Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ON CUMHURIYET 8 TEMMTZ 1980 İran'da Beni Sadr ile Beheşti arasmdaki iktidar mücadelesi yumuşamaya yüz tuttu Hazirlayan: Cengiz ÇANDAR Son günlerde İran'da yine Cok kımsenın anlam vetmekte guclük cektıği gelışmeler oluyor. Basına yansıdığı bıçimıyle İmam Humeyni bır bildırı yayınlayarak yonetıcıleri cıddi bıcımde uyardı ve Dlke yonetımınde başorısız olduklarını bıi dırerek. boyle gıderse bır süre sonra gorevlerınden uzaklaştırılacaklarını duyurdu. Bunun ardından, Cumhurbaşkanı Benısadr, bır ıstıfa mektubu hazırlayarak Imam'o tesiım ettı ve ıstedığı zaman yururluğo koyabıleceğını belırttı. İran'ın polıtık yaşamındaki bu oluşumlar, ulkedeki iktidar mucadelesının yeni bır boyutu olarak yorumlandı ve Humeyni ile Benısadr'ın arasının açılması, devrımın önderının Cum hurbaşkanı'na karşı bır tavır alması bıcımınde nıtelendı. Bu gelişmeler, bır süre önce başlatılan Islamı kültür devrimıyle ve Benisadr • Ayetullah Beheşti arasında bıiınen iktidar çekişmesiyle bırleştırıldığınde. «katı dınci» kanadın gücunü artırması, Cumhurbaşkanı Benısadr'ın ise gucunü yıtırmeye başlaması yorumlarını beraberınde getırdı KİM YITİRİYOR, KİM KAZANIYOR? Oldukça karmaşık bir dokuyo sahıp olan İran politıka81, yakından izlendığınde, soz konusu bu değerlendirmelerln büyük zaaflar taşıdığı ve ger ceği tam anlamıyla yansıtmadığı anlaşılmaktodır. Humeynı'nın uyansı ve Benisadr'ın Istıfa mektubunu İmom'a tesiım etmesınden önce İran'ın ic sıyasal dengesınde son derece onemli bır dızi gelışme olmuştur Bunların en onemhsi Cumhurbaşkanı ile Beheştı'nin lıderliğindekl İslam Cumhuriyet Partısi'nin onde gelen /önetıcilerınden bıri olan Dr. Hosan Ayet, arasında patlak veren catışma dır. Benısadr'ın cıkarttığı ve başyazarlığını yaptığı İnkılabî İslami (İslâm Devrimı) Gazetesinin 18 ve 19 hazıran tarlhli sayılarında Hasan Ayet'in ABD Büyükelcılığinı Işgal eden öğrencilerın bırkaçı ile yaptığı bir göruşmenin ele geçirilmiş teyp bantları yayınlanmıştır. Yayınlanan teyp bantlannda Jslöm Cumhuriyet Partisl'nın İngiltere Mektubu Humeyni'nin Cumhurbaşkanı ve Devrim Konseyi'ne yönelttiği eleştiride, «yoksul halkın simgesi ve önderi» konumunu korumak ve Şah artığı devlet bürokrasisine devrimi yaymak amacı gözleniyor B Cumhurbaşkanı önemli siyasal rakiplerinden birini saf dışı bıraktı; ayrıca Ayetullah Beheşti ile arasında bir «bahar havası» başlattı. B Humeynî'nin eleştirilerine karşılık Cumhurbaşkanı durumun sorumluiuğunu üstlenmeyerek, yetkilerinin artırılmasını istedi. tağır top»lanndon olan Dr. Ayet'ın Cumhurbaşkanına kar şı bir komplo hazırlığı ıcınde olduğu ortaya çıkmıştır Dr. Ayet, teyple saptanan goruşme sınde, amacının Benısadr'ı tıp kı bir İngılız hükumdarı gıbi etkısiz ve yetkısız bır Cumhur başkanı halıne getırmek olduğunu. bunun yonısıra «Gerektiğınde ani bir saldınvla Cumhurbaşkanmı devirmek iç'n ba • Türk İngiliz Dostluk Derneğinde AET Tartışması Ahmet TAN LONDRA ÎngilizTürk Dostluk Derneği Başkanı Sır Bernard, Londra'dakı Turkleri iki cepheye boldü. Türklerin kimine göre bu yaşlı İngiliz. başkanlık ne demek, derneğin sokağmdan bile geçirilmemeli idi. Kimilerine göre ise her yerde böylesine açık sözlü ve akıllı dostlan olsa Türklerin sırtı yere gelmezdi.. Cumhurbaşkanı Benısadr İran'dakı son ge Dr. Hasan Ayet: Bsni Sadr'ın «can düşmanı» İslam Cumhuriyet Partısı Başkanı Ayetullah lışmelerden gücunu arttırmak ıçm yararlanaı. bıiınen İslâm Cumhuriyet Partısı yonetıcısı Beheşti: Benı Sadr ile bır balayına mı başladı? Sir Bernard ne yapmıştı? Sir Bernard iki Dünya Savaşmı da yaşamış. gun görmüş. geçırmiş emekli bir dıplomattı... tngiltere'nin uzun yıllar Türkiye Buyukelçüiğini yapmış ve oradan emekli olmuştu.. Turkiye'yi iyi bilir, Turkleri tanır ve severdi. Bu nedenle Londra'daki Dostluk Derneğı'nin uzun sureden beri değışmez başkanı ıdi. Ama herşey geçtiğimiz hafta bırden bire değışti. Londra Başkonsolosu Yüksel Soylemez'in çabalan ile oluşturulmakta olan İngılteredeki Turkİngiliz Sanayi ve Ticaret Odası adma duzenlenen sempozynm Sir Bernard'ın «Türk dostluğu»nun ameliyat masasına yatınlmasma yol açtı... tki ülke arasmdaki ticaretin geliştirilmesi toplantısına kaülan TUStAD'dan Güngör Uras, Maliye Bakanlığından Ertugrul Şenay, ve bazı kuruluş ve odalann temsilcileri Türkler dışında konuşmacıların buyük çoğunluğtınu İngilizler oluşturuyordu. Hükümet Partisi'nden iki milletvekıli. İngiliz işadamlan ve konu ile ilgilî uzmanlar Turkleri sevindiren «Türk dostuna yaraşır» konuşmalar yaptılar. Örneğin Muhafazakar Parti milletvekili ve büyük bir tekstıl firmasınm sahibi olan Mr. Derrell'in yaptığı konuşma ibret verecek ölçüde açık ve seçikti: «AET» dedi Dorrell, •Türkiye'nin önemlni kavramış degil.. Bir ticaret adamı olarak şuna eminim ki pazar bulmak, pazarlama yapmak, fabrika kurup mal üretmekten daha zordur... Yalnızca İstanbul'un nüfusu 20 yıl içinde Yunanıstan'ın nüfusunu gerilerde bırakacaktır. Nufusu ve topraklannın genişliği ile Türkiye'nin Ortak Pazar için taşıdığı önemi Brüksel'dekilerin de İngıliz'lerin de farketmeleri gerekir..» Mr. Dorell. Demirel hükümeti'nin uyguladığı ekonomik kararlann yararlı olduğunu da ovmüş. Batı'nıa İngılizler'in Türkiye'ye yardım etmeleri gerektifeini belirterek İngilız firmalannı Türkiye ile iş yapmaya çağırmıştır. Mr. Dorrell sozlerini şöyle tamamlamıştır. •Bir ülkenin gelişmesl uluslararası ticaretle sağlanır. Pazar konusu ticaretin en önemıi konusudur. Bunu dünyada en iyi yapabilen çokuluslu şirketlerdir..» Daha sonra söz alan Milletvekili Mr Eldon Griffihs ise Türkiye'ye İngiltere'nin ticari yönden destek olmasının önemini anlattı, örneğin Türkiye'nin enerji sorununun İngiliz firmalannın vardımı ilf zpnein kömür yataklanndan petrol elde edılerek çözülebileceğini belirterek, «Türkiye'nin guçlenmesı AET'nın de bızim de yaranmızadır» dedi.. Daha sonra öteki tngiliz konusmacılar Türkiye'nin her türlü öneminden geniş geniş soz ettiler, ihşkilerin artması için dostuglu pekıştireceğiru en guzel biçjmlerde ifade ettiler. Daha sonra kursüye Türkİngiliz Dostluk Derneği Başkanı geldi. Bunca dostluk sözlerinden sonca, Dostluk Derneği Başkam'nın soyleyecekleri ozel bir merak konusu olmuştu. Yaşlı diplomat'm konusu «Türkiye'nin Avrupa'daki AETdeki yeri idi Sir Bernard sözü çok dolaştırmadan, AETnin en geniş anlamda ve her bakımdan bir bütünlüğü olan bir Avrupa devleti kurmayı öngörmüş olduğunu anlattı. AETye girmek isteyen Türkiye'nin çok farklı bir kültür ve toplum yapısma sahip olduğunu belirtti, bunun ötesinde AET içerisinde, Türkiye'nin tek Huristiyan olmayan ülke olmasmm öteki üyelerde kuşku ve tereddüt uyandırdığı yolunda görüşler bulunduğunu anımsattL Aynca topluluk içinde bir sürü sorun olduğuna dikkati çekerek. «Türkiye'nin de sorunlar içhıde bulunduğunu» bu durumda üyeliğin bir anlamı olmadığını ima eden, üyeliğin ne anlama geleceğinl soran bir biçimde, «ne işiniz var sizin AET içinde?..» havasında sozlerini tamamladı. CEPHELEŞME Bu anda «cepheleşme» başladı Türkler arasında. Bir taraf bu sözleri, yaşlı diplomatuı, Türkiye ve Turkleri çok sevdiği için. kendı hükümetinin görüşlerine ters düşse de, «dostluktan» dolayı söylediğini belirtirken. karşı taraf, bu sözlenn altında «düşmanca» duygular yattığmı ileri sürüyordu. Neyse, ortahk fazla kanşmadan tngiltere Büyükelçisi Vahap Aşiroğlu kürsüye gelerek, «hem nalına hem mıhına» bir konuşma yapU. «Türkiye», dedi «hem NATO'ya hem Avrupa Konseyi'ne üyedir. Batı'nm savunması sözkonusu olduğunda dinj ve kültürü bir engel sayümıyor. Türkler 500 yıldır Avrupa'da yaşamaktadırlar. Avrupa'daki topraklarımız, Avrupa'nm çok ülkesinden daha büyüktür. Avrupa'hlar eğer, Turkleri Müslüman diye, Hıristiyan değil diye farklı görüyorlarsa. Kıbnslı Türkler'in Kıbrıs sorununun çözüme ulaşmasmda Avrupa'ya nasıl güven duyacaklaruıı açıklamak gerekir.» Daha sonra Sır Bernard'a dönerek, «Siz» dedi «yıllarca Türkıye'de Sefırük yaptınız. Türkler'ın laik bir devlet yapısma sahip olduğunu da bilmeniz gerekir. Aynca 20. yüzyılda Batıhlann din faktörünü bu kadar önemli saymalan ise çok şaşırtıcıdrr.» dedi ve sozlerini tamamladı. Türktngiliz Dostluk Derneği Başkanı Sir Bernard bir yanıt vermeden, herkesle birlikte salondan aynldı.. Ama. salonda bulunanlar ve dernek üyeleri başkanın sözlerinin «dostca mı» yoksa düşmanca mı» olduğuna bir türlü karar veremiyorlardı.» REHİNELER SORUNUNA İLİŞKIN BELIRSİZLİK SÜRÜYOR zi grupların sllahlandırılması ve eğıtılmesine başlanmasını> soylemektedır. İnkılabî İslami Gazetesl ve Benısadr, bır komplonun ortaya çıkarıldığını ılan ederek Hasan Ayet'i ve İslâm Cumhurıvet Partısı'nı koşeye sıkıştırmıştır. Cumhurbaskonı Beni Sadr, fktıdor mücadelesmde bir raund kazanmıs, İslam Cumhuriyet Partısl ise belırlı bır prestıj kaybına uğramıştır. Ancak, kımı gözlemcıler, İslam Cumhuriyet Partısı lıderı Ayetullah Dr. Beheştı'nın Ayet ile cekışme içınde olduğunu, Ayet'in zor duruma düşmesının Beheşti'yı de memnun ettığını ıleri sürmektedırler. BENİ SADR BEHEŞTİ YAKINLAŞMASI Hasan Ayet skondalı, fran'ın 1979 yılının kasım ayından beri tum düryo kamuoyunun ılgısırn toplayan ve tehlıkelı bır uluslararası gergınlık odağı halıne gelen rehıneier sorununun yakın sure ıcınde çozumıenmesı İran Cumhurbaşkonı Benı Sadr'ın da tutumunu kotılaştırmasıyla çok uzak bır olasılık olarak gozükmekteoır. Rehıneier sorununa ılışkın tutumuyla Batılı cevrelerde, kenoısınden tılımlı» olarak soz ettıren ve bu sorunun cozumu ıcm en büyük umut sayılan Benı Sadr, 28 hazıran'da bu konııya ılışkın tutumunu değıştirdığını ortaya koyan bır koruşma yapmıştır. Beni Sadr. İran'ın «rehınelerle bıriıkte yasa\acağını ve sorunun cozülemezliğini kabul eden bır cızgı ben m.sedığın.» cçıklamıştır. !ran Cumhurbaşkanı şoyle konuşmuştur: «Dış polıtıkamızda rehıneier sorunuyla karşt karşıyayız. Başlangıcta, bu sorunun kısa süre 'Cinde çözümlenebıleceğini düşunduk. Ancak, oaha sonra, butün zamanımızı ve ener|imizi rehıneier konusunda harcamak <stemedık. Yönetımımızın bundan cok daha onemli yerel, ulusal sorunlorı varciır ve bunların çozumlenmesı daha onceiıklıdır. Rehlneler sorunu kendi mantığına gore gelışecektır.» Cumhurbaskonı, Corter'ın rehıneler sorununa fazla onem vormpdiğını ABD Başkam'nın asıl amacının İran'ı ve bolgeyi «boğacak durumda bır hakimıyet» peşınde koşmak olduöunu one purmüştur.. catışan önderleri arosında hic umulmadık bır gelışmenin yolunu açmıştır. Devrim Konseyının rakıp kanatları arasında bır bahar havası esmeye başlamıştır. Devrim Konseyının 25 hazıranda yaptığı uzun bır toplantıdan cıkan Ayetullah Dr. Beheşti basına, şaşırtıcı şu açıklomayı yapmıştır: tBız her zaman halkın hizmetinde ve islam Devrimımn (Dış Haberler Servisi) Geçtiğırruz ay Paris'te toplanan Batı Avrupa Birlığı, NATO Konseyi'ne uye hükü tnetlere, NATO'nun kımyasal silah potansiyelinın Varşova Paktı'nınkine eşit olması için gerekli onlemlenn alınması tavsiyesinde bulunmuştur. Batı Avrupa ülkeleri içlnde sadece Fransa'nın kimyasal silahlara sahip olduğu ve bu alanda atıhm içinde bulunduğu belirtilmektedir. 3. sraA Nötron bombasını gerçekleştıren Fransa'nın kimyasal gaz içeren roket atar toplan geliştirmekte olduğu böylelikle, ABD ve Sovyetler Bir liği'nden sonra dünyada üçuncü sıraya yerleşme hazır lığı içinde bulunduğu belirtilmektedir Fransa'da yayınlanan Le Matin gazetesinde bu konuda çvkan bir yanda Fransa'nın uzun zamandan beri kimyasal silahlar üzerinde çahştığı vurgulanmaktadır. Fransa Savunma Bakanlığı çevrelerinden edinilen bilgilere göre, Fransa'nın bu alandaki çalışmalannın odak noktasını nöro tok sik gazlann üretimi oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler askari alanda «öldürücü» niteliğe sahip yedi kimyasal maddeye dikkat çekmiştir. Bunlan Saren, VX. siyanhid rik asit, sıyanojen klorörü. fosjen. iperit, batilik A toksinidir Bunlardan sadece ilrisj Saren ve «VX», nörotoksik niteliğe sahiptirler. Toprağın yapısma ve çevre sıcakhğına göre bu gazlar 15 dakika ile birkaç hafta Fransa, kimyasal silah alanmda dünyada üçüncü güç olma yolunda Le Matin gazetesi, Fransa Savunma Bakanlığı çevrelerine dayanarak verdiği haberde, bu alandaki çalışmaların odak noktasını nörotoksik gazlann üretiminin oluşturduğunu belirtiyor. arasında etkisini göstermektedır. ETKİLERİ Kimyasal silahlar, içlerinde yeterü miktarda sıvı ve gaz taşımaktadırlar. Bu silahlar kalbin ansızan durmasına, ya da akciğer felcine yol açabilmektedir. 1925 yıhnda, Cenevre'de bugun NATO'yu ve Varşova Paktı'nı oluşturan ulkeler tarafından imzalanan bir pro tokolle. asfiksian gaz savaşı. toksik gaz savaşı ve baktenyolojik araçların kullanımı yasaklanmıştır. NATO içindeki bazı üyeler, Belçika, Kanada, Fransa, Hollanda, Portekiz, Ingiltere ve ABD ile Varşova Paktı içindeki bazı üyeler. Sovyetler Bırliğı. Bulgaristan, Çekoslovakya ve Romanya, ve kimyasal silahlı bir saldınya hedef olduklan zaman kendileri de bu silah lan kullanma hakkma sahio insanlığı tehdıt eden yeni bır tehlıke: Kimyasal savaş olmaktadırlar. Böylelikle ne Cenevre protokolünün ne de diğer uluslararası andlaşmaların, kimyasal silahlann uretımini v e stok yapılmasını yasaklayamadığı kaydedılmektedir. Halen Fransa'nın stok yapabilmiş olduğu miktann 2 bin ile 5 bın ton arasında değiştiği belirtilmektedir. Bu nun yamnda ABD'nin 16 bin 18 bin ton iperit rezervine sahip olduğu nörotoksik gaz rezervinin ise 16 bin ton olduğu haber verilmektedır. Batılı uzmanlara göre, Sov yetler Bırhgı'ndeki kimyasal silah stoku genel silah stokunun altıda bıri kadardır. Fransa'nın bu iki güç ile arasmdaki mesafenin oldukça büyuk olduğu, ancak roket atar toplarmı askeri alana sürdüğü zaman, olası bir kimyasal savaşta etkin bir rol oynayacağı da kaydedilmektedir. doğru yolunda yürümeyı amacladık. Ve ıstesek de ıstemesek de her toplumda var olan goruş farklılıklarının ıntıkamcı dusmanlar ve bazen de Iyı haber alamayan dostlar tarafından buyutülerek ayrılık ve ıktıdar mücadelesi olarak gösterılmesi benı, Beni Sadr'ı ve diğer arkadaşlarımızı çok uzmektedır » Beni Sadr ise toplantıdan sonra, geçmış anlaşmozlıklar uzerınde konuşulduğunu ve anloşma sağlandığını duyurmuştur Bu toplantının ardından daha şaşırtıcı bır toplantı daha yapılmış, Beni Sadr ile İslam Cumhuriyet Partısınin Merkez Konseyı üc saat süren ortak bır toplantıya gırmişlerdır. Ayetullah Beheşti, bundan boyle Cumhurbaşkanı ile her hafta «ortak yemek yıyeceklerısnı acıklayarok başlatılan bahar havasını vurgulamıştır. HUMEYNİ'NİN CIKIŞI Uzun suredır iran'ın en büvuk sorunu halınde bulunan guc cekışmesının yumuşaması ve uzlaşma havasının yayılmaya başlamasına karşılık, bugüre dek bundan en fazla rahatsızlık duymuş olan İmam Humeyni, bırdenbıre, ülkenin yonetıcı kadrolarını ağır bır dılle elestırıvermıstır. Humeynı'nın sozleri hem Cumhurbaşkanını, hem de Devrim Konseyını yanı yurütme erkının tumunu hedef almıştır. İmam, aynca, yayınladığı bir genelge ı!e Sah donemınin tüm kalıntılarının 10 gun ıcınde temızlenmesını emretmiş ve devlet bürokrasısının «devrimcıleştırilmesi»nı istemiştır. İmam'ın bu cıkışıyla iki amaç güttüğu söylenebiür: Kendisini cksak uygulamalann sorumlulu ğundan sıyırarak yoksul halkın simgesi ve devrimci önderi konumunu pekistirmek; usul tartış maları nedeniyle bır turlu çahşmalanna esaslı bicirrde başlayamamış olan parlamentoyu harekete gecırmek ve Şah donemınin tum alıskanlıklarını sürduren bürokratık devlet CH hazına da devrimi yaymak, böy lece Devrimın surmesi için ayakta tutulması gereken gerılımi yenıden beslemek. BENİ SADR'IN MANEVRASI İmam'ın bu cıkışmdon Beni Sadr yara almak şöyle dursun, yararlanmıştır. Önder'in tesbitlerine katıldığını belirten Cum hurbaşkanı, ancak, bu dururrdon kendisinm sorumlu tutulamayacağını ve hükümeti kurmasına olanak sağlanmasını talep etmiştır. Benı Sadr, Başbakon ve Bakanlorın herhangi bır sıyasal gruba mensup bulunmalarının önemli olmadığını, nereden gelirlerse gelsın!er. sorumlu, atandıkları gorev açısmdan yetkın ve inanc sahıbı olmalarının yeterlı olacağın, söyleyerek Beheşti ve yandaslarıyla baslattığı «bahar havasısnı korumaya özen gostermıştır. Yakın gelecek içinde hükümetin kurulması mümkün olursa, İran'daki iktidar rrücadele sınin yatışmakta olduğu ve Beni Sadr'ın Işlevinin arttığı sonu cuna varmak mümkün olacaktır. Aksi halde, İran'daki çok unsurlu karmaşo, bellrsiz bir süre daha sürecektir. YUNANİSTAN, PETROLE BAĞIMLI SANAYİİNİ KÖMÜRLE İŞLER HALE GETIRİYOR ATİNA (ANKA) Hızla artan petrol fıyatlan nedeniyle sonayeini petrole bağımlı olmaktan kurtarmayı amaçlayan Yunanıstan, gerekli kömürü Avustralya don almaya colışmaktadır. ikl ülke orasında kömür alım satımını düzenlemek ve Yunanistan'ın ithal mıktarını saptamak amacıyla bır Avustrolya he yeti dun Atina'ya gelmiştır. Gö rüşmelerde, Avustralya'nın ihrac fiyatı ele alınacak ve uzun sürell bir anlaşma yapılmaya çolışılacaktır. Yunanıstan, başta çimento sanayli olmak üzere, ithal hompetrole bağımlı sanayilerini kömürle calışır hale getirmek ıstemektedir. Hukümet yetkilılerı, Cimento fabrikalarının ikl yıi ıcerisinde körrür kullanabilır du ruma getirilmesi içın yeni bır program hazırlomışlardır. Yopılon tahminlere göre, pet rolden kömüre dönüştürme programı gercekleştiğinde, Yunanistan'ın yıllık ek kömür gereksinimi 2 milyon ton olacaktır. Yunanistan yetkililen, Avustralya'dan başka, İngıltere, ABD ve Polonyo ile yapılacak görüşmelerden sonra gerekli kö mürü saptayacak ülkeleri belırleyeceklerlnl bildirmektedirl«r. Federal Almanya'da enflasyon oranımn yüzde 4'e düşmesi bekleniyor PARİS, (a.o.) Federal Almanya'da enflasyon hızının bu yılın Iklncl yansında yüzde 5.25'den yüzde 4'e düşmesının beklendığı acıklanmıştır. OECD'nın ^ederal Almanya' ya ilişkin i!urck yayımladığı yıllık raporda, enflasyor hızının 1981 başında yüzde 3.5'e düşeceği kaydedilmış, büyöme hızındo ise, petrol flyatlanndaki artışlara paralel olarak büyük bir azalma görüleceğl beürtilmıştır. OPEC cevrelerı, beklenen enflasyon düşüşu gercekleşırse Federal Almanya'nın önumüzdeki yıl daha güclü bır büyüme sağlayamaması lcln herhangi bır neden olmadığını belirtmekte, Almanya'nın petrol fıyatlarındaki yuksek artışlara uyabllen bır ülke olarak, diğer OECD ülkelerinden lyl bır durumda olduğunu söylemektedirler. Ye nl dış ekonomık darbeler yemeyecek olurso, Alman ekonomisinde, gelecek yıl daha ıyı bır fıyat hareketi görüleceği kaydedilmektedir. OECD raporunda, bunun Alman işci sendikalarının sorumluluk Icındeki tutumlarından kaynak landığı belırtilmiş. ücret konusundakl ılımlı uzlaşmalann, fıyatlardakl Istıkrann, azaltılan ışsizliğtn ve diğer pek cok ulkeye göre gercek ücret artışlarındaki yüksekliğin güçlü bir büyümeye yardımcı olduklan vurgulanmıştır.