15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SEKtZ CUMHURtYET 26 EYLÜL 1980 Oltır şey degil Nadir NADI nin anıları DP DÖNEMİNDE İRTICA EYLEMLERİ RAHATÇA SURDURULDÜ. Bayar'ın biçimsel açıdan Atatürk'e öykündüğü belli oluyordu KORE'YE ASKER GÖNDERMEYİ ASLINDA MUHALÎFMUVAFIK HEMEN TÜM POLİTİKACILAR ÎSTİYORDU İSMET PAŞA'NIN KARŞI ÇIKMASI SIRF BİÇİMSEL BİR SORUNA DAYANIYORDU HERKESIN AMACI NATO'YA GİRMEK, BATI BLOKUNUN KANATLARI ALr TINDA GÜVENCEYE KA\ UŞMAKTI... İSMET İNÖNU Kore'y« kanşmaya karşı değildl.. TATÜRK'un hastalıgı doneminde Başbakan Celâ! Bayarın başardıgı olumiu hızmetlen daha once (Perde Arahğından) adh kıtabımda behrtmıştım Buyuk kahraman adıtn adım olume yaklaşırken Avrupa ufuklannı da kara bulutlar yavaş ya\aş kaphyordu Iç durumumuz pek gönül açıcı değıldı Atanın oleceğı olasılıgı guçlendıkçe kamuo>undakı tedırgmhk artıyordu Hastahk ustune yorum yapmak yasaklandiğı ha'.de Vatan Gazetesınde A E Yalman ımzasıyle çıkan bır yazı bu gazetenın bır sur e kapatılmasına neden oldu Gene o sıralarda babamla Yalman arasında çıkan şıddeth bır kalem kavgası yuzunden hukumet guç durumda kaldı Polemıgın uzadıgmı goren Bayar. bır akşam Basm Yaym Umum Müdürü Selım Sarper aracılığı ıle Istan CUMHURBAŞKANI SEÇÎLDIKTEN SONRA BAYAR1N DIN SOMURUCULUĞUNE KARSI GOZE ALDIĞI BIR KAÇ CILIZ GIRIŞIMDEN HIÇBIR SONUÇ ALINAMADI. ÎSMET PAŞA DA, ONDAN SONRA GELENLER DE OY AVCILIĞI r UĞRUNA KARŞI DE\ RIMİ HOŞ GORMEK ZORUNDA KALDILAR... A bul'a telefon ettirerek kavgaya derhal son vermezlerse iki gazeteyı de kapatacağını bıldjrdı Kım ne derse desııı Atatürk'un hastahgı, sonra olumu ve Ismet Inonu nun Cumhurbaşkanlıgma seçılmesı olajlarında Celâl Bayar sagduyudan aynlmajan temkınlı. yurt çıkarlanna ujgun bır rol oynamıştır Bu yadsınamaz Sonradan başına gelen haksız ışlemleri burada ırdelemek ıstemıyorum Zaten yazının amacı da bu degıl Ben sadece gordugrum, tanık oklugum kadarıyla olaylan okurlanma aktarraakla yetınıyorum Asıl >argı kuşkusuz tarıhmdır. Bayar ıçme kapalı. sır vermeven bır adam ızlenım, bırakmıştır bende Sınırlendığım he>ecan'andıgını yuksek ses!e bağınp çagırdığını hemen hıç gormemışımdır ÇOK kez karşısındakılerden cam sıkılır gıb, bır halı vardır Eskı yazı ıle seksen sekızı andıran kaşlannı ka'dmr (Alı Ulvi onun kankaturlerını hep böyle çızer) Nerev 3 yoneldıgı bellı oimayan dalgın bakışlanyle derın denn br şeyler duşündüğunu sanırsınız. Sankı kafasmı yoran çok guç bır soruna çözurn aranıaktadır Konuşurken hemen hıç gulmez olsa olsa arada b^r gulumser O zaman vıvunde sevımi. çocuksu çızg.ler behnr Kış,l,g,n,n damgas. olan agır. kasveth hava bır sure ıçın dagılmıştır Mafya, ABD'de eroinden 23 milyar dolar kazandı (Dıç Haberler Servlsl) Mafya adı her zaman içın karanlık ışlerın gızemlı cınayetlerın ve yeraltı dünyasının sım gesı olarak kullanılagelmış. etkınlığını yalnızca Sıcılya'y'a sınırlandırmayan bu tşırket» ozel yasalarının katılığı kador, her donemın yonetımlenyle var dığı «sozlu anlaşmalanla da varlığını surdurmuştur Ikıncı Dunya Savaşı sonlarına kadar genellıkle Sıcılya ve Güney Italya'nın feodal kokenlı, toproğa bağlı aılelerine dayanan Mafya, savaşı Izleyen yıllorda Italya'nın hızlı sanaytleşmesı ve feoda! artıklardan orınması sürecıne de ayak uydurarak çalışmalamı daha cok kaçakçılık, adam kacırma ve «tıcaret» alanlarında yoğunlaştırmaya başlamıştır. Kendl Içınde «Omerta» adıy\a bılınen v© örgüt hakkında en kucuk bir bılgıyl ağzından kacıranın en ocımasız yöntemlerle öldurulmesl temelıne dayanan yasasının sertlığıne, doğ rudan doğruya tdevlet» Ile var dığı tsözlu anlaşmaları» da ka tınca Mafya'nın etklnllğl önlenemez bır tırmanışa dönüşmüştür. EROİN TİCARETİ: Amenka Bırleşık DevletierTnln en yetkın kuruluşları, bugün ABD'ye sokulan 60 ton eroının 20 tonunun Sıcıly3 cıkışlı olmak koşuluyla Mafya elıyle yönlendırıldığınl kanıtlomaktadırlar Yılda 20 ton eroının ABD ye sokulmasının karşılığında Mafya'nın ıkasalarına> glren paraysa ınanılmaz bır rakamdır 23 milyar dolar (bugunkü değenyle yaklaşık 1 trıl yon 840 milyar lıra)1 Bu tutar, italya'nın onde gelen sanayl ku ruluşlarından Fıat'ın bir yıllık cırosuyla eşdeğerlıdır; yalnızca bu ornek bıle Mafya'nın tcalışma alanının» genışlığı ve tırmanışının önlenemezlığı konusunda yeterlı bır verı ola MAFYA'NIN GEÇEN YIL ABD'YE SOKTUĞU 20 TON EROİNDEN KAZANDIĞI BU PARA FİAT ŞlRKETİNİN BÎR YILLIK CİROSUNA EŞIT MAFYA'NIN EROIN KACAKCILIĞINDA «BIR EL» OLMAKT AN OTEYE «URETICλ DURUMUNA DA GEÇTIĞİ BİLDIRİLİYOR. bılecek n telıktedlr. MUSSOLİNİ Aslında, Mafya'ya karşı bugüne değın başlatılan en etkın kampanya Italyan Faşızmı nden gelmış ve Mussollnı, guclü donemlennde Sıcılya ve Guney Italya'dakı Mafya cbabalarına» karşı amansız davranmak ıstemıştlr Bu gırışım de dığerierı gıbl başarısızlıkla sonuclanmış ve bu arada pek cok cbabo» Amenka B'rleşik Devletlerı'ne sığınmış. orda taılelerırı» ku rup gen.şletmlş, Amerıkan yetkılılerı/le tdostıLklar» kurmuş, kısacası Mafya'nın «uluslararasılaştırılmasnnda kopru rolu oynamışlardır Şımdı Amenka dakı «aılelerın» uyelerı bır anlamda kovulmuş oldukları ana vatanlorına donmekte ve tl beral düzenden paylarmı almayo» calışmaktadırlar Mafya nın gec mışı ve ABD'dekl buguikü etkınlığı konusundo dogrulanama yan bır soylentı de Amer.kan ordusunun unlu Sıcıl/a cıkart masındakı başarılarının ard nda Mof.'a'nın oldugu şeklındedır Belgeler, bulguiar ve soylentıler ne olursa olsun Mafya dun oiduğu gıbı bugün de Italya'da ve dunyadakı etkınlıg.nl, korkutuculuğunu korumakta ve kendıs ne karşı hıc bır somut savaşım başarı kazanamamoktadır 156 ÖLÜ Gerek Italyan yargı organları gerekse ABD'nın yetkılı kuru Ijşlan yıl!ardan berl Mafya'nın tzncırır.» kopartabıimek ıç n sonu gelmez calışrralar yapmakta, ancak tam başarıya ulaştıklorıno ınandıkları onda «kılıt noktadakı» bır adamlarının oıumune tanık olmoktadırlar Mafya elıyle oldırulenlenn sayısı yalnızca geçen yıl 156dır Ustelık bunlam arasında italyan yargı organlarının etkın kışılerınden. Hırıstıyan Demokrat Partı'nın temsııcılerıne kadar hemen her kesımden klşı ler bulunmaktodır URETICİ DURUMUNDA Son kuşkular, Sıcılya nın ve dolayısıyla Mafya'nın eroın ka çakcılığında yalnızca bır «el» olmaktan da oteye, cdogrudan doğruya curetıcı» durumunda bulunduğu volunda yoğunlaşmoMadır Nıtekım gectığ'mız aünlerde S cılya n n merkezı Pa'erTodn duzenlenen ooercs ı/onlar sor ında GenanJo Alber tı ad'ı bır Ma'ya lıderı tutu<lan mıstır Isın dano ılgınc yanı, Alberti'nınk ne komsu olan evde yapılan arartiada tam dona nımlı bır eroın laboratuvann.n bulunmuş olmasıdır. Konunun uzmanlarından bır Amenkalı, «eroın konusundg b'r ücgenden sozedebı'ırz, koşele nnden bırl Palermo, bırı Müano ve dığerl de New York olan bır ücgendenı demektedlr GÖZ YLTVnT\T '»R UHALEFETTEKI son yhnda çıktıfr b^r prop^ganda çezısme ben de katılmıştım Konya Konya Erehsı uzennden Akdenız'e ınerek Adana y a oradan da Maraşa ye Gazıantepe dek uzandık Her yeıde demokrasmm erdemlermden soz ed.yor hak PŞ1th«rını ve va=alai uymak savunuyordu Ş.md. oldu^u E,b o znman d a guneş S ° r a C ' k h 3 V a t 0 D İ ? n t ' I d n va,akt, Adaneva var Kendlsın > M konuU sozlenne ken Kanserin yenilmesi henüz uzak bir olasılık B Kanser hastalığının tek nedene bağlanamayışı, bu konuda yapılan çalışmalarda gelişmeyi yavaşlatıyor. Uykusuzluğun çaresinin ilâçlarda değil, nörologlarda olduğu belirtildi BONN, (ANKA) Federa) Alman doktorların buyuk coğunluğunun, uykusuziuk çeken lenn hemen u/ku ılacı almalanna karşı oldukları b.ldırılmektedır. Doktorlar, uykusuziuk karşısında yapıiocak en dogru tutumun doktor'ara ve ozellıkle nürologlara bas/urmak oidu ğunu savunmaktadırlar. VVurzburg kentınde açılan bir cUyku Klınığınde» uykusuz luğun cok çesıtlı nedenlerden kaynaklanab lecegı saDtanmış ve bazı uyku ılâçlarının «Uyku sıstemı uzerınde cok olumsuz etkılen oldugu» ortaya çıkanlmıştır. Uyku Üaclannın çoğunun rüya gormeyı engelledığım kaydeden doktorlar, ruya gormertın vücudun tarn olarak dınle neb'lmesı ve uykunun dmiendırıcı fonksıyonunu yerıne getırebılmesı ıç.n zorunlu olduğunu soylemektedırler. Federal Alman doktorlar, uykusuzluğun tedavısmde ılaclann kullanılabıleceğmı ancak bunun doktor gozet'Tvnde oıması gerektığını belırtmektedır ler. Bazı uykusuzluk hasîalıklarında psıkoterapı. f'zyoterapi ya da hıpnoz tedavılermın gere kebıleceğı kaydedılmektedır. Federal Almanya'da 12 lla 15 mılyon kışının uykusuzluk hastalığından şıkayetçl olduğu bildlrflmeketdlr. ABD'nde kanser araşttrmaları içln 10 yıl önce harcanan para, 180 mıiyon dolardon 1980 yılmda 1 mılyar dolara cıkarılmış bulunmaktadır Federal hukumet butcesınden sağlanan bu harcamaların nerelere gıttığının hesabının da verıldığı Amenkon Kanser Araştırma Merkezlerının ıkl hafta once duzen'edığı sempozyumda, dunyaca ünlü uzrranlar, 1970 1980 aonemındeki mucadelenın umut edıienın oltında sonuç verdığml kabul etmışlerdır. Bu doneme llışk n ıstatıstıkler, tcdavı yöntemlerindekl ılerlemelere karşın kanser hastası sayısının arttığını gostermıştır. Oteki ülkelerden uzmanlann da katıldığı New York"takl sempozyumda doktorların tumünün vardıkları ortak yargı kanser tedavısınde kes'n ve tek bır tedavl yontemmln henüz bulunmadığının kabul edılmesı olmuştur. NEDENLER CEŞİTLİ ABD'ndekı üc onemll kanser enstıtüsünd«n blrı olan Natıonal Cancer Instıtute'm Dırektöru Dr. Vıncent de Vıta, kiınSk calışmalarda kanser olarak nıtelenen yüze yakın hastalık bulunduğunu ve bunların da kendı oralarında 240 doJa ayrılabıld ğ nl belırtrr s'lr ötekl uzmanlann da genelde katıldıkları Dr. Vıncent de Vıta'nın yargılarının acıklanmasından cnlaşıldığı üzere, her kanser turünde uygulanabılecek tek bır llac ya da yontem hsnuz yoktur. Kanserin bırcok neden'eri olduğu kabul edılmektedır. Örneğm, uzun süre, bazı kımyasal maddelerın kanser yapması üzerlnde durulmuştu. Fakot, ıc nde bulunduğumuz yuzyıido, soyacekım, radyasyon, sıgara ve yıyecek reıımı gıbı unsurlar da kanser nedenlerl arasına gırmıştır. AŞ1RI UMUTTAN YAKINMK ABD'nde kanserle scvaşımın son 10 yı'ında1'! başar larla başarısızlıklann goruşu'dügu sempozyumaa ÖOKtoriar 197O''erd6 kanser hastalcnna osırı umut verıld,ğınden yakınmışlardır. Amerıkalı doktor George Kleın, bu cşırı urrudun, sonradcn ya'attığı duş kınklığır.ın doktcrların kend sl ıcn hastalık derecesıne va'an bır uzuntu kaynoğı oluşturduğunu bellrtm ş ve meslektaşr larına kılı kırk yoran yargı'ardan şaşmamalarını one m ştır. Kamuoyunun kanserls savaşımdakl gercek durumu bıimeyışmın bu aiamiakl çobalan ve federa! bâtce Katkıîar.nı önlemesınden korktuğunu da söyiem'ştır. «Cunkü, kamuoyunun umduğjnu bulmaması savaşıma ayrılan butcenın kısılmasına neden olobılır» demıştır. SAĞLANAN İLERLEMELER Dr de Vıta bır zamonlar öldürücü hastalıklar o'on çocuklcrdakı kan kanseri (Lösemı) Ile Hodgkıns hastalıklarından kurtulma oranının %50 arttığını, cılt kanserıyle rahım ağzı kanserının sorun o^aktan çıktığını beIırtmıştır. Yıne aynı doktor, halen kanser hastalıklanndaki tedavılerde iyıleşme oranının %41'e cıktığını, beş yıla dek bu oranın %50'ye yükselebıleceğ'nl soylemıstır Bununla bırlıkte tedavlde başarın'n erken teşhıse bağlı olmaktan kurtulamadığı, altı cizılerek ıfade edılmıstır. Tedavıde kesın sonuc alınabılen sayılı bırkac kanser turu dışındakılere karşı olan tedavılerdekl ı!erlemenin mılım mıiım olduğuna da Işaret edılmiştır. (Dı« Haberler Servisl) Muhalefetın Başbakan adayı Frartz Josef Strausa (Alman kankaturü) HELMUT SCHMIDT'İN BAŞBAKAN SEÇİLECEĞİNİN KESİNLEŞMESİ ÜZERİNE SEÇİM KA>IPANYASININ HEYECANI TÜMÜYLE YOKOLDU. SON KAÎNTUOYU YOKLAMALARINA GÖRE IKTİDAR PARTİLERİNİN OYLARIN <~c 52SİNİ, CDUCSUÎ^JN İSE % 45'İNİ ALMASI BEKLENİYOR •*• Ç a h n a o^ ™dl ondan sonra yonetım, ele ceç.renler smet GARDROP ATATÜFKrfTSfj BATI ALMAN SEÇİMLERİNDE STRAUSS'UN SCHMİDT KARŞISINDA ŞANSI KALMADI (Dış Haberler Servisl) Federal Almanya'da 5 ekımde yapılacak genel secımlerde muhaiefstın başbakan cdayı Franz Josef Strauss un Basbakcn Helmut Schmıdt karşısında sec Ime şansının kalmadıgı belırtılıyor Seçm kampanyasm n en can'1 olması gsrektığı şu son gunlsrds, Heimut Schmıdt ın tek aday o'arak ortada kalması nedeni/!e kampanyanın oiu noKtaya geldıgı kaydedıhyor. Son kamuoyu yoklamalan Helmut Schmldt ın Sosyal Demokrat Part sı SDP'n n secımlerde oylann %45,1'ını, bu partının •ktıdar ortağı Hur Demokratlar FDPnın oy ların %7,7 sıni ve Strcuss u destekıeyen Hnstıyan Demokrat Bınık CDU ve onun Bavyerc kolu olan Strauss un partısl Hrıstlyan Sosyal Bırlık CSU'nun ıse toplam %45 oranmda oy alacaklarını gösterıyor. Kamuo/u yo.damalanndakı oy oranlarının mayıstan bu yana değışmedığıne işaret eden sıyasal gozlemcıler, Strauss'un CDU CSU nun ortak başbakan adayı oiaraK ortaya cıkmasınm, oy ıbresının muhalefet Ya nadma kaymas nı engeiıe/en ana etken olcrak nıtelıyonar. Schmıdt ve Strauss g bı ık| polıt kacı bırbırlerıne rakıp olarak ortaya cıktıklannda Schmdıt'ın kaybetmesınl, ya da başka bır ds/ışle, Strauss'un kazan masını olanaksız olarak nıtelsyen sıyasal gozlemcıler, Strauss'un 7 temmuz günü adaylığını acıkıamasından sonra dünya slya sal konıonktürunde Federal Almanya da muhafazaKar bır partıye ıktıdar yolunu açacak ^onde gelışmelerm olduğunu. ancak Franz Josef Strauss'un kışılığmın, SDP den CDU CSU'ya oy kaymasmı engelled gını kaydetmektedırler. 1 UMHURBAŞKANI seçild.kten sonra Bayar'la .hşkım olmadt Bır ık, yurtıç, gezasme ben, de ç S k 6 Z d e a n K a v a d a 1PTH V ' I ? Ç ' goruştuk Bu goruşmelerden ılkmde Ataturk vn kıtapl1£îlnda kebul edUdım BeK.î n1* Z a m a n m e s a f e l > konaştugu adımı sovlerken hep .Nadır Bey. dedıg. halde o gun nedense .çocu?um. sozcugunu kullanması dıkkatımi çektı Vakınlann a Ataturk'ün Rumeh şıvesıyle vk sık «çocugum dıy e seslendığını duvmuştum Bu ıçgudünün zorladıgı b:r tur Ataturkleşme özentisi olabıhrdi Zaten Bavar gıvım kusarrında da ayn; durtunün etkısıni yenemıvor. biçimsel açıdan Atatürk'e oykundüğünü her hahyle belü edıyordu Ama bır zamanlar benımser görundugü Ataturk ılkelen bırer bırer kuşa dönecek ulusal bagımsızhk layıkhk. devletçılık gıbı kavramlar kâgıt üzermde kalır haîe gelecekmış, Bavar bunlan duşunemıvor ya da umursamaz gömnüyordu Ilhan Selçuk'un sonralan doğru olarak tanımladığı gardrop» Ataturkçulögu ışte buvdu ve bu akımm başını ne yazık ki Celal Ba\a r cekıvordu O Celâl Bavar kt ta uiusal kurtulus savaşmdan beşlavarak 30 yıla yakm Ataturk un buyrugunda yurdi hızmet vermış Onun sagladıgı olanaklarla bakanlık, başbakanlık koltuklanna dek i akselmı^tı. C J BİR BASKA ÖRN*!K AYAR'DAKİ bu biçimsel Atatürkçülüğün bır na da Kore'ye asker gonderme karan aı'nırken tanık oldum Aslma bakarsan'z bu sa\aşta ABD yı tutmayı muhalıf muvafık hemen tum pol'tıkaclar ıstıjordu Ismet Paşanın karşı çıkması sırf biçimsel b'r sorun a dayanıyordu O daha önce Meclıs'e dam^ılmadıgı ıçm ateş puskürayordu Efter karar Buyuk Mıl'et Mech^.nın onnyına sunulsa küçuk CHP grubunun da olumiu oy kulian"cagı kuşkusuzdu Çunku herkesm amacı KATO'ya gırmek Batı blokunun knnaüarı altmda guvenceye kavuşmaktı 1950 den once CHP hükumetlennm goze aldığı butun gırışımler sonuçsuz kalmış Batılılar bızı aralanna alma\a ^ anaşmamışlardı Işte Kore savaşı bır f'rsattı Orava hatın savılır askersel bır guç gonden r de erkeklıgımızı ıspat eüersek Batı kapıları ardma dek bı^e acüabılırdı Dogrusunu ıstersenız ulkemızde bu duygusal egıi'mın yaratılmasmda Stalm onemlı bır rol ovnamıştı Ikmcı Cınan Savaşından sonra Bogazlardı Kars dı Ardahan'dı gıbı hıçbır Turk hukumetmce kabul edılemeyecek bir takım akıl almaz ısteklerle karşımıza çıkacak verde bve dostluk ehn, uzatsajdı sıyasal gelısmeler bızı be'kı bovîesme koru körune Batıya ı+mezdı Iç mızde Koe savaşma katılmamızm sakmcalarına gerçekten mananlar düsunceler'nı de açık seçık soyleyenler, yazanlar var mıvdı1' Şımdı duşunuyorum da Mehmet Alı Aybar'la Azız Nesın den başka kımseyı anımsamıyorum Menderes hükumet, kralrian çok kral vanh«îi davranmış, Kore'ye tam teşekkullü bır tumen gondermek ıstedığımızi soyleyerek Amerıkalılan sp^ırtmıştı Betıdan yana çoğu devletlenn sembolık bıcımde bır t°bur bır boluk hattâ bır sağlık ekıbi ıle gıttıgı bır uzak dogu seferıne boylesıne görkemh bır guçle katılmamızı Amenkai'lar da olanaksız gor düler. Nıhayet takviielı bır tugav gondermemız upnnde an laşmaya vanldı Gene de Amenkalılardan sonra Kore de en çok askerı bulunan devîet bız oluyorduk. SON ŞANS 65 yaşındakl Josgf Strauss, 5 ek'm se cımlerını sıyasal karıyerınds BaşbakaniiK ıçın son şans olaraK gormus ve CDU lıderı Helmut Kohl'un oncekı secımierde SDP IIderlerı karşısında başarı saglayamamasını da dıkkate alarak CDU CSU'nun Başbakan adayı o'arak orta/a cıkmıştı. Federal Alman^a'dakı gelısmslen yakın<ian izleyen sıyasal bılımcıler CDU • CSU'nun ancak djnvada bu/uk buna ımların yaşandığı ve sanayıleşmış ulkelerın ekonom'lennde durgunluöun yoğunlaştığı dönemlerde ıktıdara gelebıleceğını savunmaktaydılar. 1980 başmdan bu vona olayların sıyasal bıhmcıle'in öngorulen yonünde gelışmesıne karşın CDU CSU'nun oy oranmda b.r kıpırdanma olmamıştır FARKLI DEĞİL Aslında Franz Josef Strauss. önemiı dış polıtıka konularında rakıbı Helmut Schmıd'ten pek de farklı şeyler soylemeTiştır. Ornegın Strauss da Scnmıdt gıbı Afganıstan okjyları nedenıyle Sovyet Batı Alman tıcaretınm azaltılması yonundekı Ame rıkan önertlerme karşı çıkm ş, yine ABD' nın NATO çercevesınde Batı Almanya ya daha fazla yenı askerı bırlikler ve nuKleer başlıklı fuzeler yerleştırılmesl onerısı ne Heımudt Schmıdt, ne de Strauss taratın dan onaylanmıştır. B YARW: ÇANKAYA'DA İKİ YEMEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle