Katalog

İKİ CUMHURİYET 8 TEMMUZ 1980 acfm «ıkmtısı. günümüzün en dnemJ! »orunlarından bırldır. Bugun, topiumumuzıin büyük bır bolümü, geiıri iie gereksınımlertni karşılayamaz bir durumo gelmiştir. (Mutlu Azmlık) adı verilen kuçük bir bölümü ise en iyl koşullarda yaşayobilmekte. bunlorm yoşamlanndakj iüks ve savurganlık, geçımlerinı soğlamokta guclük çekenlerm sıkrntılarını datia be» Hrgln bır duruma getirmektedir. Geçım sıkıntısımn en buyük nedenlnln, bir bölum yurttaşın gelirlsrınin çok az artmaama karşılık, gereksinim maddeierinin fıyotiarının sürekli oiarak yükselmesl olduğuna kuşku yoktur. Durum böyle olduğu halde, ıktidarda bulunan polltıkacılarla gelırı büyük bir hızla artmış olan tşveren oevreleri. bu geiışmeyl görmezlikten gel mekte, fıyat artışlannın durduğunu ya da azoldrğını söyleyerek, olınan önlemlerla ekonomlnin yakın bir gelecekte sağlığına kavuşacağını ileri surmektedirler. Ekonomi ıie ilgılenen başka kesımlerse. durumun böyle olmadığı, yoşamm gıderek pahalılaşmastntn sürmekto olduğu v* bu gıdışin ekonomiyı felâkete surükleyeceği flöruşündedırler. Bu yazımızda, grttıkce kormoşık ve çellşklH bir durum gösteren gecim sıkıntıst sorununu. bugünkü ve geçmlşteki verilere dayanarok inceleyecek ve yukarıda değinilen duşuncelerde ne ölcüde gercek payı olduğunu oraştırmayo calıaacağız. e olaylar ve görüşler Geçim Sıkmtısı Ziya KAYLA rm flyottan IV] kottna çtktı. Otfunun çektel yirml paraya. O da ancak kavga doğuş alınabıiiyor. iskelelerden birlnde bu yüzden adam bile öldurüldu. Zeytlnyağ ile susamyağı or> lki paray a Tereyogı yarım kuruşa. o da bulunmuyor. Ben bıle bir hafta kadar yağsız kalıp pılav yıye medım. Tann öfkesmi gücsüz kullarından esırgesın. amin.» Bu bölüme, 1819 yılında Sadık Efendi tarafındon yapılon eklenti ise bugünkü dile şöyle çevrilebilir: «O dönernln daöerlnl bilmediğinlzdon kabak blzim başımıza patladı. Günahmı şımdı yaşayanlar ceklyor. Bugün odunun çekisi dört buçuk kuruşa. Zsytinyoğının resmi fiyatı altmış dört paraya. Popon vorsa bul da al. Karaborsada okkası yüz paraya.» Düşündüklerınl bu kadar Içtenlikle günceye geçtren Sadık Efendi bugun sağ olsaydı da oounun çekislnm bin yedl yüz lıraya, zeytinyaflının kılosunun 250 llraya satıldığını gorseydl, o sevimll patavatsızlıgı İie, kım billr ne deyimler kullanırdı. Yukarıda da deglndlglmlz gibı, geçlm 81kıntısı, gelirlerın gereksinımleri karşılamasındaki yetersizlıkten doğmaktadır. Bu nedsnle, o yıltardaki geçim sıkmtısı hakkında doğru bir düşünce edinebıimek için, gelirlerin hangi düzeyde olduğunun da bilinmesi gereklidır. Aynı günceden öğrenildığine göre, eklentinm yapıldığı yıllarda bir morangozun günluk kazancı yaklaşık 200 parayı bulmaktadır. Bu duruma göre, bir marangoz günluk kazancı ile resmı fiyat üzerinden dört kilo, karaborsadan ise lki buçuk kilo zeytınyağı alabılıyor ya da evıne bır cekiden fazla odun gönderebılıyordu. İşci haklarının korunması ıçin harcanan bunca çabaya karsın, ocoba 1980 yılındo »şçinln satın olma ) ESKİ ÇAĞLARDA Bugün yaşlan altmısın üstOnde otonlor, aenclikleıinde ya do çocukluklarındaki Tiyattarla bugünkülerl karşılaştırdıklannda. hayat pobalılığmın ne kadar artmış olduğunu daha iyt anlamaktadırlar. Gerçekten. elli yıl öncesinln bir aylık kazancı. bugün ancak ikı poket sigaro karşılığım oluşturacak bir duruma girmiştir. Çok lyi bilinen bir başka gerçek do o dönemde de ftyatların yükseklığinden yakınıldıgi ve eski yıllardo yaşamın ne kadar ucuz olduğunun stk sık yinelendiğidir. Bütun bunlar bize. geçlrn sıkıntısının tarihsel bir olgu olduğunu göstermektedır. Bu nedenle, daha eski dönemlere giderek durumun nasıl olduğunun araştınlmosın* da yarar vardır. XVIII. yuzyılda. Sodreddinzade Telhlsî Mustafo Efendi tarafından tutulan bir günce ilo, buna Sadık adında biri tarafındon XIX. yüzyılm başında yazılan eklentiler. bıze bu alanda bozı bilgiler vermektedir. Guncenın 1716 vılında yazt(an bir bölümü bu günkü dıte çevrilerek aşağıyo aktarılmıştır (x): «Bu yıl yıyecek maddeleriyle boako moTta gücünun bu duzeyde bulunduğunu söylerstılllrmiyız. Işveren cevrelerinın sözculüğünu yaponlarla, A.P. ozınlık hükumetının yetkiliteri, ekonomi k durumun, 25 ocak kararlorından sonra, lyıye doğru gıttiğini söylemekte ve göruşlerını: a) Fıyat artışlorında gerilemeler olduğu, gecen nısan aymda %7,8 olan toptan eşya f!yatlarındaki artışın bu yılın aynı ayında %3,5'e duştüğu, b) Dışsatımlorda man ve nison aylarmdakl ortışların tatmln edicl bir düzeyde bulunduflu. c) Merkez Bankasının transferleri yapabflir hale geldiği, savlarına dayandırmaktadırtar. Onlara göre. 1979 yılı sonunda tedavüldekl banknot mıktan 182,9 milyar llra iken, nısan ayı sonunda bu mıktarın 191 milyar lirada kalması, tedavul hac minde ilk dört aylık dönemde sadece %4.4 bir genişleme olduğunu göstermektedir. Bu durum toplam talebin kıeıntılı kalması sonucunu doğurmuştur. Belll bir düşunceyl savunmok Içln yan tuton kişilerin. kendi görüşlerlni doğruıayacak rokamian karşılaştırdıklan yo da bu rakamların yalnız bir bölumünü ocıklayarak öbürlerinden 8öz etmedikleri bilinen bir gerçektlr. Neyin doğru. neyın yanlış olduğunu anlayabilmek için. rokamlan uzun bir dönem Içinde karşılaştırmak ve eğilimleri soptamak gereklıdir. Bu yolda bir araştırma bize, yukanda sözü edilen rakamların gerçeklerl yansıtacak nitelikte olmadığını göstermektedır. Bırer birer Inceleyeilm. Son aylarda fıyat artışlannın surekli bir gerlleme göstermesl söz konusu değildir. Fiyat artışlorını en iyi gösteren rakamlor, toptan eşya flyafionnın bir yıl öncekl aynt oyın gösteroesiy t» tajrşrfoştrntmosı «onunda elde eoTîen artrs oranlondır. Bu oranıarm son cit, ayiık donemle ılgıli olanları aşağıda gostenlmıştır. Kasım 1978/1979 % 79,03 Aralık 1978/1979 % 81/48 Ocak 1979/1980 % 89,14 Şubat 1979/1980 % 133,20 Mart 1979/1980 % 131,72 Nısan 1979/1980 % 122.67 Görülüyor kı, ılk dört ay Içinde yıllık fıyat ortışlarının %79,03'den %132,20'ye kadar yük6eimesi bır yana bırakılarok son ıkl ayda yıllık fıyat artışlannın %133,20'den %122,67'ye düşmesl bır başarı oiarak gösterılmek ıstenılmektedır. Oysa. üc rakamlı enflasyon oranları son üç oyda ortaya çıkmış olup etkısını sürdürmektedır. Dışsatımlardakı artışların mart • nisan 1980 aylarında tatmın edici bir düzeye çıktıkları da doğru değildir. 1979 ve 1980 yıllarınm mart nisan aylan dışsatımları toplamı karşılaştırılınca elde edilen artış oranı %14,8'dir. 1979 yılının aynı aylarında %12,2 artış elde olunmuştur. Yukselış sadece %2.6'dır. Bu artışın 1980 ocak ayında yapılan yükssk oronlı devalüasyondan sonro elde edildığı düşunülürse, bunun söylenildiği gıbi tatmın edlci olmadığı daha ryi anlaşılır. Merkez Bankasının transferierınl zamanında yaptığı savının da ne ölcüde gerçeğe uygun olduğu belli değildir. Basında sık sık. geciken transferlerden ve zamanında ödenmeyen dış borçlardan söz ednmektedır. Tedavüldekı banknot mıktarına gelince, 31 aralık 1979 • 80 mayıs 1980 artışı 12,5 milyar llradır. Türkiye'ds tedavüle banknot çıkarılması, yılın Ikinci ycrısınoa yoğunlaşmaktadır. Yapılan hesaplara göre. mayıs ayı sonu itıbarıyle. emısyondaki yıllık artışların ancak %4'ü gercekleşmektedir. Yılın ilk beş ayındaki rakamlara bakarak tedavüldekı banknot artışının düştüğü yolunda bir sonuca varmak için vakit erkendir. 1980 yılı İlk aylan, enflasyonun önlenmesl için millstçe büyük özverılerde bulunulan bir dönemdır. Ancak bu özverl herkes için eşit oranlarda dağıtılabılmiş değildir. Halkımızın bir bölümü devalüasyon ve zamlann etkisi altında geçim sıkmtısı icınde inlerken, aşırı kazançlar elde ederek bu dönemı rahatça gecirenier da olmuştur. Işte bu sonuncular, durumun günden güne duzeldığl aldatmacası İle çıkarlarını sürdürmeye çolışmaktodırlar. (x) VII. Türk Tarihl Kongre»! III. Sekslyon yoymlan Sayfo: 517 Bir Mektup, Bir Yara, Bir Sorun, Bir Soru... şoğıdaki mektup Adana'dan geliyor. Yayınlancmoyacak yerlerinl noktanoktayla geçişlirerek; hep birlikte üstünde duralım. duşünelım. tartalım dıye yoyınlıyorunu A SONUÇ HESAPLAŞMA 4C Ben Maksim'e Giderim,, Burhan ARPAD günün kttaplan günün kitapları tSaym llnan Selçuk, Ben bir fabrikada işçl oiarak çalışmoktayım. Ayda elime 5400. tevkifatlar = 3241 TL. geçıyor. Eyllyim. Elınızi öper bir çocuğum var. Kirada oturuyorum. inanın kı inson kaybolsa oturduğum yerde olobiteceği tahmin edılemez.. O kadar kötu bir yerde oturuyorurp. Mevcut duzenın gereği o yerde oturduğumaan dolayı utanıp evıme bır arkadaşımı dahı davet ederr.ıyor, evirrin nerede olduğunu bir bilen olur dıye kaygılonıp. hayotımdan ve ınsan olduğumdan utcnç duyuyorum. Aslında ben öyle bir yerde oturmakla bu kahbe düzene saygı duyuyor ve o kötü yerde yaşamayı kader di/e duşünüyordum. Fakat bundan böyle o kötü yaşamı bona reva görüp sana 3241 llra yeter dlyenlere kaışı savoşacağım.. Artık canıma tak ettl bu yaşantı. Honımı boşadım. Çok kolay anlaştık bu kararı verirken. Neler yapacağımı tahta barakanın altında hanıma anlottım. Size de bunları yazcrken hanım yanımdaydı. Ağladı zovallı. Verdığlm kararda kesin olduğumu anlamış olccok kl «çocuğumuz ne clacak?...» dedl, hıçkırarak. Ben de cbertim ve senın gıbi olmayacak» cevabını verdim. Neyse sayın Selçuk. esos konuya geciyorum.. 1955 doğumluyum. Bu mektup sıze ulaştığında „ özür dilerım. çok sinirliyim Nedir bu kahbelik'... Bu kötü sözlen onlar bana öğrettıler. Onlar bana bu kötü sözlerl hem oe hece hece öğrettıler. Bir vatandaşıno böyte mektup yazdıracak kadar memleketıne Ihcnet edenlerin, demokrnsi. cumhuriyet, insanlık, şeref, haysivet söîcüklerlni ağızlorına almamaları gerekir. On\ar için o sözcükler birer hiçten ibarettir. Artık bardağı taşırnn son damlo baraaöo duşmüştür. Eğer bu mektubumu yayınlamazsanız, sizin de o ihanet çetesınden ay rı olan bir torafınız yoktur. İnşallah farklılığınızı göreceğim.. Göremezsem siz de korkaksınız. Korkma!... Çn\\nme!... 20. Yüzyıl insanlorı 21. Yuzyılda yaşomayacaklar, ama neler yaptıkları, neler yapamadıklan ya bir karo soyfada, ya bir altın yaprakta yazOı olacaktır. Bu kahbe çocuklarını tarih ncsıl yazacak diye düşündün mu?... Bence bir Insan ne düsünüyorsa, onu yaşamalıdır. Ko rarlıyım düşündüklerımi yapmoya... Yani yaşamak Istlyorum.. Yaşayacağım... Inanıyorum kl düşündüklerini ya|> ma yolunda ölenler gercek yasıyar.lardır. Sayın İlhan Selçuk. bu mektuptan neler algıladın?... Yaz «Pencere»ne. pencereleri olanlar görsünler Ben ne sağcıyım, ne solcuyum Ben insanların irsan oıbı bir düzende yaşamosını ısteyen, insonlorm sömürülmtîme'erıni, sömürülüyorlarsa. sömürenler kadar scmürülenler de suçludur felsefesini benımseyen biriyim. Bu görüşler kıminse, bu göröşlere kim katılryorsa ordanım. «Yüce mıllet yüce halkı bu sözleri söyleyenler karşısındokilerle aloy edıvorlar. işte somut bir örnek: 5400 Tevkifatlar = 3241 ,.ı Pranz Lertar'ın o hlc esklmeyen fŞen Dul» Operetlnde cBen Maksim'e gıderım, Orada içll dıslı yasanm, Bütun bayanlarla senli benll konuşurum. Hepcinl küçük adlarıylo çağınrım» dlye bir tenor parcası vardır. Bır Balkan ülkesmln orto eiçıliğınde birtncl sekreterlık yapan Donılo Oanilovic'ln oğzıyta söylenir. Bir sure once Almanya'dan aldığım bır mektup bunu hotırlattı. Federoi Aimanya'nın Köln yakınınao cWorrtngen Şehır Hastanesı Başhekimi oiarak çolıson Operator Dr. B. Yekebas. bosııklı recete kağıdına sadece şuniarı yazmış «Olacck olur, Eden fenâ bulur.» f+e dıyeyım? «Bıze bır zevki tenattur kaldı.» tstanbul Istanbul. Altında ımza ve «saygılar.> Fakat bu recete mektubun bir de ekl var. Almonco gazetelerden bırınin kesıği. «Lokanto anıt oiarak korunuyor.» Buyuk başlığı oltındo, gazetenin Paris muhabirı ozetle şöyle yazıyor: cAdı şarkılara gecmış, ünlü pek çok kişinin uğrak yert olmuş Paris'ın Maksım lokah, belediyece kesinlikle korunacak. Bu ünlü lokal bundan böyle ne yıktırılabilecek. ne de herhangt bir değişikliğe uğrayabilecek. Oysa yapı sadece seksen yedi yıllık. Yüz yıl sonunda kücük bır dondurmacı dukkanımn yaniışltkla yıktınlmasından sonra yenıden yaptırılmtş ve 1893'de restoran oiarak Işletilmeye başlanmıştır.» Kırallann, dünyanın en unlü politika ve sanat adamlorının uğrak yerı olan Maksım için pek cok şey onlatılır. Bunlardan biri de, yazının başında sözünü ettiğim Franz Lehar'ln, bır gece yemeğt sonunda, ıBen Maksim'e giderım» kuplesının notasını yazıp ımzaıayarak hesabı ödedıği söylentısıdir. Almanya'da calışon heklm okurum bu kesiğl ve recete mektubunu durup dururken yazmamış, istanbul'da anıt ve doğa taş taş üstünde bırakılmadığından yokınan «Hesaplaşma»lara katkıda bulunmak ıstemiş otmalıydı. Geçenlerde bir okurum telefon ettl. Dillnden anladıflım kadanyla Karadenizliydi. Kendısı de laf arasında bunu açıkladı: cBizim Karadenlzlıler..» dıye <Pekı bu yapyıkçılar'ın hiç bir hakkı yok mu? Bunların zorannı devtet ödeyemez mi? Onların elinden ne gelir?» Bır telefon konuşmosının sınırlı süresırtde açıklamaya çalıştım. Şehırlertn bir planı olur, planda her şey açık ve kesın gösterılır, yapıiarın rengmden sokak ağoclarına ve bahceli evlerin bıtkılerıne kadar her şey bir bır belırlenır, boyle olunoa da ne Karadenızii yurttaş ko7ancınoan olur. n* de İstanbul yok edllır. diye •özl«riml bağlodım. Paris'in Maksım tokallnı koruyan kulturlu yurttoş orv(cyışıyla, Marklz'de tPasta satmakia yedek parco sotmak arasında ne fark var anlayamıyorum!» dıye şaşmış görunen kafa yapısı arasında hıç bir benzerlık yok. Böyle oiduğu içındır kl, şehnn gecen yüzyıl yapılon bırer ikişer yıktırılıyor ve kımse yadırgamıyor. Tokatlıyan otelj iş hant olur. En son Osmanlı Sadrı âzamlarından Hüseyın Hılmi Poça konağı yıktırıp toprağmdc tş hanı ve pasai çarşı yaptınlır. Bu ve benzert yüzlerce şehlrcilik cıoyı herkesin gözü önünde olup biter ve kimsenin krlt kıpırdamaz. Ne şehırcıler. ne yüksek mimorlar, ne beledrye meclisi uyeleri. Arado bırkac aydının cıitz seeii Vakınması duyulur gıbı olursa da bunca kargaşa arasınCa önemseyen olmaz. Parts"ten, Londra'dan, Romo'dan, Viyana"don va»jeçtik, Balkan şehri Sofia'da geçerken şöyle bir göz atKjlari.. Şehir yemyeşıldir. Coğu tromvaylar parklordan >e korulordon geçer. Bulocriar en ufak btr olayın sim»si yapılan ve amtlan bi'e titlziikte korumuşlardır. Soı o üniversitesınln gıriş yor;nın İkı yanındo asırı buvukukte ıkı heykel vardır, iri yarı ikl erkek. Kim oldukton ıı sorrruş ve oldığım cevobt bir sure yodırcamsstımCraihk döneminde Sofia ünıveraıtesınin yap:imosıno pa aca katkıda bulunmuş lki lş odamıvdı. Kralttk dönenlnde dikiimiş heykellere sosvoiist df>zenin yöneticilert iokunmamıştı. Sofia Devlet oporasmın glriş kaoısında ri ve aşırı büyuk bır heykoı görünce kim oHuö.ufu sor Tiuştum.. Krallık döneminde Ciftci partisi Mskam olon m foşistlerce öldürülen Stambulsky'nin heyke'i, dediler. Sofia operası, sosyalist dönemde yaptırılınca, o büyük leykeli oraya koymağı uygun görmüşlerdL Zira opexı yapısının bulunduğu yeroe eskiden C'ftçl portlsi g«ie! merkezi vardı ve Stambulsky. yurtaever ve nomusJu golltlkacıydıİstanbul'da Atatürk anıt ve heykellerinf rtatıriadım. Heykell dikümlyen Fatihi düşöndüm» Ve Tophone'de elıer| kcparılmıs emekc4 heykellnll. halkçı eğıtim [ aylık eğıtim bilim ve kültür dergist \ 5 Temmuz'da Mustafo UstündaO Hayrettın Uysal Prof. Dr. Muammer Aksoy H. Cemal Basbay Mehmet Kara Tevfık Yılmaz Tevfık Velıoğlu Salıh Boser'ın yozıiarrylo ctktı. Abone ve yazışma adresh Hukumet Caa. Hukumet Han 8/36 Uius/ANKARA Fiyatı: 50 TL. YıHık 500 TL. 6 Aylık 250 TL. cem yayinevi sunar Abidin Dino Ara Güler FÎKRET MUALLA Abidin Dinonun güzel Türkçesiyle yazdığı, Ara Güler'in dialannı çektiği bu büyuk kitapta ünlü ressamımızın yaşam öyküsüyle birlikte bir dönemin kesiti veriliyor ve kuşeye basılmış. birbiriaden guzel 85 renkli reproduksyon yer alıyor. (1000 TL) Mektubunu yayınladığım okuru duzen adına suctomok en kolay iştir. Benımsedığı yöntemın yanlış olduğunu söylemek devrimci kuram açısındcn da bir gerçeğı dile getirmektir. Öfkenın bıreysel kanatlarınt takınmış doludizgın cıkışlorla pömurü düzeninl yıkıp sömürüsüz bir duzen kurabıleni tonh yazmamıştır, yazmayacaktır Ama. fbuyüklerlmize» soruyorum: , Bg yurttaş ne yapsın?... Bugünkü Türkıye'de top'umun en soygın klşislnln efl ne emeğınin kcrşılığı olcrak 5400 lira vorırken, onu da çok görüp vergidir. sosyal sıgorfodır oiye keserek 3241 lıra tutuştursanız o saygın kışi ne yapar?... Anarşist ml olur?... Terorist mi?... Dilenoi mi?... Evet. toplumu yonetmek Içln koltukiarda oturorrtor, bu sorunun yanıtmı halkın karşısında vermek zorurtdodırlor NAZEV1 HÎKMET BÜTÜN ŞİİRLERİ I 8. Kitap Nanra"in tttm e§erierinta şllrler bölümü seklzlBCI Irttabm yayınlanmasıyia tamaaalanmış oluyor. (8. Kitap 200 TL}. Gercek 179. SAYI ÇIKTI FİYATI 15 LİRA Her Pazartesi Bütün Bayüerde Yazışma Adresi: Abdülselâm Suvakçı Başmusahip Sok. Tan Apt 10/11 Cağaloğlu ÎSTANBUL SABAHATTİN ALİ BÜTÜN ESERLERİ I: TATINtAM KUYUCAKLI YUSUF (150 TL) CENGİZ AYTMATOV BÜTÜN ESERLERİ I: Gazı M. Kemal Atatürk SOYLEV (UCUNE OECtH BO B0V0K T « r m OtniMAMIS O U U A A I M KOUkYCA OKUYUT ANUkYACABtlECECI MÇtMOE «OtUMtOIC AYIÜAN. VW « R OZETUV» BEYAZ GEMİ (75 TL) BÜTÜN ESERLERİ II: TOPRAK ANA (100 TL) KAFKA BÜTÜN ESERLERİ Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu 5.BASISI ÇIKTt Ederi: 200 U n C«S»wfllu. Tüfkocaiı C«d No. 3»»' l ISTANtUL\ BİR SAVAŞIN TASVİRİ (200 TL) UĞUR MUMCU «Çıkmaz Sokak» (6. BASI) KATKI 37. Sayı Çıktı Genel Değeriendirme Pratıkten Açıklamakır ve Yaptınlmayan cOn Sovunma» Son Durum Hacttahsln Bey Sokak No: S Olvanyolu DUYURU CÜZZAMLA SAVAŞ DERNEĞİ'nce İST. EIAziğ COzzom Hastanesinde çalışacak bir Clldty«, Intanıye veya Halk Sağlığı uzmanı İle 2 pratisyen HEKİM. Istanbul Bakırköy Cuzzam Pavyonlarında çalışacak ttr Cıldıye. intaniye veya Halk Sağlığı uzmanı İle btr Cerrahl Uzmanı ve 2 pratisyen HEKiM aranmaktadır. Bu kunıluşiarda çalışacak uzman ve pratisyen nekimler her konuda dernekce destekienecek ve dış ülkelerde eğıtimleri, araştırma ve yayına yönelmelerf aafllanacaktır. iigl duyan hekimlerln istanbui Tıp FaKültes1 Lepra Enstıtüsu Capa İstanbul adresine başvurmalan rtea olunur. TEU 23 84 99 72 61 22 Bir dönem» ışık tutueu om ve beigs ler TEKİN YAYINEVt Cojolo^lu . l a t • BabM MalBualıK «• CUMHURÎYET BASN ABUB TtSAUNA 0731.171 TAHHCT EDCB ABONE ÜCRETLEEt ı s • Trst 10 an 9oo ı«o Tuıt dıff floet! graplanoa «• •tub> TAKVtM 8 TEUMOZ 1900 t n n k Ganeş Öfla Sli SJ4 13.U 17 09 20.4i Xt 43 Oarmi Y»ym KOdttrO : t ) l t a a « MOtfOrO : n m m 03AKUCİL » S tmüfinıi htOMra : Oıfcm SXİSÇ t Baan «v TBTIB : Cumlrortyr» Mattucuık n GaJC^cıiık I A 8 . Cafttlnglu T<irlcoc»» C*î ro. ; JB <1 Postt» Kutna : *M tS"ı AüBUL Taldoo : » 97 « « BftBOLAK : ANKABA KaPur SfllHK 34/4 Y«P'~h!T Tet : 17 S 68 17 5 8 » m tZMİR H»ltt ZİS» B u l n i No «S. SM: 3 Tei : »47 09 1J13 30 • âî)*NA s AtatOık CMI Tflık B»«m Ktmnau t> R m KM : 9 No : H T l t : U ü t U t K Aokan AMD* «• bao T«d: 18J3 39 (Cumhurtyrtr VT0&