25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 7 EKÎM 1981 Dışişleri Bakanı "Mitterrand'ın yanıtını bekliyoruz,, dedi Türkmen: Ortadoğu konusunda ABD ile uyum içinde değiliz ANKARA (Cumhuriyet Büro kanı Alexandır Haig ile görüşmesinde de askeri ve ekonomik ru) Dışişleri Bakam İlter Türkmen, ABD ile İsrail'in ger işbirliği konularının ve her iki çekleştireceklerini acıkladıkla ülkeyi de ilgilendiren sorular üzerinde görüş alışverişi yapıl rı stratejik işbirliğinin bölge ülkelerini tedirgin ettiğini bil dığını belirtti. Türkmen, ABD dirdi. Türkmen, ABD'nin 1982 yardımının miktarımn düşürülmali yılı içinde Türkiye'ye ya mesi konusunda şunları dedi. pacağı yardım miktarımn kong «ABD yardımı bakımından re tarafından azaltılarak, 700 bir gelişme var. Kongre 1982 milyon dolardan 450 milyon do mali yıh dış yardım kanunulara düşürüldüğünü açıkladı. nu sonuçlandırmadı. Bu yüzBakan, ABD yönetiminin bu deden bir süre için. «Continuing ğişikliği düzeltmeye çalıştığını Resolution» (Devam eden kasöyledi. rar) denen bir yöntem tatbik Birleşmiş Mületler 36. Genel edilmiştir. Bu yöntem çerçeş vesinde şu aşamada ABD'den Kuruluna katılmak üzere bir askeri yardım olarak 250 milyon süredir bulunduğu New York'dolar, ekonomik yardım olatan önceki akşam Türkiye'ye dö rakda 200 milyon dolar alabilenen tlter Türkmen, dün bir baceğiz. sm toplantısı düzenleyerek Genel Kurul çahşmaları ve ikili İlter Türkmen, Yunanistan temasları hakkında açıklamalar Dışişleri Bükanı Konstantin Mit da bulundu. Türkmen, bu ara sotakis ile yaptığı görüşme koda gazetecilerin Türk dış poli nusunda da «Biz bu görüşmetikasını ilgilendiren konularda den somut bir sonuç beklemiki sorularmı da yanıtladı. İLTER TÜRKMEN «Fourcad yorduk. Diyaloğun devamına Türkmen, ABD Dışişleri Baraporu Türkiye'yi bağlamaz.» değer verdiğimizi belirttik. Tah minimiz doğru çıktı. Onlar da aynı espri içinde idiler. Ortak. bildiride de ikili sorunlann ancak görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulabileceği vurgulandı» dedi. Türkmen'e yöneltilen sorular ve yanıtları özetle şöyle: SORU: Yunanistan Fourcad raporunda olduğu gibi Türkiye karşısında emrivekilere başvuyor. Bu konuda Türkiye'nin aldığı tedbir nedir? 196O'lı yıllardı. Yazar Tarık Dursun Kakınç'tan şöyle bir telgral gelmişti büroya: YANIT: Bir kere bizim içinde «Berlin Film Festivaline çağnldım. Ancak, pasaporbulunmadığımız kuruluşlarda tumu daha alamadım. Curaa giinüne dek, pasaportu alıp nüfuzumuzun da bir hududu olgönderebilirseniz sağolun, gönderemezseniz yine sağduğunu kabul etmek gerekir. olun. Öpüldünüz, Tarık Dursun.» Bizim Avrupa Parlamentosunda Arkadaşımızın işini izlemeyi üstüme almıştım. O sıüyelerimiz yoktur. Fakat bu ralarda da, «beş dakikada pasaport verilecek» gibi haberFourcad Raporu meselesi, bir ler çıkıyordu gazetelerde. Bakanlığa gittim. «Vermeyiz» kere daha belirtmek istiyorum. dedi bir görevli. Ne yapmalı? Bakanlıkta Müsteşar Yarkanaatimce çok abartılmış • bir dımcısı olan Sabri Sözer Beye uğradım. Sitem ettim: konudur. Çünkü bu raporun ko Pasaportlar beş dakikada verilecek! diyordunuz, nusunu teşkil eden noktalarda işte yazar Tarık Dursun, Berlin Film Festivaline yetişeAET'nin bir yetkisi yoktur. Bumeyecek. na göre parlamentonun da bir Hele, otur bakalım, dedi Sabri Bey. yetkisi yoktur. Sabri Beyi özellikle Patrikhane konularındaki derin SORU Ermenilerin terörü bilgisi ile tamyordum. Bir yeri aradı, sordu. Areda bir: ve propagandalari karçjiflında Ya.. ya.. ya.. diyor, memurun anlattıklaruu dinline yapılacak? yordu Sonra şöyle dedi: O dosyayı alıp bana kadar gelebilir misiniz? YANIT Ermeni teröristleBiraz sonra, zayıf, uzunca boylu bir memur kolturin faaliyetleri karşısında gunda dosyayla geldi. Sabri Bey dosyayı aldı. Sayfa saysusma politikamızı değiştirfa inceledi. Ben kahvemi içiyordum. Sonra, memura diğimiz kanaatindeyim; sussöyle dedi: ma politikası takip etmiyoruz. Dosyayı okudum. Gördüm. Şimdi, aen sorumlu SORU Suudi Arabistan olarak bana söyle: Bu dosyaya karşın, bu arkadaş yurt Dışişleri Bakam tsrail ile ABD dışına çıkabilir mi, çıkamaz mı? arasındaki stratejik işbirliğinin Çıkabilir efendim! dedi genç memur. Orta Doğu'yu cadı kazanı hale Peki, öyleyse, lütfen yardımcı olun, arkadaşın getireceğini söyledi. Bizim bu pasaportunu hazırlayıversinler.. dedi. Memur gittikten konudaki fikrimiz nedir? sonra, şöyle dedi: YANIT Suudi Arabistan' Bu arkadaşın yurt dışına çıkışını, $u memurun ın Orta Doğu sorununun çözüanlayışına borçlusunuz. O, «çıkamaz» deseydi, ben de mü konusundaki fikirlerini des birşey yapamazdım.. tekliyoruz. Dışişleri Bakanları tki ay önceydi, Köy Enstitüleri'nin yetiştirdiği yasayın Prens Suud, bu fikirlere zarlardan Mehmet Başaran hasta kızını ziyaret amacıydaha da açıklık getirmiştir. Sula, îsveç'e gitmek için cebinde Dışişlerinden aldığı pasaudi Arabistan, BM'nin Orta portu uçağa binmiş, tam uçak kalkacağı sırada, uçak Doğu'ya yaklaşımını özetleyen kabininden hostes seslenmişti: bir karar tasarısmı hazırlama Bay Mehmet Başaran, Bay Mehmet Başaran lütsmı önermiş, biz bu fikrin de fen ön kapıya geliniz. yerinde olduğu kanaatindeyiz. Ön kapıya gitti. Uçağm merdivenlerinde bekleşen siOrta Doğu'daki Arapîsrail vil görevliler, Başaran'ı bir arabaya koyup, doğruca Yeihtilafınıh bugünkü aşamasınşilköy'deki karakola götürdüler. Telsizler çalışmaya başda bu mesele sorulmadan Orladı. «Tamam, uçaktan indirdik» diyorlardı.. ta Doğu'da bir Stratejijk konPasaportunu, biletini aldılar. Emniyete götürüldü. sensüse. varılamayacağı kanaaNe olduğunu anlayamıyordu. Birinci derece devlet metimizi daha önce belirtmiştik. murluğundan emekli olduğu için, geçen yıl Dışişlerinden SORU Gazeteler, «Avrupasaport almıştı. O pasaportun süresi daha bitmemişpa Konseyi içişlerimize karışır ti. Başaran, o geceyi Emniyette geçirdi. Bir ara, onu Sısa, Konsey üyeliğinden çekikıyönetime götürdüler* Belki Sıkıyönetimlik bir şey vardı. Oysa, yoktu. Sıkıyönetim görevlileri, «bizimle ilgiliriz» dediğinizi yazıyor. Bu söz si yok» dediler. Emniyete dönüldü. lerinizi doğrular nıısınız? Sorun şuydu: Başaran hakkında, 1971 yılmda, dışarı YANIT İçişlerimize hiçbir çıkmasının sınırlandığma ilişkin îçişleri Bakanlığmın şekilde müdahaleyi kabul etnıebir kararı vardı. O zaman Başaran Danıştay'a başvurdu. yeceğimizi c^aha önce de açıkla Danıştay, İçişleri Bakanlığmdan durumu sordu. Bakanmıştık. Bunu benden daha yet lık kararında direniyordu. Danıştay, bir oy farkla Bakili şahsiyetler de gerektiği şaran'ın başvurusunu reddetti. Ve Başaran, Milli Eğitlm şekilde vurgulamışlardır. Bakanlığmca bilgisini ve görgüsünü artırmak için gönSORU Yani Türkiye üyederileceği Almanya'ya gidemedi. Kaldı.. likten çekilebilir mi demek is1971 çıkış sınırlamasının da nedeni, Trakya'da 1953 tiyorsunuz? yıllarında kurulan «Köyleri Kalkındırma Derneği» adınYANIT Cevap verdim.. da bir dernekle ilişkisi olduğu savıydı. Savcılık, Başaran SORU Fransız Sosyalist hakkında, bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, «kovuşturPartisi Genel Sekreteri, Devlet maya yer olmadığı» kararını verdi. Dosyasında bu da Başkanı Evren'in Mitterrand'a varken, Başaran, yurt dışına çıkamıyordu. Çıkmaktan gönderdiği mesajın ardından vazgeçti. Öğretmenliğini sürdürdü. Aradan yıllar geçti. Türkiye'de basına sansür konul Yurt dışına çıkma sınırlaması ile ilgili olayı unuttu, duğunu öne sürmüş... gitti. * 1953'den sonraki yıllarda birşey daha oldu. Başaran YANIT Bu demeç, parti için, «öğretmenlik yapmaması, kitaplıklar gibi yerlerde admadır. Sayın Devlet Başkaçahştırılması» öngörülmüştü. 1960'ların Milli Eğitim Banımızm mesajı Fransa Cumhur kanlarından Bedrettin Tuncel, bunu değiştirdi. Şu ilkeyi başkanma. gönderilmiştir. Biz getirdi: resmi cevabı bekleyelim. O za«Hakkında savcılık ya da mahkeme karan olmadan, man yanıtımızı veririz. hiçbir öğretmen suçlanamaz. Ancak, mahkeme kararı SORU: Haig ile görüştünüz.. ile hakkında işlem yapılabilir» Bu, değişik bir anlayıştı. ABD'nin ortadoğu siyasetinde Bakanlıkta bu, ilk kez Başaran'a uygulandığı için «Başabir esneklik belirtisi var mı? ran kararı» diye anıldı. Sonra, birçok öğretmen bundan YANIT: General Haig ile göyararlandı. Başaran çok sevdiği öğretmenliğe döndü.. rüşmemizde ortadoğu sorunuUçaktan indirilen Başaran'a, güvenlik görevlileri, na genel olarak değindik. Ayyapacak bir şey olmadığını, Ankara'ya gidip Bakanhkrıca ayrıntılı bir görüş alışvetan, bu yurt dışına çıkma smırlamasmı kaldırtmasım rişi de yapmadık. önerdiler. O da kalktı, Ankara'ya geldi. Içişleri Bakanı AED'nin ortadoğu siyasetini Selahattin Çetiner, konuyla ilgilendi. Bir yazarın, bir biliyoruz.. Bu konuda kendileri ozanın hasta kızını ziyaret için yurt dışına gitmesine ile tam bir uyum içinde olduyardımcı olmak istedi. Başaran dilekçesini Bakana verğumuzu hiçbir zaman biz iddia di. Bakan, ilgililere «havale» etti. Başaran sevinerek tsetmedik. Aramızdaki başlıca tanbul'a döndü. Arha, iki ay geçmişti. Bir sonuç alınmıgörüş farkı Filistin konusunda yordu. 27 eylül tarihli mektubunda şöyle diyor: dır. Biz Filistin halkının kendi «...Gene de «boyun eğmeğe» içim razı değil. En az kaderini tayin etmesi hakkını onlar kadar bu yurdun çocuğuyum. Kendimi bildim biletanıyoruz.. Ayrıca FKÖ örgüli toprağımın, halkımın, çıkarları için savaşıyorum. Ama, tünü Filistin halkının temsilciakhmla, kalemimle. İşimle. Hiçbir örgütle ilişkim olsi olarak kabuı ediyoruz.. ABD madı. Alnımın akıyla hak bildigim yolda yürüdüm. Evbunları kabul etmiyor, bu baladıma gitmede, vblumıın kesilmesini bir türlü sindirekımdan bu alanda ABD'nin ormiyorum. Olağanüstü dönem olmasa, cayırtıyı koparacatadoğu politikası ile bizimki açım. Gene de yapılacak birşeyler olmalı, diyornm. Gerasmda tam bir uyum yokçcnde bir avukat, «Yolundan ahkonmuşsun, pasaportun tur. Bunu da zaten biliyoruz. alınmış, maddi, manevi zarara uğratılmışsın. Uganda'da SORU: Türk tş Genel Baş bile bu durumda tazminat davası açılabilir» dedi... Uyan kanı Denizcier îsrail'e gitti. diye yapmalı mı acaba? Ya da İçişleri Bakanına tel çekDışişleri Bakanlığı'mn bu ziya sem, eline ulaşır mı? retten önceden haberi oldu mu? Katil değüim, silahh eylemci değilim. Şu degilim, Bu ziyareti Türk dış politikası bu değilim. kıskıvrak bağlamyorum. Kızım hastanede, açısından nasıl karşıhyorsunuz? v anası hastane yollannda yaban elde canını terliyor. Ben, YANIT : Bu ziyaretten benim hiImedîJnm suçlarımm cezası olarak. kıvrandinlıyorum. şahsen haberim olmadı.. Eizim Olağanüstti dönem diye de ajfcımı acamıyorufn...» Bakanhğm da haberi olmadığı Başaran'a yanıt en sonunda iki gün önce geldi. Dıanlaşılıyor. Bu ziyaretin Türk şan çıkmasının sakmoalı olduğu, kendisine birkaç satsrail ilişkileri açısından aytırhk bir yazı ile bildirildi.. rıca değerlendirilmesi için bir aeden gönnüyorum. "Ekimin Füzeleri,, dizisinden Türkiye'nin adı çıkarıldı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD ile Sovyetler Birlıği arasında İ962 yılında Küba'daki füzeler üzerinde ortaya çıkan bunalımı konu alan «Ekimin Füzeleri» adlı Ameri , kan yapımı dizinin pazar gecesi TV'de yayımlanan son bolümünde filmin orijina! metni üzerinde oynama yapıldı ve Türkiye ile ilgili bölümler değişt'trilerek ya da çıkartılarak yayınlandı. Dizinin orijinal met'ninde bulunduğu halde TRT tarafından çıkartılan bölümler arasında Sovyet prezidyumunun Küba'dakj Sovyet füzelerine karşılık olarak Türkiye'deki Jüpiter fü zelerinin sökülmesini Başkan Kennedy'e öneren mektubu ve bunun ABD'deki tartışmalarının yer aldığı saptandı. Orijinal metin üzerinde değişiklik yapıldığı saptanan bölümler şöyle: Son bölümde Sovyet prezidyumunun ABD Başkanı Kennedy'e gönderdiği mektupta yer alan, «Sayın Başkan, Küba ABD'nin 90 mil açığmdadır» ifadesinden sonra şu cümleler yayından çıkartıldı: «Ancak, Türkiye burnumuzun dibindedir. Biz, Küba'daki silahların saldırıya yönelik olmadığını söylüyoruz. Ancak, siz Türkiye, Yunanistan ve İtalya'daki füzelerin saldırıya yönelik olduğunu söylediniz. Küba'daki füzeleri çekmemlz karşılığında sizin de Türkiye' deki füzelerinizi sökmenizi istiyoruz.» Yayından çıkartılan bir başka bölüm de Başkan Kennedy' nin mektubu aldıktan sonraki şu sözleri: «Bu pazarlığı kabul edemem. Bir tarafta Türkiye, Yunanistan, İtalya. Diğer tarafta Çin, Polonya ve Almanya.. Ülkeleri takas mı edeceğiz? Bu satranc oyunu mudur?» Hemen bunu izleyen saniyelerde Kennedy, çevresindekilere döner ve «Size kaç kere söyledim, bu füzeleri kaldırın diye» konuşur. Danışmanı Sörenson da Kennedy'e şu yanıtı verir: «Türk dışlşlerine füzelerin kaldırılmasını istediğimizi söylemiştik. Ancak bunu reddettiler. Bizim Savunma Bakanlığı da zaten füzelerin kaldırılmasına karşı çıkmıştı. Böylece könu unutuldu gitti..» Kennedv de yanıtında, «Bu füzeleri Türkiye'de tutmanın hiçbir yararı yoktur» der. Bu bölüm de filmin İngilizce orijinalinde bulunmasına karşı lık TRT versiyonunda yer almadı. Yine dizinin bir bölümünde ABD Dışişleri Bakanı Rusk, Sovyet Dışişlerj Bakanı Gromiko'ya, «Kruscef bizi gömeceğinizi söyledi» diye yakınma da bulunur. Gromiko da Rusk'a, «Biz öyle demedik, kapitalizmin bir gün kendi ken dini gömeceğini söyledik» şek linde karşılık verir. Bu bölümde yayından çıkarılmış bulunu yor. FÜZE BUNALIMI NEYDİ? Ünlü Küba bunalımı, Sovyetler Birliği'nin Küba'da kısa ve orta menzilli nükleer başlıklı füzeler konuşlandırmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkmıştı. ABD de bunun üzerine füzelerin yapımmı durdurmak ve sökülmelerini sağlamak amacıyla Küba'yı denizden karantinaya almış, Türki Ye de o dönemde karantinayı desteklemişti. Bunalım giderek büyümüş, bu arada Türkiye'deki Jüpiter füzeleri de ABD ile Sovyetler arasındaki pazarlığa girmişti. Bunalım, Sovyetfer'in füzeleri geri çekmesi ABD'nin de Küba'ya saldırmayacağı yolundaki anlaşmayla Türkiye'deki Jüpiter füzeleri sö külmüştü. İstanbul'un kurtulusu törenlerle kutlandı İSTANBUL HABER SERVİSİ İstanbul'ün düşman işgalinden kurtuluşunun 58. yıh dün kentin çeşitli yerlerinde düzenlenen törenlerle kutlandı. Vatan Caddesi'nde düzenlenen geçit törenine 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Haydar Saltık, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Akansel, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Doğan Toktamış, İslanbul Belediye Başlzanı Korgeneral Ecmel Kutay ile diğer asker ve sivil yetkililer katıldılar. îstanbul'da dün ayrıca Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda, Üsküdar'da da törenler düzenlendi ve 1. Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Haydar Saltık Harbiye Orduevi'nde, kutlamalan kabul etti. Vatan Caddesi'ndeki törende askeri birlikler, okullar ve muharip gazilerin geçişleri yol kenarın dan töreni izleyen yurttaşların büyük sevgi gösterileriarasmda oltlu. (Fotoğraf. Erdoğan KÖSEOĞLU) 1Otobüsle Ağrı'ya doğru yol alırken, yol kenarında biçilerek kümelenmiş otlar, ya da yoğun güneşin altında ot biçmekle uğraşan insanlar görüyoruz.. Kısacası, otlar, otlar, otlar... Yol boyunca hiç peşimizi bırakmayan, tükenmek bilmeyen bir manzara.. Karadeniz'de dağlardan arta kalan bir avuç toprak çay, fındık ya da tahıl üretimi ile değerlendirilirken,! Doğu'da toprak kendi haline bırakılıyor. Kimj kez sa? dece gübreleniyor ve bekle tiliyor. Hayvan besiciliği iki döneme ayrılıyor Doğu'da. Ya zın mera besiciliği, kışın ahır besiciliği. Haziran ayı sonuna değin yapılan besicilik, hayvanları meraya salmdk. Ekimkasım aylarında başlayan ahır besiciliğinde ise, kuru ot ve saman kullanılıyor. Yetkililer, bu yöntemi tek yanlı besr leme olarak niteliyorlar.. ÇAY FİYATLARI VE OTLAR Bu yıl havaların yağışlı gitmesi, ot üretiminin artmasına yol açnrıış. Açmış ya, satmak bir sorun olmuş.. Ağrı'nın merkezinde ki ot pazarına şöyle bir göz atmak bu durumun açıkça görülmesine yetiyor. Pazarda belediyeye ait kantarın önünü, ot yüklü araclar dol duruyor. Traktörler bir yanda dururken, sahipleri de bir gölge bulup bekliyorlar. Sürekli ot yüklü traktörler geliyor pazara.. Kantarın önünde bekleyen bir üreticiye yaklaşıp «ot bu yıt nasıl?...» diye sorduğurrtda «ot bol ama, işçi parasını zor çikartıyor.» yanıtını alıyorum.. Ağrı'nın Tutak Kazası'nın Atabindi Köyünden İbrahim Sevindi, «Ben köylü çiftçi bir vatandaşım» diyerek söze başlıyor: « Yalvarmaynan, kilosunu ya beş liradan satıyoruz. Ya da satamadan dönüyoruz. O da vilayet gibi bir yere gelip, bir iki gün bekleyi bekleyi.» Ne kadar otunuz var?. « 56 araba ot biçiyoruz. Bunun yarısını hayvanlarıma bıraktıktan sonra, yarısını da satıyorum.. Hayvanımız para etmediği icin, otu hayvanımızın bo ğazından kısıp satıyorum.. Şimdi ot da para etmiyor.. Temelll öldük biz..» r Ot neden para etmiyor?... « Karadeniz'de ot olma dığı icin, onlar bizim bura lardan ot alıyorlardı. Bu sene çay ve fındık fazla pa ra etmediği için onlar da al mıyorlar. Balyacılar da az para veriyorlar ota. Hepimiz gırtlağımıza kadar borçluyuz.» KANTARCI BALYACIYLA ANLAŞMIŞ İbrahim Sevindi'den ayrı lıp kantara doğru yöneldiğimde, az önce etrafımda Mustafa EKMEKÇİ HAYVANCILIK^F^ ~ Doğu yörelerimizde 1BILDIRICİ Basaran'm Serüveni... ÇAYVE FINDIK PARA ETMEYİNCE OfSAfÎLMAZ OLDU kuşkulu bokışlarla dolaşan gençle karşılaşıyorum.. Gene kantarcıya, «Günde ne k°dar ot tartıyorsunuz..» sorusunu yöneltip, «gazetecl benden bir şey anlayamaz..» yanıtını alınca şaşırıyorum.. Daha sonra köylerde do laşırken, «Gazeteci benden birşey anlayamaz»ın sırrı çözülüyor. Köylüler otlarının eksik tartıldığından yakınıyorlar. Kimileri, «Kantar cı, balyacılarla anlaşmış ot ları eksik tartıyor», gibi laflar ediyorlar. var ki, fındığı, çayı var. Çay da para etmeyince ota para veremiyorlar. Böylece ot fiyatı da düşüyor.» Baloluk köyünden Mehmet Bulut adlı üretici, balyacılara inanmıyor: «Otları balyacılara satmak zorunda yız. Bunlar bir şirket halinde. 6 7 kişidirler ama ortak çalışırlar. Otu geçen se ne 14 liraya sattık. Kışın 20 llrayı dahi buldu. Bu sene 5 6 liraya zor satıyoruz» diyor. Bulut'a «Siz neden balyalamıyorsunuz?» dediğimde de, «Birkaç kişi kendisi bağladı ama sataBALYACILAR madı. Balyacılar, bunlar bağlamayı bıraksın, yoksa Ot pazarının bir tarafında balya makinaları calışı ot almayız diye haber gön satmaya mecburuz, Hepimiz borçluyuz» biçiminde oluyor. Kocaman bir yığın halin deki otların, kışın açıkta saklandığını da söylüyor Ak kuş. Ve üzerini çav denilen iplerle kapattıklarını be lirtiyor. Ahır besiciliğindeki sorunlardan birisi de açıkta saklanan otların besin değerlerini yitirmeleri. Bir ziraat mühendisinin de söy lediği gibi, «Kışın ölmeyecek düzeyde hayvan beslendiği bir yana, verilen otta tia besin değeri yok.» Ot dışındaki besi maddelerinden biri yapay yemler. «Kokuyor» diyerek, yapay yem kullanmıyorlar. Bir diğer besi maddesi kusbe ama, Ağrı'da ucuz ve bol küsbe sağlayacak şeker fabrikası, yıllardır tamamlanıp üretime geçememiş. Küsbeyi Erzurum'dan getir mek gerekiyor. Onu da ancak birkaç kişl getlrebiliyor. 40 YILLIK MERA KAVGASI Başlıca hayvan yeml ot olunca, meraların sahipliğl de, önemll bir sorun olmuş Doğu'da. Meraların sahipliği üzerine çıkan çatışmalar da kimi insanlar ölmüş, kimileri yaralanmış. Ama insanların uğruna öldüğü meralar kimin olacak sorusu, yıllarca yanıtlanamamış ve 30 40 yıl önce baş layan bu kavga sürüp gitmiş. Cumaçayı nahiyesinin Baş cavuş köyü 40 yıldır süren bir mera kavgasını yaşıyor. 10 bin dekarlık meranın kav gası 1941'lerde başlamış. Komşu Sırdo köylüleri ile Başçavuş köylüleri ve köy muhtarı arasındaki kavga, halen cözümlenebilmiş değil. Mera kavgası 1941 yılmda Sırdo köylülerinin mü dahalesi üzerine, mahkemeye yansıtılmış. Mahkeme 1944 yılında Sırda köylülerinin işgalini kaldırmış. Karar 1951'de yürürlüğe konmuş ve mera, muhtar Meh met Şahin'in ailesine teslim edilmis Ancak mera, 1974 yılında yeniden catışmalara neden olmuş, kimileri yaralan mış. Sırdo köylüleri mera üzerinde çadır kurmuşlar. Ama, mahkeme köylüleri meradan çıkartmış. Şimdilerde, catışma yeniden alevlenmiş durumda. Sırdo köylüleri konuyu Ağrı İl İdare Kurulu'na götürmüş ler. İl İdare Kurulu'nun atadığı bilirkişi, köylüleri haklı bulmuş. İl Teknik Ziraat Müdürlüpü de konuya ilişkin görüşünde, meranın köylülerin ortak mali olarak kullanılmasını önermiş. Başçacuş köyü muhta rı Mehmet Sahin, şimdi elindeki mahkeme kararları ve tapu ile meranın köylülere verilmesini engeüemeye calışıyor. Ağrı'da mera kavgaları tükenir, çözümlenir gibi değil. Merkeze baâlı köylerde halen süren 5917 mera ihtilafı var. YARIN: Hayvanlar yaz başlarında besinsizlikten ölüyor. Ağnda mera kavgaları tükenir, çözümlenir gibi değil. Halen sürmekte olan 5917 mera ihtilafı var yor. Balyacılar bir tarafta ot satın alıp diğer tarafta balyalıyorlar. Balyalanan otlar başka yörelere gönderilmek üzere, kamyonlara yükleniyor. derdiler. Bunun üzerine onlar da balyalamayı bırakmak zorunda kaldılar. Balyalamak için 2 2.5 milyon gerek. Balyacılar bizden 5 liraya alıyor, ama Karadeniz'de 25 liraya satıyorlar» Balyacıların en çok ya diye yakınıyor. kındıkları şey, çay fiyatlaKent içinde ot yüklü trak rının düşük olması. «Otu sa törler, kamyonlarla karşılatamıyoruz» diyorlar. Köylülerin sıkıntısı ise, daha de şınca, aklıma takılan bir ğişik. Onlar hem ot fiyat soru var: «Yetiştirilen ot sa larından, hem de balyacı tılıyor ama, kışın da kendi hayvanları icin ot gerekiyor. lardan yakınıyorlar. O zaman cok pahalıya alıBir balyacı şöyle anlatı nıyor da neden yeterince saklanmıyor?» yor: «Biz burada yetişen otun Bu soruyu Akkuş'a sorçoğunu Karadeniz bölgesl dum; yanıtı, «Kendi malımı ne satıyoruz. Onların nesi za ot saklıyoruz. Ama ot YHKnın aynî işyerinde imzaladığ] sözleşmeleri farklı ücret uygulaması getirdi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Hakem Kurulu'nun Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Divriği madenleri işyerin de imzaladığı işkolu ve işyerl sözleşmeleri işçiler arasında farklı ücret uygulamasına neden oldu. YHK'nun 1800 işçinin çalıştığı bu işyerinde eski sözleşmeleri dikkate alarak zam yap ması, Yeraltı Madenİş Sendikasına üye işcilerin Maden Federasyonuna bağlı işciler' den günlük 21 lira ile 77 lira arnsında değişen oranlarda ek sik ücret almasına neden oldu. 12 Eylül'den önce Cevher İş bu işyerinde işyeri sözleşmesi imzalamış ve işcilerin asgari günlük ücretleri 354.15 lira olarak belirlenmişti. ' Aynı dönemde Maden İş Federasyonu da işkolu düzeyinde bir sözleşme imzalayarak işçilere 12 lira d*ha zam almıştı. Cevher iş daha sonra Y»raltı Maden İş'e katılmıştı. ve Kusadası DevYol dava sında bir idam istendi ANKARA Ankara Sıkıyöne tim Komutanlığı Askeri Savcılığı, 7 sanık hakkında Dev Yoı örgütüne üye almak suçun dan 7 yıl ile 20 yıl arasında de ğişen hapis istemiyle dava açtı. 9> S numaraü Mahkemede «Stlthb ve 9»rdı tehdit suçundan» yargılanan Fuat Alkan ve 5 arkadaşı 11 yıl ile 2 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. BURHANtYE Ankara eski Belediye Başkanı Ali Dinçer ve 5 arkadaşı hakkında gizli örgüt kormak ve TC aleyhinde bulunmak suçlanndan ağır ceza mahkemesinde açılan davanm dünkü duruşması, tanıkların dinlenmesi için başka bir güne ertelendi. KONYA 2. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı, Ülkü Yolu Derneğine mensup sağ eylemci Uğur Gökhan'ın arandığını bildirdl. Haber Merkezi Söke ve Kusadası Dev Yol örgütü da vasma 2 Numaralı Mahkemede başlandı. Duruşmada iddianamesini okuyan askeri savcı 11*1 tutuklu 13 sanıktan Mehmet Gezici hakkında idam istedi, diğerlerinin ise 5 ile 15 yıl arasında hapis istemiyle yargılanmalarını talep etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle