Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 EKÎM 1981 * * * * Cumhuriyet 9 t İSTANBUL'da çarşamba günü ölen 196ı Anayasası hazırlayıcılarından Prot. Dr. Hüseyin Nail Kubah'nın cenazesi bugün Beyazıt Camii'nde kılınacak namazdan sonra Kartal Maltepe Mezarlığı'nda toprağa verilecek. ) TÜRKİYE ile Polonya arasında konsolosluk sözleşmesi dün Ankara'da imzalandı. > SAYIŞTAY Başkanlarmın görev sürelerinin sona ermesinden sonra üye olarak kalabilmelerine ilişkin yasa MGK tarafından onaylandı. ) YTJRT dışında görev alacak öğretmenlerin seçme smavı Istanbul ve diğer on il merkezinde yapıldı. > ÜNİVERSİTELERARAS1 Kurulun dün Kayseri'de sona eren toplantısmda öğrencilerin lise ve dengi meslek liselerindeki puanlarımn gelecek yıl yapılacak Üniversitelerarası Seçme ve yerleştirme Sınavında değerlendirmeye tabi tutulmaması kararlaştırıldı. Kararın ortaya çıkabilecek güçlükler nedeniyle ahndığı bildirildi. > SAĞLIK v© Sosyal Yardım Bakam Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu dün tstanbul Lepra (Cüzzam) Hastanesi'nde incelemelerde bulundu. > BİR evlilik akdine dayanmayan birleşmelerden dogan çocuklarm neseplerlnin düzeltilmesi ve bu birleşmelerln evlilik olarak tescil edilmesine ilişkin yasaya açıklık getirildi. Çocuk nüfusa baba hanesine annesinin adıyla yazılacak. KiSA*! Evren: Gecmisten (Baştarafı 1. sayfada) yen istikametlere sürükleyebileceği inancı içerisinde olduğumuzdan dolayıdır ki, bütün konuşmalarımda hür, demokratik, parlamenter slstemin yeniden sağlam temeller üzerine kurulacağını, her şeyi ile bozulmuş bir idarenin kısa sürede düzeltilemiyeceğini ve bunun için de makul bir süreye ihtiyacımız olduğunu dile getirmiştim. Parlamenter demokraslnin siyasi partilerle gerçekleşen bir sistem olduğunun bilinci içerisindeyiz. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Bundan dolayıdır ki, siyasi partiler rejimini benimsemiş her demokratik ülkede olduğu gibi milletimizin kaderi, siyasi partilerin gücüne, görüş ve düşünce doğrultusuna ve özellikle yöneticilerinin ehliyet ve dürüstlük dereceierine kesin olarak bağlıdır. Siyasi partüer, devletin gücünü azaltan veya parçalayan, vatandaşları birbirine düşman cepheler haline getiren kuruluşlar olamaz. Siyasi partiler Anayasa ve kanunlar çerçevesinde devlet işlerinin ve bütün kamu faaliyetlerinin daha iyi yürütülmesi, bütün vatandaşların huzur, güven ve refaha kavuşması için programları istikametinde ancak meşru bir rekabet içinde bulunabilirler. Başka bir deyimle, siyasi partilerin vatandaşlar arasında uzlaşmaz ayrılıklara, kırgınlıklara ve bölünmelere asla yer vermeden medeni ve seviyell bir hizmet yarışı yapmaları gerekir. HANGİSİ GÖREVİNİ YAPTI? Şimdi elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim, acaba milletin kaderinde baslıca rol oynamış partiler ve yöneticilerinden hanpisi 12 Eylüle gelinceye kadar bu görevin idraki içinde oldu? Bu yöneticilerden hangisı davlet çatıstnın çatırdayarak yıkılmaya başladığmı görüp de milletin refah ve huzuru, devletin bekası için kişisel ve partl çıkarlarından feragatta bulunabildi? Ve yine vicdanımıza danışarak şu soruya cevap arayalım: Hangi siyasi parti ve yönetfcisi 12 Eylülden sonra siyasi ihtirasını bir müddet olsun durdurup da, yıkılan devlet düzeninin tamiri icin beklemeyl tercih ettl? Aksine basm ve diğer yollarla eskiden olduğu gibj birbirlerine sataşmaya, sen ben kavgası vapmaya ve gizli kapılar arkasında toplantılar düzenleyerek yalan haberler yayarak temiz vatandaşları mevcut yönetim aleyhine zehirleme içerisine girdller. Hatta ilk yapılacak seçimde iktidara gelecekmiş gfbl yandaşlarına şimdiden makam, mevki ve menfaat dağıtma vaadlerinde bulundular. Bu suretle 12 Eylüle kadar ülkeyi nasıl yönetmişler ise ahşkanlıklar içerisinde olduklarını ortaya koydular. Bu siyasi partilerin yöneticileri hâiâ birbirlerine karşı o kadar kin ve nefretle dolular ki, bugün siyasi faaliyetlere müsaade edilmiş olsa, tekrar 11 Eylül 1980 günü kaldıkları noktadan yine bildikleri yolda yürümeye devam edeceklerinden kimsenin kuşlcusu olmasın. BU PARTİLERLE DEĞİL Türkiye'de siyasi partilere dayalı demokratik parlamenter sistem mutlaka kurulacaktır. Ama mevcut bu partilerle değil. Yıkılan bir binanın enkazım kullanarak yapılan bir bina nasıl çökerse, yurdu 12 Eylül öncesine getiren partilerle kurulacak bir demokrasi de yeniden yıkılmaya mahkum olacaktır. Sağlam olması için yeni malzeme İle yapılan binada olduğu gibi, biz de hür demokratik parlamenter sistemimizin ancak yeni anayasa ve partiler kanununa uygun olarck kurulacak yeni siyasi partilerle inşa etmenln mümkün olacağına inandık ve milletin de isteği doğrultusundo mevcut partilerl feshetme kararını aldık. Ayrıca Danışma Meclisi'nin her türlü etkiden masun olarak rahat ve huzurlu çalışabihnes! için de bu yola başvurulmasına zaruret duyduk. Kurucu Meclis'in meydana getireceği anayasanın milletçe kabulünden sonra hazırlanacak siyasi partiler kanununa uygun olarak ihtiyaç duyulacak yenl siyasi partiler kurulacak ve bu partiler ile normal seçlmlere gidilecektir. VAADLERİMİZİ YERİNE GETİRDİK 12 Eyiül'den berf millete vaadettiklerimizl adım adım tahakkuk ettirdik, çok şükür bütün vaadlerimlzl zamanında yerlne getirdik. Eğer mevcut partiler ve yöneticileri milletin gösterdiği anlayışı gösterebilseler, kendilerini geçmişin kin ve nefretinden temlzleyebilseler, kendi içimizde halledeceğimiz problemleri dış ülkelere Jurnal ederek bir takım kuruluşlar vasıtasıyla biz baskı yaptıfma denemelerine girişmeselerdi, belkf bu kararı almak gereğlni duymayacaktık. Bunlarin hiçbirisini yerine getirmeyenler gitmelj ve geçmişten ders alarak kurulacak yenl partiler sahneye çıkmalıdırlar. Şlmdlye kadar söylediklerimi özetleyecek olursam: Partilerin kısır, fakat klikleşmiş, bugüne kadar kj başarısızlıkları sabit olmuş kişilerln kurduğu kadro çemberinl kaldırarak geçmlşteki hatalardan şfddet ve yolsuzluklardan doğrudan veya dolaylı olarak sorumlu olmayan kişilerle çalışmasını temln etmek, bütün devlet teşkilatına sızmış olan kişisel menfaata dayalı partızan hareketlerin önünü almak. Danışma Meclisi'nin geleoeğe dönük olarak rahat ve huzur İçinde her türlü etkilerden uzak çalışmasım sağlamak. En hayati milli çıkarlarda dahl uzlaşamayan partlleri geçmişte bırakarak Türkiye'de kurulacak özgürlükçü demokraslye, acı hatalardan sorumlu olmayan, ideolojik doğmatik sapıkhklardan uzak, Atatürk ilkelerinde birleşebilen geleceğe dönük partilerle yeniden başlamak maksadıyla, partileri feshetme kararı almmıştır. Ümit ediyoruz ki bundan sonra kurulacak partiler, Atatürk ilkelerini esas alıp 1950'den beri yapılan hatalardan ders almış olarak faaliyette bulunurlar ve Türkiye'yi tekrar, 1950'a, 1971'e ve X980'e getlrmezler. Bu husus tamamen sizlerln elinde ve sorumluluğunuzdadır sevgill vatandaşlanm. Eğer sizler yeni partilerin kurulmasında ve ileride yapılacak seçimlerde dikkatli davranır da, ülkeyi geçirdiğimiz karanlık durumlara getirmeyeaeklerl seçerseniz, Türkiye daima iyiye, güzele ve ileriye hızla gidecektir. Hepinize sevgiler ve saygılar sunarım.» SECİM VAR (Baştarafı 1. sayfada) dan NATO, Yunanistan açısınviren TV proıektorlerınin ışığın dan ötekj ülkeier için olduğun da şehrin civar semtlerine ka dan çok daha değişik bir kodar seslenen hoparlörlerden nudur.» yükselen «Güneş doğuyor» Papandreu'nun bu açıklama şarkısı hep birlikte soyleniyor, ları PASOK liderinin artık NA calan öteki parçalar arada bir TO'nun askeri teşkilatından ay kesilerek «Andreas Başbakan» rılmak şeklinde başlangıçta sloganı ve buna ek olarak ortaya attığı düşünceleri şimdi «PASOK Halk İktidar» slo NATO'yu Türkiye'ye verilen si ganı tekrarlanıyordu. lahlar ve Kıbrıs konusunda bir Gözlemcılerın tahmini mıtin pazarlık konusu haline getirge katılanlarm sayısının Ko mek istediği izlenimıni yarattı. DÜN GECEKj MİTİNG münist Parti'nin üc gün önce Yeni Demokrasi Partisi'nin herkesi şaşırtan miting topluluğundan cok daha fazla oldu dün gece saat 21'de yaptığı ğu yolundaydı. Gerçekten de, mitingte Anayasa Meydanı'nda bir kere, Komünist Parti yan gene büyük bir kalabalık topdaşlarının o gün meydanda dilandı. Mitingler televizyonda siplinli sıralar halinde yeral verildiği icin Yeni Demokrasi malarına ve aralarında boşlukçilerin şöyle bir metod uygular bulunmasına karşılık bu mi lamasını PASKO'cular protesto tinge, fazla organize olmaksı ettiler. Önceki geceki PASKO zın tek tek kişiler ya da ailemitinginde meydanın bir ucun ler olarak gelen PASOK'çular, daki Parlamento Meydanı'nın birbirleriyle omuz omuza, sırt üstüne seyirci alınmıyor, bu sırta haldeydiler. Ve komünist yüzden televizyonda ekranın lerin 100 kişiyle doldurduğu bir o bölümü boşmuş gibi görünü köşeye 200 kişiyle sığınmış yordu. Oysa bu gece istisna ohaldeydiler. İkincisi: Komünist larak seyirciler oraya da alınlerin meydana acılan caddeledı ve ekranda orası da doluyri dolduran sıraları PASOK'çumuş gibi göründü. Gerçekte larda çok daha gerılere doğise Yeni Demokrasicilerin miru uzanıyordu. tingindeki katılanlarm yoğunlu PAPANDREU'NUN ğu biraz daha az, sıralar biraz KONUŞMASI daha seyrek, biraz daha az Andreas Papandreu'da ko yoğundu. nuşmasında, mitingin «BaşbaDün geceki miting ile Yunakanlık mitingi» iddiasma uy nistan'daki seçim konuşmaları gun bir üslup kullandı. Önce sona ermiş oluyor. Artık herPASOK'a karşı Yeni Demokrakes pazar gününü bekliyor. si çevrelerinde işlenip duran «Bunlarin yaptığı komünistliktir. Herkesin malını elinden almak istiyorlar,» yolundaki propagandaları «İlkel yalanlar» olarak niteleyip, PASOK'un programında llan edilen banka ve büyük şirket sosyalizasyon lannın dışında, kimsenin malıy la, mülküyle, servetiyle ilgili bir niyeti olmadığını vurgulayıp, orta sınıfa güven vermeye çalıştı. Yunanistarr da GOZLEM (Baştarafı 1. sayfada) Ancak, uygulama boyle değildir. Yeni bir anayasal düzen getırecek olan «asıl kurucu iktidar» belli bir dünya görüşüne. sıyasal ınanca ve ıdeolojiye bağlıdır. Bu yüzden getireceği anaydsal düzen, bu dünya görüşü, bu siyasal inanç vebu ideoio|iye*göre bıçımlenir. Anayasa hukuku gelişmelerı, devletlerın hiç de öyle kendıne özgü, özgün anayasalarına tanık olmuyor. Anayasa yapımcıları, genellıkle, başka ülkelerdeki anayasal metinleri, şu ya da bu ölçüde değiştirerek bünyelerine uydurmaya çahşıyorlar. Bir bakıma, anayasalar, açıkca birbirlerınden «kopya» ediliyor. Örneğin Fransız anayasası kopya ediliyor, örneğin İtalyan anayasası kopyo ediliyor, örneğin Alman anayasası kopya ediliyor. «Kopya» bir anayasanın tümüyle alınması biçiminde gerçekleşmiyor elbet... Bir anayasanın temel sistemı benimsendıkten sonra, bir başka anayasanın bir bölümü, bir başka anayasanın yine bir başka bölümü ya da maddesi alınıyor, çevriliyor, uygulanıyor, böylece «Anayasal metin» ortaya çıkıyor. Sonra yakınmalarla karşılaşıyoruz: Efendim bu anayasa bünyemize uymuyor... Peki «bünyemize uygun anayasa» nasıl bir anayadır? Bu «bünye» ne gibi bilımsel araştırmalarla ortaya çıkıyor? Kim biliyor bu «bünye»yi? kim araştırıyor? Kimse! Gerçekte, bunlar pek belli değildir, ama ağızlarda bir «bünye» sözü dolaşıp, durmaktadır. Bünyemize aykırıdır... Şimdi, «1958 Fransa Anayasası» örnek alınacaksa, bu anayasanın Türk bünyesine uyup, uymadıgını nasıl anlayacağız?. Geçmiş ğünlerde, bu anayasanın benimsetilmesi için biri maliyeci, biri ekonomist, biri de siyasetçilıkten ayrılma büvükelçi etkili girişimlerde bulunmuşlardı. Bu «Üç silahşör» hiçbiri anayasa hukukçusu değildi; nereden bilebilirlerdi, bir Fransız anayasasının, şu bunalımlı Türkiye'de «bünyeye uygun» olduğunu? bildiklerini pek sanmıyoruz. Anayasaları «her derde deva» sanıp, «Anayasa fetişizml» yaratmak, korkarız, gelecek için insanları cok derin düş kırıklıklarına uğratacaktır. Fransa nire, Türkiye nire beyim? T E K Z İ P CUMHURİYET GAZETESİ YAZIİŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNE " CAĞALOĞLU İSTANBUL Gazetenizjn 13 Ekim 1981 salı günu nüshası Gözlem sütununun yedınci sahıfesindekı devamında, yazar Uğur Mumeu tarafından yazılan yazıya mesnet olan bilgi ve tarihler yanlış olup, doğrusu savcılığnnızın defter kayıtlarına göre aşağıya çıkarılmıştır: Tercüman Gazetesi yazarınin 979/4 sayılı dosyası, 28.1.1981 tarihınde mahkemeden memuriyetimize verilmiş aynı gün Yargıtaya postalanmıştır. Dosya Yüksek Yargıtaydan 15.7.1981 tarihinde dönmüş ancak Yargıtay Baş savcılığının 15.7.1981 gün 1925 sayılı tel yazılan ile istendiğinden 16.7.1981 günü tekrar Yargıtay Baş savcılığına gönderilmiş halen de oradadır. Şu hale göre dosya; yazarın verdiği tarihler arasında Yargıtay'da Incelemede bulunmuş olup savcılığımızda bir gün dahi beklememiştır. düzeltiriz. 14.10.1981 Zeytinburnu Cumhuriyet Savcısı İsmall Hakkı İpllkcloğlu Siyasi partiler (Baştarafı 1. Sayfado) turKi yardımcı kuruluş ve yan organlarının para dahlı faşınır ve taşınmaz bütün malları bu kanun yürürlüğe girdiği tarmte hazineye geçer. Madde 3 Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Atatürk'ün düzenlediği vasiyetnameye göre, tnaliki olduğu bütün para ve hisse senetleriyle Çankaya'daki taşınır ve taşınmaz mallarımn, o tarihte mevcut tek parti olan Cumhuriyet Halk Partlslne belirttiği şartlarla tevdi ettiği Idaresi görevi, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren vasiyetname uyarınca tam ve noksansız olarak Devlet Başkanlığı Genel Sekreterliği'nce ifa olunur. , Madde 4 Siyasi partl mallarımn hazineye intikaline İlişkin tasfiye işlemleri, en gec bir ay içinde Maliye ve İçişleri Bakanlarınca müştereken hazırlanacak yönetmelikte , belirtihen usul ve esaslara göre bu Bakanlıklarca yapılır. Madde 5 2325 sayılı kanun hükümlerine göre kayyım tayln edilmiş olan siyasi partilerle ilgili tasfiye işlemlerinde bu kayyımlar da diğer görevlilerle müştereken görev ifa ederler. Tasfiye işîemi biten siyasi partideki kayyımin görevi kendiliğinden sona erer. Madde 6 Milli Güvenlik Konseyi tarafından yeni bir kararla değiştirilmedikçe 2 Haziran 1981 gün ve 52 sayılı Milli Güvenlik Konseyi kararında yer alan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Madde 7 13 Temmuz 1965 tarih v e 648 sayılı siyasi partiler kanunu ile ek ve değışiklikleri yürürlükten kaldırılmıştır. » Madde 8 Bu kanun yayımı tarihlnde yürürlüğe girer. Madde 9 Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.» YASANIN GEREKÇESİ Milli Güvenlik Konseyi üyeleri, Orgeneral Nurettln Ersin, Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Oramiral Nejat Tümer, Orgeneral Sedat Celasun torafından Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığı'na verilen yasa önerısinin gerekçesi aynen şöyle: «Ülkemizin Içine sürüklendiği çok ağır ve tehlikeli ortamda tarfhl sorumluluk duygusu ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin gercekleştirdiği 12 Eylül Harekâtında parlamento ve hükümet feshedilmfş, siyasi partilerin faaliyetleri de bütünü İle durdurulmuştur; bu tarihten sonra da, bazı siyasi partl mensuplarının ve yönetlcilerinin yazı veya demeclerle, siyasi amaçlı faaliyet gösterdikleri veya siyasi nitelik taşıyan davranışlarda bulundukları dikkati çekmlş, Türk toplumunun muhtac olduğu huzur açısından bu gibi faaliyet ve davranışların önlenmesi maksadıyla 52 sayılı MGK kararı alınmış ve yayınlanmıştır. KURUCU MECLİS Türk miiletinin Içtenlikle benimsedlğl hür demokratik dev| let ve toplum düzenlnin Atatürk'ün gösterdiğl yönde sağlam ' ve sağlıklı görülmesi için 12 Eylül 1980'den bu yana büyük gayretler sarfedilmiş ve yol almmıştır; Türk Silahlı Kuvvetler adına 12 Eylül Harekâtının başında llan edllen hedeflere bfr an önce ulaşmak ve hür demokratik devlet düzenlnl, sağlam ve sağlıklı kurmak Için MGK Kurucu Meclisin Teşkill hakkındaki kanunu kabul ederek yürürlüğe koymuştur. Bu kanunun başlangıç kısmında 12 Eylül Harekâtının amacına uygun olarak şöyle denilmiştfr: (Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin ve milletin bütünlüğü ve bölünmezliğı ve toplumun huzuru korunarak, milli dayamşma ve sosyal adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarmdan ve temei hürriyetlerden eşitlik IIkeslne göre yararlanmasını ve hukukun üstünlüğünü sağlayacak demokratik, laik hukuk devletinin kurulması için gereken hukuki düzenlemelerle anayasayı, siyasi partiler ve seçim kanunlarını yapmak ve varlığı genel seçimlerle kurulacak TBMM fiiien göreve başlayınca sona ermek üzere Kurucu Meclis kurulması kararlaştırılmıştır.) İNTİKAL HÜKÜMLERİ , MGK Başkanı ve Devlet Başkanı tarafından 12 Eylül harekâtının başından İtibaren çeşitli vesilelerle açıklanan program uyarınca yenl anayasa hazırlanıp. Halk oyuna sunulacak ve yenj anayasa Türk milletince tasvip edilen ihtlva ettiği intlkal hükümlerine göre yürürlüğe girecektir. Millet tarafından tasvip edilecek Anayasa'nın ilkelerine uygun yenl partiler kanunu yürürlüğe konulup, yeni siyasi partilorin kurulmasına ve teşkilatlanmcsına yeteoek makul bir süre geçtlkten sonra Kurucu Meclism kabul ettiâj seçim knnununa göre, genel seçimler yapılacak ve Millet Meclisi toplanacaktır. SİYASİ SORUMLULUK TEVCİHI 12 Eylül 1980 tarihinden önce tek başına veya koalisyon haünde iktidarda buluncn yahut ana muhalefet veya muhalefet partlsi olarak faaliyet göstermiş olan partilerin yöneticilerine siyasi sorumluluk tevcihi uygun görülmemlş, ancak, bugüne kadar feshedilmeleri cihetine gidilmeyerek, yalnızca bütün siyasi partilerin siyasi faaliyetlerinin durdurulması ile yetinilmiştir. Parlamenter demokrasj hic süphe yok ki, siyasi partilerle gerçekleşen bir sistemdir. 1961 Anayasası'nın 56'ncı maddesinde de belirtildiği gibi, siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgecilmez unsurları oiarak kabul edilmektedir. Bundan dolayıdır ki, siyasi partiler rejimini benimsemiş her demokratik memlekette olduğu gibi milletimizin kaderi, onun siyasi partilerinin fikir gücune, görüş ve düşünce doğrultusuna ve yöneticilerin ehliyet ve dürüstlük derecelerine kesin olarak bağlıdır. Siyasi partiler, devletin gücünü azaltan veya parçalayan vatandaşlorı bîrbirine düşman cepheler haline getiren kuruluşlar olamaz. Siyasi partiler, anayasa ve kanunlar çerçevesinde devlet işlermin ve bütün kamu faaliyetlerinin daha iyi yürütülmesi bütün vatandaşların huzur ve refaha kavıışması için programlorı istikametinde, ancak meşru bir rekabet yapabilirler. YANLIŞ DEMOKRASİ ANLAYIŞI Çok partili siyasi hayatımız boyunca çok kere yanlış bir demokrasi an'ayışı yüzünden süre gslmiş derin ayrılıkları ve hatta bölünmeleri ortadan kaldırmak için yeni Anayasa'dan «onro yen) bi' siyasi partiler ortamı yaratmak şarttır. Bu itlbarla, yenl anayasa ile yenl partiler kanununun kabulünden sonra memleketin ihtiyacına uygun yeni seçîm partiler rejimlne göre, yeni partilerin kurulup, faaliyette bulunmalarına imkan vermek geçmişin çekişmelerine değil, geleceğe dönük bir siyasi hayata elverişli ortam yaratmak ve Kurucu Meclis calışmalorını milli hedefler istikametinde ve hiçbir surette gölgelemeden sürdurebilmek icin 12 Eylül 1981 tarihinde mevcut olup da faaliyetleri esasen durdurulmuş olan siyasi partilerln bütün teşkilatı, yardtmcı teşkilatı ile birlikte Teshi zaruri görülmüş ve bu nedenie kanun teklifi hazırlanmıştır.» NOTLAR Mahdlle kahvelerinde toplanîıları secım r Bayram izin süresini (Baştarafı 1. sayfada) ram öncesine rastlayan ekim ayınm 9'unda 6 günlük izin is teğiyle savcılıga başvurdu. Ci 200 ve (Baştarafı 1. sayfada) fından incelenmesi, değerlendi rilmesi ve kararın yazılması büyük zorluklar çıkarmaktadır. Oiğer taraftan 200 ve daha çok sanıklı davaların yurdun bir çok değişik yerinde ika edilmiş olması karşısında, du ruşnıa safhasında suçıın işlen diği verlerde delil toplama keşif ye benzeri usulü işlemlerin iki hakim tarafından vapılnıa zorunluluğu olması da davanm gereksiz vere uzamasına ve bir takım güçlüklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Yukarıda kısaca açıklanan nedenlerle 200 ve daha çok sa nıklı davalarda hakimler, durusmanın yönetimi, delillerin değerlendirjlmesl ve kararın yazılması vönünden ortaya çıkan bu gihi zorluklann gide rilmesi maksadıyla 353 savılı askeri mahkemeler kuruluşu ve vargılama usulü kanununun 2. maddesine bir fıkra ekleve rek askeri mahkemelerin dört askeri hakim ve bir subay üyeden olusacağı yolunda hu ka nun teklifi hazirlanmış hulunmaktadır. Bu teklif hazırlanirken mahkeme hevetini olustu ran hakim üve savısının artırıl masmın sanıklar vönünden de daha güvenoeli bir durum oldııeu gerçeğinden hareket edilmistir. 353 sayılı askeri mahkemeler kuruluşu ve varçılama usulü kanununda vapılan değisiklige naralel olarak 1402 savılı Sı* l^ivönpfîrn kammıında da değişiklik yapılmıştır.» nayet sılçundan 19 yıl hapis ce zasına mahkum olan Yılmaz Gü ney'in dilekçesi incelendi ve kendisine Muş'a gitmek üzere 6 gün izin verildi. Bayramı Muş ilindeki Kültür Mahallesi Bahçelievlerde 64 no'da geçire ceğini belirten Yılmaz Güney ((Pütün)ün izni önceki gün so na erdi, ancak kendisinın geri dönmediği anlaşıldı. Adana'nın Yumurtalık ilçesin de film çevirdiği sırada bir tar tışma sonucu aynı ilçenin hakımi Sefa Mutlu'yu öidürmek suçundan 19 yıl ağır hapse mak kum edilen Yılmaz Güney'in geri dönmeyişi endişeyle karşılandı. Isparta savcısı A. Kemal Sayğaç «Daha önceki izinlerinde bir aksama olmamışiı.» dedi. Yılmaz Güney'in geri dönme mesi üzerine savcı, aktörün yurt dışına kaçabıleceği ihtima li üzerınde de durulduğunu belirtti. «Öldürdüğü Yumurtalık Hakiminin yakınları tarafmdan da öldürülebileccğini sanıyoruz» dedi. 44 yaşındaki Yılmaz Güney Isparta Cezaevine İmralı'dan nakledilmişti. Yılmaz Güney'e daha önce iki kez izin verildiği, son izninde dönmemesi üzerine yurt sınır kapılarına telsiz çekildiği bildirildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri ise Yılmaz Güney'in rapor da alabileceğirri, bu nedenie gerçek durumun önümüzdeki ğünlerde aydınlığa kavuşacagım belirttiler. Cumhuriyet muhabirinin yetkililer den aldığı bilgiye göre Güney'in cezasının bitimine 4 yıldan az bir zajnan kalmıştı. 2148 sayılı yasa hükümlerine göçe bir hükümlü daha önce ceza suçu işlememişse' cezasının üçte biri affediliyor ve cezaevinde iyi hali nedeniyle de her 30 günü 36 gün olarak sayılıyor. yine salındı (Baştarafı 1. sayfada) ve konuşma bana ait değildir. Bu sebeple kabul etmiyorum» dedi. Erbakan MGK'nin bir nolu bildırısine göre bu davanm açılmaması gerektigi görüşünü de savundu ve bu konuşmalarının Meclistetci konuşmalarının benzeri olduğunu belirtti. Erbakan ve avukatlarımn salıverüme istemine Askeri Savcı da katıldı. Mahkeme Ileyeti daha sonra isteği uygun bularak Erbakan'ın salıverilmesini kararlaştırdı. MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan karardan sonra saat 15 sıralarında tutuklu bulunduğu Askeri Dil ve îstihi^trat Okulu'ndan tahliye edildi. Dış politika alanında ise, daha önce NATO, Ortak Pazar ve Türkiye ile ilgili olarak söy lediklerini bir derece daha yu muşattı. Seçim kampanyasının başında «NATO'dan çıkmak, Ortak Pazar'dan çıkmak» diye başlayıp derece derece yumu şayan dış politikasını, bu defa NATO'nun ve Ortak Pazar'ın Yunanistan'ın çıkarlarına aykırı olan yönlerini eleştiren bir çizgiye oturttu. Türkiye'ye İse daha ılımlı bir uslupla yeni bir dostluk çağrısı yaptı. Papandreu'nun miting konuş mas'nda ilk defa söylediği: «Türkiye ile barış istlyoruz. İşbirliği isityoruz» sözleri topluluğun şiddetli alkışlarıyla karşılandı. Papandreu, şöyle devam etti: «İki halkm birbirleriyle bir kavga sebepleri yoktur. İkisi de süper güçler karşısında egemenliklerlni korumak için birlikte mücadele etmek durumundadırlar. Bir ortak yanlari da budur. Yalnız bunun için iki ülkenin de birbirlerinin egemenliklerlne kesin olarak saygılı olmaları gerekir.» BASIN TOPLANTISI Andreas Papandreu mitingden sonra yerli ve yabancı ba sin mensuplarını toplayarak bir basın toplantısı yaptı. Basın toplantısmda Türkiye ile il gili sözlerini biraz daha açmasını isteyen gazetecilerin sorusu üzerine de şunları söy ledi: «Türkiye'ye bj r barış mesajı göndererek şunları bellrttim. iki halk birbirleriyle yanyana yaşamayı öğrenmelidirler. Birbirlerlnden almaları gereken bir şeyleri yoktur. Bir de ortak yanlari vardır. Büyük devletlerin etkilerinden bağımsız olarak egemenliklerinı koruma yo lundaki mücadeleleri...» Kıbrıs konusundakj bir soru ya da şu cevabı verdi: «Tabli ki büyük konunun Kıbrıs olduğunu kabul ediyoruz. Adada yabancı ordular bu lunmaktadır. Türk orduiarmın da Yunanistan'ın da askeri açıda n nesi va'rsa, adadan çekilmesi gerekir. Tabii İngiliz üslerinin de çekilmesi gerekir. Kıbrıs'ın bağımsız. serbest ve egemen bir ülke olması gerekir. Sorun iki toplum arasında bir sorun değüdir. Sorun, Ankara ile Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum yönetimini kastediyor) arasında olan bir sorundur. V e bunun çözümü için adadan yabancı unsurların çekilmesi lazımdır. Birleşmiş Mılletlerin kararları uyarınca bu çekilme gerçekleştikten sonra Adadaki Yunanlı ve Türk halkının ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir devlet şekli bulunabilir.» Türkiye adı Papandreu tarafından, basın toplantısmda NA TO konusuyla ilgili olarak kul lanıldı. PASOK lideri, NATO konusunda baslangıçtaki tutumunu yumuşatmaya özen gös terdiği açıklamalarında yabancı gazetecilere, «NATO konusunda bize anlayış göstermeli siniz. NATO hassas bir konudur bizim için. Cünkü NATO bizim için Türkiye'nin Kıbrıs Adasını «İstila» etmesj anlamını taşır. Cünkü NATO bizim için doğudaki sınırlarımızı ga ranti etmeyen bir anlaşmadır. Cünkü NATO bizim İçin süahların çoğunu Türkiye' ye veren bir anlaşmadır. 1974' dekl Kıbrıs istilasını kabul etmekle bizce büyük bir sorum luluk taşımaktadır. Bu bakım Vasil DANİLOF yazıyor Seçim toplantılan sadece şehirlerin büyük meydanlarında değil, mahalle kahvelerinde de yapılıyor. Atina'nın 3000 yıldan beri insanların oturduğu en eski mahallesisayılan Akropol eteğindeki plaka mahallesinde bunlardan birini dinledik. Plakanın bizim îstanbui'daki eski çiçek pazarını andıran, fa kat ondan çok daha büyük bir pasajı var. Dört tarafı tavernalar, birahanelerle kaplı. Plakalıların en büyük derdi ise, lokanta ve eğlence yerlerine gece saat 2'de kapanma zorunluluğu getirilmiş olması.. Evvelce buralarda sabahlara kadar oturulur, tabii lokallerin ve onlara mal ve hizmet servisi yapanların cirosu da o kadar fazla olurdu. Son zamanlarda «enerji tasarrufu» gerekçesiyle bir saat sınırlanması getirilince, plakalılar can evlerinden vurulmuşa dönmüşler.. Orada, meydanın kahvesinde meşhur Glezos'u dinledik. Glezos'un ünü şöyle başlıyor: îkinci Dünya Savaşmdaki Alman işgali sırasında bir gece Alman nöbetçilerin boş bulunmasından faydalanıp Akropol'e çıkarak Alman bayrağını indirip, yerine Yunan bayrağını çe kerek kaçmış. Ertesi sabah Ati nalılar uyanmca bakmışlar ki şehrin tepesinde kendi bayrakları var.. BÖylece mukavemet örgütleri içindeki ismi büyüyüp milli bir kahraman olan Glezos, aslında eski EDA Partisi'nin komünizan bir üyesi iken, bu seçimlerden önce birden bire Papandreu'nun önerisini kabul edip PASOK'a geçti. Bir yandan merkezden Mavros'u alarak ortadaki seçmene doğru açılan Papandreu, Glezos'la da daha soldaki seçmenlere seslenme olanağı bulmuş oldu. Glezos, kahvenin önünde top lanan 5060 kişiye hitap ederken, önce uzun uzun bu transferin gerekçesini anlattı. Sağı devirmek için kuvvetlerin bir noktada yoğunlaştırılma sı gerek. O nokta da PASOK'tur dedi. Fakat asıl alkışı bu açıklamaları için değil, daha sonra, gece lokanta kapatma kararını ima ederek «plakalüarın sorunlarını çözeceğiz» derken topladı. Sadece onu ayakta dinleyen 5060 kişiden değil, aynı zamanda meydanın çevresindeki lokantalarda sohbetlerine devam ederken hoparlörlerle yayılan konuşmasını yarım kulakla işiten yüzlerce kişiden de. Sohbetler bir anda kesildi «yaşa • varol» sesleri yükseldl masalardan. Atinalı, en fazla rahatını bozan kararlara kızıyor. Yeni Demokrasi iktidarına aleyhte puan geti^en konulardan biri de öğleden sonraki siesta saati: Atina'da, iklimin getirdiği bir gelenek olarak, sabahtan öğleye kadar çalışılıp, öğleden son ra biraz uyunuyor. Çalışılan yer ler, bu arada dükkanlar yeniden mesai yapacaklarsa, işe ye^ niden saat 17'de başlıyorlar. Karamanlis, Başbakaniığı sırasında Yunanistan'ı Avrupa Ortak Pazarına sokma hazırlığı yaparken, çalışma saatlerini de Avrupa standartlarına uydurmak isteyip bunun planım hazır latınca kıyamet kopmuştu. Gösteriler, yürüyüşler, protestolar... Sonuçta Avrupalılaşmanın sınırlannı biraz daha dar tutmasınm gereğini kendisı de anlayıp görüşünden vazgeçmiş, ama Atinalıların kafasmda yeni demokratlar için «bunlar siestayı kaldırmak istemişlerdi» gibi, çok olumsuz bir anı hâla yaşıyor. Askeri Yargıtay'ın (Baştarafı 1. sayfada) me kurulamaz ise, yalnız bu hususta karar verilmesı için başka bir hakimle yeni bir kurul kurulur. Bu yolla da mahkemenin kurulması mümkün olmazsa, en yakın Askeri Mahkeme'den bir hakim is tenir. Reddolunan hakim red isteminin haklı olduğunu kabul ederse red hakkında bir karar verilmez. Bir hakim, reddinl gerektlren sebepleri bildirir veyahut bazı haller bir haklmin davaya bakamayacağı şüphesinl doğurursa, bu hususta bir is tem olmasa blle Askeri Yargıtay kendiliğinden de karar verebilir.» MHP davasından izlenimler Eşi, TürkesIn bazı sözlerini alkısladı Işık KANSU ANKARA MHP davasmın son iki günlük duruşması oldukça hareketli geçti. Oavadan bazı sanıkların dos yaiarının ayrılmıası, Türkeş ve savunma avukatlarmdan Nadir Latif Islam'ın tutuklanmaları ve yargıçların davadan çekilmsleri duruşmaların oldukça hareketli geçmesine neden oldu. Duruşmadaki bu hareket lilik, kuşkusuz, dinleyicilere de yansıdı. Özellikle, Türkeş'in yakınları, MHP Genel Başkanı'nın sorgusunu büyük bir dikkatle izlediler. Eşi Seval Türkeş ve iki kızı duruşmayı, salondan değil, duruşmanm naklen televizyon dan verildiği kantinden gözlediler. Türkeş'in eşi Seval Türkeş ve iki kızı oldukça heyecanlı görülüyorlardı. Seval Türkeş, Alpaslan Türkeş'in bazı sözlerini duyunca, yerinden doğruluyor ve «çok güzel, çok güzel, harika» diyerek, Türkeş'i zaman zaman alkışlıyordu. Türkeş'in oğlu, Tuğrul Türkeş ise, duruşmayı salondaki dinleyiciler bölümünün ilk sırasında izledi. Tuğrul Türkeş, babasının bazı sözlerini doğrulamak istermişcesine kafasmı sallayarak, kimi kez de gülerek karşıladı. Türkeş'in eşi ve kızları, mahkeme heyeti ara karar vermek için gizli görüşmeye çekildiğinde, öndeki sanıkların görüldüğü, avukatlar kapısma geldiler. Oradan Türkeş'e selam ver diler. Türkeş de onlara gülümseyerek selam verdi. Türkeş, önceki günkü duruşmada ise, epey sevinçli gözüküyordu. önünden geçerken kendisine başlarını öne eğerek selam veren savunma avukatlarını, sağ elini göğsüne götürüp, bastırarak hafif bir gülüm seme ile selamladı, Duruşma aralarında sürekli olarak çantasmdan çıkardığı kitaplara göz atan Agâh Oktay " Güner, bir ara yanında oturan Türkeş'e Fransızca «Sosyal Politika. Sorunlan» adlı bir kitapçıktan pasa;lar çevirdi. Türkeş, başını sallayarak Güner'in okuduğu satırları dinledi. YAHYA GÜNAŞAN İÇİN ÖZEL ÖNLEM MHP duruşmalarında olay çıkartan ve avukatı tarafından ruhsal bozukUığunun kanıtı olarak «bardak yediği» söylenen sanıklardan Yahya Günaşan için salonda özel önlem ahndığı da görüldü. Diğer sanıklar için alman önlemlerin yanısıra Yahya Günaşan'ın taşkınlık yapmaması için arkasında ayrıca bir ya da iki görev li erin durduğu izlendi. Çarşam ba günkü duruşma sırasında tartışma çıkması üzerine salondaki görevliler, Yahya Günaşan ın yerinde garip bareketler yaptığinı görünce askerlere Günaşan'a dikkat etmeleri için iıya rıda bulundular. TUTUKLANAN AVUKAT İÇİN NOTER Savunma avukatlarmdan Nadir Latif îslam hakkında tutuklama kararı çıkartılması üzerine önceki eün, Mamak'a noter getirildi. Duruşmadan sonra garnizon dışarısma çıkarılmayan İslam, duruşma başlaymcaya kadar, avukat cübbesi ile MHP davasının yapıldığı salonun dışında diğer avukat arkadaşları ile oturdu. İslam için getirtilen noter, İslam'ı savnn1 makla sörevlendirilen avukat zr icin vekaletname çıkarttı. Ancak, îslam hakkındaki tutuk'ama kararı seri aîındı, vekaletnameye gerek kalmadı. 3 polis (Baştarafı 1. sayfada) Porç'u 1 yıl ağır hapı.s cezasına 6'şar ay memurluklarının yasaklanması cezasına mahkum etti. Sanık polislerin savunma avukatı Selahattın Deniz, sanıklar hakkında kesin deliller elde edilemediğini öpe &0rerek, sanıkların beraatlerıne karar verilmesini istedi: Mahkeme kararında, «Hasan Asker Özmen'e çürümlerini söylemek için işkence yaptık ları, zalimane ve gayri insani ve haysiyet kırıcı muamelelere başvurduklan»nın kamtlan dığını belirtti. Sanık polisler verilen ceza süresince tutuklu bulunmaları nedeniyle salıverildiler. H^ O TL OZGİÜ YAYINLAR