Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IKI CUMHUEİYET 30 TEMAIUZ 1980 • cincfe VovruMuğumuz ocı yoşam pono* rarnosim cızmeye gere* yok, auyabtten yurekler tcan oğlıyor, içlmfei biraı «Jofıa karortmodan komıya glrecaflim. ulkemizde. yaso lle kurulmus. çogumuzun btldlğl üc büyuk (SSK., T.C. Em. Son.. BogKur.) sosyal guvenlik kuruluşu ll« Sosyal Slfiortclar Yasasında mevcut bir hükümden guo alarak hâiâ calışmasını devam ettiren 25 odet de Banka Ticarl sigorta Persooell Emekll Sondığı varolup, bu üc kuruluşun yasasında «Görev malulluğü» veyo «işkazolorı» konuian cyn ayrı bölümler Naiınde yer olmış bulunmaKtadır. Kolay düşunmek ve uygulomayı anımsoyobflmek lcin, önce «fcazaı kovromı ile llglll hükumleri maddelermden okuyalım. 1 506 sayılı Sosyal Slgorto Yosasmın 11. maddesmde; «Işkazosı. oşağıdakl hal ve durumlardafl birlnde meydano gelen ve sigorta Iryı hemen veya sonradan bedence veyo ruh co anzoya ugratan olaydın a) Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada, b) Işveren tarafm don yürütülmekte olon iş dolaytsiyle. c) Sigor tolının. işveren tarafındon görev He başfco blr yere gönderilmesi yüzünden asıl Işinl yapmak sızın geçen zamanlardo, d) Emzikll kodın sioortalının cocuğuna süt verme* lcln ayrılan zamanlarda, e) Slcortalıların. Işverence soğ(onan bir taşıtla Işın yapıldığı yere toplu olorak götürülüp getrrilmeleri sırasmda.» 2 1479 sayılı BoğKur Yosasının 72. moddesinde; tBu Kanundo geçen Iş Kazası tertmin(n kopsomının toyinlnde 506 sayılı Konun hQ kümlerl kıyos yoluyla uyoulanır.ı denilmokteütr. 3 5434 sayılı T.C. Emekll Sandıöı •osının 44 ve 45. maddelerinde: Ya » olaylar ve görüşler ANARŞlK KAZALAR Selâhattin TURLA oturso, Buna (Voztte mafullüğu) ve bunlara uflrayanlara da (Vazrfe malülu) denlr.> denilmiş, ayrıca, bu Yasada, sulh döneml yasalorından farklı olarok (Harp malullüğüAskeri harekâtı gerektiren ic tedip ve hudut hareketleri sırasın da malül olrnak...) glbl durumlan da Içermek suretile geclrdiğirriz savaşlann yaraları sorılmok tetenifmlştir. Kuruluş v« uygukımo tarihl yönünden doha eskl blr sosyol güvenlik kurumu olon T.C. Emekli Sandığı Yasasında. savaş döneml hüküm ierlne yer verllmlş olduğu halde. sonradan yürurlüğe glren SSK. ile BağKur Yasalan, böyük bir lyimserllkle, sadece, barış dörtemi gereKslnimlerine eöre hazırlanmıştır. Bu uc kuruluştakl ckaza» tanımı; acımah, hoşgörülü (toleronslı. tohammüllü). Insaflı sevecen Insanlorın calıştığı, calıştırdığı huzur lu blr Türklye döneminde kaleme alınmış ya «jların benknsedığj tamrrlofdır. Her ne kodar, Iş Yasası İle Borçlar Yosa mız, ocıkca Iş kazosının tanımını yapmomış Ise de. doktrinde kobul ediien tanıma göre, «Çalışanın, calıştıronın (işverenin) otoritesf (e gemenliği) altında bulurvduğu bir sırada, calış tıran lcin yaptığı Işten veya iş dolayralyle uğra mış oldufiu kazaya «işkazası adı verilmektedir. Yine, kozo kavromının geniş ve genel an tamda bir tonımını «Ani bir şeklide ve Istenllml yerek blr zarann doğumuno etken (âmil) olan sebepler kompleksinln bütünü» olarok yapan hukuk llteratürü de mevcuttur. Yukondo verdiaimlz yosol ömeklemelerd» gorüldüğu glbl. yaşayageldlâimlz ortomdo. ko2a kavramıno, genelllkle ya Sosyal Guvenl* Hukuku veya genel Tazminat Hukufcu ocısındon de^er verllmlş olup. kişinln Işyerl, İşveren. otorite, Iş, menfaat (yorar), Oretim, hfzmef. a* rev kavromları ile devamlı ilışkısı ve nedenselliğl (illiyet) dışında, yaşamın içdış savaşlar, anarşi gibi diğer tehlıkeler) düşünülereK kar za kovramına yenl blr şekll v&rilememıştir. Oysa. gunümüzde, insanlık dışı blr saplontı İle anarşi sahnesınde ölum saçan kotll bir namlunun yanında; üretim bılgisızliğl veyo ce şıtll dıkkatsızlikler sonucu pormak. kol, bacak kopanp can yıtiren volânlar. carklar, aMş lüer, ne denlı masum bırer kozo aracı hallne gelmiş bulunuyoriar... Ostüne ustlük, üretim kazalonnın, yürürlük teki sosyal çüvenlık yasalarında ryl kötü yine de bir yeri, bir koruma, yardım bölümü olmo sma karşın, anarşik kaza kurbonlarının, kanık sayageldiğimiz televizyonlu, rodyolu, Dildirimli. törenlı başsağlığı seramonilerınl bir kenora bırakalım, coğu kez sohipieri bile ortodo yok tur. Plânlı, hesaplı, kitaplı bir şekilde ölfttr kusort namlulann nişan tahtası haline gelonleri os la hafıfe almıyoruz. Ancak. en masum gereksl nımlerl icin kaldırımdo yürürken, bakkala giderken, okuldon dönerken. bohçede oynarken. pencereden bakarken, kohvede, bofkonda otu rurken, camıye gıdert<en, yatağında uyurken ölümü düşünmeye dahl nedenl ve gereği ol rrayon her yaştan pek cok insanın, yoşom bo yu sakat bırakılması veya öldürulmesl korşısında. kaza kurşunu demeye dilimiz varmı yor. Yureklerf mehter davuluna dönmuş. koygtsız, sayın yöneticilerin vurdumduymczhğı 6nunde, honl şu Karadeniz fıkrasını onımsat madan geçemlyeceğız. Bobosi. Temel'm ellnden tvtmuş kabrtsta» m gezdlrtyor. hem de mezar taşlonnı tanıtryor muş. Şu mezar dayının, şu ağabeyının. şu etnrrinln... hepsl de tapançoyla vurularak öldi. Oerken. oğlan bobasının atladığı bir mezar tasını göstererek Şunu atladın baba... deyinee, Babası cHa onun önemi yoktur. o dedendir. •ceh ile ölmüştür..» demiş. Madem eceli İle ölenler, anarşik kaza kurbanları yanında, aztnlıkta kalmaya Daşladılar, o halde, coğunluktakl günohsızların toplumsal guvencelerini düşünme zamom gelip gecmektedir. Bu durum blr toplumsal saldın hastalığınm sonucu Ise. hic kuşkusuz, recetesl. yetkillterce açık yüreklilikle yazılmalı, kurbanlara ve ya geride bıraktıkları haksahıplehne. toplumsal güvence fonundan payları verllmelidir. Nasıl ki, «Iş kazaları İle Meslek Hastalıkları Sigortası»nda sigorta primini. işverenler ödemekte, ceşitli tazrrinatların muhatabı yine Işverenler olmakta ise. anarşik kazoların sigorta primini de. toplumun en şefkatli sahlbi Devlet ödemell ve bu kara yazgılı yurttaş ların zararlannı yine Devlet yüklenmelidir. Bu noktadan hareket ederek soyın yânetlcllerl en azından biraz daha uyanık olmafc zo runda kaiaoak bir toplumsal güvenHk slst» minln kurulmasındo yaror vardır. Böylece. So rumluluk (mes'uliyet) Hukukunun gerekleri yerlne gelmiş, anarşik kazaları önleyıci, kazalılan tıbbi ve sosyal yönden tedavi edici, kazazedelere veya aile bireylerine gelir yahut sermaye sağlayı cı. daha önemlisl müsebbiplerine (neden olonlara) va sorumlularına tazmm ettirici (ödettiri ci) tedbırlerın sosyol güvenlik acısından bir bölümü yerine getirilrriş olacaktır. Evet. blraz da utanarok. Sosyal Güvenlik olbumünde henüz dünyado eşl görulmemiş bir sosyal sigorta türünü öneriyorum: «Anarşik Kazalar Sosyal Sigortosı». Ya günahsız Insancıkların zamonsız ve yer slz ölümlerine core bufunacak, yohut da bu sosyal sigorta modeli ile, dünya güldürü edeblyatına her zaman konu olacağız. Gozete sayfalarında, meydanlarda, ekranlarda, kapalı kapılar ardındo; kin, nefret. bölücülük, bozgunculuk öretmeyi marifet soyanlar, belkl de böyle bir sosyal güvence organlzasyonunu hazırlamakla pacalarını şimdilik kolayca kurtarabileceklerinl duşünebilir veya acı olaylor korşısında eskilerin deyimi ile f Ne yapolım. ecell koza..) deyip gecebillrler. Bu vebailn hesabı do mı Tannya bırakılocotttır? Isterse Erken Gelsin Isterse Geç... Sanınm Oktajr RlftU'ındı 9ün •Ba cocnk bOyür Babası kadar oluc Sonra efendim Taşam blr «ureçtlr. Herkes doğar »e 61Ör. N» var ki herkesin hayaü, doğal sürecin bitiminde sona ermez. Sözgelimi bir insanı genç yaşında otobus ezerse, işin içine mekanik bir olgu girmiş olur. Dogduktan sonra buyümek, büyüdukten sonra yaşlanmak berkese nasip olmuyor. Ölümün nerede ve ne zatnan gelecegini bilemeyiz; ama, insanın öleceğinl bilebiliriz. Bunun gibi toplumsal süreçlerin oluşumunu da önceden görmek Yinninci Yüzyıl bilimiyle olasıdır. Dunyanın nereden gelip nereye gittiği belli değil mi? Bu degişünin kapsamında insan yaşamının sürecı yer alır. Türkiye'de cumhurlyet 29 eklm 1923'te acıklandı. 28 ekim 1923'te ölen kişi, cumhuriyet Türkiye'sinde birgün bile yaşamamıştır. Ancak cumhuriyetten önce ölmek başka şey, tum dunyanın cumhuriyete yönelik olduğunu bilmek başka şey. • Ispanya'da General Franco tam kırk yıl faşizminl sürdürdü; toplumun tepesinde tepindi durdu. Ispanyol devrimcileri de kimi zaman umutlu, kimi zaman umutsuz, kırk yıl beklediler. Franco, Ispanya"da faşizmin yıkıldığını görmedi. Belkj de öteki dünyaya giderken bu nedenle mutluydu; belki de Ispanya'da faşizmin sonsuza dek süreceğini sanıyordu. Tum faşistler saltçılığa (mutlakiyete) inandıklan için bu düşünceye şaşılmaz. Eski Iran Şahı da kendi turünde eşine az raslanır bir faşistti. Faşist türlü türlüdur: Şapka giyeni de vardır, üniforma giyeni de. taç giyeni de... Şah. tahtına bir şah bırakmak için iki karı boşamıştı. Şahlığın 2500 yıldan beri süregeldiğine bakarak, daha 2500 yıl sureceğıne inanıyordu. Iran'da deprem başlayınca şaşırdı kaldı. Tahtının üstündeyken ve tacı başındayken ölup gitse mutlu olacak mıydı? Devrik Şah Iran'da herşeyin değişmeden sürüp gidecegine inanabilirdi ölürken; eğer Iran devrimi patlak vermeseydi. Kişilerin yalan yanlış inançlan, bilım dışı saplantılan. gözlerini körleştiren tutkuları. mantıklanm tornadan geçiren eğitimleri; ancak kendi kendilerini aldatmalarına yarar. Eger aldanış bir mutluluksa, bu aldanışı da toplumsal olaylar yaşam sürecmde yalan lamazsa, ne degişir? Rıza Pehlevı, Tahran'da sarayında da ölebilirdi; hem de ne gorkemli bir cenaze toreni yapıhrdı kendisine.. Haydi gelin makaraya takalım bu imgeyi ve geliştirelim. Diyelim ki 1978'de Iran'da deprem olmasaydı, taht yıkılmasaydı da, Rıza Pehlevi 1980 yılında sarayında gözlerini yumsaydı. Ne olacaktı? Iran'ın yılda 22 milyar dolarlık petrol gelırinden sağılan görkemle Şehinşah görulmemiş bir törenla toprağa verilecekti. Başta ABD olmak uzere dunyanın her yanından h«r devletin temsılcıleri Tahran'da toplanacaklardı. Ne mesajlar yollanacak, ne söylevler verilecek, ne agıtlar yakılacaktı. Şimdi inanmazsınız; dünya televizyonlarında Şahın cenazesi geçerken Tahran'in meydanlarında, caddelerinde ağlıyan kadın ve erkek kalabalıklannı bile izleyebilecektik. Kımini etkileyecekti bu toren; kimi de olanbitenleri gecici maskaralıklar gibi görecekti. Ceniş tarihsel açıdan toplumsal olaylara bakmak yetenegine ulaşan kışi olmaktır çağdaşlık... Ve bugünden yaran görmek, sanıldıgınca zor değildir. Bu gerçeğe ulaşınca da isterse erken gelsin ölum. ister geç. İnsan bilinci geçmişl ve geleceği kapsıyorsa ne degişir? Evrenin degişiminde. degişmiyenin degişimin egemenüği olduğunu bilmek; insan bilincinin çagdaş özüdur. «Her ne sebep ve suretle olursa oJsun vu cutfarında hosıl olan anzalar veya ducor otduk lon tedavisi imkânsız hastatıklar yüzünden vazl felerinl yapamıyacok duruma glren Iştirokçi ve tevdiatcılara (Malül) denir... Bu malüllük: a) iştirakçl ve tevdiatçıkınn vazifelerinl yaptıklon sırada vozlfelerinden doömuş olursa. b) Vazlfelerl dışındo kurumlarm verdiğl her hangl toir kururra oit başka işleri yoparKen, bu Işlerden öoğmu$ olurso, c) Kurumlorın menfootini korumok maksadile bir iş yaparken o l$ten doğmuş olursa. c) Fabrika, atelye ve benzerl Işyerlertnde. işe başlamadan evvel, İ6 sırasmdo veya işi b'tırdıkten 6onra. o Işyerinde husule gelen ve y;ne o ışyerinin mahlyetinden veya calışmo konusundan lleri gelen kozodon dodmuş Arada Karanhğın Tırmanışı Satı ERİŞEN orktuğumuz başımıza geldi. Yertl Toplum dergfstnın mortnısan 1977 sayısında «MCnin öğretim Programlarında Anayasa'ya Aykırılıklar» başlıklı yozımızda bokınız ne demişiz: «... Biz, bu MC eflıtınv cılennın Osmonlıcayı okullora sokmoklo yetmeceklerıne inanmıyoruz. Bunun arkosından liselere ATOPCO ve Farsca dersleri ile Arap olfobesinln gelmesi da. Işın yapısı öereğı. doğoidır.ı Dediklerimız çıktı. Yalnız. gene de yanılmışız. Aropco ve Arap elifbesı yolmz liselere deflil. llko kulların birinci smıfınodek «âitimin her basomoâına konuluyor. K Üc yılda gericllikten yana nerden n«reye geldlk. Gerlcilık (eski ve yaygın deyişle Irtica], her turlü düşgücunün üstünde bir hızla llerlemektedir. Bu gidışle bir gün ye nı Turk yazısının büsbutün kaldırılıp yerine bunca yıl sonra Arap yazısı konursa şaşmayalım. Bugün artık yalnız Arap yozısı değil, Cumhurbaşkanlığ] secimınde tarikatler de etken olarak gündeme gelebilmıştir. Yakında bütun karonlık gücler hortlarsa, toplumo eğemen olurso bunu do doğaı soymolıyız. Her karşı devrlmcilik oJayt glbl, bu Arapca ve Arap yazısı olayı da ilericl kesimde klml tepkllere yolactı. Davnmcıler, genellikle «Din dersi bahaneslyle llkokulların btrinci sınıflarına dek Arop yazısı ve Arapca konmasının Atatürk Devrırnlna oykın olduğunu» savundulor. Bizse. llglli yüksek okutlor dışında hlc blr okulun hlo bir sımfında ne zorunlu olarak, ne de zorunsuz ne dln dersi. ne do dinsel eğitim verilmeslnden, dolayısıyla Aropça ya da Arap yazısı okutulmasından yana değilız. Atatürk bllindigl gibi 3 mart 1924 günlu «öğretlmln Tekleştinlmesi (TevhidI Tedrisat)» Yasası'yla dinsel egltım yapan okulları ve din derslerlni kaldırmıştır. Kaldırrnıştır. cunkü dinsel eğitlm dogmatik kafalar yetiştirlr. Dogmatık. yani düşünme, usovurma, uretme gücünden yoksun kafalar... Oinsel eğitim, sorgusuz. kuşkusuz yolnızca tjnançıa dayalı blr eğitimdir; yalnızca hazır bilgllerl. başkclarınca verilmiş hazır bilgileri saklaycn «Bellckıin gelişmesinl soğlar. Oysa, bugünkü uygar, ileri düsünce ve bunun sonucu olarak da sanayi evrimlerinl tamarnlamış toplumlar, bu aşamaya «Bilimsel kuskuıya dayalı «Gözlem, deney, usovurma, sorrun çözme, uyguloma» gücünü geliştlren «Usı eğltimiyie. duşünce eğitlmiyle gelmişlerdir. Bellek eğitimi, kişilerl kendindeo blr şey katmaktan, dolayısıyla bir yenilik getirmekten, Herlemekten yoksun ktlar. Oysa, us eğitimı. katkıdo bulun* mayo. ilertemeye ocık bir eğitlmtiır. Fotlh'ln istonbul'u oçmasıyla Batı. «Ortaçofl karanlığısndan kurtulup duşünce evrımini yaşarnaya başlarken biz, düşüngücünden. dolayısıyla buluştan, yarartıcılıktan ureticılikten yoksun ve her türlü yeniliğe, ılerlemeye kopolı gercek bir Ortaçağ dönemine girmeye başladık. Osmanlılar'ın Durma Dönemi'nde geri Avrupa, ileriemiş, ilerlemiş, sonunda bızi gecmlş, Karlofça Antlaşması'ndan başlayarak (1699) cok gerilerde bırakmıştır. İşte, bu bilimden, üretimden, duşünce ve mal olarak üretiminden voksuniuk sonucudur ki, Avrupa karşısında tâ Ankara sırıırlarına dek gerl çekildik. Tam butun aniamıyla sömürge olacakken Atatürk, Turk toplumunun istencinl değerlendirerek yurdu kurtarmıştır. Yurdu kurtarmokla kalmamış, Türklüğu bu duruma düşüren nedenlerl kesln olorak ortadan kaldırmok ısîemiştir. Geri kalmak, sömurülmek, bu dinsel eğitimın, dinsel düzenin doğal blr sonucudur. Oinsel eğıtime son verlldlği gun 3 mort 1924 günü, Halifeliğın de. Şerive Vekâletinin de (Oin İşleri Bakanlığının da} kcidınlması; yanl vonenmin dinden arındırılmast, din dışı bir düzen kiırulması. cok büyuk bir önem toşır. Bugun artık sömurgeler, sömurulen ulkeiere doğrudan doğruya glrmıyortor; sömürgeciliğln gercek onlamı olan tutumsal (ekonom*) sömüruyü sağlomak lcin o ülkenın geri kolmışlığsnı koruyarok boğımlı Mr ülke olarak kalmalanno çalışıyorlar. ilk parodüsümüyle '^valüasyonla). ilk İmam Hatip kurelarının cçılışını cyn< yıllara rastlamosı ilgl cekicldir. Biz Atatürk dedl d!y« defl". (Cünkü bu da blr tur «Atatürk doâmocılı3ı»dır) yurdun. ulusun, toplumun geteceğl lcln, gercek bağımsızlığımn toin okuüara dagesel (sistematık) din dersi konmasma. dinsel eğitime karsıyız. lke kalkmmasının Itlci oucü olan ınsansal, coflrafi, doğaı ve stratejik olanaktanmız yeterli ve hatta zengin olmasına karşın bir türlü istenilen ekonomık ve sosyal düzeye ulaşılamamaktadır. Bunun nedenl 1950'lerden bu yana tzlenen ve sosyal, siyasal, mall ve ekonomık politikalardır. Sakat ve cağın ekonomık göruşierine ters düşen politikalar otuz yıllık blr dönemde colkantıiara. siyasal huzursuzluklara. gelir dağılımındakl adaletsizlik lere neden olmuş, anorşi hızla gelışerek hef yönü ile ülkeyl tehdit eden olr tehliko halinl almış. bölücülük ve kamplora oyrılmoiar, vatanooşı huzursuz luğa aevketmış, ekonomık guctfkler tahammül edilmez blr hal aimıştır. Dünvanın sayılı zengln ulkelerınden bıri olan Türkıye'nin bu hale duşürülmesinin, yoklann ve sıkıntıiarın nedenl izlenen sosyal, siyasal, ma II ve ekonomık politikalar ve bunlann sorumiusu ise başta Adalet Partisi olmok uzere sıyasi parti'er ve poiitikacılardır. Ö Yeni Ekonomik Model Zorunlu K I R i a DUKUMA BÜOLAN BU BORÇLANMA (BATIYA EL AÇMA) MODELİNE SON VEREREK, KENDİ KAYNAKLARIMIZA VE HALK1MIZIN ANLAYIŞI İLE ÇALIŞMASINA GÜVENEN, YURTSEVER BİR EKONOMİK MODELE GEÇMEK ZORUNLÜLUĞÜ ORTADA. RÜNJMÜŞ ÎTİBAR konomlsl ollok bullak edilmlş ve devlet ekonomide devre dışı bırokılmıştır.) konuyu hem zorunlu ve herr de ıvedi bir hale getirmiştir. Demokratık parlamenter sistemle telıf edilebile cek demokratık sol doğrultuda ülke gerceklehne ve kaynoklarına uygun bir sistem behemehal bulunmalıdır. Anayasamız solo acıktır. Bunun belirgin örneği yasal olarok faaliyette bu lunan soldaki sıyasi partılerın vorlığıdır. Soi göruşlü sıyasi partılerin faaliyetta bulunduğu b«r ulkede sosyal icerrkli sol bır ekonomik proçromın uygulanması öa yasaldır. Kcldı kı, cağımızda ekonomi sıvasete egemendlr ve bu egemenlık uzun söre de devam edeceğe benzemektedir. Yeni ekonomik modeli klm hazırlayacak ve uvgulanacofctır. Partıler yelpazesınde bu Iş CHP'ye düşmektedir. CHP ön ce ic bunyesınde huzursuzlukları ve anlaşmazhkları gıderersk ve Ana Muhalefet Partisi olarak üzerine düşen görevlerı yapmalı, ekonomık programını Turkiye'nin şartlarına, kaynaklarına ve zenginliklerlne göre yeniden sol doğrultuda gözden gecirmell. itibarımızı kırıcı bir hal almış olon Batı'dan bugün ku gibi borçlanmaya ve para istemsye yer vermemell, tum vatandaşları kapsayan blr öz verl Isteyerek gercekcl bir program yapmalıdır. Bu programı hazırlarken CHP Türklye' nin sorunlarını ve cözümunü halkın anlayacağı şekilde sade ve basıt olarak vatandaşa anlatmalı, cıkar gözetmeyen aydınlardan yararlanmalı ve prog romı halka acıklanmalıdır. CHP bu progromı kısa sürede hazır iamalı ve AP azıniık hükumetini düşürmeye calışmalıdır. Sanırız, CHP böyle bir ekonomik programla halkın karşısına Cf karsa 1981 secimlerınde bir oy patlaması yaparak Meclis arıtmetığini değıştırebılir. Aksl hal de. CHP bu tarıhi ve ekonomik gorevı üstlenmezse 1981 secim »eri ve onu takıbeden secimler de Mechs arıtmetıği bugünkü ne benzer şskilde belirecek, AP V9 MHP koahsyonu hükumet olmaya devam ederek ülkenin sorunlart cozu'meden ge leceğe ertelenıp, bugünkü ekonomık cıkmaz devam ettiği ölcüde dsvam ederek siyasal ve ekonomik bunolım sürüp gldecektır, Ekonomik progrom genlç kapsamlı ve lceriği ıtibarlyle ekonomik, mali, siyasal ve sos val bütün problemlere cözum getirecek, kaynaklarımızı en V yi şekilde değeriendirecek şekilde olmalıdır. Bu program Türkivede vergl problemlni holletmell ve özel kesirr dlsiplln altına alınmalı ve bankaların devletfeştirilmesi hedef olmalıdır. Vakit naklt hallne gelmıştlr, zaman yitinlmemelidir. Mehmet A!i TUNABOYLU«s 3.7) üc mllyar yedıyuz mıiyon dolardır. Ceşitli ülkelerden ve kuruluşiardan (Suudi Arabistan'dan petrol doları), |MF, Dün yo Bankası, OECD ulkelerınden kredl oranmaktadır. Dört milyar dolar (Dış kredl doviz) sağlanması o'anaksızdır. Sağlonsa bile sadece 1.162 mil yar dolor olup, 1980 yılı kurtonlmış olacaktır. 1981 yılında ve onu izleyen yıllarda na yapıkıcaktır? Petrol fiyatlan her oltı ayda blr OPEC tarafından ortırıldığı icin 1981 ve gelecek yı'larda dövlz acığı daha do or tacak ve buna artacak dışalım da eklenince 1980 yılı icin hesaplanan dövlz gereksiniml sü rekll artarak 5 1 0 milyar dolora cıkocaktır. Bugün olduğu gibi, heyetler dış ülkelen dolaşarak kredi borc arayacakior sa da, gelecek yıllarda Turkiye' nln borc bulması ve almosı zor losocak ve o'anoksız hale gelecektir. 8orciann surekll olarak ertelenmesi ve yenl borc Isteklerl, borc verenleri sonunda borc vermez/veremez dururra getire cektir. Nitekim, 1978, 1979 ve 1980 yıllarında borc vermemek icin mali kuruluşlar zorluklar c' karmıslar ve oyolama taktiği uy gulamışlardır. Turkiye borc almak lcin süreklı devalüasyon yapacak, halen yüzde 104 olan enflasyon hızı üc rokomlı olmayo devom edecek, rakamlar buyuyecek ve sonunda Istenllmeyen ve arzu edilmeyen sosyol patlamalor oiacaktır. Fıyatların ve enflasyon hızının yüks&Miği ülkede rejimin yazgısını do etkileme e§ılırrindedır. Artık tou yolun terkedilmesi gereıkmek tedir. Yüksek oronlı enflasyon. yoşapan Olkelerl siyasl rejlrnlerlnin faşist dikta idorelerine kaydığı ve bunun örnekleri vnutulmamalıdır. Yüksek oranlı devalüasyonlara, temel mal ve hızmetlere yapılacok ağır zamlora vatondaş tahammül edeme yecektir. Yurttoş hergün caresizliğa ve yoksulluğa mahkum edilmektea^ir. Fukaralığın sahıbine yaptınTKJyacoğı şey yoktur. Son yopılan zamlar vatondaşı cok olumsuz ©tkilerriş, ekmek tüketimi hızlo artarken temel besin moddeierinln tüketimi azalmış, son yıllardo gorülmeyen verem hostalığı bir süre sonra gündeme gelirse buna şoşrnomalıdır. Iki büyük siyosi portinin kısa oralıklarkJ hükürret kurup, aldık lan önlemlerin tutorsızlığı haklı olarak <şin özü üzerinde durulmasını zorunlu knmaktadır. Ekonomik sistem veya model ne olmalıdır? Yenl model aroyışı hoşgörü İle karsılanmalıdır. AP azınltk hükümetinın ekonomıyi Batı'ya ve kopitaüzme acon 25 ocok kororlorı (icranın yetkisı olmadığım ve yetkilerinin artırılmasını isteyenlerin kulaklon cınlasin. Bu kararlarla ülke e İzlenen ekonomık politikalor flyatlan ve enflasyon hızını yük seitmiş ve yükseltmektedır. Ka) kınma modeli dış borçlanmaya ve enflasyona dayandığı icin Batı'nın ve IMF'ln cemberine girilmiş, enflasyonda fosit dolrenin dışına cıkılamadığı gibi. IMF'den de kurtulunamamıştır. Uygulanan ekonomik politikalar belirlj surelerde devalüasyona neden olmuş ve son on yılda devalüasyon sürekl! yapılan nor mal bir para operosyonu olmuş tur. Devalüasyon yapıldıkca (I yatlar yükse'miş ve huzursuzluk artmıştır. Turkiye, devalüasyon ve enflasyon çemberınin dtşırto cıkamadıkca ve IMF İle anlaşdığı sürece da ekonomik durumunu düzeltemeyecektir. 1965'ten bu yana İzlenen ekonomfk ve mafl politikaların belirgın sonuclan şunlar olmuştur. Batı'ya hom modde ve ara malı bakımından boğımlı bir sanayi: ülkeyı tahribe yöne len bir tuketim tutkusu; artan Işsizlik; Avrupa standartındo bir yaşoma orzusu: nasıl ödene ceği bilinmeyen ve hic kimse tarafındon düsünülmek dahl Istenılmeyen 18 mllyar dolar dış borc izlenen politıkalann eseridir. Turkiye'nin ekonomik durumunun en basit izahı şöyledlr: 1980 yıbnda 7.7 milyar dolar dışalım yapılması kararlaştırıimış o'tjp, bu yıl icin 2.3 milyor dolar dış borc (ana para • faiz) ödenmesi gerekmektedir. Bu nun Içın toplam (7.7 + 2.3 = 10) on milyar dolar dövıze gereksınim vordır. Buna karşılık en lyimser tohminie dövız giriş lerl 2.5 milyor dolor dıssatım ve 1 5 mifvor dolar Işcl dövizl otmak üzere toplam (2 54 15 = 4) dört milyar dolardr Döv\z oçıği f10 4 = 6! oltı mllyar doıardır. 1980 yılında ödenmesi gereken dış borc ono poro ve faiz'erlnln tamamı ertelerrirse dövlz ccığı (6 23 DlSKIn kurucusu ve Maden Iş Sendikası Gene! Başkanı. KEMALTÜRKLER'in Faşistleroe katledilmesinl protesto ©diyoruz. Anısını mucodelemlz yaşatacak. BEBİMOT İŞCİLERİ (Beşıktaş Reklam: 2512) • 4208 Başsağlığı TOrklye Işci smıfının seckln önderierinden, KEMALTÜRKLER'in Demokrosı düşmonı faşıstlerce katledilmesinı nefretla kınar, tüm ilericilerl, işçi sınıfına ve Türkler oilesine başsağlığı düenz. Anısı demokrasi güçlerinin biriikteliğine yol göstersln. ISTANBUL EC2ACİ ODASJ ANKARA ECZACI OOASI I2MİR ECZACI ODASI KAMU EC2ACILARI DERNEĞI {Cumhuriyet 4207) BARIŞ. BAĞIMSIZUIK, DEMOKRASİ ve ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN ÛNDERLERİNDEN. TURISTIK belgeli olup, TURISTİK fiyotlann. altında tarife uygulayan tek MOTEL RESTORAN 31 Tom Panslyon: 800 Tl ören • Burhanlye, Tel.: 343 Lâle YASASHU ÖBEN % SsUbl : Cunuıurlyet Matbımcılm «• Gajeteeü» T.A..S «dsn» : HADtR NADİ fe Geneı y»5nn Müdürü : Oktmy KUBTBÖKE | M0es*eee M0*0rQ : tmine C8AKUGtL fe S. T«nl$]erl MüiOrO : ÇettD ÖZB4TKAK Bacso ve y«yaa ' Curnbuıtyet Mnthnınlılr ve Gaaateoliz T J S S Cagaioglu TOrkocap Cad No.: 3941 POets KuOlOT : 34« ÎSTANBtri Tetefm : 30 97 03 CUMHURÎYET TAAHHCT eom • BÜROLAR ANKARA Koanr Sokak 24/4 yenJsehır TeJ : 17 5 8 « 17 » 3 S • tZMİB: Halit Zly» Bolvan No. 8S. Kat: 3 Tel : 35 47 06 13 İİ 30 A ADANA : AtatOrk Cad. TOrk Havs Kurunm U H»ffl Kat : 3 No : 13 Te! : Jİ5S0 19 7JI ABONE ÜCRETLERİ Ajt»r » S ( U Yart K* 800 9001800 3.600 TOTt Oltl 600 1^00 3.900 7.200 Oçak OCTBO eruplanns v» agtrtı TA KVI M 30 TEMMT7Z KEMAL TÜRKLER Tum emekcitorin gönlünde yasayacaktır. 8AY1ŞTAY DENETCfLERİ OERNEĞI 1960 Qf* tmnk 347 17 1» SB 30^6 e a » *Bm «ync» Ackan Abona n tlas Tel: 18 33 3; a» TmM »18 tktadJ Akwn