17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM 1981 •**• Cumhuriyet Kurucu Meclis'i \ (Bastarafı 1. Sayfada) Komlsyonunda da görüşüldü. Komisyon'da îspanyol Herrero de Minon tarafından hazırlanan bir görüş bildirimi tasansı gündeme almdı. Bazı Komisyon üyeleri de Minon'un gö rü$lerinln fazla yumuşak olduğu itirazmı yaptılar. Komisyon'da görüşmeler daha sonraki oturumda devam edecek. De Minon'un Hukuk Komisyonu'nun görüşü olarak Siyasal Komisyon raporuyla birlikte Genel Kurul'a sunulması bek lenilen Türkiye ile ilgili izlenim leri Steiner raporuna paralellik taşıyor. O da Türkiye'nin üyeliği konusunda karar için ocak aymın beklenmesi gerektiği kanısında. TARÎHt GÜN Avrupa Konseyi'nin dün başlayan eylül ekim dönemi Genel Kurul toplantılan. Strasbourg'un tarihi bir gününe rastladı. Şehir, buglin Fransa'ya katılışının 300. yıl dönümü nü kutluyor. Bunun bir kutlama nedeni olup olmadığı, 300 vıl önce çok tartışmalıydı. Çünkü Alşas böl gesinde Pransa'ya katılmayı is teyenler kadar, hatta belki onlardan daha çok Almanya'ya katılmayı isteyenler vardı. A« ma aradan geçen zaman içinde, Fransa ve Almanya arasm da birkaç defa el değiştirdikten sonra Ikinci Dünya Savaşı sonundan beri hızla Fransız laşan Strasbourg'da artık böyle bir tartışma yok. Alşas bölgesi, hâlâ Almanca ya da Almanca'nin değişik bir şivesi olan Alsasca konuşanları bol olsa da, Fransa'nın «ayrümaz bir parça»sı artık. Ama bu «ayrılmaz parça»mn ayn bir Özelliği de var: Strasbourg, tkinci Dünya Savaşi'ndan sonra Fransız ve Alman politikacılarının: «Biz bu bölge için geçmişte çok savaştık. Bu şehir, aramızdaki aynhklann sembolüydü. Şimdi artık bunu birleşme mizin sembolü yapalım. Burada savaşı değil, banşı hatırlayalım.» Deyip, Avrupa Konseyi'nin çalışma yeri yaptıklarından beri, «Avrupa'nın Merkezi» sayılıyor. 1949'dan beri toplantılarım burada sürdüren şimdi 21 üyeli Avrupa Konseyi'nden sonra, 10 üyeli Ortak Pazann artık doğrudan doğruya seçilen, «Avrupa Milletvekilleri»nin oluşturduğu Avrupa Parlamen tosu da, toplantüarının büyük bölümünü burada yapma karan aldı. Bu Parlamento'nun şim diye kadar Lüksemburg'da bulunan sekreteryasının da kısmen buraya taşınması bekleniyor. Böyle olursa Avrupa Konseyl örgütünün şimdiye kadar tek başına çahştığı Konsey binasında, yeni odalara ihtiyaç belirecek. Umarız ki, oda ihtiyacı düşünülünce, Konsey'de geçen mayıs ayından beri boş duran, Türkiye'nin odalan akla gelmez. Beşinci katta, aralannda birbirine geçiş kapılan olanbu Uç odada, Genel Kurul toplantılan sırasmda Türk Parlamen terler çalışırdı. Bir de Mösyö Radoviç vardı. Buradaki delegasyon memurlanndan.. O da oturup bu çalışmalarm sekreterlik işlerini yürütürdü. Mayıs ayında, Türk Parlamenterlerin üyeliklerinin kaldırılışmdan beri artık Radoviç de orada yok. Gidip baktım, boş odalardaki masaların tozunu alan bile olmamış. Tabii kapısındaki «Turquie» levhası duruyor. Çünkü Türkiye'nin parlarnanterlerinin üyeligi kaldınldı ama, devlet olarafc kendisinin üyeliği kaldırılmadı. Yani, genel kurul toplantılannın dışındaki bakanlar komitesi toplantüanna, buradaki Türkiye Büyükelçisi Semih Günver, temsil edildiği daimi delegeler toplantılanna katılmaya devam ediyor. Ayrıca konsey parlamenterler kitabmda ve genel kurul oturma plâmnda da Türk parlarnanterlerinin yerlerl, boş bırakılmış olarak duruyor. Parlamanterler kitabının Türkiye sayfasında, 12 TUrk üyenin ve 12 yedeginin yerine «nokta nokta» işaretleri konulmuş bulunuyor. Hatta sayfada bir de isim ve adres var: «Dalmi Sekreter: M. Uîuç Kızılkecilt Dıs tligkiler ve Protokol Miidürü. TBMM/ANKARA Yani memur sıfatıyla da olsa çene de bir kiKimiz. Darlamanterler Meclisi dokümanlan arasmda ismiyle ve göreviyle belli. Konsev Genel Kurulu'nun tiyelere ülkelerine göre değil • soyadlarma göre yer ayıran oturma plânında ise, Türk üyelerin sembolik yeri en arka sırada topluca ve gene «nokta nokta» ile gösterilmiş. Yani anlamı: Bir gün gelmelerinl bekliyoruz. tşte bu toplantı döneminin konusu da bu: Türkiye'nin bu şekildeki üyeliğinin devamı da, Konsey statüsüne ve gelenegine uysrun mudur? AvusturyaU Steiner'in dün* den itibaren siyasal komisyon gündeminde cumartesi günü de komisyondan çıkıs şekliyle genel kurul gündeminde yer alan raporunda. bu komıdaki karann bu dönemdeki değil, ocak ayındaki toplantılarda ele alınması ve o vakte kadar ki eelişmelerin izlenmesi önerilivor. Avusturyalı parlamenterin. daha önce de oldugu gibi. Türkive'deki durumu anlayışla karşılavan bu tutumuna ise, aralannda Belçikalı Dejardin'in bulunduÇu bir kısım üye ler karşı çıkıyorlar. Konunun bu topiantıda görüşülüp karara bağlanmasmı istiyorlar. Komis yonun bugün başlayan ve önümüzdeki günlerde devam edecek olan toplantılannda bu İki zıt erörüşün, mayıs ayındaki gibi carüisacaSi tahmin edilivor. TÜRKÎYE'NtN AVANTAJI Ancak bu toplantı döneminde Türkiye'nin Konsey tiyeliğinden çıkanlmasmı isteyenler, mayıs taki kadar güçlü deftil. ÇUnkü Türkive'yle ilgili hangi konu olursa olsun alevhte kulis yap maya ve oy vermeye meraklı Yunanh parlamenterlerin btivtik kısmı Yunanistan'daki seçim kampanyasmdan aynlama dıklan için bu toplantıya katılmıyor. Aynca tngiltere'deki tsci Partisi kurultayı ve tspanya'daki yeni darbe sövlentileri, bu ülkelerden de, Türkive'nîn Uveli»ini hemen sona erdirmek ten vana narlamenterlerin bir kısmmın Strasbourg'a gelişini önledi. 21 KtŞtDEN OLUŞMASI ÖNERİLDt Türkiye'ye 23 kasımda gelerek başta Kurucu Meclis çalışmaları olmak üzere, gelişme leri izleyecek ve yetkilUerle gö rüşecek heyetin geniş bir heyet olması ve 21 kişiden oluşması önerildi. Konsey Genel Sekreterliği Bürosu'nca yapılan bu öneri Siyasal Komisyonda ve Hukuk Komisyonu'nda görüşulecek. Öte yandan bugün Genel Kurul'da görüşülen Başkanhk Divanı raporunda da bu heyetle ilgili olarak bir açıklama yer aldı. Başkan vekillerinden Fransız Valleix tarafından BUnulan raporda heyetin bir alt komisyon niteliğinde olacağı ve Türkiye'de kendi arasmda toplantı da yapacağı bildiriliyor. Denizderln (Baştarafı 1. Sayfad») aydmhğa kavuşmadı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Denizcier'in Histadrut (îsraiı îşçi Sendikaları Konfederasyonu) kongresine katılması ve Türk İş İle bu kuruluş arasında işbirliğini öngören bir anlaşma imzalaması Ankara'dajci Arap büyükelçiliklerinin büyük bir bölümünde tepkiye yol açtı. Bu konudaki haberin Cumhuriyet' te yayınlanmasından sonra Türk tş Genel Başkanmın Te laviv'e gidişi Arap diplomatları arasında tartışılan başlıca konu haline geldi. Yapılan yorumlar tbrahim Denizcier'in hareketinin Arap diplomatik çevrelerinde genel olarak kaygıyla karşılandığını gösteriyor. Arap diplomatlar, Denizcier'in İsrail'e gidişinin Türkiye'nin Filistin sorunu ve Arap dünyası karşısında takmdığı kararlı tutum ile çeliştiğini belirtiyorlar. Bu arada, FKÖ'nün Ankara temsilcisi Abu Firas da Cumhurîyet'e bir açıklama yaptı. Abu Firas şunları söyledi: «Geziyi büyük hayretle karşı ladım. Türk • tş liderinin Kudüs'e, işgal altındaki Filistin topraklarına İsrail'lilerinin konuğu olarak gittiğini ve Histadrat kongresine katıldığını öğrendim. Aklıma bir soru işareti takılıyor: Bu geziyi Türk* tş'in onaylayıp onaylamadığı Ben bu gezinin, Türk işçilerinin görüşlerini yansıtmadığım umuyorum. Şaşkmlığımın nedeni, ziyaretin gerek resmi çevrelerden. ge rekse Türk halkından bfiyük destek gördfiğümüz bir sırada gerçekleşmesi. Dışişleri Bakam Sayın Türkmen, BM Genel Kurulu'nda Filistin sorunu konusunda dostça ve samimi bir konuşma yaparken, bu ziyaret yapılıyor. Sayın Denizcier'in ge zisi kendi ulusunun görüşleri ile çelişmiyor mu? Aynca şunu da söylemek istiyorum, Denizcier'in görüşüp anlaşma imzaladığı Histadrut Genel Sekreteri Veroham Meşel, 1948' deki büyük katliamlan gerçeklestiren siyonist terörist örgütlerinin liderlerindendir. Bu da hatırlanmalıdır.» İSRAÎL MASLAHATGtZARI NE DtYOR? Bundan bir ay kadar önce îsrail'in Ankara'daki maslahatgüzarlığına atanan genç diplomat Allon Liel de, THA'nın sorulannı yanıtlandırırken, Türk hUkümetinin ziyaretten haberdar olduğu kamsını taşıdığını bildirdi. Liel, «Sayın Denizcier' in nyareti İsrail basını tarafın dan da izlenmiştir. Herşey açık ta ounuştur, ziyaretin gizli bir yönü yoktur» dedi. DENİZCİER: «MISIR'A DA GİTTİM» öte yandan, tbrahim Denizcier'in îsrail'deki gezisini tamamladıktan sonra buradan Mısır'a da geçtiği öğrenildi. De nizcier, THA'nın bu konudaki sorularına yanıt verirken, «Giz li bir iş yapmadım. İsrail'den Mısır'a geçtim. Ne yapılmak is teniyor, anlamıyorum. Bu devlet sirn değil, gizli hiç değil. İCFTU üyesi bir konfederasyonun genel başkanmın aynı kuruluşun üyesi bir başka konfederasyonun kongresine katılması ve görüşmeler yapmasında yadırganacak biçbir taraf yoktur» şeklinde konuştu. Öte yandan, tbrahim Denizcier'in görüşüp anlaşma imzaladığı Histadrut Genel Sekreteri Yeroham Meşel'in aynı zamanda İsrail tşçi Partisi mületvekili olduğu bildirüdi. ULUSU (Baştarafı 1. Sayfada) cErmeni kısvesı altında Türkiye'yi parçalamak isteyenler şa marı yiyeceklerdir» dedi. MARDİN'DE Mardin'de dün sabah halka hitaben bir konuşma yapan Başbakan Ulusu, İran ve Irak'ta yaşayan dost ve kardeş halk ların gereksinimlerinin Türkiye'den transit olarak geçtiğinl anımsatarak, Irak'ta son meydana gelen olay ile ilgili şu görüşlere yer verdi: «Bu taşımacılığin ilgili ülkelere getirdiği yarardan rahat sız olan çevreler bazı olumsuz girlşimlere başiamış ve bu me yanda, kısa bir sür e önce Irak'da Türk TIR kamyonlarına karşı müessif bir müdahale vuku bulmuştur. Dost ve kardeş Irak hükümetinden bu oiayın müsebbiplerinl süratle bulup cezalandırılmalannı, vu kua gelen hasar ve zararın kar şılanmasını ve badema bu gibi istenmeyen olayların kesin olarak önün e geçilmesinl Istedlk. İlişkiterimizi çok daha ileri boyutlara götürmeyj planladığımız Irak hükümetinin her türlü tedblrl aldığını ve Türk TIR şoförlerini kısa sürede lade ettiğini memnuniyetle kay detmiş bulunuyoruz.» Kaçakçılık olaylarına da değinen Başbakan, Türkiye'de yetişen ürünlerin tam değerini bunlar gümrüklerden geçirilerek, dış ülkelere satıldığında bulacaklannı ifade ederek, hep birlikte kaçakçılık ile mücadele edilmesi gerektiğini, teşvik görmemesi gerektiğini söyledi. CEYLANPINAR'DA Başbakan bu konuşmasınran sonra 11.15'de helikopter le Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliğine gitti. Urfa Valisi Erdoğan Cebeci ve Mekanize Tu gay Komutanı tarafından kar. şılanan Başbakan Ulusu'ya bir brifing verildi. Ulusu Üretme Çiftliği'nde incelemeler yaptı. İlgililerden bifgi atdı. Burada da halka hitaben bir konuşna yapan Başbakan Ulusu, 12 Eylül'ün yarattığı huzur ortamından sonra Ceylanpınar Devlet Oretme Çiftliği'nde üre timin büyük ölçüde arttığını belirttl. mak, güzel Türkiye'mlzl bölme ve parçalama planlarını her fırsatta sahneye koyabilirler. 12 Eylülden önce koymuş oldukları gibi, geiecekte de, Tür kiye'yi zayıf gördükleri anda bu planlar sahneye konabllir. Dün kardeşı kardeşe vurduracak, bugün Ermeni, yarm baş ka bir problem kisvesi altında değişmez gayelerini sürdürme ye yeltenebilirler, ama Türk'ün ne olduğunu öğrenememiş olan bu zavallı ve gafiller dai ma lâyık oldukiarı şamarı yiyeceklerdir. Bu yüce milleti bölmeye, parçalamaya hiçbir iç ve dış düşman mihrakının gücü yetmeyecektlr. Yüce Türk milleti, ulu önder Atatürk'ün gösterdiği yolda sarsılmaz bir aziml e yürüyecek, daiiha Atatürk'ün koyduğu ilkeleri büyük bir titiziikle tatbik edeceklerdir.» elayflamn lli (Baştarafı 1. Sayfada) GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) kimlere nasıi dağıtıldığını araştırmaya çalışırdım.. «Nl çln?...» diyeceksiniz. şunun için. Bir devlet bankası düşünün, bankanın yönetim ku rulunda, bazı gazetelerin yazarları yönetim kurulu üye leri olarak görev yapmaktadırlar. Gazetecilikle banka cılık arasında herhalde bir «mesleki yakıniık» yoktur.. Fakat, bazı gazeteciler, konu ile ilgili yasanın özüne ve sözüne aykırı olarak, bazı devlet barfkalarının yönetim kurulu üyeliklerine getirilmişlerdir. Bu devlet bankası, lastik dışalımı da yapan bir şir kete kredi sağlamıştır. Bu şirketin ortakları arasında bir bü yük gazetenin sahibi bulunmaktadır. Aynı gazetenin genel yayın müdürü, bu şirketin «rkurucu» ortağıdır.. Bu devlet bankasının yönetim kurulu başkanı, aynı gazetenin yazarıdır. * Özetle gazetenin yazarı, devlet bankası kasasından, yazarlık yaptığı gazetenin sahibinin şirketine kredi sağlamış olmaktadır. Peki ya şuna ne dersiniz?... Aynı devlet bankası, bir özel haber ajansının kuru cu ortağıdır. Var mı. «gazetecUik» ile «bankacılık» arasında bir ilişki?... Yok.. öyleyse, niçin bir «devlet» ban kası, bir «özel» haber ajansına ortak olmaktadır?... Devam edelim mi?... Edelim: Bu özel haber aiansı, bir başka kuruluş İle yeni bir şirket oluştururlar, bu şirket, savaş araçları alıp, satma işlerine de elatmava çahşırlar. Yine devam edelim mi?... Edelim: Bir yabancı uçak yapım şirketinin Türkiye temsilcisinin telefonunu çevirirsiniz, karşmıza bu özel haber ajansı çıkar. Bir de bir yabancı haber a|ansının Türkiye temsilciliği!.. Uçak satışları, lastik dışalımı, gazetecilik, bankacılık, mılliyetçilik, şu, bu.. Ah diyorum elimde bir yetkl olsa ah!... f TÜRK ÜYELERtNİN YERtNDE NOKTA NOKTA meyi doğal saymak olasıdır. Ne var ki her iki kuruluşun geiişmekte olan ülkelere yönelik kredilerinde kı sıtlamalara yönelmeleri sanayüeşememiş ülkelerin tep kilerini sertleştirmiştir. Washington'da Türkiye'yi ilgilendiren bir başka okıy, Georgetown Üniversitesi Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin özel görünümlü toplantısıdır. ABD yönetimine etkin kişüerin ağırhğını taşıyan bu toplantıda Türkiye'ye siyasi ve askeri hedefler gb'sterilmiştir. Ancak gösterilen hedeflerin ve Türkiye'' TOPRAK REFORMU den Ortadoğu'da beklenenGüneydoğu Anadolu'daki lerin ulusal çıkarlanmızla var olan toprak ve su kaynak bağdaşıp bağdaşmadığı bir larmdan en yüksek ölçüde fay ayn sorudur. dalanmak amacıyla «Güneydo Strasbourg'da Avrupa Kon ğu Büyük Projesi»nin çalışma seyi, Türkiye'nin durumularına hır verileceğini belirten nu görüşmek üzere Steiner Ulusu, «Öncelikle Urfa Haraporunu ele alacaktır. Siran ovasında 160 bin hektarlık yasal Komisyonda son biçialanın sulanmasına imkân ve mini alacak olan Steiner rarecek olan projenin birinci porunda «Türkiye'deki dumerhalestnl teşkil eden yakla nımun Avrupa Konseyi Sta şık 26 Km. uzunluğundakl Ur tüsü ile bağdaşmadığı» befa tüneti i l e 2450 megavvatlık lirtilmekle birlikte konunun ener|i tesislerinln öncelikle bl 1982 yılınm Uk yansmdaki tlrilmesl sağlanacaktır» dedi. toplantıların ertelenmesi öBaşbakan Ulusu, Toprak ve nerilmektedir. Tarım Reformu Yasa TasarısıAvrupa Parlamentosunnın son biçimini aldığını söy dan sekiz kişilik bir heyet ledikten sonra, konuya ilişkin de Ankara'da temaslarına şu bilgileri verdi: başlamıştır. «Urfa'da 1978 yılında 379 * bin dekar, 1979'da 421 bin deOlaylar ve gelişmeleri ökar arazı kiralanmış iken, 12 zenle izlemek, ülkenin uluEylül 1980'den sonra 299 köy sal çıkarlarım savunabild e 4 bin 460 hak sahibi ailemek için Uk koşuldur. Bu ye 800 bin dekar arazi kiraya koşul eksiksiz yerine getiverilmiştir. 1981 1982 ekim rilmeli, kamuoyu oluşmasına ve hasat döneminde Urfa'da, hizmet edilmelidir. Çağdaş 1,5 milyon dönüm arazinin hak dünyada içiçe yaşanıyor; sahibi çiftçilere kiralanması demokrasl ve özgürlükler için gerekll çalışmalar yapılkamuoylarının bilinçlenmemaktadır.» siyle besleniyor. Faiz oranBaşbakan Urfa'da halka hilanyta ya da banker soruntaben yaptığı konuşmasmdan larıyla heyecanın doruğuna sonra Urfa Tüneli ve Karakaya ulaşabilen çevrelerin, Türbarajı inşaatlarına giderek inkiye'nin geleceğini yönlencelemelerde bulundu. Urfa Tü direbilecek uluslararası genel inşaat sahasında yapılan lişmeler karşısında ilgisiz URFA'DA çalışmalar hakkında ilgililerve bilgisiz kalmalan şaşılaBaşbakan Ulusu, daha sonden bilgi alan Ulusu'ya daha sı bir iştir. ra Urfa'ya geçti ve burada da sonra tünelle ilgili bir brifing Washington'dan Türkihalka hitap etti. verildi. Başbakan Atatürk Ba ye'ye ekonomik ve siyasal Başbakan, konuşmasında «1. ra|ı'nın inşaa edileceği afanın yansımaların yani sıra Stras Dünya Savaşından sonra Fran üzerinde helikopterle gezdl, bu bourg'tan kaynaklanan desız işgaline 1919 yılında sahne radan Karakaya Barafı inşaatı mokratih yaklaşımlann naolan Urfa'nın bir de dış güçrlenın bulunduğu yere gitti. Ulu sıl bir sentezde bağdastınrln desteği ile mdsum Türk va su'ya burada barajın genel du lacağı sorusu Türkiye'de ötandaşlarına karşı Ermenj merumu anlatıldı, çalışmalar hak nümüzdeki günlerin problezalimine tanık olduğunu» belirkında aynntılı bilgi verildi. midir. terek, şunları söyledi: BUGÜN DÖNÜYOR Bu incelemelerinden sonra Diyarbakır'a geçen Başbakan Bülend Ulusu bugün Ankara'ya dönecek. KISA KISA Türkiyeden • Devlet \Tİyatrolan yeni sezona yarm başlarken, bilet ücretle* rine de zam yapıldı. THA'nın haberine göre, bilet ücretlerl 40 ile 80 lira arasında değişlyor. Localara giriş ise. 100 • 400 lira arasmda saptandı # THY'nin Yeşilköy İkram Müdürlüğü'nden 2 milyan 730 bin lirayı çalan üç kişi yakalandı. Yapılan araştırma sonucu soygunu muhasebe servisinde göreve yeni başlayan mutemet Sezai tp, Arif Kalkanoğlu ve Tayfun Ahenk'in düzeniedikleri anlaşıMı. • Türk Hava Kurumu'nun 27. Btiyük Kongresi'nde Ge'nei Baş. kanhğa Hava Kuvvetleri Komutanlığı Taktik Kurulu Baskan Yardımcısı Hava Tuğgeneral Yılmaz Oral seçildi. # Karaköy açıklarında bir kişinin cesedi bulundu (30 35). Morga kaldırılan cesedin kimliği belirlenemedi. • «Dünya Noterler Günü» dolayısıyla tstanbul Noterler Birliğl tarafından yarm Tarabya Oteli'nde düzenlenen sünnozyuma birliğe dahil tüm noterler davet edildV. # Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kamran Baran dün yaptığı bir açıklamada, son günîerde bazı kişilerin derneğin ve yöneticilerinin adlarını kullanarak çeşitli kişi ve kurulu$lardan para yardımı istediğini bildirdi, bunlara karşı halki uyardı. NOTLAR (Baştarafı 1. Sayfad») toplantmın açılışı da, otelin ve Amerika'nın şanına layıktı doğrusu. Herkes toplantı nedeniyle «Lacllerlnl çekmlşti.» Sadece bizim heyet değil, 140 ülkenin bakanları ve temsllcllerl aynı zamanda bir «Defile götterlslnde» de bulundular sayılır. Yine en külüstür gazeteci takımı. Fotoğraf makinasını, ya da film kamerasını omuzuna asan, taşıdığı tBasın Kartı» İle tam bir tözgürlük» Içlndo. ÖZAL'IN ÜZERİNE TİTRENİYOR Ama, bu «özgürlük»ten en uzakta olanların vorlığını da unutmamak gerek. örneğin. blzlm Turgut özal'ımız. 1981 yılınm cEkonomi Bakanı.» İşte, Sayın özal bu «özgürlüğe» ne yazık kl, çok uzak. Çünkü, kendisi olağanüstü koruma yöntemleriyle üzerine tltrenir vaziyette. Gerçl, her bakan, her delegasyon belli bir biçimde korunuyor. Ama. Özal.'ın korunması başlı başına bir olay. Bir kez zırhlı arabayla dolaşıyor. önünde ve arkasındakl polis otoları sürekli siren calarak yolları acıyorlar. özal'ın gideceğl yer, önceden akıl almaz blcimde didik didik aranıyor. O büroda çalışanlar dahi dışarıya çıkarılıyor. özal, istediği yere glttikten sonra, bu kez «Koruma gorllleri» kimseye göz açtırmıyorlar. Gelln de, gazetecilik yapın... B'r kez Başbakan Yardımcısının yanına yaklaşmak sorun, nerde kaldı ki, karşı karşıya gelecekslniz de, konuşabileceksiniz. Allahtan toplantı salonu, ya da gece verilen kokteyller bu tür konuşmalara.kolaylık sağlıyor. Toplantı salonuna girerken, herkesin üstü aranıyor. Ve özel bir yerden gecerek tıpkı uçağa biner glbisalona öyle girilebiliyor. Herkesin yakasında yine özet olarak alınmış kartlar bulunmasına rağmen, salona girmek aranmaktan geçiyor. REAGAN NASIL KORUNDU? ABD Başkanı Reagan da, yıllık toplantıyı acış konuşmasını yaparken, tıpkı «Blzlm özal'ımız» gibi korundu, demek yanlış olmaz. Reagan gelmeden yarım saat önce o bölgede kentln trafiği kesildl. Ne de olsa. Sheraton Otelimn bulunduğu yerin «KÖtü bir anısı» var. Bundan birkaç ay önce Reagan'a yönelik suikast glrişiminln gerçekleştiği Hilton Oteli. toplantmın yapıldığı Sheraton'a sadece birkaç yüz metre uzaklıkta. ENFES HATİP Reagan salona girdiğinde, kendisi anons edildi ve salonda bulunan herkes ayağa kalktı. Birkaç dakika sonra da, kürsüye davet edildi. Gazetecf olarak, ya da olmayarak, şimdiye dek insan çok hatip dinlemlştlr. Gazetecl olarak, ya do olmayarak, böyle «Enfes bir hatibe» herhalde zor rastlanır. Bir kez Sayın Başkan eski bir a^tör olarak «Sahne tecrübesinden» cok iyi yorarlanıyor, Mimikleri, (estleri ve ses tonu ile dinleyenlerl etkilemesini çok iyi biliyor. Sesini son derece lyi kullanıyor. «Bundan sonra artık geiişmekte olan ülkelere eskisl glbı yardım yok» derken bile, insan kendisini onun «Romantik havasına» kaptırıveriyor. Ve hangf gerçeği soylediğini, daha sonra kavnyor. Türkçesi, pek acıtmodan konuşuyor... AMERİKAN GERÇEĞİ Şu sırada Amerikan halkını en çok ilgilendiren konu, «Ne IMF toplantısı, ne nötron bombası.» Şu sıralar herkes bir Amerikan mahkemesınin verdiği karardan söz ediyor. Yaşamını, kendisini satarak sağlayan bir kadın, mahkemeye başvurmuş ve «Kendisine tecavüz edildiği» iddiosıyla birkaç kişi hakkında dava açmış. Adamlar bunu kesinlikle reddetmişler ve «Parasını ödedikierini» söylemişler Kadın itiraz etmiş, «Ben istemediğim halde, bana para da vermiş olsalar, benim isteğimin dışında gerçekleştiği için, bu bir t«cavüzdür ve bunlann cezalandırılması gerekir» diye diretmiş. Ancak, yargıç «Acık pazar ekonomisinden» yona olduğu için kararını bildlrmiş: «Madem parası ödendi, o halde bu bir tecavüz değildir.» Kadın da böylece davayı kaybetmlş. Sizce kim hok!ı şimd!?... Saldırgan adamlar mı, kadın mı, yargıç mı?... Yoksa, hlç kimse mi?... «Işte bahsettiğim Ermenl mezalimine dayanamayan kah raman Urfa'lılar, 9 Şubat 1920' de harekete geçerek düşmanın 10 Nlsan 1920 gecesi bu güzel bölgemizl terketmesini sağlarlar ve sabah kurtuluş şenliklerl başlar, bu son harekefle de bu tarlhl Urfa şehrimlz sonsuza dek Türkiye hudutları dahilinde ve Türk olarak kalacağını Ispatlamıştır. Ama gene bazı dış güçler memlekette huzureuzluk çıkar Damsma • (Baştarafı 1. Sayfada) Gönlübol, Kemal Bıyıkoğtu, Hlkmet Tanyu, Mellh Koçer, Fatma Savaş, Hikmet Altuğ, Zeynep Korkmaz, Kâzım Aras, Ali Rıza Berkem, Kâmil Gürsoy, Laml Toplamacıoğiu, Vesalet Pamay, Adnan Sokullu, Süleyman Ateş, Beşlr Hamltoğulları, Turgut Tan, All Erkan Eke, ismail Türk, Emre Gö nensay. Hukukçular: Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fahri Yücel, Nazif Kurucu, Altay Ömer Egesel, Adalet Bakanlığı esk| Müsteşan Melih Ezgü, eski Adalet Bakanlarından Ab dullah Gözübüyük, eski Parlamenterlerden hukukçu Muhlttln Kılıç, Ankara Barosu eski Başkanı Rahml Magat, eski Parlamenterlerden Esat Kemal Aybar. TRT Yönetim Kurulu üyelerinden Doç. Dr. Mukbil özyörük, yine eski politikacılardan Halit Sezal Erkut ve Şahap KI tapcı, Esat Kemaı Aybar. Emekli askerler: Eski Kara Kuvvetlerı Komutanı emekli Or general Eşref Akıncı, eski Hava Kuvvetlerl Komutanı emekli Orgeneral Etem Ayan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Kontenlan Senatörü Hllml Fırat, eski Hava Kuvvetleri Komutanlarından emekli Org. Emin Alpkaya, Nusret Âytek, Hayatl Ataker, Kâzım Aydan, Emekli Org. Adnan Ersöz, Askerl Yargıtay eski başsavcısı Numan Özdalga, emekli Org. Hamza Gürgüç, Dr. General Saim Bostancı, Emekli Orgene ral Alf Fethl Esener, Emekli Amiral Fahri Çoker, Abdurrahman Doruk, Askeri Yargıtay es ki başkanlarından emekli general Rafet Tüzün, Seyfettin Kural. Emekli Orgeneral Sıkıvönetim eski Komutanı Şükrü 01cay, Emekli Tuğgeneral Adnan Erkan, Emekli Tümgeneral Mu zaffer özsoy, Emekli Korgenera| Kâzınv Doğancı, Emekli Tuğgene'ral Dr. Mustafa Soygut, Emekli Tuğgeneral Ankara Ticaret Odası Müşaviri Alpaslan Demlrel, Emekli Tuğgeneral İsmad Hakkı Şenyuva, Harita Mühendisi Emekli Tuğgeneral Enver Başaran, Emekli Hava Korgeneral Hayrettln Toiunay, Binicilik Dairesi Başkanı Emekli Tümgeneral Rıfkı Alkan, 3. Ordu Komutanlığından Emekli Orgeneral Mahmut Ülker, istanbul eski Emnlyet Müdürlerinden Emekli Tümgeneral Nihat Aslantürk THY es k| Yönetim Kuruiu üyelerinden Hava Emekli Tümgeneral Kemal Zeren.. # Dergi pazarlaması yapacak, ilkokul öğretmenleri aranıyor. TEL: 22 83 16 r Türkiye (Baştarafı 1. Sayfada) Sekretori Büyükelçl Kamuran Gürün de konuşmasında üyelerin Türkiye gerçeklerini kendf gözleriyte görmeterinden memnunluk duyacaklarını belir terek, şunları söyledi: «Bu temaslarımızda kendi değerlendirmelerlnizi kendiniz yapabileceksinlz. Daha önce Türkiye hakkında söylenenlerl dikkate almadan ob|ektlf bir tutum Izleyeceğinizden eminim. Burada ceşitil Türk yetkililerlyle de görüşeceksiniz. Böylece Türkiye'nin nereden geiip, nereye gitmekte olduğunu da daha lyi anlama oionağı buiacaksınız.» Özal. bankacılarla (Baştarafı 1. Sayfada) «devletten devlete» borç almalannda önemli güçlüklerle karşılaşabilecekleri bildiriliyor. Bu durumda borç vermek, özellikle Afrika'nın geri kalmış bölgelerine uygulanacak bir yöntemden ileri gitmeyecek. BAŞKAN REAGAN NE DEDt? Benzer düşünceyi ABD Başkanı Reagan yıllık toplantıyı açış konuşmasında dile getirdi. Reagan, «Geiişmekte olan ülkeler kendi evlerinde mali ve ekonomik düzeni sağlayamazlarsa, bunlann gelişmelerine her hangi bir yardun katkısı olabileceğini düşünmek güç geliyor» diyerek «biliyorum bu zordur, ama ne çare ki, zorunludur» bi çiminde konuştu. Uluslararası ekonomiyi yönlendiren ve etkileyen çevrelerin başında gelen Dünya Bankası ve İMP «kredi vermede daha az cömert» davranmanm yerine «daha tazla yabancı sermaye ihracı ve uluslararası ban kalarla temas» önerisinde bulunuyor. ABD taraimdan da büyük Ölçüde desteklenen bu politikaya göre, kredi vermek güçleşecek. ancak yabancı ser mayenin ilgili ülkelere akışında Dünya Bankası ve IMF «özendirici roi» oynayacaklar. Bu arada yabancı sermayemn «pro je kredisi» biçımınde değil, daha çok «özel yabancı sermaye» yoluyla ülkelere akışının hlzlandırılmasına çahşılacak. Yıllık toplantıda belirtilen görüşlere bakılırsa, sanayileşmiş ülkelerin çoğunluğu özetlenen yeni politikaları destekliyor. Hatta Japonva, «tlVIF artık sadece bir borç verme kurumu haline geldi, bundan ken disini kurtarmalı ve kendlni yenilemeli» biçiminde görüş bildirdi. Buna karşı, Kanada ve Fransa «devletten devlete yardımların ancak ve ancak kalkınmada kullanılması koşuluna ağırlık kazandırmak istediklerini» belirttiler. ÎMF ve Dünya Eankası yüUk olağan toplantısında, böyle bir görüşün ağırlık kazanması ve önümüzdeki dönemde krei güclüklerinin artarak, özellikle bankalara kayma eğiliminin doğması karşısında, Başbakan Yardımcısı Turgut özal günü nün büyük bölümünü üluslar arası Bankalarla özel toplantı lar düzenleyerek geçiriyor. Bankalarla ortak bir toplan tı düzenlemek yerine son anda büyük bankalarla tek tek görüşmeler yapmak yöntemine gidildi. Türkiye ile yülardır «iş yapan» bankalardan önem taşıyan yedi büyük bankanın temsilcileriyle Türk heyeti ara smda sürekli görüşmeler yapılıyor. Oysa, Ankara'dan Washington'a gehneden önce öngö rülen program, bankalarla New York'ta ortak bir toplantı düzenlemek ve Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri anlatmaktan geçmekteydi. Washington'da kaşılaşılan durum üzerine ban kalarla New York'a gitmeden tek tek görüşmeleri sürdürmek «daha yerinde» bulundu ve bunun hemen Washington'da gerçekleştirilmesi yoluna gi dildi. Başbakan Yardımcısı özal önceki gün geç saatlerde halen Washington'da bulunan OECD Genel Sekreteri Van Lennep ile bir saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmede mayıs ayın da açıklandığı halde, henüz tam olarak ülkelerce verilme sine başlanmayan OECD kredi leri üzerinde duruldu. özal'm OECD kredilerinin hızlandınlması yönünde Genel Sekreter Van Lennep'ten «katkıda bulunmasını» istediği öne sürülüyor. Gün Sarakın ?i, davaya müdahil olarak katılabilecek Sehit (Baştarafı 1. Sayfada) Vatandaşlarımızın yardım ko nusundaki vogun müracaatlanna cevap verilebilmesl için a* şağıdald hesap numarasının a* çılmasına zaruret hasıl olnras» tur. Sehltlere vardım hesabi T.C Ziraat Bankası Ankara Yenişehîr Şubesi. Hesap Numarası 630/25.950'dirj» ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkan Yar dımcısı Gün Sazak'ın öldürülmesine ilişkin davaya dün devam edildi. Sazak'ın eşi Nilgün Sazak ve 4 avukat müdahil olarak kabul edildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanltığı (2) Numaralı Askeri Mahkemesinde yapılan duruşmada, Sazak'ın eşi î. Nilgün Sazak ve avukatlar Mehmet Eke, Yalçın llikll ve Şevket Can özbay müdahale isteminde bulundular. Askeri Savcı müdaha le istemi konusunda olumlu 11.10'da Dışişleri Bakan Vegörüş bildirdi. Mahkeme de kili v© Devlet Bakanı İlhan Özmüdahale istemlerini kabul et trak tarafından kabul edilen ti. heyet saat 15'de Türkİş GeDaha sonra olay tanıkları din nel Merkezini ziyaret ederek lendi. Tamk olarak dinlenen İcra Kurulu üyeleriyle bir sü Nilgün Sazak ve Oya Vural ve re görüştü. Türkİş Genel Baş Güngör Vural olay sırasmda havanın kararmış olduğunu kanı İbrahim Denizcier, toplan söylediler. tıdan sonra bir açıklamada bu lunmadı. Türkİş'le Avrupa Par lamentosu üyelerinin daha son ra ortaklaşa bir basın toplantısı yapacaklarını bildirdi. Konuk heyet saat 15.30'da da Ge nelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Necdet öztorun'la görüştü. Bugün Başbakan tarafından kabul edilecek olan Av rupa Parlamentosu heyeti daANKARA, (THA) Gümrük ha sonra İstanbul'a hareket ve Tekei Bakanı Recai Baturederek, burada da çeşitli tealp, Kurban Bayramı izinlerini geçirmek üzere Türkiye'ye gemaslarda bulunacak. lecek işçilerin bazı elektronik 8 kişilik heyetin 5'i Hıristlaletlerin, bu arada videoteypyan Demokrat, 2'sl Muhafazaleri beraberlerinde getirmemekâr, 1'i Liberal grup üyesi. lerini istedi, «Girişi serbest eş Heyet üyelerinden; Alman yalar listesinde yer almayan eş yaların gümrüklerde bunları ge Siegbert Alber, THA'ya yaptıtiren işçilerin elinden alınacağı açıklamada, «Yunanistan'ğını» söyledi. m karasularını 12 mile oıkaröte yandan videoteyp ve mo kararını bazı yönlerden benzeri elektrikli aletlerin yur Yunan secimlerine bağladığıda sokulmasına izin verilmesi nı» bildirdi. «Türkiye'nin terove «yurda sokulması yasak ol rizimle mücadele konusunda mayan eşyalar listesi'nin ge12 Eylül'den sonra büyük ba nişletilmesl» konusunda çalışmalar sürdürülüyor. Gümrük şarı kazandığını» söyleyen Hıve Tekel Eakanlığı yetkilileri, ristiyan Demokrat Milletvekili, videoteyp için 35 bin, çamaşır Almanya'da terorizmi bu ölcümakinası için 30 bin lira Güm de yenebilmek için insan hak rük Vergisi konulmasınm ve larmı cok daha fazla kısıtlarenkli TVIer için halen uygumamız gerekecekti. Almanyo lanan 15 bin lirahk Gümrük daha kalabalık 4 milyon yaban Vergisinin de 35 bin liraya yük cının olduğu VQ kentleşmiş bir seltilmesinin düşünüldüğünü belirttiler. ülkedin dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) bunlardan «SULTAN» markasım çıkartan firma konkordatoya gitmek zorunda kaldı. Bu nun yanısıra başka firmaların da çok zor durumda oldukiarı ve finansme darböğazı aşmak İçin çareler aradıklan belirtiliyor. Konuyla İlgili uzmanlarm «stok eritmek için fiyat düşürme»yi önerdikleri bir ortamda bazı firmaların yeni zamlara gitmek zorunda kalmalan ise, sektörün içinde bulunduğu çık mazın yeni bir göstergesi sayılıyor. Demir Çelik ürünlerine ve özellikle «beyaz mal» üretirrfinde yaygm olarak kullanılan saç ve pike son aylarda peş peşe yapılan zamlan ürün fiyatlanna yansıtmanuı zorunlu hale geldiğini belirten bazı firmaların yetkilileri ithal malı girdilerdeki artışlarm ve YHK'nun yürürlüğe koyduğu yeni toplu sözleşmelerin de zamlan kaçınılmaz hale getirdiğini ve yapılan zamların maliyet artışlarım ancak kısmen karşıladığını üeri sürüyorlar. BAYİLER NE DİYOR? Söz konusu «beyaz mallar»ı pazarlayan bayiler ise yapılan zamların zaten durgun olan piyasayı olumsuz etkileyebileceğini belirterek, «biz elimizde mevcut stoklan eski fiyattan satmaya devam edecegiz», diyorlar. Bu arada aynı marka ve aynı tip buzdolabı, çamaşır makinesi ve fırmların çeşitli bayilerde farklı fiyatlarda ve farklı taksit şartlarıyla sattfabildiği gözleniyor. Bu bakımdan «beyaz mal» alacak kimselerin alım yapmadan önce iyi bir piyasa araştırması yapmalarında yarar olduğu belirtiliyor. Son** yapılan zamlardan sonra 12,5 ayak ARÇELİK Buzdolabının 46.500 liradan, 14 ayato ARÇELIK'in ise 49.500 liradan satılması gerekiyor. PROFÎLO'nun 10,5 ayak buzdolabı 43.050, 12.5 ayak buzdolabı 45.100, en büyük boy olan 16,9 ayak buzdolabı ise 51.800 liradan satılacak. ARÇELÎK 12,5 ayak buzdolabı 5 bin peşin ve 9 ay vadeyle almmak istendieinde fiyatı 56.875 liraya, 14 ayak dolabm fiyatı ise 60.625 liraya yük seliyor. Çamaşır makmelerinde ise Hoover De Lux*un eskiden olduğu gibi 38.650 lira peşin fiyata ya da on ay taksitle 45.000 sıkmah AEG'nin 41.150, kurutmalı AEG'nin 45.700, sıkmah ARÇELtK'in 45.750, tam otoma tik ARÇELtK'in 75.800 liradan satılacağı belirtiliyor. Bu arada daha önce 3436 bin liraya satılan 61 ekran TV alıcı lan da bugünden itibaren 42 bin liradan satılacak. Üretici firma yetkilileri, Bakanhğın onayı ile bir yıl önce uygulanma sı gereken 42 bin liralık satış fiyatınm talep azlıgı nedeniyle bugüne dek ertelendiğini söylediler. İki büyük BATURALP: İŞÇ3LERİN BAYRAMDA GETİRDİKLERİ VİDEOTEYPLER ALIKONULACAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle