17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 16 KASIM 1981 4 9 yıldır yaymlanan Varlık Dergisi y ayınevinin desîeğiyle varlığmı sürdürebiliyor ALİ StRMEN Varlık Yayınlan bu yıl S5 yaşnu basU. Sayın FÜiı Nayır, Varük Dergisi ve Varlık Yayınları ne zaman başladı? FILtZ NAYIR Varlık Dergisi 15 temmuz 1933 tanhmde yayınlanmaya basladı. Nahıt Sırrı, Sabri Esat ve babam Yaşar Nabı bıraraya gelerek çıkarmaya başladılar. Nahit Sırn bır yıl ya da ^ikı yıl sonra terkettı, Sabri Esat da 1941 yılır.ca 'erkedmce babam o yılcian ıtibaren tek başına çıkarmayı sürdürdü. Varlık Yayınları 1946 yılmda kuruldu ve o yıla kaoar 9 ayrı dergı çıkarmıştı fakat belli bır yerde, kumlu bir yerde çakşmıyurdu, onun üzenne babam Ankara'daki evıni sataras, Istanbul'a yerleşti ve Varlık Yayınlannı kurdu. O yıldan sonra dergı ve yaynlar aynı yerde çıkmaya basladı. StRMEN Ankara'daki evini satarak dedinlı. Anlasılıjor ki. Varlık Dergisi, matldi imkanları genis bir dergi deçildi. Nasıl oldu da biri 50 yıla yaklaştı, diğeri ise 3ö'inci yaşını doldureiu? NAYIR Babamm son derece kararlı ve inatçı bır ınsan oiuşunun bunda biiyük etken oldugu soylenebilir. Sabri Esat bır konuşmasmda bıma deânımı?, «Yaşar Nabı'nın bu yayınları bu gune kadar sürdurmesme ınadı neden olmuştur» demış. Bunda gerçek payı olduğu kuşkusuz. Başladığı bır ışı hıç bır zaman yarım bırakmayan bir insandı ve tüm çabasını, tüm enerjısjîi yayınları ve dergisi için harcamış, bu yolda büyük bdünler vermış bir insan. StRMEN Ne gibi ödünler? NAYIR Gerek maddı, gerek manevı, aiie yaşantısında da bir takım sıkmtıları olrauş. Tüm kazancını yeniden kıtap yayınlamak için kullanmış. SİRMEN Tabi. Yaşar Nabi sizin hahanız ama zannediyorum bu ödün yerine özveri mi demenıiz gerekiyor? N\YIR Ozverı dıyelım. Her bakımdan son derece ovünülecek bır insandı kuşkusuz. SİRMEN Şimdi Varlık Yayınlannı ve Varlık D«gisini siı jönetiyorsunuz. Simdryp kadar Varlık Yayınlarından kaç Kitap çıktı. Filiz Hanım? NAYIR Şımdiye kadar yenı baskılarla bırlikte 2 binın üzenrde. Yalnız toplaın yayınlanmış yap:t olarak 708 cıvan olsa gerek. SİRMEN Evet. bu yayınlar içinde zannediyorum ki diinya klasikleri vardı. Bir de anımsayabildiğiniz kadar, Türk yazarlannın ilk baskılannı söyievebilir misiniz? Hangi Türk yazarlan ilk baskılannı Varlık'ta yaptı? NAYIR Cahit Sıtkı ile başlıyor yayınlar. «Otuzbeş Yaş» ilk yapıttı. KONUR ERTOP Elimde bir liste var. Ben hatırlatmaya çalışayım size. Varlık D:zısi içinde Cahit Sıtkı'nın, Ziya Osman, Orhan Veli, Nurullah Ataç, Sait Paık. Orhan Kemal, Umran Nazif, Bekir Sıtkı, Fazı! Hüsnü Dağtarca, Oktay Akbal, Cahit Külebi, Ceyhun Atuf Kansu, Mahmut Makal, Behçet Necatigü, Ne "Varlık,, bir tür okul oldu Fîliz Nayır Cumhuriyet SORDUJ NAYIR ve ERTOP YANITLAD! I SİRMEN Savın Ertop. Varlık dergısinin veni atüımian nelert durmak için yapılması gereken bazı şeyler vaıdır. Fakst bunların neler olduğur.u kestırebılmek kolay değıldir. Yasar Nabı, butün urünlennı kökîu der.eyierden ve sabırlı dırennelı çaiışmalardan yola çıkarak elde etrr.ıştır. Omeğın, onun 1946da Varlık Yayınlannı oluşturup yaşatmaya başlamasmdan 10 vıl cnce «Edebiyatımızm bupünkii meseİPleri» d.ye oır ki'abı var. C.ada rlar butün yayın ilkelerini teker teker d.le getsrmektedır. ıtrm yıl'.arın b.nkımını dile geriren deney:mlerır, kazaır. nB k ürünıiciür ve sabırlı çahsmalarla gerçe'r.'.cftirilmıştır Varlı* Dergısinın son bır yıldakı ça'.ısma^arına katılan genç yazar arKauuşlarımızın ıtiraf etmelijiz ki, Yasar Nabı örn'jğvncie so'ulaoii gioi. boyie koklü ılkeleıe. temeide hamleleri besleyecek olun göru=:?re sah.p d~i:!:r Bizım bu konuva yaklaşmr.rr.ız, d'ih» Ç"k Yaşar Nabi'nin kîsiüSıne bir saygının Varlık Dergisme karş: rnmnet borcumuzun ifadesi olma'.ıdır. Yaşar Nab.'nın çok yakm çalışma arkadaşlan Cevdet Kudret ve Oktay Akbal gıbı yazsrlann onerılenyle ben bu ıse bazı katkıl^rcia bulunmova çal'stırrı PITA açıkçî>sı, ıstediklenmı de tam olarak yapamad:rn. Kers.:h olaniîrı da verebılmış değılım. Bunun nedenlerı arab ncia dergı nunyas:nda bir kaç yıldan berı gel:çen yeni bır modq'.ın tey.i1 kazanmış olmesı gosrerJebılır Püyük sermayeye dayanan suîetelerın desteğmde çıkan. çok satıs.ı, çrk saylalı, vukseı tiyatlı der^üer fine oıkmış bulunmaktaaır Bu dergilerde. çok u u yazarlar jüksek telif ücretleri alaraK. jayın çalışmalarını sı'rdurmektedırler. Buraaa dikkatı çesen nokta ün kazanmış olan yazarlarm ne yazarlarsa yjızsınlar yer almasıdır. Omeğir., unlu öykü yazarı şıırler yazıyor. Bunlar değerıne bakılmaöan yayınlanıyor. Bu tutumun sonucu olarak. genç kuşak vazarlanna, rekljm unsuru olmadigı ıçin ker.dilerine okuyucu kazandırmayacafını dürL^f'jklerinden yer verrr.iyorlar. Bızim Vanık'ta bır sureden beri yapmaj'a çalıştığımız bunun tzm tersı oldu. Öteden ben, sayîa'annı yeiıi kalsmiere açan Yaşar Nabı deneyinm get:rd:ği mcdelı ujguiamdya çalıs*'^ H!c önce şiır. sonra da oykü alanmda genc yazarlarla ıl°ı kurrnaya çalıştık. Bu genç arksdaslara yol gösterecek hiç bır kuruius, hiç bır kaynak yok Biz onlara bu alanda da yardırncı o'rnaya çp!:?:oruz. Bu arksdr.«=İ£rla ki'i^el ıl.^kıl'r n;.zi seh^tırd"': SİRMEN Peki efendim son bir sonı. Televizyon acaba reklâma kaçmadan vavın ve dergileri nasıl tanıtabiür? . Çünlıiı te lerizyon bir vandan okuma alışkanlığını öldürürUen. öte taraf taıı da «çnk satar» lardan ticrlenen kiitü Amerikan dizileriı>i ek rana gelirip dikkati oraya ^ekivor. Börlelikle. çeniş topiuluklara duzeyi hiç de vüksek olmavan kitaplan okııtııyor. Bu ek^iğini hn kıısurunu cir'ernıek icin televizyon ne \ana''ilir?.. NAYIR Televızyonun olumlu bır katkısı olmuyor Haftaaa bir yenı kıtaplan. dergıleri tanıtıcı Drogramlar vapabılır. SİRMEN Bu konuda siz ne divnrsunuz Savın Ertop? ERTOP Günümüz edebiyatı, ıçerik bakımından toplumcu ve gerçekçi nitelikler taşımaktadır ve bu vüzden ycr.eîimı de düzenı de eleştirmektedır. Bu yüzden de her zaman hoşa sıdece^ bir içeriğe sahip deSU. Yöneticiler acsından.. Yön°tim or?an'."in bas km denetimi altmda bulundurulan radyoda olsun televızyonda olsun edebiyatımızm ürünisrı bu yuzden tanıtılmamaktad:r . 1954de Istanbuicla doğdu Saınt Benoit ve Fransız Fıloloıısinde okudu Unıversile yıllarıncia Varlık Dergisi ve Yayınlatmda baoası Yaşar Nabi Nayır'a yaraun ederdi. 1979 vılında tüm çahşmasım dergı ve yayınlara verdı Yaşar Nabı Nayır ın ölumü üzenne yayıievıni ve dergıyı yonetıvor Konur Ertop 1936 'da lstanbuida doğ du. İstanöul Erkei* Lısesi ve Edebiyat Fakultesi Turkolon Bolumunde ohudu. Edebıyat inceleıne'.en ve eleşlıri aıa nında tamndı Twk Edebıyatında. Seks ve Twli Edebıyatında Empsryalızınle Savaşım ad h yayınlanmış vapıtlarının yani sıra Hr çok gazete ve dergide inceIeme ve eleştırileri yayınlandı. Varlık Derglsl'nln vanm os:rlık yayın hayotı üzer1ne yapıtan soyleşide arkadaşımız men (solda) Filiz Nayır (ortada) ve Konur Ertop (scğda).. cati Cumalı, Ornan Hançerlioğlu, Haldun Taner, Yaşar Kemal, Ta!>p Apaydın, Sabahattin Kudret, gibı pek çok Turk yazannm eserleri yer atmıştır. Ve bunun yanında dilımize çevnlmiş olan başta.. Panait İstrati olmak üzere Steuıback, Caldv.'sil, Heminzway, Saroyan, Kafka, Sartre, Camus, gıbi daha liste'.eri doldurac3k çok sayıda kıtap yayınlanmış bulunuyor. Burda yıne benim vaktiyle hazırîamış olduğum bir ıstatistıkten soz edeyim. izin verırsenız. 46 yılının ağustos ayında yayınlanmaya oaşlamıştır Varlık kıtaplan. Ve adeta bır jükselme / alçalma eğrisi çızerek, yayın surdü. 4S yılında Uç kıtap yayınlanmış. 47 yılında 12, tiçten onıkiye çıkıyor. 65, 96 ve böyle gıtgıde yükseliyor. Önümüzdekı Ustede 1954 yılında en çok yükseklik noktasma vardıgım görüyoruz. Ondan sonra 55 yıiından sonra yavaş yavaş yerli kıtaplar, öıgün kitap lar azalmaya başlıyor. StRMEN Bunun nedenlerinl sursak, Filiz Hanım'a. Daha önce de Varbk'ı ünce genç kuşaklar, şinıdi jirml yaşma varmış knşaklar belki az taruyorlar, sizin kitaplar 1346'da çıktığı zaman kaç paravdı? NAYIR Bır lirayla başlıyor ve ikl liraya çıkaracağı zaman buyıik t ereddütler geçiriyor babam. SİRMEN Kaç yılına kadar? ERTOP Elli:erde. ellibeşlerde hep bir liraydı. NAYIR Evet daha önce büyük kıtaplar ikı lirayaı. ERTOP Yaşar Nabi'nin yayınları ıızun bir siire daha bir müddet ucuz kıtap olarak direnmeyı başardı. Fakat sa::ş imkânlan .. O da yenildi sonunda. Bunun belki nedenı fle öır hrahk Kitaplardan, yukselen fıyatlar karşısmda bır lırahk kitaplardan satıcıya daha düşuk bır pay oranı kalması ve ciltü çok fıyatlı, çok satışh kıtapların daha îazia kendısme kâr bırakması yuzünden satıcılann onlan tercıh etmesı vıtrınlerinde daha fazla onlara yer vermesi de etkenler arasında sayılabilir. SİRMEN Peki efendim, «u anda Varlık Dergisi ne kadar «atıyor. NAYIR Şu anda, 4 bln civannda satış. Bu babamın son zamanlarında üç bindl. Yenl atüımla dört bıne kadaı gelmış olda. StRMEN En çok sattı&i zaman ne kadar satıyordu? NAYIR Sekızonbin arasL SİRMEN Kaç yılmda? NAYIR 60'h yıllarda. SİRMEN Yeni atılımlar dediniz. bu atılımlar nrter? NAYIR Yeni atılımlar, Konur Beyin de yardımı ile başlayan donemde, yenı yazarlara daha çok yer verdik ve daha ozsrun bır arayış içinde.. SİRMEN PeU 50. yıla pek az kaldı, yakında 49. yılına glrecek Varlık Dergisi. Türldye'de 49 yıl yayınlanmış başka bir dergi aııımsıvor musunuz'.' NAYIR Anımsamıyorum. StRÎUEN Sız Konur Bey? ERTOP Serveti Fünun var, fakat onun da parlak yıllan, iklncı meşrutiyetten önceki dönem. Sonra uzun yıllar çıktı, sahip değiştirdi. Yazar kuşağını değistirdi, fakat bu kadar uzun sure yaşayamadi SİRMEN Peki efendim acaba siz edebiyatla ilgilenen blr kisl olarak dünyada devlet desteğine sahip oimadan bu kadar uzun süre, kesintisiz yayıranı sürdürölebiuniş bir sanat dergisi anımsıyor musunuz? ERTOP Şu anda aklıma gelmiyor, fakat bulunmadıgını söylejebılecek durumda degılım. Asü üzennde durulması gereken nokta herhalda bu derginin nasü bu kadar uzun süre yaşamış oldu All Slr masmda da bunun mutlaka payı olmustur Zaten atüımla amacımız da bu eksıkleri tamamlamaktı. SİRMEN Peki siz atılımlrmmzı yeterince dururabildiniz mi? NAYIR Hayır, ilân olanağımız oldukça kısıtlı. Eaşlangıçta bır kaç ilan verdık ama sürekü ilân verenıiyoruz. SİRMEN Peki siz artık kurunı olmuş bir yayınrvi ilf dergiyi yönetiyorsunuz. Bu atılımlannızı duyurma konusunda basın ve televizvon size \ardımcı oldu mu? NAYIR Oimadı cenebilîr. Babamm ölümüyle kendüiğınden bir lîgi doğdu. Fakat bir süre sonra basm ve televizyondaki bu ilgı kayboldu. Mustafa EKMEKÇİ 7Işıklar yanıyor. Trompetler çaiıyor. Salon çılgınca sarsılıyor. Bayraklar sallanıyor. Müzıgın temposu gıttikçe artıyor, g:*tıkçe artıyor. •Işıklar bir yanıyor, bir sönuycr... Işte, herkesın kendını kaybedercesine bekledigı an geliyor. Sahneye genç ve guzel bır sanşın çıkıvor. Kırmızı ve beyaz karanfillerle süslü buketini tüm gü zelliğiyle başı ddnmüs kalabalığa fırlatıyor. Işıklar yeniden yanıyor, sönüyor, yanıyor ve... Genç kız uluslararası arenaya iniyor: Evet, bayanlar, baylar.. Huzuriannızda Türk Lobby* si'.. înanmak biraz guç ama, Amerika'da siyasal llış kiler düzerılemek ve Türkiye'nin ıstPdıği dogrjltuda kararlan aldırmakta etken olaoılmek ıçm, sonunda Tür kîve de «lluslararası lobby' cilikt*» yenı yenni seçiyor. LOBBY'CİLtK NEDtR? Son yülarda, özellikle de Kıans narekatmdan sonra konulmuş bulunan asken ambargo nedenıyıe Türkiye bır kavramı çok duyar oldu: Lobby'cilik. Ama, galiba bu işin nit«likleri ve bova^ları bugüne de.* Türkıye'de pek açıklanmadı. Sozcuklere gore «Lobby» «Koridnr» ya da «Salon» demek. Söziükte yer alan bir başka r anım, «Lobby»i gerçek yerüıe oturtuyor: «Çok zaman bazı çıkarl.ır sağlam.ak amacıyla bir araya gelerek parlamento koridoriarmda, etkin çerrelerde. baSLT.da çıkarcı blr slyaseti geçerli blmaya çaJvşan kimselerden olusan topluluk». Aslında lobby'cilik Amerika'ya özgü «rönetün İçinde yönetim» biçiminda tanımlanabüir. Kendi düşüncesıni geçerll talmaya çalışan herhangi bir grup, bu petrol şirketleri olabilir, bir mahaüenın sakinlen olabilir, çelik krallan olabilir, A n » nka'da yaşayan azınlılclar olabilır herhangi bir düzeydekl yönetim üzennde bu yönetim belediye olabilir, yerel yönetim bınmleri olabılir, Beyaz Saray olabilir. Temsilciler Meclisi ya da Senato olabilir kendi isteklennl kabul ettirmek amacryla çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. örneğin, rüj vet verivor. Ama, bu kanıtlanınca, eski Başkan Yar dımcılanndan Spiro Açnew gibi, lnsanlar çok önemli görevlerinden istüa etmek zorunda kalıyorlar. 1 Ya da zaman zaman «Lobby cillk özel Hlşlriler» istiyor. Bu da yasalara aykın blr biçimde gelişmişse, hemen 1981 yılının basında oldugu ?ibi, prüzel ve cazip Kiz paula ParMnson bir anda «Skandallar kraHçesi» olabilivor. Bir başka deyimle, lobbv'cilik her ne kadar «çıkar sajlamak amacıvla vürötülen acıb bir faaliyet. o!sa da. belü kurallan var. Bunlar aşıldı mı, is bazen skandanara bazen de sivasal calkantılara yol açabilivor. Onun için eger rüsvet verecekseniz, sonunda rezil nlmavacaksınız. «Karda yflrüvfip bdnlri belU etmeyeceksinlz» kısaca. 4 MtLYAR DOLAR HARCANIYOR .Amerlka'da bu lçin Myle^ine gelismis olması. Amenkan toplum vapısından kaynaManryor. KHroçülük, demekçilik. sosyal faalivetIer daha okullanla, pençlerin tive olduŞu verlerde, hat ta kiüselerde «Katıüna» so TRT ve Doğrama.. tstanbnl, dagınık bir yer. Blr yerden bir yere gidip, hir arkadaşınızı görüp dönmek, bir gününüzü alır. Arkadaslar da değisik yerlerde oturuyorlar. Can Yiicel blr yerde. tlhan Selçuk bir başka yerde.. Bunu Mengü Ertel söyledi. Gözüm mü korktu ne, hastalığımı da öne sürüp, bir yerlere gidemedim. Albay Sait Beylerin telefonu yok, nerede oturduklannı bilemiyorum; öyle tanımlamayla da bulamam. ıCmıl Galip belli ki evınde yok, telefonu boştına çalıyor. Abdülkadır Pirhasan'ı arasam, kalkıp gıdemem kı... Nahlt banım, Taksim'de otururmuş; sanatçı oıup da Nahıt hanım'ı bilmeyen var mıdır? Gehniş geçmis sanatçüann tumünUn arkadaşı, dostu. Bir gün Can Yücel, bır gün Melih Cevdet, bir gün bir baskası orada. Asıl bi! diğim, Orhan Veli'nin ögretmenl, arkadaşı. Muazzea Menemencioğlu götürdü Nahıt hanımın evıne.. Kendimi de bırazeık toplamıştım. İşte Nahit hamm, dedl. Nahlt h«nım, tra d> Ekmekçt.. Boynuma sanldı Nahit nanım, kırk yülık dost gibi. «Ankara Notlan»nı izlermis, her şeyiml billyor. Bir görüşmemışiz... Nalıit hanımın soyadı Damar, Arıf DamarTa evliydl. Ama, kımse onu Nahit Damar diye çağırmaz. «Nahlt Hanım» der. Karşıda rafın üzennde, Orhan Veil'nia aiçıdan büstü duruyor. Anılannı da yazmadı Nahit hanım, yazmayacak da belki. Can Yücel, babası Hasan Ali'yi. Orhan Veli'yi anlatmasını istcmış, «yazayım bnnlan» demiş. «Obnaz» demiş, Nahit hanım. Peki ama Nahlt hanım, en dogrulan siz bülyorsunuz. Doneminızın sanatçılannı, onlann yaşamlannı, ozeîliklerini kamuya yansıtmalısııuz. Demek istedim, şoyle karşılık verdi: Evet, ben tanıyorum ama, bakalim benim bilgilerim en doğru bilgıler mı? Ya, ben yanlı? biliyorsam? Bır bilge gibiydi Nahıt hanım. Nasü da neşeü bir kadın.. Bir kisi daha tanıdım orada; E?min»ı Engın. Asü adı, Emine Tannkut ama, ölmde Emine Engin olarak tanıtılmı?. «Efe'nin Aşkı»nda, «Çıglık»da oynamı». Fılmleri görüp görmedığımi anımsayamadLm Nahit Hanım'la, Emine Hanım aynı apartraanda oturuyorlar. Karşılıklı yardımlaşıyorlar, arkadaçhk ediyorlar. Sanatçüann, gençlerin zaman zaman lçkilerml, ylyeceklerini yanlarma alıp evine gittiklen, söyleşiler yaptıklan Nahit Hanım'ın neşesini, sıcak havasıru unutmayacağım.. Mengü ErteHe, son gün Ümit Yaşar Galerisl"nda Cihat Özegemen'in sergisine, oradan Maçka Sanat Galerısı'ne gıttik. Maçka"da Balkan Nad İslimyeU'nln sergisi vardı. öğle saatleriydl, Bedri Rahml Galerisi henöa açümamıştı. Bedn Rahmi Galerisi de. Ankara'da Iıevni Galensini çalıştıranlann. Galeriler de çok ters yerlerde, bır arada degil.. TBT'cilerin başına geleni Istanbul'da gazet«lerda okudum. Cok üzüldüm. TRT açısından da, üzUntU verıcıydi uygulamalar. TRT kameramanlanndan Okan Pelit, Sivil Havacalık Daıresinde bir göreve verihruş. Okan Pelit'in başlıca zevlu, bozuk kameralan onarmakmış. Kurum, onun bu yetenefı nedemyle, dışarıya kamera onanmı İçin r döri'z ödemeK en kurtulurmuş.. Bir arkadaş şöyle dedi: Bozuk kameralar simdl. onarun Için AJmanya"ya gönderilecek, avuç dnlusu dö\iz ödenecek bunlara.. Okan Peîit ıse, Sıvıi Havacüıkta bir göreve atandıgını öğrenince, arkadaşlanna: Gelecek cöklercledir! demJş.. Belki da yapılan Tanliîlığın bir gün düzeltileceğlnl, geleceğlnljı aydınbg» çıkacağını düşünmüş olmalı... TRT bu duruma, bir gunde getlrümedl elbette. Geçmiş yıllarda olup bitenleri unutmam ola» mı? Muaa Ogün dbneminde bir grup TRT'ci görevlerinden almdikları zaman da böyle üzülmüştüm. O zaman fayım demişlerdl. Şimdikine doğrama mı? ••• Cuma aicsamı TV'de YÖK'le llgili açık otunımu lelerken, bır sev gözüme çarptı; açık oturumun asıl konusmacısı thsan Dogramacı'ymış da, öbürleri Dograrnacı yalnız kalmasın dıye gelmişler gibi göründü gdzüme. Doğramacı. yasayı çizelgelerle, belgelerle anlattı. açık oturumu yöneten Ercan San'ın gözlert Doğramacı'daydı.. Bir şey ml söyleyecekthıiz Sayın Doframseıf Hayır, btrşey söylemeyecektiın! Pırat Üniversitesl Rektörü Mustafa Temlzertn adıru ilk kez, YÖKtln, MGK «îhtisas Komlsyonu»nda yapılan tarbşmalan srrasında duymuştum; Temizer, Universitelere birer cami yapılmasını önenniş, benlmsenmemişti. Gerçekte Temizer, Elazığ'da ünlversiteye koskocaman bir caml kondurmak için giriştmde bulunmuş, ancak inşaatı henüz bitirememişti. Üniverslte bütçesine cami için para konmasının, çok lşine yarayacagım dtişünmüs olmalıydı. Ahmet Kabaklı, imdada yetiî«ek bir ikl ysn yazdj, camiye yardun içln.. Ünlversiteier, eami yaptırm» der.ıegl degildlrl Waihinqton qOzüyb TORKİYE Yalcın DOĞAN Huzuriannızda Türk Lobby'si nucunda bir «harpketlüik» olusturuyor. Daha sonra da, sruplann gelişmesı «siyasal hareketliliğe» yol açıyor Amerika'da bu işin nasıî yürütüldügüne üişkin çok ilgır.ç rakamlar var: Sait herhangi bir alanda «Lobby' cilik» vürütmek re bunu düzenlemek amacıyla vakla ş;k 2 bm 700 firma var. Bun lar tam 89 bm eleman çalıs tmyorlar ve bu is için yılda 4 milyar Dolar (Türkiye'nın ihracatından fazla) para harcryorlar. özellikle de siyasal nitelikte faalıyetlerde bulunduklanndan, en yofcun biçünde Kongre üyeleri Uzerinde çaiışıyorlar. Aldıklan talimat üzerine elbett«. Bu nedenle, örnegin herbır Kongre üyesini vaklaşık 30 lobby'ci eleman ç«şitli konularda sürekli markaja almaya çalışıyor. Bunlann hesaplanan saat basıyor. Amerika'da yaşamakta. olan yaklasık 130 bın Turk, Amerıka'nın çesıtlı verîerınde dernekler kurrnuş. Son bır yıl içinde bu demekler tumüne yakm biçimde bir araya getirümış. Sımdı 130 bm Türk belli miktarda para sal katkıyla Amerikan yönetimi üzennde kendi görüslenni anlatmaya çalışıyor. Bu alanda da. ilk adımlar olmasma rağmen, ba^an da sajjlanmış. ömegin seçimler sırasmda biri Chıcago. digeri Newyork olmak üzere iki ayn kentten Temsilriler Meclisine seçilen iki adayı Türk lobby'si desteklemıs. Şimdi. bu iki milletvekili Amerikan kongresinde gerektiğinde Türkive'nm de görüslerini dile getiriyorlar. Türkleri bövlesme somut sonuç almaya iten ana neden lerin başmda, geçmis yü'.arda Rum lobbv'si geliyorsa, saldınlann nederunı açıklamak istiyorlar. Ancak. son zamanlarda çok çaroıcı bır baska olay daha gelişıyor. Yahudı lobby'si «Ikiııci dünva savaşında Hitlcr'in \ahudilerc karsı euiştiği katlianu kınamak \e duvduklan lancti anıtlaştırmak» amacıvla Amerika'da bır «Sovkırun Müzesi» >apUrıyorlar. Şımdi Ermeni lobby'si. Yahudıierın bu yaptırdıklan «Müzede» kendılerinın de yer almasını, dolayısıvla, «Türkier'in Ermenilere yönelik katliamınuı lanetlene rek amtlastınlmasını» ıstiyorlar. 1981 mayıs eylül aylannın Kongre tutanaklan bu tartışmalarla dolu. Ermer.1ler bu müzeve katıısın mı, katılmasın mı? tşte. bu alanda karşılıklı muthış bır lobby'cüık faalıvetı göstenlıyor. Aslında, geçngımiz eyiulün sonunda. vani bırbuçuk ay kadar once. konu Türkiye Dışışlerı Bakanı İlter Turknıen ı.e Amerikan Dış İ5len Bakanı Haıg arasında da ele alındı Türkmen'm «Yaptırılan so\kırını müzesine umarırn Türkier alfvhine tek bir tas konıılmaz» snzünp Haıa şu ktrşılıŞı vcrdı: «Bu sorunu çok ivî bilivoruz, no\!e bir se\ olacuğını hJc sanmKii!.< KIBRIS NKitF.IlE Gerek ız!enne*te o'an genel dış pulıtiianın. çere.< se Amerıka da venı yenı faaliyet gosteren \e bu alanda nenüz kuçus aciımlar arınakta olan TurK lobby cı lıgııım Dir sonucu Oiarak, guııdemae yer alan konuıar dan bın de Kıaııs. Bu nokta çox otıemlı. Çnn ku. Turkıye «em rej.m ne olursa o'.sun, Rum ve Em.e nı looOy'sı Kıbns kuritiöun da sureklı aynı faanyetı gos teiıyor, \aaı uiuınsuz prr>ıja gandayı yurutuyor Oysa, yu^.e «State l>epjrtmeııt»e aoner vs Kıbrıs uzerıne Tur kıye'rjn ıziemekte o.ciugu po lıtıkayı sorarsak. şu yanıtı aiabılirız: «Türki\e Kıbrıs konusunda yeru \e soıııut bır onerı getirdi. Yunanıstan'ın NATO'nun askerı kanadına dön mesüıde en büyük uzlaşmacı rolu oynadı. Dola>ısı>la hem Vunanisun'la, henı de Kıbns'taki çözüme yöneük özellikıe 12 Eylül sonrasmda iziediğı dış politika ile Türkiye ulusıararası alanda ve de Amerikan \onelimınde, yani bizde, olumlu ızlenimler yarattı. Sizin iki po litika oluşturucunuz var. Ekonomide politıkavı Ozal. dış politika da da l~üıkınen oluşturujor. Her ikisını de biz sununa dek destekliyoruz. Nasıl ki, uygulanan eko noraik program en iyi ıstikrar programıdır, Yunanistan ve Kıbrıs politikalaruıız da övte hizinı tarafımızdan desteklcni>or. Türkmen \e Ozalcia uzlaşmacı ve esnek politikacının niteliklerini görmek mümkün.» Aır.erıkan Dış:şlen Ba kanlıgının yetkılısı sozunu bu konuda şoyle bıtırdı: «Yunanistan ve Kıbns'ta nluslararası alanda varattı ğınız göriınüm bu. Ne var ki, şunu eklemek gerek. Kıb rıs'ta çözüm çok güç halâ. Neden olmasm?... Eğer, Kıbns'ta istenilen çözüme kavuşulursa, o zaman Kum , lobby'sinin varlık nedeni or tadan kalkacak, Rum lobby' sinin varlığı Kıbns'ta çö7ümsüzlüğün sürmesine baj V ARIN: Stl.AHLANMA VE StLAH ORTAKLIKLARI , NJIÜI?.. 'Yasar Nabi Nayır ürünlerini köklü deneylerden yola cıkarak elde etmistir,, ğunu arastLrmak. Onun üzarlrıda duralım. Şjndl Varlık Dergisinin 1933 yıunda çıktığı zamanM edebiyat ortammı hatırlamaya ça lısalım. Atatürk Devrimleri yapünıakta Idi ve birçok aıanlarda başarüar sağlanmıstı fakat kendısi, kendi edeblyatını getırmiş ve bu ilkelerin etrafında Atatürkçü bir edebıyat oluşmuş değüdir. Milli edebiyat akınu artık geçerlıgınl yıtirmıştı, ilkelarirü benımsetmişti gerçi, sada Türkçe ile yazılması, yun; gerçekıenna edebıyat essrlerınde yer venlmesi gıbı ükeierıni butün edebiyata yaygmlaştırmıştı ve büyük temsiicileri de önernli yapıtlanm ortaya koymuşlardı. Fakat edebiyat kendısı yenileşmeye uoğru bir arayı? içindeydi ve yeni bır donemin devnrn ılkelermın uygulamasını da ortaya koyması lorunluydu. Bunu başaramamışü. Varuk'tan bir yıl önce edebıyat dunyasma, ysym dünyasına girmiş olan ve sonunda da zorunlu olarak yajinı sona erdirmek durumunda kalmış bulunan Kadro dergisinde de edebiyat ilkelermi belirleme, devrime ybn çızmeye çalışırken, eöeoıyat ve sanat ilkelerini de belirleme gibi bir çaba sez:Iır. Başta Yakup Kadrı gelmek üzere, Kadro'cu yazarlar memlekatçi, antiemperyalist bir edebiyatm ilkelerini ortaya koymaya çaüşırlar. Fakat derglnın yaym alanmdan kalkması ile birlıkte bu Ukeler ortadan silinmiştir. Aslında devrımin sahibi olan Mustafa Kemal'in de edebiyat konusunda bazı görüşleri, isteklerl vardı. Fakat bunlan o kuşağm devnm yıllanmn yükünü sırtında taşıyan kuşağın başarmasıııa olanak kaimamıştır bunlan. Bakın Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetinin temelini kültür olarak tanımladıgını görüyoruz ve ilke olarak özellikle yerll kültür ögeleri lizennde durduğunu görüyoruz. Edebiyatm tanımmı sözü ve anlamı yani lnsan düşüncesinde yer eden her türlü bügileri ve ınsan karakterınin en büyük duygulannı, bunlan donleyenlen veya okuyanlan, bunlan çok alakaiı küacak yold« söylemek yazmak sanatı dıye tanımlamış... Şımdi bu tammdan yürüyerek ve bu anlayış içerlsinde Atatürk'ün edebıyat eserlerinde aradığı bazı nıtelikler var. Kurtulus Savaşı yıllannda Ankara'da bır bahçeli kahvede karşı karşıya geldıği Nazım Hikmet ve Vâla Nurettin'e verdigi şu öğüdü siz de bilirslniz. «îlkeli şıirler, gayeli şiirler yazın» diyor, «bazı genç ozanlar modem olsun diye konusuz şiır yazma voiuna sapıyorlar sıze öğüdüm gayeli şiirler yazın.» Şimdi gayeli şürleri mil11 edebiyatı lzleyen ve 1933lere kadar edebiyat çalışmalanm sürdürmüs olan kuşak ortaya koymuş değildi. Kadro derglsi de ortadan kalkmıstı. Edebiyat kendi ilkelerini koyacSK ve yürUtecek odaklara ihtiyaç duyuyordu. Varlık dergisi bunlardan biri oldu. Sanıyorum o bakımdan başanlı olmustur. Sonra nllar boyunca edebiyat dunran îçtnde toplumun yeni dinamiklerüün ve yenı isteklenmn dile getirildigi bası arayıslar olmustur. StRMEN Evet «amyormn «Biılm K8y»de ilk kez Kitap olarak Varhk Yaymlarmda çıkmıstı. Peki Saym F1Iix Nayır Varbk bnpün nasıl varlıgını BÜrdnrebUlyor? NAYIR Varlık bugün yayınevinin destegiyla varlıgını »ürdürüyor. Derginln kendi kân yok denebilir. StRMEN Derginin işlerme olarak kirlı olmaması. »»It ekonomik olanaklann kısıtlüjgmdan mı kaynaklanıyor, »ok»a gfinflmnı thtiyaçlanna karsılık Terememesinin de bnnda bir payı var mı? ••• Amerika'da yaşamakta olan yaklasık 130 bin Türk, Amerika'nm çeşitli yerlerinde dernekler kurmuş. Son bir yıl içinde bu dernekler tümüne yakın biçimde bir araya getirilmiş. Şimdi 130 bin Türk belli miktarda parasal katkıyla Amerikan yönetimi uzerinde kendi görüşlerini anlatmaya çalışıyor. na aldıklan Ucret yaklasık 100 Dolar. Ama, eger ömapin ABD Başkanının Askeri Danışmanı isenız, o zaman Yunan lobby'si size pekalâ saat başına, 2 bin Dolar ödeyebilir. Böylelikle ortaya çıkıyor ki, «lobby'cillk» demek, para demek. Parayla belki saadet oLmaz, ama parasız lobby'cüik asla olmaz. Siyasal mtelikteki en Unlü lobby BJtık herkesin bildigi «Yahndl lobby'si». Onu Rum ve Ermeni lobby'leri izliyor. Türkiye isa, bu işe Amerika'da henüz yeni girmis durumda. ERMENtLER NEDENtYLK TUrklerin de aocund» bir «Turk lobby'si» olustunnasında temel etken Ermeniler' m son yıllardald faallyetleri. Gerçi, TUrkiye benzer girisimi Kıbns olaylan sırasında Rum lobby'sinin kazandıgı «zaferler»den sonra baslatmıstı. Ancak, birkaç yıl önceki girisimler somut Ürünlerini yeni vermi? görünü öaellikle son bir yıl içmde de, Ermeni lobby'si geliyor. SOYKIRIM MÜZESt Ermeniler özellikle son birkaç yıl içinde Amerıka'ya en çok yerleşen yabancı azınlıklann başında geliyor. Yüda hemen hemen onbin Ermeni, senato kayıtlanna göre, Ame rika'ya yerleşıyor. Dolayısıyla da, önemli bir azınlüc güç oluşturmaya başlıyorlar. Kon gre'de de kendi adlanna konusan temsilcilen var. Çeşitli yerlerde Türk diplomaüanna yöneltilen saldırüar gerçekleştikçe, Amerikan KongresiYıde ikili bir gö rünüme tanjk olunuyor. Bîr bölüm «cioayetleri kımyor» ve tek tek saldınlan sayarak, bunun «önüne g«cilmesinl» istiyor. Her seferinde «Bu Ermeni saldınlarının arkamnda Sovyet parmafı bulunduSunu» öne sürerek. Buna karşılık, Enıv?ni k6kenli milletvekili ya da sena törler «Türkler'in Ermeni kat liamı fiıerine tarihten örnck» reriyorlar. Ve bır anlamda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle