVEBSÎTESÎ EDEBIYAT FAKlXTESt) ozgürlük» füvence>e bağlanmı? olur. Kanıınun varlı^ını surdurduğânü sSyledlği «bılırasel ozerklik<>e gelınre bövle bir kavram «Yeni Yüksek öfretim Yasası kan>mca, Türkıvede zaten >oktur. Var olması Rtreken sadece ozçurluktur. Bılimle eelişmesine yardımcı olamavacaktır. Çunkıi, temelde demokratik özKUrluk bir naranın ild yanı gibidir. özjrur olmavan bilim. \ar olmavan bir ilkeye dayandırüraış \e l"30 Savüı Yasanın saçladılık koşulundan kopanlmış olur. ^ı idari özerklik kaldınlmıştır Yüksek Öğretim Yasası'nm, aka Ba$ka bir nokta, yüksek dğTetim kurumlannda karar orçajı demik kariverin her basama&ındaki "lemanlara vonetimde temlannın vukanya doğru çekilmesıdlr. Yasadaki hukumlere bakı sıl hakkı tanımastnı arzu ederdlk Ovsa t.im tersi vola eidilmU ürsa eşpüdüm gorunu İle karar torununun blribirine kanstırü Fakülte Kurulu'na ve SenatoVa bıle vonetimde \etki t<<nınmadığı izleniml uyandınlmaktadır mış gibidir. Bo^le olnnca bilimsel ozerkli^in surduru!ebileceğlnDo£al olarak üniversiteler içinde birtakun otüçük bevlıklenı den kuşlru dnvTilurj. olofmasuıa tzln verilmemesi ferekir Bunun bir «dert» oluştnrdujJB da blr eerçektir. Ama çare bu de«ildir. Sorun, çogulcu oluîumlan önlemek de^ll, uvum sağlamak ve denetlemektlr. Bunn «İdari, dolayısıyla bilimsel özerkliğrini yitirgerçeklestirecek pratik çareler ve çdziimler de buJunabllir ve vmrdır. miş, dar düşünce kahplanna sokulmuş, niÜnlverslteleri blr çeşlt «MÜtevelli Hejpf» sisternine bafcluna telikli öğretmen kadrosu banndıramayan efcillml. kanunca, köklu bir yanılgıdır. YÖK'un vasadakj yapısı bn e£11lmi yansıtıyor. Amerlkaa ünlverslteler sisteml içinde, bukurumlann «üniversite» olmak vash da nun bir anlamı ve Işlevi iardır. Ama. Turk Kamu Hukuku sl» herhalde pek kalmzyabüecek.» temi içinde, özellikle Cumhuriyet sonrası döneml İçin bunn finivendte vapısı içlne petinmek bir cellşki nlur. Devlet'in malına rafitevelll olunamaz. Şurnı da bellrterlm ki. Amerika'nm mfitevelli heyetll üniversite vapısına baflı kurumlar. istisnalar dışında, billmsel ve kurumsal anlamda üniversite değll, meslek Prof. Doğan Kuban oknllandır Onlarda amaç, «oz^ür ve bilimse) düsünme (rücüne sahlp» Insanlar vetistirme degil, endüstri ve 1 alemine varava$ (ÎSTANBUL TEKNtK ÜNİVERSITESI. MIMARLÎK cak «eleman» Oretmektlr Bu da «bılım» dejHI, «bıleı» veren öiPAKÜLTESt) retlmle ve heceri ıteUrtlrtn «efcıtimsle s?Sîanır Ov«ta ferç«k ü«îktıdarların toplum kurumlarını k°ndı felsefelerme uyîrun nlver5İte anlayı;mda bas amaç «ozgTir bıhmsel düşünce» üretmek ve bunn vavmaktır. Ejfltim, bu üretim sfirecinde, sadece olarak ydnlendırme çabalan doğaldır Fakat, YOK yasasının bir «?an UründUr» Dikkat çekfci nokta yudur ki, veni yasada, varmak ıstedıgı amaçları hem dana gtırel hem uaLa etkılı hem de daha az sarsıntılı yapmak olanağı değişik bır yaklaşımla ola«eftltım ötretim» blrçok hükümde, finiversitenln ba? işlevi olasıydı. Kaldı kı bozuk bır orta ogıetımın sorunlan yukseK oğrak zikredilmektedir Bu hatanın, Amerika'daki meslek okulu retırrj yenıden örgutlesek de çozumlenemez Yasa Dennı için nitellrindeki kunımlara pidin, oralan univfrslte lannedenleHn iki şeyi aydınlatu. Binncisi, çağdaş toplurosal gelışme üe kuKörfislerlnden kayrtaklandığuu sanıyorum. Kürsü, yerine «Bo rumsal sürekjilik arasuıdakı ılışkuerm, Turıuye de henıu anlaIlim» esasmın zorunln bir hirlm olarak kabul edilmesi de, ka şılamamış olnası, etkınlık mekanızması T.asadai yasava desinımca, avnı cözleme dayanıyor. şen b\r kurumun saygınlıği olarnaz Ikıncısı, yüksek oğretunin Yasanın tfimü hakkında eenel vannm Szetle sudur tînlveramaçlarının polıtık ve idari düze>de tanımlanmasıı ia, 5ü mılsitelerin is!e\)şlni trenel bir çerçeveva« içinde venlden düıen yonluk bir toplumu sağlıklı bır gelecese goıurecek auşunce orlemek. estd sistemin aksavan vönler'nl sıptavarak. uvumu v» islerlifel sntl^vacak yasal Snlemlerl "^tlrmek zorunlıı ldl Ne M tamuıın yaratılmasının başka başka olgular olduğu da anlaşılamamış, Türkı>e'ye ozgu çağdaş duşuncenuı nerede ve nasıl bu va*a, boyle bir amaci eerçeklestirecek nltelikte defiidlr. Bu vasa ile iinhersiteler. htrakın islerlişp kavuşrp<wr dofr'i l'Iei'le oiuşacagını anlasılan yenıden irdelemek gerekecek» rini yerine eetlrme özfinS bfle muhafazada büyük euçlüklerle karsılasacaklardır.» Dr. Cengiz Arın ÎSTANBUL UNrVERSlTESI, IKTISAT FAKÜLTESÎ) Prof. Dr. Aydın Aybay Prof. Dr. Sencer Divitçioâlu Prof. Erhan Kotar (BURSA ÎTÎA) BAŞKANI) Bursa tTİA Başkanı Prof. Dr. Erhan Kotar, YÖK vasasrvla Akademilenn bir ne\i boşlukta bnakıldıgmı, özellikle Akademılerın ve öiretim üvelertnın geleceğine Uişkin ban maddelerde çelıskı olduğu görüşunü sa\unda Y'uksek Öğrenun Kurumlannda yonetsel ve de idart özerkliğin tamamen YÖK e devredüdiğıni belırten Kotar, vasanm Akademiler açısından tereddut ve tedirgınlik uyandırdığuu sovleyerek, «AkademUer, gelecekleri için bir araya gelip ortak esaslan sapUmalıdır. AkademUer kavrarmnın ortadan kalkmamam için ba luiumludurj. dedL Prof. Dr. Vedat Yerlici (BOĞAZÎCÎ ÜNİVEESÎTESÎ MÜHENDISLÎK FAKÜLTESÎ DEKANI) «Baska b'r gazetede de goroşomu belırtmıştım. Hatta, soa korusu gazetede çıkan dusuncelerım nedenıyle a r k a î tebrık aldım. Sıze de gorüş bı'dırecekum, ama başka hoc ?rdsn da goruş alacagıruzı oğrendım Ben 50 hocanın arasında görus büaırmek ısterruyorum » Doç. Dr. Tamer İşgüden (ÎSTANBUL ITIA EKONOMÎ FAKÜLTESÎ> «%raştırma, bir knrum!2?manın sonucnda orta\a çıkar Bn kummlaşmada öğretim üvelerirun uzun sure bırliktelığinı, uyum içinde çalışmalannı ve araştırmanın f^ıksel ortamı ile butu ı eşmeslni gerektırlr Bu butunleşmeden sözkonusu olacat koymalar teter istemez araştırma çabaianna sekte vurur.» Prof. Sevim Görgün (ÎSTANBUL UNÎVERSÎTESI, SIYASAL BÎLİMLER FAKÜLTESÎ) «Turkıye'de üniversiteler gore'lenni çereğınce yerine setİPmiştir. Ülkemızın tıp gıbı bazı dallar dışında kendı ıhtıvacını karşılayacak kadar uzmana sahıp olması ve dışarıya oonan ıhraç etmesı bunun delılıdır Ünıversıtei^r OJHU basarmıç'ır Çunku b".zı aksayan yonlenne raçmen 's evlerıne uv^un bır vamya sahiptırler Anlayabildıgım kadarıyle Yuksek öğretım Yasası, bı yapıyı tumden degıştırnor Idın rzerVık k'dıriıyn' \e, bılım özgürlüğU, merkezı denetım yoluyla buyuk olçüde sınırlanıyor Bu değısıklık nıçın gerektı ve ne sağlayacak büemıyorum » Doc. Dr. Murat Belge (İSTANBTJL ÜNTVERSÎTESÎ. EDEBIYAT FAKÜLTESÎ) «Yeni Oniversıte Yasasmı kendi bildığım yüksek ogrenım ^e Unıversıte k.'\rsmıvla b<4daştıramadım Her bakımdan k.sıtla yıcı buldum öze'hkle üniversite «Şretim Uvelermı, kendı vone'ı cilerini seçme ehlır»tine s*hıp olmavan 'tisıler olarak gormevı zorunlu kılan ven: «tavin» sıstemımn, bıhmsel ozRürltiîde baS daşacağına manmıyorum » «Yüksek Öğretim Yasası üniversitelerde Darülfünun'dan bugüne kadar kazanılmıs bütün hakları geri almaktadır. Konulan yeni yüksek öğrenim düzeni, model olarak ünıversiteden değişik kurumları anımsatıyor » Doç. Dr. Gencay Gürsoy (İSTANBUL ÜN1VERSITESİ, TIP FAKTjLTESt, NÖROLOJt KÜRSÜSU / BÖLÜMÜ) «Yüksek öğretim Yasası, üımersitelerde Darülfünun'dan bugüne kadar kazanılmıs bütiin haklan geri almaktadır Kuru ian vem yüksek Bçrenım düzeni model olarak unnersiteden daha değişik kurumlan anımsatıyor. Yasa, seçunle, yetki ve sorumluluk Vüklenıne. yani bır anlamda kenuı kenouıı • unetnıe yetkisinJ buyuk bir tiiizlikle üniversite yaşamından avıklayıp çıkarıyor Yüksek Oğretim Kıınılu'nun seı, mle selt» «n'\eı«ıte temsilcilerince blle Derlet Başkanı'nın onayı koşul olarak getırillyor. Bolum baskanlan blle atama ile belirleniyur. Boyle katı, hijerarşik ve burokratik bir slstemde yasanın amaç maddelerinde dlle Retirilen «Hur ve bilimsel duşılnce gucur.e, gemş dünya goruşune sahıp, ınsan haklanna saveılı» eleıian yetiştirmek nasıl mümkün olacak bilemiyorum. Ote yandan, yasa, özellikle genç öğretim üye ve V3rdımcılannı iş r nencesir'ion tümüyle yoksun bırakıyor. Asistanlık kurumunu bütünüyle kaldınvor. Herha'de oçretim elerranbrı bundan bo\lo "?ıede ~e kadar ve nasıl çalışacağım bilmeden, ber iki nlda bir lşsız kalmayı goze alac dekanına, rektorune ve YOK'e kayıtsız şart8iz bağb kalmaya kararlı gençlerden seçilecek . Ve. bu çarktan gecebilenler vine vasanm amaç maddesınde belirtHdıei gıbi «Eılım dunyasının seçkın üyeleri halıne gelecek, e\rensel ve çagdaş gelışmeve katkıda bulunacaklar» «Yüksek öğretim kurumlan bilimsel araştırma ve çalışmal». n orgutler. Bu araştırma ve çalışmalar hem içinde yeraldıkları toplumlardan, hem ıle evrensel pratı'Jerden dogan ozelhKlere ve u>ulması gereklı ilke \e amaçlara saluptır Bu ozclhkler. ilkeler ve amaçlar arasında emır ve direktıflerdcn baskı \e tehılıtden uzak, toplum ıc insanlar yararına ozgurce os'renme. ogretme, ve araştırma, eleştırme, tartışma, insan yeteneklerini slstemlı olarak geliştirme, \e toplumla etkilesım içinde, toplumu bilimsel araştırmalann, bulgnların doğrultusunda, değıştlrme çabası bnlunmaktadır Boyle bır ortamın sağlanması ise, demokratik, ozerk bir yapı ve ılıskiler pratiğimn \arolmasina bağüdır. B» cun >ururiukten kalkmış olan Lnı\ersiteler yasası bunu sağl» maya elverişlı olmadığı için eleştirilmekteydi. Yeni getirilen yasa bu açıdan daha once eleştirdlğimiz 1750 sayılı vasaya göre, yukandaki amaçlar bakımından çok daha olumsuz bir durum dosurmaktadır Yeni Yuksek Öğretim Yasası, getirdlği dış müdahaleyle, atamalarla, bıumsel araştırma % çalışmalan tzne ve e kisisel takdire bağlı kılışnla surekü gozetım ve olçutu belll olmajan denet'm sıstemıyle, akademık kadroların çalışma gu\encelerıni ortadan kaldmsıvla ve taşıdığı tasîiye zıhnivetiyle, TÛTkıve'de yapürnakta ve vapılacak olan bilhnsel araştırma ve çahsmalara (özellikle toplumsal bllimler bakımından) buyük blr darbe ındirmiştir. Şımdi universıtelerde çalışan ve okuyanlann kendı kurullarının oylanvla bulunduklan göreve gelmls olan ve ba kurumlan temsil eden rektör ve dekanlann, bilimsel arastırma ve çalışmalara indiıilen bu darbe karşısmda talnnacaklan tutum ve tavırlan dıkkatle izledikleıine inanıyorum.» £ «Rektörlere geniş yetki ve çok fazla yükümlülükler verilmiştir. Kurullann görevleri hemen hemen danışma ve göriiş bildirmeye indirilmiştir. Bir bilim adamının beş yıl süreyle böyle bir yükümlülük altında kalması bilimsel araştırma ve eğitim ile ilgisini kesmesini gerektirecektir.» Doç. Dr. Tuncer Güvenç (E.Ü. DENÎZ BILİMLEBÎ VE TEKNOLOJÎ ENSTÎTÜSÜ) «3547 Sayüı Yasa, Uk bakışta uzun ve kısa vadeli ild ta. sanmn ve aynı zamanda ana ılkeleri saptavan bır tasan ile ay nntılara tnen bir tasannın bağdaştırümış şekli olarak gorulmektedir. Kanunızca butun yuksek ögretun sorunlannı 67 maddelik bir yasa İle çözümlemek oldukça guç. Bu Üp bir yasa bildığımic kadar ılk defa deneuecektır. Başka bir ulkede benzerini bümlyoruz. Lygulamada karşüaşılacak guçlukler ve duzeltmeler başarısmı gosterecektir. Asistanlık kurumunun kaldınlması büyük gflçlükler doğnracaktır Özelllkle uvgulamaü bılhn dallannda. Öğretim elemanlarını yetiştırme tuzuğu ve konuya kjsmen çözum geürebüır. Bektörlere seniş yetki ve çok fazla yukümlülukler verilmi»tir. Kurullann gorevleri bemen hemen danışma % göruş bildire meye Indirilmlştir. Bir bilim adamının beş jU sureyle bdyle bir yükumluluk altında kalması, bilimsel arastırma ve eğitim ile Ihrlsınl kesmesini gerektirecektir. Bu durumda rektörlerin unlversite dışından atannıa olasüıgı buyuktur. Üniversite iç denetımı 1750 Sayuı Yasada da pek işlenmemektejdi. Yenl getirilen denetleme sisteml üniversite dısuıda ve vüksek oğrenim kapsamındadır ve kurulda yuksek mahkemclerln fiç adayuun bulunması Danıştayın yükünü kısmen azaltacağını umanz. Enstitulerin Usans ustu kurumlar olarak tanunlanması ve mudurleri ıçm kuşul konulmadan rektörce atanması, fakat yardıracılarmın oğretim elemanlanndan (doktor asistan veya öğre» tiın gorevlisi dahıl) olması aeıklık istemektedir. Profesorlüğe atama vc yukseltmede Unıversitelerarası Komisyon kurulması çok olumlu, fakat komısvonun karar değil göruş bildirmesi daha ilerde buyuk sakmcalar doğuracaktır. îkind yabancı dılın zorunluğunun kaldırılmasını da anlamak Süç. 1750 Sayılı Yasadaki 46. maddenin kaldınlması, kanımca hem üniversitelerin ve hem de yeni birimlerin gelişmesi için gerekli idi. Bn maddeye ve aynca 40. madde ile de bir öğretim uyeslnın ayn ayn >erlerde senatorluk. idarecibk ve eğitim ıribi bırçok gorevi eİde tutma olanağı kalkmış bulunuyor. Yeni T)ni\ersiteler ve yenl birimlerin gelısmesınl tıkayan bir hususun ortadan kalkması olumlu bfr adundır. Doner sermaje Liıhndigi çıbi üniversitelerin önemli bir sonınudur. tniversıte binmlerııun ve üyelerinin devlet sermavesl ile ticarethane gibı muteahhıthk vapnıa dunımundan kurtanlması için az da olsa yasada onlemler bulunmaktadır. Umanz ilerde doner sermayevi üniversite amaçlan ile bağdasmayacak durumlardan kurtaracak duzenlemeler getırilsin. öğrencllerin üniversiteye girişlerinde orta öğretimdeld basanlannın da gözonünde tntularak puan almaları küçuk kent. lerdeki basanlı öğrenciler ile varlıksız oğrencilerin şimdiye kadar uğradıklan haksızlığı gıderici olnmlu bir adundır. Bazı yetkilllerin bunun haksızlık olduğunu ileri surmeslnin jrerekçeslnl anlamak oUnaksızdır. Bu ancak kiçisel bir görüs olarak kabul edılmelidir. Rotasyon adı verilen diğer üniversitelerde RÖre\ lendirilmeleri yerlndedir. Burada araştırma ve eğitim aksamıvacak şekılde en kıdemliden başlayarak \apılacak bir rotasvon oğretim üvelerinln buyük bir çoğunlukla severek yanacağı bir görevdir. Y'eter ki hakkaniyetle uvgulansın ve kaçamak noktalannın ortaya çıkmasına olanak verilmesin » Üniversite sınavlarına gîriş için sınırlamalar qetiren 45. maddenin YÖK'ün «belirtilenler dışmdaki • kümlerin Yasa'nın yürürlüğe 'u&Jiği tarihten itibaren '^'^ulanacağı» yolundaki U j maddenin kapsamına '•gı belırtılıyor. en j otığsıyr IS «Uzun tartışmalar ve beklentılerden sonra yurürluğe giren Yüksek Oğretim Yasası, üniversite çevrelerinde büyük düş k'.rıklığına neden olmuştur. Yasa, bır yandan yüksek öğretim kurumlarmda smırlı da olsa varolan demokratik yapıyı tamamen kaldırmaktadır.> Prof. Dr. Ayhan Ulubelen (İSTANBUL ÜNlVERSITESÎ, ECZACILIK FAKÜLTESÎ) «Yeni kanunun rotasyon hakkında goruşü, bilimsel araşürmalann unluslararası nıtelıltte olması ısteklen, doktora öğrencilennın yetıştırılmesi ıçın getınlen esaslar ve yardımcı doçentlığm dn gorulmesı çok yennde hukünLerdır. Üniversiteler, toplumun gelışmesı ıle ilgili sorunlara eğilmek, ekonomık kalkırımaya lcatkıda bulunmak için yeni teknolojılenn üretüebılecegı kuruluşlar olmaiidır. Ve Dunlarla ügılı hükumler yerındedir. Günumuze kadar, uruversıtelenn bu alandakı çalışmalan ıstenllen duzeyde olmamıştır. Ayrıca ünİTersıtelenmizde ozerkük, oazı kışılerce her istediğuü yapabılmek, ve çok az da olsa bazı kışilerce de tembellığe bır paravan olarak yorumlanmıştır Ancak bu kış'lenn varlığı ozerkliğe engel olmamalıdır Turkıye gıbı, demokıasınin henüz tam yerleşmediğı toplumlarda üniversite özerklığı çok onemlidır. Bu geçış donemmde başarılı bır şekilde ışleyebılecek olan bu kanun, ilende, demokrasiye geçişte sorunlar yaratabıhr kanısındayım. Ünıversıtelerın, bıhmsel ve idan özerklığınin aynlmaz bir butun olduğuna inanıyorum» Erol Eti (DEVLET TATBtKÎ GtîZEL SANATLAR YtÎKSEK OKULr) «Yenı yasanın geürmiş olduğu en bnemlı aeğışiKİık, Yukseıc öğretim Kurulu oluşturulmasıdır. Ülke gereksınımleri doğruîtusunda Yüksek Öğretim planlamasrnı yapacak bır kuruiun oluşturulması olumlu bır gelışmedır. Yüksek Oğretim Kurulu'nun gore\lerınm basında gelen ın sangucü planlaması ve bu plan doğrultusunda yapılması, ongo rülen yatınmların ydnlendınlmesı yüksek oğretunde daha sağlıklı bır isleyıs getirecektır Gerek cari, geresse yatırım karca malarınm oncekı günlerdeki eşıtsızlıkler gozonune almarak aynı yanlışlara dustıimeyecegını umut edıyoruz Ülkemızm değişik yorelennde olup, aynı oğreturu veren Yüksek Öğretım Ku rumlannda oğrencı başına düşen cari harcaraalann bundan böyle daha önce olduğu gıbı rtedenı beUı olmayan farklılıklar gostermeyeceğıne inanmak ıstıyoruz Yükselt Oğretım Kurulu'nun görevlen arasında yer elan Öğretim elemanı yetıştırilmesınm planlanması, Oğretunde fırsat eşıthğının sağlanması, Botasyon, Yüksek Ogretim Kurumları arasında işbırlığı ve yardım lasmanın kurulması, gıbi maddeler vüksek öğretımın içinde b j lunduğu karmaşanın düzenleneceğını müjdelemektedir Yasada görülen organların oluşturulmasında, başkan ve temsılcılertn, temsü ettıkleri organlar tarafından seçılmemelen ve ögretim üyeleri, öğretim yardımoılan üe öğrencılerın kurullarda yeterli sayıda yer almamalan demokratik ışlerlik açısm dan ileride sakmcalar yaratabılir. Öğrencılerın kurullara katıl malannın olumlu yanlarmı kanıtlayacak ornekler olmuştur, ül kenuzde (Tatbıki Güzel Sanatlar Yüksek Okulunun bu konuda 11 yülık deneyimi vardır) öğrencilere güvendığımiz ve aramı za aldığunız zaman. sorunlan paylaşma ve çozum aramada bır likte hareket edıldiğinde çok yönlü olumlu sonuçlara varılaca ğı görüsündeyız. Atatürk gençliğinln bu konuda 1yi ornekler vereceğine inan cımız var. Gençlerin içinde bulunduklan kurumlann sorunlan na dogrudan katümalan, yannın sonımlulan olarak onıann da. na çok deneyimli ve kısilikli gelismeJerini sağlayacaktır. Sosyal hizmetler maddesinde yer alan rehberlilc ve pslkolojlk daruşma merkezlerinın kurularak öğrencüertn sorunlanyla yakından ilgilenürnesini sağüyacak etkınlıkler, Özellikle Ulkemizde gençllgin ydnlendirilmesi ve davranıs biçimlerinin dUzenlenmesl açısından son derece yararh olacaktıt. Aynca yasanm. ana ilkelerınde görülen güzel sanatlar alanında seçmeU zonınlu öğretim koyulması; gençliğin duyarlı ve uygar biçimlenmesini saglıyacak olumlu gelismelerdir. Yenl yBsanm yüksek okul ve akademiler hakfcmda blr acıklık getırmediğınl ve durumlannın Yüksek öğretım Kunılu'na bırakıldığuu görüvoruz. Bu durumda dılegımiz ileride haklannda karar verilecek kurumlann görüsünün ahnması ve yönlendlrmede öncelik kazanmasıdır. Ülkemlzde önemli bir öğretim çir yuksek ogretim lunu bıtirip de başka ılim dalında oğrenim 3k isteyenlere ise yu ıkl bendlerdeki kısıttra bağiı kalmadan v hokkı tanınır » sk öğret m Yasa4 maddesınde se. surelerıne getınien nırlamaıar yerolıe yandan sozkonuırlomatar ıçın gecıci ıdde ile öğrencılerın ş hakları soklı tu•r. Wc\ madde 13 Bu srvururluge glrdıgi suksek ogretim ku a 1a kayıtlı bulujnclerden, bu ka!l4 maddesınde on ı , sureien tamamloa aşmış olanların O oğretim kurumları tkileri kesilmez.» 5ıtım surelerıne» yenl imalor getıren 44 3ye eskı hakları sok dt gecıci bır madde «dılmesi üzerıne. b oğretıme» gırışte irırlamalar getıren Y\ blr madde Ile îmarın durumu beı ^n 45 madde ögık. kunulmayacağı yolun da bır ilke vardır.. 3) Kcmu ve ozel hukuk alanında bu İlke pozltıf kurallarla açıklonmaktadır. Ceza yasalarının geriye dogru yurumeyeceği ve onceden kazanılmıs hak lara dokunulmayacağı llkesi yasal kurallara bağlanmıştır. Yurutmenin Işlemlerıne llişkin olarak, Danıştay'ın bu konuda cok sayıda kararian vardır. Özel hukuk alanında, Medeni Kanunun uygulamatına Hlf k:n 864 sayılı yasanın 2 maddesl, kazanılmıs haklar llkesinl ozenle korunnaktadır. Hukuk Muhakemelerl Usulü Kanunun 578. maddesinde de bu ko nuda acık hükum vardır . 2547 Sayılı YGksek öğ retim Yasasının 45. maddeslndeki sımrta maların da kaıanılmıs haklara dokunulmayacak blçlmde uygulanması zorunludur. Bu zorunluk, yönetmelıklerle, yapıtacak duzenlemelere herhalda karsılonablllr..» Prof. Orhan Şahinler (DEVLET GÜZEL SANATLAB AKADEMISÎ REKTÖRÜ) «YÖK Yasası, tstanbul Guzel Sanatlar Akademisi için kurumsal statumuzün belirienmesındeki eksiklikler bakımından surprız olmuştur. Yasa kojucunnn neden böyle blr değerlendırme yaptığuu (çerçekten anlayamamıs bulunuyoruz. Yuksek oğrettm kimlığimizin beUrlenmemiş olusu nedenl ile yeniden organlarunızı nasıl kuracağunızı bilemiyoruz. Z yasaya bağlı durumdayız. Hem, bir yuksek oğretim kunımu olarak YÖK Yasasıns bağlıyız. Çelişmeyen maddelerle de kendi özel yasamıza tabivız. Kısacası, (Belkl diğer kurumlar da aynı dururadadır, bilemiyorum.) bir ölçflde şaskuuz. Kurumsal konumuzun, belirsizllğinin nedenlnl yukarıda da belirttlğim gibi bUmijorum. Niçin Mllll Eğitim Bakanlıçı ve Bakanlar Kuruln'nnn kararlan geçersiz kılınmıştır. Büyuk euçlüklere nıçin neden olnnrauştur. Değerlendiremiyoruın. Bu tanhı kurum, bütun üveleri, oğrenclleriyle uzgun, hatta tedirgin, bir bakuna da alınçan durumdadır. Y'ÖK Yasasının madde aynnrtlannı bizim içüı 2. dereceye iten, vukanda açıklamaya çalıştığım kurumsal belirsizliğimizdir. YÖK Yasasının Retirdiği, akademik ünvanlardaM eşıtllk ise, sanınm tek tesellisidlr. Her şeye rağmen nrnudumnzu konımaya çabstığımızi da yine de belirtmek isterim.» Prof. Gülten Kazgan (ÎSTANBUL ÜNtVERSÎTESÎ, ÎKTÎSAT PAKÜLTESÎ) «Yeni kanunun içerdiği koşullann Tflrkiye'nin «iyı» beyinleri için, üniversltelerde akademik çalışmayı çetdd kılm» ola sılığı düşük pihi gorâküyor. Son 1520 \ıldır orta ö&rettmde öğretmen • eğitici düzeyinln gittikçe dustuğü blr gerçek. lîorkarun ki, önümuıdekl vıllarda a\nı olav uni\ersitelerde de tek rarlanacak tdarl, dolavlsiyle bilimsel Ö7erkliğ1nj yitirmiş. dar düşünce kalrpUnna sokulmus, nltelikll öğretmen kadrosu banndıramayan kurumlann «UnıversHe» olmak vasfı da herhalde pek kalmavabilecek. oÇagdaşlasmak» amacı l'e hiç bagdasmayan böyle bir durumun ünlversiteleıimizde geçerll olmaman için gereken özenln gosterilecefine İnanmak lstlyorunu» Doç. Dr. Murat Sarıca (ÎSTANBUL ÜNtVERSÎTESÎ, SÎYASAL BÎLÎMLEB FAKÜLTESÎ) «Herşeyden önce şunu sdylemek gerek îdari özerklik olmadıkça, bilimsel özerklik havada kalmaktadır Az gelişmış bölgelere oğretim Uyesi temini bakımından rotasyon uygundur Ne varki, doçent yardımcılığmdan, profesorlüğe kadar SIK sık farkU nitelıklerdeki Un:versitelere tayin yetkısı «Demoklesln Knıcı» gibi bilım aflamırjın başuıın üstunde durdukca, tam bilimsel ozerkliğin varhğından sozetmek mumkun degıldır Kaldıki, özellikle bu tayınle ilgili hükumler kanunun uygulanmasında kanşıklıklar yaratacaktır. Üniversite içinde seçırnle gelen organlara sadece risnıyrrm görevi verilmiştir. Bir karar alma yetkısi tanınmanııstır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle