22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
"V İKÎ CUMHURİYET 15 AGUSTOS 1980 ürkive'nin gene! gldlşl, oslında, demokrosıye doğrudur. Botılı çağdaş kurumton Osmonlı'ya oyarlamo girişimleri, bunun başlangıcıdır: 1839 fermanmdan (insan Haklon Blldirgesi'nden), 1876 Anayasası'ndan (Varkjmentarizm şemasından), 1919 Kongrelerinden (Halk Istenci oluşturmclarından), 192021 Meclislerinden (Halkın Yönetimlnden Halkın Dev letinden), 1924 Anayasasından (Ulusal istencl oroyan yumuşak bir parlarrentarizmden), 1961 Anayasasına (Sosyal Devlet Parlamentarizmine) kadar uranan geliş, bir demokrosi gelişimi hem «Je sosyal Içerikli ve dayanaklı bir demokrasiye yönetme gelişimi demektir. Bu uzunca gelişim dönemlnin en verirr.H kesımı, 1961 dönemı olmak gerekirdi. Çünku, önceki dönemlerden gelen koşuüar. olgun bir ortam getirmişti. Özellikie de, cözgürıük» yelpazest genişlerrlşti; tÖzgürIük»ün kendisi kurumlaşmıştı. Bu ortamda, cağdaş demokrasiyi onarmo. cok doha kotay ve olonok içinde idi. T olaylar ve görüşler Bu Zat lle Demokrasi Güç Prof. Bahri SAVCI Türkîye'de, şFmdiye kador, sosyallzmden. Cok az soz edılmiştir. Ittıhatcılardan, Kemalistlerden çok az politikacı devlet adamı ve de düşünür, sosyalizm ya da sosyalizme giden yollar uzerınde durmuştur. Bu, bağnazlıktan gelmez. Yerel sosyal kcşullardan gellr: Osmanlı toplumu, sınıfsal çelişkılere dayalı bir toplum olmaktan çok, ırksal ve dınsel çelişkılere dayalı bir toplum idi. Bundan da, kapitalizm sosyo* lizm düşünleri ve çatışması üremiyordu; ulusçuluk (ve onun karşısında) Osmanlıcılık, Islâmcılık, Türkcüluk düşunleri ve çatışması ürüyordu. Kemalistler de, (192021'lerde; tsa'yi halK», tsahibı sai». «hak'kın emeğe dcyanması», thark hükümeti». thalkın hükümetit, «saiye istinadı gibi kavramlara el atmışlardı. Ama, kenailerlne gecen sosyal yapıda, Batılı anlamaa bir sınrfsailık bulomamışlardı. Ancak, çrkoriarı, Batının kapitalizmi ve emperyalizmi karşısında catışmayan, tersine bütünleşen sosyal kesimler görrrüşlerdi. Bu nedenle ve belki de Türk ulusçuluğu nun, yeni cıkan enternasyonalizm içinde erımesinden korkarak o halkçılığa, onu ilerletecek. devrimcilığe. onu kalkındıraçak devletçiliğe gitmişlerdi. 1961'lerden sonradır kl, sosyalizmden, daha doğrusu, daha çok tkapitalist olmayon yollor»dan söz edilmlştir. Fakat, bu dönemde de, emek, halk, aydın. oydın öndsrliği gibl kavram ve konularda, Içine düşülen bir karmaşıklık, sosyalizm ceşitlemeclîığini yaratmıştır. Bu yüzden. Türkiyede, şlmdllerde, bir sosyal düşün bölumlenmesi vardır. Bunun sonucu olarak da, etkinlığl gelişmemlş bir sol vardır. 2 Sermaye devletine doğru hızlanma okımı? Fakat, gel gör kl, 1838'lerden berl. Törklye üzerinde ulusiorarası andlaşmalara dayalı ekonomik siyasa) sosyal kültürel ipotekıer kurmağa alışmış olan, Batı Kapitalist Emperyalizmi ve Mustafo Kemal oğzı ile söylemek çerekirse. «Onun tahakkümü»; Türkiye'dekı her türden ve her boyuttan sosyalleşmeyi şlddeııe reddettiğinden. bu bölük pörçük akırrları da yok etmek üzere, devinlme gecmiştir. Bu Batı Kapitalist Emperyalizmi ve onun Haziran 1980 günü bu köşede konut sorunuyla ilgilj bir yazım yayımlanmıştı Bu yazıyı. T.C. Emekll Sandığı'nın üyelerine (iştirakci lenne) konut yapmakla yükümlü kılınması lcın ayrı bir yazı yazmak gereğme dokunarak bl tirmiştim. tahakkümü; bugün, gelişmemlş ölkeier özerinde «ipotekçı bir Finans Kapital Tekeli» düzeyine çıkmıştır. Ipoteği ve tahakkümü de, her cihetten çok artmıştır. Demokrasi geleneği ve işletmeciliği az olan ülkelere de, o ülksleri bir otoritaryanizme düşmedsn ekonomik sosyal, siyasal yönleri olan kurumlar, duşünler, süreçter satmaya başlamıştır. Bu suretle onları, kendi demokrasiierinden, demokrasi icinde kendl sosyclleşmelerinl algılayıp kurmalorından saptırma yolunu açmışlardır. Bir başko deyimle, Türklye'ye d», «Bir Sermaye Devleti Olma» akımı satılmıştır. Türklye'ye, 1920'lerden alıp getirdiği uluscu devrimcl halkçı sosyalleşme okımını bırakıp, bir sermaye devletine dönüşmesl önerllrr.iştlr; önerilmektedir. İMF'ol Van Lenrrap"in daha gecenlerde (Şubat 1980) işaret ettiğl programmın anlamı buradadır. • i Sfyor. 1838'lenlen ben lzlenen bu yojdur. Şlrtv dl. onu hız!andırmak, kaıkmmayı veremiyecektir. Ayrıca, demokrasimizin dayanacağı alt Katorta kat emek ve girişimci uyuşumunu da bozacaktır. KİT'lerd3n Kabotaj Hakkmo kadar her şeyi. «özel»in tekeline veren ile, demokrasi yapmak zorlaşır. b. Sermoye Devletine Dönüşümün Sosyal Herşeyi özelin yararına ındırgeme poütikaJan geniş halk kesimlerini. tekelleşmenın önünde «yalnız» bırakaoaktır. Cünkü, bu politikaların tek omaçı, düzenin ve onun aevletinin, bu tekeüeşmeye yardımcı kılınmasıdır. Çağımızda. böyle «yalnız» bırakılanlarla bir demokrasi olunamaz yalnız «bırakanlanla da, demokrasi yapılamaz. Fakat, Demirel ile demokrasi yapılamıyacagını belirten en ilginc nokta şuradadır: 6. her sosyali, sosyal niteli her tutumu, davranışı, tavn, komünizme gider; o da, insanın, hem mcddl, hem manevi yönlerj ile helâki demektir, der. Böylece, toplumda bir uyum aramaya gerek görmez. Tersine, her sosyali ezmeye yönelmış. ancok, burjuva ve buyük bur|uvanın egemenilğlni sağlamayo yönelmiş bir ezrre savaşma gerek görür. Boyuna sıkı yasaları istemesi v» Anavosa düşmanlığı gutmesi bundandır. Böyle bir politikacı ile. demokrasi yapmak pek zordur. c. Sermaye Devletine Dönüşömün Slyasal Yönur Türklye'ye, ancak. kapitalist tekelleşmeyi uygun gören, gerl kalanların tümünü, sosyal açıdan yalnız birakan poütika. slyasal alanda ne yapocaktır? Demokrasiyi, finans kapital merceğinde blrblrt lle kucak'aşmış tobakaların, tüm gen kalanları yönettiğf bir iktidar sürecine ve bıcim!ne dö nüştürerek, gerçekte, demokrasiyl. bir finans kapitol otoritaryanizmine cevirmek. Işte, bunu yapacaktır. Bunun Içln de. demokrasiyi, bütün radikal güçleri arıtlayacak bir «polis devleti» düzeni monotonluğuno indirgeyecek.» T&nü: Arefe?, ayramdan sonra arefe yazısı yazıîîr ımT Yazılır. Çünkü Türkiye bir arefe dönemini yasıyor. Ardmdan neyin nasıl geleceği belirsiz bir arefe dinemi... Safın. solun, ortanın kendi bayramına hazırlandığı bir arefenin curcunası i d i B Oiumsuz Bir Etken 3 Fakat. geno bu dönemde, ortaya, olum• suz bir etken cıktı: Süleyman Demirel... Bu zat ile de ıdemokrasi yapma» ışl. zortaşmıştı, Zorluk. gittikçe de artıyor. Çünkü, bu zatın feisefesi; çağdaş demokra»1nin en beürgin niteüği olon fsosyalleşmeınin yadsınmasına dayanır. Poliîik mizacındaKl en belirgin «dışarılaşma biçirrn de (üslubu da), bir ovamfripareliktir. Renkli, cümbüşlu, en genış frekanslarla kolon vurucu bir avamfiriparelık. Onun bu feisefesi ve siyasal davranış biçemi. Içerdlği tyadsımacılığı çelışme mantıkcılığı yukardan bakışı efelenmesi koslaklcnması. demokrasiye yarayan ögeler değ.ldir. Eîbette, Demirel olgusu, bireysel bir patolo|l değıiaır. O, bırey olarak, bireysel açıdon saptanmış bir olgu, bir tavır olarak, gerçekten sevlmli ve beceriklidir. Devlet adamı olarak ta. yapıcılar arasındadır: Günde 1618 saat çalışon; gönül alicı yardımcı halkçı bir tlp.. Ama o, asıl, sınıfının sonradan yamandığı sınıfının çağa uyma eğıliminden sapmışhğının slm gesidir; bu sapmanın da baş etkenidir. Tarih bllinen belirtgenlerte, burjuvalaşrroyı. hele büyük burjuvalaşmayı saptırırken bu sapmayı. Türkiye koşullannda hızlandıran baş bıreysel kahraman etken, hlç kuşkusuz; bu renkli ki$il!ğl, bu cellşkiler mantıkcılığı, bu âmiyane kostoklanmacılığı tle, Demirel'dir. Işte, diyoruz kl, coğımızda, zaten, sopmo, to böylece cürüme yolundo otmcsı gereken burfuvacılığın bu saomışlığının sımgesi olan bu zat lld, demokrasi, dernokrasileşme olamıyor. Bu savın irdelenmesi bizden, değeriendirilmesl sizden. $öyl« ki: Türklye'deki siyasal dururrlofı ve tavTrian. fk! ana okımın genelliği icinde özetiiyeblliriz. 1 Bunlardan biri, sosyalizmde çeşitlenme öfcımıdır. Sahipler, Simgeler.. işte AP, Türkiye'yl, «sermaye devletlVM dönüşüm akımının satınalıcısı ve sahibidir. Damirel de, Türkiys'yi. sermaye devletine dönuştürme politikalarının simgesi ve şampiyonudur. Bir başka deyimle ve hatta daha doğrusu AP'yl bu mstaı satınalmağa zorlayon; AP kanolı ile Türkiyeyi de buna zorlayan Demirel'dir. Bu politikaların ekonomik yönu sosyal yönü syasal yönu lle, uyguladığt yöntem, demokrasiys. demokrasimize oykırıdır. Onun Içlrvdlr kl, «Bu zat ile demokrasi, olmuyor» diyoruz. Şöyle ki: a Sermaye Devletine Dönüşömün Ekonomik Yönu: İMF'ci Van Lennep'in ağzı ve Demirel (• uzal) politikaları ile deylmlenen bu dönüşürr, ekonomik yönden şunu ilerl sürer «Türkiye, ancak, kapitalist yoi ile kalkınabilir..» iyi ama, bu yollo kalkmmak Içln gerekli btrikim, ciddi olarak, hâlâ yoktur. Var olan: toptan kalkmması için yetersiz olan, ama, dayanıh maz bir sömürüyü Türkiye'ye getirmiş olan btr «sermaye temerküzüıdür. Bunun sömurüsü yetmezmiş gibl, o uluslararosı sermaye tek«ll de bütünleştiriliyor: Demirel politikaları lleBu politikalar, tüm ekonomik yapıyı yeraltı ve yerustu tum nığrengi noktalan lle birlikte bu sermaye merkezleşmesl özeline ta Lennep • Demirel • Özal Görülüyor kl, Demirel. ancak bir kapitalizm orayıcısıdır.. Her şeyl özele indirgemecidir. Ül•cede, ancak «üst tabaka iktidarı» anlamında bir seçkinler demokrasisldir. Halk ağzı ile konuşmasına, halkçı tavırlar takınmasına bakmayın, aslında, ancak bir «İMF'ci Van Lennep Demirel özal» seçkinler onstokrasicisidir. Böyle bir aristokrat ile demokrasi yapılamaz. Daha *tldar 0 geldiği gün dsvletin yönetlm yapısını catlatan; Ihsan Sabri Beye konten|an senatörlerinl sectirerek, omo, parlamentoyo Cuın hurboşkanını seçtirmeven, böylece siyasal yapıyı kıran; yasaların «devlet malı» kıldığı servet kaynoklartnt özele bağıslcyan: «düsün»ü suc sayma eskilliğini ayokta tutan birisi ile, demokrasi yapılamaz. kaldırılmaktadır. işte bu iki değlşiklikten sağlanacak kolaylıkla memurlara konut yapımı icin gerekli krediyi vermek artık bir zorunluk olacaktır. 22 maddeye eklenen (c) bölümüyle memurlara konut yapımı icin kredi verilmesi SSK ve Bağ Kur sigortalılarına verilmesinde olduğu gibl ilkelendl rilmiştir. Borç 20 yılda ve en az % 5 faizie ödenecektir Ayrıntılar bir tüzükle duzenlenecektir, Üstelik bllindiğl gibl memurlardan olan subay ve assubaylar OYAK yoluyle bu kredilerden yararlanmaktadırlor. Memurlar da MEYAK cracılığıyle daha çok sömürülmektedirler. Bu düzenleme kabul edilirse. Anayasa'nın 49/2 maddesindeki buyruğa bir oranda uyulmuş olacaktır. Çünkü devlet dar gelirli ailelere (memurlara) sağlık koşullarına uygun konut edinmeleri için yardım elinl bir parça uzatmış olacaktır. Ne yazık kj Dördüncu Beş Yıllık kalkınma Planında bu konuda yelerlı bir politika yoktur. «Toplumsal güvenlik kurumlarının ellerindeki mali olanakları daha etkin bir biçimde kullanabilmelerini sağlamak amocı ile bugünkü aktuarya sis temlerj gözden gecirilecek, günün gerekleri ile uyumlu duruma getirilmesi gerçekleştirile cektir. y/ar otan kamu toplumsal gü venlik kurumlannın daha etkin ve yaygın bir hizmet götürebilmesinin sağlanması amacı ile bu kurumlardaki anaiştirakçile rin kurumların karor alma sürecine geniş oranda katılmaları İcin zorunlu düzenlemeler yapılacaktır.» (X) öngörülmesine karşın bugüne dek bu alanda bir şey yapılmamıştırKamunun yaptığı konutlar, kamu kuruluşlarınca yapılan ko nutlar ve kredilendirilen konutlar bugün çok düşük olmaktadır T.C. Emekli Sandığı'nca kredilendirilecek konutları da bunlara eklersek konut üretimi bir oranda artmış olacaktır. Ancak, yeterli bir cözüm olmayacaktır bu düzenleme. Yalnız toplumsal güvenlik kurumlarından yararlananlar arasındakl bir eşitsizliği gidermiş, olacağız. Bir dizge içinde olanlardan, memurların bu yönde gör dükleri üvey işlemine son verılmis olacaktır. Gerçek cözum memurların da IşcMer gibi grevli. toplu sözleşmeii sendikalaşma halkına kavuşarak, planda da öngörüîduğügibj Emekli Sandığı'nın yönetiminde gerçek söz sahibi ol malarından geçecektir. (X) DBYKP (1979 1983) DPT Yayını S 282 Akımların Özeti Sağlık Işçileri Suçluyu Bilmeli Naci Kırsaçlıoğlu Sayıştay Uzman Denetçisi 2162 sayıiı Sağlık Personelmın Tam Süre Colışması Esoslan'na ıiişkin yasanın 10. rraddesine dayanılarak çıkcnlan Yönetmeliklerdeki «tam süre ücretleri maaştan avrı oiorak vergiltndırilır.» Hükmune uyularak. sağl'k personelıne ödenen ucretler. yasanın çıktığı 9.7.1978 tarıhinden ben ayrı verçilendırılmektedir. Yonetmeliklerle getırilen bu hüküm bir yandan 193 sayıh Geiır Vergisı Yasası'nın 104. maddesindeki «Aynı ışveren tarafındcn aynı ış için yapılan ödemejer maasia birleştınlerek vergılendirilir.» hükmüne, öta ycndan da Anayasanın 61. mcddesmdeki «Vergl. resım ve harçlar ve benzerı moli yükumler ancak kanunla konuiur.» temel ılkes ne ayKirı düşmekteydi. Işte Sayıştay Genel Kurulu bu durumu saptamış ve 5.6.1980 gününde ve'rdiği kararla, herr Yasa'ya. hem Anayosa'ya aykırı olan uygulamanın surdürülemeyecegmi ortava koymuştur. Sayıştay Genel Kurulu Kararı 9onucu; tam sure tozmınatları Gelır Vergisı Yasası'na uygun olarak maaşla bırleştıriierek vergiiendirilecek, böylece soğlık personelinden daha fazla vergi kesiiecek. bunun doğal uzantısı olarak ellerine geçen paro miktan. fazla kesilen vergi miktan kadar ozalacaktır. Sağlık emekçilerinın aylık gelirlerinde 212 bin lira arasında azalma olması, kuşkusuz doğal karşılanacak bir durum değildir. Doğal korşılanmayacak bir durum da, bu olayda hökümetin tokmdığı tavırdır. Maliye Bakanı: «Tam Süra tozmlnatlarının maaşla birleştirilerek vergilendirilmesi kararı Sayıştay Genel Kurulu'nca alınırıştır. Sağlık personell bu konuda Maliye Bakanlığı'nı sorumlu tutamaz» demekte. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı da «Bu durum Bakanlığın veya hükümetin yanlış uvguiamasından doğmomıştır» dıye demec verebilmekte ve öylelikle kendüeri bu işin tek sorumluları olmalarına karşın. suçu bir yüksek malî yorgı organının kararına yükleyerek, aradan sıyrılmak ıstemektedirler. Her şeyin birbirine karıştığı bir ortamda, tekel zammını Genel Müdüre açıklatıp soruırluluktan kurtulmak olası otsa bile, bir yargı organı kararınm arkasma gizlenerek sorumluluktan kurtulmak pek olası gözükmemektedir. Tam Süre Yasası 9.7.1978 tarihlnde yurürlüğe girmlştlr. Hem Yasa'ya, hem Anayosa'ya aykırı olan yönetmelik hükümterinin değiştiritmesi için idare, geçen iki yıllık süre icinde bir girişimde bulunmamış, konunun fcomuoyunda bile enine boyuna tartışılmasına karşın. oerekll önlemleri almamıştır. Bu sürede idare, yönetrreliklerdeki hükümlerl değiştirseydi veya Tam Süre Yasasına bir ek madde getirmek için TBMM'ye baş vursaydı Sayıştay'ın bu konuda eöyleyeceğl bir şey kalmayacaktı. Ne var ki idareden bir ses çıkmayınca Sayıştay, konuya eğilmek ve yönetmelik hükmünü yorumlomak zorunda kalmıştır. Yonl görevirM yapmıştır. Sorumlulor ise görevini yapmamışsağlık çalışanları zarar görmüştür. idarenin sabır öğütlemeyl bir yana bırakması ve hiç vokit kaybetmeden Tarr Süre Yasasına bir ek madde getirme yönünde cabo harcaması gerekmektedir. Sayıştoy bu kararryla, çok sakmcolı bir yo! oton idarenin yönetmeltklerle vergl getirme volunu da tıkamış olmaktadır. Böyle bir karar verilmemış oteaydı, îdareye yönetmelikle vergi koyma veya yönetmelikl© belll kişl ve kesimleri vergiden ayrık (istisna) tutma olanağı da verilmiş olocaktı. TURİSTİK BEtGELİ MOTEt RESTORAN 7 T.C. Errekll Sandığı'nın konut üretimine gecmesi buyük bir değişim yaratır toplumda. Her şeyden önce bu kurumun yasası buna göre. yeniden yapılmalıdır Ancak bugünkü, neredeyse işlevini yitirmiş pariamentodan bu cözümü beklemek bir imge (hayâl) oiur. Çünkü boyle bir cözüme yönelmek demek Emekli Sandığı'nın bir avuç mutlu azınlığa hizmet üreten yanını kaldırmak demektir. Bu jse, bugünkü, siyasal güçlerin işine gelmez. Bunun için bu çözume inanan ve bu kurumu tümüyle üyelerinin hiz metine sunan anlayışın egemen olduğu bir parlamentoya gerek vardır. Toplu konut yapımını hızlandırmak için, kentlerin çevresindeki tarımsal olanlara altyapı yatırımlarını götürerek kamunun arsa stoku yapması gerekirken ve bu plan buyruğu iken bu alanda dişe dokunur bir uygulama yoktur. 1960'larda bir memur emekllsi aldığı «ıkramiye» ile başını sokabileceği bir konutu satın alabiiirken, 1980'lerde buna hiç olanak yoktur. Devletin yaptığı konutların maliyetı ise iki milyonun üstüne çıkmaktadır. Ama gercek böyle acı iken, memura verilen verilen emekli ikramiyesini oitmış aylık tutarma çıkarmayı egemen güçlerin siyasal partileri istememektedir Özellikle Adalet Partisi bunu sürekli engelleTiektedir. Emekli Sandığı Kredi Vermeli SANDIĞI YASASINDA BİR DEĞİŞİKLİK YAPILARAK MEMURLARA KONUT KREDİSİ VERMESİ SAĞLANMALL Rahmi KUMAŞ ylrmı yıl süreklj ve % 5'ten aşağı olmamak üzere faizli konut kredisi verilmesini öngörmektedir. Ötekl kurallar bir tüzükle düzenlenmiştir. Bu önerlyle Emekll Sandığı'nın yedek akçelerj olağan belli gereksırtimler icin serbest bulundurulması gereken mlktarlar çıkarıldıktan sonra kalanı şöyle dağıtılmaktadır. Bu kalanın en cok % 25'i ekonomik bakımdan gelişmeye elverlşll en uygun yerlerde, en cok gellr sağlayacak biçimde belediye sı nırları İcinde satın alınaoak ya da yaptırılacak taşınmazlora yatırılacaktır. Bu düzenlemenin şimdikı gecerli durumdan tek ayrılığı. ayrılacak payı % 25 olarak öngörmesidir. Oy sa bugünkü oran % 40 dır. Anaparasının tümu yada yan sından çoğu devletin olan kurumların ya da bu kurumların anaparasına katıldıkları serma ye ortaklıklarına ya da kurum ve ortaklıklarla birlikte yapılacok girişimlere % 40 yerine % 25 pay ayrılacaktır Ayrıca özel sermaye lle kurulmuş sermoye ortaklıklarının aksiyonlarına ya da bu ortaklıklarla yapılacak girişimlere verilen izin ; Bir ülke düşünun ki nüfusunun yansı 20 yasın altındadır.. Bir ülke düşünün ki nüfusunun yarısı son otuz yılda büyük kentleri gecekondularla kuşatmıştr.. Bir ülke düşünün ki sanayileşemeden kent leşmiştir... Bir ülke düşünün ki altyapılardan yoksun kentlerinde 5 milyon açık işsiz dolaşmaktadır.. Bir ülke düşünün ki nüfus artışı yüzde 3 ve kentlesme oranı yüzde 5'tir.. Bir ülke düşünün ki nüfus artışı yüzde 3 ve kentleşme oranı yüzde 5'ken kalkınma hızı sıfıra düşmüştür... Bir ülke düşünün M dış alım satun dengesindeki açık her yıl 34 milyar dolar arasında gidip gelmektedir.. Bir ülke düşünün ki dışsatımdan her yıl taş çatlasa 2.5 milyar dolar sağlamakta ve her yıl ham petrole 3.5 milyar dolar yatırmak zorunluğunda kalmaktadır. Bir ülke düşünün ki faiz oranı (ya da paranm fiyatı) bankalar sisteminde açıkça yüzde 4O'ı asmıştır.. Bir ülke düşünün ki 1980 yıhnın ilk altı aymda enflasyon oranı yüzde 6O'a tırmanmıştır.. Bir ülke düşünün kl her yıl ödemesi gereken borç faizi. her yıl ödemesl gereken ana borç düzeyine yükselmiştir.. Bir ülke düşünün ki 1975 1973 1977 yıllannda dış borçlannı 15 milyar dolara tırmandırmıştır; ve 1980'lerin ilk yıllarında 20 milyar dolara ulaşacak yeni borçlanmalar «hükümetlerin başarısı* olarak kamuoyuna açıklanmaktadır.. Bir ülke düşünün ki yabancı devletlerin oluşturdugu «sadaka kutusu»nda biriken 1.5 milyar dolarlık borç dövizle ampul, yag, tüpgaz gibi tüketim maddeleri sağlamaya yönelmekta ve bu ülkenin Başbakanı. •Yokluklan kaldırdık» diye övünebilmektedir.. Bir ülke düşünün ki üretim çarkı yüzde 30 oranla dönebilmekte ve bu ülkede «ekonomik başandan söz açılabilmektedir. Bir ülke düşünün kl her türlü malı kaçak yoldan sağlamak. ekonominin doğal kuralı niteligine dönüşmüştür. Bir ülke düşünün ki cezaevlerinden tutuklu ya da hükümlü kaçırmak örgütlü çeteler için kolay meslek sayılmaktadır... Bir ülke düşünün kl parlamentosu toplanıp Cumhurbaşkanını seçememektedir. Bir ülke düşünün ki azmhk hükümeünin Başbakanı, Cumhurbaşkanı seçimini engellemekte ve kendi partisinden birisini Devlet Başkanı makammda tutmayı yeğîemektedir.. Bir ülke düşünün ki böylesine bir Cumhurbaşkanı Vekili. parlamentcdaki 5 sandalyeye kendi yandaşlannı oturtabilmektedir.. Bir ülke düşünün ki 20 ili sıkıyönetim altındadır ve günde ortalama 1020 kişi terör olaylannda can vermektedir.. Bir ülke düşünün ki halkm yiızde 69'u müslümandır ve bu ülke İsclâm dünyasına karşı Amerikan rampası olarak kullajıılmak noktasmdadır. Bir ülke düşünün ki her yıl üniversite kapılanna yanm milyon dolayında öğrenci • yığılır ve bunlardan 400 bini açıkta kalır... Bir ülke düşünün ki 8 bin kişilik demir çelik fabrikasına 18 bin kisiyi yerleştiren hükümet. «kamu fabrikalan iyi çalışmıyor» diye yakınır. Bir ülke düşünün ki Avrupa Konseyinde fikir özgürlüğü bulunmayan tek ülkedir ve sonra da illegal komünist partilerin varlıennı en büyük tehlike olarak gösterir. Bir ülke düşünün ki gelir dağıhmı bakımmdan dünyanın en adaletsiz düzenini yürütmekte direnen siyasal iktidar, Vergi Kanunu yerine baskı kanunu çkarmak İçin dayatu.. Bir ülke düşünün kl smırlan yolgeçen hanıdır "ve bu ülkenin zenginleri varlıklannı dısanya kacırmalc için kuyruga girmişlerdir Bir ülke düsünün kl Evet böylo bir ülke düşünün kl hükümetin Başbakanı: •Hayatımm ilkbahannı yaşıyorum..» diyebilir. Böyle bir ülke acaba neyin arefesini yaşıyor? Vaktiyle «nurlu ufuklar» arefesini yaşıyoruz sanmıştık, sonra «böyük Türkjye»rün arefesindeyiz dedik; şimdi içinde yaşadığımız bu kanlı curcuna acaba neyin. arefesi? Bir öneri Toplumsai guvenllk fcurumlorının en eskisi ve yurt düzleminde en yaygın olan T.C. Emeklj Sandığı'n>n yasasında üyelerine konut kredisi verilmesi yönünde bir kura! yoktur. Bu eksiklik tezelden giderilmelidlr. Bugunedek giderilmemesi de bağışlanmaz bir yanlıştırBunun için 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 22maddesini değiştiren bir yasa önerisi hazırladım. Bakalım bu dönem sona ermeden parlamentodan gecer mi? Geçmeyebilir de. Ama, ben bu yöndekt bir eksiği gidermek için tartışmoyı başlatmış bulunuyorum. Bu dahi olumludur. Bir parlamenterin elinden bunun ötesınde başka bir S«V gelmez. &* • uzgürlük ve demokrasi savaşçısı, yığit insan Harun Karadeniz'i ilümünün 5. yılında saygıyla anıyoruz. Anısı faşizme karşı mücadelede meslekdaşlannın ve emekçi halkımızın kalbinde yaşıyor. T. M. M. O. B. İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODAS1 (Cumhunyet: 4531) SSKveBağKur 4792 sayılı Sosyol Sigortalor Kurumu Yasası'nın 20. maddesi. sigortalılar ile Kurum'dan sckatlık ve yaşlıiık aylığı ya da Sürekli işgörmezlık geliri almak ta olanlara konut yapımı icin, bu konutların binnci derece ipoteği karşılığında, taşınmaz değerinin % 90 miktannda en çok yirmi yıl sureli borç verilmesini öngörmektedir Ancak, verilecek konut kredisinin ötekl koşuüarı çıkarılan bir yönetmeiikle düzenlenmiştir. Işte bu anlayış ve toplu sözleşme düzeni uygulamasryla. bo gün dar geürlilerden isciier konut edinmede en lyl durumdo gözükmektedirler Öt e yandan, 1479 sayılt Bağ Kur Yasası'nın 16. maddesı de sıgortalılora konut yooımı Için (hatta işyeri yapımı .cin de) bu yapıların birıncl derecs İpoteği karşılığında. tas'nmozın değerinin % 80'ine kador OKTAY AKBAL îstinye Suları Kısa Öyküler 2. Baskı Ederi : 75 Lir» TEKİN YAYINLAR1 YENI ÇDKT1 Acı Kaybımız Demokrasi ve özgürlüklerin yiğit savıınuculan, kardeşlerimiz; CHP İl Genel Meclisi Üyeleri r ORDU MENSUPLARI (Subay ve Ast Subaylar) 8*kfffcSy8a9ci!«r*<*] Luk» S1TELER OYAK KREOİSI Odenra ko?ul!arı; tjm bütç«nlza gör* v* inşaıtınız Yipılan v» yıpılmakt* olan injaatlarımızı gâfün ONEMLİ NOT : 80? yerimiz çok az kaldıSından kayıt ytpılmaktadır. Fırıatı kaçırmayınız ! . ( P«zar v6 Bayram giJn'arida açı9ız ( r.T.T. Afk« Soka8ı TATOTAŞ Binaaındt ) ile sitîn için kunıluyer. hamsn boliyar. takdir «dtcakıiniı. müracaat ııratın» g6f» T»t : 71 73 62 iAKIRKOr/ISr, Ibrahim İNCE Galip ÇETlN'in faşist çetelerce hunharca katledilmelerinden duyduğumuz acı sonsuzdur. înce ve Çetin ailelerinin, çalışma arkadaşlannın acılarını yürekten paylaşır, merhumlara Tanrıdan rahmet dilerim. SELAHATTİN ÇOLAK Adana Belediye Başkanı Müracaat : S.S. AS. HANÇER TÜYLÜ YAPI KOOP. Törkçu Sofc. No. 7 Kat 3 J BALAY1 GEZİLERİNİZ, YAŞ GÜNÜ VE EVLİLİK Y1LDÖNÜMLERİNİZ. TOPLU GEZİLERİNİZDC ĞZEU İNDİRİMLERDEN YARARLANİNIZ Tam panslyon 800 Tt Ikl klşi 1500. TU Tam pansiyon kalmak zorunlu değildir. Burhaniye • ören Tel: 343 Lâle (Tınaztepe: 347/4537) ÖREN • • S A A Saütbi : Cumtıunyeı Ust&aanlik «• Gaîetecüllt TJIB «dın» : NSDİB NAUİ Geneı Vnym UüdürO Oktay KUBTBÖKj; UOessesç MOdOrfi : Bmlne USAKMGtl S. Vazüîiert MCd&rfl : C«UÜ ÖZB.4YKAİİ Basan m »ayan • Cumöurı>et Matbaaaük ve Gaateeül* T ^ . 8 Ca8alo?l g3 Cad No.: 39 41 Posfs KjtoaC ISTANBÜL Teleft» 30 97 03 CUMHÜRİYET BASIM »HI^K TASâSINA UYaUVI 1 ' « A H H 0 T COEB A B&ROLAB : 4NKARA Kocuı 34» Venisehtr Tei . 17 M 88 17 SS » # tZMtR: HaJlt 21y« BnJvan No 6» Kat: 3 tal : 35 47 06 13 13 30 • âDV«A : Atatark Csd. TOnt Rsva Kunsctj tj Horrr Kat 3 No • a T«l • 14 S50 19131 ABONE ÜCRETLERİ ?tm *» S.800 800 Oca* flena troplanna *a Sras fCr» »TTIC» «akacs â>»aa<«tlaı> TAKVtM 15 AĞCSTOS tmsak 4.11 tMıuli 17.08 Gtoe» 8.07 Akşara J0.09 31.53 1980 13.18 no ı a • n Booı.800 s«oc
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle